Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Slm,
Sn. Önder öncelikle isminizi yanlış yazdığım için özür dilerim.Verdiğiniz bilgilerin de faydalı olduğunu düşünüyorum.Bu yüzden de teşekkür ediyorum.Tartışmanın faydalı olduğunu düşünüyorum.
Bu gün için diğer kurumları pek bilmiyorum ama MEB'de hemen hemen tüm teftiş birimlerinde"SUÇUN ÖĞRENİLMESİ"konusunda bahsettiğiniz ve benimde önceden bildiğim bu danıştay kararından farklı olarak uygulama ve anlayış vardır;O da bir dilekçenin verilmesi suçun öğrenilmiş olmayacağı yönündedir.
Bahse konu danıştay kararının isabetli olduğunu düşünmüyorum.Ortada bir suç varsa ve bu öğrenildiyse soruşturulan nedir?Danıştay örneğinde olduğu gibi bir kişinin şikayeti ile suçun olup olmadığı daha belli değil iken ne öğrenilmiş olacak?
"İnceleme gerekiyorsa soruşturma" tarzında verilen emir neticesinde muhakkik çoğu zaman soruşturmaya geçmeden inceleme raporu düzenler.Bu emir de sizin bahsettiğiniz çerçevede soruşturma emri değildir.Dolayısı ile soruşturmaya başlandığını kesinlikle göstermez.Madem bir suç işlenmiş ve bunu disiplin amiri öğrenmiş soruşturmaya niye başlanmamış.Dolayısı ile inceleme emrinde ve 'inceleme gerekiyorsa soruşturma' emrinde henüz öğrenilen bir suç yoktur.Şüphe vardır.Bir şeyden şüphe etmek onu öğrenmek anlamına gelir mi?Kaldı ki bir çok olayda suç vardır ama suçlu veya suçlular tam belli değildir.Bu inceleme neticesinde ortaya çıkacaktır.Sonuç olarak inceleme emri ile inceleme gerekiyorsa soruşturma şeklinde verilen emir arasında fark yoktur.Her ikisi de incelemedir.ikinci ifadede soruşturmaya geçmek mhakkike verilen bir emir değil,muhakkikin bir tercihidir.
Tabi ki bu bir yorum.Danıştay kararı ile desteklidiğiniz yorumunuzda dikkate değer bir yorum.Belki de kanunun lafzına daha uygun.Bu yorum esas alınacak olursa disiplin cezalarının %99 u yargıdan döner.Disiplin cezalarının da,yasalarının da hiç bir anlamı kalmaz.Yormunuzda katılmadığım tek nokta "İnceleme gerekiyorsa soruşturma" emri ile inceleme emrini soruşturmaya başlama zaman aşımı süresini etkilemede farklı oluşunu ima etmeniz.Bana göre bu açıdan fark oluşturmaz.
Cevap verdiğiniz için teşekkür ediyor,saygılar sunuyorum.İsminizi yanlış yazmamdan dolayı tekrar özür diliyorum.
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
elkonevi rumuzlu üyeden alıntı
Slm,
Sn. Önder öncelikle isminizi yanlış yazdığım için özür dilerim.Verdiğiniz bilgilerin de faydalı olduğunu düşünüyorum.Bu yüzden de teşekkür ediyorum.Tartışmanın faydalı olduğunu düşünüyorum.
Bu gün için diğer kurumları pek bilmiyorum ama MEB'de hemen hemen tüm teftiş birimlerinde"SUÇUN ÖĞRENİLMESİ"konusunda bahsettiğiniz ve benimde önceden bildiğim bu danıştay kararından farklı olarak uygulama ve anlayış vardır;O da bir dilekçenin verilmesi suçun öğrenilmiş olmayacağı yönündedir.
Bahse konu danıştay kararının isabetli olduğunu düşünmüyorum.Ortada bir suç varsa ve bu öğrenildiyse soruşturulan nedir?Danıştay örneğinde olduğu gibi bir kişinin şikayeti ile suçun olup olmadığı daha belli değil iken ne öğrenilmiş olacak?
