12.06.2008 tarihinde mesaiye kalıp 22.00'de şirketten ayrıldım. (Bu arada haftanın 5 günü sabah :08.30 akşam:19.30, Cumartesi günleri sabah:09.30 akşam: 18.30 olmasına reğmen mesai saati bitiminden sonra bile çalışarak, bunla ilgili herhangi bir ödeme yapılmamaktadır.) 23.00 civarı evdeydim. Ev telefonumuz 0 tuşuna kapalı olduğu için ailem Düzce' de babamın dayısının vefatını bana bildirememişti.*Sorumlu olduğum kişi ve onun bir üstü olan Departman Müd. üme konu ile ilgili bilgi verdim.*
*
Sorumlum, başsağlığı diledi, tabiî ki gidebileceğimi söyledi. Kendisine yoğunluğun farkında olduğumu çok zor durumda kalacaklarsa gitmeyebileceğimi söyledim halde "git aklın burada kalmasın" dedi.
*
Benim babamın sol tarafı komple olmak üzere felçli, ne sol kolunda nede sol bacağında işlevi yok. Evin dışına çıkamadığı gibi, tuvalete bile ancak annemin yardımıyla gidebiliyor. Ayrıca abimin dul olması sebebiyle 4 yaşındaki yiğenim bizim evimizde yaşıyor. Kısaca annemin tek başına yürüyemeyen babamı ve 4 yaşındaki yiğenimi Düzceye götürme şansı yoktu.
*
13' ü sabahı üç buçuk saat yolculuk sonunda, otobüsten içinde telefonuma baktığımda defalarca aramış, mesaj atmış çok sıkıştıkları şirketimizde kullanılan program ve bilgisayar şifrelerimin gerekli olduğunu bildirmişler ve bende hemen mesaj atarak şifre bilgilerimi kendilerine ilettim. Cumartesi gece yarısı biz evimize döndük ve pazar günü evdeydik, sorumlumu' ı arayarak döndüğümüzü ilettim.
*
15.06.2009' da servisimizle şirkete geldim, 08.10 gibi bilgisayarımı açtım, maillerimi kontrol ettim. Lotusun içinde bulunan klasörlerime girdiğimde maillerime bakıldığını farkettim. Özel klasörüm olan arkadaşlarım klasörüne girilmiş ve incelenmiş bunuda ben maillerimi tarih sıralamasına göre kullanıyorum yani yeni gelen mail en üstte oluyor. Ama klasörlerimin içinde bulunan maillerim bile isim sırasına göre düzenlenmiş olduğunu gördüm. Olmadığım gün gelen maillere bakılması normaldir ama önceden gelmiş ve klasörlere konulmuş maillere bakmak Sistem Sorumlusu dışında yasak ve suçtur. Bunu çokta önemsemeyerek işime devam ettim. Sorumlum departmana geldiğinde "baban nasıl oldu, rahat dönebildinizdi? tekrar başınız sağ olsun" dedi.
*
Sabah çayına dışarı çıktığımda güvenlik "Departman Müd. ümün santrale çağırıyor" dedi ve santrale gittiğimde Beyaz Oda' da beklendiğim söylendi. (Beyaz Oda dediğimiz yer kişilerin çağrıldığı ve o odadan direk çıkışlarının verildiği yerdir yani o odaya giden kişi şirketten çıkartılır)
*
Odaya girdiğimde Departman Müd.. hemen yanında sorumlum ve İnsan Kaynakları Müd. beni bekliyordu. Kişileri görünce şok oldum ve masaya oturdum.
