Bu foruma yazanların %80 i CHP ye karşı, yani CHP ile ilgileri yok. Dolayısı ile aslında CHP hakkında (parti iç işleri uygulamaları v.s) konuşmaya da hakları yok... Hele hele temelsiz nereden geldiği belli olmayan geri zekalı anektotlarla bu siteyi kirletmeye kimsenin hakkı yok.
Sözde ilim irfan yuvası bir site olan İHH destekçisi EVET kampanyası güden çoğu yazısı irticai ve gerçek dışı olan bir dümbük sitede bir dümbük kişinin yazdığı yazıyı burada varmış gerçekmiş gibi yazmak çok ama çok ayıp. Ayıp ötesi terbiyesizliktir. Bu akla zarar iletilere onay veren site yöneticilerininde dikkatlerine helal olsun... İlke olarak alıntının kaynağı ve yazarının belirtilmesi belirtilemiyorsa yayımlanmaması gerektiğini biliyorum . Nerededir bu dikkat ?
24 Aralık 2007 de Yavuz Donat'ın köşesinde bir anlatımın son bölümünde ''gelelim hikayeye'' diyerek ''mış'' muş'' lu anlatılan tebessümden öteye gerçekliği olmayan.. ve hatta 26 aralıkta yalanlanan bir yazının kaynağı ve tamamı verilmeden yazılması hiç hoş değildir.
CHP yi sevmeyebilirsiniz, nefret te edebilirsiniz, onun toplumsal yönünü eleştiri hakkı siyasi bir parti olduğu için herkese açıktır doğal olarak ama iftira atmak ''gülümseme öyküsü'' diye anlatılanı gerçekmiş gibi buralara yazmak terbiye sınırlarını zorlamaktır.
Kaldıki CHP yi eleştirebilmek için asgari bir yakınçağ tarihi TC nin gelişimi olaylar bilinmelidir. CHP 1923 ten beri TC nin çimentosu olmuş bir köklü partidir. Ebediyete akıp giden zaman içerisinde elbette bir çok yanlışları, abuk sabuk kişileri, yolsuzluk yapanı, arsızlık yapanı çıkmıştır ve maalesef çıkacaktırda. Ancak CHP kişilerle kaim olmayan bir partidir. Sanırsam hatanız RTE sonrasında AnNAP a dönecek AKP ile karıştırmanızdır.
Ya efendi gibi ölçülü bilgili dikkatli eleştiri yapalım yada susalımki adam sansınlar.
Beyefendi Yavuz DONAT kaleme aldı diye bu olay onun yazısıdır anlamına mı gelir.CHP her zaman yaptığı olayları inkar etmiştir.Bu olayın sadece Bitlis te olduğuna mı inanıyorsunuz siz.Üniversiteden arkadaşlarımız Doğu ve Güneydoğu da CHP nin her zaman bu tarz olaylarla oy avcılığı yaptığını yaşayarak söylüyorlar.CHP yi sevmiyor değilim ,görüşlerini yanlış buluyorum.Bu yazı da iftira değildir.Anlamadığım konu bu ülkede ne zaman bir olumsuz olay yaşansa ,CHP liler hemen aman kesin AKP nin işidir,kesin onlar yapmıştır derler ama işin derinine indiğinizde hep CHP nin parmağı ortaya çıkar.Örnek verecek olursak afiş skandalı,Danıştay saldırısı,Kocaelinde oy yaksın diye para verilen şahıs...Daha sayacağımız bir sürü olayda hep AKP yi suçladınız ama araştırılınca altından CHP çıktı.Aman biz kime laf anlatıyoruz ki.İftira iftira
Sayın commodore1tr'ın yazısında belirttiği hususlar bir süredir benimde dikkatimi çekmekte.
Bu forum bölümünün aççılış amacı değerli üyelerimizin düzeyli bir tartışma fikir alışverişinde bulunmasını amaçlamaktadır. Özelliklede kendi özgün fikirlerini yazmasıdır. Başka bir deyişle kendi fikrini düşüncesini bilgisini ortaya koymasıdır. Yoksa kopyala yapıştır değil. Hele hele kopyalayıp yapıştırılan kaynağı belirtilmeden kullanılması hiç değil. Elbette bir yazardan bir eserden alıntı yapılabilir, buda kaynağı belirtmek suretiyle ve özellikle kendi savunduğunuz fikri yada düşünceyi desteklemek amacıyla olmalıdır. Yoksa kaynak dahi belirtmeden yapılan ileti ileti değeri taşımayacağı gibi hukuki sorumluluk taşıması bir yana hiç etik değildir.
