Baştan suçlu ilan edilen insanların hangi sebepler ile tutuklandığı yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Hurşit Tolon un 8 ay boş yere tutuklandığı bizzat mahkemenin gerekçesi ile sabit. Peki baştan suçlu ilan eden aymazlar iki satır yazıp pardon demeyi akıl edemiyor mu?
Vicdanları hala susuyor mu?
8 Ay bu dile kolay yaşayan bilir.
Ve şimdi bu tutuklamanın gereksiz yeterli delil olmadığını mahkeme söylüyor.
Bende bekledim ki iki satır yazarlar ve en azından utanırlar dedim.
Ama niyetiamacı fikri belli adamlardan çok şey beklediğimin de farkındayım.
Hüseyin Üzmez'i hatırlar mısınız? Kamu vicdanında mahkum olan bir kişi olsa da adli tıp raporuyla serbest kalmıştı. Yargılaması hala devam ediyor. Tekrar tutuklandı mı bilmiyorum. Basında yakın zamanda haber çıkmadı. Beraat etmedi, ama bildiğim kadarıyla serbest.
Hurşit Tolon da birkaç kez adli tıp raporuyla serbest kalmanın yollarını denedi, sonunda GATA'ya sevk edildi ve sonunda esas mahkeme (13. ağır ceza)tarafından reddedilen, nöbetçi mahkeme (12. ağır ceza) tarafından ilk seferinde ret, ikinci seferinde kabul "delil yetersizliği"ne dayanan bir mahkeme kararıyla "yurt dışına çıkma yasağı" konarak serbest bırakıldı. Henüz hakkında açıklanan iddianame de yok, dolayısıyla beraat kararı da yok. Ancak Tolon "Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme'' suçundan dolayı tutuklanmıştı.
İşin ilginç yanı Ergenekon'un çok daha aktif, hareketli ismi Şener Eruygur hapisteyken "susturuldu", durumu Tolon'dan çok daha ciddi olsa da tutukluluğu devam ediyor. Onun için Tolon'unkine benzer bir tahliye de söz konusu değil.
Bu konunun gerizekalılığı yüzünden yazmak istemiyorum bu konuda. Amma gerizekalılığın savunulup durmasıda ağrıma gidiyor hemde çok fazla.
İşin ilginç yanı Ergenekon'un çok daha aktif, hareketli ismi Şener Eruygur hapisteyken "susturuldu", durumu Tolon'dan çok daha ciddi olsa da tutukluluğu devam ediyor. Onun için Tolon'unkine benzer bir tahliye de söz konusu değil.
Saçmalamanın doruklarını artık burada görebiliyoruz açık ve net. Aynı zamanda hukuka saygısızlığı vede bilgisizliğide görüyoruz. Sadece bu cümleyle ilgili olarak
1. İddianamesi bile olmayan bir orgeneralin çok daha aktif ve hareketli ismi olduğunu nasıl söyleyebiliriz ? Bu ne had bilmezlik bu ne densizliktir.
2. Tahliye edilen bir kişinin ki burada Emekli orgeneral Şener Eruygurdan bahsediyoruz; tutukluluk halinin devam etmesi ne demektir ? Bu ne bilgisizliktir ? Bu ne nefrettir ? Bu ne cehaletten doğan cesarettir ?
3. Hapisteyken ''susturuldu'' ne demektir ? Kim ve nasıl susturmuştur ? Tutuklanan yada mahkum olan bir kişi kim olursa olsun devletin kontrolü ve güvencesi altında değil midir ? Hapiste burnu bile kanasa hesabını verecek devlet değil midir ? Bu kişiyi devlet mi ''susturmuştur''? Bu kadar büyük bir iddia araya sıkıştırılıp sonra geçip gitmek nasıl bir zihniyetin tezahürüdür? Sağlıklı bir düşünce yapısı mıdır? Bu sözcükleri yazabilen zihniyet sahipleri net olarak açıklama yapmak zorundadır. Yoksa sadece AKP yi seviyorum diye önüne gelene iftira atmanın ağırlığı altında ezilirler ve ne bu dünyada nede öbür dünyada yerleri olmaz !
