Ben pkk'yı savunmuyorum ki; imzamla yorumum uyuşmasın..
Tam tersine pkk'nın terör örgütü olduğunu söylüyorum.Sapla samanı karıştırmamak lazım diyorum.Siz hiç doğu'ya gittiniz mi? Doğudaki kürt kökenli insanların ne kadar efendi ve saygılı olduğunu gördünüz mü? Ben gördüm.Ve sadece yaşam derdindeler pkk ile ilgileri yok.
murtiiiiy rumuzlu üyeden alıntı
İmzanızla yorumunuz uyuşmuyor maalesef
Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler derken bir ironi anlamında söyledim, sanırım anlaşılmamış. 25 senedir malum örgüt meydanda; terörle hedefe ulaşacağını zannediyor. Başaramadığını gördükçe şiddete daha çok başvuruyor.Ütopyalarıyla baş başa yaşıyorlar; olan gençlerimize, sivil halka ve tabi kendi kökenlerinden olup da harcamaktan çekinmedikleri gençlere oluyor.
TBMM Genel Kurulu'nda 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı görüşmelerinde CHP grubu adına bir konuşma yapan .CHPGenelBaşkanı Deniz Baykal
Demokratik açılım ve son günlerde yaşanan sokak olaylarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Şiddetin, saldırganlığın dağ başlarından kentlere indiği, günlük yaşamın bir parçası haline dönüşmeye başladığı bir Türkiye'de olduklarını ifade eden Baykal, günümüzde molotofkokteylleriyle, yanıcı ve yakıcı fişeklerle evlere ve işyerlerine her gün saldırılan bir Türkiye manzarası bulunduğunu söyledi. Baykal, "Güvenlik güçlerinin vatandaşlarını değil kendilerini bile savunmakta yetersiz kaldığı bir Türkiye. Daha dün İstanbul'da evlerin, işyerlerinin saldırıya uğradığı, vitrinlerin kırılıp döküldüğü, vatandaşın arabalarının yakıldığı, Türk bayrağının yırtıldığı bir Türkiye. Vatandaşın, mahallelinin bu saldırıya karşılık taşla sopayla harekete geçmek zorunda bırakıldığı bir Türkiye. Devleti aciz bıraktırılmış bir Türkiye. Vatandaşların can ve mal güvenliği giderek kaybolan bir Türkiye. Vatandaşı sahipsiz, sokağı sahipsiz, bayrağı sahipsiz bir Türkiye. Bu tabloyu hiç kimse, dünyanın hiçbir yerinde demokratikleşmenin gereğin, insan haklarının sonucu diye kabul ettiremez. Bu, iktidarın demokratlığını değil acizliğini gösteren bir tablodur" şeklinde konuştu.
"BU PROJE PKK İLE İKTİDARIN İŞBİRLİĞİ SONUCUNDA ORTAYA ÇIKTI"
Baykal, bir AK Parti yöneticisinin 'Türk milleti' sözünün Anayasa'dan çıkartılabileceğini söylediğini hatırlatarak, Türk milletini Anayasa'dan çıkarmanın, Türkiye Cumhuriyeti'nin milli bağımsızlık mücadelesinin özünü, kökünü ortaya koyan ana kavrama tepki duymak, o kavramı ortadan kaldırmak anlamına geleceğini vurguladı. Böyle arayışların bu kadar rahat telaffuz edilmeye başlandığını üzüntüyle gördüklerini belirten Baykal, Türkiye'de 'Türk milleti' lafından birilerinin mahcup olduğunu, bundan rahatsız olduğunu gördüğünü ve bunu çok yadırgadığını belirtti. Baykal, "O söz oraya bir Parlamento müzakeresi sonucunda girmiş değildir. O söz oraya tarihin akışının, Anadolu'da bağımsız bir devlet kurma mücadelesinin gereği olarak girmiştir. Bununla oynama çabası bir büyük sorumsuzluğu ortaya koymaktadır" şeklinde konuştu.
