Boşanmak istiyorum

[boşol]

bence kesinlikle dava açma. aylarca bekleme pahasına da olsa dava açma. bırak açıyorsa o açsın. Dava açarsan maddi manevi pek çok sıkıntıya hazır olman lazım. uzun sürecektir. maddi talepleri olacaktır. hak etmediği halde bunu vermek sana koyacaktır. vermek zorunda bırakılacaksın. mahkeme kararı çıkacak bunla ilgili. boşanıp boşanmayacağın da tamamen iddialarını ispatlamana bağlı. bu durumda bile en azından nafakadan kurtulamazsın. açık yüreklilikle söylüyorum. berbat bir durumla karşı karşıyasın. karşı tarafla bağlantını tamamen kes. kafanı dinle ve dava açma. 4 ay sonra eve dön çağrısı yap. 2 ay içinde gelmezse gider davanı açara boşanırsın. ya da 8-9 ay sonra aç davayı o da alışsın sen de alış. ortam biraz durulsun. bir ihtimal anlaşabilirsin. tek celsede boşanırsın o zaman da. ama sakın şimdi dava açma. çok yıpranırsın. Bir medeni kanun kitabı al. Adı medeni kendisi ilkel bu kitapta boşanmayla ilgili yazılı şeyleri, oku ama önce 2 duble götür. Zira ayık kafayla kaldıramazsın. Ben ayık kafayla okumaya kalktım. İnan zaafiyet geçirdim sinirden. Yazan nasıl bir insan evladıydı, onu kim hukukçu yaptı. Ağzın bozuksa çok ama çok küfür edersin.
çok dikkatli ol. allah kolaylık versin.

Kardeşim Teşekkür ederim . Beni Anlayan biri olduğuna ne kadar sevindim anlatamam. Kararım da bu doğrultudaydı. Evinden kaçan ve aile içi yaşantıya alışmamış biriyle evliliğin neticesi işte bu.... Allah (c.c) razı olsun. Eğer hukuk böyle insanlara kazandırıyor haklı görüyorsa , biz mağdurların Allahından başkası yoktur. Benden alıcağı parayı bir kenara koyar diğer kenarda bir pencere açıp içine yaşadıklarımızı canlandırırsa Allah (c.c.) asıl ona yardım etsin . Mutlak Dünyada olmasa mahşerde hesabını verir. Allah (c.c.) Ben ve benim durumumdaki tüm sabreden kullarına yardım etsin AMİN

[cnytgms]

.Sizin sıkıntınızın aynısını bende yaşıyorum birkaç aydır.9,5 aylık evliyim ama birgün yüzüm gülmedi.Eşim 20 gündür babasının evinde ane arayıp ne de soruyo arkasından gitmemesi için resmen yalvardım.Ki ben eşime sesimi dahi yükseltmemiş bi insanım.rahat bi ortamda rahat battı Allahtan çocuğumuz yok.Bi an önce bende bu yükten kurtulmak istiyorum ama bu nafaka konusu canımı sıkıyor

[boşol]

Sizin sıkıntınızın aynısını bende yaşıyorum birkaç aydır.9,5 aylık evliyim ama birgün yüzüm gülmedi.Eşim 20 gündür babasının evinde ane arayıp ne de soruyo arkasından gitmemesi için resmen yalvardım.Ki ben eşime sesimi dahi yükseltmemiş bi insanım.rahat bi ortamda rahat battı Allahtan çocuğumuz yok.Bi an önce bende bu yükten kurtulmak istiyorum ama bu nafaka konusu canımı sıkıyor

