UĞUR MUMCU 'nun fikirleri bunca yıl geçmesine ramen bazı tipleri rahatsız etmiş gene pusuya yatmış bu zavat ucuz hesaplar pesinde koşarken ne dediğini bilmeyen "aslında bilen" tatlı su kurnazlığı ile ahlak ve ülke sevgisinden ulus devlet'ten bi haber sinsice ağır hakkaretler dolu ATATÜRK düşmanlığını toplumca kabul olmuş degerleri Uğur Mumcu'yu anma adı altında gözü kapalı saldıran bu sahsı kınıyorum.
Belki inanmayacaksınız ama ben Engin Ardıç'ı severim. Hele şimdilerde daha da çok seviyorum. Sevme sebebim ise, yeni birer gerçekmiş gibi ortaya koyduğu ve inanılmaz derecede çarpıttığı konuların sadece iki cümlelik bir yanıt ile çöpe gönderilebilecek kadar gerçeklerden uzak olması...
Eskiden de akla zarar yazılarını mizah yazısı olarak okur, bir insanın nasıl böyle bir haleti ruhiye içerisinde olabileceğini çözümlemeye çalışır, kendi çıkarımlarıma en az yazısına güldüğüm kadar gülerdim.
Son dönemde yazdıklarını anlayışla karşılıyorum, zira konu haleti ruhiyenin, haleti rantiyeye dönüşmesi ile açıklanabilecek kadar basit...
"7.4 yetmedi mi" gibi bir akla ziyan slogana bahis olan Marmara Depremi'ni de yakın zamanda Ergenekon'a bağlamasını beklediğim ardıç kuşuna tavsiyem; Uğur Mumcu'nun son köşe yazısını okuması... Okumuştur bilir, Haham Güney'e meyli ondandır.
Allah ardıç kuşunu da, onu alıntılayanları da islah etsin...
Uğur Mumcu kalplerde yaşamaya devam edecek, bu dünyada akla zarar işlere imza atıp, hatırlanmak bile istenmeyecekler düşünsün...
Bundan on dört yıl kadar önce, o sıralar yorumculuk yaptığım televizyon kanalındaki haberci arkadaşlar, Uğur Mumcu'nun katilini ortaya çıkardılar! Arabaya bombayı koyan herifi...
Pardon, "iddia olunan" diyecekmişiz bundan böyle... "Sözde Ermeni kırımı" gibi bir şey...
"Sözde katile" yakalanırsa deli numarası yapması öğretilmişti, o da öyle yaptı.
O zamanın başsavcısı, adamı içeri almadı, hayır, tuttu bizim arkadaşları içeri aldı.
Emekli olunca da gitti, bizi hiç şaşırtmayan bir şey yaptı, MHP'ye üye oldu. Fakat oraya da nizam ve intizam vermeye kalkınca, fazla barınamadı partide...
Konu da kapandı. "Sözde katile" ne oldu, öğrenemedik. Umarım geçici bir süre içeri alınan arkadaşlar o günleri anlatırlar da hem biz ayrıntıları hatırlarız, hem de halk öğrenir.
Uğur Mumcu, ölümünün on altıncı yıldönümünde törenlerle anılıyor.
On altı yıldır birçok ahmak da Uğur Mumcu'nun "Atatürkçü olduğu için öldürüldüğünü" sanıyor!
Çünkü katilleri, cinayetin toplumda böyle algılanmasını istemişlerdi... Yazıya oturunca papağan gibi "Emeç, Üçok, Cömert, Hablemitoğlu, Kışlalı, Mumcu" isimlerini ardarda sıralamayı marifet sanan birçok basın ahmağı da buna farkında olmadan pek güzel çanak tuttu...
Uğur Mumcu, "kontrgerillayı deşifre etmeye çok yaklaştığı" için öldürüldü. Özellikle örgütün uyuşturucu ve silah trafiği üzerinde duruyor, mafya bağlantılarını inceliyordu. 12 Eylül ortamını yaratmak için kurulmuş tezgâhlarda örgütün "öncü parmağını" ortaya çıkarmak üzereydi.
Yani bugünkü "Ergenekon var mı yok mu" tartışmasını daha o zamanlar "aşmıştı", bu da onun sonunu getirdi, alçakça katledildi.
