Ergenekon Notları

[Av.Abbas Bilgili]

Derya Sazak 18 Ocak Pazar 2009/MİLLİYET

Suikastlar bitmeli


Ergenekon itirafçısı Tuncay Güney’in sorgudaki video bantlarının yayınlanması üzerine, iki eski Genelkurmay başkanı İsmail Hakkı Karadayı ve Hüseyin Kıvrıkoğlu,‘1 Numara’ suçlamalarını kesin bir dille yalanladılar.
‘Çekirdek kadro’daki üçüncü ismi, çok yakından tanıyorum.
Orgeneral Torumtay.
Saddam’ın 1990’da Kuveyt’i işgali üzerine patlayan Birinci Körfez Savaşı’nda, Özal’ın ABD Büyükelçisi ve Pentagon’dan gelen generallerle ‘savaş planı’ yapmasını içine sindiremeyerek 50 yıllık üniformasını çıkartmış, onurlu bir askerdir Necip Paşa. Huzurlu bir emeklilik döneminden sonra ileri yaşının getirdiği sağlık sorunlarını, hayat arkadaşı Türkan Torumtay’ın desteğiyle aşmaya çalışıyor.
Sayın Torumtay’ı Ergenekon’un ‘çekirdek kadrosu’nda göstermek için gerçekten ‘deli’ olmak gerekir!
Eski MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç’a, kökleri Osmanlı’ya giden ‘Encümen - i Daniş’ toplantıları sorulmuş.
Ergenekon’u iyice gizemli hale getirmek için, Tibet’teki ‘Agarta’ efsanesinden bile söz edilmişti.
Kanada’daki hahamın kulağına ‘Mabeyn’ toplantıları henüz fısıldanmamış olmalı!
Neyse,asıl üzerinde durmak istediğimiz eski Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun Hürriyet’te çıkan sözleri.
‘Darbeler dönemi bitti’ diyor Kıvrıkoğlu. Kanıt olarak da, asker - sivil ilişkilerindeki normalleşmeyi gösteriyor.”Her hafta başbakanlara gidiliyor,sıkıntılı bir durum varsa başbakan ve cumhurbaşkanı ile görüşülüyor.” diyor.
İlker Başbuğ,‘E - bildiri’,’muhtıra’ gibi yollara sapmadan, askerlerin de karıştığı yanlış işlerin üzerine hukuki yollardan gidilmesinden yana tutum aldı.
Genelkurmay brifinginde, Sapanca’daki evinde cephanelik çıkan Yarbay Mustafa Dönmez soruşturmasında askeri ve sivil savcıların birlikte çalıştıkları, Ergenekon davası sanığı emekli Binbaşı Fikret Emek’in yargılanarak ceza aldığı, Sauna ve Atabeyler çetesine karışan askerlerin ordudan ihraç edildiği açıklandı.
‘Karargâh Evler’in üzerine gidiliyor.
Yarbay Mustafa Dönmez’in cephaneliği,‘Başbakan’a suikast planı’ kuşkusuna yol açmıştır.
Ankara’da yakalanan Jandarma İstihbarat eski Başkanı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün evinde, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök dahil, pek çok kişiyle ilgili dinleme kayıtları ortaya çıkarılmıştır. Ersöz, Silopi’deki 2 HADEP yöneticisinin kaybından ötürü de suçlanmaktadır.
İtalya’daki Gladio davasının iki sonucu oldu:
Katliamlar önlendi,demokrasi üzerindeki tehdit kalktı.
Türkiye’de darbeler dönemi bitti.Suikastlar döneminin de son bulması için Ergenekon davası tarihsel önemde.
Cumhurbaşkanı Gül’ün uyardığı gibi bu ortamda ‘Birçok insanın ismi sorumsuzca gündeme geliyor.’ Susurluk, Ergenekon tarzı ‘derin’ yapılardan devleti arındırmak için tüm kurumlara büyük sorumluluk düşüyor.

