Cevap: Çok Borcum Var ve giderek artıyor Nasıl Kurtulurum
Asiyekurtulurmu rumuzlu üyeden alıntı
:-) henüz değil
"kurtulamayacak " dememiş olmanız bile teselli kaynağı
Hayır henüz batmamış.Kurtarabilir,bozma moralini,bir çıkış yolu hep vardır.Mesela sektör değiştirmek.Bunu iyi düşün,seçimini iyi yaparsan,gelirlerinle bu borçlardan kurtulabilirsin.Girebiliyosan gıda sektörüne gir.Çünkü insanlar ancak karınlarını doyurabiliyorlar.Kolay gelsin.
Cevap: Çok Borcum Var ve giderek artıyor Nasıl Kurtulurum
Yoksulları kader deyin uyutun
uyanana para verin susturun,
busmayanı zora koyun, çektirin
böyle gelmiş böyle gitsin, sürdürün
davrananı yok edin direneni gebertin
ezin, vurun öldürün devam etsin bu hayat ama asiye babayı kurtulur...
Dip Not: Filmden alıntıdır ve konuya tabiri caizse cukk oturmuştur...
Cevap: Çok Borcum Var ve giderek artıyor Nasıl Kurtulurum
aliali1982 valla üzülerek okudum yazınızı.Hani derler ya allah gördüğünden geri koymasın die.Bende şimdi ticari hayata atılmayı düşünen biri olarak nakit param varsa malımı alıcam yoksa almıycam borcla olmuyo en büyük örneği yazın olmuş sanırım.Umarın kapanır o borçlar.Sakın utanmayın siz zamanında dediklerinizi yapmış iseniz gün gelir gene yaparsınız.Utanacak kişi siz değilsiniz.Geçmiş olsun...
Bende sizin durumunuzdayım 10 yıl ticaretle ugrastım durumum okadar iyiydiki garanti bankası sınırsız limitli kart almak istermisiniz diye aradı. İstediğim bankadan kredi kartı istedigim bankadan çek alıyordum mesela yeni bir bankayla çalıştıgınız zaman o bankadan çek istediginizde formalite ister gelin form dolduralım çeke basvurun olursa 1-2 haftaya gelin alın derler benim durumum böyle değildi ben hiçbir çek karnesi için subeye basvurmadım aradım benimle ilgilenen memura çek almam gerekiyor ne yapmam lazım dedim size büyük oranda çek verebiliriz 5dk bekleyin ben sizi arıcam dedi 5dk sonra aradı 1hafa sonra gelin çekinizi alın dedi ve ben 1hafta sonra bankaya gittim çeklerimi aldım. Ben artık bankaya müşteri tavsiye ediyordum esnaf arkadaslardan kredi,çek,kredi kartı almak isteyenler oldugunda su bankaya git benim adımı ver beni arasın sicilin düzgünse verdiririm diyordum ve birçok kişiye çek karnesi ve kredi kullandırdım. 150.000 limitli kartım ve istedigimde telefonla basvurup alabilecegim yüksek kredi kullanma hakkım vardı. Bankalar kredi kartı, uygun faizli kredi verelim diye aradıklarında istemiyorum deyip onları takmyordum bile baska banka subelerinden görevliler gelip pos cihazı verelim söyle söyle imkanlarımız var diye kapımı aşındırıyorlardı.
Ben böylesine aranan biriyken; krizdi, düğündü derken gün geldi işlerim ters gitti kart kullanmazken sıkışınca iş açılır ümidiyle bu sene olmazsa seneye iş olur ümidiyle herkesin yaptıgı hatayı yaptım kartlara yüklendim aman ticari hayatım riske girmesin ödemelerim dönmesin diye kartları pervasızca kullandım eşten dostan borç istemeyi kendime yediremedim erkeklik yaptım istemedim eger o dönemde 50.000 tl eşten dostan borç alsa idim hiç borcum yoktu ve onların borcuda bitmişti. İstesem o dönemde 50.000 degil 100.000 bulabilirdim. Ama herkez gibi borcu kartla kapattım işler daha kötü gitti kredi kullandım. Ozaman istedigini alan işeri çok iyi olan insanların gıbta ile baktıgı ben şimdi o kredi kartını kullanmam yüzünden işyerimi kapattım ticari güvenilirliğim sıfıra indi o iyi dönemimde bir toptancıya girdigim zaman senetsiz çeksiz sadece 1 sözümle bir kamyon malı yıkan ben şimdi utancımdan toptancıların oldugu yere gidemiyorum bırak gitmeyi yolda elemanlarını bile görsem utancımdan yol degiştiriyorum.