*
15 saniye sessizlikten sonra Sorumlum :"Sen Cumartesi günü Düzce' ye gittin ya" dedi "evet" dememle Sorumlum "ben sana inanmıyorum" dedi, ikinci şokumu yaşadım. 15 saniye yine sessizlikten sonra İnsan Kaynakları Müd. "bize gittiğini kanıtlayabilirmisin" dedi. "Nasıl kanıtlayabilirim" deme üzerine "ölü belgesi alabilirmisin?" dedi. "Ben bu belgenin nasıl çıkartıldığını nerden alındığını bile bilmiyorum, babama 'işyerim cenaza için Düzce' ye gittiğime inanmıyor, oradaki akrabaları arayarak ölü belgesi aldırırmısın, yada onlarda varsa bu sebepten bize de göndermelerini söylermisin' diyemem" dedim. Sorumlum "ozaman otobüs biletin" dedi. Yani inanamıyordum, ogün bana izin veren, sabah odaya girdiğinde tekrar başsağlığı dileyen sorumlum ısrarla bana inanmıyordu.
*
Bu sırada İnsan Kaynakları Müd. "sen yokken ben maillerini okudum Genel Müd.'den bu yetkim var zaten, senin bir arkadaşınla aynı tarihte pikniğe gideceğiniz yazıyor" dedi. "olabilir, ne yani pikniğe gitmek için insan mı öldürüyorum ben, cenazem mi var diyorum" dedim.
*
Yapmadığım şey karşısında ezilmemden "annemi arayalım isterseniz belki onda bilet vardır" dedim. Odanın telefonundan evimi arayarak anneme "cumartesi günü Düzce' ye gittik ya, gittiğimize dair bilet duruyormu sende?" dedim. Annem alakasını anlamayarak "sen zaten izin almamışmıydın, bu niye araştırılıyor şimdi?" dedi. "Anne bilet lazım, çantana sağa sola bak ben seni 15 dakika sonra ararım" diyerek telefonu kapattım.
*
O sırada odaye elinde kağıtlarla Muhasebeden gelen görevli girdi. ne yaptığımı hala anlamayarak ne yaptımda acaba çıkartılıyorum dedim kendi kendime... Elindeki kağıdı kapatarak oturdu Muhasebe yetkilisi ve yine kağıt kapalı olarak masanın üzerinden İnsan Kaynakları Müd.'ne uzattı. Ve 5 dakika sonra odadan çıktı.
*
Ben "ben size kanıt veremedim, annemi tekrar aramaya gerek yok, bu ağırlıkla burada çalışamayacağım, lütfen çıkartın beni" dedim. İnsan Kaynakları Müd. tekrar evimi aradı telefonu bana uzattı, anneme söyleyecek bişey bulamadığım için İnsan Kaynakları Müd.' e konuşamayacağımı kendisinin konuşmasını söyledim.Annemle konuşan İnsan Kaynakları Müd. üm annemin verdiği cevaplar karşısında kötü olmuş ve telefonu kapattıktan sonra diğer kişilere dönerek "annesinin ses tonundan ve konuşmalarından belli, ailesiyle Düzce’ye gitmiş" dedi. Bunun üzerine ilk defa konuşan Departman Müd. "Konuyu kapatalım ve işimize devam edelim" dedi.
*
Peki bu kadar kolayımıydı? Bu duruma düşürüldükten sonra çıkış evraklarım bile hazırlanmış Muhasebe Yetkilisi tarafından odaya kadar getirilmiş, bu saatten sonra nasıl devam edebilirim? Odadan çıktığım andan itibaren sinirimin bozulması, yapılan haksızlık karşısında ağlamamı susturamadım. Dışarıdan annemi arayarak ne yapıp edip bileti bir şekilde bulmasını, yalancılık ithamını taşıyamayacağımı ilettim. Annem hasta babamı evde tek bırakarak bir saat uğraşıp bileti aldığım yere gitmiş, koçanda nüshası kalan bileyin fotokopisini alıp şirkete fakslamıştır.
*
Fax elime geçer geçmez İnsan Kaynakları Müd.' le tekrar beyaz oda' da bu şartlar altında çalışamayacağımı, tazminatımın verilerek çıkartılmak istediğimi söyledim. İnsan Kaynakları Müd. çok üzgün olduğum için böyle düşündüğümü, sorgulamanın yanlış yapıldığını ama bu şekilde konuşulmasının genel Müd. tarafından istendiğini söyledi.
