KADIN BEYNI
>>>>
>>>> Agir bir hasta hastahanede.
>>>> Tüm ailesi bekleme odasinda doktorlardan
>>>>haber bekliyor.
>>>>Yorgun ve umutsuz bakisli bir doktor çikiyor "Tek
>>>>yasam sansi var oda
>>>>beyin nakli. Böyle bir
>>>>
>>>>ameliyati ilk olarak deneyecegiz, tabi masraflar
>>>>hastanin ailesine ait."
>>>>Aile, saskin, yorgun, çaresiz... Aralarindan biri
>>>>Peki ama fiatnedir diyor ?"
>>>> Degisir diyor cerrah. 5000 Euro erkek beyni
>>>>kullanirsak, 200 euro kadin beyni kullanirsak..
>>>> Uzun bir sessizlik çöker.
>>>>Beyler gülmemeye çalisirlar. Hanimlarla >gözgöze
>>>>gelmekten kaçarlar.
>>>>Ama aralarindan biri merakini yenemez,
>>>> peki doktor bu fiat farkinin nedeni nedir diye sorar.
>>>>
>>>> Cerrah
>>>>gülümser. "Eh tabi, ayni arabalar gibi,
>>>>kadin beyinleri ucuz oluyorr akillarini çok
>>>>kullandiklari için. Kullanilmis akil, kullanilmis beyin.
>>>>Erkek beyni hiç kullanilmamis sifir km araba gibi pahali oluyor."
>>>>ZEKI BIR KADINA
>>>>ILETMEYI
>>>>UNUTMAYIN
>>>>Hikâyenin ortasinda gülümseyen beyleree selâm
Kadınlarla erkekler arasındaki temel farklar
1)Kadınlar derilerinin altındaki yağ tabakası yüzünden erkeklerden daha iyi yüzerler. Beeğenmedikleri selülitler bir işe yarar ve onları soğuktan korur.
2)Erkeklerin vücut ısısı kadınlardan daha yüksektir. Onun için Frijid erkek yoktur
3)Spor konusunda erkekler kadınlardan hızlıdır ancak kadınlar daha dayanıklıdır
Spor karsılasmamalarını ekrandan izlemeye ise kadınların pek dayanıklı ve tahammüllü oldukları söylenemez
4)Kadınların ses telleri daha kısa olduğundan sesleri daha tizdir. Bu fiziksel özellikleriyle çok konusmaları arasında maalesef hiç bir bağlantı yoktur
5)kadınların hem isitme hem de koklama duyuları erkelerden daha güclüdür.
Bu sayede dedikodu yapmakta ve aldatıldıklarını anında hisedip erkeklerini suçüstü yakalamakta üslerine yoktur
6)Erkekler buluğ çağlarını10-15 kadınlar ise 9-14 yaşları arasında yaşarlar.Bu yüzden genç erkekler karsı cinsten kedi yaslarında sevgili bulmakta hep zorlanırlar
7)Kadınlar erkeklerden 5 kat fazla ağlarlar Genellikle de saat 19.00-22.00 arası ağlarlar.Ancak kadınlar erkeklere oranla çektikleri bu ağlama yükünün intikamını
yine erkeklerden onların anasını ağlatarak alırlar.
8)Aynı kiloda kişilerden erkekler kadınlardan daha cok yemek ihtiyacı duyarlar
çünkü metabölizmaları daha hızlıdır.Erkekler karınlarını hızlı bir sekilde yemeklerle doyururken Kadınlar dırdır yaparak doyurabilirler.
9)erkekler hep neden kadınların arkasından kosarlar? (cevaplarınızı bekliyorum.)
10)erkekler kadınlardan daha çabuk yaşlanırlar.55 yasındaki bir kadın bedensel gücünün yüzde 90'nına sahiptir.oysa aynı yastaki bir erkek gücünün sadece yüzde 75'ine sahip olur.yaslı erkeklerin genç hanımlara düşkünlüğü de bu yuzdendir.gücünün dörtde üçüne sahip bir erkek kendi yasında kendinden güçlü olan bir kadını yanında istemez. gider kendine daha genç bir kadın bulur.gücüne güc katamaz ama en azından mutlu yasar.
