Ahlak kurallarına uymamamak gerekçesi

[Av.Emrah Yavuzcan]

Merhaba ben sitenize yeni üye olmuş bulunmaktayım ve bir konuda yardımınıza ihtiyacım var. 13 aydır çalıştığım işverenim beni daha önce yöneticilerim tarafından uyarılmama rağmen işyerinde bayan arkadaşımı rahatsız ettiğim gerekçesi ile hakkımda hata kanıt tutanağı düzenlendi ve 5 gün sonra da 4857 25-II.c maddesi gereğince iş akdim feshedildi.Fakat bu maddede belirtildiği üzere bayan arkadaşıma cinsel olarak hiçbir tacizim olmamıştır. Sadece kendisine sms yolu ile onu sevdiğimi ve arkadaşlık teklif ettiğimi yazdım. Yazdığım mesajların hiçbirinde cinsellik içerecek tek kelime dahi bulunmamaktadır.

Personel hem işverenin hem de işyerinde çalışan diğer kişiler ile üçüncü şahısların cinsel taciz nitelikli davranışlarına dayanarak iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilir.

İşverenin cinsel tacizi halinde personel bu hakkını hemen kullanabilecekken işyerinde çalışan diğer kişiler veya üçüncü şahısların cinsel tacizinde önce durumu işverene bildirmek zorundadır. İşveren bu konuda önlem almazsa o zaman personel iş sözleşmesini feshedebilir.

Y.9.H.D. E.2004/13286 K.2005/7706 T.08.03.2005 şu şekildedir;

"Davacı tanıkları ise, bayan işçinin bir başka işçi ile ilişkisinin olduğunu ve bu yüzden davacıya karşı komplo kurulduğunu belirtmişlerse de, şikayet dilekçesinin içeriği ve davalı tanığı beyanına göre davacının sekreter olarak çalışan bayan işçiye karşı işyerindeki konumunu da kullanarak baskı oluşturmak suretiyle duygusal ilişkiye zorladığı anlaşılmaktadır.

Gerçekten, bir bayan işçinin nedensiz yere kendisinin cinsel tacize uğradığı yönünde bu kadar ayrıntılı olarak açıklamada bulunması hayatın olağan akışına aykırıdır.

Davacı işçi, daha sonra bayan işçinin rızasıyla bu tür eylemlerine devam etmişse de, davacının işyerinde haiz olduğu yönetici konumu sebebiyle baskı oluşturarak bu eylemlere giriştiği ve son dönemlerde bayan işçinin karşı çıkmaları üzerine işten çıkartmakla tehdit ettiği ve en nihayetinde bayan işçinin baskılar sonucu istifa ettiği ve aynı gün cinsel taciz iddialarıyla ilgili durumu davalı işverene bildirdiği anlaşılmaktadır.

Somut olayda davacı ile bayan işçi arasında yaşananlar iş düzenini bozacak nitelikte olduğu gibi doğruluk ve bağlılığa da aykırı eylemler niteliğindedir. Bu durumda ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddine karar verilmelidir."


"Cinsel taciz" durumu yalnızca fiili olarak cinsellikle ilgili materyallerin kullanılması veyahut durumun somutlaştırılması anlamına gelmemektedir. Olayı genel ve objektif yönden ele almak gerekmektedir.

[alicakir61]

Caner Bey,

Bu tavsiyenize katılmak mümkün değil.
Beyefendinin duygusal hislerine saygım sonsuz. Umarım herşey gönlünce olur.
Ancak bu olayda gayet net bir taciz vardır. Eğer bir kişi Hayır diyorsa bunun anlamı Hayır'dır. Kaldı ki iş hayatında az-çok bulunan herkes aynı işyerinde ilişki yaşamanın ne derece zor ve hatta tehlikeli olabileceğini iyi bilir. Süreci buna göre yaşar yada yaşamaz.

Sizin tavsiyeniz apaçık olayı hiç gerçekleşmemiş bir alana kaydırmakla sonuçlanır ki ne Türkiye'de ne de Farklı ülkelerin hukuk sisteminde bu olmaz; olmamalıdır.

Adalet herkes için gereklidir. Sözkonusu arkadaşımız içinde, bayan içinde, bu noktada iş barışını ve kurum kültürünü koruma adına bu eyleme geçen işveren içinde...