"İnceleme gerekiyorsa soruşturma" tarzında verilen emir neticesinde muhakkik çoğu zaman soruşturmaya geçmeden inceleme raporu düzenler.Bu emir de sizin bahsettiğiniz çerçevede soruşturma emri değildir.Dolayısı ile soruşturmaya başlandığını kesinlikle göstermez.Madem bir suç işlenmiş ve bunu disiplin amiri öğrenmiş soruşturmaya niye başlanmamış.Dolayısı ile inceleme emrinde ve 'inceleme gerekiyorsa soruşturma' emrinde henüz öğrenilen bir suç yoktur.Şüphe vardır.Bir şeyden şüphe etmek onu öğrenmek anlamına gelir mi?Kaldı ki bir çok olayda suç vardır ama suçlu veya suçlular tam belli değildir.Bu inceleme neticesinde ortaya çıkacaktır.Sonuç olarak inceleme emri ile inceleme gerekiyorsa soruşturma şeklinde verilen emir arasında fark yoktur.Her ikisi de incelemedir.ikinci ifadede soruşturmaya geçmek mhakkike verilen bir emir değil,muhakkikin bir tercihidir.
Tabi ki bu bir yorum.Danıştay kararı ile desteklidiğiniz yorumunuzda dikkate değer bir yorum.Belki de kanunun lafzına daha uygun.Bu yorum esas alınacak olursa disiplin cezalarının %99 u yargıdan döner.Disiplin cezalarının da,yasalarının da hiç bir anlamı kalmaz.Yormunuzda katılmadığım tek nokta "İnceleme gerekiyorsa soruşturma" emri ile inceleme emrini soruşturmaya başlama zaman aşımı süresini etkilemede farklı oluşunu ima etmeniz.Bana göre bu açıdan fark oluşturmaz.
Cevap verdiğiniz için teşekkür ediyor,saygılar sunuyorum.İsminizi yanlış yazmamdan dolayı tekrar özür diliyorum.
Nazik yaklaşımınız dolayısı ile bende size teşekkür eder, saygılar sunarım.
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Önder Bey konuya ilginizden ve vermiş olduğunuz danıştay kararından dolayı teşekkür ederim.
14.08.2008 tarihinde idareye savunmamı verdiğim halde hala bir ceza tebliğ edilmedi. Eğer ceza tebliğ edilirse dava açacağım zaten.
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Buna göre 24/10/2007 tarihinde öğrenilen bir fiil hakkında 13/03/2008 tarihinde soruşturma emri verilmiş olması bakımından zamanaşımı söz konusu olabilirmi?
19/11/2007 tarihinde inceleme emri verilmiş olması zamanaşımını kesermi?
Soruşturma izni olmadan muhakkik soruşturmaya başlamış olabilir mi?
657 sayılı kanunun 127. maddesinde açıkça disiplin soruşturması kelimesinin geçmesi açısından incelemenin başlamış olmasının yetersiz olarak değerlendirilmesi gerekmez mi?
İnceleme zamanaşımını kesiyor ise emrin verildiği tarih mi yoksa incelemenin başlangıç tarihimi esastır?
14/08/2008 tarihinde kuruma teslim edilen savunmam hakkında personel genel müdürlüğünden kuruma gönderilen herhangi bir yazı yok. Bu durumda 657 sayılı DMK nun 128. maddesine zamanaşımı oluşmuş olabilirmi?
Öncelikle inceleme emri verilmiş.İncelem esnasında suç tespit edildiği için soruşturma (mucip) talep edilmiş, dolayısıyla sizin belirttiğiniz tari suçun öğrenildiği tarih değildir.Bu tarih 13.03.08 dir.
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
1- "İnceleme gerektiğinde soruşturma" şeklinde verilen onaylarda eğer fiil sübut bulmaz ise, muhakkik inceleme raporu düzenlemekte ve soruşturmaya geçmemektedir. Böylelikle 127. Maddedeki 1 aylık süre içinde soruşturmaya başlanmamış daha doğrusu soruşturmaya hiç geçilmemiş olmaktadır. Bu durumda dilekçe verildikten sonra 1 aylık süre içinde soruşturmaya geçmeyerek muhakkik veya disiplin amiri suç işlemiş olacaktır.
