Arkadaşım ile aynı evde kalmaktayız. Bizim daha önceden tanıdığımız biri telefon aracılığı ile tehdit ediliyormuş. "Kızını nişanlı olduğu kişiden ayıracağız kızının resmi bende var şerefsizler" diye. Bu tehdit karşılığında 4000 YTL para vermesini istemişler. Ve bu parayı bizim kapının 100 metre ilerisine koymasını istemişler. Bu durumu savcılığa bildirmiş müştekiler. Savcılık müştekilere tespit yetkisi vermiş. Ancak arayan kişi telefon kulübesinden aradığı için kimin aradığı belli değil. Arkadaş o poşeti tesadüfen aldığı için ve bende onun yanında olduğum için birlikte yargılanıyoruz. Arkadaşım şu an tutuklu ve cezaevinde. Ben ise 18 yaşından küçük olduğum için tutuksuz yargılanıyorum.
Bu olay şantaj mı tehdit mi suçuna girer? Hukukçuların genelde görüşü tehdit suçuna girdiği(internetten okuduğum kadarıyla) Eğer şantaj suçuna girmeyip tehdit suçuna giriyorsa üst sınırı 2 yılı geçmediği için tutuklama yapılabilir mi? Eğer tutuklama yapıldıysa devletten tazminat alınabilirmi?
Madde 100 - (1) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.
(2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir:
a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa.
b) Şüpheli veya sanığın davranışları;
1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,
2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma,
Hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.
Arkadaşınızın tutuklu olmasının nedenı yukarıda nedenlerin varlığının devamı konusunda savcının talebi ve hakimin kanaati vardır.
Yaşınız 18 den küçük olduğu için size bir müdafi tayin edilmiş olması lazım.
5271 Nolu sizin belirttiğiniz aynı kanunda
4) Sadece adlî para cezasını gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.
yazıyor. Eğer işlenilen bu suç tehdit suçuna giriyorsa tutuklama kararının verilmemiş olması gerekirdi. Hukukcuların internetteki görüşü tehdit suçu işlendiği konusunda. Ancak bizi şu an şantaj suçundan yargılıyorlar.
5237 Nolu kanunda;
MADDE 106. - (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
Savcı Şantaj suçundan hakkımızda iddianame hazırlamış. Ancak anlamadığınız şu ki: Bu suç aslında kanunlara göre şantaj değil tehdit suçudur. Bi avukattan profesyonel yardım alıyoruz ve o da aynı şeyi düşünüyor ama emin değil.
107 .madde : ...(2) (Ek fıkra: 29/06/2005-5377 S.K./14.mad) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.
Fotoğrafın ifşası kişinin şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikte ise -ki öyle anlaşılıyor - şantaja girer. Bu nedenle hukuki nitelendirme bence doğru.
Şayet dava beraatla sonuçlanırsa tutuklama nedeniyle tazminat hakkı vardır.
Tüm bu olanlar, 1 Haziran 2005'ten önce olmuşsa; eski TCK'ndak ''korkutarak faydalanma'' suçundan işlem görülmüş olabilir ki; Ağır Ceza'lık suç olduğundan, CMUK'daki ilgili hükümler tâbi kılınmıştır.
Yeni TCK'nda, böyle bir suç tanımı yapılmamışsa da; eylemin özelliğine göre, tehdit, şantaj ve gasp (yağma) suçlarından işlem görülmesi mümkündür.
Konuya ilişkin bir çalışmayı, bilginize sunarım.
YTCK.da MALA KARŞI SUÇLAR
(YAĞMA)
Mehmet Reşat Koparan
Kayseri Hakimi
I-YAĞMA
A-YAĞMA SUÇUNUN TEMEL ŞEKLİ
1-Genel Olarak
Yağma suçunun temel şekli yeni yasamızın 148.,nitelikli halleri ise 149.maddesinde düzenlenmiştir
148.madde; eski yasamızdaki 495/1,496,498 ve 501. maddelerin karşılığıdır.
Ancak eski kanunda yer alan,#8221;korkutarak faydalanma#8221; (ETCK md.498) #8220;adam kaldırma#8221;( ETCK md. 499),#8221;adam kaldırmada muhabere nakli#8221; ( ETCK md. 500), gibi düzenlemelere yeni yasada yer verilmediği görülmektedir.
Yağma suçu bakımından ETCK.na göre en radikal değişiklik bu suç için öngörülen özgürlüğü bağlayıcı cezanın alt sınırının 10 yıldan 6 yıla indirilmesi;ayrıca değer azlığına bağlı ceza indirimine yer verilmesidir.
YTCK.da bağımsız bir suç olarak yer verilmeyen #8220;korkutarak yararlanma#8221; suçu basit yağma suçundan birçok yönden farklılık göstermekteydi.
İlk olarak;yağma suçunda cebir ve şiddet veya tehdit araç olarak kullanılmakta iken, burada araç olarak yalnızca tehdide başvurulmaktadır.
İkinci olarak; yağma suçunda fail suça konu şeyi kendisi almakta, burada ise mağdura göndertmektedir.
Üçünçü olarak; tehdit ile teslim arasında, belli bir zaman aralığı bulunmaktadır.
Bu farklılıklar göz önüne alınırsa,korkutarak yararlanma oluşturan bir eylemin yağma suçunun temel şekline göre cezalandırılmasının her zaman mümkün olamayacağı gerçeği karşısında, uygulamada bir eksiklik olarak karşımıza çıkabilir.
Kanaatimize göre; Korkutarak faydalanma yönünden ,yeni yasanın #8220;malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan#8221; şeklindeki düzenlemesinin (bu kavramıda kapsar şekilde) uygulamada geniş yorumlanması gerekir.
YTCK#8217;.da yer verilmeyen (ETCK md. 499#8217;daki) #8220;adam kaldırma#8221; suçu, gerek araç ve gerekse amaç hareketler bakımından yağma suçunun temel şekline göre farklılık gösterdiğinden bu eylemlerin her zaman klasik yağma suçu çerçevesinde cezalandırma imkanı bulunmayabilir.
Kanaatimize göre Adam kaldırma yönünden yeni yasanın 109.maddesinin gerçek içtima kuralları çerçevesinde uygulanabileceği düşünülmelidir
2-Koruna hukuki yarar
Yağma, cebir kullanma (YTCK m. 108) ve hırsızlık (YTCK m. 141 vd.) suçlarının bir araya gelmesinden oluşan bileşik bir suçtur. Yağma suçuyla bir taraftan hırsızlık suçunda olduğu gibi zilyedlik ve mülkiyet; diğer taraftan kişi özgürlüğü korunmaktadır.