Eğer işveren kendi kendine ahkam kesip bu kararı alsaydı belki hak verebilirdim. Ancak sekiz günde 13 mesaj ( ve tamamı karşı tarafça hoşnutsuzlukla karşılanmış, muhtemelen hayır anlamına gelecek cevap veya reaksiyonlar gösterilmiş ) - özür dileyerek yazıyorum - şansını gerekenden çok çok zorlamak olmuş, ki sonucu da hiç istenmeyen şekilde bitmiş.

Hocam ben de özür dileyerek cevap veriyorum size.Öncelikle yorumlar için çok teşekkür ederim burada objektif bir karar alabilmek ve açizane akıl danışmak için bu konuyu açtım yukarda da belirttiğim gibi 4-5 ay önce hayır cevabı aldım.Onadan sonrada bu arada bununla ilgili hiçbirşey yapmadım aynı reyonda olmamız dolayısıyla ben aramamama rağmen kendisinden telefonlar aldım iş ile alakalı yardım için tıpkı eskiden olduğu gibi ve de bu süreçteki bana karşı olan davranışlarının iyileşmesi ve yine yakınlaşmış olmamız açıkcası bende bir umut uyandırdı ve tekrar böyle bir teklif yaptım 13 mesajın çoğunda kendisinden bir cevap beklediğimi yazdım ve bununla beraber kendimce güzel bazı sözler ekledim onlarla süsledim fakat bunlara olumsuz bir yanıt gelmediği gibi iş yerinde benimle olan sohbeti aynı şekilde devam ettirdi.Tamam belki ben tekrar şansımı denemekte hatalıyım ama bunun bedeli bu kadar ağır mı? Sadece bunu merak ediyorum ve cevabınızı bekliyorum. şimdiden teşekkürler

[Erdoğan Kırcalı]

Tamam belki ben tekrar şansımı denemekte hatalıyım ama bunun bedeli bu kadar ağır mı? Sadece bunu merak ediyorum ve cevabınızı bekliyorum. şimdiden teşekkürler

Evet........

[caner34]

Hayır

Suç ve ceza orantılı olmalıdır. siz işde olmadığınız bir zamanda mesaj atmışsınız söz konusu olay iş yerinde gerçekleşmemiş. Çalışma ortamınızda iş barışını engelleyecek herhang bir olumsuz eyleme neden olmamış bu davranışınız. Herhangi bir yazılı uyarı yada kınama cezasıda almamışsınız o zaman geriye ne kalıyor; sizin haksız işyten çıkarılmanız.
25/2 den çıktığınız için ihbar kıdem ve işsizlik sigortasından da yararlanamayacaksınız
Sizin vermeniz gereken tek yanıt adı geçen bayan mahkemede sizin aleyhinize tanıklık yapar mı ve bu tanıklık olayı farklı bir şekilde anlatarak davayı kaybetmenize neden olabilir mi? ve sizin lehinize tanıklık yapabilecek birileri var mı? eğer bu tanıklar varsa davayı rahatlıkla kazanır 4 ila 8 maaş tutarında tazminat ve işsizlik sigortasından 6 ay boyunca yararlanma hakkını elde edersiniz

[deutr]

Merhabalar,

Ben konu hakkında Caner Bey'den bir miktar farklı düşünüyorum, elbette yorumlamamda hata olabilir. Ancak:

Konumuzdaki eylem ve kişiler birbirlerini iş ilişkisi paralelinde tanıyor ve aynı kurum çatısı altında hizmet etmeye devam ediyorlar. Kişilerin özel hayatlarında oluşabilecek durumlar elbette kendilerini ilgilendirse de eğer bu fiiller iş barışını bozma noktasına gelirse yasalar çerçevesinde ve objektif değerlendirmeler sonucunda işveren tarafından da müdahale edilebilir.

Kişinin mesajı mesai saati dışında atıyor olması bu olay geniş çerçeveden incelendiğinde durumu değiştirmiyor. Mesajı atanda, mesajı alanda, konuyu tartışan bizlerde biliyoruz ki o mesaj içeriği sadece geldiği dakikayı etkilemeyecek, yanyana olunan tüm süreçleri etkileyecektir. Yanyana olunan asıl süreç de iş saatleri ise bunun mesai dışı denmesi çok da çözüm odaklı değil.