Pardon yahu, "iddia olunan Ergenekon örgütü" diyecektik.
Törenlerle anılıyor. "Atam, izindeyiz" muhabbeti gibi "Mumcu, izindeyiz" nutukları atılıyor.
Sonra da dönüp Ergenekon soruşturması sulandırılmaya, saptırılmaya, küçümsenmeye çalışılıyor.
Hükümete duydukları nefret gözlerini öyle bir karartmış ki, utanç verici saçmalıklar ve aymazlıklar sergiliyorlar.
Patronları ve yöneticileri tarafından hangi çıkar kavgasında kullanıldıklarını da ya görmezden geliyorlar ya da göremeyecek kadar zavallı bunlar.
Atıp tutuyorlar: Yiğidim aslanım, sana söz veriyoruz, yemin ediyoruz, gerekirse gittiğin yolda biz de öleceğiz ama dönmeyeceğiz!
Sonra da hükümete, savcılara, polislere "giydirmece" ... Atatürkçüler baskı altındaymış.
Uğur Mumcu'yu, Atatürkçülük maskesini senin gibilere pek güzel yutturanlar öldürdüler, bre salak!
Pardon, "öyle olduğu iddia olunuyor" diyelim de başımıza dert almayalım.
Faşistlerle ittifak yapmanın ayıbı da solcu bozuntularına yetsin.
Bence çok doğru yazmış Ardıç, tüm solcular, Kemalistler, devrimciler birer salaktırlar, hem de en süzmesinden, en hakikisinden...
Salaktırlar çünkü; çoğunun sosyo-ekonomik durumu yerinde iken yoksul, aç vatandaşın hakkını savunurlar. Sıcacık evlerinde oturdukları yerde oturmaz, hak hukuk adalet peşine düşerler.
Salaktırlar çünkü; günleri zaten kurtulmuştur onların ama gün kurtarmak olmadığı için amaçları, gününü bile kurtaramayanlar için endişelenir, onlar için çabalarlar...
Salaktırlar çünkü; sağcılar, liberaller gibi düşünmezler, zenginin malvarlığına varlık, güçlünün gücüne güç kattığı sistem ve bu sistem içindeki ilişkiler rahatsız eder onları, hem de sisteme ayak uydurarak malvarlıklarına varlık, güçlerine güç katabileceklerini bildikleri halde bu rahatlık batar onlara...
Salaktırlar çünkü; durduk yerde, hem de kendileri için değil vatanları için, vatandaşları için başlarını belaya sokar, hapse girer, öldürülür hatta idam edilirler...
Salaktırlar çünkü; inançları/davaları tektir, esen rüzgara göre yön değiştirmez, eğilip bükülmezler, dimdiktir başları, el pençe divan durmazlar hiçkimse karşısında, onurları için yaşar onurları için ölürler...
Salaktırlar çünkü; günlerini gün edip "sefam olsun oh oh" demek varken, düşünürler, yazarlar, haykırırlar, sessiz kalamaz, susmazlar...
Ardıç kuşu, ardıç ağacının üremesinde adeta ebelik görevi görür.Ardıç meyvesinin tohumu onun bokunda muhafaza olur ve tohumdan ağaca gidecek yolunu açar. Yani ardıç kuşunun bokunda bir hikmet vardır da Ardıç' ın bokunda yeşil boncuk var mıdır, onu da çomaklayanlar söylesin.
Atatürk ile ilgili, onun sevgisiyle yananlarla ilgili her foruma bilvesile çomak sokulması ve kirletilmesi artık sinir katsayımı zorlamaya başladı.ızgın: ızgın: ızgın: ızgın:
Devlet Modası: Tek Yol Özal ! (Ocak-Haziran 1984) Yerel seçimlerden sonra, solculuktan çark etmiş dostlarımız, ilginç teoriler geliştirmeye başladılar. Çoktandır "sivil toplum" adına liberalizme tuttukları çılgınca alkışa teorik taban bulmaya çalışıyorlardı. Şimdi bu teorik tabanı bulduklarını sandılar. Öyle ya; halk ANAP'ı istediğine göre... ... Bir kısmı, solculuğun başlarına açtığı dertlerden ürküp, düne kadar sövgüler yağdırdıkları düzenden alkış alabilmek için, soldan hızla çark edip, alaturka müzik eşliğinde liberalizm baleleri yapmaya başladılar. ... Bizim tuzu kuru eski solcularımızın "sivil toplum "adına savundukları ekonomik model, bütün dünyada otoriter rejimlerle yürür. Ama ne gam!.. Beylerimiz "tek yol devrim" diyen inatçı delikanlılar gibi, "tek yol Özal" saplantısı içinde, felsefe kırıntıları ile karışmış teori dışsatımı ile meşguldürler. Bugünkü "devlet modası" budur da ondan; bu davulun sesi, yarın başka türlü de duyulur. (Cumhuriyet, 29 Mart 1984, Devlet Modası...)