Hırsızlık suçunun oluşması için aranan bütün koşullar burada da aranır. Suçun maddi konusunu oluşturan #8220;taşınabilir mal#8221;, maddi ögesini oluşturan #8220;malın bulunduğu yerden alınması#8221; ve manevi ögesini oluşturan #8220;faydalanma kasdı#8221; ile ilgili olarak hırsızlık suçu bakımından yapılan açıklamalar burada da geçerlidir. Aradaki fark, malın alınması amacıyla kişiye karşı cebir kullanılmış olması zorunluluğundan kaynaklanmaktadır. Kısaca, cebir yoluyla işlenen hırsızlığa yağma denir.
3. Maddi Unsur
Suçun maddi unsuru cebir veya tehditle malın alınmasıdır. Almanın ne zaman tamamlanmış olduğu konusunda hırsızlık suçundaki açıklamalara müracaat etmek gerekir.
a- Cebir
aa) Cebir ve amacı
Cebir, mevcut veya gerçekleştirilmesi muhtemel direnci kırmak yada engellemek amacıyla yapılan kişiye yönelik her türlü fiziki zorlamadır. Ancak; vücuda temas şart değildir. Korkutmak amacıyla silahı ateşlemek veya yırtıcı bir köpekle saldırmak üzere beklemek veya önceden mağdurun direnmesini engellemek için onu kapalı bir yere kilitlemek de cebrin varlığı için yeterlidir. -
Cebir (veya tehdidin ) kullanılma amacı, failin kendisine veya bir başkasına yarar sağlamaktır.Mağdur malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya zorlamakta;cebir, (veya tehditle), malın alınması arasında nedensellik bağı bulunmaktadır.
Cebir (veya tehdit) malike veya zilyede yönelebilir.ETCK.md. 495; cebir ve şiddet veya tehdidin #8220;zilyede ya da suç yerinde bulunan bir kimseye#8221; yönelmiş olması gerektiğini açıkça belirtmiştir.
bb) Cebrin yöneldiği hukuki değerler
Cebir veya tehdidin yöneldiği değerler yeni yasada sınırlayıcı olarak sayılmıştır.Cebir veya tehdidin hayata,vücuda veya cinsel dokunulmazlığına yada malvarlığını büyük bir zarara uğratmaya yönelik olması gerekir. Cebir, şiddet veya tehdidin bunlardan başka değerlere yönelmesi (sözgelimi şerefe) durumunda yağmadan bahsedilemez.
Cebir ve şiddet, eşyaya karşı kullanılmış ve bu mağdur tarafından bedensel zorlama olarak algılanıyorsa, dolaylı olarak kişiye yönelmiş olduğu da kabul edilmelidir. Kullanılan cebrin mağdurun davranışına etkide bulunmaya yönelik olması şarttır. Ölmüş bir kişi üzerinden malın alınması durumunda yağma suçundan söz edilemez.
Kullanılan cebir ve şiddetin,kasten yaralama derecesine ulaşması da gerekmez, ulaşmış ve bu suçun netice sebebiyle ağırlaşmış halleri (YTCK m. 87) gerçekleşmiş ise, ayrıca bu suçtan dolayı da failin cezalandırılması gerçek içtima kurallarının gereğidir. (YTCK m. 149/2).
cc) Cebir (veya tehdidin )gerçekleştirilme anı
Malın teslim edilmesi veya alınması,suçun konusunu oluşturan mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesini,mağdurun bu eşya üzerinde zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hale getirilmesini ifade eder.
Zilyedin tasarruf olanağının kalkmasına kadarki aşamada kullanılan cebir veya tehdit hırsızlığı yağmaya dönüştürür.
Malını hırsızlık suçunun tamamlanmasından geri almak isteyen kişiye (mağdura) karşı başvurulan cebir veya tehdit, yağma suçunu oluşturmaz.Ayrı bir tehdit veya yaralama suçları oluştuğundan gerçek içtima kurallarının uygulanması gerekir.
dd) Cebir Karinesi.( YTCK m. 148/3)
YTCK md. 149/3 uyarınca #8220;mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hâle getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır#8221;.
Mağduru ipnotize ederek, uyuşturucu madde, alkollü içki içirerek kendinden geçirmek,uyku ilacı ile uyutmak gibi durumlarda #8220;cebir karinesi#8221; gerçekleşmiş olur.
b) Tehdit
Tehdit; mağdurun veya onun bir yakınının yaşamına, beden veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceği ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratılacağı yönündeki irade beyanıdır.Yasada sayılanlar dışındaki değerlere yönelik tehdit yağma suçunu oluşturmaz.
Tehdit, mağdurun yüzüne yada en azından duyabileceği şekilde olmalıdır. Tehdit doğrudan mağdura karşı olabileceği gibi yakınlık duyduğu üçüncü bir kişiye de yönelebilir.
Yağma suçunun tanımlanabilmesi için,kullanılan ( cebir veya) tehdidin etkisiyle mağdur malı teslim etmeli veya malın alınmasına karşı koymamalıdır.Dolayısıyla kullanılan cebir veya tehdidin bunu sağlamaya elverişli olması gerekir.
Mağdurun normalden çok fazla korkak olmasından dolayı malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkarmamaya yönelmesi halinde yağma suçu oluşmaz,eylemin hırsızlık olarak nitelenmesi gerekir.
c- Malın Alınması
Malın alınması ile ilgili olarak hırsızlık suçu ile ilgili açıklamalar yağma suçu içinde geçerlidir. Ancak kullanma hırsızlığı YTCK m. 146#8217;da ayrıca bu suçta cezanın indirilmesini gerektiren bir neden olarak düzenlendiği halde, #8220;kullanma yağması#8221;na ilişkin kanunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla #8220;kullanmak#8221; maksadı ile malın (zorla) alınması durumunda yağma suçu oluşmaz. Örneğin gezmek amacıyla zorla sahibinden otomobilin anahtarını alan fail yağma suçunu işlemiş olmaz. Bu durumda failin cebir kullanma (ETCK m. 188, YTCK m. 108) ve hırsızlıktan (ETCK m. 494, YTCK m. 141) cezalandırılması gerektiği belirtilmektedir.
4. Manevi Unsur
Hırsızlık suçu açısından aranan faydalanmak maksadının burada da bulunması gerekir. Hırsızlık suçundan farklı olarak, kast aynı zamanda cebir ve şiddet veya tehdide yönelik olmalıdır.
