Ergenekon operasyonunda halen görevde bulunan subayların da gözaltına alınması üzerine kuvvet komutanları Genelkurmay'da toplandı.
Operasyon Genelkurmay karargahında da çok yakından takip ediliyor. Gözaltına alınan isimler arasında halen görevde olan subayların da olması Genelkurmay'ı harekete geçirdi.
Kuvvet komutanları Genelkurmay karargahında biraraya geldi. Star televizyonunun haberine göre Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, kuvvet komutanlarını topladı ve Ergenekon soruşturması bu toplantıda değerlendirildi.
Sivas'ta Ergenekon soruşturması kapsamında araran 1 kişi teslim oldu. Gözaltı sayısı Sivas'ta 12'ye çıktı.
Sivas'ta ''Ergenekon soruşturması'' kapsamında aranan 1 kişi polise teslim oldu. Bu arada gözaltına alınan bazı zanlıların kentteki bir Ermeni cemaati temsilcisine yönelik suikast hazırlığında oldukları öne sürüldü.
Alınan bilgiye göre, Sivas Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyon çerçevesinde aranan bir kişi polise teslim oldu. Böylece soruşturma kapsamında Sivas'taki gözaltı sayısı 12'ye yükseldi.
Yapılan araştırmada, gözaltına alınan bazı zanlıların kentteki Ermeni cemaati temsilcisine suikast hazırlığında oldukları ileri sürüldü.
Bu arada söz konusu zanlıların 2 aydır teknik takipte oldukları, cemaat liderinin de koruma altında bulunduğu öğrenildi. Yetkililer, operasyonda bu suikast girişimine yönelik bazı belge ve bilgilerin de ele geçirildiğini kaydettiler.
2 el bombası, bir ''kalem silah'', çok sayıda ruhsatsız av tüfeği, kesici aletler, 36 mermi ve bol miktarda dijital materyalin ele geçirildiği operasyonda, gözaltına alınan zanlıların emniyetteki sorgu ve işlemlerinin devam ettiği bildirildi.
Sivas Valisi Veysel Dalmaz, Ergenekon terör örgütü operasyonu kapsamında gözaltına alınan şahısların, Türkiye'de ses getirecek suikastler planladıklarını söyledi.
Bu sabah saat 07.00'de başlayan operasyonla 9 kişinin gözaltına alındığını belirten Vali Dalmaz, firarda olan 1 kişinin de alınmasıyla birlikte gözaltı sayısının 10'a yükseldiğini ifade etti. Dalmaz gözaltındaki şahısların, Türkiye'de ses getirecek suikastler planladıklarını söyledi.
Dalmaz, "Yapılan istihbari çalışmalar doğrultusunda ses getirecek suikast planlanan iller arasında Sivas'ın da olduğu bilgisine ulaşıldı. İstanbul bağlantılı olarak ilimizde bazı kişi ya da kişilerin öldürülmesi planlanıyordu. Amaçlarına ulaşamadan operasyon gerçekleştirildi." dedi.
Sivas'ta operasyonun şimdilik sona erdiğini açıklayan Dalmaz, ancak şahısların vereceği bilgiler doğrultusunda yeni gözaltıların olabileceğini kaydetti.
Bu sabah düzenlenen operasyon sonrası gözaltına alınan ve halen Sivas Emniyet Müdürlüğü'nde sorguları süren şahısların gösterdiği adreslerde 2 el bombası, bir 'kalem silah', kesici aletler, 36 mermi, çok sayıda ruhsatsız av tüfeği ve bol miktarda dijital materyal de ele geçirilmişti.
İnternetHaber
Ne zaman gündem AKP ile ilgili bir yolsuzluğa gebe kalsa bir dalga geliyor. Bu dalganın adı sivrizeka birisi tarafından Ergenekon olarak seçilmiş.
Recep Tayyip Erdoğan mahalli seçimleri önemsiyor. Özellikle Ankara ve İstanbul üzerinde çok daha titiz. Buraları kaybetmek demek ANAP'ın çöküşü gibi çöküş başlatacaktır. Bunu çok iyi biliyor. Bu yüzden ters düştüğü Melih Gökçek'i bile Ankara'da aday gösterdi.
