Aklın yolu birdir...bu söylediğim ; normal bireyler içindir...biz de nacizane 11 kardeşiz ve yapılan toplam evlilik sayısı 24....yani kişi başı 2 küsür....çok evliliğin ırsi yönü varmıdır bilemiyorum....tabi ki verdiğiniz örnek bize uymaz.....evliyken aşk yaşamak bizim kültürümüzde olmayan birşey....örnekler olduğuna göre ,kapımızı çalmış vaziyette....zaten millet olarak hep uçları oynarız....
-çok küçük yaşta evlilik yada ahiret bekarı...
-doğur camiye bırak..
-boşan ;yeniden aynı kişiyle evlen....
-hem boşanma hem nafaka al....
-hem babayım de hem nafaka ödeme...
-çocuğu anaya babaya gösterme...
-hem evli ol hem gayrimeşru ilişki...
-yüzde 80 i yalan beyan boşanma davaları....
-boşanmak isteyen insanları zorla resmi olarak evli tut....v.s...mevzuattan ve Akdeniz tipi insanımızdan kaynaklı olayların ; bazen ne yazık ki içinden çıkamıyoruz...
Akdeniz insanı olmakla ilgili mi zannetmiyorum ama bir yerlerde bir kopukluk olduğu kesin. Haberturk'teki bir tartışma programında sanırım Teke Tek Özel'di orada adını ne yazık ki şimdi hatırlayamadığım, ancak konuk olmasının sebebi Atatürk'ün kıyafetleriyle ilgili bir kitap yazması olan, yetmiş yaşında Çukurova Üniversitesi'nde profesör bir jinekoloğun şöyle bir açıklaması vardı. "Avrupa'da yapılan araştırmalara göre her yüz çocuktan onbeşi gerçek babalarını bilmiyor, annelerinin evli olduğu adamı baba biliyor, babalar da kendi çocukları zannediyor" demişti. Murat Bardakçı da hafifçe tebessüm ederek Avrupalı hanımlar biraz.. demişti gülerek. Hoca da " Yok efendim, bu tür rakamlar ortalama dünyanın her yerinde aynıdır, ben 50 yıllık doktorum biliyorum, bizde de bir fikir var bu konuda bizim ülkemizde de böyle demişti" Üzerine ekleyerek "Özellikle Anadolu'da,muhafazakar bölgelerde en fazla yapılan işlem ne doğum ne kürtaj kızlık zarı dikilmesi,biz kongrelerde bunu konuşuyoruz, rakamlar İstanbul'un İzmir'in çok çok ilerisinde, herkes herkesi kandırıyor, sonra çok ahlaklıyız,ahlakı bacak arasına sıkıştırıp,birbirimizi kandırıyoruz, aslında herkes alttan alta biliyor da söylemiyor bunları" demişti. Benim yakından bildiğim bazı olaylar var ki, evlere şenlik.
Bir çoğumuzun da öyledir. Kadın ya da erkek, fark etmiyor, evliliğini,ilişkisini,çocuğunu en çok da kendini düşünmeden hareket ediyor, yaptıklarının sonuçlarını kaldıracak, bunlara göğüs gerecek durumda hiç değil,sürekli başkalarını suçlama çabasındayız. Daha önce de yazdım, gene yazıyorum, hayat değişirken erkekler kadınların değişimini hazmedemediler, kadınlar da herşey olmaya çalışıp, karşısındakinden de beklentilerini maksimumda tutmayı farz zannettiler, herşeyin en iyisi, herşeyin en güzeli,kısacası istedikleri herşeyi elde etme arzusu içinde neden evlendiklerini,neden evlenmek istediklerini unuttular.
İş boşanmaya gelince de kesinlikle karşı taraf suçlu, kötü ve aç gözlü kişi sütten çıkmış ak kaşık oluyor. Oysa çoğu şey karşılıklıdır. En azından kendimden söyleyeyim, eşimin onlarca yanlışı vardı, bunlar baştan belliydi ve ben bunları görmezden geldim,hallederiz zannettim, yani ben en baştan yanlış bir seçim yaptım. Daha sonra da sorunlarla karşılaşınca, çocuk, iş, aileyle problemler derken, bunlarla mücadele edemedim, elbette düşününce ben de şunu yapmasaydım,söylemeseydim dediğim onlarca yüzlerce şey var şimdi. Ancak şu anda bile boşanma gerçekleştiği ama iki ayrı dava devam ettiği, eski eşim Yargıtay'a gittiği için uğraşacağız. Eski eşim hala beni suçluyor ve hakkımda olur olmadık şeyler anlatıyor. Genelde gördüğüm de ; eğer ortada sorun anlaşamamak,sevginin bitmesi vs ise erkek kadının boşanmak istemesini başka bir erkeğin varlığına bağlıyor. Çünkü beni sevmiyor,anlaşamıyoruz,beni istemiyoru kabul etse egosu yıkılacak, kendiyle belki ben hata yaptım mı diyerek yüzleşmek zorunda kalacak, bunun yerine karşıdaki kadının bir ilişkisi olduğunu düşünmek,söylemek daha kolay gibi geliyor. herhalde. Aynı şey farklı bir biçimde kadınlar için de geçerli.