5. Suçun Özel Görünüş Biçimleri
a- Teşebbüs
Suç, malın alınmasıyla birlikte tamamlanır. Bu yüzden yağma, neticesi harekete bitişik bir suç olup, teşebbüse elverişlidir. Malın teslim edilmesi veya alınması, suçun konusunu oluşturan mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesini, mağdurun bu eşya üzerinde zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hâle gelmesini ifade eder.
b-İçtima
Yağmada kullanılan cebir, tehdit ve hırsızlık, suçun unsurunu oluşturduğundan, #8220;bileşik suç#8221; ortaya çıkar ve faile yalnızca yağma suçundan dolayı ceza verilir. Mal,zilyedin tasarruf olanağı,ortadan kalktığı anda alınmış olacağından bu ana kadar yapılan cebir veya tehdit,hırsızlığı yağmaya dönüştürür.
Yağma suçunun işlenmesi sırasında başvurulan cebir, kasten yaralama derecesine ulaşmış ise,(YTCK m. 149/2) bu suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış durumlarının gerçekleşmesi koşuluyla, ayrıca kasten yaralama suçundan dolayı da failin cezalandırılacağına yer vermektedir. Dolayısıyla, kasten yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaşmış halleri gerçekleşmiş değilse, failin ayrıca kasten yaralamadan dolayı cezalandırılamayacağı düşünülmelidir.
c-İştirak
Suç iştirak açısından özellik göstermez. Burada bileşik suç söz konusu olduğu için, cebir ögesini bir suç ortağının, alma ögesini da bir başka suç ortağının gerçekleştirmesi durumunda her ikisi de suçun birlikte faili (YTCK m. 37/1) sayılır.
B- SENEDİN YAĞMASI SUÇU (ETCK m. 496, YTCK m. 148/2)
1. Genel olarak
Senedin yağmasında da fail, mağdura karşı cebir veya tehdide başvurmaktadır. Sadece suçun konusu bakımından ayrılmaktadır.Suçun konusu ETCK#8217;.da hukukça hükmü haiz, YTCK.da#8217; ise #8220;borç altına sokabilecek#8221; bir senet olarak tanımlanmıştır.
Senedin,bunu imzalayan, için borç doğurucu olması gerekir.Bu borç para borcu olabileceği gibi,bir işi yapmaya yapmamaya ,bir taşınmazı hibe etmeye,kira ile oturulan bir taşınmazı boşaltamaya,var olan bir borca kefil olmaya, ilişkin olabilir.
Buna göre,mağdurun iktisaden değerlendirmeye elverişli olan bir hakkını kullanmamasına yol açan her türlü belge,borç doğurucu senet tanımı içinde yer alır.
2. Suçun Konusu
Bu suçun konusunu ETCK. 496.md.de #8220;hukukça hükmü haiz#8221;, YTCK.148/(2).md.de ise mağduru veya bir başkasını #8220;borç altına sokabilecek#8221; bir senet oluşturmaktadır. #8220;Senet#8221; deyimine mağdura borç yükleyen veya faili borçtan kurtaran her türlü belge girmektedir. İçeriği itibariyle borç doğurucu olmayan belgenin zorla alınması halinde yağma suçundan bahsedilemez.
Suça konu senedin mağdurun malvarlığı açısından bir zarar ortaya çıkaracak nitelikte olması gerektiğinden, açığa imza ettirmek veya batıl senedi imza ettirmek buraya girmez.
3. Maddi unsur
Cebir, şiddet, tehdit kavramları için #8220;yağma#8221; suçunun temel şekli ile ilgili olarak yapılan açıklamalar burada da geçerlidir.Ancak yağma suçunda tehdidin yönelik olduğu değerler sınırlayıcı biçimde gösterilmiş olduğu halde, senedin yağmasında bu konuda bir sınırlamaya gidilmemiştir. Bu fıkradaki verilen #8220;tehdit#8221; deyimine de YTCK m. 148/1#8217;deki tehdit deyimi ile aynı anlamın verilmesi gerekir.
Suçun maddi unsurunu oluşturan hareketler ise ,borç doğuran bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet hâline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur kılma biçiminde seçimlik olarak sayılmıştır.
4. Manevi unsuru
Suçun manevi unsurla ilgili olarak yağma suçunun temel şekli ile ilgili açıklamalar burada da geçerlidir.Failin kastının aynı zamanda senedin #8220;borç doğurucu#8221; nitelik taşıdığına da yönelik olması şarttır.
C-NİTELİKLİ YAĞMA HALLERİ (YTCK.149/1-2)
1) Suçun silahla işlenmesi (YTCK.md.149/1-a)
ETCK.da silahın sadece tehdit sırasında kullanılması aranmış,cebir şiddet yönünden nitelikli unsur öngörülmemiştir. YTCK.da böyle bir ayrım yapılmamıştır.Silah, ister #8220;cebir#8221;, isterse #8220;tehdit#8221; unsurunu gerçekleştirmek amacıyla kullanılsın, her iki durumda da nitelikli halin uygulanması yoluna gerekir. #8220;Silah#8221; tanımı için YTCK. md. 6/(1)-f.bendine müracaat edilmelidir.
Silahın tehdit veya cebir vasıtası olarak kullanılması gerekir. Silahın yöneltilmeyip kişinin elinde veya üstünde bulundurulması halinde tehdit aracı olarak kullanılıp kullanılmadığı, failin söz ve davranışları ile birlikte değerlendirilmelidir. Örneğin failin belinde olan tabancayı örten giysinin açılmasını sağlayıp gösterdikten sonra silahın ele alınmamış olması halinde dahi fiilin silahla işlendiği kabul edilmelidir.
Yağmada gerçek silah kullanılabileceği gibi,suçun mağduru üzerinde silah izlenimi uyandıran ve korkutan aletlerin kullanılması halinde dahi bu fıkra hükümleri uygulanabilecektir. Örneğin mağdura silah olduğu izlenimi veren oyuncak tabanca dahi bu bendin uygulanmasını gerektirir.
2) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle işlenmesi (YTCK.md.149/1-b)
Suçun, failin kendisini tanınmayacak hale koymak suretiyle işlenmesi durumunda sonradan kimliğinin tespitini zorlaştırması durumunda bu nitelikli halin uygulanması gerekir. Bu nitelikli halden maksat, failin kendisini dış görünüş bakımından kendisine benzetilemeyecek duruma getirmiş olmasıdır. İştirak halinde işlenen suçlarda, ortaklardan birinin dahi kendisini tanınmamış hale getirmiş olması yeterledir. Diğerleri tanınsa bile, faillerden yalnızca birisinin kendisini tanınmayacak hale getirmesi durumunda da nitelikli hal, yalnızca o suç ortağı açısından uygulanabilir.