Bu mantıkla gidildiğinde bir çalışanın öfkesine yenilerek mesai saatleri dışında işvereni veya kurumu hakkında 3. şahıslarla paylaşmaması gereken bilgileri paylaşması da hoşgörülmelidir veya daha ağır ve uç bir örnek olarak bir şahsın iş arkadaşını fiziksel olarak taciz etmesi veya darp etmesi de sadece asayiş sorunu olarak algılanmalı ama birbirine husumet duyan bu iki kişinin aynı ortamda çalışması konusunda inanılmaz bir esneklik gösterilmesi gerekmektedir.

Hukuk elbette belirli yazılımaddeler üzerinden çalışır. Ancak Hukuk'un temelinde de yorumlama ve iyiniyeti gözetme yeralmaktadır.

Bu sebeple kişinin bu mesajları mesai saati dışında atmış olması birşeyi değiştirmez. Kişi bu mesajların ertesi sabah o kişi ile ilişkisini artı veya eksi şekilde etkileyeceğini bilerek -hatta birden çok kere deneyerek- eylemde bulunmuştur.

Ayrıca iş barışını etkileyip etkilemediğini bayan kısmını dinlemeden yorumlamamız olası değil. Kişi kendini psikolojik baskı altında hissedebilir. Bu iş performansına direk yansımış olabilir. Bir örnek olarak bayan amirine gidip ben görevimden ayrılmak istiyorum çünkü özel hayatını iş ilişkimize yansıtan biri ile aynı ortamda bulunmak istemiyorum da demiş olabilir. Eğer Amir bu konuyu aklıselim şekilde tarafsız olarak incelemiş ve sonucunda bayana hak vermiş ise bu kararı da almış olma ihtimali var.

Yazılı ihtar konusunda yargıtayın direk konumuzla ilgili örnekleri var. Bu olay ahlak değerlerine aykırı bir eylem olarak kabul edilmekte ( Bu benim şahsi düşüncem değildir, lütfen yanlış anlaşılmasın ) Bu ve benzeri olaylarda yazılı uyarı yazık ki efektif olamayabilir. Ahlak kuralları çiğneyerek zimmetine para geçiren ve bu delillerle ispatlanan birine yazılı olarak sakın ha bir daha görmeyim yazısı en kibar ifade ile saflık olur. Biri yapılmaması gereken bir fiili en üst risk durumunda göze almış ve yapmış ise artık yazılı ihtar anlamsız kalacaktır. Artık konu güven bunalımıdır.

Bu soruyu açan arkadaşımız için elbette yazmıyorum ama bir çalışan diğerini duygusal ve cinsel açıdan taciz ediyorsa, üstelik diğer taraf buna HAYIR diyorsa işverenin yazılı uyarısından çok daha önemli bir uyarı bayandan gelmiştir ve kişi buna rağmen devam etmiştir. Bunun kapatılacak bir özrü yoktur.

Ali Bey,
Ben bir İnsan Kaynakları Yöneticisiyim, maalesef benzeri konularla karşılaştım. İnsani olarak zaman zaman bu tarz zorlamalarda bulunan insanların son derece sevgi dolu, içten ve gayet ahlaklı olduğuna da denk geldim. Ancak konu işverenin çalışma arkadaşı gözünden bakması değil, konu bir diğer çalışanın konu ile ilgili rahatsızlığını bildirmesi.

13 kere mesaj attığınızı ve cevap beklediğinizi yazmışsınız. İyi niyetinizden asla şüphe etmiyorum. Lakin kendi kendinize ''-Ali 1 değil 2 değil 3 değil bak işte gönlünün almak istediği cevabı alamıyorsun; sana iş süreçlerinde olması gerektiği gibi iki iş arkadaşı şeklinde sıcak ve olumlu yaklaşıyor fakat konu duygusallık ise bu o tercihi kullanmıyor'' demediniz mi! Keşke farklı olsaydı demek dışında elimden birşey gelmiyor. Ancak üzülerek yazıyorum; siz olmaması gereken bir süreci haddinden fazla zorlamışsınız. Umarım olabilecek en hayırlısı olur gelecekte iş hayatınız için.

Caner Bey,
Cevaplarım sizin açıklamalarınıza karşı tez gibi oldu. Asla amacım bir anti-tez süreci başlatmak değildir. Sürç-i lisan ettiysem affola.

