bence hakimler ve savcılar yüksek kurulunun müsteşarsız da olsa toplanıp gerekli atamaları yapması gerekiyor. kurulun toplanmasının kötü niyetli olarak engellendiği ortada. kanun da kötü niyeti himaye etmeyeceğine göre verilen kararlar yok hükmünde sayılmayacaktır. ancak yok hükmünde sayılsa bile bu konuda hukuki bir tartışma açmak hükümetin yargı bağımsızlığını engelleme faaliyetlerini kamuoyuyla daha etkili bir şekilde paylaşmak için bir fırsat olacaktır.
bugün de toplantıya katılmayan musteşar hakkında suç duyurusunda bulunuldu ve Cemil Çiçek Almanya'dan diyorki durumun adalet bakanlığıyla alakası yok diyor...
22 Mart 2007Yergıtay ve Danıştay'daki boş üyeliklere seçim krizi sürüyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e rağmen üye seçimini toplantının ilk gündem maddesine alan; ancak Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga'nın boykotu nedeniyle seçimi yapamayan HSYK, seçim amaçlı bugün bir kez daha toplanacak.
Geçen salı günü yapılan toplantıya katılmayan ve hakkında tutanak tutulan Müsteşar Kasırga, bugünkü HSYK toplantısına da katılmazsa, Yargıtay ve Danıştay'a üye seçimi yeterli çoğunluk sağlanamadığı için yine yapılamayacak. Müsteşar Kasırga hakkındaki tutanağı henüz soruşturma makamı olan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'na göndermeyen HSYK, Kasırga'nın bugünkü toplantıya da katılmaması halinde ikinci kez tutanak tutacak. Kurul, bu kez Müsteşar Kasırga hakkında "Görevi ihmalden" suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.
Bakan Çiçek, Danıştay'daki 9 boş üyelik için seçim yapılması konusunu, önümüzdeki salı günü yapılacak HSYK toplantısının gündemine aldı. Ancak, Yargıtay'daki 23 boş üyeliğe seçimi gündeme almadı. Çiçek, HSYK'ye gönderdiği yazıda, Yargıtay Kanunu'nda değişiklik öngören yasa tasarısını anımsatarak, Yargıtay seçimlerinin tasarı yasalaşana kadar ertelenmesini istedi.
KRİZ BİTMİYOR
Yargıtay ve Danıştay üyeliklerinin ardından Sayıştay Genel Kurulu'nda boşalan yedi üyelik için 14 aydır seçim yapılmaması da kriz yarattı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun CHP'li üyeleri, seçimin bir an önce yapılması için komisyon başkanlığına başvurdu.
Hürriyet
****************
Konu yeteri kadar düşündürücü,hükümetin ne yapmak istediği ortada,hukuksuzluk,ben yaptım oldu luk,beğenmedim yapmıyorum luk,hukuku dolanmak her konuda had safhada.Aziz Nesin'in dediği gibi du bakali nolcek?
Yukarıdaki haberi okuyunca -algıda seçicilik olsa gerek hergün boykot ile,eylemle yatıp kalkınca- müsteşarın boykotuna takıldı gözüm.
Avukatlar kendilerine yapılan haksızlığı engellemek için eylem kararı alıp uygulamaya geçince herkes seferber oldu, görevi ihmalden bazı meslektaşlarımız hakkında soruşturmalar açıldı, yargıyı kilitlediniz, yaptığınız eylem hukuka aykırı denildi ve belki de bu meslektaşlarımız haklarını savundular diye ceza alarak mesleklerinden olacaklar. Üstelik kıyak emeklilik gibi bir şansları da olmayacak...
Şimdi merakla bekliyorum, yargıyı katleden müsteşara da aynı hassasiyet gösterilecek mi?
22 Mart 2007Yergıtay ve Danıştay'daki boş üyeliklere seçim krizi sürüyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e rağmen üye seçimini toplantının ilk gündem maddesine alan; ancak Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga'nın boykotu nedeniyle seçimi yapamayan HSYK, seçim amaçlı bugün bir kez daha toplanacak.
