Sayın "Bill187" bazı detayları güzel yakalamışsınız ama sonuçta yine erkeğe, evlendiysen ve boşandıysan cezasını sen çekeceksin der gibi bir yaklaşım seziyorum.Evlilik tek kişiyle yapılan ve tek kişiyi bağlayan bir olay değil ki sonuçları da tek kişiyi bağlasın.Ortak alınan bir kararla gerçekleşen birliktelik yine bir şekilde son buluyorsa burada kusur göz önüne alınarak her iki tarafın haklarını koruyarak karar alınmalı.1 güne on yıllarca nafaka ödeyen, elinde avcunda ne varsa kaybeden, yeni eşinin ve çocuklarının rızkını bir ömür 1 gün beraber olduğu kadına ödemenin neresi mantıkla bağdaşıyor ki insanlar bunu kabul etsin.Burada en çok isyan eden bu tarz insanlar , 15-20 yıl evli kaldım eşime nafaka vermek istemiyorum, çocuklarımı istemiyorum ne nafaka nede tazminat ödemeyeceğim diyen birileri oldumu bu forum da ? hep kadın tarafından ciddi kumpasa getirilmiş sömürülmüş erkek arkadaşların isyanı var.Aslına bakarsanız kadın ne kadar kusurlu olursa olsun her türlü faturanın erkeğe kesiliyor olması insanlardaki adalet duygusunun kaybolmasına neden olmuş.Önceden adaletin kestiği parmak acımaz derlerdi neden ? gerçekten çoğunlukla daha adil kararlar alınıyormuş ki tüm toplum bunu kabul edermiş, şimdi adaletsizlik daha dava başında başlıyor.Sizinde bahsettiğiniz gibi gönlünü eğlendiren aile kurma sorumluluğundan uzak bencil karakterlerde mevcut olabilir ama bunlar genele bakıldığında göze batmayacak yüzdede bu tarz insanlar genelin sorununa gölge düşürmemeli.Bu kesim insanların yaptıkları yada yaşantıları çok daha büyük kesimde sorun yaşayan gerçekten mağdur erkeğin sorunun önüne geçmemeli.Her dava kendi içinde farklılık gösterir densede genelde kararlar hep aynı yada büyük bir kısmı aynı.Pek çok kadın boşanma davası açtığında kesin olmasa da neler elde edebileceğini tahmin edebiliyor , peki erkek ? Kendini bilmez karakterlerin yaptıklarından ziyade gerçekten mağdur çoğunluğun sorunlarına eğilmek yapabileceğimiz bir şey varsa onu yapmak belki daha faydalı olur.
Anlayamadığım bir husus var:
Kadının erkekten nafaka almasının en önemli şartı, evlenmemiş olması değil mi?
O kadın alacağı nafaka için kasten mi evlenmiyor?
Yoksa kız olmadığı, dul olduğu için koca mı bulamıyor?
Yani burada kadın "ömrü boyunca" mağdur durumda kalmıyor mu?
Eğer evlenmemiş olsaydı, "bir gün" evli kalmamış olsaydı muhtemelen başka koca bulacak, belki kat kat daha yüsek bir maddi refah seviyesinde olacaktı.
Ama bu "bir gün" lük evlilik onun hayatını kararttı. Örneğin bir cinayet de birkaç saniye sürer. Ama cezası kimi hukuk sistemlerinde idamdır.
Benim şahsi düşüncem, evlilik bir gün bile sürdü ise, boşandıktan sonra kadın evlenmeden erkek evlenmemelidir ki, "yeni eşi" nin rızkını eski eşine vermek zorunda kalmasın.