Ve kesinlikle haklısınız; evlenirken ilişkiyle ilgili herhangi bir soru sorulmaz,sadece kabule dayanan bir durum varken, boşanırken bu kadar uzatılması çok saçma. Hakim boşar, insanlar hayatına devam eder (iki taraf da boşanmak istiyorsa) tazminat,para pul,velayet meseleleri ayrı bir davada devam edebilir.
Ayrıca bana kalırsa insanlar kısa sürede boşansa, birbirlerine olan kin-kızgınlık-nefret gibi duygularıından doğan intikam düşüncesi kısa sürede azalır, ve birbirilerinden talepleri eğer buna bağlıysa yok olur,velayet sorunu yaşanmaz bir noktadan sonra.
Sayın Akcuralı kesinlikle ve kesinlikle teşhislerinize katılıyorum.Gördüğünüz gibi çok okumak veya toplumda kariyer sahibi olmak zihniyeti değiştirmiyor..sizi gerçekten sahip olduğunuz fikirlerinizden ve teşhislerinizden dolayı tebrik ediyorum.bu ülkede bu zihniyetler oldukça ne yazıkki eş olabilmek de anne olabilmek de deveye hendek atlatmaktan daha zor..heleki bildiğiniz ve edindiğiniz doğruları çok bilmiş bu zihniyetlere ifade etmek daha zor.anladım ki ülkede adalet namına hiçbirşey kalmamış..hukukla kanunla ilgili başına birşey gelmemesi için suç işlemekten kaçınılacağı gibi mağdur olmaktanda kaçınıcaksın..ee eğer ciddi anlamda beyin olgunluğu gerçekleşmemiş bireyseniz kendi adaletini kendisinin kurması olasıdır.ancak günümüzde adalet sisteminin evrimleşmesini seyrederken etliye sütlüye karışmadan kimsenin adının altına imza atmadan kendi yağında kavrulacaksın..böyle bir toplumda ne kurban olurum ne de kurban gibi seçilmiş evlatlar yetiştiririm.çok bilenler buyursun kendi yetiştirsin,ne vicdanım nede bildiğim doğrular bunu bana yaptırmaya çalışan baskızan adalete,eş'e müsade etmezzzz
Akdeniz insanı olmakla ilgili mi zannetmiyorum ama bir yerlerde bir kopukluk olduğu kesin. Haberturk'teki bir tartışma programında sanırım Teke Tek Özel'di orada adını ne yazık ki şimdi hatırlayamadığım, ancak konuk olmasının sebebi Atatürk'ün kıyafetleriyle ilgili bir kitap yazması olan, yetmiş yaşında Çukurova Üniversitesi'nde profesör bir jinekoloğun şöyle bir açıklaması vardı. "Avrupa'da yapılan araştırmalara göre her yüz çocuktan onbeşi gerçek babalarını bilmiyor, annelerinin evli olduğu adamı baba biliyor, babalar da kendi çocukları zannediyor" demişti. Murat Bardakçı da hafifçe tebessüm ederek Avrupalı hanımlar biraz.. demişti gülerek. Hoca da " Yok efendim, bu tür rakamlar ortalama dünyanın her yerinde aynıdır, ben 50 yıllık doktorum biliyorum, bizde de bir fikir var bu konuda bizim ülkemizde de böyle demişti" Üzerine ekleyerek "Özellikle Anadolu'da,muhafazakar bölgelerde en fazla yapılan işlem ne doğum ne kürtaj kızlık zarı dikilmesi,biz kongrelerde bunu konuşuyoruz, rakamlar İstanbul'un İzmir'in çok çok ilerisinde, herkes herkesi kandırıyor, sonra çok ahlaklıyız,ahlakı bacak arasına sıkıştırıp,birbirimizi kandırıyoruz, aslında herkes alttan alta biliyor da söylemiyor bunları" demişti. Benim yakından bildiğim bazı olaylar var ki, evlere şenlik.