[Av.Abbas Bilgili]

Taha Akyol 19 Ocak Pazartesi 2009/MİLLİYET

t.akyol@milliyet.com.tr

Kemal Gürüz örneği


GEÇEN perşemde günüydü; telefonda Prof. Kemal Celal Şengör, kısa bir hal hatır konuşmasından sonra telefonu Kemal Gürüz’e verdi.
Eski dostum Gürüz’e günlerce kendisini aradığımı, telefonu kapalı olduğu için sadece ‘geçmiş olsun’ mesajı çektiğimi anlattım.
“Telefonumu aldılar, hâlâ vermediler” dedi. Soruşturma gizli olduğu için, aramızda kalması kaydıyla, sorgulanmasını ayrıntılarıyla anlattı. Dün Fikret Bila’ya ve Ahmet Hakan’a anlattıklarını da dikkatle okudum...
Ergenekon soruşturmasında ‘şüphe’ kavramı, aşırı geniş tutulduğu şeklindeki endişem arttı!
Bu endişemi daha önce de defalarca yazmıştım.
Elbette ortada ‘Ergenekon’ denilen yasadışı bir örgütlenme var; kargaşa yaratarak bir darbeyi provoke etmeyi amaçlıyor. Aklı başında hiç kimse bunu inkar edemez. Soruşturma sonuna kadar yürütülmelidir; bu bir...
İkincisi, bu gerilimli soruşturmada hukukun çizdiği sınırlara daha bir özen gösterilmelidir.

‘Şüphe’ de demek?
Kemal Gürüz keskin siyasi tavırları olan bir akademisyendir, eski YÖK başkanıdır. Onun sık sık gazetecilerle, kendisi gibi düşünen rektörlerle, dekanlarla, hocalarla görüşmesi, hükümetin ve YÖK’ün aleyhine sert konuşmalar yapması acaba “darbe” hazırlığının bir uzantısı mıdır?!
İçinize böyle bir ‘şüphe’ düşmüş olabilir. Ama hukuk içimize düşen her şüpheyi ciddiye almaz! Bir kişiyi gözaltına almak için hukuk iki sınır, iki şart koymuştur:
Kişiyi gözaltına almak, soruşturma yönünden zorunlu olmalıdır.
Kişinin suçu işlediğine dair şüphelerinizin olması yetmez, o suçu işlediğini düşündürebilecek emarelerin bulunması gerekir. (CMK. madde 91)
Gürüz örneğine dönersek, gözaltına almak “zorunlu” muydu? Daha önemlisi, bu gibi kişilerin, darbe hazırlıklarına katıldıklarını düşündürecek “emareler” var mıydı?!
“Emare”ler ne olabilir? Mesela Gürüz’ün eleştiriden öteye darbe amaçlı örgütsel toplantılara katılmış olması, ‘muhalif’ konuşmalardan öteye “kargaşa çıksın, ordu müdahale etsin” anlamında konuşmalar yapmış olması falan gibi bulgular!
Böyle “emareler” yok, çünkü sorulmamış zaten.
Öyleyse Gürüz hakkındaki “şüphe” duyulmuşsa bu içlerde kalmalı, o gözaltına alınmamalıydı.

Tarafsız yargı
Demokratik hukuk, Fransız Devrimi’ndeki “şüpheliler kanunu”nu veya bizim Takrir-i Sükun dönemindeki “şüphe” anlayışını asla kabul edemez. Elbette bugün, o boyutta bir durum yok. Hatta Ergenekon savcıları muhakkak ki çok zor, çok karmaşık bir adli görevi cesaretle yürütüyorlar; bunu takdir etmek gerekir.
Ama arama ve gözaltılarda çok daha ‘hukukla sınırlanmış’ olarak hareket etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu, soruşturmayı zayıflatmaz, güçlendirir.
Kemal Gürüz, benim çeyrek asırlık arkadaşımdır. YÖK Başkanlığı ve 28 Şubat sürecinde onu şiddetle eleştirdim. Çünkü, 28 Şubat müdahalesinin en aktif elemanlarından biriydi. Bir süre konuşmadık. Beni mahkemeye verdi, beraat ettim.
Demokrasi, otorite, özgürlükler gibi konularda onunla anlaşamayız. Ama mesela üniversite yönetimlerinin mütevelli heyetlerce belirlenmesi konusunda aynı görüşteyiz.
Mesele Sayın Gürüz’ün şahsı değildir. Derdim şu: Hukuk, farklı görüşler çatıştığı zaman bir şeyin “uyanık bekçisi” değil, “tarafsız hakem” olarak görülecek konumda bulunmalıdır. Çeşitli yargı kararlarını da aynı açıdan eleştirmiştim zaten.

