AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, temaslarını tamamlamasının ardından Ankara'dan ayrıldı. Ziyaretinin ikinci durağı Diyarbakır'a geçen Verheugen, Esenboğa havaalanında açıklama yapmadı. Verheugen, Diyarbakır'da çeşitli görüşmeler yaparak, reformların uygulanmasını yerinde görmeyi amaçlıyormuş. Bunun altında sadece reformların uygulanıp uygulanmaması mı, yoksa değişik sebepler mi var?
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin...
Sayın jawussjan, ortadoğu üzerine, hesaplar biraz farklı. Çok yakında, Marksist doktrinde muz cumhuriyetleri olarak tabir ettiğimiz bir cumhuriyet, Kuzey Irak'ta kurulabilir. "kahrolsun amerikan emperyalizmi" diye protesto edenlere, "komünistler moskovaya" diyenlere ithaf olunur
bugün mısırda oturan mısırlı bir arkadaşla konuştum ve ne yazıktır ki, türkiyede oturuyorum dediğimde "kürdistan güzel bir şehir mi" diye sordu... ve kürdistan diye bir yer olmadığını ve olamayacağını anlatmak yarım saatimi aldı...
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin...
DİYARBAKIR - AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, kapatılan DEP'in eski milletvekili Leyla Zana ile görüşmesinin faydalı olduğunu söyledi. Diyarbakır'da Zana ile görüşen Verheugen, Zana'nın, Türkiye'nin demokratikleşmesi, modernleşmesi ve aynı zamanda AB'ye entegrasyonunu desteklediğini belirterek, ''İkimiz de bölgede demokrasi ve hukukun üstünlüğünün korunması ve muhafaza edilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz'' dedi. Leyla Zana da görüşme konusunda, ''Uzun yıllar davamızla ilgilendi. Görüşmemizde bu konudaki duyarlılıklarını dile getirdi. Bu ülkenin genel sorunlarını ve geleceğini konuştuk. Farklı düşünmüyoruz. AB sürecindeki çabaları ve bu konuda yapmamız gerekenler konusunda görüş alışverişinde bulunduk ve çok olumlu bir görüşme oldu'' diye konuştu.
SEVGİLİ okuyucularım, dün bizim gazetedeki fotoğrafları herhalde gördünüz. Görmediyseniz lütfen dünkü Hürriyet’i bulun, iç sayfalardaki bu inanılmaz belgeye dikkatle bakın.
AB’nin kapitülasyon komiseri Bay Verheugen, Türkiye gezisinde. Ankara’dan sonra ikinci durağı Diyarbakır. Kürtçe, Türkçe, İngilizce pankartlarla karşılanıyor. Teftiş ve denetleme yapıyor. Kürtçü kesimle konuşuyor, onların görüşlerini alıyor. Kendisine hem Kürtçüler, hem de devlet kesimi tekmil veriyor. Fotoğraf ilginç!
Bay Verheugen ve Leyla Zana birbirlerine sarılmış, öpüşüyor. Karşılıklı sevgi gösterisi yapılıyor. Türkiye’ye bu yolla mesaj veriliyor.
Arkadaş konuşuyor: ‘Şiddet çözüm değildir. Şiddeti reddediyoruz. Yasaklanmalıdır.’
Şiddet dediği, terör!
Eğer bizimle alay etmiyorsa, ‘şiddet yasaklanmalıdır’ sözünün ne anlama geldiğini, terörü kimin nasıl yasaklayacağını açıklamalıdır. Öyle ya, koskoca kapitülasyon komiseri bunları söylerken herhalde bir bildiği vardır!
Yasaklamak (!) bir yana, bu terörün sürekli bazı AB ülkelerinden beslendiğini, onların korumasında semirdiğini, kendi ülkesi Almanya’nın da bu konuda halen başı çektiğini Verheugen acaba unuttu mu!
***
Türkiye, PKK terörünü tam 20 yıldan bu yana çekiyor. On binlerce insanımızı yitirdik, terörle mücadele için en az 150 milyar dolar harcadık. Nice insanımız evinden, köyünden oldu. Niceleri sakat kaldı.
Ben bu adamın yerinde olsaydım, Diyarbakır gezisinde PKK cazgırlarıyla muhabbet ettikten sonra, başka kesimleri de ziyaret ederdim.
Örneğin Ankara’da birkaç saatimi, bu iğrenç terör sonrasında sakat kalmış gazileri tedavi eden Rehabilitasyon Merkezi’ni gezmeye ayırırdım. Orada Genelkurmay’ın bakımında olan kolları bacakları kopmuş, gözlerini yitirmiş, terör kurşunlarıyla vücutları delik deşik olmuş ana baba kuzusu askerleri, polisleri de -göstermelik bile olsa- ziyaret ederdim.
Onlarla öpüşmesi, koklaşması da gerekmezdi. Uzaktan bakması yeterli olurdu. Eğer insansa, göreceği tablodan etkilenirdi.
