Açtığım konuyu sabit konuların arasında görmek beni çok mutlu etti.Bu konuyu açma niyetim; boşanma sürecindeki bireylerin kendi dertleriye haklı olarak boğuşurken, yanı başlarındaki çocuklarının tam anlamıyla ne yaşadıklarını, nasıl hissettiklerini tam olarak değerlendiremeyeceğini ve dışarıdan bir uzman bakışının yararlı olabileceğini düşünmemdir.
Vaktim oldukça bu başlık altında, belirli aralıklarla, boşanma ve çocuk psikolojisi hakkında makaleler yayınlayacağım.Bunun haricinde, mahremiyet derecesine göre, bu başlıl altında yahut özel mesajlarla kişisel sorulara da cevap verebilirim.
Bu noktada Sosyal bir bilim dalı olan Hukuk bilimi diğer tüm bilim dallarından destek aldığı gibi Psikoloji bilimi ile de dayanışma içindedir ve birbirinden ayrılamaz. Bu nedenle yararlı bilgiler için kendi adıma teşekkür ederim.
Hemen şunu da ek bir bilgi olarak eklemeliyim; Biz avukatlar maalesef dava sürecinde ve hatta bazen sonunda dahi kişilere psikoterapi seansları yapmak zorunda kalıyoruz. Her ne kadar bir psikoloğa veya psikiyatriste gidilmesini önersek de muhtemelen üç nedenden dolayı bu iş yine uzmanı olmadığımız ve hatta hoşlanmadığımız halde biz avukatların üzerine kalıyor. Bu üç nedeni ise 1- Ekonomi, 2- Kime gideceğini bilmeme 3- Tanımadığı birine güvenememe olarak özetleyebiliriz. Keşke toplumumuz yeterince bilinçli olsa da hukuki işinde avukata, ruhani sorunlarında ise psikolojik danışmanlara başvursalar. Sanırım bir zaman ve eğitim süreci bu ve ileride daha çok oturacaktır.
Kesinlikle katılıyorum söylediklerinize.Sizin söylediğiniz sebeplere ek olarak ben şunları eklemek istiyorum;
-İnsanlar, ne yaşarlarsa yaşasınlar "psikologluk" olmadıklarını düşünüyorlar.Çünkü çoğu kişiye göre "psikologluk" olmak, avami tabirle, "delirmek" olarak algılanıyor.Halbuki psikoterapi, çok geniş bir alanda himzet veriyor.İnsanlar, zor bir karar verirlerken, duygusal olarak tek başına altından kalkamayacaklarını düşündükleri durumlarda,adaptasyon problemlerinde, herhangi bir kayıp(maddi-manevi) yaşadıklarında, sosyal fobilerde, kontrol edilemeyen heyecanlar gibi durumlarda bile psikoterapi alabiliyorlar.
-Bazı durumlarda ise, psikologa giderlese kendi sorunlarını çözemeyen insan imajına düşmekten çekinilebiliyor.Bu da, bazen kişinin içinden çıklımaz bir kısır döngüye girmesine sebep olabiliyor.
Özellikle boşanma gibi bir durumda, psikolojik destek birçok yaranın daha çabuk iyileşmesini sağlayabilir.
litigation rumuzlu üyeden alıntı
Hemen şunu da ek bir bilgi olarak eklemeliyim; Biz avukatlar maalesef dava sürecinde ve hatta bazen sonunda dahi kişilere psikoterapi seansları yapmak zorunda kalıyoruz. Her ne kadar bir psikoloğa veya psikiyatriste gidilmesini önersek de muhtemelen üç nedenden dolayı bu iş yine uzmanı olmadığımız ve hatta hoşlanmadığımız halde biz avukatların üzerine kalıyor. Bu üç nedeni ise 1- Ekonomi, 2- Kime gideceğini bilmeme 3- Tanımadığı birine güvenememe olarak özetleyebiliriz. Keşke toplumumuz yeterince bilinçli olsa da hukuki işinde avukata, ruhani sorunlarında ise psikolojik danışmanlara başvursalar. Sanırım bir zaman ve eğitim süreci bu ve ileride daha çok oturacaktır.