11)Erkek beyni kadınlardan yüzde 14 daha ağırdır.buna karsılık kadınlarda iki yarım küre arasındaki iletişim daha iyidir.erkeklerin kadınlarla iletişim kurmakta zorlanmasının ve kadınları bir türlü anlayamamalarının nedeni bu olabilir. kadınlar kendi beyinlerinin yarım küreleri içinde iletişim sağladıklarından erkekleri dinlemezler.yani ne derseniz deyin fark etmez.sonunda kadın mutlaka haklı çıkar.bu yüzden kadınlarla tartışmaya girmek erkeklerin hayatlarında yaptıkları en büyük hatalardan biridir.
alıntı...
Erkeğin tersine kadın, çalışmayan bir insandır. Aslında ona ilişkin söylenecekler
bununla kalabilirdi, çünkü temel insan kavramı hem erkeği hem de kadını kapsayacak kadar çok genel, çok hatalı olmasaydı, kadın için söylenecek pek fazla bir şey kalmazdı.
Yaşam insanlara iki seçenek sunar: hayvansal bir varoluş -düşük bir yaşam düzeyi- ve manevi bir varoluş. Kadın kuşkusuz ilkini seçecek ve fiziksel refahı öne çıkaracak, kuluçkaya yatacak bir yer ve engellenmeksizin üreme alışkanlıklarıyla oyalanacak bir ortam arayışına koyulacaktır.
Erkekle kadının aynı zeka potansiyeliyle doğduğu ve cinsler arasında zeka açısından temel bir fark olmadığı kesin bir gerçek olarak kabul edilebilir. Ayrıca, körelmeye, kısırlaşmaya bırakılan her potansiyelin, işlevini yitireceği de çok iyi bilinmektedir. Kadınlar zihinsel kapasitelerini kullanmazlar. Aslında bilerek bu kapasitelerinin bozulmasına göz yumarlar. Birkaç yıllık aralıklı eğitimden sonra, tali (sonradan gelişen) ve geri döndürülemez bir aptallık durumuna yönelirler.
Neden kadınlar kendi zihinsel kapasitelerinden yararlanmıyor? Kadınların kendi beyinlerini kullanmamalarının tek bir nedeni vardır, o da ihtiyaç duymamalarıdır. Yaşamlarını sürdürmeleri için zihinsel kapasiteleri vazgeçilmez değildir.
Teorik olarak güzel bir kadın, bir şempanzeden daha az bir zekaya ihtiyaç duyar ve buna karşılık kimse onu topluma uymayan bir yaratık olarak değerlendirmez.
Olsa olsa en geç 12 yaşına kadar, kadınların çoğu fahişe olmaya karar vermiştir. Ya da başka bir deyişle, kendileri için, bir erkek seçip bütün işi onun yapmasını sağlamaktan oluşan bir gelecek tasarlamışlardır. Bu işlevlerine karşılık olarak kadınlar da erkeğin belli zamanlarda vajinalarını kullanmasını göz yummaya hazırdır. Bir kadın buna karar verdiği anda beynini geliştirmekten vaz geçer. Elbette çeşitli dereceler ve diplomalar alabilir. Bunlar onun erkeklerin gözündeki piyasa değerini arttırır, çünkü erkekler, birşeyleri ezbere bilen bir kadının, ayrıca erkekleri de tanıyıp anlayacağına inanır. Ama cinsler arasındaki iletişim olasılığı da işte bu noktada ortadan kalkar. Yolları sonsuza kadar ayrılır.
Erkeğin tekrar tekrar yaptığı en büyük hatalardan birisi, kadını kendi eşiti olarak, yani eşit zihinsel ve coşkusal kapasiteye sahip bir insan olarak değerlendirmesidir. Kadını gözleyebilir, dinleyebilir, tepkilerine bakarak duygularını yargılayabilir, ama her şeye karşın, kadını sadece yüzeysel belintilerle yargılamaktadır. Çünkü kendi değer ölçülerini kullanmaktadır.
Erkek, kadının yerinde olması halinde ne söyleyeceğini, düşüneceğini ya da yapacağını bilir. Can sıkıcı ilişkiler durumuna baktığı zaman, kadın görünürde amansız bir davranışa girmişse, onun yerinde olması halinde yapacağı şeyi kadının da yapmasına engel olan bir şey olması gerektiğini düşünür. Bu da erkeğin tarafında doğal bir tepkidir, çünkü insanların kendilerini soyut düşünme yetisi olan yaratıklar olarak değerlendirmesi durumunda kendini herşeyin ölçüsü saymaktadır, bunda da haklıdır.
