Olay, katilin kahramanlaştırılması değildir, bunu kimse savunamaz. Orada anlatılmak istenen farklı bir olay.Cenaze törenini keşke bir kez daha izleme olanağı olsa çok ilginç ayrıntılar yakalayabilirdiniz. Sözüm ona spontane bir tepki olarak sunulan törenin nasıl ince bir organizasyon eseri olduğunu çıkartabilir, insanların nelere alıştırılmaya çalışıldığını görebilirdiniz.Ve asker-polis siyasallaşmasına karşı çıkarken siz, fetvalarla yönetilmeye çalışılan,yeşile doğru kayan bir ükede yaşadığınızı anlayabilirdiniz. Kerkük'te, Kıbrıs'ta sessiz bırakılan,diasporaya teslim edilen, hergün yeni bir haritası çizilen ülkeniz için belki bir daml ayaş dökülürdü gözünüzden. Şuna bir gözatın isterseniz http://www.vatanim.com.tr/root.vatan...5&Categoryid=1
Adını belirttiğiniz kişiler kendi düşüncelerini söyler, mutlak doğru mudur? Kime göre doğrudur? Kaldı ki Ali Sirmen de Toktamış hoca da katilin kahramanlaştırılmasına karşı çıkarken, nereye sürüklenmeye çalıştığımızı da anlatmadılar mı? Anlatılmak istenen de zaten önceki cümlenin 2. kısmıdır.
Belki konuyu dağıtmış olacağım. Ama yazmadan edemedim. Sayın commodore1tr nin referans olarak gösterdiği Doç. Dr. Ümit Sayın eğer yanılmıyorsam İstanbul Üniversitesi, Adli tıp Enstitüsü farmakoloji öğretim üyesi.
2003 te Lara Falay'ın satanizm bağlantılı olarak görülen ölümüyle ilgili yorumları nelermiş hocamızın bakalım:
"Adli Tıp Kurumu'nun Lara Falay'la ilgili otopsi raporunu da değerlendiren Sayın, kuşkulu bulguları şöyle anlattı:
"Otopsi raporunda, Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma tarihi 14 Ocak 2002 olarak belirtiliyor. Oysa olay, 15.01.2002'de meydana geldi. Soruşturmanın kayıt numarası da 666 olarak açılmış. Bu sayı, şeytanı çağırmak için bir mesaj sayısıdır. Yani satanistler için kutsal bir sayıdır. Tabii bu rastlantı da olabilir. Ama yine de dikkat çekici.
İkinci nokta, raporda, 65 metreden yani Boğaziçi Köprüsü'nden düşen birisinin vücudunda hiçbir kırığa rastlanmaması. Çok miktarda ekimoza, yani morluğa rastlanıyor. Oysa bu morlukların oluşabilmesi için kan dolaşımının olması gerekiyor."
Benim temelde itirazım şu noktaya açıkçası. Uzmanlık alanı olmayan konularla ilgili açıklama yaparken, kitap yazarken akademik ünvanların kullanılması yanlış.
Temel tıp bilimci toplumsal bir olayı sorgularken ünvan kullanmamalı. Bakıyorsunuz vatandaş kendi uyguladığı diyet programını yazmış kitap olarak bastırmış. Prof Dr. diyor. Adam coğrafyacı. Etik mi bu şimdi?
Dink'e farklı bakış olmadı bu yorum. Kusura bakmayın.
sayın yılmazsavcı, böyle olmadığını, olmayacağını büyüyünce anlayacaksınız, henüz çok gençsiniz. Konu yazıyı bir daha ve dikkatlice okuyun.
ya pardon ama farzedelim bunlar türklüğümüze karşı yapılıyor size ve tüm sizin gibi düşünen 'büyüklerime' soruyorum bir KÜÇÜĞÜNÜZ olarak; eğer türklüğümüz bununla yok olacak zedelenecekse bırakın türklüğümüz falan kalmasın...