Fıkrada #8220;kendisini tanınmayacak bir hâle koyma#8221; denilerek ETCK.nun 497/2. maddesinde belirtilen #8220;kıyafetini tebdil etmiş olan şahıslar tarafından işlenmesi#8221; halinden daha geniş kapsamlı olarak düzenlendiği görülmektedir.Failin kendisini tanınmayacak hale koymak için yaptığı her türlü değişiklik ve tedbir de nitelikli neden için yeterlidir. .
3) Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi (YTCK.md.149/1-c)
ETCK.da yağma suçunda nitelikli halinin uygulanması için #8220;ikiden çok kişinin#8221; varlığı ve ayrıca bunlardan en az birisinin #8220;görünür biçimde silahlı#8221; olması aranmıştır. YTCK.da ise iki kişi yeterli görülmüş, ayrıca bunların silahlı olması da aranmamıştır.
Birden fazla kişinin müşterek (birilikte) fail olarak suçu işlemiş olması arandığından,azmettiren veya yardım eden bakımından nitelikli halin uygulanması mümkün değilidir.
4)Yol kesmek suretiyle ya da konut veya işyerinde işlenmesi(YTCK.md.149/1-d)
Burada,iki ayrı nitelikli hale aynı bent içinde yer verilmiştir.Bunlardan#8220;yol kesme#8221; seyahat özgürlüğünün kısıtlanması anlamında olup, nitelikli halin dayanağını oluşturur.#8220;Yol#8221; deyimi, yalnızca araçların değil, insanların geçeceği umulan her türlü yeri ifade eder. Yolun #8220;kesildiğinden#8221; söz edilebilmesi için mağdurun yoldan geçmesinin beklenmiş olması aranacağından rastlantı sonucu yol üzerinde işlenen yağma suçlarında bu nitelikli hal uygulama alanı bulmaz. Nitelikli halin uygulanması için faillerin birden fazla veya silahlı olmasına gerek yoktur. Yağma suçunun #8220;konut veya işyerinde#8221; işlenmesi,nitelikli hal haline getirilmiş olup, bunların #8220;eklentilerinden#8221; ayrıca söz edilmediği için, eklentilerde işlenen yağma suçu bakımından nitelikli halin uygulanması yoluna gidilemez.
Yol kesme halinde fiilin doğrudan doğruya mağdura karşı işlenmesi gerekir;yol kesme süresi kısa veya uzun olabilir.
5) Suçun, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı işlenmesi (YTCK.md.149/1-e)
Zilyedin, #8220;kendisini savunamayacak durumda olması#8221;, ağır hastalık, sakatlık, engelli olma gibi nedenlerle, mağdurun mal üzerinde yeterli fiili hakimiyet kuramaması anlamına gelir. Mağdurun bizzat fail tarafından bu duruma getirilmiş olmasına gerek yoktur.Mağdurun içinde bulunduğu bu durumdan yararlanılmış olması nitelikli halin uygulanması açısından yeterlidir. Suçun mağdurunun söz gelimi intihar girişiminde bulunması veya alkol alması suretiyle savunmasızlık durumunu bizzat yaratmış olması nitelikli halin uygulanmasına engel oluşturmaz.YTCK.md.148/(3)#8217;de mağdurun fail tarafından kendisini savunamayacak duruma getirilmesinin bu suçun #8220;cebir ögesini#8221; oluşturacağına yer verilmiş olması karşısında, suçun ögesini oluşturan bir durumun, aynı zamanda nitelikli hal olarak kabulünün yerinde olmadığı ifade edilmektedir .
6) Suçun var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi (YTCK.md.149/1-f)
Örgütün gerçekten mevcut ve failin de bu örgütün mensubu olmasına gerek yoktur; gerçekte mevcut olmayan bir örgütün korkutucu gücünden yararlanılması, nitelikli halin oluşması için yeterlidir. Ancak her halde örgütün #8220;korkutucu bir güç oluşturması#8221; nitelikli halin uygulanması için zorunludur.
7)Suçun suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla işlenmesi(YTCK.md.149/1-g)
Bu bentte #8220;suç işlemek amacıyla örgüt kurma#8221; suçu ile (YTCK m. 220) ile yağma suçu arasında amaç-araç suç ilişkisi bulunmaktadır. Yağma suçunun, suç örgütüne yarar sağlamak amacıyla işlenmiş olması yeterli olup, örgütün münhasıran yağma suçu işlemek amacıyla oluşturulmuş bulunmasına gerek yoktur. Bu itibarla söz gelimi terör örgütüne yarar sağlamak amacıyla işlenen yağma suçu bakımından da nitelikli halin uygulanması gerekir. Ancak yağma suçuna konu para ,mal veya diğer malvarlığı değerinin suç örgütüne aktarılması şart değildir.Mağdurun böyle bir örgüte üye olmaya ve aidat ödemeye mecbur edilmesi de nitelikli halin uygulanması için yeterlidir.
8) Suçun gece vakti işlenmesi (YTCK.md.149/1-h)
Bu nitelikli unsur yönünde,hırsızlık suçu ile ilgili yapılan açıklamalar geçerlidir. Geceleyin mağdurun daha şiddetli bir korkunun tesirinde kalacağı değerlendirilerek bu nitelikli unsur öngörülmüştür.
Bu halde, cebir ve şiddet veya tehdit veya malın alınması unsurlarından herhangi birisinin #8220;gece#8221; sayılan bir zaman diliminde gerçekleştirilmiş olması, nitelikli halin uygulanması için yeterli alacağı belirtilmiştir. Gece vaktinin tespiti konusunda YTCK.nun 6.md.deki tanıma müracaat edilmesi,kesin olarak belirlenememesi durumunda fail lehine yorumlanması gerekir .
9-Yağma suçunun nitelikli yaralama suçuyla birleşmesi (YTCK m. 149/2)
Maddenin ikinci fıkrasında, yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı kabul edilmiştir.
ETCK.da bir hüküm bulunmamasına karşın Yargıtayın;10 günden fazla iş göremeyecek şekilde yaralama halinde, yağma suçunun yanında ayrıca etkili eyleme ilişkin hükümlerin uygulanacağı yönündeki içtihatlarına paralel bir düzenlemeyle mağdura karşı YTCK.nun 87. maddesin de gösterilen nitelikte etkili eylemde bulunulması halinde etkili eylem fiilinin yağma suçu içinde erimeyeceği ve bağımsız suç şeklini koruyacağı kabul edilmiştir.
