Emlakçı Dolandırıcılığı

[4/BGizemliyolcu]

Tarafımdan mesaj silinmiştir.

[4/BGizemliyolcu]

Asayiş şube dolandırıcıların ifadesini almış. Sinir küpüne dönmüşler. Paranızı ödemiyoruz biz polisle hallederiz demişler. Zorla kaşınıyorlar. Ifadeleri alındı umarım takipsizlik kovuşturmaya yer olmadığına filan karar verilmez de, olay mahkemeye gider.

[adaletistiyorum55]

Burda esas konu aslında " HİZMET NEDENİYLE GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA" diye düşünüyorum. Eğer bir ceza alırsa, muhtemelen bu yuzden alacaktır. cünkü dogrudan bir dolandırıcılık yok. Yapmış olduğu hizmeti kullanarak, ve emlakcı kimliğini ön plana atarak hakkı olmayan parayı alıyor. Eğer ki suçu sabit görülürse alacağı ceza Hizmet Nedeniyle Kötüye Kullanmaktan olacaktır dye tahmin ediyorum

[Şenol Eker]

Burda esas konu aslında " HİZMET NEDENİYLE GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA" diye düşünüyorum. Eğer bir ceza alırsa, muhtemelen bu yuzden alacaktır. cünkü dogrudan bir dolandırıcılık yok. Yapmış olduğu hizmeti kullanarak, ve emlakcı kimliğini ön plana atarak hakkı olmayan parayı alıyor. Eğer ki suçu sabit görülürse alacağı ceza Hizmet Nedeniyle Kötüye Kullanmaktan olacaktır dye tahmin ediyorum

Eğer şahıslar emlakçı olmasalardı, o zaman dolandırıcılık olarak değerlendirilirdi anladığım kadarı ile.

[Hakkarili Arzuhalci]

Arkadaşlar ben bu görüşlere katılma olanağı bulamadım. Şöyle ki;

Evvelemirde 155. maddenin (Güveni Kötüye Kullanma) bu olaya uygulanma olanağı yok.

155. maddenin olaya uygulanabilmesi için mağdurun elinden çıkan ve şüphelinin eline geçen değerin bir mal veya eşya olması ŞARTTIR.

Para, diğer nakit hükmündeki değerler, taşınmazlar ve hizmet bu madde kapsamında değerlendirilemez.

Yasa maddesinin hem lafzına hem de ruhuna baktığımızda bunu açıkça görebiliyoruz. Açıkladığım gerekçekçelerle ortada "hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma" gibi bir suçun oluşması mümkün değildir. Aslına bakarsanız böyle bir suç tipi de bulunmamaktadır.

Açıkça belirtmeliyim ki, somut olayda 157. maddede tanımlanan "dolandırıcılık" suçunun da oluşmadığını düşünüyorum.

Çünkü burada bir "hile" unsuru da göremedim. Belki taşınmazın maliki sözleşmede imzası olan kişiye bir vekaletname vermiştir veya söylendiği gibi malikin oğludur ve babası annesi yerine iyi niyetle sözleşmeyi imzalamış olabilir.

Benzer durumlar için müşterilerin isteği üzerine savcılığa arzuhalci olarak yazdığım dilekçelerin hemen tamamının takipsizlikle sonuçlandığını da biliyorum.

Gelen müşteriye önceden açıkça söylüyorum. Bakın bu olaydan takipsizlik çıkacak boşuna yazdırmayın diyorum. Ancak müşteri: "Abi kaybedeceğim en çok 20 TL dilekçe parası değil mi o da sana helal olsun." diyor ve yazdırıyor. Ben de günah benden gitti deyip yazıyorum.

Şimdi bunları yazdım diye bazıları çıkıp ya sen parayı kapandan yana mısın yoksa kaptırandan yana mısın diye sorabilirler. Elbette mağdurun yanındayım ama olayın bir de hukuki yönü var.

Geçmiş tecrübelerim paylaşmaz isem burada yazmamın bir anlamı kalmaz diye düşünüyorum.

Bence özetle bu şikayetten çok büyük bir ihtimalle takipsizlik kararı çıkacak. Konu, hukuk mahkemelerinde görülmesi gereken bir alacak verecek meselesidir denilecek.

Umarım tersi olur da emlakçı hakkında dava acılır, mağdur da biran önce parasına kavuşur. Geçmiş olsun.