Fransız Anayasası'nda 16 kez 'Fransız vatandaşı' ifadesinin geçtiğine işaret eden Baykal, Fransa'da kimsenin Fransız olmaktan rahatsızlık duymadığını ama Türkiye'de duyduğunu söyledi. Alman Anayasa'nda Alman sözünün 10 yerde, İtalya Anayasa'nda 6 yerde geçtiğini kaydeden Baykal, "Biz demokrasiyi ülkenin dokusuyla oynamak zannediyoruz. Toplumun temel dokusunu değiştirmeyi demokrasinin icabı zannediyoruz. Demokrasi insanla meşgul olur, insanı özgürleştirir, insan haklarını geliştirir. Bizde demokrasi anlayışı toplumun etnik yapısını, dokusunu tadil etme konusundaki arayışlara destek verme anlamına geliyor. Fevkalade sakıncalı bir anlayış olduğu açıktır" değerlendirmesinde bulundu.
Ben ileriyi çok iyi görüyorum.. 2-3 yıl süre vermiştim kendimce, bu gidişle 2-3 yıl da sürmeyecek... kürtler kendi dilleriyle özgürce konuşup anlaşabilecekler.. Ama Türkiye'de değil!
Çok beklersiniz...
Oturun oturduğunuz yerde ve SUSUN !!!
---
Sayın mehmet emin sezen ;
Sayın commodore1tr 'nin yazısının üstüne yazı mı olurmuş, Baykal haltetmiş...
Taa Osmanlıdan bu yana Doğu'da sorun vardır. Osmanlı yokmuş gibi davrana davrana gelmiş nereye kadar 1848'e kadar 1848 de ilk kez sorunun adı konmuş''doğu sorunu'' diye. Sadece etnik olarak değil coğrafik yapısı yer altı zenginlikleri ilede tam bir sorun. Osmanlı'nın zayıflaması parçalanma yok olma sürecine girmesi yeni emperyalistlerin iştahını iyice kabartınca sorun iyice yumak olmuş... ABD si ayrı Rusya sı ayrı İngiltersei ayrı Fransa sı ayrı oyunlar oynamış durmuş kabakta dönüp dolaşıp bizim başımıza patlamış.
Doğu'yu anlamak için sadece Kürt kavramını bilmek yeterli değildir. O girift ilişkileri , feodal yapıyı, aşiretleri, alttan oynanan oyunları da görmek gerekir. İşte aslında diğer faktörlerin tetiklemesi dönüp dolaşıp Kürt sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Uzunca süredirde gerek hükümetler gerekse Kürtleri parlemento da temsil eden partiler hep olayın yanlış boyutundan bakmış bazı gelişmelerinde bu sayede olduğu kanısına varmıştır. İşte en büyük hata buradan başlamaktadır. Ne olmuş nasıl olmuşsa Kürtleri PKK PKK yı Abdullah Öcalan kimliğine büründürüvermişiz. İşin acısı Kürtlerde buna kısmi sessiz kalmış seslerini çıkarmamış. Bu saçmalığın sonucuda bebek katili imralı canisini Kürt haklarının en büyük savunucusu gibi algılama tüm Kürtleride en azından PKK sempatizanı gibi göre göre bu günlere geldik. Acıdır ama bunun böyle olmadığını söylemeye çalışan çok az sağduyulu seste kestirildi. Doğu'da ki aşsızlık işsizlik bu saçma kargaşa içinde kaynadı gitti.. Hükümetinde bu işine geldi bir şekilde çünkü aş ve iş ciddi sorunlardır... Alışılmış bir terör ise arkasına sığınılacak gürültü koparılacak bir liman...