D-DAHA AZ CEZAYI GEREKTİREN HALLER (YTCK M. 150)
ETCK.dan farklı olarak yeni yasada; yağma suçunda daha az cezayı gerektiren iki nedene yer verilmiştir.
1)Alacağın Tahsili Amacıyla Cebir ve şiddet Kullanılması (YTCK m. 150/1)
YTCK.da kendiliğinden hak alma suçuna yer vermemiş, söz konusu olabilecek boşluğu bu yolla gidermek istemiştir. Alacağı tahsil amacıyla #8220;cebir#8221; kullanılması durumunda failin kasten yaralama, tehdit kullanılması durumunda ise tehdit suçundan dolayı failin cezalandırılması gerekir. Öğretide; failin böyle bir durumda yalnızca kasten yaralama veya tehdit suçundan dolayı cezalandırılmakla yetinilmesi, fiilin haksızlık içeriğini karşılamadığı belirtilerek eleştirilmiştir
Bu durumda; hukuki ilişkiye dayanan alacağın sabit olması ve hukuka uygun bir zeminde oluşması gerekir. Meşru olmayan bir alacağın hukuk sistemi tarafından korunması söz konusu olamaz.
Ancak; alacaklı adına hareket eden hukuki ilişkinin taraflarından olmayan üçüncü kişi faillerin borçlu mağdura, alacağı tahsil etmek kastıyla tehdit ve cebir uygulaması durumunda yağma hükümleri uygulanacaktır.
Bunun yanında ;cebir ve tehdit edilen mağdurun hukuki ilişkinin doğrudan borçlusu olması gerekir. Borçlu yerine borçtan sorumlu olmayan bir yakınına karşı tehdit ve cebir uygulanması halinde de yağma hükümleri uygulanacaktır
2) Malın Değerinin Az Olması (YTCK m. 150/2)
Yağma suçuna konu olan mal veya paranın değerinin az olması durumunda verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilir.
ETCK. md. 522.de malın değerinin az olması yağma suçu açısından bir hafifletici neden değil iken, YTCK, yağma suçlarında da uygulanabilecek bir indirim nedeni saymıştır. Öğretide değer azlığının indirim sebebi olarak öngörülmesi, yağma ile yalnızca malvarlığının değil, aynı zamanda kişi özgürlüğünün de korunduğu gerçeğine işaretle eleştirilmiştir .
Ancak hırsızlık suçlarında malın değerinin azlığı ceza indirimi yanında bir cezasızlık hali olarak da öngörülmesine karşılık ,yağma suçunda malın değerinin azlığı sadece indirim sebebi olarak kabul edilmiştir.Bu düzenlemenin yerindeliği öğretide, hiçbir hukuk sisteminin hangi sebeple olursa olsun kişiler üzerindeki hukuka aykırı cebir ve tehdit fiillerini mazur göremeyeceğine işaretle savunulmaktadır. Ayrıca ETCK.nun 523.mad.deki #8220;iade#8221; yağma suçu bakımından indirim sebebi olarak düzenlenmemiştir.Kanaatimizce yağma suçunun malvarlığından daha önce kişi hürriyetini koruduğu dikkate alınacak olursa yeni yasanın yaklaşımı yerindedir.
3)Etkin Pişmanlık (YTCK m. 168/1-2.cümle,(2)
Yağma suçunda suçun tamamlanmasından sonra fakat kovuşturma başlamadan evvel ,fail,azmettiren,veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle gidermesi halinde,cezasında altıda birden,üçte bire kadar indirim yapılır.
Kısmen iade veya tazmin halinde, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için mağdurun rızası şarttır.
I- TEHDİT SUÇU (5237 S.lı TCK. m. 106)
Tehdit Suçu yeni TCK.nun #8220;Tehdit#8221; başlıklı 106 ıncı maddesinde; #8220;(1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(2) Tehdidin;
a) Silâhla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hâle koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
işlenmesi hâlinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir#8221; şeklinde düzenlenmiştir .
Madde, tehdit fiilini müstakil olarak suç saymaktadır. Tehdit suçunun ihdasıyla ferdin, korkusuz, endişe duymadan, huzur içinde ve emniyet duygusuyla yaşaması sağlanmak istenmiştir. Suçun oluşması için fiilin, mağdurun güvenlik duygusunu, iç huzurunu etkileyici, onu endişeye, korkuya sevk etmeye elverişli olması gerekir. Mağdurun iç huzurunun bozulması, onun serbestçe karar vermesini veya verdiği kararlara göre hareket edebilmesini tehlikeye sokar. Bu bakımdan tehdit; mağdurun karar veya hareket hürriyetini tehlikeye koyan bir fiildir. Tehdit halinde mağdur tehdit konusu tecavüzün ileride gerçekleşeceği beyanıyla korkutularak belli bir davranışta bulunmaya zorlanmaktadır.
Tehdit suçu ile korunan hukuki yararın ne olduğu hususu 106 ıncı maddenin gerekçesinde; #8220; ... tehdidin koruduğu hukuki değer, kişilerin huzur ve sükunudur; böylece kişilerde bir güvensizlik duygusunun meydana gelmesi engellenmektedir. Bu nedenle söz konusu madde ile, insanın kendine özgü sulh ve sükununa karşı işlenen saldırılar cezalandırılmış olmaktadır. Fakat tehdidin bu maddeyle korumak istediği esas değer, kişinin karar verme ve hareket etme hürriyetidir#8221; şeklinde açıklanmıştır.
Bu suçun mağduru herkes olabilir. Tehdidin mutlaka mağdurun şahsına yöneltilmesi gerekmez. Mağdurun yakınlarına (örneğin, ana, baba, çocuklar, arkadaşlar) karşı gerçekleştirilen tehdit de, mağduru korku ve endişeye sevk etmeye elverişli olması şartıyla ona karşı yapılmış sayılır. Bu husus madde metninde #8220;kendisinin veya yakınının#8221; şeklinde ifade edilmiştir. Yakın kavramı, mağdur ile üçüncü kişi arasında belli bir akrabalık yahut diğer bir suretle edinilmiş yakınlık ilişkisini ifade etmektedir.
Ruhi veya fiziki durumları itibariyle algılama kabiliyeti olmayanlara karşı tehdit suçu işlenemez. Fiil bu kimselerin yakınlarını (örneğin, akıl hastasının babasını) korku ve telaşa düşürmeye, iç huzurlarını bozmaya elverişli ise, onlara karşı tehdit suçu söz konusu olabilir.