Ben evli bir erkeğim ve ailemde boşanmış bayan biri de yok.Bu duruma sadece dışardan objektif bakan bir birey olarak bunları yazıyorum.Bazı arkadaşlar bu olayın bir tarafı olduğu için objektif bakamamalarıda normal.Bir şeyler daha yazmak gerekirse;
Toplumumuzda kadın ve erkeğin doğal fizyolojik farklarına ek olarak sosyolojik olarak da çok keskin farklılıklar var.Boşanmış kadın-erkek her kişi belli sıkıntılar yaşarken bu kadınlar için genelde çok daha fazla.Zaten toplumda tek başına yaşaması zor ve sıkıntılı olan kadına boşandıktan sonra tekrar ailesinin yanına dönememe, tekrar evlenememe, çevresinden dışlanma, ailesi ve arkadaşlarıyla yaşadığı her sorunda ''kocanın seni niye kapının önüne koyduğu belli'' şeklinde sürekli yüzüne vurulma ve daha daha kötüsü(yıllar önce bizzat şahit oldum)'' mahallenin dulu geliyor, aslında gece bi yanına uğramak lazım bi ihtiyacı vardır'' şeklinde espirilere konu olma şeklinde yaşadıkları en basitinden sıralanabilir.En taraflı arkadaş bile hak verecektir ki erkek için boşanma sonrası dönemde sosyolojik durum bundan çok daha düzeyli.Devlette tam burada bu durumu görerek kadına pozitif ayrımcılıkla bir denge yaratmaya çalışıyor.Anlaşılmayan tek şey sadece bu.
Herneyse kimseyi ikna etmek gibi bir derdim yok.Bu durumun tarafı olan birinin kendi penceresinden bakması çok da anormal bir durum değil.Eminimki bu duruma veryansın eden erkeklerin çoğu boşanmamış olsaydı ve kendi kız kardeşlerinin başına aynı şey gelmiş olsaydı bu seferde ''bu ne biçim devlet, kardeşimin dul kalmasının bedeli 250TL mi, böyle adalet mi olur'' diyecekti.Herkez istediği şeye istediği pençereden bakabilir.İşleyiş böyle sürer gider.Saygılarımla...
- - - Updated - - -
Ben evli bir erkeğim ve ailemde boşanmış bayan biri de yok.Bu duruma sadece dışardan objektif bakan bir birey olarak bunları yazıyorum.Bazı arkadaşlar bu olayın bir tarafı olduğu için objektif bakamamalarıda normal.Bir şeyler daha yazmak gerekirse;
Toplumumuzda kadın ve erkeğin doğal fizyolojik farklarına ek olarak sosyolojik olarak da çok keskin farklılıklar var.Boşanmış kadın-erkek her kişi belli sıkıntılar yaşarken bu kadınlar için genelde çok daha fazla.Zaten toplumda tek başına yaşaması zor ve sıkıntılı olan kadına boşandıktan sonra tekrar ailesinin yanına dönememe, tekrar evlenememe, çevresinden dışlanma, ailesi ve arkadaşlarıyla yaşadığı her sorunda ''kocanın seni niye kapının önüne koyduğu belli'' şeklinde sürekli yüzüne vurulma ve daha daha kötüsü(yıllar önce bizzat şahit oldum)'' mahallenin dulu geliyor, aslında gece bi yanına uğramak lazım bi ihtiyacı vardır'' şeklinde espirilere konu olma şeklinde yaşadıkları en basitinden sıralanabilir.En taraflı arkadaş bile hak verecektir ki erkek için boşanma sonrası dönemde sosyolojik durum bundan çok daha düzeyli.Devlette tam burada bu durumu görerek kadına pozitif ayrımcılıkla bir denge yaratmaya çalışıyor.Anlaşılmayan tek şey sadece bu.
Herneyse kimseyi ikna etmek gibi bir derdim yok.Bu durumun tarafı olan birinin kendi penceresinden bakması çok da anormal bir durum değil.Eminimki bu duruma veryansın eden erkeklerin çoğu boşanmamış olsaydı ve kendi kız kardeşlerinin başına aynı şey gelmiş olsaydı bu seferde ''bu ne biçim devlet, kardeşimin dul kalmasının bedeli 250TL mi, böyle adalet mi olur'' diyecekti.Herkez istediği şeye istediği pençereden bakabilir.İşleyiş böyle sürer gider.Saygılarımla...