Boşanma davası öncesi ve sonrasında çocukların koz olarak kullanılmaması gerektiğini, dünyanın sonu da gelse annenin anne, babanın baba olarak kalacağını anlatsak da malesef %5 oranındaki eş bu durumu kavrayabiliyor. Fakat işin en gülünç yanı ise şu; Boşanma sonrasında psikolojik sorun yaşayan çocukları uzmanına götürmeyi akıl edebilen taraflar her ne hikmetse kendilerini psikologa götürmeyi akıl edemiyorlar.
Boşanma Sonrası Çocuklarda Görülebilecek Psikolojik Problemler
Çocuklarımızın büyük bir kısmı bir aile içine doğar.Bu aileye, anne, baba bazen de başka akrabalar dahil olabilir.Çocuk dünyayı anlarken, sevgi ihtiyacını karşılarken, beslenirken, ağlarken, annesinden ve babasından yararlanır.Çocuk için hayat, anne ve babasının temellendirdiği “yuva” kavramıdır.Çocuk için hayat yuva demektir yuva da anne-baba.
Ve bir gün gelir, anne ve baba birbirinden boşanmaya karar verir.Bu karara varan yollar ve boşanma süreci çoğunlukla sancılı geçer.Suçlamaların, hakaretlerin,hararetli tartışmaların biri biter biri başlar.Bu sancılı süreçten sonraysa, eşler birbirinden ayrılırlar.Eşlerden biri evden ayrılacaktır ve çocuk anne ya da babada kalacaktır.
Çocuğun içine doğduğu yuva dağılmıştır artık.Başka türlü bir hayatı hayal bile edemezken, birden her şey darmadağın olmuş ve çocuk için bambaşka bir hayat başlamıştır.Söyledikleriniz duyar gibiyim,;ama babası her gün bize şiddet uyguluyordu, annesi evliliğin gereklerini yerine getirmiyordu, babası her gün içip içip eve geliyordu gibi onlarca şey sayıp, bu boşanmanın çocuk ve eşler için en iyisi olduğunu söylüyorsunuz.Büyük ihtimalle haklısınız.Ama şöyle bir durum var, uzun vadede söylediklerinizde haklı olsanız bile, çocuk için hayat artık değişmiştir ve içine doğduğu yuva dağılmıştır artık.Biz yetişkinler bile, iş değiştirme ya da farklı bir şehre taşınma gibi durumlarda psikolojik zorluklar yaşarız.Bir de çocuğu düşünün, hayatını anlamlandırdığı yuvanın iki temel direği yıkılmıştır artık.
Eğer çocuk okul öncesi dönemdeyse, boşanma için belki de kendini suçlayacak.Okul çağında ise kendini diğer arkadaşlarından farklı görüp, bu durumunu kimseyle paylaşmak istemeyecek.Anne-baba birlikteyken gelecek çok belirgin iken şimdi her şey karmakarışık olacak belki de.Akşamları eve gelen baba artık eve gelmeyecek.
Yukarıda bahsi geçen olayların neticesinde çocuklar birtakım zorluklar yaşarlar ve bu zorlukların sonucunda çeşitli duygular ortaya çıkabilir.Bu duyguların yaşanması gayet doğaldır.Bilinçli bir anne-baba çocuğun bu aşamaları kolaylıkla atlatmasını sağlayabilir.Bazı anne-babalar ise belki de farkında olmayarak yaşanılan bu duyguları körükleyerek çözülmesi çok daha zor olan psikolojik problemlere kadar ilerletebilirler bu durumu.
Korku: Bütün çocuklar anne ve babalrının ayrılmasından ve ailenin dağılmasından sonra korkuya kapılırlar.Tam olarak neden korktukları yaşlarına göre değişebilir.Okul öncesi çağlarda bulunan çocuklar daha çok birlikte yaşadıkları ebeveynin de onları terk edip gitmesinden, yiyecek ya da yatacak yer bulamamaktan ve giden ebeveyn tarafından eskisi kadar sevilmemekten korkarlar.