Peki Kürtler ne istiyor? Bunu biliyor muyuz ? Kesin ve net olarak ... sanmıyorum.... Ortada PKK canisinin istediği var baş caninin ev gözetimine geçmesi özerk bölge tanınması bu özerk bölgeye Türkiyenin her türlü yardımı yapması ama pek karışmaması... Ha bu olmayacak dua ya amin diyende çıkmadığından bir garip yumak ortada kaldı... İşin komiği imamlar birliği gibi ortada dolaşan AKP de cenazeyi kaldıramadığı gibi yüzüne gözüne bulaştırdı cenaze namazını... İşte çözümün ana damarı olan Kürtler ne istiyor ise gene arada kaynadı gitti... Kürtler ne istiyordan sonrra gelen aşama Türklerin şikayetleri olacağından yana yattı çamura battı herkesin işine geliyor...
Ben pkk'yı savunmuyorum ki; imzamla yorumum uyuşmasın..
Tam tersine pkk'nın terör örgütü olduğunu söylüyorum.Sapla samanı karıştırmamak lazım diyorum.Siz hiç doğu'ya gittiniz mi? Doğudaki kürt kökenli insanların ne kadar efendi ve saygılı olduğunu gördünüz mü? Ben gördüm.Ve sadece yaşam derdindeler pkk ile ilgileri yok.
Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler derken bir ironi anlamında söyledim, sanırım anlaşılmamış. 25 senedir malum örgüt meydanda; terörle hedefe ulaşacağını zannediyor. Başaramadığını gördükçe şiddete daha çok başvuruyor.Ütopyalarıyla baş başa yaşıyorlar; olan gençlerimize, sivil halka ve tabi kendi kökenlerinden olup da harcamaktan çekinmedikleri gençlere oluyor.
Taa Osmanlıdan bu yana Doğu'da sorun vardır. Osmanlı yokmuş gibi davrana davrana gelmiş nereye kadar 1848'e kadar 1848 de ilk kez sorunun adı konmuş''doğu sorunu'' diye. Sadece etnik olarak değil coğrafik yapısı yer altı zenginlikleri ilede tam bir sorun. Osmanlı'nın zayıflaması parçalanma yok olma sürecine girmesi yeni emperyalistlerin iştahını iyice kabartınca sorun iyice yumak olmuş... ABD si ayrı Rusya sı ayrı İngiltersei ayrı Fransa sı ayrı oyunlar oynamış durmuş kabakta dönüp dolaşıp bizim başımıza patlamış.
Doğu'yu anlamak için sadece Kürt kavramını bilmek yeterli değildir. O girift ilişkileri , feodal yapıyı, aşiretleri, alttan oynanan oyunları da görmek gerekir. İşte aslında diğer faktörlerin tetiklemesi dönüp dolaşıp Kürt sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Uzunca süredirde gerek hükümetler gerekse Kürtleri parlemento da temsil eden partiler hep olayın yanlış boyutundan bakmış bazı gelişmelerinde bu sayede olduğu kanısına varmıştır. İşte en büyük hata buradan başlamaktadır. Ne olmuş nasıl olmuşsa Kürtleri PKK PKK yı Abdullah Öcalan kimliğine büründürüvermişiz. İşin acısı Kürtlerde buna kısmi sessiz kalmış seslerini çıkarmamış. Bu saçmalığın sonucuda bebek katili imralı canisini Kürt haklarının en büyük savunucusu gibi algılama tüm Kürtleride en azından PKK sempatizanı gibi göre göre bu günlere geldik. Acıdır ama bunun böyle olmadığını söylemeye çalışan çok az sağduyulu seste kestirildi. Doğu'da ki aşsızlık işsizlik bu saçma kargaşa içinde kaynadı gitti.. Hükümetinde bu işine geldi bir şekilde çünkü aş ve iş ciddi sorunlardır... Alışılmış bir terör ise arkasına sığınılacak gürültü koparılacak bir liman...