Bir erkek bir kadının yemek pişirme, bulaşık yıkama ve temizlik işlerinde saatler harcadığını gördüğü zaman, bu işlerin onu belki de mutlu ettiği, çünkü tam da onun zeka seviyesine uygun işler aklına hiç gelmez. O anda, bütün bu ön angaryanın, kadını, bir erkek olarak önemli ve arzu edilir bulduğu onca şeyi yapmaktan alıkoyduğunu düşünür; bu nedenle kadının yaşamını kolaylaştırmak ve onu, erkeğin düşlediği yaşam biçimine sürüklemek için otomatik bulaşık makineleri, elektirikli süpürgeler, hazır yemekler icat eder.
Ama hayal kırıklığına uğrayacaktır. Kadın, kazandığı zamanı tarihle, politikayla ya da astronomiyle aktif bir biçimde ilgilenmek için kullanmak yerine, pasta yapar, iç çamaşırlarını ütüler ve oya yapar ya da özellikle maceracıysa banyo duvarını çiçek çıkartmalarıyla bezer. Bu nedenle erkek bu tür şeylerin, varlıklı yaşamın temel öğeleri olduğunu düşünür. Bu fikrin ona kadın tarafından aşılanmış olması gerekir, çünkü erkek, pastanın dışarıdan satın alınmasına da, iç çamaşırının ütüsüz olmasına da, banyo duvarlarında çiçek desenlerinin bulunmamasına da gerçekten aldırış etmez. Kadının bu amaca ulaşmasını kolaylaştırmak ve onu angaryadan kurtarmak için mikserler, mutfak robotları, ütüsüz giyilebilen çamaşırlar ve çiçek süslemeli tuvalet aletleri, fayansları icat eder; ama kadın hâlâ edebiyatla, politikayla ya da evrenin fethiyle aktif ve ciddi bir şekilde ilgilenmez. Onun için yeni bulunan bu boş zaman tam zamanında imdada yetişmiştir. Artık kendisiyle ilgilenebilir; ve elbette entelektüel başarı özlemi ona yabancı olduğu için, o da dış görünüşü üzerine odaklaşır.
Bu aşama bile, erkek açısından kabul edilebilir. Karısını gerçekten sever, onun mutluluğunu dünyada başka her şeyden çok ister: bu nedenle akmayan rujlar, su geçirmez maskara, ütü gerektirmeyen gömlekler, kullanılıp atılan alt bezleri, vb. Geliştirir; hepsinin tek bir amacı vardır. İhtiyaçları bu kadar duyarlı, bu kadar arı olan bu yaratığın sonunda özgürleşmesini umar. Bu özgürlük, kadının, erkeğin düşlediği yaşam düzeyine ulaşması -özgür bir erkeğin hayatını yaşaması- için gereklidir.
Sonra da oturup bekler. Sonunda kadın ona kendi iradesiyle gelmediği için, onu kendi dünyasına çekmeye çalışır. Erkeğin yaşam biçimine alışması için çocukluktan karma eğitimi getirir. Her türden bahaneyi kullanarak, kadını üniversitelere çeker ve yaşamın harikalarına ilgisini uyandırma umuduyla, onu kendi buluşlarının gizemlerine çekmeye çalışır. Kadının, en son erkek kalelerine girmesini sağlar, böylece böylesine emekle kurmayı başardığı yönetim sistemini değiştireceği umuduyla oy hakkını kullanarak gelenekleri kendi görüşleri doğrultusunda değiştirmesi için kadını özendirir, kendi değerlerinden vazgeçer. Belki de kadının dünyaya barış getireceğini de umar, çünkü ona göre kadınlar, başarıdan yana bir güçtür.
Bütün bunlarda öylesine kararlı ve inatçıdır ki, kendini aptal yerine koyduğunu (elbette kendi standartlarıyla) göremeyecek duruma gelir. Kadınlar, olaylara belli bir mesafeden bakma yetisinden yoksundur, bunun sonucu olarak da mizah duygusundan tamame nyoksun kalmaktadırlar.
Hayır, kadın erkeğe gülmez. Olsa olsa sinirlenir. Eski ev ve yuva kurumları, kadının entelektüel arayışların tamamından ve daha iyi iş iddialarından vaz geçmesini haklı çıkarmayacak kadar çağdışı değildir. Ancak ev işleri daha çok mekanize olduğu, yeterince anaokulları açıldığı, ya da erkekler çocukların vazgeçilmez olmadığını anladığı (ki daha önce anlamış olmaları gerekirdi) zaman ne olacağını insan merak ediyor.