*
O gün şirketten çıkan sorumlum "sana bir leke atıldı, sende kendini kanıtladın, kırıldın ama olur böyle şeyler" dedi...
*
Sonuç olarak benim maillerim İnsan Kaynakları Müd. tarafından okunmadı. Mailler İnsan Kaynakları Müd. de var, benim pikniğe gittiğimi kanıtlayacak yazdığım herhangi bir şey olmadığı gibi, gidemeyeceğimiz yazılmaktadır. Ama maillerimi okuyan kişi bunu dikkate almamıştır. Maillerimi okuyan kişi İnsan Kaynakları Müd. olmuş olsaydı, mailin sonunu bilmesi gerekiyordu, kendisi bilmediği gibi maili benden istedi ve kendisine mailide ilettim.
*
Ayrıca Düzceye gidip gitmediğim Cumartesi günü ev telefonumdan aranılarak sadece evde biri varmı diye bile kontrol edilebilirdi. Ama gitmem için izin veren, sabahında tekrar başınız sağ olsun diyen kişinin 2 saat sonra "ben sana inanmıyorum" demesi daha mantıklı gelmişti.
*
Ben 2 sene 5 aydır bu firmada görev alıyorum. Mezun olmama rağmen, diplomamı almak için izin bile almadım. Şu ana kadar ne bir yanlış gönderimim, ne bir bayiden şikayet ne de bir uyarı almamış bulunuyorum. İki buçuk yıldır çalıştığım firmada sorumlum bana "sana inanmıyorum" diyebilecek hiçbir güven sarsıcı hareketim olmamıştır. Alakasız bir mailden yalancı olduğum çıkartılıp sanki görev aldığım firma' nin ürününü çalmış, malına zarar vermiş, zimmetime para geçirmiş gibi, bir gün gelmedim diye sadece başımda*iki polis memuru eksikmiş gibi sorgulandım.
*
Şuan bölgeler içinde en çok bölgeye bakan kişi olduğum halde, sorumlum' un dışarı çıkması veya gelmemesi durumunda "ben yokken buranın sorumlusu olduğumu" söylediği halde, Sorumlum hariç departmanda en çok mesaiye kalan kişi olduğum halde, bu duruma düşürülmemin sebebi izin aldığım halde 1 gün gelmemiş olmam mı?
*
Bu olay sonucu üzüntüden rahatsızlanmış olup, dört gün boyunca hala kendime gelememiş olarak;
Departman' daki bir kaç kişinin, bir günlük boşluğumla, bilgisayarımı karıştırıp*hiçbir şeyi kanıtlamayan bir mailim ile*bu ortamı yaratan masa arkadaşlarımla, iki buçuk yıldır şirketimin güvenini kazanamayarak "sana inanmıyorum" diyebilen sorumlumla, bunu destekleyen İnsan Kaynaklarımla, konuyu basite alarak "konuyu kapatıp işimize devam edelim" diyebilen Departman Sorumlumla ve her şeyden önemlisi yalancılıkla itham edilerek, çıkış için bütün herşeyimin hazırlanmış olduğunu gören ben Psikiyatri Bölümünden bir haftalık rapor alabilecek duruma geldiğim halde hala çok rahat bir şekilde “bu olay amma büyüdü, gel çalış, istersen istifa et” denilebilecek durumlara geldiğimiz için, çalışmak veya istifa için zorlandığımı, kırılan gururumla görev aldığım firmada' daki görevime devam edemeyeceğimi tekrar tekrar tarafınıza bildirirdim. Raporlu olduğum ve zaten artık güvenim sarsıldığı için o firmaya bir daha adım atmak istemediğim için tlf. görüşmelerimde İnsan Kaynakları Müd. gidip çalışmamı yada istifa etmemi söylemektedir.
Konu hakkında bütün haklarımı alabilmem için önerebileceğiniz bir yol varmı?