Sayın commodore1tr'ın yazısından sonra şöyle bir baktığımda dört kişiden bahsettiğini hissediyorum kendisi belirtmemiş ama bu apaçık ortaya çıkıyor.
Bunlardan Bartelmi Diaz hanımefendi (kendisini yukarıda ifşa ettiği için ki oda kendi üzerine alınmış benimde tahminimdeki dört kişiden birisi olarak) çok dikkat çekici.
Kesinlikle Hasan Cemal'e ait olan bir yazıyı kendisininmiş gibi yazması, ikaz edilince ''ben kaynağını bulamamıştım'' deme yerine gereksiz polemiklere girerek tartışma yaratması buna temel bir örnektir.
Aynı şekilde ''aziz Nesin ve %60 polemiği'' diye adlandırdığı forumunda da bu durum göze çarpmaktadır. İzmir'in Torbalı ilçesini ''TORBA'' yaparak yazmasıda Allah'ın taktiri olsa gerek ! Çünkü bana bu hata ''elelemin ağzı torba değilki büzesin''i anımsattı. Gerçektende Aziz Nesin 1982 anayasasına karşıdır muhtemelen yazıdaki tek doğru budur. Gerçi o yazısı beni kızdırmaktan çok güldürmüştü ancak tepki üzerine doğrusunu yazmak gerekir diye düşünüyorum.
Yazı beni güldürdü çünkü Sayın Diaz yazısının başında ''Bu kadar koyu siyaseti seven kızlar bir araya gelirse siyaset konuşmakta kaçınılmaz olurdu'' diyor. Ancak anında bu kadar siyaseti seven kızların ''hepimiz ne bir eserini okumuştuk ne bir yazısını'' diyerek Aziz Nesin'den aslında bi haber olma ayıbını ifşa ediyor. Maşallah. Bu aslında ne siyaseti ne edebiyatı ne yazınsal sanatları ne de yakın tarihi bilmemenin en güzel itirafıdır. E gerisini okumanın değeri var mıdır ? Aslında yoktur. Aslında sayın Diaz'ın siyaseten söylediği hiç bir şeyinde değerinin olmadığı itirafıdır bu ki doğrusuda budur. Ama merak edenler için yazayım. Bende bu polemiği daha önce duymuştum. Bizzat Müjdat Gezen'e hemde bu Cumartesi sordum. Sadece gülümsedi ve ''tangör sen biliyorsun ne soruyorsun?''dedi. Yanıtımı almıştım.
Buradaki yazıya gelince buda bir anektottur gülmece için Yavuz Donat tarafından yazılmıştır. (Bartelmi diaz hanım bunada karşı çıkmış.) Zaten adıda Safter değil Safder'dir. CHP karşı çıkmamıştır bu yazıya bizzat Edip bey çıkmıştır. Doğruluğuda hiç bir zaman kanıtlanmamıştır. O yüzden de hiç bir yerde kendisine yer bulamamıştır.
Sayın commodore1tr'ın yazısında belirttiği hususlar bir süredir benimde dikkatimi çekmekte.
Bu forum bölümünün aççılış amacı değerli üyelerimizin düzeyli bir tartışma fikir alışverişinde bulunmasını amaçlamaktadır. Özelliklede kendi özgün fikirlerini yazmasıdır. Başka bir deyişle kendi fikrini düşüncesini bilgisini ortaya koymasıdır. Yoksa kopyala yapıştır değil. Hele hele kopyalayıp yapıştırılan kaynağı belirtilmeden kullanılması hiç değil. Elbette bir yazardan bir eserden alıntı yapılabilir, buda kaynağı belirtmek suretiyle ve özellikle kendi savunduğunuz fikri yada düşünceyi desteklemek amacıyla olmalıdır. Yoksa kaynak dahi belirtmeden yapılan ileti ileti değeri taşımayacağı gibi hukuki sorumluluk taşıması bir yana hiç etik değildir.
Sayın commodore1tr'ın yazısından sonra şöyle bir baktığımda dört kişiden bahsettiğini hissediyorum kendisi belirtmemiş ama bu apaçık ortaya çıkıyor.
Bunlardan Bartelmi Diaz hanımefendi (kendisini yukarıda ifşa ettiği için ki oda kendi üzerine alınmış benimde tahminimdeki dört kişiden birisi olarak) çok dikkat çekici.
Kesinlikle Hasan Cemal'e ait olan bir yazıyı kendisininmiş gibi yazması, ikaz edilince ''ben kaynağını bulamamıştım'' deme yerine gereksiz polemiklere girerek tartışma yaratması buna temel bir örnektir.