Erkek, amansız ilerleme koşusunda bir an durup bu ilişkiler durumunu düşünecek olursa, kaçınılmaz olarak, kadınlara bir zihinsel uyarım duygusu verme çabalarının tamamen boşuna olduğunu görecektir. Kadınların daha zevkli, daha çekici, daha "kültürlü" olduğu doğrudur, ama yaşam beklentileri dahe entelektüel değil, hep maddeci olacaktır.
Kadın, erkeğin üniversitelerinde kendi teorilerini geliştirmesi için öğretilen zihinsel işlemlerden hiç yararlandı mı? Kendine ait orijinal bireysel araştırmalar yapması için ardına kadar açılan araştırma kurumlarından hiç yararlandı mı? Kadınların, kütüphaneleri dolduran o harika kitapları okumadığı erkeklerin kafasına dank etmeyecek mi? Kadın, müzelerde erkeklerin yarattığı harika sanat eserlerine hayranlık duyabilse de, kendisi hiç bir zaman yaratmayacak, sadece kopye edecektir. Kendini özgürleştirmesi için kadınlara yönelik olarak hazırlanan oyunlar, filmler ve görsel gösteriler bile taşıdıkları eğlendirici değeriyle yargılanmaktadır. Devrime giden ilk adımı asla kadınlar atmayacaktır.
Kadını kendi eşiti olarak gören bir erkek, kadının yaşam biçiminin boşunalığını kavradığı zaman, doğal olarak, bunun erkeğin hatası olduğunu, kadının erkek tarafından baskı altına alındığını düşünme eğilimi gösterir. Ama çağımızda kadınlar artık erkeklerin iradesine tabi değildir. Aslında tam tersine. Kadına, özgürleşmesi için her türlü fırsat tanınmıştır ve bunca olandan sonra eğer hâlâ zincirlerini kırmamışsa, bundan tek sonuç çıkar: aslında kırılacak bir zincir yoktur.
Erkeklerin kadınları sevdiği, ama ayrıca küçümsediği doğrudur. Hayatını kazanmak zorunda olduğu için sabah erken kalkıp yeni dünyalar fethetmeye giden (ve ender olarak başarılı olan) bir insan, bu tür arayışlarla ilgilenmeyen bir başkasını mutlaka küçümseyecektir. Bu aşağılama, kadınların zihinsel gelişimini sağlamak için erkeğin giriştiği çabaların temel nedenlerinden birisi bile olabilir. Erkek, kadınlardan utanır ve onların da kendilerinden utanmaları gerektiğini düşünür. Bu nedenle, bir centilmen olduğu için de yardım etmeye çalışır.
Erkekler, kadınların hiçbir hırs taşımadığı, bilgi arzisi, kendini kanıtlama ihtiyaçı hissetmediğihi kavramaktan acizdir; oysa bütün bunlar onun için hayati bir öneme sahiptir. Kadınlar, erkeklerin ayrı bir dünyada yaşamalarına göz yumarlar, çünkü o dünyaya katılmak istemezler. Neden katılsınlar ki? Erkeğin bağımsızlığı onlar için hiçbir anlam ifade etmez, çünkü kendilerini bağımlı hissetmezler. Hatta hiçbir entelektüel hırsları olmadığı için erkeğin zihinsel üstünlüğü karşısında utanma bile hissetmezler.
Kadının erkek karşısında büyük bir avantajı vardır: kadının seçme özgürlüğü vardır: bağımsız bir yaşamla, aptalca, şımarıkça, asalakça bir yaşam arasında seçme yapabilirler. Bu sonuncusunu tercih etmeyen kadınların sayısı çok azdır. Erkeklerinse elbette tercih şansı yoktur.
Eğer kadınlar gerçekten de erkeklerin baskısı altında olduğunu hissetseydi, tıpkı buyurganlardan korkulup nefret edilmesi gibi onlar da erkeklerden korkup nefret ederdi. Erkeğin zihinsel üstünlüğü karşısında utansalardı, durumu değiştirmek için her çareye başvururlardı. Kadınlar gerçekten bağımlı ve kelepçeli olsaydı, elbette tarihin bu en elverişli döneminde kelepçelerini çoktan kırmış olmazlar mıydı?
Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan İsviçre’de (ki son zamanlara kadar kadınların oy kullanma hakkı yoktu), kantonlardan birisinde kadınların oy kullanmak isteyip istemediklerini belirlemek için bir araştırma yapılır. Kadınların çoğunun kadınların oy kullanmasına karşı olduğu ortaya çıkar. Erkekler şoke olur, çünkü dünyalık olmayan bu tutum, yüzyıllar süren erkek egemenliğinin bir başka kanıtı olarak değerlendirilir!
