Cevap: Eşler arasında herhangi bir cinsel ilişki yaşanmamasının boşanma sürecine etkisi nedir?
İşleyen demir pas tutmazmış misali, kullanmadığımız hükümleri de zihin siliyor herhalde
2. Eşler yönünden
MADDE 158.- Evlenmenin butlanına karar verilirse, evlenirken iyiniyetli bulunan eş bu evlenme ile kazanmış olduğu kişisel durumunu korur.
Eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı hakkında boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır.
Cevap: Eşler arasında herhangi bir cinsel ilişki yaşanmamasının boşanma sürecine etkisi nedir?
Av.İlknur Sezgin Temel rumuzlu üyeden alıntı
İşleyen demir pas tutmazmış misali, kullanmadığımız hükümleri de zihin siliyor herhalde
2. Eşler yönünden
MADDE 158.- Evlenmenin butlanına karar verilirse, evlenirken iyiniyetli bulunan eş bu evlenme ile kazanmış olduğu kişisel durumunu korur.
Eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı hakkında boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır.
Tamam işte ne güzel..
iyi niyetle evlenen ve evliliğinin sorunsuz gideceğini bekleyen masum taraf, karşı tarafın bilerek sakladığı kişisel durumundan (buradaki kişisel durum iktidarsızlık / rahatsızlık / anatomik bozukluk vs) ve/veya evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmediğinden dolayı Madde 158 e göre tazminat nafaka vs diğer haklardan istifade edebiliyor.
Yani örnekte olduğu gibi: erkek cinsel birliktelikten kaçınsa ve hatta hiç beraber olmasalar bile, kadın bakire olduğuna dair raporda sunduğunda erkek istediği kadar çırpınsın kadın madde 158 e göre tazminat ve nafaka hakedebiliyor.
Cevap: Eşler arasında herhangi bir cinsel ilişki yaşanmamasının boşanma sürecine etkisi nedir?
Burada üzülerek görüyorum ki , bazı yazarlar hak hukuk kavramını gözetmeden , bir eşin diğer eşin malında hakkı olmadığını ikrar etmesine rağmen ,o eşe adaleti yanıltma,sahte tanık ve şahitlerle bu mallardan hak istenebileceğini anlatmaya çalışmış. Lütfen burada insanların vicdanlarını tırmalayacak ve haksızlıklara yol açacak önerilerde bulunmayınız. Feminen tavırlara girip , her davanın kendine has özelliklerini unutarak genellemeler mağduriyet hikayeleri anlatmayınız.
Cevap: Eşler arasında herhangi bir cinsel ilişki yaşanmamasının boşanma sürecine etkisi nedir?
1--ya kadının manevi dünyasının alt üst olduğu ve kişilik haklarının zedelendiği, toğlum içindeki itibarının sarsıldığı gerekçeleri göz önüne alındığında tazminat ile, Bulunduğumuz coğrafyanın toplumsal kriterleri gereği boşanmış / dul kadın muamelesi göreceği ve bir daha düzgün bir evlilik yapma ihtimalinin düşük olacağı, erkeklere güveninin kalmayacağı, bu nedenle yaşadığı elem ve acı göz önünde bulundurularak nafaka alması karara bağlanamazmı ?
Ben avukat olsam mahkemeye bu yönde sıkı bir final beyanı verip beklerdim.