Aynı şekilde ''aziz Nesin ve %60 polemiği'' diye adlandırdığı forumunda da bu durum göze çarpmaktadır. İzmir'in Torbalı ilçesini ''TORBA'' yaparak yazmasıda Allah'ın taktiri olsa gerek ! Çünkü bana bu hata ''elelemin ağzı torba değilki büzesin''i anımsattı. Gerçektende Aziz Nesin 1982 anayasasına karşıdır muhtemelen yazıdaki tek doğru budur. Gerçi o yazısı beni kızdırmaktan çok güldürmüştü ancak tepki üzerine doğrusunu yazmak gerekir diye düşünüyorum.
Yazı beni güldürdü çünkü Sayın Diaz yazısının başında ''Bu kadar koyu siyaseti seven kızlar bir araya gelirse siyaset konuşmakta kaçınılmaz olurdu'' diyor. Ancak anında bu kadar siyaseti seven kızların ''hepimiz ne bir eserini okumuştuk ne bir yazısını'' diyerek Aziz Nesin'den aslında bi haber olma ayıbını ifşa ediyor. Maşallah. Bu aslında ne siyaseti ne edebiyatı ne yazınsal sanatları ne de yakın tarihi bilmemenin en güzel itirafıdır. E gerisini okumanın değeri var mıdır ? Aslında yoktur. Aslında sayın Diaz'ın siyaseten söylediği hiç bir şeyinde değerinin olmadığı itirafıdır bu ki doğrusuda budur. Ama merak edenler için yazayım. Bende bu polemiği daha önce duymuştum. Bizzat Müjdat Gezen'e hemde bu Cumartesi sordum. Sadece gülümsedi ve ''tangör sen biliyorsun ne soruyorsun?''dedi. Yanıtımı almıştım.
Buradaki yazıya gelince buda bir anektottur gülmece için Yavuz Donat tarafından yazılmıştır. (Bartelmi diaz hanım bunada karşı çıkmış.) Zaten adıda Safter değil Safder'dir. CHP karşı çıkmamıştır bu yazıya bizzat Edip bey çıkmıştır. Doğruluğuda hiç bir zaman kanıtlanmamıştır. O yüzden de hiç bir yerde kendisine yer bulamamıştır.
Özetle Bartelmi hanım dikkat ediniz.
Sevgili Tangör bey birincisi Hasan CEMAL yazısıyla ilgili çok yakında sizlere bir kanıt sunacağım ve umarım o zaman benden özür dilersiniz.İkincisi Aziz NESİN i ilahlaştırmışsınız resmen.Aziz NESİN i tanımıyor takip etmiyor olmak neden siyasetten bihaber olmak olsun ki.Siz bütün edebi eserleri olan şair ve yazarları tanıyor musunuz.Eserlerini okudunuz mu?Hem Aziz NESİN in her söylediği laf doğrudur diye bir kaide mi var.Üçüncü mesele Müjdat GEZEN bu açıklamayı bir televizyon kanalında yapmış.Size inkar mı etti söylediklerini.Siz bunu mu anladınız.Her neyse konuyu bölmek istemiyorum.Cumhuriyet Halk Partisi düşmanı değilim.Önceden belirttiğim gibi ben de bir solcu gibi yaşar ama siyasi görüşüm sağdır.Cumhuriyet Halk Partisi ni mağdurmuş gibi göstermeye çalışmasın kimse.Her türlü haksızlığın ,adaletsizliğin başını çekmiştir.Verdiğim örnekler iftira mıydı? Yapmadı mı bunları partiniz.
bartelmi diaz rumuzlu üyeden alıntı
Edip Safter GAYDALI...
Siyaseti yakından takip edenlerin hemen tanıyacağı ünlü eski ANAP milletvekili Kamran İNAN ın yeğeni.
Ailesi 4 kuşak öteden Bitlis in en güçlü aşiretidir.
Edip Safter GAYDALI 22 Temmuz 2007 seçimlerine, CHP Bitlis milletvekili adayı olarak girmiştir.
Edip Safter GAYDALI seçim propagandası için Bitlis te köy köy dolaşırken halkla aralarında şöyle bir diyalog geçer.
"Bey biz bugüne kadar hep sağ partiye oy verdik,bu CHP de neyin nesidir?Bu 6 ok da ne anlama gelir".
GAYDALI' nın cevabı şöyle olmuştur;
"Ben bu konuyu iyi araştırdım...CHP demek Cenab-ı Hakkın Partisi demektir.6 oka gelince o da imanın 6 şartı...Her ok imanın bir şartının işaretidir".