Oysa ne kadar yanılıyorlar! Kadının hissettiği en son şey baskı altında olmaktır. Tersine, cinsler arası ilişkideki en can sıkıcı gerçeklerden birisi, kadının dünyasında erkeğin olmadığıdır: bu nedenle kadının kendini aşağılık ve dolayısıyla isyankar hissetmesine nasıl yol açmış olabilir ki? Her şey bir yana onun erkeğe bağımlılığı sadece, tıpkı bir turistin uçağa, bir café sahibinin kahve makinasına, bir arabanın benzine, bir televizyonun elektiriğe bağlı olması gibi nesnel, "fiziksel" bir bağımlılıktır. Bu tür bir ilişkide can sıkıcı hiç birşey olamaz.
Diğer erkeklerle aynı yanılgıya düşen Ibsen, Doll's House adlı oyununun, kadın özgürlüğü için bir manifesto olmasını ister. 1880 yılındaki gala gecesi erkekleri gerçekten şoke eder ve erkekler, kadının durumunu düzeltme yönünde daha keskin bir mücadele vermeye and içerler. Bu moda sürerken kadınlar kendilerini özgürleşme mücadelesine kaptırır ve kadına seçme ve seçilme hakkı için hakkı için mücadele eden kadınlar olarak yeni oyunlarının tadını çıkarırlar.
Sartre da daha sonra kadınlar üzerinde derin bir etki bırakmıştır. Kadınlar, Sartre'ın felsefesini ne kadar iyi anladıklarının bir kanıtı olarak saçlarını bele kadar uzatıp siyah süveter ve pantolon giyerler.
Çin komünist lideri Mao Tse-tung bile başarılıydı: Mao modası bütün bir sezon sürmüştü.
Esther Vilar'ın Köleliğin Mutluluğu-Kadının Dünyası, Erkeğin Rüyası isimli kitabından alınmıştır.
Saadet dediğin böyle olur!
İlk insandan bu yana yaşayan milyarlarca karı kocodan en mesudu Adem ile Havvamış.Bu saadetin sebepleri de aşağıda:
1-Adem'in de Havva'nın da kaynanası olmadı.
2-Adem de Havva da aldatılmaktan korkmadı.
3-Adem karısının lezbiyen,Havva da kocasının homoseksüel olmasından şüphelenmedi.
4-Havva kız arkadaşlarını eve toplayıp akşama kadar dedikodu yapamadı.
5-Adem poker partisine gidiyorum deyip gecenin bir köründe eve sarhoş gelmedi.
6-Adem iş görüşmeleri için yurtdışına gidemedi.Gitse bile gittiği yerde otel odasında kalamadı.Kalsa bile Nataşa bulamadı.
7-Sevgililer Gününü unutmaktan mütevellit kavgalar çıkmadı.
8-Hiçbir zaman birbirlerinin yüzüne telefonu kapatamadılar.Telefonda kavga da etmediler.
9-Havva,hiçbir zaman kıyafeti ile Ademi çileden çıkartamadı.
10-Hiçbir saman Havva,Beni en son ne zaman sinemaya götürdün?En son ne zaman dışarıda yemek yedik?diyemedi.
11-Adem,rahatlıkla ve daima Senden başka gül koklarsam namerdim diyebildi ve Havva da hep bu sözün doğru olduğundan emindi.
12-Havva hiç cep telefonunu kaybetbedi,arabayı çarpmadı.
13-Havva bir tek gün dahi' AY!Bugün yine mi maç var demedi.
14-Ne Adem ne de Havva hiç bir zaman taciz edilmediler.
1) Erkekler, kadinlarin bazen diger zamanlardan biraz daha fazla ilgi beklediklerini hissedemezler. Biraz daha fazla ilgi kirilan bir kalbi bile onaracaktir.
2) Erkekler, kadinlarin bazi durumlarda istediklerini çok zekice bir yolla yapabildiklerini bilmezler. Her kadinin istediklerini yaptirtmak için birbirinden kurnazca numaralari vardir. Erkeklerin tahmin ettigi kadar saf bir kiz yoktur.
3) Kadinlar bir takim seyleri inanilmaz alttan alirlar. Hiçbir erkek kadinin alttan aldiginin farkina varamaz. Tartismalarin alt yapisinda genelde bu vardir.