Bir çoğumuzun da öyledir. Kadın ya da erkek, fark etmiyor, evliliğini,ilişkisini,çocuğunu en çok da kendini düşünmeden hareket ediyor, yaptıklarının sonuçlarını kaldıracak, bunlara göğüs gerecek durumda hiç değil,sürekli başkalarını suçlama çabasındayız. Daha önce de yazdım, gene yazıyorum, hayat değişirken erkekler kadınların değişimini hazmedemediler, kadınlar da herşey olmaya çalışıp, karşısındakinden de beklentilerini maksimumda tutmayı farz zannettiler, herşeyin en iyisi, herşeyin en güzeli,kısacası istedikleri herşeyi elde etme arzusu içinde neden evlendiklerini,neden evlenmek istediklerini unuttular.
İş boşanmaya gelince de kesinlikle karşı taraf suçlu, kötü ve aç gözlü kişi sütten çıkmış ak kaşık oluyor. Oysa çoğu şey karşılıklıdır. En azından kendimden söyleyeyim, eşimin onlarca yanlışı vardı, bunlar baştan belliydi ve ben bunları görmezden geldim,hallederiz zannettim, yani ben en baştan yanlış bir seçim yaptım. Daha sonra da sorunlarla karşılaşınca, çocuk, iş, aileyle problemler derken, bunlarla mücadele edemedim, elbette düşününce ben de şunu yapmasaydım,söylemeseydim dediğim onlarca yüzlerce şey var şimdi. Ancak şu anda bile boşanma gerçekleştiği ama iki ayrı dava devam ettiği, eski eşim Yargıtay'a gittiği için uğraşacağız. Eski eşim hala beni suçluyor ve hakkımda olur olmadık şeyler anlatıyor. Genelde gördüğüm de ; eğer ortada sorun anlaşamamak,sevginin bitmesi vs ise erkek kadının boşanmak istemesini başka bir erkeğin varlığına bağlıyor. Çünkü beni sevmiyor,anlaşamıyoruz,beni istemiyoru kabul etse egosu yıkılacak, kendiyle belki ben hata yaptım mı diyerek yüzleşmek zorunda kalacak, bunun yerine karşıdaki kadının bir ilişkisi olduğunu düşünmek,söylemek daha kolay gibi geliyor. herhalde. Aynı şey farklı bir biçimde kadınlar için de geçerli.
Ve kesinlikle haklısınız; evlenirken ilişkiyle ilgili herhangi bir soru sorulmaz,sadece kabule dayanan bir durum varken, boşanırken bu kadar uzatılması çok saçma. Hakim boşar, insanlar hayatına devam eder (iki taraf da boşanmak istiyorsa) tazminat,para pul,velayet meseleleri ayrı bir davada devam edebilir.
Ayrıca bana kalırsa insanlar kısa sürede boşansa, birbirlerine olan kin-kızgınlık-nefret gibi duygularıından doğan intikam düşüncesi kısa sürede azalır, ve birbirilerinden talepleri eğer buna bağlıysa yok olur,velayet sorunu yaşanmaz bir noktadan sonra.
Kesinlikle boşanma hükmüyle, mali sonuçları birbirinden ayrılmalı ve boşanma hükmüne temyiz yolu kapatılmalıdır....böylelikle rahatlıkla yeni yuvalar kurulmuş olacaktır....hele hele , şu 3 yıl fiili ayrılık süresini ; kim hangi mantıkla medeni kanuna dahil etmiş;akıl fikir ermiyor...daha , aile bireyleri hukuken bilinçlendikçe ; inada değil mi,boşanmalar 10 yılları bulacak....ömür boyu nafakanın da tek kaleme indirilmesi lazım....her birey eninde sonunda kayıtlı çalışmak zorunda zaten....çocuk-ebeveyn ilişki tesisi de , SHÇEK kanalıyla yapılmalı....icra ile kolluk kuvvetleriyle çocuk görme ;Türkiye nin bir ayıbı.....
Kesinlikle boşanma hükmüyle, mali sonuçları birbirinden ayrılmalı ve boşanma hükmüne temyiz yolu kapatılmalıdır....böylelikle rahatlıkla yeni yuvalar kurulmuş olacaktır....hele hele , şu 3 yıl fiili ayrılık süresini ; kim hangi mantıkla medeni kanuna dahil etmiş;akıl fikir ermiyor...daha , aile bireyleri hukuken bilinçlendikçe ; inada değil mi,boşanmalar 10 yılları bulacak....ömür boyu nafakanın da tek kaleme indirilmesi lazım....her birey eninde sonunda kayıtlı çalışmak zorunda zaten....çocuk-ebeveyn ilişki tesisi de , SHÇEK kanalıyla yapılmalı....icra ile kolluk kuvvetleriyle çocuk görme ;Türkiye nin bir ayıbı.....