(Ayrıca bu firma %100 yabancı sermayali olduğu için Türkiye ye verilen personel hakkı 50 olmasına reğmen firmadaki 98 kişi den 48 inin teşaren firmada kayıtlı olduğı ve taşeron firmada kayıtlı olduğum için maaşımın bir kısmı bankaya, diğer kısmı elden nakit olarak getirilmekte ve SSK. üzerinde bodrom aldığım maaş olarak değil de asgari ücretin biraz üzerinde görünmektedir. Bunun yanında Firma, resmi tatillerde ve Dini bayramların arife gününde tam zamanlı çalışmakta hatta bu tatil günlerinde bile mesaiye kalmakta ve bununla ilgili personele herhangi bir ödeme yapılmamaktadır.)
Yorum ve yardımlarınızı arz ederim.
*
*
*
Hukuki NET Güncel Haber
Konu asli83 tarafından (20-06-2009 Saat 14:07:45 ) de değiştirilmiştir.
Kısaca Sorumlum' dan izin aldığım halde işe 1 gün gitmememden dolayı şirket mailinden (ki diğer departmanların hepsinde internet kullanıyorken bizim departmanımızda kullanılmıyor, yani kendi mailimi kullanmam imkansız)1 ay önce özel yazışmalarımda başka bir yere gitmek istediğimi yazdığım için 3 kişi tarafından sorgulanmam ve direk "sana inanmıyoruz" denmesi ve kanıt istenmesi kıdem tazminatımı alarak iş yerinden çıkabilmem için yeterli bir sebepmidir? (Çünü ben sorumluma söylediğim yere gittiğimi otobüs bileti ile kanıtlamış durumdayım)İş yerim haklarımı vermeyi kabul etmemekte, devam etmem için iş yerine gitmemi istemekte yapılan konuşma ve hareketlerin gururumu kırdığını verimli bir şekilde görevime devam edemeyeceğimi söylediğim halde "ozaman istifa" edeceksin demektedir. Öyleki bu durumdan dolayı aşırı ağlamaktan kaynaklı oluşan rahatsızlığa dair (sinizütü ilerletme ve aşırı baş ağrısı) 3 günlük rapor, bu raporun hemen arkasından psikiyatri bölümünden 7 günlük raporlarım bulunmaktadır.
İş yerim ellerinde mail olduğu için bunu sorgulayabileceklerini ve sorgulama yönteminin sorgulanamayacağını savunmaktadır.
Anlattığınıza göre, adı beyaz içi kara odada geçen konuşmadan ibaret guru kırıcı, belki hakaret içeren görüşme içeriğini ıspatlayabilirseniz elbette sizin için haklı neden olabilir , ancak ıspatta ciddi sorun yaşayacağınızı düşünüyorum.
Bunun dışında bahsetmiş olduğunuz SGK primlerinizin gerçek ücretinizden daha düşük ödenmesi, kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sözleşme feshi için size imkan tanır.
Gerçek ücretinizi belgelerle , açacak olduğunuz davada emsal ücret talebi ve aynı dönemde aynı işyerinde çalıştığınız kişilerin şahitliğiyle ıspatlama şansınız var.
Bundan başka, eğer iş sözleşmenizde fazla çalışma ücretlerinizin ücretinize dahil olduğu yönünde bir madde yoksa, fazla çalışma ücretlerinizin ödenmemesi de size fesih hakkı tanır.