2- 127. Maddede " Fiilin işlenildiğinin öğrenildiği tarih" ibaresi vardır. Bu durumda dilekçenin verilmesi fiilin işlenildiğini öğrenmek anlamına mı gelmektedir. Belki dilekçe iftira olarak verilmiştir. Olmayan bir fiili daha doğrusu hiç işlenmeyen bir fiili disiplin amirinin öğrenme imkanı bulunmakta mıdır?
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
" 127. Maddede " Fiilin işlenildiğinin öğrenildiği tarih" ibaresi vardır. Bu durumda dilekçenin verilmesi fiilin işlenildiğini öğrenmek anlamına mı gelmektedir. Belki dilekçe iftira olarak verilmiştir. Olmayan bir fiili daha doğrusu hiç işlenmeyen bir fiili disiplin amirinin öğrenme imkanı bulunmakta mıdır?[/QUOTE]
CEVAP;
Endişe etmeyin, hukuk dilekçelerin hangilerinin işleme alınacağını, hangilerinin haklı, hangilerinin haksız olduğunu da düzenlemiş bulunmaktadır. İşleme alınmayacak olan dilekçeler üzerine "İŞLEME ALINMAMA" kararı verilmekte ve iftira var ise iftiracı hakkında ceza, hukuk ve disiplin alanlarında işlem başlatılmaktadır.
Yani iftira nitelikli dilekçeler, sadece bu dilekçeyi veren iftiracı aleyhine delil olarak kullanılmaktadır. Kanunen bedeli ödemek şartı ile her türlü suç işlenebilir. Bunu engelleyen veya önceden tahmin eden bir sistem zaten yoktur.
1-3071 sayılı Dilekçe Kanunun “DİLEKÇEDE BULUNMASI ZORUNLU ŞARTLAR” başlıklı 4.maddesinde “Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerde, dilekçe sahibinin adı-soyadı ve imzası ile iş veya ikametgah adresinin bulunması gerekir.” Hükmü yer almaktadır.
Aynı yasanın İNCELENEMEYECEK DİLEKÇELER başlıklı 6.maddesinde de “Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerden;
a) Belli bir konuyu ihtiva etmeyenler,
b) Yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili olanlar,
c) 4 üncü maddede gösterilen şartlardan herhangi birini taşımayanlar, İncelenemezler.” Hükmü yer almaktadır.
2-4483 sayılı yasanın 17.07.2004 tarih ve 5232 sayılı yasa ile değişik 4.maddesinin 3. ve 4.fıkralarında “Bu Kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikâyetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikâyetlerde kişi veya olay belirtilmesi, iddiaların ciddî bulgu ve belgelere dayanması, ihbar veya şikâyet dilekçesinde dilekçe sahibinin doğru ad, soyad ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması zorunludur.
Üçüncü fıkradaki şartları taşımayan ihbar ve şikâyetler Cumhuriyet başsavcıları ve izin vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmaz ve durum, ihbar veya şikâyette bulunana bildirilir. Ancak iddiaların, sıhhati şüpheye mahal vermeyecek belgelerle ortaya konulmuş olması halinde ad, soyad ve imza ile iş veya ikametgâh adresinin doğruluğu şartı aranmaz. Başsavcılar ve yetkili merciler ihbarcı veya şikâyetçinin kimlik bilgilerini gizli tutmak zorundadır.” Hükmü yer almaktadır.
Aynı yasanın 17.07.2004 tarih ve 5232 sayılı yasa ile değişik 5.maddesinde de “Cumhuriyet başsavcılıkları ile izin vermeye yetkili merciler ihbar ve şikâyetler konusunda daha önce sonuçlandırılmış bir ön inceleme olması halinde müracaatı işleme koymazlar. Ancak ihbar veya şikâyet eden kişilerin konu ile ilgili olarak daha önceki ön incelemenin neticesini etkileyecek yeni belge sunması halinde müracaatı işleme koyabilirler.” Hükmü yer almaktadır.
3-4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunun BAŞVURU USULÜ başlıklı 6.maddesinde de “ Bilgi edinme başvurusu, başvuru sahibinin adı ve soyadı, imzası, oturma yeri veya iş adresini, başvuru sahibi tüzel kişi ise tüzel kişinin unvanı ve adresi ile yetkili kişinin imzasını ve yetki belgesini içeren dilekçe ile istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum veya kuruluşa yapılır. Bu başvuru, kişinin kimliğinin ve imzasının veya yazının kimden neşet ettiğinin tespitine yarayacak başka bilgilerin yasal olarak belirlenebilir olması kaydıyla elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla da yapılabilir.