Bu başlıkta ele alınması gereken bir başka konu yeni TCK.nun Yağma suçuna ilişkin daha az cezayı gerektiren hali düzenleyen 150 nci maddesinin 1 inci fıkrasındaki hükümdür. Buna göre; #8220;Bir kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır#8221;. Bilindiği gibi bir kişinin alacağını tahsil amacıyla tehdit fiilini işlemesi 765 s.lı TCK.nun 308 inci maddesi kapsamında değerlendirilmektedir. Yeni Kanunun 150 inci maddesi uyarınca bu durumda tehdit söz konusu ise 106 ncı madde uygulanacaktır.
Farklar:
1- Öncelikle maddede mağdur bakımından yeni bir düzenleme yer almaktadır. 765 sayılı TCK da #8220;bir başkasının ağır ve haksız bir zarara uğratılması#8221;ndan bahsedilmesine karşılık yargı kararlarında mağdurun kendisine veya yakınına karşı bu suçun işlenebileceği kabul ediliyordu. Örneğin A#8217;nın, B nin babasına karşı bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle B#8217;ye karşı tehdit suçunu işleyebileceği içtihatlarla kabul edilmekteydi. Yeni düzenleme ile bu husus yasal bir zemine kavuşturulmuş ve #8220;kendisine veya yakınına#8221; yönelik bir saldırı olması halinde de suçun oluşacağı hükme bağlanmıştır.
2- İkinci olarak 765 sayılı TCK.nun 191 inci maddesinde; tehdidin yöneldiği hukuki değer açıkça belirtilmemiştir. Buna karşılık 5237 sayılı Kanunda tehdidin hedef aldığı hukuki değer net bir şekilde ortaya konulmak suretiyle kişi haklarının daha etkin bir biçimde korunması amaçlanmıştır. Maddede suçun oluşması için, bir kimsenin kendisinin veya yakınının #8220;hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik#8221; bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit edilmesi aranmaktadır.
1. fıkranın 2. cümlesi ile yapılan yeni düzenlemede ise #8220;kişinin malvarlığı bakımından büyük bir zarara uğratılacağından veya sair bir kötülük edileceğinden bahisle tehdit edilmesi#8221; halinde, suçun takibi şikayete bağlı kılınmıştır. Bu suçun karşılığı olan TCK.nun 191 inci maddesinin son fıkrasındaki #8220;sair tehdidat#8221; da aynı şekilde takibi şikayete bağlı olarak soruşturulan bir suçtur.
3- Bir başka değişiklik nitelikli hallerden fiilin #8220;silah#8221;la işlenmesi bakımından gerçekleştirilmiştir.
765 sayılı TCK.nunda silah tabirinden ne anlaşılması gerektiği hususu 7.12.1988 tarihinde 3506 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olan TCK.nun 189 uncu maddesinde düzenlenmişti.
5237 sayılı Kanunda silah kavramının tanımı #8220;Tanımlar#8221; başlıklı 6 ıncı maddenin f bendinde; #8220;Silâh deyiminden;
1. Ateşli silâhlar,
2. Patlayıcı maddeler,
3. Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet,
4. Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler,
5. Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler#8221; şeklinde yapılmıştır. Burada yapılan tanım, 765 sayılı TCK.nun 189 uncu maddesindeki tanıma benzemekle beraber, daha kapsamlıdır.
4- Maddede nitelikli haller bakımından herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Ancak 188 inci maddenin 3 üncü fıkrasında yer alan #8220;bir kaç kişi tarafından birlikte#8221; ibaresi bilindiği gibi Yargıtay tarafından en az üç kişi olarak anlaşılmaktaydı. Yeni düzenlemede bu ifade değiştirildi ve #8220;Birden fazla kişi tarafından birlikte#8221; ibaresi kullanılarak iki kişi tarafından fiilin işlenmesi halinde de bu ağırlatıcı sebebin uygulanabileceği kabul edilmiş oldu.
5- Bir başka yeni düzenleme 106 ıncı maddenin son fıkrasında yer almaktadır. Fıkrada ; #8221;Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir#8221; denilmektedir. Kişi tehdidinin ciddiliğini göstermek için bir başkasını öldürebilir, yaralayabilir ya da malına zarar verebilir. Bu gibi durumlarda eskiden olduğu gibi gerçekleşen ağır suçtan değil, her iki suçtan ayrı ayrı ceza verilecektir.
6- Yeni TCK.nun 150 inci maddesi uyarınca, kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit fiilini işlemesi halinde sorun 106 ncı madde kapsamında çözülecektir. 765 s.lı TCK.da ise alacağı tahsil maksadıyla tehdit fiilinin işlenmesi halinde 308 inci maddede düzenlenen İhkak-ı Hak suçu oluşmaktadır.
7- Yeni TCK.nunda suçun cezası artırılmıştır. Buna göre tehdidin basit halinde ceza 765 sayılı TCK nun 191 inci maddesinde; #8220;altı aya kadar hapis#8221; iken yeni TCK.nda #8220;altı aydan iki yıla kadar hapis#8221; olarak kabul edilmiştir. 765 sayılı TCK.da nitelikli tehdidin cezası #8220;altı aydan iki seneye#8221; kadar iken, 5237 sayılı Kanunda, ceza; #8220;iki yıldan beş yıla#8221; kadar hapse çevrilmiştir.
#8220;Sair tehdidat#8221; için 765 sayılı TCK.da #8220;otuz lira ağır para cezası#8221; iken 5237 sayılı TCK. da bu ceza #8220;altı aya kadar hapis veya adlî para cezası#8221; olarak öngörülmüştür.
8- 5237 s.lı TCK.nun 111 inci maddesine göre; Tehdit suçunun işlenmesi sonucunda yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacaktır.
II- ŞANTAJ SUÇU (5237 S.lı TCK. m. 107)
Şantaj Suçu yeni TCK.nun 107 inci maddesinde; #8220;(1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır#8221; şeklinde düzenlenmiştir .
Şantaj suçunun oluşması bakımından kişinin bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlanması gerekmektedir.
Şantaj suçunda kişi, hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle mağduru belli şekilde hareket etmeye zorlamaktadır. Şantaj suçu ile tehdit suçunun farkı; tehdit suçunda; haksız olarak doğrudan kişisel değerlere saldırıda bulunulacağı veya herhangi bir kötülük yapılacağından bahisle bir zorlama söz konusu olmasıdır.
