Vakit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak'ın Çanakkale Zaferi ile ilgili sözleri büyük tepki topladı. Dilipak, önceki gün Irak'ın Necef kentindeki olaylarda ölenler için Fatih Camii'nde düzenlenen gıyabi cenaze namazından sonra yaptığı konuşmada "Necef'teki mücadele insanlık onurudur. Biraz önce hutbede bize Çanakkale Savaşı mücahitlerinin ne yüce bir değer için savaştığı anlatıldı. Necef benim için Çanakkale'den bin kat daha faziletlidir" demişti. İşte, Dilipak'ın yorumuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz emekli asker, siyasetçi, sanatçı ve şehit ailesi yakınlarının tepkileri:
ARMAĞAN KULOĞLU (Emekli Tümgeneral): "Bu tip çevreler her fırsatta çeşitli vesilelerle, irticai düşüncelerin harekete geçirilmesi için fırsat kolluyorlar. Her kesimi mücadeleye çağırıyorlar. Tarihimizde övünç olan milli değerleri de ikinci plana götürmek için her fırsatı değerlendiriyorlar."
merak etmeyin, "ben öyle demek istemedim, basın çarpıtıyor, yan yattı, çamura battı. Biz zaten demokratız. Siz demokrasiyi bilmiyorsunuz, Basın bize karşı, kemalistlerin komplosu, vs vs"
bunları yakında duyarız
Irak’a yönelik ABD saldırısının ilk günlerinde ABD’nin güçlü bir direniş ile karşılaşacağı bekleniyordu. Gerçekten de gelen ilk haberler Irak ordusunun ve Cumhuriyet muhafızlarının ABD ordusuna karşı yer yer etkili bir direniş gösterdiğini ortaya koyuyordu. Ancak, Amerikan ordusu Bağdat kapılarına gelince Irak direnişi inanılmayacak kadar hızlı çöktü. Bu çöküşün arka planında ne olduğu henüz tam anlamı ile anlaşılmış değil. Bazı veriler, ABD ordusunun Bağdat havaalanı yakınlarında kullandığı geliştirilmiş napalm bombalarının çözülüşü getirdiğini ortaya koyuyor. Öte yandan diğer bazı kaynaklar ise ABD’nin Cumhuriyet Muhafızlarının önde gelenlerini satın aldığını gösteriyor.
Irak savaşı devam ederken özellikle Şiiler sessiz bir şekilde savaşın sonuna kadar beklediler. Kendilerine on yıllardan bu yana işkence eden bir diktatörü desteklememeleri anlaşılır bir husustu. Üstelik, Birinci Dünya Savaşı’nda Türk ordusunu destekledikleri için İngilizler tarafından yeni Irak’ın kurulması sürecinde dışlanmışlardı. En azından şimdi kaybedenin yanında olmak istemiyorlardı. Savaş sonrasındaki yeniden yapılanmada da yer almak konusunda gönüllü davrandılar ve söylemleri ne olur ise olsun ABD ile işbirliği geliştirdi, büyük bir bölümü “Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi” Amerikan işgal rejimi ile işbirliği yaparak yönetici konseyde yer aldı. Diğer tanınmış Şii örgüt davada Amerikalılarla uzlaştı. Güney Irak’da etkili olmaya başlayan küçük bir grup olan Hizbullah, İran ile ilişki içinde. Şii halkın büyük bir bölümü üzerinde etkili olan din adamları da Amerikalılarla açık - kapalı bir işbirliği geliştirdiler.
Bu arada Şiiler içinde gittikçe belirginleşen bir dinci - laik geriliminin sonucunda daha laik bir çizgiyi temsil eden Basra, Nâsiriye, Amara ve Samava illerinin temsilcileri 1 Ağustos 2004’de bir araya gelerek Irak Geçici Anayasası’nın 53. maddesinin C fıkrası uyarınca kendi aralarında bir eyalet yapılanması oluşturmak doğrultusunda görüşmeler başlattılar.
