Alintiladiginiz makaleye (dusuncenizin tam aksine) benim temelde itirazim vardi. Ne diyor makale? Solculugun ilk sarti solcunun emperyalizme karsi olmasidir diyor ki iste bu iddia benim temelde itirazim olan noktadir. Makaledeki, emperyalizmin 19. yy'da ortaya ciktigina dair bir diger yanlisi ise es geciyorum.
Insanin esitlik arayisi insanlik tarihi kadar eski olmasina ragmen, bu arayisin siyasi sol ve sag ayriminda belirleyici bir etken olarak kendisini gostermesini ve solun temeline oturmasini Fransiz devriminde buyuk etkisi olan Rousseau'nun esitlik anlayisina dayandirmak sanirim yanlis olmaz. Rousseau'ya gore her insan dogustan esittir ancak toplum yapay olarak esitsizlik yaratir. Rousseau'nun aksine insanlarin dogustan esit olmadigini ancak toplumun onlari yapay olarak esit yapmaya calistigini savunan dusunurler de olmusturki bu ikinci dusunce sol karsiti olan sagin temeline yerlesmistir.
Zaten sizin bana yazdiginiz mesajinizin temelini olusturan kol ve beyin emekcisinin hak ettigi ekonomik esitligi, saglik hizmetlerinde esitligi, egitimde esitligi ve demokratik prosese katkida esitligi kazanmasi istegi, benim de iddia ettigim gibi solun emperyalizme karsi olmasinin asil sebebinin emperyalizmin yarattigi esitsizlik oldugunu sizin de dolayli olarak kabul ettiginize isaret ediyor.
Bu arada belirtmek isterim. Elbette esitlikcilik ve ozgurlukculuk farkli kavramlardir ve siyasi dusunceleri siniflandirirken sadece esitlik-esitsizlik ekseni uzerine kurulmus iki kutuplu yatay bir cizgi dusunmek yanlis olur. Gozonunde bulundurulmasi gereken bir diger eksen de dikey ozgurluk-ozgurluksuz (otoriter) eksenidir ki gercek sol ve solcu bu iki eksenin olusturdugu 4 kadrandan esitlik ve ozgurluk kadranin dustugu bolgededir.
Bir Marxist olan Eric Fromm, sosyal prosesin temelini bireylerin ve o bireylerin arzularinin, korkularinin, sagduyularinin ve iyiye kotuye olan egilimlerinin olusturdugunu yazar ve sosyal prosesi anlamanin yolunun sadece onu sekillendiren toplumu anlamaktan degil ayrica bireyin psikolojisini anlamaktan da gectigini soyler. Bireyin psikolojisini de sadece ekonomik esitlik veya esitsizlik degil, ayni zamanda temel haklara sahip olma esitligi, kanunlar onunde esitlik, ulkenin geleceginde soz sahibi olma esitligi vb gibi ekonomik olmayan esitlik arayislari da etkiler. Tabii bu ekonomik olmayan esitliklerin saglanmasi da ozgurlukten gecer.
Maalesef Turkiye'de sol kavrami ekonomik olmayan esitlik arayisi arka plana atilarak, emperyalizm odakli ic ve dis dusman karsitligina donusturulmustur ki bu durum Fromm'un 'Ozgurlukten Kacis' isimli analizinde bahsettigi tehlikeli soysal facialara yol acabilir.
Sayin horasan,
Gercek solcu ve sahte solcu tartismasini aslinda ben acmadim. Benim bu baslik altinda ilk mesajimi yollamama sebep olan o alinti makaleyi dikkatle okursaniz, o makalenin ana fikrinin, kuyrugunu cekmek amaciyla sahte solcuyu gercek solcudan nasil ayirdedilebilecegi oldugunu gorursunuz.
Saygilarimla.
Hukuki NET Güncel Haber
Konu ercum98 tarafından (01-03-2009 Saat 18:57:18 ) de değiştirilmiştir.
Sebep: Imla hatalarini duzelttim
"Bireyin psikolojisini de sadece ekonomik esitlik veya esitsizlik degil, ayni zamanda temel haklara sahip olma esitligi, kanunlar onunde esitlik, ulkenin geleceginde soz sahibi olma esitligi vb gibi ekonomik olmayan esitlik arayislari da etkiler. Tabii bu ekonomik olmayan esitliklerin saglanmasi da ozgurlukten gecer."