Üzüntü: Ailenin dağılmasına çocukların en yaygın olarak gösterdikleri tepki üzüntüdür.Bu duygu onları o kadar etkisi altına alır ki, kelimelerle tarifi mümkün değildir.
Bir ebeveynin çocuğun günlük yaşamından yok olması ve ailenin eski günlerine duyulan özlem, sevilen bir kişinin ölümünün yol açtığı tepkilerden daha farklı tepkiler doğurur.BİR EBEVEYNİN ÇOCUĞUN HAYATIN YERİNİ HİÇBİR ŞEY DOLDURAMAZ VE İSTİSMAR EDEN BİR EBEVEYN OLSA BİLE ÇOCUK ONA ÖZLEM DUYAR.
Dolayısıyla çocukların bir ebeveynin ardından uzun süre ağlamaları, hayatlarının artık eskisi gibi olmadığı için yas tutmaları ve ailenin bir arada olduğu günleri özlemeleri doğaldır.
Öfke: Çocuklar, anne ve babanın evliliğinin sona ermesine duydukları öfkeyi, yaşlarına, kişilik özelliklerine ve ailenin durumuna göre değişen şekillerde ifade ederler.Çoğu çocuk, özellikle erkek çocuklar; sık sık kavga ederek, anne ve babaya, öğretmenlere ve onlarla ilgilenen diğer kişilere bağırarak, kırıp dökerek öfkelerini açığa vururlar.
Suçluluk:Çocuklar anne ve babanın ayrılma kararı konusunda söz hakkına sahip değillerdir.Ancak suçluluk duygusu bu konu da onların da rolü olduğu duygusuna yol açar.Bu duygunun nedeni kendilerinin dünyanın merkezi olduğuna inanmaları ve bu yüzden her şeyin nedeninin kendileri olduğunu düşünmeleridir.
Yalnızlık: Bir aileden bir üye eksilince, büyük bir boşluk oluşur.Ailenin dokusu hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktır.Çocuklar giden ebeveynin yokluğunu onunla ilişkileri iyi olmasa bile hissedeceklerdir.Dahası yeni yaşam biçimi onları başka türlü yalnızlıkların içine itebilir.
Reddetme:Çocukların, evliliğin iki yetişkini ilgilendiren bir şey olduğunu kavramaları zordur.Çocuklar anne ve babalarının birbirlerini artık istemediği için, kendilerinin de istenmediğini düşünebilirler.
Barışma Arzusu:Anne ve babanın boşanmasının üzerinden yıllar geçse de, hatta onlar ikinci kez evlenmiş bile olsalar bile birçok çocuk hala onları tekrar bir araya getirme hayalleri kurar.
Çocuklarınızı Sevin
Daha önce de bahsettiğim üzere, boşanma döneminden geçerken çocukların algılarının dayandığı standart kalıplar, boşanmayla birlikte yıkılabilir.Bu standart algılar nelerdi,kısaca hatırlamak gerekirse; çocuğun bugüne kadar hayatı, anne ve babasının birlikte oluşturduğu yuvadan ibaretken, şimdi anne ve baba birbirlerinden ayrılmaktadırlar.Yetişkin insanlar bile, hayatlarındaki irili ufaklı değişikliklerden sonra bazen uyum problemleri gösterebildiğini düşündüğümüz zaman, okul öncesi bir çocuğun bu durumdan ne kadar etkilenebileceğini belki anlayabiliriz.
Çocukların boşanma sürecinden geçerken çeşitli duygular yaşadığını biliyoruz.Bunlar öfke, yalnızlık, reddedilmişlik duygusu, korku gibi duygulardır.Bazı anne-babalar çocuklarının yaşadığı duyguları anlayabilirken, bazıları ise kendi yaşadıklarına o kadar odaklanmışlardır ki, kendisinden başka herhangi bir kimsenin üzüleceğini ya da farklı bir şeyler yaşayacağını aklına getirmeyebilir.