Halk cahil dediysek o kadar da değil.Seçim gelir ve Sayın GAYDALI yüzde 1 oy alarak hezimet yaşar.Bu olay Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi tarafından bilindiği halde,resmen laiklik ilkesine aykırılığı ve göz göre göre yalan ihtiva etmesine,insanların dini duygularının sömürülerek siyaset yapılmasına rağmen sayın GAYDALI ya hiçbir uyarı ve kınama cezası dahi verilmemiştir.Zaten beklenen bir davranışta olmazdı.
Madem 6 ok imanın şartını simgelemekte.Kadere iman da bunlardan bir tanesi olduğuna göre söylenecek tek söz kalıyor.İlelebet muhalefet olmak senin kaderin CHP
Yaşanmış bir olayın bir yazar tarafından kaleme alınması o olayın yazara ait olduğunu göstermez.Dikkat ettiyseniz ben olaya yorum yaptım.Son cümleme bakınız.
Tangör Evren rumuzlu üyeden alıntı
Sayın commodore1tr'ın yazısında belirttiği hususlar bir süredir benimde dikkatimi çekmekte.
Bu forum bölümünün aççılış amacı değerli üyelerimizin düzeyli bir tartışma fikir alışverişinde bulunmasını amaçlamaktadır. Özelliklede kendi özgün fikirlerini yazmasıdır. Başka bir deyişle kendi fikrini düşüncesini bilgisini ortaya koymasıdır. Yoksa kopyala yapıştır değil. Hele hele kopyalayıp yapıştırılan kaynağı belirtilmeden kullanılması hiç değil. Elbette bir yazardan bir eserden alıntı yapılabilir, buda kaynağı belirtmek suretiyle ve özellikle kendi savunduğunuz fikri yada düşünceyi desteklemek amacıyla olmalıdır. Yoksa kaynak dahi belirtmeden yapılan ileti ileti değeri taşımayacağı gibi hukuki sorumluluk taşıması bir yana hiç etik değildir.
Sayın commodore1tr'ın yazısından sonra şöyle bir baktığımda dört kişiden bahsettiğini hissediyorum kendisi belirtmemiş ama bu apaçık ortaya çıkıyor.
Bunlardan Bartelmi Diaz hanımefendi (kendisini yukarıda ifşa ettiği için ki oda kendi üzerine alınmış benimde tahminimdeki dört kişiden birisi olarak) çok dikkat çekici.
Kesinlikle Hasan Cemal'e ait olan bir yazıyı kendisininmiş gibi yazması, ikaz edilince ''ben kaynağını bulamamıştım'' deme yerine gereksiz polemiklere girerek tartışma yaratması buna temel bir örnektir.
Aynı şekilde ''aziz Nesin ve %60 polemiği'' diye adlandırdığı forumunda da bu durum göze çarpmaktadır. İzmir'in Torbalı ilçesini ''TORBA'' yaparak yazmasıda Allah'ın taktiri olsa gerek ! Çünkü bana bu hata ''elelemin ağzı torba değilki büzesin''i anımsattı. Gerçektende Aziz Nesin 1982 anayasasına karşıdır muhtemelen yazıdaki tek doğru budur. Gerçi o yazısı beni kızdırmaktan çok güldürmüştü ancak tepki üzerine doğrusunu yazmak gerekir diye düşünüyorum.
Yazı beni güldürdü çünkü Sayın Diaz yazısının başında ''Bu kadar koyu siyaseti seven kızlar bir araya gelirse siyaset konuşmakta kaçınılmaz olurdu'' diyor. Ancak anında bu kadar siyaseti seven kızların ''hepimiz ne bir eserini okumuştuk ne bir yazısını'' diyerek Aziz Nesin'den aslında bi haber olma ayıbını ifşa ediyor. Maşallah. Bu aslında ne siyaseti ne edebiyatı ne yazınsal sanatları ne de yakın tarihi bilmemenin en güzel itirafıdır. E gerisini okumanın değeri var mıdır ? Aslında yoktur. Aslında sayın Diaz'ın siyaseten söylediği hiç bir şeyinde değerinin olmadığı itirafıdır bu ki doğrusuda budur. Ama merak edenler için yazayım. Bende bu polemiği daha önce duymuştum. Bizzat Müjdat Gezen'e hemde bu Cumartesi sordum. Sadece gülümsedi ve ''tangör sen biliyorsun ne soruyorsun?''dedi. Yanıtımı almıştım.
Buradaki yazıya gelince buda bir anektottur gülmece için Yavuz Donat tarafından yazılmıştır. (Bartelmi diaz hanım bunada karşı çıkmış.) Zaten adıda Safter değil Safder'dir. CHP karşı çıkmamıştır bu yazıya bizzat Edip bey çıkmıştır. Doğruluğuda hiç bir zaman kanıtlanmamıştır. O yüzden de hiç bir yerde kendisine yer bulamamıştır.