Dilekçede, istenen bilgi veya belgeler açıkça belirtilir.” Hükmüne yer verilmiştir.
4-Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Esas Ve Usuller Hakkında Yönetmeliğin BAŞVURULARIN CEVAPLANDIRILMASI başlıklı 18/son.maddesinde de “Daha önce cevaplandığı halde aynı kişiler tarafından yapılan tekrar mahiyetindeki başvurular ile soyut ve genel nitelikteki başvurular işleme konulmaz ve durum başvuru sahibine bildirilir.” Hükmü yer almaktadır.
5-13/04/2005 tarih ve 25785 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren Başbakanlığın Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri İle Başvuru Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “Başvuru hakkı” başlıklı 31/2.maddesinde de “Ancak, kamu görevlilerini karalama amacı güttüğü açıkça anlaşılan ve başvuranın kimliği tespit edilemeyen başvurular değerlendirmeye alınmaz.” Hükmü yer almaktadır.
6-Memurlar Ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun Uygulaması İle İlgili Olarak İçişleri Bakanlığınca Yürütülecek İşlemlere İlişkin Yönergenin “İşleme Konulmayacak İhbar ve Şikayetler” başlıklı 9.maddesinde; “4483 sayılı Kanunun 4. maddesinin 3. ve 4. fıkraları gereğince, memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikayetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikayetlerde kişi ve/veya olay belirtilmesi zorunludur. Bu ibareye aykırı bulunan ihbar ve şikayetler Cumhuriyet başsavcıları ve izin vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmaz ve durum, ihbar veya şikayette bulunana bildirilir.
7-24 Ocak 2004 Tarih ve 25356 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Dileikçe Hakkının ve Bilgi Edinme Hakkının Kullanılması Hakkındaki 2004/12 nolu Başbakanlık Genelgenin 1/a.maddesinde de “Ad, soyad ve adres bulunmayan, imza taşımayan, belli bir konuyu içermeyen, ya da yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili dilekçeler cevaplandırılmayacaktır. Ancak, bu unsurları ihtiva etmemekle birlikte, başvurulara olayla ilgili inandırıcı mahiyette bilgi ve belgeler eklenmiş veya somut nitelikte bilgi, bulgu ya da olaylara dayanılıyor ise, bu hususlar ihbar kabul edilerek idarece işlem yapılabilir.” Şeklinde kural getirilmiştir.
Yani anılan düzenleme ile hangi başvuruların ihbar kabul edileceği, hangilerinin ise ihbar kabul edilmeyeceğinin dahi Genelgede düzenlendi anlaşılmaktadır.
Genelgede ayrıca “bilgi edinme hakkı ile dilekçe hakkının mevzuatımızda yer alan esas ve usullere uygun olarak etkin kullanılmasını teminen, bakanlıkların merkez ve taşra teşkilatları, valilik, kaymakamlık ve mahalli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşları, hizmet alanlarında aşağıda yazılı kurallara uymakla yükümlüdürler.” Hükmüne yer verildikten sonra, bu Genelgenin getirdiği kuralların “idareye yapılan her türlü başvuru aşağıda belirtilen usule uygun olarak cevaplandırılacaktır” şeklinde ki düzenleme ve Genelgenin son paragrafında da “Bu itibarla; "Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun" ile "Bilgi Edinme Hakkı Kanunu" hükümlerinin gerekleri, bütün kamu kurum ve kuruluşları tarafından yukarıda belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda yerine getirilecektir.” Düzenlemesine yer verilerek Genelgenin tüm kamu kurumlarını kapsadığı vurgulanmıştır.