Halbuki çocukların, anlam dünyalarının sarsılması onlarda birçok kritik probleme neden olabilir. Çocuklarınıza Sevginizi Hissettirin
Çocuklarımı sevmiyorum diyen bir ebeveyne rastlamak neredeyse imkansızdır.Herkes çocukların çok sevdiğini belirtecektir.Ama bazen sadece sevmek yeterli olmayabilir.Kendi içinizde hissettiğiniz sevginin karşı tarafta algılanması da önemlidir.Mevlana’nın güzel bir sözü bize bu durumda yardımcı olabilir: “Ne kadar çok şey bilirseniz bilin;bildikleriniz ancak karşı tarafın anladığı kadardır.”Ben bu sözü konumuza uygun olarak şöyle söylemeyi tercih ediyorum, “Ne kadar severseniz sevin, sevginiz karşı tarafın hissettiği kadardır.”Çocuklarımıza karşı sevgimizi hissettirmemiz çok önemlidir.
Boşanma sonrasında çocuk, tek bir ebeveyninin yanında kalabileceği için, diğer ebeveyninin kendisini artık sevmediği düşüncesine kapılabilir.Kendisinin terk edildiğini düşünebilir.Çocuklar, o an yaşadıkları duyguları itibariyle, yanında kaldığı ebeveyninin de bir gün kendisini bırakıp gidebileceğini düşünebilir.Çocuğunuzla empati yaparak, onun ne yaşadığını, neler hissettiğini anlamaya çalışmalı ve ona göre hareket etmeliyiz.Yaşadıklarından dolayı çocukları asla yargılamamalıyız.
Bazı babalar, geleneksel eğilimlerin de etkisiyle, çocuklarını ne kadar severlerse sevsinler, çocuklarına bu durumu hissettirmeyebilirler.Eskiden bazı babalar, çocuklarını sevmenin ayıp olacağını düşünerek, çocuklarına var olan sevgilerini göstermemişlerdir.Birçok danışanımdan, “babam beni bir kez bile öpmedi” ya da “bana bir kez bile sarılmadı” cümlelerini sıklıkla duymuşumdur.Eğer aramızda hala böyle davranmayı sürdürenler varsa, bu tavırların sağlıklı olmadığını söylemem gerekir.
Peki, sevgi nasıl hissettirilir? Sevgimizi birçok şekilde çocuklarımıza hissettirebiliriz.Bazen anlamlı ve sevgi dolu bir bakışla bazen güzel sözlerle,bazen de küçük bir hediyeyle sevgimizi hissettirebiliriz.Eğer daha öncesinde çocuğunuza karşı istikrarlı bir şekilde sevginizi hissettirdiyseniz, boşanma sonucunda ufak yalpalanmalar yaşanacak fakat eski halinize dönmeniz çok zor olmayacaktır.
Bazı durumlarda ise ebeveynle çocuklarına çeşitli sebeplerden dolayı sevgilerini tam hissettirmemiş olabilirler.Bu durumun birçok sebebi olabilir; yoğun iş temposu, ödenmesi gereken borçlar için çok fazla mesai yapmak, aile içinde yaşanan gerilimlerden dolayı çocuğa gereken önemi verememek gibi.Bu tür durumlarda boşanma, çocuğunuza gereken önemi vermeniz konusunda sizin için bir fırsat olabilir.Sevginizi hissettirmek, bu dönemde daha zor olmakla birlikte, kesinlikle imkansız değildir.
Bazı Önemli Ayrıntılar:
• Eşinizden ayrıldıktan sonra yanınızda kalan çocuğunuzun, sizin büyük problemler yaşamış olduğunuz, belki de nefret ettiğiniz eski eşinizi özlemesini lütfen yadırgamayın ve yargılamayın.Unutmayın ki, çocuğunuzun özlediği kişi eski eşiniz değil, anne ya da babasıdır.