Özetle Bartelmi hanım dikkat ediniz.
Ah beyefendi ah.AV.Engin OĞUZ beyefndi nin söylediği gibi siz de olmasanız insanlar TORBA 'nın aslında TORBALI olduğunu nerden bilecekti
Bundan 3 sene önce ,o zamanlar Çıkarma Filosunda görev yapan binbaşı abimi ziyarete gitmiştim.Gittiğim gün Atatürk ün Manevi kızı Ülkü ADATEPE de ziyaret maksadıyla filoda bulunuyordu.15 dakika tanışma fırsatımız oldu.O bile bugünkü CHP yöneticilerinin ilkeler çizgisinin dışında siyaset yaptıklarını,bu durumu düzeltmeleri gerektiğini söylemişti.Başka söz söylemiyorum
Yazdıklarımı net anlamadığınızı son iletilerinizden anlıyorum. Son kez olarak tüm iletilerinizi birleştirerek onay verdiğimide biliniz. Aslında iletimin son satırını okusaydınız yanıt vermezdiniz bana. Ben size sadece dikkat ediniz dedim. Neyse.
1.
''Sevgili Tangör bey birincisi Hasan CEMAL yazısıyla ilgili çok yakında sizlere bir kanıt sunacağım ve umarım o zaman benden özür dilersiniz.''
demişsiniz. Öncelikle özür dilemekten asla ve kata çekinmem hatalı iken özür dileyebilmek beni küçültmez tam tersine yüceltir. Yaşamım boyunca daima doğrunun yanında, haksızın yanında olmaya çalıştım hata yaptığımda da özür dilemesini bilirim. Özür dilemek ayrıcalıklı bir erdemdir. ANCAK!!! sunacağınız kanıt her ne ise ve bu yazının Hasan Cemal'e ait olmadığını kanıtlar nitelikteyse benim özür dilememden önce aldatılmış yanıltılmış olmamın çözümü gerekecektir. Buradaki ben aslında binlerce kişidir. Eğer Hasan Cemal hiç bir açıklama yapmadan bu yazıyı kendi yazısı gibi yazdıysa ve sizin kanıtınızla bu ispat olursa HasanCemal'in 40 senelik meslek kariyeri rezil olur, hukuki.net tavan yapar. Ben ve bir çok kişi aldatılmış olur Hasan Cemal tarafından AMMA ben buna rağmen sizden özür dilerim. Yeterki hırçınlaşmayın, hırçın bir kızı bu yaştan sonra hiç çekemem. Ama size bir tavsiye ''h.cemal@milliyet.com.tr'' adresine yazıyı tarihini belirten bir mail atınız ve yazının kaynağını sorunuz. Böylece gerçeğe veya yalana daha yaklaşırsınız. Elinizdeki kanıta rağmen eğer Hasan Cemal ''yazı benim'' derse kişilik olarakta biter. Bu savaştada sonuna kadar yanınızda olurum. O vakte kadar bu konuyu kapatalım.
2.
'' Aziz NESİN i ilahlaştırmışsınız resmen.Aziz NESİN i tanımıyor takip etmiyor olmak neden siyasetten bihaber olmak olsun ki.Siz bütün edebi eserleri olan şair ve yazarları tanıyor musunuz.Eserlerini okudunuz mu?Hem Aziz NESİN in her söylediği laf doğrudur diye bir kaide mi var.''
demişsiniz. Öncelikle ben Aziz Nesin'i ilahlaştırmadım. Kaldıki Aziz Nesin bana muhtaç değildir. Keşke bu yazıyı yazmadan önce ''Aziz Nesin kimmiş?'' diye araştırsaydınız. O zaman ne demek istediğimi anlardınız. Tan gazetesinden başlayan ve gerek yazınsal gerek siyasal yaşama yön veren bir kilometre taşı olan Marko Paşa mizah gazetesi 6-7 eyllül olayları hapse girip çıkması çok önemlidir. Örneğin 1949 yılında İngiltere Prensesi Elizabeth, İran Şahı Rıza Pehlevi, Mısır Kralı Faruk birlikte Ankara’daki elçilikleri aracılığıyla Türkiye Dışişleri Bakanlığı’na resmen başvurarak, bir yazısında kendilerini aşağıladığı iddiasıyla aleyhine dava açılan DÜNYADAKİ TEK YAZARDIR. Üç devlet başkanını birleştirmiştir! İşin komiği HAKLI BULUNUP DIŞ POLİTİKA GEREĞİ ALTI AY CEZA alan dünyadaki TEK HÜKÜMLÜ OLMA İMTİYAZINA SAHİPTİR. ( Bunları iyi öğrenin bulamazsınız bir yerlerde) Siyasi tarihimize geçen Sivas madımak otelinin de önde gelenidir. Özetle 1944 sonrası vardır Aziz Nesin. Pen Türkiye nin kurucusu Uluslararası PEN kulubünün onursal başkanıdır. Yazıları bir çok dile çevrilmiştir. İnternet gibi teknoloji olmayan bir dönemde adına Fan Kulüp kurulmuştur. Aldığı ödüllerin haddi hesabı yoktur. Her ilgili ilgisiz olayda mutlaka içeri alınan ilk olmuştur. Bakın size bir TORPİL geçeyim hiç bir yerde bulamayacağınız iki gerçek anı anlatayım.