O kartı kullandıgım için şimdi nemi durumdayım?
İşsizim ailemin evine tasındım borçlarım icralık oldu suanda piyasaya 100.000 TL kart, 30.000 TL çek takribi 40.000 TLde kredi borcum var. İyi dönemimde kimseye muhtaç olmayan ben artık aileme muhtacım bana babam bakıyor cep harçlıgımı arkadaslarım, kardeşim, babam veriyor. İcra memurları babamın kapısını aşındırıyor onlar icraya geldikçe babam gidip istihkak davası açıyor.
İşte borcu kartla kapatmanın sonucu bu! Evliyim çocuk bekliyorum ama sigortayı ödeyemediğim için karımı hastaneye bile götüremiyorum. Zaten ücretli götürmeye durumum yok eşten dostan para hala istemiyorum zaten ben batagım birde onların parası riske girmesin onlarlada aram açılmasın diyorum 8 aydır işsizim ve o kadar bittimki evden dısarı bile çıkmıyorum 8 aydır kendimi eve kapattım şimdi bir işe girsem asgari ücret alsam borcumun faizinin faizine yetmiyor diye çalışmıyorum eskiden yanında eleman çalıştıran gününden önce maaşlarını veren insanlara yardım için koşan ben artık işsizim. İşlerim iyi giderken 2006 yılında 0 passat alacak ben kendine marmaristen yazlık almak için araştırma yapan ben artık babamın verecegi iki lokma ekmege muhtacım.
Eskiden duam işimi büyütmek üretici olmak iken şimdi artık tek duam ne biliyormusunuz?
Şimdi tek duam babamın evine icra memuru geldiğinde faturası olan ürünleri yazmaları! Yani babam beyaz eşyaların tamamının faturasını almış ancak mobilyaları birine özel yaptırdıgı için fatura almamıs mobilyaları icra memuru gelip götürürse aileme karsıda yüzüm kalmaz zaten burada sıgıntı gibi yasıyorum birde ailemi eşe dosta rezil etmek istemem. Artık benim hayattan beklentim bu oldu borç 40.000 TL 50.000 TL değilki ümit olsun ödeyeyim borç faizi ile 200.000i geçiyor. Herşeyimi kaybettim dükkanım mallarım faize gitti dımdızlak ortadayım.
Bu yazıyı okuyanlara ricam benim yaptıgım hatayı yapmayın borcu kartla kapatmayın krediye bulaşmayın hatta mümkün mertebe evinize bile taksitle eşya almayın cebinizde para varsa gidin alışveriş yapın sizin olmayan parayı harcamayın. Taksitmiş, sonra ödemeymiş bu oyunlara kanmayın.
Herkese borçsuz günler dilerim...
O dönemde okumamışım gözümden kaçmış şimdi okudum kredi kartına güvenip harcayanlara ibretlik yaşanmış olay.Arkadaşında Allah yardımcısı olsun.Sitenin eski konularından biri.
Bende bu konudan haberdardım hatta hernekadar hatırlamasamda ileti bile yazmışım ama ali beyin yorumunu okumamıştım gerçekten etkilendim umarım biraz olsun yoluna koyabilmiştir birşeyleri, bu arada asiye ne durumda acaba?
Asiye
--16 yıldır ticaretle uğraşmakta ve 12 yıldır düzenli olarak kredi kartı kullanmaktadır.
--Aile şirketinde %50,başka bir bir şirkette de %50 hissesi vardır.(10'ar bin ytl sermayeli)
--Aile konutunda ikamet etmektedir.
--Bankaların nazarında itibarlı bir müşteridir,bilançoları güzeldir.
--Kendi adına yüksek limitli 4 adet kredi kartı vardır.
--Eşi adına yüksek limitli 4 adet kredi kartı vardır.
--Aile şirketi adına 2 adet ticari kredi kartı vardır.
--Kendi adına hiç bir mal varlığı yoktur.
--Eşi adına bir kaç taşınmaz vardır.
--Aile şirketi adına 1 adet binek oto vardır.