Sayın ercum98,
Psikolojik etkilerden bahsederken reçeteye, "ekonomik eşitlik" ilacına ilave olarak bir kaç ilaç daha yazıvermişsiniz...
Amenna ama
bütün doktorlar da bilir ki hastalığın asıl ilacı, antibiyotik "ekonomik eşitlik"tir...
Diğerleri hasta bir insanı ayağa kaldıracak etkiyi sağlayamaz. Ayağa kalkamadıktan sonra ise "temel hak eşitliği", "kanun önünde eşitlik", "eşit söz sahibi olma" ilaçlarının eczane raflarında diş macunu, bebek maması gibi "market" ürünü olması kaçınılmazdır...
Buradan hareketle
"Solcu olmak, filozof olmak demek değildir."
desem kim yanlış mı yapmış olurum?
Bir de yazılarınızdan
sanki ayrı toprakların ve iklimlerin ürünü imiş gibi
"eşitlik" ve "özgürlük" kavramlarını ayrıştırma gayreti içindesiniz
Sol düşünce, sanıldığı gibi ne Fransız Devrimi sonrasındaki Fransız Kurucu Meclisi'ndeki oturma düzeniyle, ne de Marx ve Engels ile başlamıştır. Adı konulmamış olsa da insanlık tarihi kadar eskidir ve insanlık varolduğu sürece yaşamaya ve kendini yenilemeye devam edecektir.
Bir başka forumda böyle yazmıştım Sn. ercum98...
Sol durağan değildir. Durağansa zaten sol değildir. Emperyalizm kavramı 19. yüzyılda telaffuz edilir olmuştur, aynen solun 18. yüzyılda telaffuz edilmeye başlandığı gibi... Ancak her iki kavram da adları konulmamış olsa da insanlık tarihi kadar eskidir. İnanmayan mesela Spartaküs kimmiş, ne yapmaya çalışmış bir baksın.
Avrupa'da gerçek demokrasiyi sol kurmuştur. Bu nedenle demokrasinin daha ileriye gitmesinin dün de, bugün de mihenk taşı soldur.
Sol elbette eşitlik-özgürlük kadranında yer almalıdır. Ancak değişen Dünyamızda, yerel demokratik (eşitlik-özgürlük) sorunların çözümü bu sorunun önünde bugün en büyük ket olan emperyalizme karşı olmak ve yurttaşları ekonomik özgürlüklerine kavuşturmakla mümkündür. Yaşadığımız Dünya ve ülke Fromm'un "Özgürlükten Kaçış" ı yazdığı dönemden neredeyse 70 yıl ilerdedir. (zaman olarak)
Bu ülkede "ilerliyoruz, çağ atlıyoruz" diye diye gelinen yer Maslow'un "İnsan İhtiyaçları Hiyerarşisi" nin en tabanındaki temel ihtiyaçları temin edemeyen nüfusun, 70 yıl öncesine göre oransal daha fazla olduğu gerçeğine çıkıyorsa, kusura bakmayın bugün ülkemiz için Fromm hak getire olmuştur.
Selamlar,
Konu Harun Gür tarafından (01-03-2009 Saat 20:39:24 ) de değiştirilmiştir.
Sebep: imla düzeltmeleri
Insanlik tarihi kadar eski olan esitlik arayisi yaninda Fromm'un nerdeyse 70 yasindaki analizi cok daha yenidir. Kaldi ki, Maslow'un 'Insan Ihtiyaclari Hiyerarsisi', Fromm'un analizinden bile birkac yil eskidir ama hala gecerliligini surdurmektedir. Ustelik, bugun Turkiye'de kendisine sol diyen ve solun icini bosaltip sadece ic ve dis dusmanlara karsi bir mucadeleye donusturmus olan sag ideoloji, hem Fromm'un hem de Maslow'un analizlerinden 10-20 yil daha eskidir.
Ulkede neredeyse bir asirdir biz cag atiliyoruz, hukuk devletiyiz, hepimiz esitiz denildigi halde Avrupa'da solun kurdugunu soylediginiz demokrasiyi her pahasina ulkeden uzak tutmayi basarmis olan o sahte sol ideolojinin asil basarisinin ulkeyi bugun getirdigi nokta oldugunu hep birlikte goruyoruz.