Geçen salı günü yapılan toplantıya katılmayan ve hakkında tutanak tutulan Müsteşar Kasırga, bugünkü HSYK toplantısına da katılmazsa, Yargıtay ve Danıştay'a üye seçimi yeterli çoğunluk sağlanamadığı için yine yapılamayacak. Müsteşar Kasırga hakkındaki tutanağı henüz soruşturma makamı olan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'na göndermeyen HSYK, Kasırga'nın bugünkü toplantıya da katılmaması halinde ikinci kez tutanak tutacak. Kurul, bu kez Müsteşar Kasırga hakkında "Görevi ihmalden" suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.
Bakan Çiçek, Danıştay'daki 9 boş üyelik için seçim yapılması konusunu, önümüzdeki salı günü yapılacak HSYK toplantısının gündemine aldı. Ancak, Yargıtay'daki 23 boş üyeliğe seçimi gündeme almadı. Çiçek, HSYK'ye gönderdiği yazıda, Yargıtay Kanunu'nda değişiklik öngören yasa tasarısını anımsatarak, Yargıtay seçimlerinin tasarı yasalaşana kadar ertelenmesini istedi.
KRİZ BİTMİYOR
Yargıtay ve Danıştay üyeliklerinin ardından Sayıştay Genel Kurulu'nda boşalan yedi üyelik için 14 aydır seçim yapılmaması da kriz yarattı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun CHP'li üyeleri, seçimin bir an önce yapılması için komisyon başkanlığına başvurdu.
Hürriyet
****************
Konu yeteri kadar düşündürücü,hükümetin ne yapmak istediği ortada,hukuksuzluk,ben yaptım oldu luk,beğenmedim yapmıyorum luk,hukuku dolanmak her konuda had safhada.Aziz Nesin'in dediği gibi du bakali nolcek?
Yukarıdaki haberi okuyunca -algıda seçicilik olsa gerek hergün boykot ile,eylemle yatıp kalkınca- müsteşarın boykotuna takıldı gözüm.
Avukatlar kendilerine yapılan haksızlığı engellemek için eylem kararı alıp uygulamaya geçince herkes seferber oldu, görevi ihmalden bazı meslektaşlarımız hakkında soruşturmalar açıldı, yargıyı kilitlediniz, yaptığınız eylem hukuka aykırı denildi ve belki de bu meslektaşlarımız haklarını savundular diye ceza alarak mesleklerinden olacaklar. Üstelik kıyak emeklilik gibi bir şansları da olmayacak...
Şimdi merakla bekliyorum, yargıyı katleden müsteşara da aynı hassasiyet gösterilecek mi?
HÁKİMLER ve Savcılar Yüksek Kurulu, (HSYK) dünkü toplantıya da katılmayan -böylece kurulun toplanmasını engelleyen- Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga hakkında Yargıtay Birinci Başkanlığı’na "suç duyurusu" yapmaya karar vermiş ve bu amaçla bir de tutanak düzenlemiş.
Anlaşılan HSYK üyeleri, müsteşarın, "Anayasal bir organın görev yapmasını engelleyerek suç işlediğini" ileri sürecekler.
Bugünkü iktidar sayesinde "müsteşar" tipi hayli değişti. Örnekleri bilirsiniz:
Başbakanlıkta bu devletin temel ilkelerine karşı olduğunu ilan eden bir müsteşar var.
Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki müsteşarın yasalara aykırı işlemleri nedeniyle "hapis cezası" alması, artık haber değeri taşımayan olağan bir olay haline geldi.
Gümrüklere bakan Devlet Bakanlığı’ndaki müsteşar vekili suçlamalar nedeniyle görevden ayrıldı.
Sağlık Bakanlığı’nda benzeri bir durum var.
Şimdi bir de Adalet Bakanlığı Müsteşarı’nıyargı huzuruna çıkmış, "Suçum yok hákim bey!" derken görürsek anlaşılan şaşmayacağız.
Neyse o konunun bir başka tarafı. Bizi ilgilendiren -birkaç gündür ısrarla yazdığımız için konuyu tekrar özetleyecek değiliz- "HSYK’nın adalet tarihimizde -yanılmıyorsak- ilk defa gördüğümüz, verdiği yargı bağımsızlığı mücadelesine kimlerin ne kadar destekte bulunduğu?" sorusu.
Biliyorsunuz bizim avukatlar, haktan hukuktan söz açılınca ilamaşallah mangalda kül bırakmazlar.
