+ Konuyu Yanıtla
1 den 7´e kadar toplam 7 ileti bulundu.

Konu: Mirasçı Hizmet Tespiti Davası Açabilir mi?

Mirasçı Hizmet Tespiti Davası Açabilir mi? Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Oct 2005
    Nerede
    manisa, merkez, Turkey.
    İletiler
    4
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Mirasçı Hizmet Tespiti Davası Açabilir mi?

    Bilindiği üzere bir kısım davalarda davacı dava açtıktan sonra ölürse mirasçıları o davayı devam ettirebiliyorlar. Acaba Hizmet Tespiti davasıında Davacı işçi, Hizmet Tespiti davası açmadan ölmüş ise daha sonra mirasçıları böyle bir dava açabilir mi? Mirasçıların hep birlikte mi dava açması lazım yoksa tek bir mirasçı da dava açabilir mi? 5 yıllık süre ne zaman başlar?



    Hukuki NET Güncel Haber

    Mirasçı Hizmet Tespiti Davası Açabilir mi? konulu yargıtay kararı ara
    Mirasçı Hizmet Tespiti Davası Açabilir mi? konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mirasçı Hizmet Tespiti Davası Açabilir mi?

    Hak sahipleri (eş,çocuk, ana-baba) tarafından dava açılabilir. Kurumca hiç çalışma görülmüyorsa hak düşürücü süre 5 yıldır. 5 yıllık hak düşürücü süre sigortalının ölüm tarihinden itibaren işlemeye başlar. Davanın hem işverene hem de SSK'ya açılması gerekir. Yetkili mahkeme İş Mahkemesi'dir. Selamlar,

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Oct 2005
    Nerede
    manisa, merkez, Turkey.
    İletiler
    4
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mirasçı Hizmet Tespiti Davası Açabilir mi?

    ilginiz ve cevabınız için teşekkür ediyorum. Bende sizin gibi düşünüyorum ancak elinizde bir yargıtay kararı ya da başkaca bir yasal dayanak varsa bizimle paylaşmanızı umarım. Özellikle dava açan mirasçı işçinin sigortasının yatırılmadığı tarih olarak belirtiği tarih ile dava tarihi arasında 5 yıllık süre geçmiş ise yine de ölüm tarihini mi esas almak lazımdır? vereceğiniz cevap için şimdiden teşekkür ediyorum.

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Jan 2005
    Nerede
    İzmir, Turkey.
    İletiler
    1.038
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mirasçı Hizmet Tespiti Davası Açabilir mi?

    Alıntı Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    5 yıllık hak düşürücü süre sigortalının ölüm tarihinden itibaren işlemeye başlar.
    Sn: Harun Gür,
    506/79. madde hükmünü göz önünde bulundururarak, bu görüşünüzü biraz daha açıklayabilirmisiniz? Örneğin bu konuda bir yargı kararı var mı?
    Selamlar...

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mirasçı Hizmet Tespiti Davası Açabilir mi?

    Sn. yyln,

    Sizin de işaret ettiğiniz gibi, 506/79. madde uyarınca hizmetlerin geçtiği yılın sonundan itibaren 5 yıllık hak düşürücü sürenin başlayacağı öngörülmüştür. Sn. dawn'ın sorusunda sigortalının ölümü halinde durum sorulmuştu. Hak düşürücü sürenin ölüm tarihinden itibaren 5 yıl olacağı bir çok kaynakta geçmektedir.

    Makaleler:
    http://www.alomaliye.com/eylul_06/cu...met_tespit.htm
    http://www.muhasebenet.net/mh-2908-s...yapilmali.html

    Yüksek Yargı Kararları:
    Yargıtay 21. HD., 07.10.1996, 5611/540 nolu kararı (Yargıtay Kararları Dergisi, Mayıs 1997, 775-776. sayfalar)
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 1998/21-826 K. 1998/855 T. 2.12.1998
    Yargıtay 21. HD., 11.07.2005, E.2005/3052, K.2005/7320

    Yargıtay 21. HD., 27.04.1999, E.1999/2735, K.1999/2874 sayılı kararı
    Karar Özeti :
    Bir hak sahibi yönünden hak düşürücü süre; ancak muristen kendisine sigortalılık tesbit istemine ilişkin bir hakkın intikal ettiği ölüm tarihinde başlamalıdır. Ne var ki; muris tarafından kullanılmamış ve hak düşürücü sürenin gerçekleştiği bir durumda artık hak sahibine intikal edecek bir dava hakkının da sözkonusu olamayacağı kuşkusuzdur.

