Alıntı:
elkonevi rumuzlu üyeden alıntı
Sn Ender ÖZLEM"İncelemenin soruşturma açma süresi içinde tamamlanması ve bu süre dolmadan gerekiyor ise soruşturmaya dönüştürülmesi zorunludur. Eğer inceleme 30 günden fazla sürmüş ise, artık disiplin soruşturması açılamaz."demiş.
Hiç bir yasal düzenleme muhakkike incelemeyi bir ayda bitirme zorunluluğu getirmemiştir.Bu çoğunlukla mümkün de değildir.O zaman hakkında inceleme yürütülen kişi belli bir süre için rapor alır,ifadesini alamazsınız.İstinabe ile bir kişinin ifadesini almanız gerekir veya bir kurumdan bilgi almanız gerekebilir,cevap gecikebilir.Buna benzer bir çok zorunlu sebep incelemenin veya soruşturmanın gecikmesine neden olabilir.
Ayrıca inceleme başlatmadan bir olayın hangi cezayı gerektireceğini,veya ceza gerektirip gerektirmeyceğini disiplin amiri nasıl bilecek.ayrıca çoğu zaman incelmeler konu üzerinden verilir.Suç var mı? Suç varsa suçlu veya suçlular kim?Suç ne?Bu suçun cezası ne?Bu ve buna benzer sorular inceleme sonunda öğrenilir.Özetle:İncelemenin başlaması ile veya bir şikayetin veya konusu suç olabilecek bir fiilin öğrenilmesi ile SUÇ ÖĞRENİLMİŞ olmaz;Suç şüphesi ortaya çıkmış olur.
1-657 sayılı yasanın 127.maddesinde zaman aşımı süreleri düzenlenmiş ve soruşturma zaman aşımı diye bir süre öngörülmüştür. Bu sürenin başlaması da soruşturma açmaya yetkili merciin suçu öğrenmesine bağlanmıştır. Zira yasanın açık ifadesinde “bu fiil ve hallerin işlendiğinin
öğrenildiği tarihten itibaren” ibaresi yer almaktadır.
Danıştay da bu öğrenmenin soruşturma açmaya yetkili merci tarafından öğrenilme olarak kabul edilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
2-Disiplin soruşturmaları için kanunda zaman aşımı düzenlenirken inceleme diye bir ön çalıma düzenlenmemiş ve soruşturma açmaya
yetkili makamın suçu öğrenmesinden itibaren, soruşturma zaman aşımını devre dışı bırakacak bir istisnai yol ve imkan idareye tanınmamıştır.Yasaya aykırı uygulama ve düzenleme hayata geçirilemeyeceğinden, uygulamada
İNCELEME GEREKİRSE SORUŞTURMA diye onay kalıbı kullanılarak bir yol takip edilmekte,
inceleme ve soruşturma onayları birlikte verilerek, 1 aylık soruşturma açma zaman aşımı süresinin dolmasının önüne kolaylıkla geçilmektedir. Ayrıca birlikte verilen inceleme onayı kapsamında, inceleme ve araştırmaya tabi tutulan memurlar bazen hiç bir ifadeye bile çağrılmadan, haklı gerekçeler dahilinde, soruşturma aşamasına geçilmeden, İnceleme Raporu tanzim edilerek İŞLEMDEN KALDIRMA onayı ile çıkarılmakta ve disiplin kuruluna daha sevk edilmemektedirler.
3-Sizin kendi kendinize icat ettiğiniz ve sonra olmadığını belirttiğiniz 1 ay içinde incelemeyi bitirme yükümlülüğü, inceleme diye bir çalışmanın kanunda zaten düzenlenmemiş olması nedeni ile yoktur. Tek başına inceleme onayı verildiğinde de, 657 sayılı yasanın 127.maddesinin açık hükmü gereği, disiplin cezası gerektirecek bir durumun yetkili merci tarafından öğrenilmesine müteakip 1 ay içinde soruşturma onayı verilmesi gerekecektir. Yani hatalı bir işlem başaltılır, inceleme onayı tek başına verilir ise, yetkili makamın DİSİPLİN YAPTIRIMINI GEREKTİREN DURUMU öğrenmesinin gerçekleşmiş olma kaydı ile soruşturma zaman aşımı süresini 1 ay içinde dolacak ve idarenin ceza verme yetkisi zamanşamına uğrayacak, uğratanlarında sorumluluğu doğacaktır.
Zaten sizin uygulamanız değil, tartışılan YASANIN NE DEDİĞİDİR.
4-Benim önceki yazımda açıkça belirtilmek istenen TEK
BAŞINA İNCELEME ONAYI ALINIP, SORUŞTURMA AÇMA ZAMAN AŞIMI SÜRESİNİN İDARENİNİ İLK ELDEN DÜZENLEDİĞİ BİR YOL İLE ETKİSİZ HALE GETİRİLİP ALAMSIZLAŞTIRILMASININ ÖNÜNE GEÇİLMESİDİR. Zira soruşturmanın tanımı içinde, suç işlenip işlenmediği, suçun oluşup oluşmadığı, iddia edilen suçun o memur tarafından işlenip işlenmediği gibi hususların aydınlatılması zaten vardır.
5-İnceleme ve soruşturma onayları
BİRLİKTE verildiğinde, zaten suçun işlendiği tarihten başlayan 2 YILLIK ceza verme zaman aşımı süresinin dolmasına kadar
soruşturmacılar gönüllerince detaylı araştırma yapabilirler, İSTEDİKLERİ BEGELERİN GELMESİNİ BEKLEYEBİLİRLER.
