çocukla kişisel ilişki ara kararı veya velayet belirlendikten sonra mahkeme kararıyla kişisel ilişki kurmada karara uymayan taraftan velayetin alınacağı yani bunun velayetin nez'i sebebi olduğu yargıtay içtihadlarında mevcut olmasına rağmen uygulamalarda tutarsızlık mevcuttur. Bu tutarsızlık kişisel hırslarını,kinlerini,egolarını,intikam duygularını masum bir çocuk üzerinden tatmin etme yoluna giden (ağırlıklı olarak anneler) ebeveynlere daha zalim olmaları için cesaret vermektedir.Ne yazıktır ki adalete güveniyorsun,yanılıyorsun; kendi adaletini kendin sağlama yoluna gidiyorsun suçlu bulunuyorsun; o halde bu sıkıntıyı (daha doğrusu işkenceyi,insanlıktan çıkmış bir şahsın hırslarını) nasıl bertaraf edeceksin? Çocuğunun annesiz ya da babasız büyümesine göz mü yumacaksın? Çocuğunun büyüdüğünü göremeyecek misin? ona şefkatini gösteremeyecek,onu dilediğince sevip annelik,babalık duygularını yaşayamayacak mısın? Söyleyin adalete güvenemeyeceksek kime güveneceğiz? Zalimlerin sultasını kıramayacak mıyız? Adalet sisteminin bozuk düzeni sonucu katil olan insanlar, ölenler,öksüz yetim kalan çocuklar,annesinden babasından habersizce yaşamak zorunda bırakılan çocuklar bunun hesabını kimden soracaklar?
çocukla kişisel ilişki ara kararı veya velayet belirlendikten sonra mahkeme kararıyla kişisel ilişki kurmada karara uymayan taraftan velayetin alınacağı yani bunun velayetin nez'i sebebi olduğu yargıtay içtihadlarında mevcut olmasına rağmen uygulamalarda tutarsızlık mevcuttur. Bu tutarsızlık kişisel hırslarını,kinlerini,egolarını,intikam duygularını masum bir çocuk üzerinden tatmin etme yoluna giden (ağırlıklı olarak anneler) ebeveynlere daha zalim olmaları için cesaret vermektedir.Ne yazıktır ki adalete güveniyorsun,yanılıyorsun; kendi adaletini kendin sağlama yoluna gidiyorsun suçlu bulunuyorsun; o halde bu sıkıntıyı (daha doğrusu işkenceyi,insanlıktan çıkmış bir şahsın hırslarını) nasıl bertaraf edeceksin? Çocuğunun annesiz ya da babasız büyümesine göz mü yumacaksın? Çocuğunun büyüdüğünü göremeyecek misin? ona şefkatini gösteremeyecek,onu dilediğince sevip annelik,babalık duygularını yaşayamayacak mısın? Söyleyin adalete güvenemeyeceksek kime güveneceğiz? Zalimlerin sultasını kıramayacak mıyız? Adalet sisteminin bozuk düzeni sonucu katil olan insanlar, ölenler,öksüz yetim kalan çocuklar,annesinden babasından habersizce yaşamak zorunda bırakılan çocuklar bunun hesabını kimden soracaklar?
Önemli bir husus daha!!! Dikkat edin evliliği yürümemiş hemen hemen tüm bayanların ortak yanı şudur; kaynanaları büyü yapmıştır. nedense hiçbirinin en küçük kusuru bile yoktur,ağırlıklı olarak kaynana büyü yapar,geriye kalan kısmında ise koca alkolik,kumarbaz,eroinman,evde terör estiren ,ailesine bakmayıp aç bırakan ve sürekli aldatan şahıstır. Sizce de enteresan değil mi?
Önemli bir husus daha!!! Dikkat edin evliliği yürümemiş hemen hemen tüm bayanların ortak yanı şudur; kaynanaları büyü yapmıştır. nedense hiçbirinin en küçük kusuru bile yoktur,ağırlıklı olarak kaynana büyü yapar,geriye kalan kısmında ise koca alkolik,kumarbaz,eroinman,evde terör estiren ,ailesine bakmayıp aç bırakan ve sürekli aldatan şahıstır. Sizce de enteresan değil mi?