İçten Selamlarımla,

[caner34]

Bilmeniz gereken diğer bir unsurda haklı nedenle fesih ve geçerli nedenle fesih olmak üzere iki kavramdır eğer iş mahkemesi işvereninizin tüm iddalarını doğru olduğunu kabul etse dahi bunu haklı nedenle fesih olarak değil geçerli nedenle fesih olarak kabul edecektir çünkü 25/2 maddeden iş akdi fesih edilenlerin feshi 6 gün içerisinde yapılmalıdır siz ilk uyarınızı 4-5 ay önce almışsınız ve iddia edilen taciz 4-5 ay önce yapılmış
Müdürünüzün fesihi taciz olayını öğrendikten itibaren 6 gün içerisinde yapması gerkirdi yapmadığı için fesih şüpheli duruma düşüyor.
Bu durumda herşey aleyhinize dahi olsa tüm tanıklar ve mesajlar da dahil olmak üzere süre yönünden feshin haklı nedenle değil geçerli nedenle yapıldığına kanaat getirilmesi yüksektir. Böyle bir durumda kıdem tazminatına ve ihbar tazminatına hak kazanırsınız ki eğer maaşınız 1000 tl ise toplamda 5000 tl kıdem ve ihbar tazminatı alırsınız
Bence 30 gün dolmadan mutlaka davanızı açın

[Erdoğan Kırcalı]

Kendisi de beni şikayet etti ve sözlü olarak müdürüm tarafından uyarıldım.Daha sonra ki zaman zarfı içinde bu konu hakkında hiçbir şekilde birşey yapmadım aynı ortamda çalışmamız sureti ile de kendisine bu konuda kesinlikle bir tavır almadım ve işimi yapmaya çalıştım.Kendisi benim şefim oldu ses çıkarmadım ve her dediğini de yaptım işyerinde kendisine karşı en ufak bir saygısızlığım olmadı ki buna da herkes şahittir.bu zaman zarfında kendisi ile diyaloglarımızın düzelmesi ve bana karşı olan tavırlarının değişmesi bende ister istemez bir umut uyandırdı ve kendisine tekrar arkadaşlık teklif ettim.Yaklaşık 8 günde 13 adet de mesaj attım bu mesajlarda cinsellikle alakalı veya küfür olabilecek hiçbirşey yoktur.Sadece kendisinden hoşlandığımı belirten güzel sözler yazdım ve bana bir şans vermesini istedim.Bunun üzerine bir şikayetle birlikte son yazdığım mesajlarla bana hata kanıt tutanağı düzenlendi ve savunmam alındı.Ben de orada kendisine karşı işyerinde herhangi bir yanlış hareketimin olmadığını ve mesajların da mesai dışında atıldığını yazdım ve kendisinden özür de diledim ama 5 gün sonra da bu olay meydana geldi ve işten çıkartıldım tazminatsız olarak.

Bilmeniz gereken diğer bir unsurda haklı nedenle fesih ve geçerli nedenle fesih olmak üzere iki kavramdır eğer iş mahkemesi işvereninizin tüm iddalarını doğru olduğunu kabul etse dahi bunu haklı nedenle fesih olarak değil geçerli nedenle fesih olarak kabul edecektir çünkü 25/2 maddeden iş akdi fesih edilenlerin feshi 6 gün içerisinde yapılmalıdır siz ilk uyarınızı 4-5 ay önce almışsınız ve iddia edilen taciz 4-5 ay önce yapılmış
Müdürünüzün fesihi taciz olayını öğrendikten itibaren 6 gün içerisinde yapması gerekirdi yapmadığı için fesih şüpheli duruma düşüyor.
Bu durumda herşey aleyhinize dahi olsa tüm tanıklar ve mesajlar da dahil olmak üzere süre yönünden feshin haklı nedenle değil geçerli nedenle yapıldığına kanaat getirilmesi yüksektir. Böyle bir durumda kıdem tazminatına ve ihbar tazminatına hak kazanırsınız ki eğer maaşınız 1000 tl ise toplamda 5000 tl kıdem ve ihbar tazminatı alırsınız
Bence 30 gün dolmadan mutlaka davanızı açın

İlk uyarı ardından,yapılan tacizin tekrarlandığı şikayeti ile savunma alınmış ve 6 gün geçirilmeden sözleşme feshedilmiş.