    Böylece Sn. dawn'ın da son sorusu yanıtlanmış oldu.

    Selamlar,
    Konu Harun Gür tarafından (02-10-2007 Saat 20:23:16 ) de değiştirilmiştir. Sebep: iki iletinin birleştirilmesi

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Jan 2005
    Nerede
    İzmir, Turkey.
    İletiler
    1.038
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mirasçı Hizmet Tespiti Davası Açabilir mi?

    Sn: Harun Gür,
    Vermiş olduğunuz bilgiler ve göstermiş olduğunuz kaynaklar için teşekkürler.
    Sigortalının sağlığında sahip olmadığı bir hakkın, hak sahipleri tarafından kullanılması mümkün olamaz diye düşünürken, örnek yargı kararının da, tam olmasa da, bu yönde olduğunu görmüş oldum.
    Bu nedenle, sigortalı tarafından 5 yıllık hak düşürürücü süre içinde dava açılmamış olması halinde, hak sahiplerinin dava açma hakkı bulunmadığının da dikkate alınması uygun olacaktır.
    Selamlar...

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mirasçı Hizmet Tespiti Davası Açabilir mi?

    Sn. yyln,

    Sosyal Sigortalar Hukuku'nda deyim yerinde ise "pirimiz" sizsiniz.

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun kararı aşağıdadır. Kararda ortaya konan gerekçelere katılmamak mümkün değil.Karar "evet bu ülkede hukuk var" dedirtiyor.

    KARAR : Özel Daire ile Mahalli Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, miras bırakanın sigortasız geçen çalışma sürelerinin tesbitine yönelik hak sahiplerince açılan davada, hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak, ölüm tarihinin esas alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır. Daire bozma ilamında, ölüm olayı gözetilmeden sadece sigortalı tarafından, sigorta kurumuna bildirilmeyen sürelerin tesbitine yönelik bir tesbit davası açılmışcasına olgular algılanmış ve işe giriş bildirgesinden önceki süre ile işten ayrılış tarihinden sonraki istemin hak düşürücü süre kapsamında kaldığı yolunda hüküm kurulmuştur. Mahalli mahkeme ise, ölüm tarihine göre soruna yaklaşmıştır. Gerçekten, 506 sayılı Yasa`nın 79/8. maddesine göre, açılan tesbit davası doğrudan sigortalı tarafından açılsa idi, Dairenin bozma ilamı yerinde olacaktı. Ne var ki, sözü edilen dava, sigortalı tarafından değil, sigortalının ölümü üzerine hak sahibi tarafından açıldığından bu yönün değerlendirilmesi gerekir.