Allah aşkına şu yazdıklarınızı yazarken aklınızdan ne geçiyor? Bu sefer genellemeyi eh gene yapmışsınız da en azından hemen hemen demişsiniz; çoğu kadın kendisinin en başta seçiminin yanlış olduğunu kabul eder, bunu da unutmayın.
Sizin dünyanızda acaba kadın ve erkekler neden boşanıyor ? Çok merak ettim.
kadın ve erkeklerin birçok boşanma sebebi vardır. ancak ekseriyet bugün ve geçmişten süregelen şekilde düşünüldüğü gibi erkek zulmü değildir. kadın erkek eşitliğinin (elbette olmalı) fazlaca abartılmasındandır. eşitlik adı altında fındık kabuğunu doldurmayacak meselelerle yuvalar yıkılmaktadır. yoktan yere yıkılmış bir yuvaya ise bayanların ürettiği yüzyılın yalanı BÜYÜ mazereti sunulmaktadır. yani ben uyumlu bir eş olamadım, ortada dişe dokunur büyük bir şey yokken hırslarıma, ihtiraslarıma,kaprislerime yenilerek küçücük bir meseleyi dağa çevirdim diyemezler asla. en küçük meseleyi milyon kere çoğaltıp huzursuzluk çıkardım sonra pişman oldum ama iş işten geçmişti diyemezler. diyebilecekleri şeyleri hepimiz biliyoruz... kaynanam büyü yaptı, eşim aldattı...vs.
güzel bir söz okumuştum,yaklaşık olarak şöyle bişeydi ''büyük insanlar büyük hedeflerin peşinden koşar,küçük insanlar ise küçük şeyleri büyütür'' (istisnalara saygıyla)
kadın ve erkeklerin birçok boşanma sebebi vardır. ancak ekseriyet bugün ve geçmişten süregelen şekilde düşünüldüğü gibi erkek zulmü değildir. kadın erkek eşitliğinin (elbette olmalı) fazlaca abartılmasındandır. eşitlik adı altında fındık kabuğunu doldurmayacak meselelerle yuvalar yıkılmaktadır. yoktan yere yıkılmış bir yuvaya ise bayanların ürettiği yüzyılın yalanı BÜYÜ mazereti sunulmaktadır. yani ben uyumlu bir eş olamadım, ortada dişe dokunur büyük bir şey yokken hırslarıma, ihtiraslarıma,kaprislerime yenilerek küçücük bir meseleyi dağa çevirdim diyemezler asla. en küçük meseleyi milyon kere çoğaltıp huzursuzluk çıkardım sonra pişman oldum ama iş işten geçmişti diyemezler. diyebilecekleri şeyleri hepimiz biliyoruz... kaynanam büyü yaptı, eşim aldattı...vs.
güzel bir söz okumuştum,yaklaşık olarak şöyle bişeydi ''büyük insanlar büyük hedeflerin peşinden koşar,küçük insanlar ise küçük şeyleri büyütür'' (istisnalara saygıyla)
Önce gerçekçi olmak gerekiyor, evliliklerin bugün çok daha kolay bitmesinin sebebi kayda değer olmayan mevzuların abartılan bir kadın erkek eşitliği yüzünden bitmesi değil. Bu olsa olsa az rastlanan bir durum olabilir. Zaten şöyle bakarsanız; bir çift birbirini seviyorsa ya da bir kadın evliliğini bitirmek istemiyorsa ve sorun gereksiz meseleleri büyütmekse, o noktaya gelince barışırlar. Hele kocasını seven bir kadının boşanma noktasına gelseler bile geri adım atacağına emin olun ( genellikle) Erkekler için de aynı şey söz konusu, basit kıskançlıklar, olur olmaz meseleler yüzünden ortam gerginse, iş kopma noktasındaysa geri adım atılır. Kabul edelim mesele sevginin bitmesi, ya da daha kötüsü en başından gerçek bir sevginin olmaması.