Bir gün önce sinema binası yolsuzluğu haberi çıktı. Melih Gökçek ve Haşim Kılıç'ın damadının adının karıştığı bu yolsuzluk bir şekilde gündem dışına itilmeliydi. Ergenekon niye var değil mi?
Artık avukatım (hukukçuyum) demeye utanır hale geldim. Zaten para kazanmakta da sıkıntı yaşıyorum. Ara ara bu mesleği bırakmayı düşünmüyor değilim. Ama nafile. Hukuk adına yapılan hukuksuzluklar nedeni ile hukukçulara büyük sorumluluklar düşüyor.
Şimdi Ümraniye (Ergenekon) davası ile ilgili olarak gözaltına alınan, yakalanan, evi aranan, her türlü kitap yazma işine yarayacak evrağına el konulan insanlar beraat ederse ne olacak. Aradan 50 yıl geçsin birileri iade-i itibar yapar durumu kurtarır mı diyelim.
Bu insanlar haksız tutuklandıkları için tazminat alabilirler. Ama kimden? Elbette Devlet'ten. Devlet bu parayı nereden karşılayacak. Senin benim ödediğim vergilerden (ki bu arada vergi borçlarım geldi aklıma). Bu duruma sebep olan savcıya rücu edeceksin; gör bakalım bir daha dalga yapabilirler mi?
Ergenekon kapsamındaki her sanık dava sonucunu beklemeden Savcı hakkında manevi tazminat davası açarsa ne olur. Bence açmalılar da. Ben bir davanın 10 duruşması için 2 yıl adliyeye gidip geliyorum. Bu davada ise her gün bir duruşma var. Aylardır devam ediyor. Ne yani bizim davasına baktığımız sanıklar koyu yeşil mi? İsteyince işler hızlanabiliyor değil mi? Bu eşitlik ilkesine aykırı değil mi? Benim temyiz edilen dosyam 15 aydır daha Yargıtay'daki Dairesine gidemedi. Bilmem kaçıncı bölümde bekliyor.
Yazacağım o kadar çok şey var ki ama işlerim var o nedenle şimdilik buraya bir mim koyuyorum ve şu soruyu sorumlu bir birey olarak gördüğüm sizlerin düşüncelerine sunuyorum.
Bu ahval ve şerait içinde nasıl hukuk devleti olunabilir?
Hukuki Net mutfağından geçmiş ve Hukuki Net'in demokratik ortamından feyz almış arkadaşların kurduğu bir site var adı ,PDR AKEDEMİK.Admini aynı zamanda Hukuki Net üyesi. Oraya yazdığım bir yazıyı ızninizle bu köşeye taşımak istedim aşağıda.Onay vermeniz dileğiyle saygılarımı iletirim.
Dalga ,Dalga.....
Çocukluğumun ,İstanbul anılarındadır.Eskiden akşamın geç saatinde Karaköy-Kadıköy vapurundaki seyahatler.Çok kalabalık olmazdı akşamın geç saatlerinde ki vapurlar,oturacak yer bulunurdu çoğu zaman.Genellikle günün haberlerini izleyememiş insanlar,gazete okuyarak geçirirdi bu kısa yolcuğu.Çünkü eve döndüğünüzde sizi esir alacak T.V kanalları yoktu o zamanlar...
O dönemlerde şehir hatları vapurlarında birinci mevki denilen oturma salonları vardı,durumu iyi olup ta "halkın" arasına karışmaktan hoşlanmayanlar için,ilave para verip ,burada otururdunuz isterseniz. Hani Sezen'in şarkısındaki gibi:
Ada vapuru yandan çarklı
Bayraklar donanmış caf caflı
Simitçi kahveci gazozcu
..............
Lüküs kamarada kimler oturur
..............
Son baskı...Son baskıııı...
Diye bir ses yankılanırdı lüküs kamaranın önlerinden ,bazı gazetelerin erken çıkan İstanbul Akşam baskılarını satan bir çocuk rüzgar gibi dolaşırdı,vapur kalkmadan yolculara birkaç gazete satabilsin diye.Bu satıcılar vapurla birlikte karşı iskeleye hareket etmeyip ,vapur kalkmadan inerlerdi aynı iskeleye.İşte bu kısa sürede ne satabilirse vapur yolcularına onunla yetinmek zorunda kalırdı...Bu nedenle rüzgar gibi dolaşırdı,korıdorda,lüküs kamarada,vapur güvertesinde.
