Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
medea komplexiyle veya pariental alienation syndrome ile ilgili hiç kimsenin çalışma yapmadığını farkettim . akademisyenlerin hiç ilgilenmediği ama toplumsal yara olarak bir çok vakaanın ardında gizli kalmış bir durumdur.bu konuyla alaklı çalışma grubu kurmak adına bilinirliğini artırmak bile yeterlidir.medea komplexi :yunan tragedyalarından epiclos un medea tragedyasından köken alan bir hastalıktır.kısaca aldatıldığını düşünen kadın (yıkık hüsran ve kızgın)eski kocasından intikam alabilmek amacıyla çocuklarını öldürerek ona gösterir.günümüz modern dünyasında anlamsız gelen bir çok davanın ardında bu komplexin paranoya ve histeriye ittiği kadınlar mevcuttur.özellikle boşanma davalarında büyük oranda kendini gösterir fakat boşanma davaları bittikten sonra da boşanma hükümleriyle alakalı gerek velayet gerekse nafaka bakımından boşanmada kötü niyetli anne sendromu olarak tanımlanan amerikan hukuk sisteminde canada hukuk sişteminde yeri olan bir vakanın köklerini oluşturur. DIVORCE RELATED MALICIOUS MOTHER SYNDROME Ira Daniel Turkat, Ph.D. (http://www.fact.on.ca/Info/pas/turkat95.htm ) örnek olarak verilebilicek bir sitedirboşanmada art niyetli anne sendomu işin maddi kısmında nafakayla alaklı art niyet sergilerken velayet kısmında yabancılaştırıcı rolune burunerek çocuk veya çocuklarını babaya karşı kışkırtmaya yabancılaştırmaya ve kullanmaya kalkar bu durumda çocukları ciddi bir duygusal tacize maruz bırakarak hırpalar ki bu durum travma sonrası stress sendromu olarak bilinecek ruhsal durumu doğurur.ülkemizde henüz yeni yeni şiddeti giderek artan bir çok davanın kökleri bu duruma kadar uzanır.duygusal taciz o kadar şiddetlenebilirki annenin babayı fabrikasyon (üretme/kurgu )bir cinsel istismar davasına dahi dönüştürebilir .bu duruma yabancı olan çocuk psikaytrları gerçek istismar veya kurgu istismar tanımlamalarının yapıldığı makaleleri okumamışlarsa uzun süren bu duygusal tacizin birer parçası olurlar ve mahkemeler uzadıkçada kötü niyetli anne sendomu başarılı bir yabancılaştırıcı olarak çocukların gözünde baba imajının yok edilmesi sağlanmış olur.boşanmada art niyetli anne sendoromunun en ağır şekli istismar suçlaması günümüz ülkemizde bir salgın gibi büyümektedir. hukuki ve tıbbı çalışmalar geri olduğundan bir çok vaka sürüncemede bırakılarak hem çocuk hemde babalar açısından maduriyet çok büyümüştür.işin ilginç yanı gerçek istrismar davaları bile bazen arada kaybolabilecek kadar hukuki vahemet bir hal almıştır. ülkemizde velayet kontrolu yapan herhangi bir resmi kurumun olmaması velayet sahibi annenin her türlü duygusal tacizine açık çocukları koruyabilecek bir mekanizmanında kurulamamasından çocuk hakları bakımından ciddi bir risk oluşturmaktadır.bu konuyla alakalı bir çok çalışma mevcuttur bunlardan bir kaçının sitesini veriyorum: http://www.fact.on.ca/Info/pas/walsh99.htm makaleler incelendiğinde olayın vahameti daha çok gözler önüne serilmektedir. http://www.fact.on.ca/Info/pas/gard01b.htmhatta işin daha ileriki aşamalarında adli tıp makaleleri işin ciddiyetini gözler önüne sermektedir.http://www.ipt-forensics.com/journal/volume2/j2_3_1.htm bu konulardan habersiz basma kalıp bir sistemle raporlar alınarak yaratılan bir çok mahkumiyetin vicdanları rahatsız eden kısmı işin uzmanı diye ortalara çıkan gerek akademik gerekse hukuk kısmını dolduran kişilerin aslında hayatlarında bir kaç makale okumaktan ve toplasanız üç makaleyi geçmeyen yayınlarla ortalarda dolanmasıdır.1985 yılında salem cadı davalarına benzetilerek tanımlanan bu hastalıklar 2011 türkiyesinde hala bilinmemekte birkaç insanın kişisel mücadeleleriyel tanımlanıp hukuk sistemi içine alınmaya çalışılmaktadır. bu konuda bu makaleleri çeviren arkadaşlarımın bu konu altında bu konunun madurlarına yardım edebilmek adına buradan yayınlamaya davet ediyorum. saygılarımla
sayın cem polatoğlunun baracuda turizm sahibi yaşadıklarını anlattığı bir makalesidir.bosanmısbabalar.com desteklenmektedir.
burada ebevybe yabancılaştırma direk olarak göze çarpmaktadır bir çok babada bu durumun mağduru durumundadır. hukukcu arkadaşların ve hekimlerin bu konuya alet olmaması temennisiyle....