Hüseyin Üzmez gibi bir sapığın bu konuyla benzerliğinide nasıl kurulduğunu anlayabilmiş değilim. Din yoluyla kişileri kandırarak 12 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz eden aşağılık bir yaratık ile tamamen psikolojik bir rapor veren ama psikiyatristi olmayan dandik bir kurulun kararının bu konuyla ilgisi nedir ? Aynı daireden aynı akla zarar raporu alan bazı kişilerin 22,5 sene ve 30 sene hapis cezası aldıklarıda malumdur. Dolayısı ile konunun benzemezliği bir yana aşağılık kişilerle ilgi kurulması bile zihniyetin bozukluğunun en güzel göstergesidir.
Her ne kadar başkalarıda bunu dillendirsede ''TC hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme'' ne menem bir suçtur ? Hangi ceza kanununa göre nasıl bir suç sayılmaktadır ? Bu suçu çok partili döneme geçtiğimizden bu yana tum muhalefet partileri işlemiyor mu? Bu suçsa mevcut hükümete karşı oy vermekte onu yok etmek için atılmış bir adım değil mi? Örneğin ben AKP den kurtulmak istiyorum. Çankaya ya çıkardıkları adam dahil tamamının yargılanmasını istiyorum gerçek anlamda bir vatana nasıl ihanet edilir nasıl satılır savılır ulusal değerler yok edilir tek tek hesabının sorulmasını istiyorum şimdi bu suç mu? Faşizm geldi de haberimiz mi yok ?
Bilmeden boş boş laga luga konuşmaktansa birileri artık sussa çok daha evla olacaktır.
Dedikodu özgürlüğü istiyorum...Elbette Türkiye’nin bir suç cenneti olmasını istemiyorum...
Elbette, hırlı hırsız, uğurlu uğursuz, her önüne gelenin bir suç çetesi oluşturmasını arzu etmiyorum...
Salak değilim devletin istihbaratı için, telefon dinleyeceğini, adam takip edeceğini, ortam dinleyebileceğini, evleri gözetleyeceğini de biliyorum...
Saftirik davranmıyorum, Türk istihbaratı, Yunan istihbaratı, kimbilir belki alakasız görünen Amerikan, İngiliz, Rus istihbaratları, askeri, jandarması, polisi her kimse ve neyse bir sürü istihbari telefon dinlemeye takılmanın mümkün olabileceğini de biliyorum...
Son yıllarda, dinlenen telefonlardaki artışın, insanlarda huzur, keyif, sohbet, barışçı muhabbet ve en önemlisi hayatımıza keyif veren dedikodu olanağı bırakmadığının farkındayım...
Biliyorum ki, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın “Yanlış işiniz, yasal olmayan faaliyetiniz yoksa, dinlenmekten korkmayın... Dinlenmek istemiyorsanız konuşmayın...” yollu sözleri hayatı berbat etmekte, anlamsız korkular, ürpertiler yaratmakta, korku imparatorluğunu tetiklemekte, insanlar ‘baskı, tehdit, şantaj mı yapılacak acep’ korkusuyla karabasan görmektedir...
Çünkü “dinlenmek istemiyorsanız konuşmayın” demek, yaşamayın ölün demektir...(Fasist bir yaklaşımdır)
Özgür insanlar, konuşur...
Özgür insanlar adam çekiştirir...
Özgür insanlar, ona buna verir veriştirir...
Özgür insanlar gelene geçene sallar, sallarken keyiflenir...
Özgür insanlar, telefonda ağlar, zırlar, güler, bela okur, aşık olur, zıvanadan çıkar, seksi muhabbetler yapar, elalemin iciğini cıcığını, dedikodunun canını çıkartır...