O bulunduğunuz yerden uzaklaştıkça sesi yayılırdı Dalga,dalga ....
Sonn Baskıı.....Sonnnn Baskııııııııı.....
Bazende ilgi çekmek için ; "Son baskı .... yazıyor,Yazıyorrrrrrrrr.... Trenle çarpışan vapurun haberini yazzıyorrrrrrr"!!!
diye bir nevi "pazarlama taktiğiyle" yolcularla "dalga" geçerdi...
Bu sesi duyan yolcuların sohbetleri bir anda kesilir,başlar okunmakta olan yazıdan yukarı doğru kaldırılır,tüm ilgi gazeteci çocukta odaklanırdı belli bir süre...
Daha önce bu dalgayı duymamış olan Ahmet amca mal bulmuş gibi cüzdanına sarılıp,parasını çıkarır aldığı gazetenin sayfaları arasında "vapurla çarpışan trenin" haberini arardı uzunca bir süre.O dalga haberi bulamayıp ,gazeteci çocuğu aradığı zaman da ise vapur kalkmış gazeteci çocukta rıhtımda ona el sallar olurdu.
Eğer hava lodossa üstüne bir de denizde dalga,o seyahatlerin tadına doyum olmazdı....
İsrail'de şubat ayında genel seçimler,bizde mart ayında yerel seçimle var.
Nerde gümdemi dalga dalga saran 'seçim havası '.Seçimlerden bahseden kim?
İsrail Başkanı Olmert seçim yatırımını Gazze'ye havadan,karadan ve denizden tonlarca bomba göndererek yapıyor,dur durak bilmeden ,üstelik dur diyende yok aslında.Bizde ise; yerel seçimler için tonlarca kömür ve bulgur yağdırılıyor ,yurdun dört bir yanına.
Yolsuzlukların ,hırsızlıkların tepe yaptığı ,dalga dalga yayıldığı bir dönemde...
Gelsin yeni bir dalga,
Aman dostlar zamanlama harika...
Belediye başkanlarının yerlerde süründüğü ,iktidar için çok önemli bir belediyeyi muhalefete kaptırmanın,gündeme geldiği bir dönemde üstelik...
Gümmmm.....Yeni bir dalga,gündem değiştirme...
Zaten yanıtlanmamış olan sorulara yenilerinin eklenmesi...
"Vapurla -Trenin" çarpışma haberini arayan Ahmet amca gibi ,kafalar karışık.
Ergenekon Soruşturması’nın kilit ismi Tuncay Güney’in ifadelerinin video kayıtları yankılanmaya devam ediyor. Söz konusu ifadelerin 2001 yılında verildiği, hem mahkeme kayıtlarında hem de basında yer aldı.
İşte bu ifadelerle ilgili şok bir iddia ortaya çıktı. İddiaya göre; Tuncay Güney’in ifadesi sanılanın aksine 2001’de değil, 2008 yılında yapılıp revize edilmişti. Buna göre; televizyonlarda yayınlanan görüntüler 2008’de tekrar montajlanmış görüntülerdi.
Odatv.com iddianın sahibi, Doğu Perinçek’in avukatı Mehmet Cengiz ile konuştu. Mehmet Cengiz, olayla ilgili gündemi sarsacak iddialarını, gerekçeleriyle Odatv.com’a anlattı.