Boşanmış ya da boşanmayı düşünen kadınların çoğunda şöyle bir durum söz konusu; zaten eninde sonunda evlenilecek; karşısındaki de uygun görüyorsa evlenelim diyor. Çoğunlukla karşısındakini değerlendirirken; ortak zevkleri, gelecek planlarını, çocuklarını yetiştirmekle ilgili fikirleriyle ilgili sorunlar gayet ortadayken evleniliyor. Erkekler içinse durum biraz daha farklı benzer olmakla ilgili; işte okul bitti askerlik bitti iş kuruldu; evlilik zamanı olarak bakılıyor. Bu kırsalda yirmili yaşların başıyken, büyük şehirlerde otuzların başı ya da ortası fark etmiyor. O an beraber oldukları kimse onunla evleniyorlar, ne ailelerin uyumu, ne ilerisiyle ilgili fikirler düşünülmeden evleniyorlar.
Ancak kadın erkek eşitliğiyle ilgili olarak bence erkeklerin çoğu ( çoğu diyorum sadece hepsi değil) gelişen değişen dünyada şartların gerisinde kalıyorlar. Örneğin; kendim için söyleyeyim; eski eşimin flört dönemimizde benim eğitim, aldığım yüksek lisans dersleriyle ilgili gurur duyduğunu, hatta insanlara övünerek bundan bahsettiğini biliyorum. Aynı şekilde iyi kazandığım zaman; daha az kazanan kadınlara örnek olarak beni gösterdiğini de defalarca duydum. Ama evlendikten sonra benim kendi kazandığımla ilgili tasarruflarıma karıştığına da defalarca şahit oldum. Örneğin; kendisinin maaşıyla ilgili harcalamarını ben bilmez, kontrol etmezken o benim maaş kartıma ait ekstreyi inceliyor, bunu almasaydın , pahalıymış vs gibi eleştirilerde bulunuyordu. Ya da aileme gönderdiğim bir miktar para hakkında yorumda bulunuyor, kavga çıkartıyordu. Ancak kendisi bu hakkı bulurken, benim onun herhangi bir harcamasıyla ilgili bir yorumumda ben kazanıyorum sana ne diyebiliyordu. Hatta kızımıza aldığım fazladan herhangi bir ayakkabı, elbise bile kavga konusu oluyordu.
Ya da ben kendisinden daha geç işten gelip yorgun bir şekilde yatınca beni tembellikle suçluyor, evde aksamalar olunca tamamen benim görevimmiş gibi davranıyordu. Ancak ben çocuğumuza bakmak için işten ayrılmak istediğimde kıyamet kopmuştu. Kendisi çalışan eğitimli bir kadınla evlendiğini, evde oturan, çocuk bakan biriyle evlenmeyeceğini söyleyerek beni çalışmaya zorladı. Ben de iznimden sonra işime devam ettim. Çocuğa bakıcı tutmak istediğim zaman buna gerek olmadığını boşuna para harcaması olduğunu, annesinin bakabileceğini söyleyerek bu konuyu çok büyük mesele haline getirdi. Yani işin aslı; çalışan bir kadının kendi kazancıyla çocuğunun nasıl eğitilmesi konusunda söz sahibi olamazken; evin "erkeği" olarak baba buna karar verebiliyor. Bunla ilgili çıkan sorunlarla da ilgili tamamen "kadın" anne suçlu oluyor. Bir tarafın fedakarlık yapması bekleniyor, ama bunu yapanın mutlaka kadın olması gerekiyor.
Bu ve benzeri meseleler sonucunda evlilik çekilmez hale gelince de ilk adımı atıp da bu böyle olmaz ya ayrılalım ya da çözelim dendiğinde nedense anlatılan olaylarda hep kadınlar hatalı çıkıyor. Bir terapiste gidelimden tutun da sorunlarımızı konuşalım dendiğinde kadın suçlu olan, dırdır eden vs oluyor.
Bunu kabul edin bari; aile terapistlerinin neredeyse tümü; erkeklerin gelmediğini, çift terapisinden kaçtığını söylüyorlar. (istisnalar dışında)
Bu açıdan bakıldığında erkekler modern, güzel, havalı, ayakları üzerinde duran bir kadınla evlenmek istediklerinde, o evlilikte eşit şartlarda olacaklarını hesaba katmıyorlar.
sayın akcuralı,bahsettiğiniz olay ülkemizde en fazla %10 un başına gelen olaydır. şu büyü meselesinden bahsetseniz? boşanmış bayanların neden tamamına yakını büyü yapıldığını iddia etmektedir?