1944 II. Dünya savaşı Üsteğmen Aziz Nesin Birliğinin başındadır. Ekmek Karneli yıllardır yaşanan yıllar, er mevcudu kadar gramajında ekmek gönderilmektedir. Takım komutanlarından biriside yeni üsteğmen olmuş Kenan Evren'dir. Bölüğündeki erlerden birisinin hanımı doğum yapmıştır. Üsteğmen Aziz Nesin izin verilmesi savaş durumıundan dolayı yasak olmasına karşın eri izine göndermiştir. Ancak erin ''istikhakını''unutmuştur. Yani günlük karneye bağlı olan ekmek hakkını silmeyi. Dolayısı ile O er için birliğe ekmek gelir durur. Aziz Nesin de ekmeği bölün isteyen askere verin der geçer gider. Ancak bu askerliğine mal olur. Denetlemede askerin olmadığı ancak ekmek karnesine göre ekmeğinin geldiği tespit edilir. Aziz Nesin Günlük 490 gram ekmeğin hesabını veremez (Bölükteki 170 erden birileri yemiştir doğal olarak) ve ''görev ve yetkisini kötüye kullandığı'' gerekçesiyle ordudan atılır hapse girer. Hiç gocunmaz ama birileri gibi. ( Anladınız umarım.)
12 Eylül 1980 1. Ordu Komutanı Orgeneral Necdet Üruğ Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Kanan Evren'e ihtilal le ilgili bilgi verirken ''asayişin berkemal huzurun tam olduğunu hiç bir direniş olmadığını tam kontrol olduğunu'' belirttikten sonra işlemleri anlatırken ''Çatalca Nesin Vakfından Aziz Nesin'i de tutukladıklarını '' belirtir. Orgeneral Kenan Evren ''derhal salın ne ilgisi var beni yaptırdı sanır'' der. Özür dilenir Çatalca'ya geri götürülür. Yıllar sonra 1984 te 70 yaşım merhaba da Aziz Nesin bunu anlatırken ''İşin garibi ben ihtilal olduğunu bile bilmiyordum. Çatalca'da Tv radyo yoktur.'' diye anlatacaktır.
Aziz Nesin i okuyun.
Aziz Nesin i bir çok şair ve ediple karıştırmayın. Elbette her dediği doğru değildir.
Bundan 3 sene önce ,o zamanlar Çıkarma Filosunda görev yapan binbaşı abimi ziyarete gitmiştim.Gittiğim gün Atatürk ün Manevi kızı Ülkü ADATEPE de ziyaret maksadıyla filoda bulunuyordu.15 dakika tanışma fırsatımız oldu.O bile bugünkü CHP yöneticilerinin ilkeler çizgisinin dışında siyaset yaptıklarını,bu durumu düzeltmeleri gerektiğini söylemişti.Başka söz söylemiyorum
Sizi takip ediyorum, bu söylemninizden sizin de AKP çizgisinden çıkarsa bundan hoşnut olmayacağınızı, parti değiştireceğinizi çıkarabilir miyiz?