Şiilerin bu dağınıklığı ve ortak hedeften yoksunluğu süreci içinde Mukteda Sadr’ın liderliğini yaptığı ve bir ölçüde radikal yoksulların hareketi olarak nitelendirebileceğimiz Mehdi Ordusu hareketi ise, uzun süre Amerikalılar tarafından ciddiye alınmak ve Amerikalılar ile savaşmak seçenekleri arasında gidip geldikten sonra Necef’in bir mahallesinde gerçekleşen bir sokak çatışmasına girdi Amerikan güçleri ile. Kendisine karargâh olarak İmam Ali Camiini seçen Sadr ve Mehdi Ordusu, camiyi savunmaktan çok türbe tarafından savunulmak üzerine geliştirilmiş bir mücadele verdi. Necef’de çarpışmalar sürerken Kut’da, Sadr şehrinde, Hilla’da, Basra ve Kerbelâ’da da bazı çatışmalar oldu. Ancak bu çatışmalar bütün Irak halkının veya bütün Arapların ve hatta bütün Şiilerin değil, Şiiler içinde bütün gelişmesine rağmen küçük olan bir partinin direnişiydi.
Direnişin sonunda Amerikan ordusu geçici bir üstünlük sağlayarak da olsa Necef’deki direnişi sona erdirdi ve Sadr Mehdi ordusu mensuplarına silâhlarını teslim etme çağrısında bulundu. Muhakkak ki Amerikan ordusu çekilene kadar ve çekildikten sonra Irak’ta daha bir çok çatışma olacak. Irak’ta bunlar gerçekleşirken birileri kalkıp hiç ama hiç gereği yok iken Necef’teki çatışmaların Çanakkale Savaşı’ndan daha haysiyetli olduğunu ileri sürmüştür.
Irak’ta ve Necef’te gerçekleşen bu sokak çatışması boyutundaki direnişi Çanakkale Savaşı ile karşılaştırmak iki dinin, iki medeniyetin, 900 sene tek başına İslam’ın tek başına kılıcı ve kalkanı olmuş olan bir milletin Batı medeniyetinin öncü temsilcileri ile kanlı hesaplaşmasını, nihaî hesaplaşmasını karşılaştırmak büyük bir cehalettir.
Müslümanlığı, Arap’ın yaptığı her şeye hayran olmak şeklinde bir millî aşağılık duygusu şeklinde yanlış anlamak isteyenlere bir diyeceğimiz yok. Allah onları islah etsin. Ancak, bu süreçte Arap’ı haklı veya haksız bir şekilde övmek için Türk’ün zaferine dil uzatılmasına müsaade etmemiz mümkün değildir. Bu noktada Çanakkale’de gerçekleşen bir kesiti hatırlamakta yarar vardır. 57. Alay büyük bir ateş altında sürekli kayıp vermektedir. Alayın askerî tabibi olan Binbaşı Yorgo, alayın tamamen yok olacağının bilinci içinde Ahmet Çavuş’a seslenir. “Ahmet Çavuş, birazdan ben de şehit olacağım. Şehit olunca beni sakın gâvur diye başka yere gömmeye kalkmayın, aranıza gömün.” Binbaşı Yorgo, Çanakkale’ye dil uzatan, onun şerefi ile oynamaya kalkanlardan çok daha fazla Türk, çok daha iyi Müslümandır.
Abdullah Dilipak için yorum yapmaya bile gerek yok. Her fırsatta değerini kendi kendine açıklayan biridir. Emperyalist güçler yirminci yüzyılın başlarında Türklerden yedikleri tokatın sebeplerinden birininde milli duygulara bağlılıklarının olduğunu çok iyi biliyorlar. Bu sebeple günümüzde ümmetçi takımı dışarıdan çok destek alıyor. Çünkü en kolay onlar sindirilip idare edilebilir. O sebeple böyle kansızlara prim vermemek gerek. Her an her yerde kalleşlik yapabilirler.
BİR BİLEN OLSA YADA UYGULAYAN dilin kemiği yok tabiki,
Sayın dilipak eğer bunuları söyledi ise ve bu düşüncede olanlar bu ülkede yaşıyorlar ise bilmelilerki nasıl geçmişte Çanaklae yaşanmış ise bu günde çanakkale gibi daha büyük bir mücadele yaşanacaktır.
Hiçbir güç ama hiçbir güç Türk olmanın üzerinde değildir ve OLAMAZDA..
ancak unutmamamız gereken birşeydeha vardırki biz Türkler sakın ha sakın birilerinin kışkırt maları ile birbirimize giripte Ülke huzurunu kaçırmayalım
,
Yumruk gibi sağlam olmalıyız
Bu Ülkedew Ne Kominizim, Ne emparyalizm, nede şeri Bir yönetim kurulamaz
Ancak Biz Fatihin torunlarıyız her insanın kendi özgür iradesiyle yaşamak istediği dinini yaşamasınada müsade edecek kadar saygılı bir milletiz.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Evlat edinilen çocukların eski...
04-05-2025, 20:37:53 in Aile Hukuku