Sn. horasan,
Solcu olmak filozof olmak degildir tabii ki. Cunku her turlu siyasi dusunce (solu da sagi da yukarisi da asagisi da) yuzyillar hatta binlerce yildir felsefe tarafindan etkilenmistir. O yuzden siyaset tartisirken felsefeden uzak durmak cok zor oluyor. Siyasi bilimciler ve siyasete bilimsel olarak yakinligi olanlar, bunu cok iyi bilirler.
Ayrica, esitlik ve ozgurluk kavramlarinin ayri kavramlar oldugunu sadece ben demiyorum. Bircok solu yonlendirmis filozof da diyor. Yalniz eklemekte fayda var. Esitlik ve ozgurluk farkli kavramlar olmasina ragmen, her ikisi de solun vazgecilmez temellerindendir.
Ulkede neredeyse bir asirdir biz cag atiliyoruz, hukuk devletiyiz, hepimiz esitiz denildigi halde Avrupa'da solun kurdugunu soylediginiz demokrasiyi her pahasina ulkeden uzak tutmayi basarmis olan o sahte sol ideolojinin asil basarisinin ulkeyi bugun getirdigi nokta oldugunu hep birlikte goruyoruz.
Nasıl yani? Bu ülkede sol iktidar oldu da benim mi haberim olmadı?
Nasıl yani? Bu ülkede sol iktidar oldu da benim mi haberim olmadı?
Sanırım chpnin,yargının ve askeriyenin gerçek solun ülkeye girmesinin engellediği kastedilmiş.Kişi doktrin düzeyinde bilgiye sahip olabilir sol ya da sağ konusunda ama mensup olduğu görüş onun yine de objektifliğini engelleyebiliyor bazen.
Nasıl yani? Bu ülkede sol iktidar oldu da benim mi haberim olmadı?
Sn. Gur,
Takdir edersiniz ki, demokrasilerde ulkenin gelismesine sadece iktidar degil, muhalefet de katkida bulunur. Ama maalesef, bu ulkede solun iktidar olmasini birakin, cok kisa bir donem haric, solun muhalefet olmasina bile izin verilmemistir. Ustelik, bu izini vermeyen curuk ideoloji yillarca utanmadan kendisini sol ideoloji diye pazarlamistir. Bugun Turkiye'de yasanan sol kavramiyla ilgili kafa karisikliginin sebebi de budur zaten.
Meclis Başkanı Nurettin Ok, Bakan Faruk Sükan’a söz verir. Sözlerine, “Bu yıl, bir tek parti hariç, diğer partiler sanıyorum ki, İçişleri Bakanlığı’nın geçen yılki çalışmalarını yeterli ve ümitli bulmuşlardır,” diye başlayan Sükan, Türkiye İşçi Partisi’nin “komünist” olduğunu iddiasını tekrarlar. 1910’lardan başlayarak Türkiye’de komünist hareketin kendince tarihini anlatan Sükan, TİP’in katıldığı uluslararası toplantılardan, komünist partilerle ilişkilerinden söz eder. Konuşmasının sonunda daha doğrusu çıkan olay nedeniyle yarım kalan konuşmasının sonunda Sükan’ın sözleri, Adalet Partililerin ne denli demokrat olduklarının bir kanıtı olarak Meclis zabıtlarına geçer. Turhan Salman’ın TÜSTAV Yayınları tarafından yayınlanan ‘TİP Parlamentoda’ kitabından birlikte okuyalım:
“Türkiye’de ne kadar bozguncu hareketler varsa içinde, sokak hareketlerin içinde TİP elemanları ve militanları vardır. ‘NATO’ya hayır, işçiler, köylüler bağımsızlıktan yana olanlar’ Köylere 500 bin tane, milyon tane bu bildiriler gider. Çünkü NATO’dan Nisan’da ayrılma, NATO’yu çözme olasılığı vardır ve o olanak hazırlanmadır. Acaba Türkiye nasıl böyle kuvvetlerden, meşru kuvvetlerden, kolektif savunma kuvvetlerinden yoksun kalır ve belirli yöne gidebilir? Bunun bütün yolları her şekli aranır. Bu emir de Moskova emridir, siz bunu reddedersiniz ama bu gerçektir. Bütün söylediklerinizle, hareketlerinizle bu böyledir.”