Öncelikle sizede geçmiş olsun. Hayatta daima haklılar kazanmıyor , bir gün bir bakmışsınız yıllar geçmiş ve bu imtahan bitmiş. Daha tecrübeli daha temkinli bir hayat başlamış. Aslına bakarsanız evli çiftlerin en büyük sorunu evi terk eden eşlerin aileleri. Benim eşimin abisi olucak şahıs benden kendisine iş bulmam talabinde bulunduğu halde .... Eşime - Gel ben sana bakarım , ömür boyu yanımda kal - diyebiliyor. Hal böyle olunca mecazen eşin bir çok kocası oluyor en ufak sorunda mecazi koca değişimi yapıyor bu koca değişiminden maksadım bir kadın kocasının sözünü dinlemeli ve ferdi karar verip ailesinin bulunduğu sorundan çıkarmak için kendi çabalamalı baskı halinde düzen kuramazsınız bunun örnekleri çevremizde çok , işte bunun dışındaki kadın gurubu kocasının değilde abilerinin , kardeşlerinin , annesinin , yengesinin , bazısı abartıyor arkadaşının sözleriyle hareket ediyorlar. ''Sonuç sözünü dinlediği kişi yada kişilerle olan aciz bir kadın'' Takdir-i İlahi çok müntezam ve kılı kırk yaran adaletiyle evini haksız yere terk eden kadına hem Dünyada hemde Ahir hayatta korkunç sıkıntı dolu rezilliklerle geçen bir yaşam biçimi hazırlıyor ki yaşam değil hüsran dolu zaman geçimi diyebiliriz. ''Eşim her kaçtığında pişman olup sensiz olucağıma ölürüm daha iyi . Allahtan tek dileğim var sensin yoksa ölürüm daha iyi '' gibi çağrılarda bulunup onu almamı temenni ediyor. Sonra ne oluyor eşin geliyor. Aynı olayları 5-6-7 yapmaya devam ediyor. Yıpranan ve güvensizliklerle dolu bir evlilik ceza evinin F-tipi koğuşundan farksızdır. Ama onlar giderken ''Beni seviyor üzülsünde sözümden çıkmasın ben ne dersem o olsun'' gibi ailesinin aklına koyduğu kör bir pusula ile yön bulmaya çalşıyorlarken farkına geç varıyorlar , özgür kafası rahat bir kocanın senin varlığından çok yokluğundaki huzura alıştırmışsın.... Ne oldu kendim ettim kendim buldum ... Allah (c.c.) Tüm aile erbabına huzur güven saygı ve beraberlik nasip etsin. Hatalıyı hatasından dolayı zaten sınava tabii tutuyor hiç olmazsa sınavın getirdiklerinden birşeyler öğrenmeyi onlara ve bizlere nasip etsin. Üzülme kardeşim kaderini yaşıcaksın bizler doğmadan bunlar yazılmıştı. O yüzden üzülme düzeltmeye çalış devam et gücünün yettiği kadar karını bırakma ama gücünün son zerresi geldiğinde onu eşine harcama ki seni çaresiz görmesin o zerreyi damla düşün huzursuzluğun olmadığı bir yerde biriktir damlaya damlaya göl olucak sen göl'ken o bir zavallı karınca olucaktır. Evlilikte gurur olmaz elinden geleni yap gittiği yere kadar gitsin yalanın başladığı yerde ,,,Bitsin,,,

[cnytgms]

Öncelikle sizede geçmiş olsun. Hayatta daima haklılar kazanmıyor , bir gün bir bakmışsınız yıllar geçmiş ve bu imtahan bitmiş. Daha tecrübeli daha temkinli bir hayat başlamış. Aslına bakarsanız evli çiftlerin en büyük sorunu evi terk eden eşlerin aileleri. Benim eşimin abisi olucak şahıs benden kendisine iş bulmam talabinde bulunduğu halde .... Eşime - Gel ben sana bakarım , ömür boyu yanımda kal - diyebiliyor. Hal böyle olunca mecazen eşin bir çok kocası oluyor en ufak sorunda mecazi koca değişimi yapıyor bu koca değişiminden maksadım bir kadın kocasının sözünü dinlemeli ve ferdi karar verip ailesinin bulunduğu sorundan çıkarmak için kendi çabalamalı baskı halinde düzen kuramazsınız bunun örnekleri çevremizde çok , işte bunun dışındaki kadın gurubu kocasının değilde abilerinin , kardeşlerinin , annesinin , yengesinin , bazısı abartıyor arkadaşının sözleriyle hareket ediyorlar. ''Sonuç sözünü dinlediği kişi yada kişilerle olan aciz bir kadın'' Takdir-i İlahi çok müntezam ve kılı kırk yaran adaletiyle evini haksız yere terk eden kadına hem Dünyada hemde Ahir hayatta korkunç sıkıntı dolu rezilliklerle geçen bir yaşam biçimi hazırlıyor ki yaşam değil hüsran dolu zaman geçimi diyebiliriz. ''Eşim her kaçtığında pişman olup sensiz olucağıma ölürüm daha iyi . Allahtan tek dileğim var sensin yoksa ölürüm daha iyi '' gibi çağrılarda bulunup onu almamı temenni ediyor. Sonra ne oluyor eşin geliyor. Aynı olayları 5-6-7 yapmaya devam ediyor. Yıpranan ve güvensizliklerle dolu bir evlilik ceza evinin F-tipi koğuşundan farksızdır. Ama onlar giderken ''Beni seviyor üzülsünde sözümden çıkmasın ben ne dersem o olsun'' gibi ailesinin aklına koyduğu kör bir pusula ile yön bulmaya çalşıyorlarken farkına geç varıyorlar , özgür kafası rahat bir kocanın senin varlığından çok yokluğundaki huzura alıştırmışsın.... Ne oldu kendim ettim kendim buldum ... Allah (c.c.) Tüm aile erbabına huzur güven saygı ve beraberlik nasip etsin. Hatalıyı hatasından dolayı zaten sınava tabii tutuyor hiç olmazsa sınavın getirdiklerinden birşeyler öğrenmeyi onlara ve bizlere nasip etsin. Üzülme kardeşim kaderini yaşıcaksın bizler doğmadan bunlar yazılmıştı. O yüzden üzülme düzeltmeye çalış devam et gücünün yettiği kadar karını bırakma ama gücünün son zerresi geldiğinde onu eşine harcama ki seni çaresiz görmesin o zerreyi damla düşün huzursuzluğun olmadığı bir yerde biriktir damlaya damlaya göl olucak sen göl'ken o bir zavallı karınca olucaktır. Evlilikte gurur olmaz elinden geleni yap gittiği yere kadar gitsin yalanın başladığı yerde ,,,Bitsin,,,