Şimdi belki soracaksınız: ‘Gezi programına bizimkiler böyle bir ekleme yapamaz mıydı?..’
Haklısınız. Ama böyle durumlarda bizi yönetenlerden hiçbir şey beklemeyin. Onların tek amacı, AB’ye hoş görünmek. Böyle bir ziyaret AB’nin işine gelmez, onların kafasına uymaz. Dolayısıyla bizimkiler de bu uygulamayı yapmaz, yapamaz.
***
Şimdi Allah’ın büyüklüğüne bakın. Bay Verheugen önceki gece Diyarbakır’da mışıl mışıl uyurken, PKK militanları kentin göbeğinde bir polis noktasını uzun namlulu silahlarla taradılar. Sonuç: İki güvenlik görevlisi şehit.
Gazeteciler kendisine dün bu konuyu sorduklarında şu yanıtı veriyor:
‘Ayrıntılarını ve nedenini bilemediğim için konuyla ilgili net bir şey söylemem mümkün değil. Biz şiddete karşıyız. Bu olay bölgede şiddetin tamamen ortadan kalkmadığını gösteriyor.’
Vallahi günaydın! Şiddetin ortadan kalkmadığını nasıl da biliyor maşallah!
Nedenini bilemediği (!) için son olay hakkında bir şey söylemesi mümkün değilmiş. Çok haklı!.. Çünkü bu terör eylemlerini ülkemize Venüs mü desem, Satürn mü desem, başka gezegenlerden sızan birileri gerçekleştiriyor. Verheugen onların nereden geldiğini ne bilsin!
Bu olaylar, ya da kendisinin tam yanıbaşında böyle bir terör olayı Almanya, Fransa, İngiltere veya başka bir AB ülkesinde olsaydı, acaba aynı şeyi mi söylerdi? Aynı duyarsız, umursamaz, boşverci tavrı mı sergilerdi?
Sıkar mıydı?
***
Şunu hepimiz çok iyi bilelim. Ülkemize karşı sergilenen bu inanılmaz saygısızlık ve aşağılamayı daha çoook yaşayacağız. Henüz işin en başındayız. Daha neler olacak neler.
Ama ben onlara kızmıyorum. Asıl kabahat bizi yöneten duyarsızlarda. AB’den müzakere tarihi alabilmek umuduyla ülkesinin onur, şeref ve haysiyetinin ayaklar altında çiğnenmesine göz yumanlarda. Bizi kendi siyasal çıkarları uğruna AB’nin karşısında iki paralık etmeyi içine sindirenlerde.
Yazıklar olsun Türkiye Cumhuriyeti’ni bu duruma düşürenlere. Yazıklar olsun onlara tepki veremeyenlere... Ve şakşakçılara!
SEVGİLİ okuyucularım, dün bizim gazetedeki fotoğrafları herhalde gördünüz. Görmediyseniz lütfen dünkü Hürriyet’i bulun, iç sayfalardaki bu inanılmaz belgeye dikkatle bakın.
AB’nin kapitülasyon komiseri Bay Verheugen, Türkiye gezisinde. Ankara’dan sonra ikinci durağı Diyarbakır. Kürtçe, Türkçe, İngilizce pankartlarla karşılanıyor. Teftiş ve denetleme yapıyor. Kürtçü kesimle konuşuyor, onların görüşlerini alıyor. Kendisine hem Kürtçüler, hem de devlet kesimi tekmil veriyor. Fotoğraf ilginç!
Bay Verheugen ve Leyla Zana birbirlerine sarılmış, öpüşüyor. Karşılıklı sevgi gösterisi yapılıyor. Türkiye’ye bu yolla mesaj veriliyor.
Arkadaş konuşuyor: ‘Şiddet çözüm değildir. Şiddeti reddediyoruz. Yasaklanmalıdır.’
Şiddet dediği, terör!
Eğer bizimle alay etmiyorsa, ‘şiddet yasaklanmalıdır’ sözünün ne anlama geldiğini, terörü kimin nasıl yasaklayacağını açıklamalıdır. Öyle ya, koskoca kapitülasyon komiseri bunları söylerken herhalde bir bildiği vardır!
Yasaklamak (!) bir yana, bu terörün sürekli bazı AB ülkelerinden beslendiğini, onların korumasında semirdiğini, kendi ülkesi Almanya’nın da bu konuda halen başı çektiğini Verheugen acaba unuttu mu!
***
Türkiye, PKK terörünü tam 20 yıldan bu yana çekiyor. On binlerce insanımızı yitirdik, terörle mücadele için en az 150 milyar dolar harcadık. Nice insanımız evinden, köyünden oldu. Niceleri sakat kaldı.
Ben bu adamın yerinde olsaydım, Diyarbakır gezisinde PKK cazgırlarıyla muhabbet ettikten sonra, başka kesimleri de ziyaret ederdim.