İşte o açıklamalar:
“MÜLAKATTA MEHMET EYMÜR, ETHEM SANCAK VE FETHULLAH GÜLEN BÖLÜMLERİ ÇIKARILDI
Bir MİT şeması var biliyorsunuz, üstü kapalı, savcılık tarafından gizlenen... MİT bu şemayı Tuncay Güney’in beyanlarına dayanarak söyledim, diyordu ve o Tuncay Güney’in beyanlarına dayanılarak yapılan şemada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en üst kademelerinin suçlanıp, suçlanmadığı olgusu vardı. Biz bunu baştan beri söylüyoruz; “Hedef Türk Silahlı Kuvvetleri’dir” diye. Zaten Ergenekon dosyasının dayanağı olan bu mülakatta da birçok yerde Tuncay Güney, “Ergenekon demek Türk Silahlı Kuvvetleri’dir” şeklinde beyanda bulunuyor. Birincisi dikkatimizi çeken nokta, baştan beri bildiğimiz bu olgunun, bu mülakatla da bir kez daha teşhir edilmiş olması oldu. İkincisi; ben kendi adıma bu mülakatın acaba belli bölümlerinin kesilip, kesilmediği konusunda şüphe duyuyordum. İzlediğim zaman bu şüphem belirginleşti ve kesinleşti. Örneğin, Tuncay Güney’in ifadesinde adı geçtiği için ifadesine başvurulan Ethem Sancak. Ethem Sancak, biliyorsunuz son zamanlarda “Tayyip Erdoğan benim idolümdür” demişti. “Tayyip Erdoğan benim idolümdür” noktasına gelen Ethem Sancak’ın bu mülakattan çıkarıldığı kesin kez anlaşılmış oldu. Çünkü Ethem Sancak’ın Tuncay Güney’in ifadesine dayanılarak ifadesine başvurulmuştu. Dava dosyasında var. Oysa mülakata bakıyoruz; Ethem Sancak yok. Bu mülakatın gerek Mehmet Eymür, gerekse Fethullah’la ilgili bölümlerinin çıkarıldığı kesinlikle anlaşılmaktadır. Keza Ethem Sancak gibi bazı isimlerin de çıkarılabilmesi için yapıldı.
İFADE ASLINDA 2008 YILINDA MI ALINDI?
En önemlisi; biz baştan beri Tuncay Güney’in 2008 yılında Türkiye’ye getirildiği ve bu operasyonda adeta bir savcı yardımcısı gibi kullanıldığı görüşündeydik. Bununla ilgili derleyebildiğimiz bilgi ve kanıtları mahkemeye sunmuştuk. Şimdi bu ifade, aynı zamanda bu mülakat, bunu da ortaya çıkardı. Nedir o? Bakınız; daha mülakatın başında, aşağı yukarı ilk beş on dakika içinde -ki metinde de üçüncü sayfaya tekabül etmektedir-, orada soruluyor kendisine; “Zaman gazetesinin reklam müdürünün adı neydi?” deniyor. Cevap veriyor sorgucunun bu sorusuna Tuncay Güney... Diyor ki; “Hatırlamıyorum. O benden küçüktü” diyor. ‘Şimdi 33 yaşında, benden 3 yaş küçüktü’ diyor. Yani mülakat tarihinde kendisinin 36 yaşında olduğunu söylüyor. Tuncay Güney’in 1972 doğumlu olduğu bilinmektedir. 1972 + 36 = 2008. Yani 2008 tarihinde bu mülakata eklemeler yapıldığı ve revize edildiği anlaşılmaktadır.
Bir başka bölümde; ilerleyen bölümlerde Tuncay Güney, Topal Osman heykeliyle ilişkin Veli Küçük – yerel yönetim uyuşmazlığını anlatmaktadır. Oradaki anlatım; 2005’deki anlatıma tekabül ediyor. Zaten orada ‘2005’ diyor. Bakın o bölümde; olayın 2005’de yaşanmış olmasının ötesinde, orada 2005 rakamını Tuncay Güney kendisi kullanıyor. Ben kullanmıyorum. Yorum yoluyla çıkarmıyorum. ‘Yolum yoluyla acaba burada bir tarih hatası var mıdır?’ dediğimiz için o gazetelere ulaşıyoruz. Aslında o gazetelere bile ulaşmayabiliriz, çünkü kendisi yani Tuncay Güney 2005 yılında, diye anlatıyor. Tarih vererek anlatıyor ‘2005 yılında’ diye. Bütün bunlar da göstermektedir ki, bu orijinal ifade değildir. Bir kısmı çıkarılmış, bazı bölümleri değiştirilmiştir. Bu aynı zamanda bunu da gösterdi.
ABDULLAH GÜL TUNCAY GÜNEY’İ ARADI MI?