***
“Dinlenmek istemiyorsanız konuşmayın” demek şu Akdeniz güneşinin ısıttığı ülkede, en temel insani keyiften vazgeçin demektir...
Anayasa Mahkemesi iptal etmişse helal olsun o Anayasa Mahkemesi’ne...
Çeteleri takip etmekle, konuşmayı takip etmek aynı şeyler değildir...
Hayatın mahremine devletin bu derece girmesi hayra alamet değildir...
Üstelik her “bela okuyan konuşma, her küfür içeren samimi tezahürat” suç da değildir...
İnsanın telefonda dedikodu etme hakkımı “kamusal bir adabın içine” sokamazsınız...
Kamusal adap, kamusal alanda geçerlidir...
Telefon kamusal bir alan değildir...
Her telefon konuşmasını, “ona niye sövdün yoksa gizli örgüt müsün, darbe mi hazırlıyordun, irtica mı yapıyordun, bölücü müydün, yoksa yeminli vatan haini misin?” türü yakıştırmalarla yaftalamak hayatı ve insanı bozar...
Adı üstünde telefon konuşması iki kişi arasındaki özel bir konuşmadır...
Gerektiğinde söver, gerektiğinde över, gerektiğinde dalga geçer...
Her özel telefon konuşmasından adap yaratmaya kalkarsanız, herkesi adap bilmeyen edepsiz yerine koyarsınız...
***
Edepsizlikten suç isnat etmeye kalkarsanız, hepimizi koskoca bir hapishanenin içindeki mahkumlar yaparsanız...
Telefon konuşmalarından kamu adabı yaratamazsınız...
Özel konuşmaların edepsizliğinden suçlu çıkartamazsınız...
Selçuk Ural’ın aşık olduğu kadın için söylediği çok eskilerde kalan bir pop şarkısı vardı...
“Saçların parmaklık, gözlerin gardiyan oldu...
İçinde ben ziyan oldum...” derdi o şarkı...
Telefon konuşmalarından, hareketlere “biri bizi gözetliyor” gibi gözetlenen bir toplum ziyan bir toplumdur...
Dün bir internet sitesine eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın, eski ANAP Başkanı Erkan Mumcu hakkında kimliği belirsiz bir milletvekiliyle yaptığı konuşmanın ses kaydı düştü...
Karadayı o konuşmada, Cumhurbaşkanlığı siçimi için Meclis’e girmeyi düşünen Erkan Mumcu için, p.... diye küfür ediyor...
Diyelim ki konuşmayı yapan gerçekten eski Genelkurmay Karadayı’dır... Karadayı demeyecek mi ki “Kardeşim ben telefonda muhatabımla özel dedikodu yapıyorum... dedikodu yaparken p.... deme hakkım yok mu?.. Ben bunu kamuoyunun önünde hakaret niyetine söylemiyorum ki... İki kişi arasında muhatabının haberinin olmadığı, kimseyi bağlamayan en fazla bel altı bir sohbettir bu... Telefon konuşmasında sana Sayın Erkan Mumcu demek zorunda mıyım?..”
***
Bu durumda artık şöyle konuşacağız... “Bu Sayın Ahmet’in Allah (suskunluk).... iyiliğini versin kardeşim...
P...... bak yaa...
Pardon yani kimseye söylemedim, ortadan konuşuyorum ha...
İb.... lere bak ya...
Hayır onlar değil, hani öylesine havaya söylüyorum...”
Erkan Mumcu’nun hakaret davası böylesine ortada bir mevzuu...
3 kasım 1996. Susurluk’ta bir Mercedes’in kamyona çarpması Türkiye için bir milattı. Tüm kamuoyu bu olayla ortaya çıkan karanlık ilişkilerin tamamen...
Yazan: sdt23 Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
check this link right here now...
10-09-2025, 12:04:34 in Bilişim Hukuku