Örneğin Ankara’da birkaç saatimi, bu iğrenç terör sonrasında sakat kalmış gazileri tedavi eden Rehabilitasyon Merkezi’ni gezmeye ayırırdım. Orada Genelkurmay’ın bakımında olan kolları bacakları kopmuş, gözlerini yitirmiş, terör kurşunlarıyla vücutları delik deşik olmuş ana baba kuzusu askerleri, polisleri de -göstermelik bile olsa- ziyaret ederdim.
Onlarla öpüşmesi, koklaşması da gerekmezdi. Uzaktan bakması yeterli olurdu. Eğer insansa, göreceği tablodan etkilenirdi.
Şimdi belki soracaksınız: ‘Gezi programına bizimkiler böyle bir ekleme yapamaz mıydı?..’
Haklısınız. Ama böyle durumlarda bizi yönetenlerden hiçbir şey beklemeyin. Onların tek amacı, AB’ye hoş görünmek. Böyle bir ziyaret AB’nin işine gelmez, onların kafasına uymaz. Dolayısıyla bizimkiler de bu uygulamayı yapmaz, yapamaz.
***
Şimdi Allah’ın büyüklüğüne bakın. Bay Verheugen önceki gece Diyarbakır’da mışıl mışıl uyurken, PKK militanları kentin göbeğinde bir polis noktasını uzun namlulu silahlarla taradılar. Sonuç: İki güvenlik görevlisi şehit.
Gazeteciler kendisine dün bu konuyu sorduklarında şu yanıtı veriyor:
‘Ayrıntılarını ve nedenini bilemediğim için konuyla ilgili net bir şey söylemem mümkün değil. Biz şiddete karşıyız. Bu olay bölgede şiddetin tamamen ortadan kalkmadığını gösteriyor.’
Vallahi günaydın! Şiddetin ortadan kalkmadığını nasıl da biliyor maşallah!
Nedenini bilemediği (!) için son olay hakkında bir şey söylemesi mümkün değilmiş. Çok haklı!.. Çünkü bu terör eylemlerini ülkemize Venüs mü desem, Satürn mü desem, başka gezegenlerden sızan birileri gerçekleştiriyor. Verheugen onların nereden geldiğini ne bilsin!
Bu olaylar, ya da kendisinin tam yanıbaşında böyle bir terör olayı Almanya, Fransa, İngiltere veya başka bir AB ülkesinde olsaydı, acaba aynı şeyi mi söylerdi? Aynı duyarsız, umursamaz, boşverci tavrı mı sergilerdi?
Sıkar mıydı?
***
Şunu hepimiz çok iyi bilelim. Ülkemize karşı sergilenen bu inanılmaz saygısızlık ve aşağılamayı daha çoook yaşayacağız. Henüz işin en başındayız. Daha neler olacak neler.
Ama ben onlara kızmıyorum. Asıl kabahat bizi yöneten duyarsızlarda. AB’den müzakere tarihi alabilmek umuduyla ülkesinin onur, şeref ve haysiyetinin ayaklar altında çiğnenmesine göz yumanlarda. Bizi kendi siyasal çıkarları uğruna AB’nin karşısında iki paralık etmeyi içine sindirenlerde.
Yazıklar olsun Türkiye Cumhuriyeti’ni bu duruma düşürenlere. Yazıklar olsun onlara tepki veremeyenlere... Ve şakşakçılara!
eee siyasinin biri AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer dememiş miydi? Yolu kontrol ediyor galiba. Türkiye'yi bölecek , sömürgeleştirecek yol sağlam inşaa ediliyor mu? Mühendislik kontrolü bu.
Demokrasi havarileri antidemokratik seçim yasasını,milletvekili dokunulmazlık hususunu sorun etmeden AB ye bizi alacak gibi görünüyorlar. Niye acaba?
Alıntı:Alıntı yapılan üye ; Av.G.A:
Demokrasi havarileri antidemokratik seçim yasasını,milletvekili dokunulmazlık hususunu sorun etmeden AB ye bizi alacak gibi görünüyorlar. Niye acaba?
VERHEUGEN’İN MESAJLARI
-AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen’in Ankara’daki temasları sırasında ilettiği mesajlar ise aynı kaynaklarca şu şekilde özetleniyor:
Gerçeklerin ortaya çıkma zamanı gelmiştir.
Belirsizliğe artık yer yok.
İlerleme raporu için elimizde yeterli veri var.
Türkiye kritik eşiği geçti.
Türkiye’ye yeni bir şart listesi vermeyeceğim.
Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Mehmet Görmez'in Diyarbakır'da Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle yaptığı konuşmanın metnini biraz önce okudum ve bir...
Yazan: Av.İsmail Arslan Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Evlat edinilen çocukların eski...
04-05-2025, 20:37:53 in Aile Hukuku