3. '' Müjdat GEZEN bu açıklamayı bir televizyon kanalında yapmış.Size inkar mı etti söylediklerini.Siz bunu mu anladınız.'' demişsiniz. Sevgili Müjdat Gezen bu konuda gereğinden fazla konuştuğu kesin. Odatv ve bir kaç tv de buna yakın sözleri dile getirdiğini biliyorum. Kaldıki bende Aziz Nesin'in 1982 anayasasına açık karşı olduğunu biliyorum. İçeriğine değil yapılışına yaptıranlara karşıydı onuda biliyorum sizin anlamadığınız noktalardan birisi bu. Buradaki en önemli nüans Azin Nesin'in bu sözü neşeyle dalga geçmek için hakaret için söylemediğinin üzüntü ile söylediğinin bilincine varmaktır. Gelişmiş demokratik ülkelerde Aziz Nesin ve benzerleri pamuk içinde korunurken bizde hapislerde çürütülmekte öldürülmeye çalışılmaktadır. Zaten türkü sözümüzde de öyle değil mi ? ''Güzeli Ağlatırlar Aman Çirkini Söyletirler '' Aziz Nesin'leri ağlatıp oeli yakanları söyleten biz değil miyiz? 20 Aralık 1984 te Şan sinemasında 70. doğum günü kutlaması yapıldı. 70 yaşım merhaba da piyasaya çıkmıştı yada çıkmak üzereydi. İşte burada Aziz Nesin le konuşma olanağı bulmuştum. Müjdat Gezen de oradaydı aslında demek istediği şuydu Aziz ustanın ''düşünmeden çıkar uğruna yada anlamadan kandırılarak şapşallaşanlar'' yüzde altımış tı. Ama zorlarsanız 12 eylül 1980 e evet diyenlerde aynıdır 12 eylül 2010 da evet diyenlerde.
4.''Cumhuriyet Halk Partisi düşmanı değilim.Önceden belirttiğim gibi ben de bir solcu gibi yaşar ama siyasi görüşüm sağdır.Cumhuriyet Halk Partisi ni mağdurmuş gibi göstermeye çalışmasın kimse.Her türlü haksızlığın ,adaletsizliğin başını çekmiştir.Verdiğim örnekler iftira mıydı? Yapmadı mı bunları partiniz.'' demişsiniz. CHP düşmanı olmadığınız pek anlaşılmıyor. ''Önceden belirttiğim gibi ben de bir solcu gibi yaşar ama siyasi görüşüm sağdır.'' cümleniz anlamsız. Yani bozuk bir cümle solcu gibi yaşarım ama siyasi görüşüm sağcıdır demek istiyorsanız pes bu ne iki yüzlülük derim. Dünyayı sol geliştirir ama genelde sağ yönetir. O ayrı ama böyle iki yüzlülük olmaz. Bir birey olun ne olacaksanız o olun. CHP benim partim değildir. Ne üyesiyim ne kayıtlıyım nede körü körüne bir değere bağlanırım. Benim tek değerim vardır oda Atatürktür. Verdiğiniz örnekleri çok istiyorsa commodore1tr yanıtlasın. onun dayanıtlayacağını sanmam ayrıca cididye almayacaktır nedeni ise oratda kalmasıdır iddialarınızın. Danıştayın ne olduğu belli olduda haberimiz mi yok ? Siz dua edin commodore1tr yazmasın size. yoksa olası ikinizide siteden uzalaştırırız.
4.''Yaşanmış bir olayın bir yazar tarafından kaleme alınması o olayın yazara ait olduğunu göstermez.Dikkat ettiyseniz ben olaya yorum yaptım.Son cümleme bakınız.'' Dünyanın geoid olduğu ve kendi ekseni etrafında döndüğü de biliniyor günümüzde ama nedense bunu bulannla anılır. işin komiği o kişi bunu bulmadan binlerce yıl öncede dünya dönüyordu!!! Yaşanmış olduğu kabul edilen bir olayı kaleme alan yazarındır o yazı. Ona aittir. Ne biçim mantık bu? Aynı sözcükler aynı isim hatası aynı yazın dizisi ama ona iat değil !! Kime ait ? Bana mı? Size mi? Kaldıki olayın yaşanmamış oldğunu seçim fıkrası esprisi olduğunu anlattı sayın Donat daha sonra ve özür diledi. Yaşanmamış olduğu daha sonra bizzat hikaye edence kabul edilen bir yazıya yorum yaparak yaşanmış gibi davranmak pek akla uygun değildir. Daha da ötesi yorumunuzda yorum değildir.
Kaldıki bu olay doğru olsa bile mantıklı bakış açısı olayı sizin gibi yorumlamaz. Çünkü olayın kahramanı bellidir. Önceki sonraki milletvekillikleri geldiği geleneğin göstergesidir. Yalanın , takiyenin, din tacirliğinin CHP de tutmadığını kim olursa olsun üzerinden aktığını gösterir. Aynı zihniyetteki kişi daha sonra sizin zihniyetinizin milletvekili olmuştur. Düşünün bakalım ne dedi?