En önemlisi ise bu Genelgede yer alan hususlara aykırı hareket eden kamu görevlileri ile ilgili olarak da hakkında “Bu çerçevede, konuya ilişkin Anayasal ve yasal kurallar ile yukarıda belirtilen usul ve esaslar hakkında tüm personel bilgilendirilecek, personele yönelik eğitim programlarında konuya ayrıntılı olarak yer verilmesi sağlanacak, bilgi edinme ve dilekçe haklarının kullanımı kapsamındaki başvurulara ilişkin uygulamalar mevzuat dahilinde denetlenecek ve denetimler sonucu belirtilen kurallara uymadıkları saptanan kamu görevlileri hakkında genel hükümlere göre disiplin ve ceza işlemleri uygulanacaktır.” Şeklinde düzenleme getirilmiştir.
özetle;
Belirtilen niteliklere uygun dilekçeler üzerine yani adı ve adresi belli ve teyitli kişi tarafından ileri sürülen suçlama konusu somut bilgilere dayanan dilekçeler üzerine, inceleme gerekirse soruşturma onayı ile işlem başlatılır. Asılsız olduğu veya iftira teşkil ettiği anlaşılır ise, adı adresi belli ve teyitli şikayetçi hakkında ;
a-İftiradan ceza davası
b-Hukuk mahkemesinde tazminat davası
c-iftiracı memur ise kurumundan disiplin soruşturma açılmasının istenmesi
vs....
pek çok yöntem hayata geçirilebilir.
Kanunen bedeli ödemek şartı ile her türlü suç işlenebilir. Zaten bunu engelleyen veya önceden tahmin eden bir sistem de yoktur.
Konu önder71 tarafından (30-12-2008 Saat 12:15:43 ) de değiştirilmiştir.
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Merhabalar.Benim konumuma uyan bir konu olduğu için bende buraya mesaj yazmayı uygun gördüm.
Benim sorunum şu arkadaşlar;
Hakkımda 01.01.2007-31.03.2008 tarihleri arasında işlediğim iddia edilen suç nedeniyle ilçe müdürü üst yazı ile 04.04.2008 tarihinde kaymakamlığa başvurarak soruşturma talep ediyor. Kaymakamlıkta 04.04.2008 tarihi itibari ile ön inceleme (sadece ön inceleme) yapılması için muhakkik atıyor. Muhakkik ön incelemeyi sürdürürken ek süre talebinde buluınuyor ve kaymakamlık tarafından 15 gün ek süre veriliyor.Muhakkik incelemesini 12.05.2008 tarihinde bitiriyor ve kaymakama soruşturma izni verilmesi gerektiğine dair kararını sunuyor.Kaymakam da aynı tarihte soruşturma izni vererek bana tebliğ edip dosyayı cumhuriyet savcılığına bildiriyor. Ben tebliğden 2 gün sonra bölge idare mahkemesine itirazda bulundum 28.07.2008 tarihinde bölge idare mahkemesi itirazımı reddetti ve dosyayı cumhuriyet savcılığına intikal ettirdi. Savcılık soruşturması halen devam etmekte. Ancak valilik İl İdare kurulundan 10.12.2008 tarihinde son savunmamın istendiğine dair bir yazı geldi.Bu yazıda hakkımda yapılan idari soruşturma neticesinde her ne surette olursa olsun çıkar sağladığım ve savunmam istendi. Bende savunmamı 3 gün sonra gönderdim. 08.01.2009 tarihinde karar bana tebliğ edildi ve 1 yıl kademe ilerlememin durdurulması cezası geldi. Şimdi merak ettiğim bu durumda bu ceza aslında sizlerinde bahsettiği gibi zamanaşımına uğramışmıdır ? çünkü suçun öğrenilme tarihi 04.04.2008 ve aynı gün sadece ön inceleme açılmasına izin veriliyor ve disiplin soruşturması açılmıyor. Görüşlerinizi bekliyorum.
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
ericclapton rumuzlu üyeden alıntı
Merhabalar.Benim konumuma uyan bir konu olduğu için bende buraya mesaj yazmayı uygun gördüm.