    Hemen belirlemek gerekirse, hak sahiplerince açılacak ve murislerinin çalışmalarına ilişkin tesbit davalarında hak düşürücü sürenin başlangıcı yönünden, davanın yasal dayanağını oluşturan yukarıda sözü edilen maddede açık bir kural yer almamıştır. Yasa, bu yönden sadece, sigortalılar tarafından açılacak davalar yönünden bir düzenleme yapmış ve belirtilen davaların, hizmetin geçtiği yılın sonundan başlamak üzere belli bir hak düşürücü süre içerisinde açılmasını öngörmüştür. Oysa, sözü edilen sürenin, hak sahiplerince açılacak davalarda aynen uygulanması halinde, ortaya telafisi imkansız hak kayıpları ile Anayasal Sosyal Güvenlik haklarına yönelik yasal bir yolun kullanımının fiilen ve hukuken ortadan kalkacağı endişesi çok açıktır. Gerçekten, hak düşürücü sürenin gerçekleşmesine çok az bir süre kala, miras bırakanın ölmesi halinde hak sahibinin, daha sorunu kavramadan ve dava hakkına ilişkin kanıtları toplayıp, davasını açma imkanını sağlayamadan hak düşürücü sürenin gerçekleşmesi durumunda Yasa`ca amaçlanmayan bir durumun ortaya çıkması olağandır. Bu tür bir sonuç ise, hem adalet duygusuna hem hak arama özgürlüğünün özüne aykırıdır. Esasen hak sahibi yönünden, hak düşürücü sürenin gerçekleşip gerçekleşmediğinden söz edebilmek için, öncelikle, muris yoluyla bu kişiye sigorta kollarından bir hakkın intikal etmesi koşuluyla talep hakkının doğması gerekir. Kişinin, henüz sigorta kollarından birine ilişkin hakkının doğmadığı ve miras bırakanın sağlığında kullanıp kullanmayacağı belli olmayan ve bizatihi ona ait dava hakkına ilişkin hak düşürücü sürenin aynen, hak sahibine uygulanması düşünülemez. En önemlisi Sosyal Güvence Hukukunun amaç ve ilkeleri ile bağdaşmaz. O nedenle uyuşmazlığın çözümünde Anayasal sosyal güvenlik ilkelerinin gerekleri, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu içeriği ve kabul ettiği kurallar ile sosyal güvenliğe ilişkin düzenleme yapan yasalar dikkate alınması zorunludur ve kaçınılmazdır.

    Gerçekten, Anayasa, kabul ettiği temel ilke ile sosyal güvenliği kişiye bağlı temel anayasal sosyal hak olarak kabul etmiş ve bunun gerçekleştirilmesi görevini devlete yüklemiştir. Bu alanda getirilen düzenlemelerden birini oluşturan 506 sayılı Yasa, ölüm sigortasını kabul etmiş ve hak sahiplerinin koşullarının oluşması durumunda ölüm aylığına hak kazanacaklarını öngörmüştür. Bu bağlamda hemen vurgulayalım ki dava konusu olayda ve uyuşmazlığın temelinde, ölüm sigortasından yararlanma amacı bulunmaktadır. Ölüm sigortasında ise, 506 sayılı Yasa`nın 99. maddesinde belirlendiği biçimde, "hak düşürücü süre" kurumu kaldırılmış ve sadece zaman aşımı yer almıştır. Bu olgunun öncelikle gözönünde bulundurulması zorunludur. Öte yandan, sözü edilen Yasa`nın 2. maddesi 506 sayılı Yasa sisteminden yararlanma yolunda, hak sahiplerini doğrudan Yasa kapsamında kabul etmiş ve bu kişilere yönelik düzenlemeleri ayrıca göstermiştir. Bu arada, hak sahiplerinin, miras bırakanlarına ilişkin konularda, haklarının kullanım ve bu yöne ilişkin süreleri, murisleri sigortalıların sürelerinden ayrılmış ve bunlara ayrıca yeni süre ve haklar verilmiştir. Nitekim, Yasa`nın, 60/F maddesinde, hak sahipleri miras bırakanlarının askerlik sürelerinin borçlanmasında, muristen ayrı ve bağımsız borçlanma sistemi kabul edilmiş ve hak sahiplerinin, ölümden sonra tıpkı miras bırakan gibi, iki yıllık süre içerisinde borçlanabilecekleri kabul edilmiştir. Aynı şekilde, Yasa`nın ek 14. maddesinde, muris tarafından tasfiye edilen hizmetlerin, hak sahiplerince ihya edilebilmesini öngörmüştür. Nihayet 3201 sayılı Yasa`nın 3/son maddesi, hak sahiplerine, murislerine ilişkin yurt dışında çalışılan sürelerin borçlanmasına ilişkin aynen "Yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra iki yıllık müracaat süresi içerisinde ölenlerin hak sahipleri de ölüm tarihinden itibaren iki yıllık süre içerisinde ... bu kanunla getirilen haklardan yararlanırlar" kuralını getirmiş ve açıkça ölüm tarihinin hak düşürücü süre başlangıcı olduğunu vurgulamıştır.