Allah razı olsun kardeşim.Evliliğim galiba gittiği yere kadar gitti bugün dilekçe verdim adliyeye.20 gündür evi terkettiği halde aramayan eşimi ben aradım gururumu kırıp.Bana hala şart koşuyo evliliği elden gidiyo haberi yok.Ne yaparsan yap dedi ve ayrılma kararını da o an verdim zaten.Allah korkusu olmayan biriyle 9,5 ay kalmışım verdiğim emeklere üzülüyrum yanıyorum.Ama kurban olduğum Rabbim şu oruçlu ağzımla bunları yazdığımı görüyor.Eğer yalan söylüyorsam bi hatam varsa beni kahretsin.Ama onun hatası varsa ki var Allahımda onun kalbine göre versin.Onlar bana çok beddua edecekler eminim ama ben onlara hayır duamla yanıt vereceğim.İnşallah hayırlısı olur.

[davaci]

2004 te evlendim,2005 yılında boşanma davası açıldı ama dava reddedildi.davanın üstünden 3yıl geçti.Bu süre içinde eşle görüşme olmadı.bu süre sonunda boşanma kendiliğinden gerçekleşir mi?
teşekkürler...

[sdt23]

2004 te evlendim,2005 yılında boşanma davası açıldı ama dava reddedildi.davanın üstünden 3yıl geçti.Bu süre içinde eşle görüşme olmadı.bu süre sonunda boşanma kendiliğinden gerçekleşir mi?
teşekkürler...

Kendiliğinden gerçekleşmez.
Geçmiş davanın ret kararının kesinleşmesinin üzerinden 3 yıl sonra boşanma davası açıp bu süre zarfında bir araya gelinmediğinin ispatı gerekir.

[ümitkader]