2008 yılında yukarıdaki bilgilerle açmışım konuyu,2010 yılında güncellemişim bu gün mail'ime düşen cevap yazısıyla (unutmamıştım gerçi ama) tekrardan tazelenmiş oldu...
@
ChatterBox
"....Bende bu konudan haberdardım hatta hernekadar hatırlamasamda ileti bile yazmışım ama ali beyin yorumunu okumamıştım gerçekten etkilendim umarım biraz olsun yoluna koyabilmiştir birşeyleri, bu arada asiye ne durumda acaba?"
Evet meşhur Asiye ne durumda ? ...yıl gelmiş 2013'e ....5 yıla yakın zaman geçmiş aradan o yıl doğan çocuklar şimdi Ana sınıfına gider olmuş.
--Aile şirketinde %50,başka bir bir şirkette de %50 hissesi vardır.(10'ar bin ytl sermayeli) ---> Diğer şirketteki hisseyi devretmişti zaten.Yeni TTK ile beraber Aile şirketindeki hissesini de diğer ortağa devretti.Üzerinde hisse falan kalmadı
Öteki konu başlıklarında pek değişen bir şey olmadı.Geçen 5 yıl içinde sektör değiştirdi şimdi yepyeni bir sektörde yeni bir başlangıç yaptı hala ticaretle uğraşıyor (Ticaret bulaşıcı bir hastalık gibi )
Kredi kartlarına gelince sayıları ve limitleri yükseldi.O yıllarda 90 bin civarı rakamlarmıştı şimdi 200 bin'li rakamlara dayandı tek fark kullanılabilir limitler tükendi.
Uzun süre Çek karnesi kullanmamakta direndiysemde yeni sektörde oda kaçınılmaz oldu.Artık çek karnesi kullanır olduk.
Çıkmayan candan ümit kesilmezmiş ama artık ümitlerde tükenmeye başladı.Kredi kartlarını eskisi kadar dert etmiyor ama tüketici kredilerini düşünüyor;
Bankalar kart borçlarına bir çok kolaylıklar sağlıyor.Bir kaç yıl geçtikten sonra parayı tahsil edemeyeceğini anlayınca ana borcun çok altında miktarlara razı oluyorlar.Burası Türki'ye bu ülkede afların sonu gelmez.
Tüketici kredilerine gelince "sen para aldın kullandın" diye hiç kolaylık göstermiyorlar.Zar zor tüketici kredilerimi ödemeye çalışıyorum.
Yeni sektörde para kazanabilirse bir kaç yıl sonra bankalarla masaya oturup borçlarını en küçük miktardan başlayarak ödeme niyetini hala koruyor.
Asiye'nin son durumu bu , Hayat devam ediyor ..her şeyin başı sağlık ...Beden ve ruh sağlığı 2 nimet
Mevzu bahis hayatı sağ salim devam ettirmek,ayakta kalmak ise gerisi teferruattır.
Yaşadıklarınız gerçekten çok üzücü ama en azından iyi tarafından bakabiliyor ve Yaradanın verdiği canın sağlıgın değerini biliyor olmanız büyük erdem, inanın yaşadıklarınız çok ağır herkesin kaldıramayacagı derecede agır, forumda bir sürü konu başlıgı altında okuyoruz üzülüyoruz borçları yüzünden intiharın eşiğine gelenleri hoş bazılarının sırf felsefe yapmak adına yazdıklarınıda görüyoruz ama en azından sizin en önemlı olan şeyin sağlıgınızın değerini biliyor olmanız çok güzel...
Keşke demek ıstemıyorum ama konuyu ilk açtıgınızda bir sürü aklı selim yorumlarda yazıldıgı gıbı kredı kartlarınızla çevirmeye çalışmasaydınız belki daha farklı olabilirdi, sizide çok iyi anlıyorum bunu bilin hani Nasreddin hoca demiş ya o hesap damdan düşenin halini en iyi damdan düşen anlar diye, umarım bir sonraki iletinizde sizin için açınızdan daha olumlu gelişmeleri bizimle paylaşırsınız saglıcakla kalın...
Çok önceleri hazırladığım bir yazı vardı. Burada da olmasını istedim:
Borç Sarmalı
Osmanlı zamanından gelen bir mesele bu.