Uğur MUMCU
Engin Ardıç'ın saldırgan üslubundan ne demek istediği anlaşılamamış, üslubundan rahatsız olanlar savunmaya ve karşı saldırıya geçmiş diye iyi niyetli bir yorumda bulunmak istiyorum.
Yazının esas noktası Ardıç'ın küfürlü konuşması arasında kaynamış. Üslubuna katılmadığım yazıyı bir de böyle okusak:
Bundan on dört yıl kadar önce, o sıralar yorumculuk yaptığım televizyon kanalındaki haberci arkadaşlar, Uğur Mumcu'nun arabasına bomba koyan katili ortaya çıkardılar.
Zanlının akli dengesi yerinde olmadığı için salıverildi. Savcı habercileri göz altına aldı. Bu savcı emekli olunca da gitti, MHP'ye üye oldu. Fakat oraya da nizam ve intizam vermeye kalkınca, fazla barınamadı partide...
Konu da kapandı. Umarım geçici bir süre içeri alınan arkadaşlar o günleri anlatırlar da hem biz ayrıntıları hatırlarız, hem de halk öğrenir.
Uğur Mumcu, ölümünün on altıncı yıldönümünde törenlerle anılıyor.
On altı yıldır pek çok kişi Uğur Mumcu'nun "Atatürkçü olduğu için öldürüldüğünü" sanıyor!
Çünkü katilleri, cinayetin toplumda böyle algılanmasını istemişlerdi... Yazıya oturunca "Emeç, Üçok, Cömert, Hablemitoğlu, Kışlalı, Mumcu" isimlerini ardarda sıralayan pek çok yazar da buna farkında olmadan destek oldu.
Uğur Mumcu, "kontrgerillayı deşifre etmeye çok yaklaştığı" için öldürüldü. Özellikle örgütün uyuşturucu ve silah trafiği üzerinde duruyor, mafya bağlantılarını inceliyordu. 12 Eylül ortamını yaratmak için kurulmuş tezgâhlarda örgütün "öncü parmağını" ortaya çıkarmak üzereydi.
Yani bugünkü "Ergenekon var mı yok mu" tartışmasını daha o zamanlar "aşmıştı", bu da onun sonunu getirdi, alçakça katledildi.
Törenlerle anılıyor. "Atam, izindeyiz" muhabbeti gibi "Mumcu, izindeyiz" nutukları atılıyor.
Sonra da dönüp Ergenekon soruşturması sulandırılmaya, saptırılmaya, küçümsenmeye çalışılıyor.
Hükümete duydukları nefret gözlerini öyle bir karartmış ki, utanç verici saçmalıklar ve aymazlıklar sergiliyorlar.
Patronları ve yöneticileri tarafından hangi çıkar kavgasında kullanıldıklarını da ya görmezden geliyorlar ya da göremeyecek kadar zavallı bu gazeteciler.
Sonra da hükümete, savcılara, polislere yükleniyorlar. Atatürkçüler baskı altındaymış.
Uğur Mumcu'yu, Atatürkçülük maskesini senin gibilere pek güzel yutturanlar öldürdüler!
Ancak hem üslup, hem de içerik size ehven geldiğinden siz gene, özür dileyerek, deyim yerindeyse "salağa yatmaya" meyillisiniz.
İnternette araştırma konusunda maharetinizi bildiğimden, Uğur Mumcu'nun son köşe yazısını buraya alıntılarsanız, bazı şeylerin üzerinde demokratça tartışabiliriz diye düşünüyorum...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
óñêîğåíèå èíäåêñàöèè
31-10-2024, 23:11:20 in Aile Hukuku