Öncelikle sizede geçmiş olsun. Hayatta daima haklılar kazanmıyor , bir gün bir bakmışsınız yıllar geçmiş ve bu imtahan bitmiş. Daha tecrübeli daha temkinli bir hayat başlamış. Aslına bakarsanız evli çiftlerin en büyük sorunu evi terk eden eşlerin aileleri. Benim eşimin abisi olucak şahıs benden kendisine iş bulmam talabinde bulunduğu halde .... Eşime - Gel ben sana bakarım , ömür boyu yanımda kal - diyebiliyor. Hal böyle olunca mecazen eşin bir çok kocası oluyor en ufak sorunda mecazi koca değişimi yapıyor bu koca değişiminden maksadım bir kadın kocasının sözünü dinlemeli ve ferdi karar verip ailesinin bulunduğu sorundan çıkarmak için kendi çabalamalı baskı halinde düzen kuramazsınız bunun örnekleri çevremizde çok , işte bunun dışındaki kadın gurubu kocasının değilde abilerinin , kardeşlerinin , annesinin , yengesinin , bazısı abartıyor arkadaşının sözleriyle hareket ediyorlar. ''Sonuç sözünü dinlediği kişi yada kişilerle olan aciz bir kadın'' Takdir-i İlahi çok müntezam ve kılı kırk yaran adaletiyle evini haksız yere terk eden kadına hem Dünyada hemde Ahir hayatta korkunç sıkıntı dolu rezilliklerle geçen bir yaşam biçimi hazırlıyor ki yaşam değil hüsran dolu zaman geçimi diyebiliriz. ''Eşim her kaçtığında pişman olup sensiz olucağıma ölürüm daha iyi . Allahtan tek dileğim var sensin yoksa ölürüm daha iyi '' gibi çağrılarda bulunup onu almamı temenni ediyor. Sonra ne oluyor eşin geliyor. Aynı olayları 5-6-7 yapmaya devam ediyor. Yıpranan ve güvensizliklerle dolu bir evlilik ceza evinin F-tipi koğuşundan farksızdır. Ama onlar giderken ''Beni seviyor üzülsünde sözümden çıkmasın ben ne dersem o olsun'' gibi ailesinin aklına koyduğu kör bir pusula ile yön bulmaya çalşıyorlarken farkına geç varıyorlar , özgür kafası rahat bir kocanın senin varlığından çok yokluğundaki huzura alıştırmışsın.... Ne oldu kendim ettim kendim buldum ... Allah (c.c.) Tüm aile erbabına huzur güven saygı ve beraberlik nasip etsin. Hatalıyı hatasından dolayı zaten sınava tabii tutuyor hiç olmazsa sınavın getirdiklerinden birşeyler öğrenmeyi onlara ve bizlere nasip etsin. Üzülme kardeşim kaderini yaşıcaksın bizler doğmadan bunlar yazılmıştı. O yüzden üzülme düzeltmeye çalış devam et gücünün yettiği kadar karını bırakma ama gücünün son zerresi geldiğinde onu eşine harcama ki seni çaresiz görmesin o zerreyi damla düşün huzursuzluğun olmadığı bir yerde biriktir damlaya damlaya göl olucak sen göl'ken o bir zavallı karınca olucaktır. Evlilikte gurur olmaz elinden geleni yap gittiği yere kadar gitsin yalanın başladığı yerde ,,,Bitsin,,,

ne oluyor bu dünyanın haline anlayamadım.bizler erkeklerden dert yanarken sizler kadınlardan dert yanıyorsunuz.sizin gibi düşünen erkeler varmı acaba bu dünyada.yineden bir karşı cins olarak düzelt demeniz bence yine büyük adım.bizim eşlerimizde aynı yapsalardı belki çatırdayan direkleri çimento harcı ile doldurup sağlamlaştırabilirdik.vah size vahlar bize.bizler evimizin kadını olmaya çalışırken bizlere bu şansı vermeyen eşler bir tarafta evliliğini düzeltmek isteyen karşı cinsler bir tarafda.bunun en önemli noktası bizler karşı cins olarak adam gibi adamına yada kadın gibi kadına düşemediğimizden bunlar geliyor.ben bayan olarak gözyaşı dökerken bir erkeğinde böyle köşelerde ağladığını görmek çok acı.benim düşüncem evlilik bir yastıkda ilelebet devam etmeli.gençken sevgiyle aşk ile heyacanla devam ederken yaşlılıkta ise yanıbaşında elele tutuşabilmeli insan.bu düzensizlik neden bize reva görülen bu imtihanla belki ALLAHU TEALA bizi büyük bir imtihandan geçiriyor ama sabır derecemiz yok.benim yaşadıklarım erkekleri düşman sizin yaşadıklarınız ise kadınları düşman etmekte.neden güzellikle bu genç çağımızda sevgiyi yaşamak varken eşimizle sıcacık evimizde başbaşa olmak varken neden bunlar?inanın iki sevgili görsem içim kan ağlıyor yada elele tutuşan sevgili yada eş görsem içim cızzzzz ediyor.gelin bence direkleri yıkmaya değil evin yıkılan yerlerini tamir edip evi ayakta tutmaya çalışalım.son söz olarak diyeceğim şu kelin melhemi olsa derler kendi başına sürermiş.benim karşı tarafa lafım geçmedi bir yuvayı yıktıda gitti bari sizler yanmayın bizim gibi.bir kardeş yada bacı nasihatı size.kaderimizmiş bu bence sabır, kötülük yapanlar erkekde olsa bayanda olsa vicdanının sesini duysunlarda ortada nice öksüz masum çocuklar harap olmasın.yazık bizlere yazık çocuklarımıza.bir kadının ihtiyacı olduğu kadar erkeklerinde ihtiyacı vardır evinde bacasından duman tütmesini istemezmi.sıcacık sobanın karşısında karşılklı bir çay keyfi yapmak dünyalara bedel ama bunun kıymetini bilenlere.