Peki Kürtler ne istiyor? Bunu biliyor muyuz ? Kesin ve net olarak ... sanmıyorum.... Ortada PKK canisinin istediği var baş caninin ev gözetimine geçmesi özerk bölge tanınması bu özerk bölgeye Türkiyenin her türlü yardımı yapması ama pek karışmaması... Ha bu olmayacak dua ya amin diyende çıkmadığından bir garip yumak ortada kaldı... İşin komiği imamlar birliği gibi ortada dolaşan AKP de cenazeyi kaldıramadığı gibi yüzüne gözüne bulaştırdı cenaze namazını... İşte çözümün ana damarı olan Kürtler ne istiyor ise gene arada kaynadı gitti... Kürtler ne istiyordan sonrra gelen aşama Türklerin şikayetleri olacağından yana yattı çamura battı herkesin işine geliyor...
Kürtler ne mi istiyor? Kürtler, kürdistan istiyorlar.. bunu da pat diye söyleyemiyorlar.. destekçileri AKP nin yardımı ile Türk halkını alıştıra alıştıra hedeflerine varıyorlar... Kürt sorununun çözümünde en büyük engel tarafların samimi olmadığıdır.. herkes ağzındaki baklayı çıkarsa sorun çok basit bir şekilde çözülür;
- ya vereceksin,
- ya vuracaksın..
-ya Türk'üm diyeceksin,
-ya Kürd'üm diyeceksin..
Yangın'a körükle gitmektense neyin ne olduğunu saptamalı ve doğru adımlar atılmalıdır.
Yangina körükle değil,mazotla benzinle, hatta uçak benziniyle gitmeliyiz sayın commodore1tr.
Çünki bu yangın 20-30 yıllık bir yangın değil, 1000 yıllık bir yangın.. su yangını söndürmede yetersiz kalıyor, hal öyle olunca da ortalık toz dumandan, pis kokudan geçilmiyor, göz gözü görmüyor.. bırakalım yanıp..bitsin bu illet..
yoksa daha çoook şehitler veririz...
Hoş kendileri bitirmezler bu lanet yangını o da ayrı bir mesele...
Bakın aşağıda yazılanlar benim başka bir forumda yazdıklarımdır. Düşüncelerimin her zaman arkasındayım...
Beyler bu sorunun çözümü yok,yok,yok... Yok ekonomik nedenlermiş, yok askeri önlemmiş, yok kültürel eşitlikmiş,yok demokratik hakmış,carmış, curtmuş bunların hepsi hikaye... Evine televizyon giren, radyo giren, internet giren, teknoloji giren, kitap okuyan, medeniyet öğrenen Kürt! doğal olarak özüne dönmektedir... Dönsün, neresine dönerse dönsün deyip kesip atmaya kalksak bile kesip atamayız,buna en başta Kürtler karşı çıkarlar,o yüzden Kürt sorunun çözümü yok diyorum, Hiçbir zamanda olmayacak..
Vakti zamanında 3 kurtuluş yolu vardı elimizde, ama değerlendiremedik..
1-Ver kurtul,
Cumhuriyetin ilk yıllarında biz bu cerahatı kesip atsaydık, bugün vücudumuzu hastalık sarmazdı.. Bugün "gelin size Kürdistan kuralım, yeter ki düşün yakamızdan" desek bile kabul etmezler.. peki neden kabul etmezler? kardeş olduğumuz için mi? hayır... Denizle ve dış dünyayla bağlantısını Türkiye üzerinden yapmak zorunda kaldıkları bir Kürdistan da yaşamaktansa, güneydoğuda terör estirdikleri, Bodrumda, Antalyada fındık kırdıkları bir Türkiyede yaşamayı tercih ederler..hep demokrasiden dem vuran bölücü oluşumlar neden güneydoğuda bir kamuoyu yoklaması düzenlemiyor? dikkatinizi çekmiyormu?..Neden referandum talep etmiyorlar? etmezler Çünki halk oylamasına veya anketine ANTEP'İ,ADANAYI,MARAŞI VE HATAYI DA DAHİL ETMEK ZORUNDA KALACAKLAR... HAL ÖYLE OLUNCA KENDİLERİNCE ÇAPULCULARIN TOPRAĞI İLAN ETTİKLERİ BU İLLERDE AĞIR YENİLGİ ALACAKLAR.. O YÜZDENDİR Kİ BU İLLERDE HIZLA ÇOĞALMA GAYRETİ İÇERİSİNDEDİRLER, Kİ, İLERDE KURACAKLARINA KESİN GÖZÜYLE BAKTIKLARI VEYA BAKILAN KÜRDİSTANI DENİZLE BİRLEŞTİREBİLSİNLER..(AÇ TAVUK RÜYASI MİSALİ)
2- Vur kurtul..