Madde gerekçesinde de ifade edildiği üzere; #8220;Kişinin, suç işlemiş olan bir kimseyi ihbar edeceğinden bahisle, kendisine bir menfaat temin etmeye zorlaması hâlinde, şantaj suçu oluşur. İşlenmiş olan bir suçu ihbar etmek, kişiler açısından hem bir haktır hem de bir yükümlülüktür. Aynı şekilde, bir gazetecinin, bir siyasî şahsîyeti, kendisine muayyen miktar para verdiği takdirde, hakkında ileri sürülen yolsuzluk iddialarını haber konusu yapmayacağından bahisle, menfaat teminine zorlaması hâli de bu suça örnektir#8221;.
Şantaj suçunun oluşabilmesi için, mağdurun zorlanması yeterlidir. Bu zorlama karşısında, mağdurun isteneni yapması suçun oluşması için gerekli değildir. Buradaki zorlama maddi nitelikte bir zorlama değildir.
Farklar:
1- Madde metninden anlaşılacağı üzere suçun maddi unsuru değiştirilmiştir. Buna göre fail kendi hakkı olan veya yapmakla yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kişiyi kanuna aykırı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlarsa cezalandırılacaktır. Bu suretle suçun kapsamı, hangi fiillerin suç sayıldığı, şantaj suçunun diğer suçlardan farkı net bir şekilde ortaya konulmuştur.
2- 5237 sayılı Kanunun ile #8220;Fail, arzu ettiği para veya diğer bir menfaati elde etmiş ise ceza üçte bir oranında artırılır#8221; hükmü maddeden çıkarılmıştır.
3- Yeni düzenleme ile hapis cezası aynı kalmış ancak para cezası miktarı arttırılmıştır.
4- 5237 S.lı TCK.nun 111 inci maddesine göre; şantaj suçunun işlenmesi sonucunda yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacaktır.
Doç. Dr. Ahmet GÖKCEN
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Ceza ve Ceza Usul Hukuku Öğretim Üyesi
* Tehdit
MADDE 106- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
(2) Tehdidin;
a) Silâhla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hâle koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
işlenmesi hâlinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.
AÇIKLAMA:
Yeni TCK da hükümlerin değişmesi ile birlikte anlayışı, felsefesi de değişti. Mevcut TCK da 19 yüzyıl hukuk anlayışının etkisi nedeniyle devletçi bir anlayış hakimdi ve kusur sorumluluğu ile birlikte objektif sorumluluk da dikkate alınıyordu. Yani fail meydana gelen neticede kusuru olmasa da cezalandırılmasını öngören hükümler vardı (m.451, 452). Yeni düzenlemede modern ceza hukukuna uygun olarak kusur sorumluluğu esası getirilmiştir. Failin kasıtlı veya taksirli bir sorumluluğunun olması gerekir. Artık objektif sorumluluk esası kalmamıştır. Herkes kusuru oranında cezalandırılacaktır.
Yeni TCK da maddeler azaltılmıştır. Ancak azaltma suçların azaltılması veya etkin bir ceza adaleti sağlanmasından vazgeçilmesi anlamına gelmez. Mevcut kanunda aynı konuyu düzenleyen bir çok madde yeni düzenlemede derli toplu olarak bir yere toplanmış olması nedeniyle madde sayılı azalmıştır. Hakimlerin değerlendirme yetkisi artırılmıştır.
TCK nun 188 ve 191 de düzenlenen tehdit suçları yeni TCK da 106. maddede düzenlenmiştir.
Tehdidin suç olarak düzenlenmesi ile kişinin iç huzuru ve özgürce karar verme yetisinin korunması istenmiştir. Tehdit suçunun müstakil olarak cezalandırıldığı hal burada yer almıştır.
#8220;Kendisinin veya yakınının#8221; deyimi ile suçun alanı genişledi. #8220;Senin oğlunu öldürürüm#8221; demesi tehdittir. Buradaki yakını kavramında bir akrabalık ilişkisi zorunlu değildir. Somut olaya göre tehdide konu yapılan kişi ile mağdur arasındaki yakınlık, kişisel ve sosyal ilişkiler dikkate alınır ve yapılan eylem mağdurun iç huzurunu bozacak nitelikte ise tehdit suçu oluşturacaktır.
Tehdidin konuları sayılmıştır.
a)Hayatına,
b)Vücut dokunulmazlığına,
c)Cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırıda bulunacağını beyan eder ise eylem kamu davası vasfındadır ve cezası daha fazladır.
Eğer fail, mağduru #8220;malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle#8221; tehdit etmiş ise veya #8220;sair bir kötülük edeceğinden bahisle#8221; (örneğin eşcinsel olduğu yolunda haber yayacağını söylemek) tehdit etmiş ise failin eyleminin takibi şikayete bağlıdır ve cezası daha azdır.
Yeni yasada şartlı tehdit ayrıca bir suç olarak düzenlenmemiştir. Şartlı tehdit halinde de tehdit söz konusu olduğundan ve kişinin karar verme yetisine açık bir saldırı bulunduğundan böyle bir durum olduğunda hakim cezanın üst sınırına yaklaşarak karar verebilir.
Tehdidin suç olarak düzenlenmesi ile, kişinin ve toplumun huzur ve sükunu korunmak istenmiştir. Kötülüğün yöneldiği kişi ile muhatap alınan kişi arasındaki ilişkinin boyutu ve samimiyeti, muhatap alınan kişinin iradesini etkileyebilecek boyutta olup olmadığına bakılacaktır.
Mal varlığı bakımından büyük bir zarara uğratmadan ne kast ediliyor? Tehdit ile muhataptan ne istendiği açıkça ortaya konulmuş olabilir. Mağdurdan belirli bir şey istenmektedir. Burada istek konusu olan husus ile saldırı tehlikesi karşısında bulundurulan mal varlığı arasında bir değerlendirme yapılmalıdır. Failin isteği ile isteğinin yerine getirilmemesi durumunda vereceğini iddia ettiği zararın karşılaştırılması gerekir. Örneğin #8220;şunu öldürmezsen arabanı yakarım#8221; dediğinde istenen şey ile yapılacağı söylenen zarar oransız olduğundan mal varlığına büyük bir zarar verileceği söylenemez. Bu düzenleme ile basit nitelikli korkutmaların suç olarak düzenlenmemesi hedeflenmiştir. Bir anlamı ile söylenen sözlerin mağdur üzerindeki korkutucu etkisi değerlendirilmiş, mal varlığına yönelik basit zarar verme tehditlerinin mağdurun iç huzurunu bozmayacağı ve onun karar verme yetisini etkilemeyeceği var sayılmıştır.