[boşol]

Merhabalar

Konun en başında bahsettiğim 7 kez evinden kaçan ve sonra intahar edicem diye fazla dayanamayıp gelen kadının kocasıyım. Ramazan dolayısıyla gece çalışıyorum eşim gündüz iş yerime ablasıyla gelip beni sormuş ve telefonumu açtığımda mesajını aldım - Benim için 5 dakika ayırırmısın ? Bunun üzerine onu aradım ve görüşmemizi telefonum kaydetti.
Konuşmamız kıssası şu

- Evini 7 kez sen sebebsiz yere terk etmedinmi ?
-( eşim ) Evet hatalıyım çok pişmanım yalvarmaya geldim
-Peki ben 6. kaçışında eğer bir daha böyle çekip gidersen seni boşarım dedimmi ?
-( eşim ) Dedin

-Seni dövdümmü + Eve geç gelip seni ihmal mi ettim + senin rıskını kumar oynayıp sağda solda mı yedim + sana ilgisizmiydim + küfür mü ettim + haksızlık mı yaptım + seni küçümsücek gururunu kırıcak bir konuşmamı yaptım + eve mi hapsettim + Aileni mi kötüledim

-Bu + ( artı yazdığım her yere hayır cevabını ekleyin )

Devamı:

-Sana aile düzenimizi bozmamamız için her akşam ve hafta sonu gezerken anlatımlarda bulundummu + Kuran-ı Kerimden ayetler okudummu + Hadis-i Şerifler anlattımmı + Namaz kılıp kocana bir daha haksızlık etmemek adına tövbe etmeni istedimmi + Ailemle ilgili her ne olursa olsun bana anlatma sabırlı ol senin takipçinin haksızlığa uğramana imkan yok sen benim hayat arkadaşım aynı zamanda aşık olarak evlendiğim kandınsın dedimmi +Sebebsiz kıskançlıklarına son ver eğer gözüm dışarda olsa idi mutlaka bir pod yada bir şey vesile olur yaptığım hata ortaya çıkardı dedimmi + Seni 6. kaçışında kabul ettiğim zaman abin olucak kişi sana ben ömrümün sonuna kadar bakarım kaçarsan gel bana kardeşim dedimi + Çok cahillik yaptın ama hepsini affettim bu günden sonra bir daha hata yaparsan bunun adına hata değil boşanma sebebi diyeceğiz , dedimmi

-Bu + ( artı yazdığım yere evet cevabını ekleyin )

Bu telefon konuşması kayıt altında eşim bunların üzerine 6 kaçışında 'da baş vurduğu intahar mesajlarını yazmaya devam ediyor ve kaçışlarına sebep olarak kendi akrabalarından birilerinin ona muska yaptığını idaa etmeye başladı.

Ne olur bir avukat kardeşim bana hangi yolu izlemem gerektiğini söylesin boşanmak için ne yapmalıyım hangi yolu izlemeliyim . Mahkemede Hakime bunları dinletirsem bu iş daha ne kadar sürer.Haklı olduğumuzu daha nasıl ispat ederizde bu belaya dönüşen evliliğe son veririz. Allah Rızası için yol gösterin

[cnytgms]

Merhabalar

Konun en başında bahsettiğim 7 kez evinden kaçan ve sonra intahar edicem diye fazla dayanamayıp gelen kadının kocasıyım. Ramazan dolayısıyla gece çalışıyorum eşim gündüz iş yerime ablasıyla gelip beni sormuş ve telefonumu açtığımda mesajını aldım - Benim için 5 dakika ayırırmısın ? Bunun üzerine onu aradım ve görüşmemizi telefonum kaydetti.
Konuşmamız kıssası şu

- Evini 7 kez sen sebebsiz yere terk etmedinmi ?
-( eşim ) Evet hatalıyım çok pişmanım yalvarmaya geldim
-Peki ben 6. kaçışında eğer bir daha böyle çekip gidersen seni boşarım dedimmi ?
-( eşim ) Dedin

-Seni dövdümmü + Eve geç gelip seni ihmal mi ettim + senin rıskını kumar oynayıp sağda solda mı yedim + sana ilgisizmiydim + küfür mü ettim + haksızlık mı yaptım + seni küçümsücek gururunu kırıcak bir konuşmamı yaptım + eve mi hapsettim + Aileni mi kötüledim