Meslegin ne acaba ? merak ettim
Beyaz oda siyah oda felan böyle basitmi bu kadar herşey
Vay be.. Hem izin veriyor hemde inanmıyor İnanmadıgın bir kişiye nasıl izin verirsin :deli:
Sn. Erdoğan Kırcalı cevapladığınız için çok teşekkür ederim. Sizinde belirttiğiniz gibi oda da konuşulanları ispatlayamaya bilirim. Fakat aynı oda içerisinde yapılan görüşmede, gittiğim yeri kanıtlayabilmem adına,otobüs bileti istenmiş ve odadaki telefondan annemi arayarak annemede bu sorulmuş, benim sözüme inanmayarak annemin de onaylanası istenmiş ve bilet kendisinde varmı diye sorulmuştur. Annem bu konuda şahitliği ne kadar geçerli olabilir? Ayrıca iş yerinden çıkan bir kaç arkadaşım bu oda da yapılan bir çok gurur kırıcı söze maruz kalmış olup, şahitlik yapmalarını istediğim zaman çekinmeden yapabileceklerini düşünüyorum. Ama bunlarda iş yerinden ayrılan kişiler olduğu için yine şahitlikleri ne kadar yeterli olur?
Kanunda geçen; İşverenin, işçinin yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işçinin hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
maddesi benim için geçerli olabilirmi?
Gerçek aldığım ücrete gelince bankaya yatan kısmı bankadan döküman alabiliriz, elden aldığım kısım için ise benim elimde bir belge olmadığı gibi, ödemeyi getiren taşeron firma yetkisi bizden imza alıyor. Bu beldeyi tabiki bana vermezler bu durumda ama mahkeme kanalıyla istendiği taktirde sanırım vermek zorunda kalırlar.
Erdoğan bey, çok az zamanımın kalmış olmasına istinaden tam olarak nereye ve nasıl başvurabileceğim konusunda tekrar yardımınızı rica ediyor ve tekrar teşekkür ediyorum.
Sn. AMDabi; firma piyasada çok iyi bilinen bir beyaz eşya firması olup yaptığım görev Lojistiktir.
Şimdi özel sektörde bazı şeyler yutuluyor.Neden çalışmak zorundaymışız gibi düşünülüyor.Ama kanunları talimatları iyi bilirsen bunun bu kadar kolay olmadığını görürsün.İş kanunun güncel halini incele.Zaten internete girersen konu konu ayrılmış olarak göreceksin.Özel sektördeki çalışan herkes işçi ve işveren adıyla kanun maddeleriyle devlet çerçeve altına almıştır.Hiç bir işveren ve işçi bu kanunlarının dışına çıkamaz.Bazılarını gönderiyorum
mADDE 41. - Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.
Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle ödenir.
Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.
İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.
63 üncü maddenin son fıkrasında yazılı sağlık nedenlerine dayanan kısa veya sınırlı süreli işlerde ve 69 uncu maddede belirtilen gece çalışmasında fazla çalışma yapılamaz.
Fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir.
Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz.
Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışmaların ne şekilde uygulanacağı çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.
MADDE 42. - Gerek bir arıza sırasında, gerek bir arızanın mümkün görülmesi halinde yahut makineler veya araç ve gereç için hemen yapılması gerekli acele işlerde, yahut zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkmasında, işyerinin normal çalışmasını sağlayacak dereceyi aşmamak koşulu ile işçilerin hepsi veya bir kısmına fazla çalışma yaptırılabilir. Bu durumda fazla çalışma yapan işçilere uygun bir dinlenme süresi verilmesi zorunludur.
Şu kadar ki, zorunlu sebeplerle yapılan fazla çalışmalar için 41 inci maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları hükümleri uygulanır.
MADDE 44. - Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir.
Bir avukat aracılığı ile iş yerime bir yazı göndermeyi düşünüyorum. Avukatı bu konuda nasıl aydınlatabilirim? Yada nasıl bir yazı hazırlatabilirim. Çok az zamanım kaldığı için hemen birşeyler yapmam gerekiyor. Bir yakınım şuan stajerliğini yapıyor ama Ticaret Hukuku ile ilgili kendisi bu konuda bana yardımcı olabilirmi?
Birde iki gün ard arda gitmememden dolayı onlar haklı duruma geçeceği için 4 gün içerisinde yapabileceğim şeyler nedir acaba?
Yorum ve yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Evlat edinilen çocukların eski...
04-05-2025, 20:37:53 in Aile Hukuku