Lakin bireysel ortamda "hak", "hukuk" ve "adalet" savaşçısı olan avukatlarımız nedense "yargının bağımsızlığı" konusunda başlayan bu onurlu kavgaya hiç ilgi göstermiyorlar. O nedenle ne seslerini duyuyoruz, ne de tepkilerini...
Haklı olarak "Adaletin bir unsuru yargıç, ötekisi savcı, üçüncüsü de avukattır" diyenler neredeler?
Yargıcın baskı altına alınabildiği bir sistem içinde yapılan avukatlığa avukatlık denebilir mi? O olsa olsa bir tür hokkabazlıktır yahut da en iyimser tanımlamayla "dosya takipçiliği"dir.
Onca yıl hukuk okuyan, hukuk yiyip hukuk içen ve sayıları yanılmıyorsak 80 binden fazla olan avukatlar da bu kavgaya sahip çıkmazsa kim çıkacak?
Barolar nerede? Barolar birliği nerede?
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) adıyla kurulan ve tüzüğüne göre "yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını ve yargıç güvencesini" amaç edinen derneğin bu konudaki barutu bir atımlık mıydı?
Hadi onlar seslerini çıkarmadılar diyelim, peki ama bunca üniversitenin hukuk fakültelerinde öğrencilerine, "yargı bağımsızlığı, hukuk devletinin temelidir" diyen Anayasa hocaları neredeler?
Bağımsız yargıya sahip çıkmak bu kadar zor veya riskli bir şey mi?
Geri kalmışlığı yoksul bir köyden geçerken, kirli bir bakkal dükkánından bir şey alırken, dört yerine iki ayaklıların trafikte cirit attığı bir ülkede araba kullanırken hissetmek insana normal geliyor da... Hukuk öğrenimi görmüş aydınlar da hukuka sahip çıkmazsa ona ne diyeceğini bilemiyor.
Sayın Oktay Ekşi'ye bu yazısına istinaden aşağıdaki cevabı mail olarak gönderdim. Okur mu okumaz mı, ilgilenir mi ilgilenmez mi bilemem ama ben üzerime düşeni yaptığım için mutluyum.
**************
Sayın Ekşi, yazınızdaki çoğu noktaya katılıyorum. Avukatlarla, bizlerle ilgili eleştirilerinize ise kısmen hak veriyorum, kısmen acımasız bir eleştiri olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki;
Haktan,hukuktan söz açılınca mangalda kül bırakmayan, bununla kalmayıp mücedale eden avukatlar inanın hala var. Ancak bilirmisiniz ki bu avukatlar 1 yıldır kendi sorunlarıyla uğraşmaktalar. Şimdi diyeceksiniz ki; "Bu bencillik değil midir? Avukatlar sadece kendi sorunlarıyla mı, para meselesiyle mi ilgileniyorlar?"
Sayın Ekşi, maalesef mücadelemizin sebebi "para" olarak lanse edildi kamu oyuna. Oysa bizim meselemiz "para" değil, CMK ücretlerinin verilse dahi alınmayacağını bilmiyorsunuz değil mi? Tek derdimiz para olsaydı, alırdık paramızı çekilirdik kabuklarımıza. Bizim meselemiz, dile getirdiğiniz üzere adaletin olmazsa olmaz üç unsurundan biri olduğumuzun unutulması, unutturulmaya çalışılmasıdır. Bizim derdimiz, taslak halindeki yönetmeliğe ilişkin olarak tek tek tüm baroların ve TBB'nin görüşleri alındığı ve görüşlerde taslağın kesinlikle o haliyle çıkarılmaması gerektiği belirtildiği halde, "Siz de kimsiniz ki, sizin görüşlerinizin hiçbir önemi yok." dercesine, yönetmeliğin aynen çıkarılarak, avukatlık mesleğinin bağımsız niteliğine darbe indirilmesidir. Bizim derdimiz, adalette hiçbir fonksiyonumuzun kalmaması için uğraşılması, bilerek veya bilmeyerek pasifleştirilmeye çalışılmamızdır. Bizim derdimiz itibarımızı sarsanlara karşı dimdik durmaya çalışırken, haklarımıza sahip çıkarken maruz kaldığımız haksızlıklardır. Takdir edersiniz ki bu da yargıya vurulan darbelerden biridrir ve bu konu üzerinde de ehemmiyetle durulması gerekmektedir. Sayın Ekşi, bizim bu çığlıklarımıza neden olan yasal düzenlemelere tepki gösteren, ses çıkaran da olmadı ama biz "Nerde hukukçular, nerde hakimler,savcılar, nerde gazeteciler, nerde medya" diye feveran etmedik. Bizler hak, hukuk mücadelemize tek başımıza devam etmekteyiz, hem de dimdik, eğilip bükülmeden, hukukçu gibi...