BEN TÜRK'ÜM VE HİÇ BİŞEY TÜRKLÜĞÜME ETKİ EDEMEZ HİÇ BİŞEY BENİM TÜRKLÜĞÜMÜ KORKUTMUYOR ÇÜNKÜ BEN ATATÜRK CUMHURİYETİNİN OĞLUYUM VE TURKLUĞUM BU KADAR BUYUK YAŞIM GENÇ OLSADA.Mesele türklüğü birkaç şeye bağlayarak gozu kapalı milliyetçilik yapan insanların Küçük tükçülüklerinin sarsmasından korkmalarıdır
Yazının hiç bir yerinde katilin savunulmadığı açıkça görülmekte tam tersine 'psikopat bir katil..' tanımlaması yapılmışken bu yazıyı okuyup o yoruma nasıl ulaşıldığını anlayabilmiş değilim. Sn. yılmazsavcı rumuzlu üyemiz anlatılmak istenenden çok çok yüzeysel bir değerlendirme yapmış. Gerçekten Hrant Dink in öldürüldükten bir saat sonra o dev posteri nereden bulundu demek daha akılcı değil mi? Cenaze niçin provake edilmek istenircesine iki saat yerde tutuldu ? TV ler bir ande yayına atladı... 11 Eylülde bile bu kadar kesintisiz ve tek taraflı yayın yapılmadı...
Yazıda dikkat çekilmek istenilen konu asla ve kata ''ohh iyi oldu öldü'' diye bir mantık değildir. Dikkat çekilmek istenilen katilde dahil olmak üzere bunun planlı bir sistemin parçaları olduğu endişesinin paylaşılması ve bu endişeye neden olan olguların verilmesidir ki aksine bir şey söylemek fikir adına bir değer taşıyacaktır.
'' Türkiye'nin başına gelenler hepimiiz ermeni olduğu için değil o katille çekilen resim yüzünden geliyor '' gibi hatalı bir yaklaşımı kabul etmek mümkün değildir. NE ERMENİ OLURUM NE O MAŞA OLARAK KULLANILAN KATİL İ SAVUNURUM İKİSİNEDE KARŞIYIM... Belki farkında değilsiniz amma o kişinin Türk Bayrağı önünde çekilmiş çok matah bir şey yapar gibi poz vermesini eleştiren ilk sitede bulunuyorsunuz. Hatta bir gün sonra bir internet sitesinden diye başlayan haberle ilk vatan sonra sabah gazeteleri olayın üzerine gitti o bir internet sitesi hukuki.net in ta kendisiydi... Ancak bu demek değildir ki onu eleştirip kınadık diye Hrant Dink le ilgili söylenen her şeyin doğru olduğunu kabul edeceğiz... Gerçek bir soru pis bir Ermeni teröristi bizim büyükelçimizi öldürdüğünde neredeydi bu ermeniler ? Neden bir tane Türk olanı çıkmadı yarım saatlik...
Türkiye içte ve dışta sürekli dayak yiyiyor son dört senedir. Bu maalesef artarak ta çıkıyor Düşün bakalım Yunan alfabesi ... Yunan Alfabesi yedisi sesli, onbeşi sessiz, ikisi ise birleşik yirmidört harften oluşur yazımları çoğunun bir gariptir. Ve bu yunanlar birleşmiş milletler dahil her yerde kendi okudukları şekilde yazdırırlar diplomatik yazılarını ELLAS yazılır... Türkiye Cumhuriyeti... Alfabeyi tarife gerek yok modern harfler kullanılır Ancak nedense bir biz TURKEY olarak yazılırız nedeni ' Ü'' harfinin olmayışı olarak belirtilir bize iyide '' E'' nerede ? E de mi çalınmıştır Avrupa alfabesinden ? Ne zaman ki REPUBLIC OF TÜRKİYE diye yazılır bizde de yazışmalar işte o zaman Ermeniyiz diye bağırmak sıradan bir tepki olur... Adamlar yüzümüze baka baka hindi cumhuriyeti diyor pardon bizde ü yok saçmalığına sığınıyor ve kabul ediyorsun... Hadi bakalım Etiyopya ya Habeşistan yazarak bir mektup yolla ne olacak... Aynen ' Bu devlet bulunamadı Republic of etiopya ' diye geri gelir... Unutmaki Turkey adını ilk Osmanlının sonlarında Alay etmek için İngilizler kullanmıştı... Ama biz Turkey değiliz Türkiye yiz.... Ermenide değil Türk üz...