30 yaşında birine asgari ücret üzerinden ömür boyu sürecek maaş bağlanmasının, sigortalanabilir risk olarak değeri en aşağı 1 milyon TL civarındadır. Yani bir sigorta şirketine gitseniz benim 30 yaşındaki çocuğuma ölene kadar asgari ücret ödemeniz için size şu anda ne kadar nakit vermem gerekiyor derseniz size çıkaracakları hesap 1 milyon TL civarında bir şey olacaktır. Asgari ücret her zaman 'asgari' kalacaktır, oysa nafakanın artırımı hakimin insiyatifine bağlı olduğundan her zaman anormal artış olma riski bulunmaktadır. Dolayısıyla yüklenici taraf tarafından keyfi artış riskinide eklerseniz en azından 2 milyon TL lik bir maddi risk den söz ediyoruz.
Herhalde Türkiye de tamamen sizin ihmaliniz sonucu bir kişinin ölümüne sebebiyet verseniz bu kadar büyük bir maddi yükümlülüğe mahkum edilmezsiniz.
Her şeyden önce suç ile ceza arasında garip bir orantısızlık var.
İkincisi belki daha önemlisi ortada her hangi bir kusur varmı? Boşanmada kusur iki taraflıdır. Bunu ak kara diye ayırmak çok zor. Zaten bildiğim kadarıyla hiç bir batılı ülkede (bir iki istisna hariç) kusura dayalı boşanma yok. Bizim sistem ise ilginçtir tamamen kusura dayalı.
'Biz farklıyız' mantığını anlamak çok zor. Medeni hukuk öyle. İfade hürriyeti desen öyle. Din devlet ilişkisi laiklik desen öyle. Neye dayanarak kendini batılı sayıyorsun da Avrupa Birliğine girmeye çalışıyorsun anlamıyorum. Senin hiç bir şeyin batılı değil.
- - - Updated - - -
30 yaşında birine asgari ücret üzerinden ömür boyu sürecek maaş bağlanmasının, sigortalanabilir risk olarak değeri en aşağı 1 milyon TL civarındadır. Yani bir sigorta şirketine gitseniz benim 30 yaşındaki çocuğuma ölene kadar asgari ücret ödemeniz için size şu anda ne kadar nakit vermem gerekiyor derseniz size çıkaracakları hesap 1 milyon TL civarında bir şey olacaktır. Asgari ücret her zaman 'asgari' kalacaktır, oysa nafakanın artırımı hakimin insiyatifine bağlı olduğundan her zaman anormal artış olma riski bulunmaktadır. Dolayısıyla yüklenici taraf tarafından keyfi artış riskinide eklerseniz en azından 2 milyon TL lik bir maddi risk den söz ediyoruz.
Herhalde Türkiye de tamamen sizin ihmaliniz sonucu bir kişinin ölümüne sebebiyet verseniz bu kadar büyük bir maddi yükümlülüğe mahkum edilmezsiniz.
Her şeyden önce suç ile ceza arasında garip bir orantısızlık var.
İkincisi belki daha önemlisi ortada her hangi bir kusur varmı? Boşanmada kusur iki taraflıdır. Bunu ak kara diye ayırmak çok zor. Zaten bildiğim kadarıyla hiç bir batılı ülkede (bir iki istisna hariç) kusura dayalı boşanma yok. Bizim sistem ise ilginçtir tamamen kusura dayalı.
'Biz farklıyız' mantığını anlamak çok zor. Medeni hukuk öyle. İfade hürriyeti desen öyle. Din devlet ilişkisi laiklik desen öyle. Neye dayanarak kendini batılı sayıyorsun da Avrupa Birliğine girmeye çalışıyorsun anlamıyorum. Senin hiç bir şeyin batılı değil.