2----Eşinize ait olan arsa üzerinde bir hakkınız yok gibi görünüyor, ancak evlenmeden önce arsa olarak alınmış bir arsanın tapusu üzerine ev yapıldıktan sonra imar yasası gereği değişmiş olması gerekir. Bu durumda tapu tarihi yeni olacaktır. Siz hakkınız olduğu iddiası ile taepte bulunabilrisiniz. katkınızı (illede maddi olması gerekmez) deliller ve tanık beyanları ile ispat edebilirseniz pay alabilirsiniz.[QUOTE]
Sayın Abdullah Bey sitede gezinirken gerek bazı hukukçular gerekse bazı görüş bildiren diğer üyelerin cinsiyet temelli bakış açılarına çok sık rast geliyorum. Ben artık bu cinsiyet temelli bakış açılarının yerini hak ve hukuk temelli bakış açılarının alması gerektiğine inanıyorum. İnancın olduğu yerde akılcılık rafa kalkar. Burada bazı feminist yaklaşım gösteren öyle üyeler var ki derdine derman arayan, maddi manevi sıkıntı çeken insanlara oh olmuş derecesinde yaklaşım gösteriyorlar. Her bir davanın özel olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. yazımı yazarken alıntı yapmadım ve isim vermedim. yani sadece şahsınıza yazılmış bir yazı değildi ancak en son sizin yazdığınız yazıya denk gelince yazmak istedim. iyi geceler
Cevap: Eşler arasında herhangi bir cinsel ilişki yaşanmamasının boşanma sürecine etkisi nedir?
Sayın üye; Gerek benim yazımda, gerekse alıntılarınızda hukuka aykırı bir durum yoktur. Söz konusu gerekçeler ile Kanunlar her cins için geçerlidir. Burada vurgulanmak istenilen konu, mağduriyetinizi en doğru, en akılcı ve hukuka en uygun şekilde sunabilmektir.
Örneklerinizi erkekler için de çoğaltabilirsiniz..
Ancak bizim toplumumuzda her nedense erkek evlenilmesi halinde tüm hakkın kendisinde olduğunu ve kendisini evin resisi sanmakta. Oysa 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni medeni yasa erkeği evin reisi olarak görmemektedir.
Diğer yandan yine erkeklerin büyük çoğunluğu evlilik birliği içerisinde edinilen tüm malları kendi üzerine tescil etmektedir. Mallar ve ekonomik anlamda tüm tasarruf hakkını elinde bulundurmaktadır. Ne zamanki boşanma aşamasına gelindi kadın hak talebinde bulundu o zaman erkek "malım benim" diye bağırmaktadır.
Oysa o malların edinimi aşamasında kadının özverisi (yada erkeğin) göz ardı edilemez. Mesela: erkeğe babasından bir arsa kalıyor. Erkek evlendikten sonra bu arsa üzerine ev yaptırıyor, inşaat masrafları, vergisi algısı.. Tüm bu giderler ailenin yaşam kalitesini ve standartını etkiliyor. Kadın / erkek bu inşaat aşamasında fedakarlık ediyor. Elbetteki, arsa üzerinde değilse bile ev üzerinde pay sahibi olacaktır.
Diğer yandan; kadına babasından bir ev kalıyor, ev kiraya veriliyor, kira bedeli edinilmiş maldır. Yani ortak kazançtır. Kişi eşine ait olan mülkün / paranın getirisinden istifade edebiliyorsa, kendisi mülkünden / parasından da istifade edilmesine müsaade etmelidir.
Göz ardı edilen bir başka konu; Forumda dikkatinizi çektimi bilmem ancak, haklı olduğu halde mağdur olan, bırakın ortak edinilmiş malları, kişisel malını dahi boşandığı eşine kaptıran nice üye var. Kadın erkek ayırt etmeden söylüyorum bunu.
Bir erkek olarak kadından çok fazla çalıştığımızı, daha fazla kazandığımızı ve ezelden beridir bize öğretildiği şekilde evin reisi olduğumuzu tüm mallar ve para üzerinde tasarruf hakkının bizde olduğunu iddia edebiliriz. Ama sadece iddia edebiliriz.
Yasalar önünde herkes eşittir. Eleştirmeden önce medeni hukuku iyice okumak lazım gelir. Medeni hukuku anlamadan (tabii özünde önce hukukun mantığını anlamak şart) ve toplumsal gerçekleri de bu karışıma dahil etmeden, mantık silsilesi içerisinde ve vicdani bir süzgeçten geçirmeden yorum yapmak yanlış olacaktır.