    Şu duruma göre, sosyal üvenlik hukukunun temel ögeleri ve kabul ettiği ilkeler gereği, hak sahipleri yönünden, muris çalışmalarına ilişkin bir tesbit davası ancak hakkın ortaya çıktığı, ölüm tarihinden başlatılmalıdır. Kuşkusuz, bu ilke, murisin hayatında, tüketip bitirmediği, hak düşürücü sürelerin gerçekleşmediği durumlarda söz konusu olacaktır.

    Görülmekte olan davaya bu ilkeler açısından yaklaşıldığında, hak sahibinin, tesbit davasını; murisinin 1.9.1987-28.2.1988 dönem çalışmalarına hasrettiği, ölüm olayının 11.6.1991 tarihinde meydana geldiği bu tarihe göre muris açısından henüz hak düşürücü süre gerçekleşmediği gibi hak sahibi için de ölüm tarihinden dava tarihine kadar sukutu hak süresinin geçmediğinin kabulü gerekir. İşin esasının incelenmesinde mahkeme kabulünün dosya içeriği ve toplanan kanıtlara göre yerinde olduğu görülmüştür. Şu durum karşısında direnme kararı onanmalıdır.

    Selamlar,

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

mirasta hak arama súresi ne kadar

mirasçı lik tespit davası

hizmet tespitte davaci ölürse

olen kisi o mu tespit davasi

mirasçı tek başına dava açabilirmi

mirasçının hizmet tespiti davası açması

hizmet tespit davasını mirasçılar açabilir mi

mirascilarin tuketici davasi acabilirim

hizmet tespit davasinda davaci olurse

Forum

Benzer Konular :

  1. Hizmet tespiti davası
    hizmet tespiti ve kıdem tazminatı davası tek dilekçede kıdem tazminatı davası bekleyecek şekilde açıldı.hizmet tespiti sonucunda verilmeyen...
    Yazan: rempetika78 Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 6
    Son İleti: 08-12-2010, 08:48:49
  2. SSK ilk işe giriş / hizmet tespiti davası?
    16 Nisan 1990 yılında bir otelde stajyer olarak işe başladım. SSK kayıtlarımda işe ilk giriş/başlangıç tarihim bu tarih gözüküyor. Fakat bu otelde...
    Yazan: kizilelma74 Forum: Sosyal Güvenlik Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 15-09-2010, 17:19:45
  3. Yeni Hukuki Kaynak: Hizmet Tespiti Davası - Sigortalılığın Tespiti
    Hukuk Makaleleri ve Mevzuat Kısmına yeni bir hukuki kaynak eklendi, üzerinde tartışmak ister misiniz : Hizmet Tespiti Davası - Sigortalılığın...
    Yazan: admin Forum: Mevzuata İlişkin Bilgi ve Yorumlar
    Yanıt: 0
    Son İleti: 13-01-2009, 16:02:49
  4. Mirası reddeden mirasçı daha sonra tapu iptali ve tescil düzeltme davası açabilir mi?
    Değerli meslektaşlarım, araştırdığım fakat hiçbir bilgi ve içtihat bulamadığım bir konuda bilgilerinize başvurma gereği duydum. Sorum şöyle; ...
    Yazan: Av.Erol Ahraz Forum: Miras Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 11-08-2008, 12:34:10
  5. hizmet tesbiti davası açabilir miyiz?
    Merhaba, Eşim Milli Eğitime bağlı devlet okulunda öğretmen iken istifa edip (15 Eylül 1995) 1 öğretim yılı bir özel okulda çalıştı. Buradan ayrılıp...
    Yazan: melkom Forum: Sosyal Güvenlik Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 13-08-2006, 13:00:36

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.