Benim sorunum şu arkadaşlar;
Hakkımda 01.01.2007-31.03.2008 tarihleri arasında işlediğim iddia edilen suç nedeniyle ilçe müdürü üst yazı ile 04.04.2008 tarihinde kaymakamlığa başvurarak soruşturma talep ediyor. Kaymakamlıkta 04.04.2008 tarihi itibari ile ön inceleme (sadece ön inceleme) yapılması için muhakkik atıyor. Muhakkik ön incelemeyi sürdürürken ek süre talebinde buluınuyor ve kaymakamlık tarafından 15 gün ek süre veriliyor.Muhakkik incelemesini 12.05.2008 tarihinde bitiriyor ve kaymakama soruşturma izni verilmesi gerektiğine dair kararını sunuyor.Kaymakam da aynı tarihte soruşturma izni vererek bana tebliğ edip dosyayı cumhuriyet savcılığına bildiriyor. Ben tebliğden 2 gün sonra bölge idare mahkemesine itirazda bulundum 28.07.2008 tarihinde bölge idare mahkemesi itirazımı reddetti ve dosyayı cumhuriyet savcılığına intikal ettirdi. Savcılık soruşturması halen devam etmekte. Ancak valilik İl İdare kurulundan 10.12.2008 tarihinde son savunmamın istendiğine dair bir yazı geldi.Bu yazıda hakkımda yapılan idari soruşturma neticesinde her ne surette olursa olsun çıkar sağladığım ve savunmam istendi. Bende savunmamı 3 gün sonra gönderdim. 08.01.2009 tarihinde karar bana tebliğ edildi ve 1 yıl kademe ilerlememin durdurulması cezası geldi. Şimdi merak ettiğim bu durumda bu ceza aslında sizlerinde bahsettiği gibi zamanaşımına uğramışmıdır ? çünkü suçun öğrenilme tarihi 04.04.2008 ve aynı gün sadece ön inceleme açılmasına izin veriliyor ve disiplin soruşturması açılmıyor. Görüşlerinizi bekliyorum.
CEVAP;
1-Öncelikle 4483 sayılı yasaya göre yapılan ön incelemesinin disiplin soruşturması ile ilgilisinin bulunmadığını, sadece ilgili memurun adli yönden yargılanıp yargılanmaması ile ilgili izin sürecini düzenlediği, yargılanma izni, ilgili memurun suçlu olduğu anlamına gelemediği, zira, beraat imkanının adli mahkemelerde her zaman söz konusu olabileceğinin altını çizelim.
2-Disiplin soruşturması ve onayının ise, 4483 sayılı yasada düzenlenen ön incelemeden tamamen farklı bir husus olduğu, ilgili memurun disiplin hukuk içinde yetkili disiplin amirince veya disiplin kurulunca cezalandırılması ile ilgili bir süreç olduğunu biliyoruz.
3-4483 sayılı yasaya göre verilen ön inceleme onayı, disiplin soruşturma onayı şeklinde değerlendirilemez. Ancak 4483 sayılı yasaya göre verilen ön inceleme onayının, 657 sayılı yasaya göre verilen disiplin soruşturma onayının aynı evrak üzerinde olmasının bir sakıncası da yoktur.
Zaten uygulamada, 4483 sayılı yasaya göre ön inceleme onayı verilmekte, aynı onay içinde 657 sayılı yasaya göre konunun disiplin yönünün de incelenmesi ve gerekirse soruşturması belirtilip, her iki onayın tek evrakta ve tek görevli (muhakkik, soruşturmacı veya müfettiş) tarafından yürütülmesi sağlanabilir. Zaten bu uygulama pratik ve hızlı olduğu için çeşitli kurumlarda uygulanmaktadır.
4-Ön inceleme onay yazısını incelediniz mi?
Eğer incelediniz ve sadece ön inceleme onayının yazılı olduğunu tespit etmişseniz, Bu durumda 657 sayılı yasanın 127.maddesinde düzenlenen disiplin soruşturmasının 1 ay içinde başlatılabileceğine ilişkin süre, Kaymakamın bu hususu öğrenmesinden itibaren başladığı ve müteakip 30 gün sonra eğer halen disiplin soruşturma onayı verilmemiş ise, iaderinin disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğramıştır.