Merhabalar
Ömür boyu nafaka kanuni fakat adil değil, ben de mağdurum, evliliğim bir yıl bile sürmedi, sekiz yıldır ödüyorum. 2012 yılında süresiz nafakayı Anayasa Mahkemesince uygun bulundu, bu aşamada ne yapılabilir? Mağdurlar olarak topluca yapabileceğimiz ne var? Formül ne olmalı? Yasa değişikliği mi gerekiyor? Yada ne? Bilgileriniz için şimdiden teşekkür ediyorum.
- - - Updated - - -
Kutsi rumuzlu üyeden alıntı
Merhabalar
Ömür boyu nafaka kanuni fakat adil değil, ben de mağdurum, evliliğim bir yıl bile sürmedi, sekiz yıldır ödüyorum. 2012 yılında süresiz nafakayı Anayasa Mahkemesince uygun bulundu, bu aşamada ne yapılabilir? Mağdurlar olarak topluca yapabileceğimiz ne var? Formül ne olmalı? Yasa değişikliği mi gerekiyor? Yada ne? Bilgileriniz için şimdiden teşekkür ediyorum.
Çok önemli olarak gördüğüm bu konuda yapılabilecek şeylerin olduğunu düşünüyorum. Ortada büyük bir haksızlık var. Adalete uygun değil. Biri çalışacak, diğerine ömür boyu ödeme yapacak. Bu hiç adil değil. Bu haksızlık her nereden kaynaklanıyorsa düzeltilebilir.
Bunun için benim gibi düşünen arkadaşlara sesleniyorum. Haksızlığa dur demek için beraberce hareket edelim.
Herkes okuyup geçiyor, sabahtan beri 100 ü aşkın kişi okumuş, ama hiç yanıt yok, yol gösterebilecek olanlar da fikirlerini esirgemesinler lütfen..
Örgütlenebilirsiniz siz de çek mağdurlarının yaptığı gibi çek bugün tuvalet kağıdına atılan imza kadar itibarsızlaştı suçken kabahate çevrildi, ev haczi kısıtlandı taahhüdü ihlalden ceza da kalkıyor bence başarılı bir örgütlenme oldu neticelerinden ben memnun olmasam da yasal yollarla istediğinden fazlasını elde etmenin en güzel yoluna muhteşem bir örnek oldular ben hepsini tebrik ediyorum şahsen.
Teşekkür ederim Engin bey, cevabınızdan dolayı. Çek mağdurları olayında nasıl oldu? Nasıl hak kazandılar? Nasıl mücadele ettiler? Biraz açıklayabilir misiniz?
Çok mağdur olduğunu tahmin ediyorum. Derinden kanayan bir yara. Sektör haline gelmiş durumda. Mutlaka bir şeyler yapılmalı.
- - - Updated - - -
Değerli arkadaşlar kararlı olduğum bir konuda bir mücadele başlatmak istiyorum, hukuk çerçevesinde. Hakkımı aramak istiyorum. Bu belki uzunca bir yol olacak. Zorlu olacak çok zaman serüvenimiz. Ve bir gün adalet yerini bulacak. Biliyorum ki kimsenin hakkı kimsede kalmayacak. Bundan eminim..
Evimde netim olmadığında akşamları olmayacağım. Yarın daha güzel bir gün olur inşallah.
Mağdurların büyük kısmı hapiste olduğu için cevap beklentiniz yüksek olmasın,fakat dışarı da kalanlarla beraber sosyal medya da gereken girişimi ,kampanyayı başlatabilirsiniz...
,
nafaka hapsi aihm,
erkeklere idam,
son islenen nafaka cinayeti,
nafaka çocuk sayisina gore,
almanyada yasayan cocuga nafaka ,
anfaka ne demekdir,
nafaka odemeyi teddetmek,
hakim emine arzu kısa özdemir,
omur boyu nafaka vermek,
türkiyede yasayan baba cocuk icin almanyaya nafaka ödermi,
son nafaka cinayeti
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
you could check here
04-07-2025, 21:47:25 in Bireysel İş Hukuku