• Sevginizi ifade ederken dikkatli olun.Sevginizi ifade etme yolları olarak, pahalı hediyeler almayı, lüks restoranlarda yemek yedirmeyi yada çocuğunuzun istediği kadar parayı vermeyi seçerseniz uzun vadede bambaşka problemler yaşayabilirsiniz.Özellikle ayrılık sonrası, ayrılan eşlerin maddi durumu birbirine denk olmayabilir.Farz edelim ki çocuğun yanında kaldığı annesinin maddi durumu zayıf, babasının da maddi durumu çok iyi.Çocuk babasıyla görüştüğü zaman, babasının çocuğa, annesiyle birlikte yaşarken elde etmesinin neredeyse imkansız olduğu koşulları sınırsız bir şekilde çocuğa sunması, çocuğun hayatının büyük kısmını birlikte yaşadığı annesininse bu imkanları çocuğa sunamaması çocuk çeşitli problemler ortaya çıkarabilir.Bu nedenle, özellikle maddi hediyeler konusunda ölçülü olunması gerekmektedir.
• Başlıca bir yazının konusu olabilecek bir durum ise çocukları aranızdaki intikamın bir aracı olarak kullanmadır.Çocuklara, boşanma sürecinde en çok zarar veren durumlardan birisi de budur.
esimle bosanma asamasındayız, esim velayeti almak istedigi icin davamız suruyor. velayeti kaybetme kaydısıyla ikimizde pedagog gorusmesi oncesi oglumuza fazla esnek davranıyoruz. ben normal olmaya calistikca babasının yogun ilgisi sebebiyle tercihini ondan yana kullanacak, pedagog gorusmesinde babasında mutlu oldugunu bende mutlu olmadıgını soyleyecek kaygısıyla normallikten cıkıp onun merkezinde bir hayat yasamaya basladıgımı farkettim.
uzun vadede disiplinsiz bir yasam ona zarar verecek biliyorum ama yanımda olması icin onun istediklerini yapmak zorundaymısım gibi geliyor.
dava dilekcesinde gecici velayeti istemisler hakim bu talebi reddetti. ama pedagog raporu istedi. 2. celsemiz goruldu ama pedagog gorusmesi icin mahkemeden cagirmadilar.
bu gorusme nasıl olur? 6 yasındaki ogluma neler soracaklar sizce ? nasıl davranmalıyım onun psikolojisinin en iyi sekilde sekillenmesi icin
(bu arada ben anne olan tarafım)
Konu simurg_anka tarafından (10-02-2010 Saat 11:56:49 ) de değiştirilmiştir.
Sebep: eksik bilgi
esimle bosanma asamasındayız, esim velayeti almak istedigi icin davamız suruyor. velayeti kaybetme kaydısıyla ikimizde pedagog gorusmesi oncesi oglumuza fazla esnek davranıyoruz. ben normal olmaya calistikca babasının yogun ilgisi sebebiyle tercihini ondan yana kullanacak, pedagog gorusmesinde babasında mutlu oldugunu bende mutlu olmadıgını soyleyecek kaygısıyla normallikten cıkıp onun merkezinde bir hayat yasamaya basladıgımı farkettim.
uzun vadede disiplinsiz bir yasam ona zarar verecek biliyorum ama yanımda olması icin onun istediklerini yapmak zorundaymısım gibi geliyor.
dava dilekcesinde gecici velayeti istemisler hakim bu talebi reddetti. ama pedagog raporu istedi. 2. celsemiz goruldu ama pedagog gorusmesi icin mahkemeden cagirmadilar.
bu gorusme nasıl olur? 6 yasındaki ogluma neler soracaklar sizce ? nasıl davranmalıyım onun psikolojisinin en iyi sekilde sekillenmesi icin
(bu arada ben anne olan tarafım)
6 yaş dönemi en az diğer çocukluk dönemleri gibi hassas bir dönemdir.Hayatın bu aşamasında çocuklar için başaçıkılması ve üstünden gelinmesi gereken bir takım görevler vardır.Çocuk bu aşamada anaokuluna başlamıştır ya da yakın bir zamanda okula başlayacaktır.