Yazının hiç bir yerinde katilin savunulmadığı açıkça görülmekte tam tersine 'psikopat bir katil..' tanımlaması yapılmışken bu yazıyı okuyup o yoruma nasıl ulaşıldığını anlayabilmiş değilim. Sn. yılmazsavcı rumuzlu üyemiz anlatılmak istenenden çok çok yüzeysel bir değerlendirme yapmış. Gerçekten Hrant Dink in öldürüldükten bir saat sonra o dev posteri nereden bulundu demek daha akılcı değil mi? Cenaze niçin provake edilmek istenircesine iki saat yerde tutuldu ? TV ler bir ande yayına atladı... 11 Eylülde bile bu kadar kesintisiz ve tek taraflı yayın yapılmadı...
Yazıda dikkat çekilmek istenilen konu asla ve kata ''ohh iyi oldu öldü'' diye bir mantık değildir. Dikkat çekilmek istenilen katilde dahil olmak üzere bunun planlı bir sistemin parçaları olduğu endişesinin paylaşılması ve bu endişeye neden olan olguların verilmesidir ki aksine bir şey söylemek fikir adına bir değer taşıyacaktır.
'' Türkiye'nin başına gelenler hepimiiz ermeni olduğu için değil o katille çekilen resim yüzünden geliyor '' gibi hatalı bir yaklaşımı kabul etmek mümkün değildir. NE ERMENİ OLURUM NE O MAŞA OLARAK KULLANILAN KATİL İ SAVUNURUM İKİSİNEDE KARŞIYIM... Belki farkında değilsiniz amma o kişinin Türk Bayrağı önünde çekilmiş çok matah bir şey yapar gibi poz vermesini eleştiren ilk sitede bulunuyorsunuz. Hatta bir gün sonra bir internet sitesinden diye başlayan haberle ilk vatan sonra sabah gazeteleri olayın üzerine gitti o bir internet sitesi hukuki.net in ta kendisiydi... Ancak bu demek değildir ki onu eleştirip kınadık diye Hrant Dink le ilgili söylenen her şeyin doğru olduğunu kabul edeceğiz... Gerçek bir soru pis bir Ermeni teröristi bizim büyükelçimizi öldürdüğünde neredeydi bu ermeniler ? Neden bir tane Türk olanı çıkmadı yarım saatlik...
Türkiye içte ve dışta sürekli dayak yiyiyor son dört senedir. Bu maalesef artarak ta çıkıyor Düşün bakalım Yunan alfabesi ... Yunan Alfabesi yedisi sesli, onbeşi sessiz, ikisi ise birleşik yirmidört harften oluşur yazımları çoğunun bir gariptir. Ve bu yunanlar birleşmiş milletler dahil her yerde kendi okudukları şekilde yazdırırlar diplomatik yazılarını ELLAS yazılır... Türkiye Cumhuriyeti... Alfabeyi tarife gerek yok modern harfler kullanılır Ancak nedense bir biz TURKEY olarak yazılırız nedeni ' Ü'' harfinin olmayışı olarak belirtilir bize iyide '' E'' nerede ? E de mi çalınmıştır Avrupa alfabesinden ? Ne zaman ki REPUBLIC OF TÜRKİYE diye yazılır bizde de yazışmalar işte o zaman Ermeniyiz diye bağırmak sıradan bir tepki olur... Adamlar yüzümüze baka baka hindi cumhuriyeti diyor pardon bizde ü yok saçmalığına sığınıyor ve kabul ediyorsun... Hadi bakalım Etiyopya ya Habeşistan yazarak bir mektup yolla ne olacak... Aynen ' Bu devlet bulunamadı Republic of etiopya ' diye geri gelir... Unutmaki Turkey adını ilk Osmanlının sonlarında Alay etmek için İngilizler kullanmıştı... Ama biz Turkey değiliz Türkiye yiz.... Ermenide değil Türk üz...
Arkadaşım benin dediğimi anlamadan konuşunca benim sana vereceğim cevap hakkında çok düşünmek zorunda kalıyorum ne alakası var ne alakasııı
bak diyorum ben Türkiyeliyim ve TÜrklüğüm güçlü ve korkmuyorum sizin korktuğunuz küçük şeylerden ve zaten orda korkulacak bişey yoktu
Bir hukukcu olarak katile gosterilen tepkiye katılacağına bana hikayeler anlatıyosun boşver bunları asıl senin yaptığın ülkeyi kaosa götürür...