4) Ev isleriyle ugrasmaktan çok yorgun düstüklerinde bile erkekler, kadinlarin maruz kaldiklari bu Çin iskencesini görmezden gelerek azimle evin durumundan yakinirlar.
5) Kadinlarin kumandayi ele geçirdiklerinde neler yapabileceklerini ve bundan nasil bir huzur duyabileceklerini bilmezler.
7) Erkekler, taciz edilen kadinlarin neler hissettiklerini asla bilemeyecekler. Gündelik hayatta kadinlari taciz etmeye bir marifetmis gibi devam edecekler.
8) Erkekler, kadinlarla kavga ederlerken, güler yüz ve tatli dille her seyi halledebileceklerini bir türlü fark edemezler. Bozulan iliskilerdeki temel sorun belki de güler yüz eksikligidir.
9) Erkekler, futbol seyrederken kadinlarin neler hissettiklerini anlayamazlar. Varsa yoksa tuttugu takimin galip gelmesidir, akillarindan geçen... Televizyonda maç seyreden bir erkek, yanindaki kadinin degerini çoktan unutmustur.
10) Bu dokuz maddenin dokuzunun da geçerli oldugu yerlerde bile, erkekler aslinda hakli olduklarini savunurlarken, yine de kadinlarin hissettiklerini hiçbir zaman bilemeyecekler..
Avrupadaki iş gezisinden donmeden sana haber vermek istedim, arabamla cok
ufak bir kaza gecirdim,kotu bir kaza degil ve canim yanmadi,bana birsey
olmadi onun icin endiselenmeni istemedim...Migrostan geri donerken tam
evin garajina girecekken ayagim kaydi ve yanlislikla gaz pedalina
basiverdim sonuna kadar...garaj kapisi hafif arizalandi ama senin
arabanin tamponuna dokundurunca arabam en nihayet duruverdi...Cok ama cok ozur dilerim ve biliyorum ki senin o yufka yuregin ve muthis karakterinle
beni affedersin...seni ne kadar cok sevdigimi biliyorsun canim
benim...ekte eksperin cekmiş oldugu resmi koyuyorum,seni tekrar kollarimin
arasinda hissetmeyi 4 gozle bekliyorum kocacim...
NOT: Sen evde yokken kiz arkadasin aradi. ...sevgiler....
Dilek hanımda amma sallamış ha ; Maşallah...
1. Erkeklerin yüzde doksanı saftır. Saf olmadığını iddia eden yüzde on ise saf olduğunun farkında değildir.
2. Erkekler aldatıyor diye habire suçlanır. Amma öbür tarafın bir kadın olduğu hep göz ardı edilir. Sanırsın ki adam karısını ahırdaki eşekle aldatıyor...
3. Erkekler EVET dediğinde tüm dünya tarafından adamın evet dediği kabul edilir. Kadınlar EVET dediğinde ise dünyada tartışma başlar acep ne dedi ki diye... Hatta bundan dolayı evliliklerde kadının EVET i geçersiz olabileceğinden imza attırma olayı ortaya çıkmıştır .
4. Kadınların bazı şeyleri inanılmaz alttan aldığı külli bir yalandır. Daha tarih yazmamıştır öyle bir şeyi... Eğer ortada bir çıkar varsa o an için susar görünür iş olduktan sonra erkeğin burnundan getirir tarih bunun örnekleriyle doludur.
5. Erkekler kadınların istediklerini çok zekice yapabildiklerini bilirler. Ama bilmez ayaklarına yatarlar. Yoksa hır çıkar. Erkek kısmı genelde sakindir.
6. Erkeklerin çoğu kin min tutmaz amma kadınlar kinle yatıp kinle kalkar..
7. Erkekler genelde bir konuyu konuşurken asla başka konuya geçmezler amma kadınla konuşulurken ne konuşulduğu asla anlaşılamaz....
8. Erkekler son derece yalın ve anlaşılır konuşur. Kadınlar ise asla anlaşılmaz...
9 Erkekler gülümseyen birisine kızmazlar ama kadınlar gülümseyen bir erkeğe bir çok laf eder...
Bir süredir forumu takip ediyorum. Ancak gördüğüm kadarıyla boşanma davalarında erkek ağzıyla kuş tutamıyorsa mantıklı nedenlere bakılmaksızın nafaka...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Müteahhit ile Anlaşmazlık - Ayıplı...
21-05-2024, 16:24:03 in Gayrimenkul Hukuku