Yeni TCK 106/2 maddesinde tehdit suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir.
Suçun nitelikli hallerini oluşturan hareketler seçimliktir. Yani bunlardan birisinin gerçekleşmesi suçun nitelikli halinin oluşması için yeterlidir. Eğer fail bu hallerden birden fazlasını ihlal ederse yine suç tektir. Ancak hakim bu durumda alt sınırdan uzaklaşarak karar vermelidir.Kararında ihlal edilen hareketleri belirtmelidir.
Yeni TCK 106/3 maddesinde yeni bir durum getirilmiştir. Buna göre; kasten öldürme ve kasten yaralama veya mal varlığına zarar verme suçları tehdit amaçlı ile işlenir ise hem tehditten ve hem de bu suçlara ilişkin hükümlerden dolayı faile ceza verilir. Burada gerçek içtima hükümleri uygulanır. Böylece, #8220;topuktan vurma#8221;, #8220;evini kurşunlama#8221;, #8220;arabasını yakma#8221; gibi eylemler tehdit amaçlı yapılmış ise, faile hem tehdit suçundan ve hem de işlediği yaralama ve mala zarar verme suçlarından ceza verilecektir. Eğer fail bir kişiyi tehdit etmek için bir başkasını öldürmüş ise o takdirde de hem kasten öldürme ve hem de tehdit suçu oluşmuş olacaktır.
Tehdit suçu ile kişinin iç huzurun korunmak istenmiştir. Suçta kullanılan araç iç huzurunu bozmaya elverişli ise ayrıca mağdurun iç huzurunun bozulup bozulmadığına bakılmaz. Suç #8220;tehlike suçu#8221; olduğundan mağdurun tehdit nedeniyle korkmuş olup olmadığının önemi yoktur. Önemli olan failin davranışlarını buna elverişli olması gerekir. Aynı nedenlerle, failin kullandığı silah kişinin iç huzurunun bozmaya elverişli ise onun oyuncak olmasının önemi yoktur. Söz konusu silah korkutucu ve gerçeğine benzer nitelikte ise fiil silahla işlenmiş sayılmalıdır.
Ayrıca 5237 sayılı yasanın 106/1-ikinci cümlesinin takibinin şikayete bağlı olması nedeniyle uzlaşma kapsamında bir suç olduğunu da belirtmek isterim.
*Şantaj
MADDE 107- (1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
AÇIKLAMA:
Şantajda da kişiyi bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlama söz konusudur. Ancak, bu durumda kişiye bir kötülük yapılacağından, kişinin sahip bulunduğu bir değere saldırıda bulunulacağından bahisle bir zorlama söz konusu değildir. Aksine, kişi, hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle başkasını zorlamaktadır. Örneğin, kişinin suç işlemiş olan bir kimseyi ihbar edeceğinden bahisle, kendisine bir menfaat temin etmeye zorlaması hâlinde, şantaj suçu oluşur. İşlenmiş olan bir suç vakıası karşısında ihbarda bulunmak, kişiler açısından hem bir haktır hem de bir yükümlülüktür. Aynı şekilde, bir gazetecinin, bir siyasî şahsîyeti, kendisine muayyen miktar para verdiği takdirde, hakkında ileri sürülen yolsuzluk iddialarını haber konusu yapmayacağından bahisle, menfaat teminine zorlaması hâlinde şantaj suçu oluşur.
Şantaj yapılmakla, kişi kanuna aykırı bir davranışta bulunmaya zorlanmış olabilir. Örneğin belediyede meclis üyesinin, yaptırmış bulunduğu kaçak inşaatı yıktırması hâlinde belediye meclisinde muhalefetle işbirliği yapacağından bahisle belediye başkanının bu inşaatı yıktırmamaya zorlaması; keza, taahhüt işleriyle uğraşan bir kişinin, belediye başkanını bir yol inşaatına ilişkin ihalenin kendilerine verilmemesi hâlinde hakkında rüşvet suçundan dolayı ihbarda bulunacağından bahisle bu ihaleyi mevzuata aykırı olarak kendisine verdirmeye zorlaması, şantaj suçunu oluşturur.
Şantaj yapılmakla, kişi yükümlü olmadığı bir davranışta bulunmaya zorlanabilir. Örneğin, bir iş adamının, kamu oyunda gündemde olan yolsuzluk olaylarıyla ilgili olarak hazırlanan gazete haberinde adından söz etmeme karşılığında menfaat teminine veya bir kuruluşa bağışta bulunmaya zorlanması hâlinde, şantaj suçu oluşur.
Şantaj suçunun oluşabilmesi için, mağdurun zorlanması yeterlidir. Bu zorlama karşısında, mağdurun isteneni yapması suçun oluşması için gerekli değildir.
Şantaj suçunun arz ettiği özellik, kişinin hak veya yükümlülüklerini kötüye kullanarak haksız bir çıkar sağlamaya çalışması ya da başkasını bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mecbur etmesidir.
huzur ve sükünü bozma ve şantaj davası savunma örnekleri
,
santaj ve tehdit arasindaki fark
,
santaj bilesik sucmudur
,
gasp santaj yargıtay karari
,
turk ceza kanuna gore gasp ve santaj cezesi kac yil
,
tehdit santaj farki
,
tehtitle santaj arasindaki fark
,
santaj ve tehdit farki
,
18 yasindan kucuk santaj
,
tck1061-2.cumle bunun hesabini kim verecek sucmudur
,
tck tehdit suçu agircezalik mi
,
nitelikli santaj suçu işlediği ne demek,
tehdit şantaj farkı,
tehdit ve santaj farkı,
tehdit ve şantaj farkı,
tehditle santaj arasindaki fark nedir,
sartli tehdit,
santajla korkutarak senet imzalamak,
Tehdit cebir in cezasi kac yildir,
hukukta santajin tanimi,
http:www.hukuki.netshowthread.php13580-santaj-mi-tehdit-mi,
Santaj la tehdit arasindaki fark
Merhaba,
Ben 38 yaşındayım birlikte olduğum bayan 25 yaşında,2008 yılından beri tanışıyoruz 2011 yılından beri de evlenmek için birlikte oluyor karı...
Ben öğretmen bir bayanım. internetten biriyle tanıştım 3 sene ilişki yaşadım. adam çok belalıydı. ona güvenmediğim için başkalarıyla da görüştüm her...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Kapalı Otopark Girişinin Aşırı Dar...
31-10-2025, 11:43:51 in Kat Mülkiyeti Hukuku