Bütün bunlardan daha önemlisi; bir mülakata dayanılarak ceza soruşturması yönetilemez. Mülakat gazetecilerin işidir. Emniyet ve savcılık mülakat yapmaz. İfade alır. İfadenin unsurları da ceza usul yasasında belirtilmiştir. Nitekim, daha sonra çeşitli mülakatları olmuştur Tuncay Güney’in. Örneğin 2 Kasım tarihli Newsweek dergisinde yayınlanan mülakatında, “Abdullah Gül beni Kanada’dan bir çok kez aradı” demektedir. Ben bunu mahkemede de sordum. “Eğer mülakat diyorsanız, bir mülakat da benden. Üstelik daha yeni tarihli, nerede, ne zaman, kimin tarafından yapıldığı belli. Burada diyor ki; Abdullah Gül beni aradı. O zaman yazalım Çankaya’ya, ‘Abdullah Gül Tuncay Güney’i aramış mı?’ diye. Aramışsa ne konuşmuş? Aramışsa, konuşmuşsa gerçekten çok büyük bir tertip olduğu ortaya çıkar. Yok aramamışsa, o zaman da bu adamın yalancı olduğu ortaya çıkar. Demek ki mülakatlarla varılabilecek bir yer yoktur. Özellikle Türkiye’nin komutanlarının, siyasi parti liderlerinin, bugüne kadar kamuoyunda Türkiye için mücadele ettiği bilinen, bu ulusal kimliklerin böyle bir haham bozması ve yalancılığı sabit olan, Mehmet Eymür üzerinden CIA tarafından kullanılmış birisinin, hiçbir hukuki değeri olmayan anlatımlarıyla yargılanmasının ne kadar abes olduğu da bu mülakatla ortaya çıkmış oldu.”
Sayın savcılar tarafından bu konuda yapılan bir açıklama yok.
Açıklama olmadığı için çeşitli kişiler tarafından yapılan yorumlar var.
.
aslında ergenokon-un bir fıkralık anlatımı var:
bakın okuyun!
hoca birgün birşeyler aranırken yanına biri sokulup:
-hayrola hocam ne arıyorsun böyle (diye sormuş)
hoca:
para kesemi kaybettim evlat onu arıyorum..(diye cevap vermiş.)
hocam bende yardım edeyim beraber arayalım
diyerek başlamışlar oraya buraya bakınmaya
bir süre sonra adam:
- hocam eminmisin bu para kesesini burda düşürdüğünden bak buralarda yok (diye sormuş)
hoca durup adama şöyle bir bakmış:
yok evlat ben keseyi burda kaybetmedim ki! (eliyle işaret edip ) taa! orda kaybettim (demiş)
adam şaşırıp:
iyide hocam ne diye arıyorsun o zaman buralarda!
(diye sitemle çıkışmış.)
hoca hiç istifini bozmadan cevaplamış:
orası çok karanlık be evlat!
(demiş )............
şuanda ruhat menginin her açıdan programını seyrediyorum
ergin cinmen adında bir avukatın ergenokon davasına ait savunmasını hayretle ve ibretle izlemekteyim
adam
öyle manevralar yaparak öyle masum ayaklarında anlatıyorki inanın içim sızlıyor.
bir avukat ın önce hataa çok önce hukuk denen evrensel diyalektiğin hiç bir kuralına aldırış etmeden evet efendim hukuksuzluk vardır ammmaa
bu ergenokon davası öyle hafife alınacak bir dava değildir diyebiliyor.
orda bulunan katılımcılardan konuşmasına bir tepki gelmemesine içerliyorum
ergenokon davası çokkk önemli bir dava olabilir.
hatta çok çok önemlide olabilir.
ancak
bir hukuk devletinde öncelikle uyulması gereken ilkelere uyulmadığı taktirde bu davanın sulanıp anlamsızlaşacağını bilmez midir.?
1 . biri çıkıp şu napolyonun anektodunu bu vatan özürlü arkadaşlara hatırlatmazmı efendim.
( napolyon genaralini çağırıp sormuş.
bu savaşı niye kaybettik diye........
general
efendim üç nedeni var
bir demiş
mermimiz bittmişti.
iki demiş
hemen napolyon atılıp
arkasını saymana gerek kalmadı general
diyerek cevaplamış.....
yawww sayın avukat ergin cinmen arkadaşım
hukukkkkkk yooookkkkk hukuk yok hukuk yok
bu davada önce hukuk yooooook!
arkasını saymana ve görmeye çalışmana gerek var mı?
bence yok.