-Bu + ( artı yazdığım her yere hayır cevabını ekleyin )

Devamı:

-Sana aile düzenimizi bozmamamız için her akşam ve hafta sonu gezerken anlatımlarda bulundummu + Kuran-ı Kerimden ayetler okudummu + Hadis-i Şerifler anlattımmı + Namaz kılıp kocana bir daha haksızlık etmemek adına tövbe etmeni istedimmi + Ailemle ilgili her ne olursa olsun bana anlatma sabırlı ol senin takipçinin haksızlığa uğramana imkan yok sen benim hayat arkadaşım aynı zamanda aşık olarak evlendiğim kandınsın dedimmi +Sebebsiz kıskançlıklarına son ver eğer gözüm dışarda olsa idi mutlaka bir pod yada bir şey vesile olur yaptığım hata ortaya çıkardı dedimmi + Seni 6. kaçışında kabul ettiğim zaman abin olucak kişi sana ben ömrümün sonuna kadar bakarım kaçarsan gel bana kardeşim dedimi + Çok cahillik yaptın ama hepsini affettim bu günden sonra bir daha hata yaparsan bunun adına hata değil boşanma sebebi diyeceğiz , dedimmi

-Bu + ( artı yazdığım yere evet cevabını ekleyin )

Bu telefon konuşması kayıt altında eşim bunların üzerine 6 kaçışında 'da baş vurduğu intahar mesajlarını yazmaya devam ediyor ve kaçışlarına sebep olarak kendi akrabalarından birilerinin ona muska yaptığını idaa etmeye başladı.

Ne olur bir avukat kardeşim bana hangi yolu izlemem gerektiğini söylesin boşanmak için ne yapmalıyım hangi yolu izlemeliyim . Mahkemede Hakime bunları dinletirsem bu iş daha ne kadar sürer.Haklı olduğumuzu daha nasıl ispat ederizde bu belaya dönüşen evliliğe son veririz. Allah Rızası için yol gösterin

Allah sabırlar versin.Rabbim kaderimizi sanki aynı yazmış.İnşallah hakkınızda hayırlısı olur.Eşinizden Nisa suresinin türkçe mealini okumasını isteyin.Bakın orda Rabbim evlilik hakkında neler diyor.Hukukmuş adaletmiş vicdanmış hepsi boş karşımızda Kuran-ı Kerim gibi bi ışık var.Keşke O'nu görebilsek.

[32844]

Eşin evi terketmiş, boşanma davası açmayı düşünüyorsun. Ancak nafaka, tazminat vs. de aklına takılmış.

Bana göre boşanma davalarında tek tarafın kusuru yoktur. İlla ki iki taraf da kusurludur. Dava sonunda kusurun fazla çıkarsa nafaka ve tazminatla mahkum olma ihtimalin %99,9.

Telefon konuşmasının kaydının seni %100 haklı çıkaracağını düşünmemelisin.

Hukuk kitabı alıp, okuyan ve anlamayan hatta yazana küfür edebileceğini belirten arkadaş; kitabı okuyup anlamaman son derece normal. Hukuk bir bilimdir. Kendine göre kuralları, dili vardır. Ama küfür kısmına katılmıyorum. O kitapları okuyup anlayabilmek ve geçimini temin etmek için insanların çektiği çileleri sana anlatamam. Bu nedenle anlamadığınla kal ve sakın küfür etme.

Neyse boşanma konusuna dönelim. Gerçi davayı açmışsın. Bu saatten sonra söyleyeceğim birşey yok aslında. Ancak belki başkasının işine yarar.

- Eşin seni terketmişse, terk sebebine dayalı boşanma davası açman senin lehine olur.
- Gerçi terkten sonra belli bir süre bekleyip ihtar çekeceksin, masraf yatıracaksın, ihtardan sonra bekleyeceksin ve eşin dönmezse terk sebebi ile dava açacaksın. Bu halde eşin kural olarak nafaka talep edemez. Tabi
-- Eve dönmemekte haklı sebebi varsa (anne ve babanla kalmak, tarafların sosyal konumuna uymayan bir evde oturuyor olmak gibi)
-- Dönüş masraflarını eksik yatırmışsan (konutta ödemeli PTT havalesi yapılmalı)
-- İhtardaki sürelere uymamışsan,
dava reddolacaktır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 164.maddesi aşağıdaki gibidir.

Terk
Madde 164 - Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.
Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.