Çetin Altan dayanamaz ve oturduğu yerden bağırır: “Böyle konuşamazsın!” Daha önceden TİP’li milletvekillerine saldırmak için sözleşmiş bulunan AP’li milletvekilleri bağırmaya başlarlar. Sükan, Çetin Altan’a sorar: “Siz, Türk mahkemeleri’nin mahkûm ettiği Nâzım Hikmet’i, milli şair, vatan şairi olarak göstermediniz mi” Çetin Altan duraksamadan yanıt verir: “En büyük şair idi Nâzım Hikmet…”
Çetin Altan’ın bu sözleri üzerine sayıları yüz elliyi bulan AP’li milletvekilleri 8 TİP’li milletvekillerinin üstüne yürürler. Meclis tarihine kara bir leke olarak geçecek olan linç olayıdır bu...
Komünizmle Mücadele Derneklerini de o sol kurmuştur Sn. ercum98...
Durum anlaşıldı,abimiz asker kaçağı.Bilmiyorum, bu ülkede solcular askerden kaçmazlar,savaşa ben de karşıyım,vatandaşın çocuğu teröristlerle çarpıştırılırken,milletvekillerinin,önemli devlet kademelerindekilerin,iş adamlarının,ünlü sanatçıların kendilerine ve çocuklarına torpil yapılmasına ben de karşıyım.Solculuk etnik kökene ya da dine dayanmaz,insanı esas alır dini ve ırkı ne olursa olsun.
"Ulkede neredeyse bir asirdir biz cag atiliyoruz, hukuk devletiyiz, hepimiz esitiz denildigi halde Avrupa'da solun kurdugunu soylediginiz demokrasiyi her pahasina ulkeden uzak tutmayi basarmis olan o sahte sol ideolojinin asil basarisinin ulkeyi bugun getirdigi nokta oldugunu hep birlikte goruyoruz."
Sayın ercum98,
O Avrupa demokrasisi dediğiniz şey, Avrupa halklarına Lenin'in hediyesidir...
Nasıl mı?
Rus ihtilalinin kapsamı, kuramı gereği tüm dünya ülkeleri idi ve bu beklentilerle devrim hareketi başladı...
Ancak Avrupa halkları kapitalistlerin kendilerine önerdikleri "rüşvet"i yani sizin bahsettiğiniz "Avrupa demokrasisi"ni kabul ettikleri için kuramda tadilata gidilmiş ve başta Mustafa Kemal'in Türkiyesi olmak üzere tüm ulusal ama emperyalist mücadeleler desteklenmiştir...
Buradan hareketle rüşvetle elde edilen demokrasi, rüşveti alanı mutlu eder...
Kapitalistlerin "rüşvet" için nerelere ve nasıl yatırım yaptıklarını yazmama gerek yok sanırım...
Haa bir de şu bizim memleketteki "çağ atlayan", "hukuk devletli", "eşitlikçi" artistlerin hepsi birer kapitalist "yatırım" olmuş ve olmaya devam etmektedir...
Sakın muhalefetin (anlaşıldığı kadarı ile CHP) bir "yatırım" metası olmadığı sitemlerini paylaşmaya kalkmayınız burada...
Ne tür bir eleştiri ile karşılaşacağınızı şimdiden ilan eden bir değerlendirmedir bu...
Seçimlerden sonraki "yatırım"ların müteşebbüs hallarını hep birlikte izleyeceğiz sayın ercum98...
İNSAN HAKLARI AVRUPA MAHKEMESİNİN M. B. VE DİĞERLERİ V. TÜRKİYE D. B. V. TÜRKİYE DBOUBA V. TÜRKİYE ALİPOUR VE HOSSEİNZADGAN V. TÜRKİYE DAVALARINDA 15...
Yazan: Hukuk Kitapçısı Forum: Hukuk Kitapları Tanıtımı
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Ìû ìîæåì ïğåäëîæèòü äîêóìåíòû ÂÓÇîâ, êîòîğûå ğàñïîëîæåíû íà òåğğèòîğèè âñåé Ğîññèéñêîé Ôåäåğàöèè. Ïğèîáğåñòè äèïëîì óíèâåğñèòåòà: êóïèòü àòòåñòàò...
Anneye bakamamak