5-2577 sayılı yasaya göre disiplin işlemlerine karşı açılan davaların, disiplin cezasının tebliğ edilmesine müteakip 60 içinde açılması gerekir. Eğer bu süre geçmiş ise haklı bile olsanız dava açtığınızda süreye yönünden red kararı verilir. Bunun tek istisnası, yokluk anlamına gelen ve yapılan işlemin hiç hüküm doğurması şeklinde sonuç doğuran yokluk ile batıl kararın verilmesi…
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
önder71 rumuzlu üyeden alıntı
CEVAP;
1-Öncelikle 4483 sayılı yasaya göre yapılan ön incelemesinin disiplin soruşturması ile ilgilisinin bulunmadığını, sadece ilgili memurun adli yönden yargılanıp yargılanmaması ile ilgili izin sürecini düzenlediği, yargılanma izni, ilgili memurun suçlu olduğu anlamına gelemediği, zira, beraat imkanının adli mahkemelerde her zaman söz konusu olabileceğinin altını çizelim.
2-Disiplin soruşturması ve onayının ise, 4483 sayılı yasada düzenlenen ön incelemeden tamamen farklı bir husus olduğu, ilgili memurun disiplin hukuk içinde yetkili disiplin amirince veya disiplin kurulunca cezalandırılması ile ilgili bir süreç olduğunu biliyoruz.
3-4483 sayılı yasaya göre verilen ön inceleme onayı, disiplin soruşturma onayı şeklinde değerlendirilemez. Ancak 4483 sayılı yasaya göre verilen ön inceleme onayının, 657 sayılı yasaya göre verilen disiplin soruşturma onayının aynı evrak üzerinde olmasının bir sakıncası da yoktur.
Zaten uygulamada, 4483 sayılı yasaya göre ön inceleme onayı verilmekte, aynı onay içinde 657 sayılı yasaya göre konunun disiplin yönünün de incelenmesi ve gerekirse soruşturması belirtilip, her iki onayın tek evrakta ve tek görevli (muhakkik, soruşturmacı veya müfettiş) tarafından yürütülmesi sağlanabilir. Zaten bu uygulama pratik ve hızlı olduğu için çeşitli kurumlarda uygulanmaktadır.
4-Ön inceleme onay yazısını incelediniz mi?
Eğer incelediniz ve sadece ön inceleme onayının yazılı olduğunu tespit etmişseniz, Bu durumda 657 sayılı yasanın 127.maddesinde düzenlenen disiplin soruşturmasının 1 ay içinde başlatılabileceğine ilişkin süre, Kaymakamın bu hususu öğrenmesinden itibaren başladığı ve müteakip 30 gün sonra eğer halen disiplin soruşturma onayı verilmemiş ise, iaderinin disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğramıştır.
5-2577 sayılı yasaya göre disiplin işlemlerine karşı açılan davaların, disiplin cezasının tebliğ edilmesine müteakip 60 içinde açılması gerekir. Eğer bu süre geçmiş ise haklı bile olsanız dava açtığınızda süreye yönünden red kararı verilir. Bunun tek istisnası, yokluk anlamına gelen ve yapılan işlemin hiç hüküm doğurması şeklinde sonuç doğuran yokluk ile batıl kararın verilmesi…
Önder Özlem
Öncelikle teşekkür ediyorum. Tam olarak anlaşılabilmesi için belgelerin bazılarını ekleyeceğim ama bu ne kadar doğru olur onu da bilmiyorum. Eğer hatalıysam şimdiden özür diliyorum..Ama belgelere göre daha kolay yorumlanabileceğini düşünüyorum..Aşağıdaki resimler belgelerin taranmış halleridir ve kişi ve kurumlar tamamen gizlenmiştir. Bu belgelere göre en sonda yeralan disiplin soruşturması ile ilgili olarak istenilen savunma sonucu verilen ceza sizce zamanaşımına uğrarmı ..umarım çok özel olmamıştır. Eğer çok özel olduysa lütfen dikkate almayıp konumu silin ..Şimdiden teşekkürlewr..
Merhabalar, yaklaşık 2450 m2 alana sahip arazimiz üzerinde 1958 yılında inşa edilmiş bir okul bulunuyor. Tapu kaydında herhangi bir şerh ya da farklı...
Zaten icra vekalet ücreti 1000 TL değil 900 TL üzerinden hesaplanacaktı.
Borçlu, borcum yok demek yerine, benim borcum 1000 TL değil 900 TL şeklinde...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Şahsa ait arazi üzerinde bulunan...
14-05-2025, 22:25:33 in Gayrimenkul Hukuku