Öncelikle; bana sen diye hitap etmenizi gerektirecek herhangi bir yakınlığımızın, tanışıklığımızın olduğunu düşünmüyorum. Bu yüzden hitabınızda dikkatli olun.
Ben genelleme yapmadım; belli bir istatistikten yola çıkarak bir durumu ortaya koydum; her baba ya da her ayrılan "koca" bunu yapar yapabilir demedim; biraz dikkat edin.
İcra ile çocuk aldım evet; çünkü babası defalarca çocuğumu aldığı halde getirmedi. Buna benzer karşılıklı bir çok kötü öykü var.
Ancak boşandığı eşini öldüren bir çok baba örneği varken; bir çok anne-baba da çocuğunu boşandıktan sonra karşı tarafa sıkıntı vermek için kullanıyor olabilirler. Burada cinsiyetle ilgili bir durum yok. Babalık hakkınızla ilgili adil olmayan bir durum ortada varsa, var diyorsanız elbette bu tartışılabilir; ancak buradaki temel nokta; boşanma kararı sırasında anne babanın çocukla bir daha aynı düzeni sürdüremeyeceklerinin farkında olmaları. Bazı üyeler; Avrupa'daki ortak velayeti örnek göstermişler; elbette böyle bir durum da söz konusu, ancak her durumda da böyle bir karar verilmiyor. Çocuğun stabil bir hayatı, annesini babasını eşit şekilde görebileceği bir düzen ne yazık ki orda da yok.
Hitap şeklimde bir problem olduğunu düşünmüyorum,kusura bakmayın.Erkeklerle veya babalarla ilgili istatistiklere takmışsınız.Konuyla alakalı cevap vermek yerine yok genelleme, yok hitap,yok babalar rahatsız oluyosanız cevap yazmazsınız olur biter.Burda insanlar sıkıntılarına bir nebze de olsa paylaşarak,hukuki yoldan çözüm bulmaya çalışıyor.Derdimiz kadınlar veya erkekler değil.
Hitap şeklimde bir problem olduğunu düşünmüyorum,kusura bakmayın.Erkeklerle veya babalarla ilgili istatistiklere takmışsınız.Konuyla alakalı cevap vermek yerine yok genelleme, yok hitap,yok babalar rahatsız oluyosanız cevap yazmazsınız olur biter.Burda insanlar sıkıntılarına bir nebze de olsa paylaşarak,hukuki yoldan çözüm bulmaya çalışıyor.Derdimiz kadınlar veya erkekler değil.
Meselenin ne olduğunun farkındayım ama bir yerde ne yazarsak yazalım uslubumuz önemlidir değil mi beyefendi? Tanımadığımız insanlara sen demek kabalıktır ; bu ister internette ister karşılıklı bir konuşmada böyledir. Bunu hatırlatmak isterim.
sayın akcuralı,bahsettiğiniz olay ülkemizde en fazla %10 un başına gelen olaydır. şu büyü meselesinden bahsetseniz? boşanmış bayanların neden tamamına yakını büyü yapıldığını iddia etmektedir?
Cidden böyle düşünüyorsanız çok enteresan; buraya yazan,okuyan onlarca hukukçu var, bir çok boşanma davası görmüşlerdir; onlar bir oran verebilirler herhalde. Ancak şu yaşıma kadar kendisine bir şekilde büyü yapıldığına inanan insan gördüm de; bu yüzden boşanan kadın görmedim; daha doğrusu bunu bahane eden.
Lütfen gerçekçi olalım.
İyi akşamlar konya Ereğli'de yaşıyorum 3 çocuğum var ve 4 yıl önce eşimden ayrıldım cocuklarimin velayetleri bende ve hiçbir şekilde nafaka almiyorum...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Cevabınız için cok tesekkurler. Bazı iyi niyetten uzak özel hastanelerde bunu cok iyi biliyor demekki. Sigortanın kapsadığı ödediği bir...
SGK sözleşmeli özel hastane...