Bu ülkeyi bu hale(yoksulluk,yolsuzluk,İŞKENCE,düşünce tutsaklığı...)hale getirenler kimler herkes dahil sende biliyorsun ve lütfen gereksiz parovakasyonlara girişme...
hiç bişey olmaz biz ermeniyiz demekle çünkü:
HEPİMİZ ERMENİYİZ,HEPİMİZ HRANTIZ
ve olayı kişiselleştirip senle tartışmaya devam etmek istemiyorum lütfen doğruları gör lütfen ülkemize boyle acınacak şeylerle sahip çıkma
Ve sana yemin ederim ki Hrant Dinl o pis katilden daha çok seviyodu Türkiye yi işte anlatmak istediğim buuuuuuuuuuu
Haklısın boşuna yazmışız. O katili savunan olmadığını anlatamadığıma göre sizi bu konu dışında bırakmak daha iyi olacak.. Bundan sonra bu konuda yazdıklarınızı ciddiye almadan devam edeceğim.. özür dilerim tartışınca karıştırılan kişilerden olduğunuzu anlayamadım...
Haklısın boşuna yazmışız. O katili savunan olmadığını anlatamadığıma göre sizi bu konu dışında bırakmak daha iyi olacak.. Bundan sonra bu konuda yazdıklarınızı ciddiye almadan devam edeceğim.. özür dilerim tartışınca karıştırılan kişilerden olduğunuzu anlayamadım...
BAŞKA SOYLEYECEĞİN BİŞEY KALMAMIŞTI ZATEN ))))
TEŞEKÜRLER ARKADAŞIM VE SAVUNDUĞUM KONU AKLANDI
Ogün niye Samsun'da yakalandı?
Baştan başlayalım:
Ogün Samast'ın yakalandığı gece Başbakan'a yakın bir isimle konuştum: "Bir yanlışlık yapıldı. Yakalanmamalı, izlenmeliydi" dedi.
Gerçeği geçen hafta üst düzey bir Emniyet yetkilisine sordum.
"Doğru" dedi ve ayrıntısını anlattı:
"Samast, babasının ihbarıyla teşhis edilir edilmez bulunup Emniyet tarafından izlemeye alınmıştı. Otobüsle Trabzon'a gitmekte olduğu saptandı. Trabzon'da örgütüyle temas kurması beklenecek, böylece bütün bağlantıları ortaya dökülecekti. Durum Samsun teşkilatına bildirildi ve 'Sakın dokunmayın. Biz izliyoruz' denildi. Ama Samsun'da güvenlik güçleri şaşırtıcı bir operasyonla Ogün'ü yakalayıp Trabzon bağlantılarının ortaya çıkmasını engellediler."
Bu basit bir rekabetin sonucu mu, yoksa usta işi bir perdeleme operasyonu mu?
Sonraki gelişmelere bakınca 2. ihtimal daha ağır basıyor.
Samast yem mi?
Başta Samast'ın olaydan sonra yakalanmak ister gibi, çevredeki güvenlik kameralarının neredeyse tümüne poz vererek kaçması, başındaki beyaz bereyi bile çıkarmaması, silahını atmaması, "Yem olarak teslim mi edildi?" kuşkusu uyandırıyor.
O yakalandıktan sonra da, bazı devlet yetkilileri arkadaki örgütü gizlemek üzere seferber oldu adeta:
Daha soruşturma başlamadan İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah ve Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay "Örgüt ilişkisi yok" açıklaması yaptılar.
Ardından yakalanan Yasin Hayal de "Arkamda örgüt yok" diyerek bu erken açıklamalara destek attı.
Oysa Hayal'in yakalanmasıyla örgüt çözülmeye başlamıştı bile...
İhbarlar ciddiye alınmadı
İlk ipucunu Trabzon'a teftişe giden Mülkiye müfettişleri ortaya çıkardı:
Cinayetin azmettiricisi olarak yakalanan Erhan Tuncel aslında polis ajanıydı ve Hrant'ın öldürüleceğini, cinayetten 11 ay önce, Trabzon Emniyeti'ne ihbar etmişti. Trabzon da bunu İstanbul Emniyeti'ne bildirmişti. Aynı ihbar Ankara'da İstihbarat Dairesi Başkanlığı'na da iletilmişti. Hem de son 6 ayda tam 4 kez... Hem de hedef Hrant'ın ve azmettirici Yasin Hayal'in adları verilerek...