1988-1998 yılları arasında Türkiyenin eline bu fırsat geçmiştir.. Ama değerlendiremedik maalesef.. Bugün artık Türkiye bunu istesede yapamaz. değil Türkiye, Rusya ve Çin hariç hiç bir Dünya devleti kendi halkına zulüm yapamaz, yaptırmazlar.. Sonumuz Sırbistan gibi olur, otururuz kıçımızın üstüne...
3-Asimile et
Aslında bu konuda 85 yılda bayağı başarı sağlamışız.. Hep şikayet edilen Kürtlerin batıya göçü, ülkemiz ve Türk’lük adına olumlu bir gelişmedir aslında... neticede gittikleri yerlerde toplumun genel yapısına zarar verselerde zamanla topluma ayak uydurmak zorunda kalmışlardır.. Bugün batıda doğan bir Kürt çocuğu kürtçe bilmemekte, zamanla kendisini Türk hissetmektedir.. Ama nereye kadar asimile edeceksin kardeşim adamlar 50 şer 50 şer ürüyorlar... Bu da çözüm değil sizin anlayacağınız....
AB uyum yasalarına imza atmış bir Türk devletinin ve dinlisi-dinsizi, muhafazakarı-liberali Avrupalı yaşamayı benimsemiş, teröristlerin temsilcilerinin meclise girmesine tepki göstermeyen, bilakis o temsilcileri baş tacı edip kucaklayan, apo itini 5 yıldızlı İmralı otelde ağırlamak için binlerce askerini, yüzlerce memurunu seferber eden Türk halkının bu sorunun içinden çıkması imkansızdır...
Amacım ne Kürtleri kötülemek, ne de ülkeyi bölmektir… “Ne mutlu Türküm diyene” diyebilen herkesin başımım üstünde yeri vardır.. Çünki o söz ırkçılık anlamında söylenmemiştir..
Gerçekler budur.. kızan kızsın, darılan darılsın... ne yazarsanız yazın ne tepki verirseniz verin cevap yazmıyacağım Saygılarımla..
Yanlış zamanda başlık açılmış. Ama başlık TÜRK ayrımı ve cezası olabilir. Şahsi düşüncem şu anda oluk oluk paralarımız doğuya akıyor. Vergi yok Elektrik ve su parası v.s. ödeme yok. Eylem yapınca Joop da yok. Benimle aynı haklara sahpsin üstüne birde kendi dilini konuşuyorsun eksradan istediğin gibi eylem yapıyorsun. Sağlık hizmetini yeşil karttan sağlıyorsun ilaç ve yakıt paranı Sosyal Hizmetlerden alıyorsun. Okula giden çocuk başına para alıyorsun çocuğun birde kızsa iki katı para alıyorsun. Sonra kürt ayrımından bahsediyorsun Bence asıl tezat burada. Bence şuanda TÜRK ayrımı var.
Olumsuz yorum yapacak olanlara şimdiden not Ben 6 sene Güney Doğuda çalıştım. Doğuyu da bilirim Batıyı da bilirim.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Memnu haklarin iadesi
13-06-2024, 01:34:21 in Ceza Hukuku