5.''Ah beyefendi ah.AV.Engin OĞUZ beyefndi nin söylediği gibi siz de olmasanız insanlar TORBA 'nın aslında TORBALI olduğunu nerden bilecekti'' demişsiniz. Bir satır hiç hoş olmayan yazı yazıyorsunuz bari imla hatası yapmayınız. Uzun yazıda hata hoş gürülür ama bir satırda iyice ayıp oluyor. Av. Engin Oğuz u bilmemde size böyle sagısız ukalaca hatta biraz terbiyesiz uslup yakışmamış. Hatayı kabul edeceğinize ukalalık yapmak mantıklı değil. Kaldıki Muğla'nın Bodrum ilçesinin en meşhur yerlerinden birisidir Torba! Sizin aklınızda oraya gitmiş olmasın . Nede olsa sol yaşayıp sağ oy veriyorsunuz. Huzur kumsalda yaşasın kırsal. Ne mantık ?
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'ndan CHP'ye tüzük uyarısı
Bugün toplanan CHP MYK toplantısında 1 numaralı gündem maddesi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından gelen mesajdı. CHP kulislerini karıştıran mesajda başsavcı şu uyarıyı yaptı:
Aldığınız tüzük kararı doğrultusunda yeni tüzüğünüzle ilgili yaptığınız çalışmaları bir bilgi olarak gönderin.
Bu mesaj kulislerde şöyle yorumlandı:
"Deniz Baykal'ın genel başkanlığı sırasında oluşan yeni tüzük ve 15 genel başkan yardımcısı uygulaması Kılıçdaroğlu'nun genel başkan seçildiği kurultay sonrasında işleme konmadı. Şimdi eğer Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu tüzüğün geçerli olması gerektiğine karar verirse, Genel Sekreter Önder Sav'ın teşkilattaki tek hakimiyet yapısı, Genel başkan yardımcılarının yönetimine geçecek."
Kulislerdeki bir başka bilgi ise şöyle:
"Deniz Baykal'ın, Kılıçdaroğlu'na yaptığı ziyaretin asıl gerekçesi budur. Baykal, Kılıçdaroğlu'na 'tüzüğü bir an önce uygulayın' demiştir. Bu da Genel Sekreter Önder Sav'ın yetkilerinin alınması anlamına gelir. Yani Baykal, tüzüğü hatırlatarak kendisine karşı gelen Önder Sav'ın yetkilerinin 15 genel başkan yardımcısına dağıtılmasını istemiştir. Bu bir anlamda Baykal'ın, Önder Sav'a karşı intikam girişimi olarak yorumlanabilir."
RANDEVUYU BAYKAL MI KILIÇDAROĞLU MU İSTEDİ
Ankara kulislerindeki bir başka önemli soru işareti ise şöyle:
- Kılıçdaroğlu Baykal görüşmesi için talep kimden geldi?
Baykal, görüşmeden sonra talebin Kılıçdaroğlu'ndan geldiğini söyledi.
Beyefendi Yavuz DONAT kaleme aldı diye bu olay onun yazısıdır anlamına mı gelir.CHP her zaman yaptığı olayları inkar etmiştir.Bu olayın sadece Bitlis te olduğuna mı inanıyorsunuz siz.Üniversiteden arkadaşlarımız Doğu ve Güneydoğu da CHP nin her zaman bu tarz olaylarla oy avcılığı yaptığını yaşayarak söylüyorlar.CHP yi sevmiyor değilim ,görüşlerini yanlış buluyorum.Bu yazı da iftira değildir.Anlamadığım konu bu ülkede ne zaman bir olumsuz olay yaşansa ,CHP liler hemen aman kesin AKP nin işidir,kesin onlar yapmıştır derler ama işin derinine indiğinizde hep CHP nin parmağı ortaya çıkar.Örnek verecek olursak afiş skandalı,Danıştay saldırısı,Kocaelinde oy yaksın diye para verilen şahıs...Daha sayacağımız bir sürü olayda hep AKP yi suçladınız ama araştırılınca altından CHP çıktı.Aman biz kime laf anlatıyoruz ki.İftira iftira
Chp nin parmağı çıkar ne demek sayın Bartelmi diaz,kesinleşmiş bir mahkeme kararı varmı?Elinizde bir kanıt varmı.Yok öyle 3 kuruşa bir simit.Maliye kıskacından korkup yandaş diye adlandırılan medyada yazılanlara göremi söylüyorsunuz bunları.O bunu demiş bu şunu demişi bırakın.Köşe yazarlarından alıntılarıda bırakın.Sallıyacaksanız bir kuruma elinizde belge olmalı.Burası hukuk sitesi.Dedikodulara dayanarak ileti yazmayın lütfen.
Konu feyyar tarafından (01-10-2010 Saat 02:30:27 ) de değiştirilmiştir.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
This Site
02-07-2025, 08:22:45 in Kredi Kartları ve Bankacılık Hukuku