[Al Pacino]

Siz bir çete kurmaya kalksanız. Hangi kurumlardan insanların çeteye üye yapmaya çalışırsınız.?

1. Medyadan
2. Polis Kuvvetlerinden
3. Askerlerden
4. İstihbarat
5. Dış Ticaret Şirketleri
6. Danışmanlık Şirketleri
7. Silah Ticareti ve üretimi yapan şirketler
8. Yasa dışı iş yapan grup ve çeteler
9. Genel yeraltı dünyası
10. Ünlüler; sanatçı, yazar, sporcu ?

[mkocagul]

Levent Ersöz'ün en azından yazdığım konularda savunulacak bir tarafı olmadığını anlıyorum.

"Hakkında Tuncay Güney'in ifadesi dışında somut kanıt olmayan bazı şüpheliler"i tek tek ele alalım. Doğu Perinçek mi?

Sayın SDT 23
sanıyorum Levent Ersöz ün yargılanmasını gerektiren bir durum size göre kalmamış.
Pardon ama unutmuşsunuz ne yapıyoruz? Asalım mı yoksa besleyelim mi?
Ben sadece sizin adınıza üzüldüm. Pes ki pes.
At gözlüğünü çok iyi bilirim atlarıda çok severim ama sizin ki hepsini fazlası ile aşıyor.

[deniz02]

Ergenekon davası 22 Ocak’a ertelendi
Bugün 39. duruşması yapılması beklenen Ergenekon davasına reddi hakim talebi nedeniyle 22 Ocak’a kadar ara verildi. Davada bugün Doğu Perinçek’in sorgusu yapılacaktı. NTV

Güney’in ifadeleri PKK’yı da karıştırdı
Tuncay Güney’in ifadeleri terör örgütü PKK ve muhaliflerini de karşı karşıya getirdi. Örgüt muhaliflerin Ergenekon sayesinde Avrupa’ya kaçtığını iddia ediyor, muhalifler ise Abdullah Öcalan’ı bazı Ergenekon zanlılarıyla ilişkide olmakla suçluyor. NTV

24 bin kişiyi sorguladım Güney gibisini görmedim
Tuncay Güney’i emniyette ilk sorgulayan ekibin başı, Organize Suçlar Şubesi Emniyet Amiri Ahmet İhtiyaroğlu ilginç bir talepte bulundu. Hürriyet

Dışişleri Tuncay Güney için devrede
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin Ergenekon'la ilgili yaptığı açıklamada, "Tuncay Güney'in getirilmesi için devredeyiz" dedi YeniŞafak

JİTEM’ci Abdülkerim Kırca intihar etti
Eski JİTEM Diyarbakır Grup Komutanı emekli Albay Abdülkerim Kırca, Ankara’da jandarma lojmanlarındaki evinde ölü bulundu. Kırca’nın beylik silahıyla intihar ettiği açıklandı. NTV

Komutanın intiharındaki sırlar
PKK ve JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın ‘JİTEM’in 16 ölüm kuyusunu biliyorum’ diyerek kuyuların adreslerini ve kuyulara atılan kişilerin isimlerini vermesi üzerine yakınları kuyuların açılması için Silopi Savcılığı’na başvuru yapmaya hazırlanıyor. Tuncay Güney de Ergenekon’un öldürdüğü kişileri ‘asit kuyularına attığını’ iddia etmiş ve kuyuların bulunduğu bölgeyi Silopi BOTAŞ tesisleri yakınlarındaki petrol kuyularının çevresi olarak tarif etmişti. Hürriyet

[deniz02]

TSK'dan intihar eden albay için açıklama

Genelkurmay Başkanlığı, emekli Albay Aldülkerim Kırca'nın intiharıyla ilgili olarak, "Yargılamada, özen ve hassasiyet gösterilmemiş; adeta yargısız infaz yapılmıştır. Medyanın gerekli tedbiri alma zamanıdır" açıklamasını yaptı.