Borçlandık ve borç çoğaldı. Kapitülasyonlarla tefecinin kucağına düştük ve hala o borcun döngü halinde edasındayız.
Cumhuriyet döneminde özellikle 1950'den sonra ciddi bir dışa bağımlılık politikasının esareti yadsınmaz bir gerçek. Bu gerçeklik müsbet menfi herkesin söz sarf edebileceği bir alana ait olduğu için, biz vakıanın bizzat kendisi ile ilgilenelim.
Bağımlılık boğum boğum boğuyor!
Globalleşen dünyada üstelik bunu engelleme imkanı da kalmamıştır. Herkes bir yerinden bir başkasına bağımlı. İnsanoğlu kendi elleriyle sonunu hazırlıyor kısaca.
Türkiye ile ilgili ise: Bu kötü günlerin iyi zamanlarımız olduğunu söyleyebilirim. Milyonlarca insan kredi kartı, banka kredisi girdabında, dairesini çizdikçe çapını genişletir bir yapıda borç sarmalını çoğaltmakla meşgul.
Borçlanmalar uzun vadelere yayılınca göze batmıyor görünüyor; ama ancak yaşama hakkını dahi ipotekleyen bir seyre girdiğinizde işin tashihinin artık çok zor olduğu safhaya geldiğini fark ediyorsunuz.
Yaşama hakkı nasıl ipotekleniyormuş derseniz: Banka baskı kurmak isterse, inim inim inletecek formülleri -devlet desteklisinden- borçlusuna uygulama imkanına sahip. Taciz, icra, icra taciz derken bunalıp kendini vuranları, çoluk çocuğuna kıyanları okuyorsunuz.
Bir aileyi, bir mahalle bir şehir bir devlet olarak düşünün. Sağılabilirliği uygun ineklerin önüne ot koymamak çiftçinin aptallığıdır. Asgarisini öde, rahat bırakayım tavsiyeleri ile çoğaltılan borç, faiz ağırlığının altında süt veremez zaafiyete gelinceye kadar -yani bir ömür- sürdürülme esaslı.
Aynı mantık devlet için de geçerli. Devlette de işler böyle.
Peki bunun çaresi nedir?
Kesmek ve küsmek!
Borcu derhal kesmek, yani kredi kartı veya başka yollarla ( ev, araba kredisi v.s) sana ait olmayanın keyfini sürdüğünü sanmaktan vaz geçip, asgari geçim levazımlarına borcu bitirene kadar talim ile, ocağına incir ağacı diken bu nizama küsmek…
5 liralık arabaya binme imkanı olanın 500 liralık arabaya heveslendirilmesine seyirci ve hatta teşvikçi olan devletin de izzeti tartışılır! Vatandaşını kendi düştüğü borç batağına çeken devlet, eroine alışmışın, eroin bulması için başkalarını alıştırması ne ise onu yapıyor demektir!
Serbest piyasa güzeldir; e ama bu piyasa serbest değil ki!
Piyasa, kusuntu halinde alacağı çoğaltanların uzun vadeli hesapları üzerine kurulmuş emperyal bir piyasa.
Kimi kolunu vermiş, kimi bacağını, kimi kafasına kadar gömülmüş...
adam iş güç sahibiyim diye hava atıyor! arabam evim var diyor; ama işin içine baksanız, bankadan aldığı kredi ile makina almış, bankadan aldığı kredi ile havalı araba almış, bankadan aldığı kredi ile ev almış!
Gırtlağına kadar faizin içine batmış ve keyfim yerinde diyor!
Banka onun her helal lokmasına ortak, haram ne varsa ailesine ve çevresine ikram ettirir bir düzende halbuki…
işte sarmal bir yerde başına sarılınca da o gün görmüş hal görmüş keyfi yerinde adam cinnet geçiriyor, çoluk çocuk doğruyor geçiyor! Batarken bin kişiyi de batırıyor!
Bu olmasın diye de kaz gelecek yerden tavuğu esirgemeyen sistem, az az öde, ölene kadar öde ile hadiseyi diri tutmaya ve üretilen kanı damlasına kadar içmeye devam ediyor.
Devletin ne suçu var, böyle yükleniyorsun? Ayağını yorganına göre uzatan kimin başına ne gelmişmiş derseniz:
Trafikte düzgün giderken arkadan freni patlak birinin çarpması ile arabadan dört ölü çıkarsa, suçla istediğini sen!