Pozitif ayrımcılıktan bahsetmeden önce, yasalar önünde herkesin eşit olduğunu, iddia sahibinin iddiasını ispatla mükellef olduğunu unutmamak gerekir. Ne yazıkki toplumumuzda erkekler evlilikleri boşanma aşamasına gelene kadar farkına varmadıkları realiteleri bir anda karşılarında görünce telaşlanıyor ve hazımsızlık yaşıyorlar.
Evlilikleri boyunca eşlerine fiziki ve psikolojik baskı gösteren eşler, evliliklerinin sarsıntılarını hissetmeyen eşler, artık iyileşmez ve kronik bir hal almış olan vurdum duymaz tavırlara sahip eşler, mağdur olan eşin son çare diyerek başvurduğu mahkemelerde, çocuklarını, mallarını ve paralarını kaybetme telaşı içerisinde feryat figan ediyorlar.
Boşanma aşamasında çocuğuda dahil olmak üzere nafaka vermemek için iflas eden, işyerini devreden, battım diyen, ,işten çıkan nice eşler var.. Biliyormuydunuz?
Yine eski eşine hakkı olan payını vermemek adına evini, arabasını, arsasını, işyerini satan para vermemek adına banka hesabını boşaltan nice eşler var. bunu biliyormusunuz ?
Hatta bunları hem vermeyip hemde elinde avucunda olanı almak için eski eşine olmadık suçlar isnat eden nicelerinin olduğunu, iftira karalama ve baskı ile eşini hiç birşey vermeden sokağa atmaya çalışan nicelerinin olduğunu biliyormusunuz ?
Tüm bu girişimlerden bir sonuç çıkartamayan eşlerin adliye önlerinde sokak aralarında eski eşlerini darp ettikleri, yaraladıkları hatta çocuklarının gözleri önünde öldürdükleri gerçeğinide unutmamak gerekir diye düşünüyorum.
Sayın üye... Adalet herkes için adalet. Hukuk maddi delillere göre iş yapmak zorundadır. Aksi halde varlığının nedeni sorgulanmaya ve tartışılmaya başlarki buda toplumda kaosa neden olur.
Burada bende dahil olmak üzere görüş belirten tüm arkadaşlar, hukuksal anlamda yardım bekleyen ve bilgi isteyen herkese (yasalara uygun ve yasalar dahilinde olmak kaydı ile) nasıl davranması gerektiğini ve ileride ne gibi sonuçlar ile karşılaşabileceğini anlatmaktadır.
Yasaların açığını arayan, gayri dürüst, gayri ahlaki, gayri hukuki bir davranış içerisinde mağdur olanı daha da mağdur etmek isteyenlere ise yardım edilmediği gibi doğru davranış telkin edilmeye çalışılmaktadır.
Saygılarımla..
Cevap: Eşler arasında herhangi bir cinsel ilişki yaşanmamasının boşanma sürecine etkisi nedir?
Boyle bir durumda koca escinsel olursa durum degisir mi? merak ettim? Benim bir arkadasim escinsel ve aktif bir escinsel hayati var, evli ve 3 cocugu var.. kadin dava acarsa durum ne olur?
Cevap: Eşler arasında herhangi bir cinsel ilişki yaşanmamasının boşanma sürecine etkisi nedir?
Abdullah Yaman rumuzlu üyeden alıntı
Sayın üye; Gerek benim yazımda, gerekse alıntılarınızda hukuka aykırı bir durum yoktur. Söz konusu gerekçeler ile Kanunlar her cins için geçerlidir. Burada vurgulanmak istenilen konu, mağduriyetinizi en doğru, en akılcı ve hukuka en uygun şekilde sunabilmektir.
Örneklerinizi erkekler için de çoğaltabilirsiniz..
Ancak bizim toplumumuzda her nedense erkek evlenilmesi halinde tüm hakkın kendisinde olduğunu ve kendisini evin resisi sanmakta. Oysa 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni medeni yasa erkeği evin reisi olarak görmemektedir.