BEN KAYBETTiM…
SENi SEViYOR(D)UM BABA ! yazısını okuyanlar hatırlar, medenice ayrılmıştık eşimden. İlk altı ay sütliman. Kız henüz iki yaşında. Artık onunla eskisinden daha çok ve daha kaliteli zaman geçirebiliyordum. Kısa sürdü balayı. Geri dönmeyeceğime inanan anne intikam fitilini ateşledi. Kızımı almaya gittiğim bir gün kapı yüzüme kapandı. Kızımı öyle “uluorta” göremeyeceğimi, bu konuda muhatabın artık “avukat” olduğunu söyledi. Bir sonraki ve daha sonraki kapı önü yalvarmalarım ve eş-dost tavsiyeleri fayda etmedi. Böylece yıllarca sürecek olan yüzlerce kez öz kızımı “haczetme” dönemi başladı.
Bu işlem, çek borçlusuna yapılan haciz işlemiyle aynı; önce adliyeye gidilir, ücret yatırılır. Sonra çalışan memurlara Pazar günü sizinle gelsin diye yalvarılır. Her konuda(!) anlaştığınız haciz memuru Pazar günü gidilip evinden alınır, adliyeye getirilir, oradan dava dosyası alınır. Daha sonra karakola gidilir, iki Polis memuru da oradan alınır. Çocuğun evine gidilir. Sağlam aldım-sağlam verdim yani teslim-tesellüm tutanağı düzenlenip memur, polis gözetiminde karşılıklı imzalanır. Sonra sırası ile polis karakola ve memur evine bırakılır. Anca bir alışveriş merkezine adım atılır. Annesinin verdiği sipariş listesi kan-ter içerisinde bitirilir. Paket fast-foodlar arabada yenir. Çünkü; memuru evinden, polisi karakoldan alıp 17:00’da kızımı teslim etmeliyim, aksi takdirde bu „çocuk kaçırma“ya girer ki bu konuda davalarım vardır. Oysa defalarca kızımı evde bulamadım ancak bir kez bile dava açmadım.
Seneler çabuk geçiyor;
5 Yaş; Beraberken son derece mutlu olan kızım annesinin her telefonunda adeta işkence görüyor ses tonunda konuşmaya başladı.
6 Yaş; Her buluşmamızda“18 yaşına gelince soyadımı değiştireceğim.” demeye başladı.
7 Yaş; Eskisine göre daha uzunca bir alışveriş listesi var. Siparişlerin çoğu da bir çocuğun kullanmayacağı objeler. Ör. Tığ, Tuval, ithal boncuklar v.s.
8 yaşından itibaren kızımdan hakaret işitmeye başladım. Şambaba, İskele babası v.s.
9 Yaş; Maziye dönük ilginç hikayeler anlatmaya başladı. Ör. Henüz kundaktan yeni çıkmış kızım yaşamışcasına annesini vahşice nasıl dövdüğümü(!) anlatmaya başladı. Detaylar şöyle; Kızım elinde şeffaf kiraz kasesi ile kırmızı berjer koltukta otururken gece 02:00 de sarhoş olarak eve gelen bendeniz annesini sille tokat dövmüşüm! Dudaklarından kanlar akan annesi şevkatle kızına sarılarak “Sen ağlama kızım, bir gün kurtulacağız bu kötü adamdan.” demiş bizim bir yada birbuçuk yaşındaki “Ayşecik”e. Bizim Ayşecik kundağından kalkarak “sen üzülme anneciğim, ben çalışır sana bakarım.” dedi mi? orası meçhul.
10 yaş; Yeniden evlendim. Kardeşi doğdu. Kadın panikledi. Sanırım “yedek geldi” sandı. Kızım her gün bizde. Mutluluğun resmi bu olsa gerek. Bir yanda oğlum, diğer yanda kızım. Bakarken gözlerim yaşarıyor. Tek üzüntüm, evde otomatik olarak kaydolan telefon konuşmalarından dinlediğim kadının kızıma şimdiki eşim hakkında söyledikleri.
11 Yaş; Kadın bir oğlum oldu diye kızımı boşlamayacağıma inandı. Dişler tekrar meydanda. Yine göstermiyor kızımı. Ben de bu yaşından sonra kızımı polis gücü ile haczetmek istemiyorum. Bir kere denedim; Pişman oldum.