Bu ihbarlara kulak tıkanmıştı.
Bitmedi.
Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci de kendisinin jandarma muhbiri olduğunu açıkladı. O da Hayal'in Dink'i öldürme planları yaptığını 2006 Temmuz'unda Jandarma istihbaratına bildirmişti.
Emniyet gibi Jandarma da bu ihbara itibar etmedi.
Biliyorlardı, önlemediler
Bu bilgiler, insanı aynı teşhise sürüklüyor:
"Biliyorlardı, önlemediler."
Soruşturmanın şu andaki kilit ismi KTÜ öğrencisi Erhan Tuncel...
Onun ismine Yasin Hayal'in telefon kayıtlarından ulaşıldı ve azmettirici olarak tutuklandı.
Hayal önce "Cinayeti kendim planladım, arkamda örgüt yok" derken, Tuncel'in ajan çıkmasından sonra, "Cinayet emrini Tuncel verdi" diye ifade değiştirdi.
Tuncel susma hakkını kullandı; henüz hiç konuşmadı.
Son 1 ayın özeti bu...
Çorap sökülmeye devam edeceğe benziyor. Ama şu ana kadarki söküklerin bile yamanması imkânsız görünüyor.
CAN DÜNDAR
BU SANA DEĞİL BAŞKALARI OKUSUN DİYE SAYIN COMANTR
Konu yılmazsavcı tarafından (22-03-2007 Saat 19:37:16 ) de değiştirilmiştir.
Sebep: yazarın adını yazmayı unutmuşum
Sayın Fırat Bayındır'a katılmamak mümkün değil. Keşke mesele, samimiyetinden ve yürekli heyecanından hiç kuşku duymadığım değerli kardeşim yılmazsavcı'nın, düşündüğü kadar basit olsaydı. Keşke bazı yürekli, duygusal insanlar işin altındaki ince tuzağı görüp, "Hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Hırant Dink'iz" yerine "HEPİMİZ TÜRKÜZ, HEPİMİZ HIRANT DİNK'İZ" diye bağırsalardı.
Bu nadide vatan sınırları içerisinde yaşayan ve bu ülkenin kimliğini taşıyan her Ermeni, Ermeni asıllı bir TÜRKtür. Ama ben asla Ermeni değilim ve olmaya da hiç niyetim yok. Neden bu ülkede bir Laz sorunu yoktur. Çünkü Laz asıllı vatandaşlarımız kendilerini hiçbir zaman azınlık olarak görmemiş, Türklüğü içlerinde yaşamışlardır. Onlar kendilerini HAS TÜRK olarak görür bununla gurur duyarlar. Bu ülkede Arap asıllı vatandaşlarımız, Çerkez, Gürcü vs. asıllı vatandaşlarımız var. Niye bu ülkede Gürcü meselesi, Arap meselesi yok. Ermeni asıllı vatandaşlarımızla yıllar boyunca birlikte yaşadık. Bazı haksızlıklara uğramış da olabilirler. Keşke bütün bu sorunları bu ülkenin has vatandaşları olarak çözmeye çalışsalardı.
Yaşananları tasvip etmek mümkün değildir. Yerde yatan Ermeni vatandaşımın altı delik ayakkabısını eşimle birlikte ağlayarak izledik. Bu cinayetin altında yatan gerçeklerin de su yüzüne çıkmasını yürekten diliyorum, zira fikirleri kurşunla durdurmaya çalışanlar bizden olamazlar.
Yaşınız gereği hatırlayamayabilirsiniz. Yıllarca birlikte sevgi ve saygıyla sürülen bu dostluk tarlasına nifak tohumlarını, bizzat Ermeni Terör Örgütü ASALA atmıştır. Günlerce, haftalarca, aylar ve yıllarca süren katliamları ile Türk diplomatlarını, eş ve çocuklarını katletmiş, dünyayı kana bulamışlardır.