Diğer yandan yine erkeklerin büyük çoğunluğu evlilik birliği içerisinde edinilen tüm malları kendi üzerine tescil etmektedir. Mallar ve ekonomik anlamda tüm tasarruf hakkını elinde bulundurmaktadır. Ne zamanki boşanma aşamasına gelindi kadın hak talebinde bulundu o zaman erkek "malım benim" diye bağırmaktadır.
Oysa o malların edinimi aşamasında kadının özverisi (yada erkeğin) göz ardı edilemez. Mesela: erkeğe babasından bir arsa kalıyor. Erkek evlendikten sonra bu arsa üzerine ev yaptırıyor, inşaat masrafları, vergisi algısı.. Tüm bu giderler ailenin yaşam kalitesini ve standartını etkiliyor. Kadın / erkek bu inşaat aşamasında fedakarlık ediyor. Elbetteki, arsa üzerinde değilse bile ev üzerinde pay sahibi olacaktır.
Diğer yandan; kadına babasından bir ev kalıyor, ev kiraya veriliyor, kira bedeli edinilmiş maldır. Yani ortak kazançtır. Kişi eşine ait olan mülkün / paranın getirisinden istifade edebiliyorsa, kendisi mülkünden / parasından da istifade edilmesine müsaade etmelidir.
Göz ardı edilen bir başka konu; Forumda dikkatinizi çektimi bilmem ancak, haklı olduğu halde mağdur olan, bırakın ortak edinilmiş malları, kişisel malını dahi boşandığı eşine kaptıran nice üye var. Kadın erkek ayırt etmeden söylüyorum bunu.
Bir erkek olarak kadından çok fazla çalıştığımızı, daha fazla kazandığımızı ve ezelden beridir bize öğretildiği şekilde evin reisi olduğumuzu tüm mallar ve para üzerinde tasarruf hakkının bizde olduğunu iddia edebiliriz. Ama sadece iddia edebiliriz.
Yasalar önünde herkes eşittir. Eleştirmeden önce medeni hukuku iyice okumak lazım gelir. Medeni hukuku anlamadan (tabii özünde önce hukukun mantığını anlamak şart) ve toplumsal gerçekleri de bu karışıma dahil etmeden, mantık silsilesi içerisinde ve vicdani bir süzgeçten geçirmeden yorum yapmak yanlış olacaktır.
Pozitif ayrımcılıktan bahsetmeden önce, yasalar önünde herkesin eşit olduğunu, iddia sahibinin iddiasını ispatla mükellef olduğunu unutmamak gerekir. Ne yazıkki toplumumuzda erkekler evlilikleri boşanma aşamasına gelene kadar farkına varmadıkları realiteleri bir anda karşılarında görünce telaşlanıyor ve hazımsızlık yaşıyorlar.
Evlilikleri boyunca eşlerine fiziki ve psikolojik baskı gösteren eşler, evliliklerinin sarsıntılarını hissetmeyen eşler, artık iyileşmez ve kronik bir hal almış olan vurdum duymaz tavırlara sahip eşler, mağdur olan eşin son çare diyerek başvurduğu mahkemelerde, çocuklarını, mallarını ve paralarını kaybetme telaşı içerisinde feryat figan ediyorlar.
Boşanma aşamasında çocuğuda dahil olmak üzere nafaka vermemek için iflas eden, işyerini devreden, battım diyen, ,işten çıkan nice eşler var.. Biliyormuydunuz?
Yine eski eşine hakkı olan payını vermemek adına evini, arabasını, arsasını, işyerini satan para vermemek adına banka hesabını boşaltan nice eşler var. bunu biliyormusunuz ?
Hatta bunları hem vermeyip hemde elinde avucunda olanı almak için eski eşine olmadık suçlar isnat eden nicelerinin olduğunu, iftira karalama ve baskı ile eşini hiç birşey vermeden sokağa atmaya çalışan nicelerinin olduğunu biliyormusunuz ?