Genelkurmay'dan yapılan açıklama şöyle:

"Son zamanlarda, bazı basın ve yayın organlarında, sözde bir itirafçının ifadelerine dayanarak, 10 Nisan 1998’de Serik/ANTALYA’da teröristlerle girdiği çatışmada bakıma muhtaç Malul Gazi olan, Emekli Jandarma Albay Abdülkerim KIRCA ile ilgili olarak suçlayıcı haberlere yer verilmiştir. Dün Emekli Jandarma Albay Abdülkerim KIRCA’nın evinde intihar ederek vefat ettiği öğrenilmiştir.

16 Ocak 2009 tarihli Haftalık Basın Bilgilendirme Toplantısı’nda belirtildiği üzere, yargılama sürecinde sorumlu ve duyarlı olması gereken kesimlerin özen ve hassasiyeti göstermesi gerekirken, kişi ve kuruluşların âdeta yargısız infaz edilerek suçlu ilan edilmesi, temel insan haklarına aykırı olduğu gibi hiçbir hukuki ve ahlaki kuralla da bağdaşmamaktadır. Artık, yetkili ve sorumlu makamlar ile sağduyulu medyanın üzerlerine düşen görevleri yerine getirmek üzere söylem yerine gerekli tedbirleri alma zamanıdır."

CNNTÜRK

[deniz02]

"Asit kuyularına insanlar atıldı" tartışması
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı'nın; 1990'lı yıllarda öldürülen kişilerin, Silopi'de bulunan BOTAŞ kuyularına atıldığı iddiasıyla ilgili soruşturma açtığını bildirerek, "Eğer nerede, kim ve kimler, asit kuyularında yakılmışsa, lütfen adli makamlara yardımcı olun. Bunların üzerine gitmezsek, o zaman eleştiri getirin" dedi. CNNTürk

Zir Vadisi'nde ele geçen bombalar sergilendi
“Ergenekon” soruşturması çerçevesinde Ankara Yenikent'teki Zir Vadisi'nde yapılan son operasyonda ele geçirilen bazı el bombaları ve mühimmat basına gösterildi. Hürriyet

Bu da Zekeriya Öz kurbanı!
Mersin'de kendini 'Süper Vatandas' olarak adlandıran bir vatandaş , Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz için kurban keserek, Allah'a dua etti. Kurban keserken bir de pankart açmıştı. O pankarta da "Allah rızası için süper savcımız Zekeriya Öz ve ekibine destek ve başarı için kurban kesiyorum. Dokunmayın savcıma dalkavuklar!" yazıyordu. İnternethaber

[Harun Gür]

Bu da Zekeriya Öz kurbanı!
Mersin'de kendini 'Süper Vatandas' olarak adlandıran bir vatandaş , Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz için kurban keserek, Allah'a dua etti. Kurban keserken bir de pankart açmıştı. O pankarta da "Allah rızası için süper savcımız Zekeriya Öz ve ekibine destek ve başarı için kurban kesiyorum. Dokunmayın savcıma dalkavuklar!" yazıyordu. İnternethaber

"Herkes gider Mersin'e ben giderim tersine" nin göbeğini kaşıyan Mersin'li için anlamı bu olsa gerek...

Allah kabul etsin, dalkavuklar çatlasın...

[monica]