Olan olmuş, ölen ölmüş olur.
Bu iş aynen böye.
Özellikle esnaflığını sanayisini kredi esaslı kuranların ömrü kırk yılı geçmez ticarette!
Çekirge kaç kere zıplayabilir ki!?
Biri batar, o batan batarken yakandan tutar seni de çeker içeri.
İlla böyle...
24 yıl vadeli borca giriyor abimiz... E ne de olsa maaş var. Sırt sağlam devlet maaşlı sonuçta; fakat 4. senede bir terslik oluyor, bin türlü işi var dünyanın. Ev elinden gidiyor. Ödedikleri faize yazılıyor ve hala borçlu oluyor. İlk imkan bulduğunda başlıyor el konulan elinden alınan evin kalan faizini ödemeye.
Sistem şöyle: Hacze uğrayan ev mezatta ölü fiyatına satılıyor; o işlerin de erbabı oluşmuş, birbirini ağırlayanlara dair bir sürü hikaye duyuyorsunuz.
Kısaca sen 50 liralık evi krediyle 100'e alırsın. 10 lira ödersin, başına bir şey gelir, takatın kesilir. Evi elinden alıp, satarlar 40'a. borcun çocuklarına miras kalır, öde ödeyebildiğince arkadaşım!
Buyrun, geçmiş olsun...
Olan biteni unu çok ciddi bir iktidar zaafiyeti olarak görüyorum. Vatandaşını bu kadar korumasız bırakan yönetim, üç beş bin kafası kesesine çalışanın keyfine vatandaşının bütün izzetini ortaya saçıyor.
Oluşturulan borç döngüsü, büyük bir aymazlıktır. Neredeyse çoluk çocuğa kadar kredi kartı verildi. Memur, işçi nakit parayı neredeyse unuttu. Alış verişini kart ile yapıyor, maaş zamanı ne geçiyorsa eline doğruca kart ve kredi borçlarına gidiyor.
Televizyon, bilboard reklamları tamamen faiz döngüsüne hasredilmiş, bu tarz borçlandırma taktiklerini şirin gösteren şirinlikler ile dopdolu.
Maliye, kontrol altına alınmış gelir ve gider derdinde de, işin sosyolojik boyutu dikkate alınarak, psikolojik tahribatının maliyetini analizden uzak bir portre çiziyor.
Yazık ediyorlar halbuki millete!
‘Borç, yiğidin kamçısıdır'ı borçlanmaya teşvik gibi gösterenler, bilmeli ki, borç yiğidin başını yere eğer. Borçlunun iki yakası bir araya gelmez ve yediği kamçı, yiğidi itin köpeğin maskarası haline getirir!
Borçlanmayı terk etmek onurlu bir hayat imkanı sağlar; borç ile yaşamak değil…
Konu Av.İsmail Arslan tarafından (03-02-2013 Saat 21:44:23 ) de değiştirilmiştir.
Sebep: imla
"Bu coğrafyanın en acil ihtiyacı kurtarıcılardan kurtulmaktır."
Asiye arkadaşım; yaşadıklarınız beni derinden üzdü. Mutlaka her yolu düşünmüşsünüzdür. Naçizane fikrim, acaba bankalara parça parça borcu kapatmak yerine, tek bir banka ile mi halletseniz, onlar da uygun taksit yapsalar.Yani her ay bir kaç bankanın ödeme stresi yerine tek banka ödemesi olsa. Bu arada bakarsınız, b,ir çıkar yol bulunur.
Belki, hükümet faizi kaldırıyorum der......Der mi acaba? Haram ya.Haram olan da günah değil mi? Hem hükümet böyle bir karar alamaz mı....Alsa kim hayır der...Tek başına iktidar değil mi....Neyse biz anlamıyoruz......Size dayanma gücü diliyorum ve iyi dileklerim sizinle.
İsmail Bey; Değerli öğrencimiz; yazınız o kadar güzel ki, sizi alkışlıyorum....Tam ülkemize uygun tesbit...İnsanların böyle bir yaşama zorlanması kesinlikle biraz da iradeleri dışı. Köleleştirilmek gibi.....
Herkese iyi ve güzel günler diliyorum
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
İstinaf kararı hakkında
10-05-2025, 01:23:51 in Miras Hukuku