12 yaş; Kadının bir sevgilisi oldu. Evet evet.. Vallahi. O bana kızımı göstermeyen kadın, adeta kızımı bana bıraktı hatta terk etti. Öyle ki Şubat’ta Mısır, Haziran’da 10 gün Yunan adaları ve Ağustos’ta full Avrupa turlarına çıktık ailece. Hacizle bir kaç saat görebildiğim kızımı 6 ay sürekli gördüm, haftalarca bende kaldı. O mutlu, ben mutlu, oğlum mutlu. Biz mutlu olduğumuz için eşim mutlu. Kadın da mutlu, artık sevgilisi var. Yaşasın. 6. ayın sonunda adamdan ayrıldı. Silah (kızım) tekrar fora.
13 yaş; Sponsor olacağım bir adam arıyorum. Neyse parası vereceğim. Düğünlerini yapacağım, balayına yollayacağım, maaşa bağlayacağım, hatta ev alıp (ama Ekvador’da) içini döşeyeceğim. Yok-yok-yok!
14 yaş; Senede bir veya iki kez görüşmeye başladık. Artık kızım tarafından da doldurulan kalınca bir alışveriş ve temel fikir başkasından gelse de daha bilimsel bir hakaret listem var. Mesela şambaba gitti, “biyolojik veya sperm baba” geldi.
15 yaş; Büyümüş. Buluşmamız sadece para, alışveriş veya yurtdışı izni için gereken muvafakatname nedeniyle. Gerçi kardeşini çok sevdiğini söylüyor ama görmek için hiçbir çaba sarf etmiyor. Yılda bir-iki kez görüşsek de, ne yaparsam yapayım kavgasız tek bir buluşmamız geçmiyor. Konuşmaların seyri şöyle;
- Nasılsın kızım?
- Sana ne?
- Kardeşin ilkokula başladı
- Bana ne?
- Bağırma kızım herkes duyuyor
- Kime ne?
- Bir şeye ihtiyacın var mı?
- Seni ilgilendirmez
- Okul nasıl gidiyor?
- Yeni mi aklına geldi? v.s.
16 yaş; Hakaretler daha da felsefi. Alt tarafı “Senden baba olmaz.” diyecek, ancak son okuduğu 4 kitabın özetine bir Sokrates, iki Descartes ekleyerek. Ayrıca “Şunu şöyle yapsan daha iyi olur.” mu dedim? Eyvaaah!… Sen kimsin ki?, Sen bana karışamazsın?, Sana soran mı var), konuşma! v.s.
17 yaş; Son buluşmamız. Görüşmeyeli sadece bir sene geçti. Karşımda uzun boylu, zarif ve çok güzel genç bir kız var. Fönlü saçları, trendy kıyafeti, hafif makyajı ile modern, göz alıcı bir genç kız. Ama ben “o kız” ın sadece adını ve doğum tarihini biliyorum. Onu da bir zamanlar facebook şifremde kullanmıştım.
Bir gün istemeden ağzımdan böyle çıktı laf; ”O kız…”.
Bir baba, hem de kızını canından çok seven, özlemini her an kalbinde, beyninde, hücrelerinde hisseden bir babanın istemsiz çığlığı bu olsa olsa...
Ancak arada o kadar boşluk var ki, “O”nun hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Bilmeme, tanımama, koklamama, bağrıma basmama müsaade edilmedi. Bakkalın çırağını, kapıcının kızını, kimse alınmasın ama ablamın köpeğini daha çok tanıyorum. Ama benim kızım ne yer, ne içer, ne sever, neyi sevmez, hobileri, fobileri nelerdir, ayakkabı numarası, boyu kaçtır, alerjisi var mı?… ve binlerce cevabını bilemediğim soru.
Emek veremedim kızıma, hasta iken başında duramadım, ilk yazısını, ilk karnesini göremedim, birlikte ders çalışamadım. Benden tek istedikleri para idi, hem de doğmamış torunlara yetecek kadar. Aldılar, alıyorlar, alacaklar. Ancak para geleceğe değil sıfır arabalara, seyahate, dekorasyonlara gömüldü.
Allah evlat acısı vermesin derler. Evlatlarını kaybedenleri anlamam mümkün değil. Peki benim gibi evladını ölmeden kaybedenleri kim anlar? Kim “var ama yok” olan evladımın yüreğimde hissettiğim acısını tarif edebilir bana? Önce bir insan sonra bir baba olarak yıllardır irdeliyorum, kızıma özlemin yakıcılığını daha az hissetmek için duygularımın adını koymak istiyorum, bulamıyorum bu acının adını, yapamıyorum tarifini. Tek bildiğim, yaşadıklarımdan asla vicdan azabı ve pişmanlık duymadığımdır. Ama ya kızım pişmanlık duyarsa...