Siz henüz boşanma sürecinde olduğunuz için, henüz yeni rollerinize alışamamış ve bundan sonra yaşayacağınız hayat şekli hakkında çok fazla bilgi sahibi olmayabilirsiniz.Ebeveynlerin, boşanma sürecinden geçerken yeni rollerine alışması, kendi sorunlarıyla başaçıkmaları ve bilinçli bir anne-baba olarak çocuklarına yaklşamaları biraz zaman alabilir.
Şu an sizin için bir belirsizlik dönemi muhtemelen,çocuğunuzun kimde kalacağı,mahkemenin nasıl sonuçlanacağı,geçiminizi nasıl sağlayacağınız,geleceğin sizin için neler hazırladığı, boşanma sonucunda nasıl etkileceğiniz sizin için belirsiz olabilir.
Boşanma davanızın sonuçlanması, yeni hayatınıza ve rollerinize alışmanız daha kolay olacaktır.
Velayet konusuna gelince, ben Adalet Bakanlığında çalışmıyorum.Sistemin tam olarak nasıl işlediğini bilmemekle birlikte , nasıl olması gerektiğini söyleyebilirim size.
6 yaşında bir çocuğun istekleri, velayetin kime verileceği noktasında rol oynayabilir ama tam olarak belirleyici olmamalıdır.Sizin de söylediğiniz gibi herhangi bir ebeveyn çocuğunun terchini kendinden yana kullanması için kaçak güreşebilir.Çocuğun tercihi, ebeveynlerin maddi imkanları, ona sunabileceği imkanlar, boşanma sürecine kadar hangi ebeveyninde kaldığı, ne gibi psikolojik ikna teknklerine maruz kaldığına göre değişebilir.Dolayısyla bu kadar çok faktörün değiştirebildiği bir karar, çocuğun kendi geleceği açısından çok sağlıklı olmayabilir.
Mantıklı olan velayet konusunda rapor bildirecek olan uzmanın, anne ve babayla ayrı ayrı ve birlikte, çocukla tek başına, bütün aileyle birlikte ve ebeveynlerin ve çocukların yaşadığı ortamda aileyi gözleyerek ve aileyle görüşerek karar vermesidir.Bunları yapan bir uzman, aile resminin bütününü görebilir ve souç olarak daha doğru bir karar verebilir.
Dikkat edilmesi gereken bir nokta var, en başta söylediğim üzere, bu dönem çocuğun hayatında yeni durumlar karşılaşacağı bir dönemdir.Bu sebeple, alacağınız kararları elinizden geldiğince bir uzlaşma ortamında almaya çalışın.Çatışma ortamı, çocuğun bir süre sonra karşılaşacağı okul ortamında çeşitli sorunlar yaşamasına sebep olabilir.
Sonuç olarak, içinde bulunduğunuz dönemin sizde kaygı yaratması çok normal.Bu geçici bir dönemdir ve emin olun zamanla birlikte kaygılarınız azalacak ve normal seviyesine dönecektir.
Aile Mahkemelerinde çalışan uzman arkadaşlarımızın da oldukça titiz davranıp çocuğunuz için en doğru kararı verecekleriniz düşünüyorum..
malesef ne kadar bilincli olursak olalim bazen kontrolden çıkabiliyoruz. Esimin en büyük hatası hırsları ve kızgınlıkları sonucu iletişim kuramadığı ve uzlaşamadığı kişinin kendisi için mücadele ettiği yavrusunun annesi olduğu gerçeğini güzden kaçırıyor olması.
rica etsem hukukçu arkadaşlar bu konu ile ilgili aile mahkemelerinde görevli uzmanların nasıl bir yol izledikleri konusunda 3-5 kelime yazarlar mı acaba ?
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
İstinaf kararı hakkında
10-05-2025, 01:23:51 in Miras Hukuku