6-İNCELEME VE GEREKİRSE SORUŞTURMA şeklinde onay verilmesi, yaygın ve pek çok kurumun özenle riayet ettiği bir uygulamadır.
7-Mesajda "Özetle:İncelemenin başlaması ile veya bir şikayetin veya konusu suç olabilecek bir fiilin öğrenilmesi ile SUÇ ÖĞRENİLMİŞ olmaz;Suç şüphesi ortaya çıkmış olur" denmiş.
....çok ilginç...eğer bir karar veya metinden alıntı yapılarak mesaja konulmuş ise, bu cümlenin geçtiği yazının tamanıın incelenmesi anlamak ve öğrenmek adına faydalı olacaktır.
Suç şüphesi ortadan kalktığında zaten soruşturma formalite anlamına gelecek ve önemsizleşecektir. Soruşturma açılmasının nedeni ortada bir suç işlendiğinin kesin olma hali değil, işlenmiş olma ihtimalinin bulunmasıdır. zaten yasanın 127/1.maddesinde de disiplin yaptımı gerektiren fiil veya halin öğrenilmesi yeterli görülmüş, bunun kimin tarafından işlendiği gibi hususların ve ispat imkanlarının soruşturma kapsamında ortaya çıkarılması öngörülmüştür. Zira soruşturma gerçeği ortaya çıkarmak için yapılan bir işlemdir.
Soruşturmacı ve müfettişlerin yaptığı işlemler birer hazırlık çalışması olup, suçun oluşup oluşlamadığı bu kişilerce değil, disiplin amir ve kurullarınca takdir edilecektir.
Soruşturmacı ve bu işlemleri yapan diğer memurlar kendi görüşlerini belirtip işten el çekeceklerdir. Yani inceleme yapıldı,suç şüphesi ortadan kalktı şimdi usulen bir soruşturma yapalım tasdik makamı olan disiplin amirleri ve kurulları cezaları tasdiklesinler mantığı anlamına gelen yaklaşımlar hukuken hatalıdır.
8-
Danıştay 10.Dairesinin 20.03.1991 tarih ve 88/2495 esas, 91/1002 sayılı kararında, dilekçe ile Milli Eğitim Müdürlüğüne yapılan bir başvuru , Milli Eğitim Müdürlüğüne verildiği, bu tarihte soruşturma açmaya yetkili makam olan Milli Eğitim Müdürünün durumu öğrendiği ancak 1 aylık süre geçtikten sonra Kaymakamlık oluru alınarak soruşturmaya başlandığı gerekçesi ile soruşturma zaman aşımı süresinin dolduğu belirtilip verilen ceza iptal edilmiştir.
Kararda; “Dava ve temyiz dosyasının incelenmesinden bir yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla cezalandırıldığı belirtilen hakaret suçunun 17.5.1987 de işlendiği ve
hakarete uğrayan tarafından 18.5. 1987 tarihli dilekçe ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne başvurulduğu, dolayısıyla disiplin amiri durumunda olan Milli Eğitim Müdürünün, disiplin suçu işlendiğini bu tarihte öğrendiği, bir aylık soruşturma zamanaşımı geçirilerek Kaymakamlığın 26.6.1987 gün ve 1-316 sayılı görevlendirme yazısı ile Muhallik Tayin edildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu görevlendirme yazısının tarihi daktilo ve el yazısı ile 14.6.1987 olarak düzeltilmiş ise de, 14.6.1987 günü mesai günü olmayan pazar gününe tekabül ettiğinden bu düzeltmeye itibar etme olanağı bulunmamaktadır.
657 sayılı yasanın 2670 sayılı yasa ile değişik 127.maddesinde yer alan zamanaşımı hükmü uyarınca soruşturma zamanaşımı süresi geçmiş olduğundan dava konusu işlem bu yönüyle yasaya aykırı olup, belirtilen husus dikkate alınıp karara verilmesi gerekirken işin esası incelenip davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemektedir.” Gerekçesine yer verilmiştir.
9-Danıştay kararında geçen "hakarete uğrayan tarafından 18.5. 1987 tarihli dilekçe ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne başvurulduğu,
dolayısıyla disiplin amiri durumunda olan Milli Eğitim Müdürünün, disiplin suçu işlendiğini bu tarihte öğrendiği" şeklinde ki değerlendirme ile mesajda yazılı olan "Özetle:İncelemenin başlaması ile veya bir şikayetin veya konusu suç olabilecek bir fiilin öğrenilmesi ile SUÇ ÖĞRENİLMİŞ olmaz;Suç şüphesi ortaya çıkmış olur." şeklinde ki değerlendirimenin ve 657 sayılı yasanın 127/1.maddesinde yazılı olan "bu fiil ve hallerin işlendiğinin
öğrenildiği tarihten itibaren” ibaresinin karşılaştırılmasından,
Kararda da belirtildiği üzere, şikayet dilekçesi üzerine öğrenme durumunun gerçekleştiği, bu şikayet dilekçesinin bir ön çalışmadan veya incelemeden geçirilmesinin gerekmediği, zira kararda bu yönde bir ihtimal tartışmasının dahi yapılmadığı, dilekçenin verilmesi ile öğrenme fiili arasında "dolayısı" ile yüksek yargı tarafından bağlantı kurulduğu,
Disiplin yaptırımını gerektiren durumun, disiplin amiri tarafından öğrenilmesinin gerektiği,
Soruşturma zamanaşımının, disiplin amirinin öğrenmesi üzerine başladığı, zamanaşımının hiç bir idari tasaruf ile kesilmesinin mümkün olmadığı, anlaşılmaktadır.
Ayrıca ismim, ilk mesajımın altında da yazılı olduğu üzere, Ender DEĞİL, Önder