Kırca'ya Ankara'da askeri tören


İftira ve yalanın kurbanı
Gaziler Derneği Genel Başkanı Ali Kiraz, Gaziler Derneği Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanlığı Şeref Madalyası sahibi de olan albay Abdülkerim Kırca’nın intiharına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Abdülkerim Kırca’nın evinden getirdiği tekerlekli sandalyesini de basın mensuplarına gösteren Kiraz, “Kırca’nın iftira kurbanı olduğunu, kendisine yapılanları onuruna yediremediğini” ifade etti. Kiraz, şöyle konuştu: “Kırca’nın intihar sebebi iftira odaklı, yandaş medyanın asılsız, acımasız yalanlarıdır... Avrupa’dan terörist Abdulkadir Aygan ve Kanada’dan meczup Tuncay Güney’in yönlendirmesine itibar edenlerle bir arada yaşamak istememe arzusudur. Kırca bir darbeci, bir çete, mafya, Deniz Feneri mensubu değildir. O gerçek bir vatansever, gerçek bir kahraman, vatanı için bedel ödemiş gerçek gazidir. PKK’nın Akdeniz’de Toroslara, özellikle Antalya bölgesine yerleşmesinin önlenmesinde ve bölgeden çıkarılması faaliyetleri sırasındaki silahlı çatışmada felç olmuştur. 1984 yılında Ankara Esenboğa havalimanında ASALA mensubu teröristlerin elinden kurtulan masum vatandaşlarımız bugün hala yaşıyorsa hayatlarını Kırca’ya borçludur.”

ALLAH rahmet eylesin tüm sevenlerinin başı sagolsun
CENAZE TÖRENİ İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN.http://videogaleri.gazetevatan.com/6169m
Masum vatandaşlarımız öldürülürken seyirci kalcaksınız ama eli kanlı Terör örgütünün üzerine giden askerimize ne oldugu belli olmayan PKK lı yaratığın yurd dışından seneler sonra yapmış oldugu sözlere balıklama atlayıp yandaşlık yapıp bir insanın onuruyla oynayıp benim için şehit olmasına sebeb olanları Allaha havale ediyorum.

[Stranqer]

Herkes İyi hoş anlatmış,bilgilerini paylaşmış,değerli bilgileriniz için çok teşekkür ederim.Uzun zamandır Ergenekon'un 1 numarası araştırılıyor,herkes bulundu,sorgulandı ama 1 numaraya bir türlü ulaşılamadı ve emin olun daha uzun bir sürede ulaşılamayacak.Ama ben biliyorum 1 numaranın kim olduğunu.Benim Ülkemin ordusunun orgenerali şimdi hapiste,kim o,Şener Eruygur...Bu adam ülkesine hizmet etmiş,ergenekon'dan dolayı içeri alınmasa adamın ismini bilde duymuşluğu yoktur kimsenin,ama şimdi atıp tutmak,aleyhinde konuşmak nekadar güzel değil mi?Şimdi soruyorum sizlere,İmralı'da yatan Hain yattığı yerden örgüt yönetiyor,her gün sayısı belli olmayan avukatlar gidip kendisini ziyaret ediyor(söz meclisten dışarı)verdiği talimatlar doğrultusunda örgüt bilgilendiriliyor,ama gelin görün ki benim Şener Eruygur paşam konuşturulmuyor.Çok uzatmakta istemiyorum ... üç nokta koyalım ve sonuca gelelim.Ergenekon'un 1 numarası Mustafa Kemal Atatürk'ten başkası değildir.Ergenekon 60 darbesinde nerdeydi,80 darbesinde nerdeydi ?Şuanki siyasi iktidar komplo teorisine girsede biraz,Var olan Cumhuriyetit yıkmak için yarın bir gün Ergenekon'un 1 numarası Atatürk derse hiç şaşırmayın.Bakıyoruz Ergenekon Soruştumaları Türban yasası çıkacakken Ulus ayaklandı,baktılar bu iş yürümeyecek,dediler bir Ergenekon çıkaralım gündem değişsin.Şimdide aynı durum geçerli;1.sebep:Şuan kim ilgileniyor Deniz Feneri yolsuzluğu ile,herkes unuttu değil mi,gündemi değiştirmeyi çok güzel başardılar.2.sebep:Seçimler yaklaşıyor,siyasal iktidar Tuncay Güney diye birini piyon olarak herşeyi bilen adam olarak koymuş ortaya Ergenekon'u kötüleyip duruyor,yahu adam daha 29 yaşında 80 darbesi olduğunda daha yeni dünyaya gelmiş nerden biliyor bukadar şeyi diye kimse sormuyor,buda siyasal iktidarın oy konusunda kazandığı bir başarıdır...Herşey istedikleri gibi gidiyor ve yıllar sonra üzülerek söylüyorum A.B.D kimliği taşıyor olursak hiç şaşırmayın,hiç birşeye değil Ata'mın verdiği emeklere yazık..!