Ne olursa olsun ben bir babayım ve kızıma olan duygularım, özlemlerim, aşkım asla bitmedi, bitmeyecek de...
Sonuç;
Artık kızımla görüşmüyoruz. Ben kaybettim. Kızımla bir kez bile dans edemeden, baş başa bir kadeh şarap tokuşturamadan, elinden bir fincan kahve içemeden, bana erkek arkadaşını anlatamadan kaybettim. Başı sıkıştığında kapımı çalmadan, omzuma yaslanmadan, erkeklere, kadınlara, hayata dair konuşmadan, tek bir nasihat veremeden, bir kez dahi babacığım cümlesini duymadan, en kötü anlarında, hata yapsa da, hakaret etse de karşılıksız koşulsuz hep yanında olacağımı, onu çok sevdiğimi ve hep seveceğimi söyleyemeden kaybettim.
Bu yarışı ben kaybettim. Kızımı benden uzaklaştırmak isteyen, göstermeyen, yıllarımı mahkemelerde süründüren annesi ise kazandı.
merhaba bende boşandım bir kızım var 7 yaşında annesi görüşmelerimizi kurnaz şekilde engellemeye çalışıyor örneğin çocuğa telefon aldım telefonu uçak moduna alıp ulaşılmaz yapıyor ayrıca okuluna babasıyla görüştürülmemesi için dilekçe veriyor.mahkeme kararıyla yazın 40 gün sömestrde 1 hafta görme hakkım var.bu süreler dışında çocukla iletişimimi yeniden düzenleyebilir miyim. not: alkol vermeye varan davranış durumları var çocuğun beyanı dışında kanıtım yok teşekkürler.
merhaba. abimin bi boşanma davası var mahkememiz 12 mayıs ta özel avukat tuttuk fakat davamızla pek ilgilenmiyor ve bilgilendirmiyor bizleri. sizden bilgi almak istiyorum bana yardımcı olursanız çok sevinirim. abim 8 senelik evli bu süreçte birçok kez boşanma kararı aldılar ama çocukları oldugu için resmi bi işlem yapmadılar.abimin iki çocugu var birisi 4 birisi 8 yaşında abimin eşi geçen sene abimi aldattı abim çocukları oldugu için affetti daha sonra abim kendine yediremedi ve kendi de aldattı eşini geçen sene eşi de affetti ve bariştılar şimdi 4 aydır ayrı yaşıyorlar dava açıldı. abim coçuklarına ok düşkün ama kadın çocukları göstermiyor abim cocuklar ile görüşmeye gittigi zaman cocuklar annem kızıyor seninle görüşmemize diyorlar burada resmen cocukların psikolojileri ile oynanıyor. kadın sirekli arayıp para istediyor çocuklara onun haricinde görüştürmüyor babalarıyla geçici nafakayı da ödüyoruz bununla kalmayıp çoçukların ihtiyaçlarını alıp götürüyoruz ve anneleri camdan aşagı yada çöpe atıyor aldıklarımızı. biz velayeti almak istiyoruz ne kadar şansımız var alabilmek için ve ortada ev ve araba var bunun payşlaşımı nasıl olacak ve abimin eşi eşyaları abimden gizli evi boşalttı ve kaçırdı bu eşyalar üzerinde işlem yapabilir miyiz ve cocukar anne de iken çok bakımsızlar anneninde psikolojık durumu bozuk bana detaylı bir bilgi verir misiniz. çok teşekkür ederim simdiden.
Çocukların yaşları küçük o nedenle velayetleri anneye verilecektir kuvvetle ihtimal. Eskiye dayalı ve affedilerek yapılmış uzlaşmalar mahkemede bir anlam ifade etmez.
Ancak halen var ise anlaşmazlık nedenlerinin ispatı gerekir.
Ev ve araba var ise ve bunlar evlilik birliği içerisinde alınmışsa ve tarafların kişisel malları ile bu malların alımına katkıları olmamışsa eşit miktarda paylaştırılır.
Eşyalar ve takılar ile çok fazla bir şey yapılamaz, sonuç itibari ile abinizin çocukları yaşıyor o eşyalar üzerinde.
Çocukların annesinin psikolojik sorunları olduğunu ispat etmeniz gerekir.
Geçmiş olsun.
Boşanma süreci konusunda çok açıklayıcı bilgiler verilmiş. Teşekkür ederim. Eş , çocuk, bebek bakma gibi durumlarda insanlar birbirlerine karşı biraz sabırsız kalıyor. Karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde aile içerisnde güzel bir uyum sağlanacaktır.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
İstinaf kararı hakkında
10-05-2025, 01:23:51 in Miras Hukuku