İsviçre nafakayı iki yılla sınırladı. İslam ülkelerine göre 4.5 ay. Türkiye'de ölene kadar.
İsviçre nafakayı iki yılla sınırladı. İslam ülkelerine göre 4.5 ay. Türkiye'de ölene kadar.
Aslında dünyadaki durum genelde duruma bağlı olarak değişiyor. Koşullara göre yani.
Amerikada her eyalette farklı bir uygulama var. Utah'da örneğin, evli kaldığın süre kadar nafaka alabiliyorsun, beş yıl evli kaldıysan beş yıl mesela, iki ay kaldıysan iki ay.
New York'ta ise eğer bir işi yoksa iş bulana kadar, eğitimi yoksa bir eğitim alana kadar ve o eğitim sonucunda iş bulana kadar sürüyor. Almanya'da ise eğer çocuğun yoksa nafaka alamıyorsun çoğu eyalette.
Ama şunu unutmamak lazım; örneğin Almanya'da ve Amerika'da bu diğer koşulları sağlamak Türkiye'ye nazaran elli kat daha kolay. Elli yaşındaki bir kadın da üniversitelere başvurabiliyor, geçinebilecek para kazanacak bir işi kolaylıkla kazanabiliyor. Bizde üç çocuklu bir aile babası ya da annesi bile geçinecek parayı eğitimi varsa bile kazanamayabiliyor.
Ayrıca boşanmayla ilgili diğer işlemler de tamamen farklı; bizimkiyle kıyas edilmesi yanlış. Çünkü yurt dışnıda verilen verilen nafaka; evlilik süresince devam eden hayat kalitesini tamamen sağlayacak miktarda. Örneğin eğer ev kirası söz konusuysa; evin tüm kirasını ödemek zorunda erkek, kadın çalışmıyorsa, çocuk varsa.İster iki bin euro olsun, ister beş yüz euro olsun,fark etmiyor. Ya da kadın kredi kart eksterlerini sunuyor, ev-market-çocuk için harcamaların ortalaması aylık nekadarsa erkek onu da vermek durumunda kadına. Türkiyede bu süreyi kısaltsalar bile, erkeklerin bunu kabul edeceklerini sanmıyorum.
Ayrıca unutmamak lazım ki bizde de kadın çalıştığı sürece nafaka almıyor. Çalışmadığı zamansa aldığı nafaka genelde geçinmesine imkan tanıyacak bir rakam zaten değil, evet erkeğe zor gelebilir bunu düzenli ödemek ama verilen rakamlar genelde kadının kirasını bile karşılamıyor.
peki kadından nafaka istenirse yani benim durumum da her ikimizinde maaşı aynı,benim velayetimde babası çocuğa 200 tl veriyordu,şimdi açtığı velayet davasında nafaka isterse kesin alır hakediyo mu??sn akcuralı cevaplarsanız sevinirim
peki kadından nafaka istenirse yani benim durumum da her ikimizinde maaşı aynı,benim velayetimde babası çocuğa 200 tl veriyordu,şimdi açtığı velayet davasında nafaka isterse kesin alır hakediyo mu??sn akcuralı cevaplarsanız sevinirim
Benim bilgimin hiç olmadığı bir konu ama mutlaka bilgili üyelerimiz vardır. Ancak ikinizin de maaşı eşitse nafaka değil ama iştirak nafakası talep edebilir belki. Ama zannetmiyorum, gene de bir bilene sormak lazım
Merhaba, müvekkil kendisine karşı yapılan örnek 10 ödeme emirli icta takibine karşı menfi tespit davası açmıştır ve kaybetmiştir. ancak kendisi takip...
bundan 2 yıl önce eşim bana karşı boşanma davası açmıştı.ilk duruşmadan 1 ay sonra barıştık ve bir araya geldik.şimdi 2 yıl sonra eşim yine evi terk...
genelde bu olaylarda tck 226/3'ten yargılama kararı çıkıyor. sizin başınıza gelen olayın oluş şekli nasıl bu içerik nerede nasıl paylaşılmış/ncmec'e...
Abim aile hekimi. hastasına hakaret etmiş. Ortada whatsapp mesajları olduğu için abim mecbur kabul etti ifadesinde. Ben attım dedi mesajları. Bir de...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Anneye devredilen malın satışını...
16-06-2024, 01:15:37 in Miras Hukuku