Bununla birlikte eleştirilerinize konu olaya sessiz de kalmadık,çoğu meslektaşım bireysel olarak tepkisini dile getirdi, bazı barolar açıklama yaptı ama birileri avukatların sesini duymamakta kararlı iken, kulaklarını avukatlara tıkarken, TBB başkanına aylarca randevu vermemek için çeşitli bahaneler üretirken, avukatların eylemlerine, tepkilerine ilişkin haberler öylesine geçiştirilirken avukatlar ne yapsın? Avukatların yargıya ilişkin görüşlerinin değeri yokken, avukatların tüm feryadı kuru gürültü addedilirken avukatlar ne yapsın?
Kaldı ki, avukatların bu konuda sessiz kalması, inanın yargı erkimiz için daha iyi olacaktır. Birilerinin avukatlara alerjisi olsa gerek ki, avukatların ak dediğine kara, kara dediğine ak demekte ısrarlılar. Bu konuda ne yapsak, ne desek eminim ki, daha aleyhe işleyecektir süreç. Avukatlar yargının üvey çocuğudur çünkü, ne sözüne itibar edilir, ne de sorunu çözülür, bilakis ellerinden tüm hakları alınır, üç kuruş parasına göz dikilir. Değil 1 yıl, 1 gün dahi ücretsiz çalışmayacak olan insanlar avukatların paragöz olduğundan, para için her şeyi yapabileceklerinden dem vurur... Birileri tüm hakim ve C.Savcılarına, eyleme katılan avukatlar hakkında cezai anlamda uygulayabilecekleri tavsiyeler ve buna dayanak Yargıtay Kararı gönderir. Hiç kimse de (Buna siz basın mensupları da dahilsiniz.) çıkıp demez ki, "Yahu kendimizi avukatların yerine koyalım da bir kez düşünelim. Bu insanlar feryatlarında haklı mı, haklılarsa nasıl çözülür, biz neler yapabiliriz?" Bu zor olandır çünkü, kolay olanı seçmek kolaydır, dalga geçmek, göz dağı vermek, kulak tıkamak, banane demek, paracı damgası vurmak varken kim oturup da çözüm üretsin ki? Hem avukat dediğin kim ki, olsa da olur olmasa da; olmasa daha iyi olur aslında!...
Demem odur ki; tüm bunlar yaşanırken ve yaşanmakta iken, ülkemin hukukçuları neredeydilerse yine ordalar Sayın Ekşi. "Haktan hukuktan söz açılınca ilamaşallah mangalda kül bırakmayan biz(im) avukatlar" ise yine hak hukuk için, hukukçu gibi mücadele etmekteyiz ama kime ne?!...
Konunun öneminin, yargı sistemimizin nereye götürülmek istendiğinin farkındayım Sayın Ekşi, bu sebepledir ki yazınızın geneline içten katılıyor ve destek veriyorum. Yalnız, lütfen aynı duyarlılığı, aynı hassasiyeti yargının üçüncü sac ayağı, biz avukatlar için de gösterin.
adalet bakanı ve müsteşar toplantıya bu sefer katılmış ve 15 nisan için seçimi gündeme almışlar. sanırım ne olacağı şimdiden belli 15 nisandaki toplantıya katılmayacaklar ve bu zamana kadar kamuoyu tepkisinin oluşmaması için de böyle bir oyalama taktiğine başvuruyorlar.
Yapabileceğiniz / yapılması gereken, dediğim gibi kız kardeşinizin gelen ödeme emrine bu adreste ilgili kişi yaşamamaktadır , adres hatalıdır, borçla...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Savcılıpa Başvurdum Ama Dosyam...
09-09-2025, 21:16:16 in Bilişim Hukuku