çünki bütün kararlar şaibe taşıyacak
ve ülkenin üzerine karabasan gibi çöküp
kandavasına dönebilecektir.
siz bunu düşünemezsseniz.
bizlerin vayyy! haline......
O ifadeler 2008'e mi ait?
Tuncay Güney'in ifadesi 2008'de mi alındı?
Tuncay Güney'in ifadesi çok uzun. İddia edilen kısmı bulamadım.
Sadece o kısmı veren bir videoyu Aydınlık dergisi ve İşçi Partisi web sitesine koysalar çok süper olurdu.
Ancak böyle bir ifade varsa bile bunun dil sürçmesi olduğunu düşünüyorum.
Tuncay Güney'in 3 ayrı videosu aşağıda. Birincisi en son TRT2'deki bağlantı, ikincisi 18 Temmuz 2008'de Kanal D'de katıldığı program ve üçüncüsü de 2001'de olduğu söylenen ifadeye ait.
Yakın tarihli ilk iki videoda, başını öne eğdiği anlarda saçlarındaki seyrelmeye, kilolarındaki fazlalığa ve yüzündeki kırışıklıklara dikkat. İlk videoda ise saçlar dökülmemiş, daha zayıf ve daha az kırışıklı.
2001'de mi çekildi bilemem ama, iki Tuncay Güney arasındaki farktan son ikisinden en azından birkaç yıl önce çekildiği çok açık.
Son günlerde Kanal D ve Star haberi daha dikkatli izlemeye başladım.
Tabii atv ve Show'dan asıl haberi dinliyorum, sonra Kanal D ile Star nereleri kesiyor diye bakıyorum.
Yılmaz Özdil'in son yazısından bahsetmiştim hatırlarsanız.
Neymiş efendim, TRT bütün Ergenekoncuları haber yapıyormuş ama sırf adı TRT genel müdürüyle aynı diye İbrahim Şahin'li haberleri geçiştiriyormuş.
Bunun koca bir yalan olduğunu TRT'nin web sayfasından verdiğim linklerle göstermiştim:
Bu verdiğim örnekler sadece 10-11 ocak gününde girilen İbrahim Şahin haberlerinden. İstenirse TRT web sitesinden Ocak 2009 tarihli onlarca İbrahim Şahin videosu bulunabilir.
TRT'nin web sayfasında çok güzel bir uygulama var. Aynı BBC ve CNN gibi dünyanın önde gelen televizyonlarının haberleri gibi haberin giriliş zamanı ve değiştirilirse değiştirilme zamanlar saniyesine kadar veriliyor.
Asıl geçiştirme denince Kanal D ve Star'ın eline kimse su dökemez.
Geçen hafta Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan biri Kanal D muhabirinin üzerine yürümüştü. Kanal D haber bunu çevire çevire haber yaptı. Sonunda Melih Gökçek onu görevden aldı.
Levent Ersöz'ün neden tutuklandığını bir Kanal D ve Star haberde göremedik.
Hastanede kızının yaptığı duygusal açıklamalar uzun uzun verildi.
Ama Ersöz'ün koruması olduğu söylenen Bestami Gök'ün muhabirlere küfrederek saldırışı ve AA muhabiri Filiz Kınık'a attığı tekme tek kelimeyle "GE-ÇİŞ-Tİ-RİL-Dİ".
Eğer Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan birinin Kanal D muhabirinin üzerine yürümesi bu kadar büyük bir haber olarak veriliyorsa bu ondan çok daha önemle üzerinde durulması gereken bir haberdi.
Ama "tarafsız özgür habercilik" böyle oluyor anlaşılan...
3 kasım 1996. Susurluk’ta bir Mercedes’in kamyona çarpması Türkiye için bir milattı. Tüm kamuoyu bu olayla ortaya çıkan karanlık ilişkilerin tamamen...
Yazan: sdt23 Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
why not try these out toast wallet...
10-09-2025, 14:08:27 in Kredi Kartları ve Bankacılık Hukuku