Tüm bu girişimlerden bir sonuç çıkartamayan eşlerin adliye önlerinde sokak aralarında eski eşlerini darp ettikleri, yaraladıkları hatta çocuklarının gözleri önünde öldürdükleri gerçeğinide unutmamak gerekir diye düşünüyorum.
Sayın üye... Adalet herkes için adalet. Hukuk maddi delillere göre iş yapmak zorundadır. Aksi halde varlığının nedeni sorgulanmaya ve tartışılmaya başlarki buda toplumda kaosa neden olur.
Burada bende dahil olmak üzere görüş belirten tüm arkadaşlar, hukuksal anlamda yardım bekleyen ve bilgi isteyen herkese (yasalara uygun ve yasalar dahilinde olmak kaydı ile) nasıl davranması gerektiğini ve ileride ne gibi sonuçlar ile karşılaşabileceğini anlatmaktadır.
Yasaların açığını arayan, gayri dürüst, gayri ahlaki, gayri hukuki bir davranış içerisinde mağdur olanı daha da mağdur etmek isteyenlere ise yardım edilmediği gibi doğru davranış telkin edilmeye çalışılmaktadır.
Saygılarımla..
Medeni hukuku anlamadan (tabii özünde önce hukukun mantığını anlamak şart) ve toplumsal gerçekleri de bu karışıma dahil etmeden, mantık silsilesi içerisinde ve vicdani bir süzgeçten geçirmeden yorum yapmak yanlış olacaktır.
Bu yazdığınıza bende katılıyorum.Hukuk okumak tabiki yetmez , ve hukuki kararlar alınırken tabii ki toplumsal gerçekleri bilmek ve bunları göz önünde bulundurmak gerekir. Yetmez psikoloji bilmek gerekir. yetmez işsizliği bilmek, yoksulluğu bilmek gerekir. Gerekir de gerekir. Karar vericiler özellikle hakimler sorumlu ve adalet dağıtan kişiler olarak normal ortalama bir vatandaştan önde olmalıdır. "Kadına göre adalet" , "pozitif ayrımcılık" gibi kavramlar kimse kusura bakmasın baştan adaletsiz bir yaklaşımdır. Hep duyarız mağdur kadın hikayeleri, genelde hiç erkek mağdur olmaz yada hikayesi yoktur. Çünkü o erkektir. "Erkekler ağlamaz" ne kadar içgüdüsel bir söz ise "pozitif ayrımcılık"ta o derece içgüdüseldir. Biz içgüdesel ve akılsal bir yaratık olarak aklı içgüdümüzün üzerine çıkarabilmeyi başarabilmeliyiz.Hukuk matematik gibidir. Matematikte genelleme yoktur. Yani genelleme hukukta da olmaz. "Genelde kadınlar mağdur oluyor" klişesi hukuka bir içgüdüsel yaklaşım getirmektedir .kabul ediyorum kadını tartışalım pozisyonunu geleceğini statüsünü , problemlerini ama lütfen onu bırakalım orada kalsın. Bunun için birşeyler yapılabilir ama bunu getirip hukuki karalara ve bakışa bağlamak sorunu çözmez ve yeni sorunlara yol açar. Kadınlarımızı bir türlü bireyleştiremedik. Baştan onlara haksızlık ediyoruz ve sonra da bu sorunu yaratan ve çözen olmak için çabalıyoruz. Kadının kişisel ve bireysel gelişimindeki eksiklikler, kaldı ki bu sadece kadının kendi kendine geliştirdiği zaafiyetler değildir. Bu aynı zamanda devletin, ailenin ve erkeğin de suçudur. Ama bunları getirip adalet terazisinin bir kefesine birtakım sanrılarla koymak hukuk kelimesi ile bağdaşmamaktadır. Demek istediğim özetle kadını ve erkeği adalet terazisine koyarken önce insan olarak koymak gerekir. Öyle tartmak gerekir.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Savcılıpa Başvurdum Ama Dosyam...
09-09-2025, 21:16:16 in Bilişim Hukuku