Herkes yorumunu yapmakta hürdür ama hiçkimse gerçekleri saptırma veya gözardı etme hakkına sahip değildir.
TÜRKÜM! TÜRKÜM! TÜRKÜM!
Esenlikler,
"Hrant Dink öldürüldü" başlıklı foruma bakılırsa bu forumda süregelen tartışmanın gereksiz olduğu görülür.
Bir insanın en temel insan hakkı "yaşama hakkıdır". Her ne sebeple olursa olsun bu hakkın alınması kabul edilemez, bu barbarlıktır. Gerek Sn. Bayındır ve gerekse Sn. commodore1tr forumlarda bu düşüncelerini defaaten tekrarlamıştır. Hiç kimse böyle alçakça bir cinayeti mazur göremez, görmüyor. Ölenin arkasından imam sorar "merhumu nasıl bilirdiniz" diye, adet olduğu üzere "iyi bilirdik" denir. Gerçekte ölen çok kötü biri olsa bile...
Hrant Dink cinayetinin üzerinden zaman geçti, artık bazı düşünceleri ifade etmenin zamanı geldi. "Hrant Dink öldürüldü" forumunda da yazmıştım. Sıradışı bir kişilikti (tabi bana ve benim gibi düşünenlere göre) , fikirlerine katılmıyordum. Ancak kendi çapında namuslu, düşündüğünü açıkça ifade etmekten çekinmeyen, bu nedenle fikirlerine katılmasam dahi bu yönlerine saygı duyduğum biriydi. Savunduğu fikirlere bakarsak;
Ermeni soykırımı olmamıştır demiyordu. Sadece varolan (böyle ifade edilince sözler daha gerçekçi kabul görür) soykırımın , diaspora tarafından kullanıldığını söylüyordu. Azınlık psikolojisinin etkisiyle zaman zaman agresifleşiyor, "Türk'ün zehirli kanından" dem vurabiliyordu. Ayrılıkçı Kürtlere destek çıkıyordu ki aslında bu tam bir ironiydi, zira techirde Ermenileri en çok kıran, yollarını kesip, öldürüp, eşyalarını yağmalayan o bölgedeki Kürt çetelerdi. Sonuç olarak onun ile fikir birlikteliği içerisinde olmam mümkün değildi. Ama bu durum ne öldürülüşünü alkışlamamı gerektirir, ne de böyle vahşi bir cinayeti onaylamamı. Açıkça yazıyorum, bu cinayeti gerçekleştirenler ve planlayanlar ALÇAKTIR.
"Hepimiz Ermeniyiz" sloganına gelirsek, küçük bir nüansı atladığınızı düşünüyorum Sn. yılmazsavcı... Bunun ne olduğunu kısaca açıklayayım:
Ben Ermeni değilim, Türküm. Bu sadece etnik kimliğe vurgu olarak algılanmamalıdır. Bu durum Anayasal bir hükmün ve tanımlamanın teyididir. Bu demek değildir ki etnik kimliği Ermeni veya Kürt olan vatandaşımızdan daha üstünüm. Hepimiz eşitiz, hepimiz değerliyiz, hepimiz insanca yaşamayı, insanca saygı görmeyi bila istisna hak ediyoruz. Ortak geçmişe, ortak kültüre, sevinçte ve kederde ortak algılara sahibiz. Sırf etnisite değerlendirmesi ile birbirimize bir üstünlüğümüz yok, HEPİMİZ EŞİT YURTTAŞLARIZ. Sn. Bayındır ve Sn. commodore1tr bunu söylüyor.
Etnik kimliği ön plana çıkararak , ırkçı bir yaklaşımla Türküm, Kürdüm, Ermeniyim demenin birbirinden farkı yoktur. Sonuçta hepsi faşizmdir, ırkçılıktır ve bu düşünceler insanlığa iyilik değil, hep acı ve gözyaşı getirmiştir. Cinayet sonrası tezgahlanan oyun bu ikincisidir, işte bizler buna tepkiliyiz.
Yapabileceğiniz / yapılması gereken, dediğim gibi kız kardeşinizin gelen ödeme emrine bu adreste ilgili kişi yaşamamaktadır , adres hatalıdır, borçla...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Savcılıpa Başvurdum Ama Dosyam...
09-09-2025, 21:16:16 in Bilişim Hukuku