Öğretmen çocuğu döverse,polis zam isteyen ev sahibini vurursa,hakim sevmediği adamın oğlunu hapse atarsa.... nereye varır bu işin sonu sn.karavelioğlu?
Medeni Yasa ile tanınmış bir hak olan terbiye ve itaat ettirme hakkı cerçevesinde vücut bütünlüğünü bozmayan dövme, zor kullanmalar "dayak" olarak kabul edilmiyor ve ceza verilmiyor. Bu konuda tam 7 öğretmen arkadaşımızı beraat ettirdim bugüne kadar.
Vücut bütünlüğünü bozmayan dövme yada zor kullanma boşanma sebebi olabiliyorken,işi doğruyu öğrenme yollarını göstermek olan öğretmene bu yanlışı yapabilmeyi HAK! olarak tanıyan medeni yasayı biraz daha açıklayabilirmisiniz sn.Karavelioğlu?
Bu durumda bana da çocuğumun vücut bütünlüğünü bozmadan döven öğremenin vücut bütünlüğüne zarar vermeden canına okuma hakkı doğmaz mı?
Ben de öğrencinin vücut bütünlüğünü bozmadan, sağlığını tehkikeye sokmayacak şekilde Medeni Yasa çercevesinde terbiye ve itaat ettirme hakkı sınırları içerisinde öğrencisini dövmesine rağmen aleyhinde dava açılan tüm öğretmenlerin yasal haklarını sonuna kadar takip etmek,ücretsiz her türlü hukuki yardımı yapmak üzere buradayım.
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
Hukukçu-Eğitimci
Pardon siz kendinizi tanıttığınız gibi sadece "hukukçu"musunuz, yoksa hukukçu ile aynı anlamda olmayan ruhsat sahibi baroya kayıtlı bir "avukat" mısınız?
Zira ücretsiz dava takibi ve asgari ücret uygulamasının dışına çıkılması avukatlık hukukU bakımından sorun teşkil ediyor sanırım. TBB Disiplin kurulunun bu konuda bazı kararları var diye biliyorum.
Ayrıca istediğimiz takdirde, Yargıtay kararları yollayacağınızı belirtmiştiniz. İstidim ama yollamadınız
Ayrıca 2008 tarihli Yargıtay ilgili dairesinin kararı yanlış mı? (formda kararı yazdım-kaynak sabah gazetesi ve pek çok gazete)
Danıştayın tokat atan idareci ve öğretmelere yönelik kararı da disiplin yönünden hatalı mı?
Bu 2008 Yargıtay 4.dairesinin ve 2005 tarihli danıştayın kararlardan sonra içtihat mı değişti?
Bu hususlarda açıklama yaparmasınız...
Konu önder71 tarafından (13-10-2008 Saat 00:34:27 ) de değiştirilmiştir.
Vücut bütünlüğünü bozmayan dövme yada zor kullanma boşanma sebebi olabiliyorken,işi doğruyu öğrenme yollarını göstermek olan öğretmene bu yanlışı yapabilmeyi HAK! olarak tanıyan medeni yasayı biraz daha açıklayabilirmisiniz sn.Karavelioğlu?
Bu durumda bana da çocuğumun vücut bütünlüğünü bozmadan döven öğremenin vücut bütünlüğüne zarar vermeden canına okuma hakkı doğmaz mı?
Sayın Kırcalı,
İsterseniz bunu aşağıdaki Yargıtay kararını birlikte irdeleyerek açıklayalım. Her ne kadar sonuçta oy çokluğu ile öğretmen aleyhine bir karar çıkmışsa da öğretmen burada terbiye ve itaat ettirme sınırını aşmış, öğrencinin eline cetvelle vurmak suretiyle doku travması oluşmasına neden olmuş. BUNA RAĞMEN BİR KISIM YARGITAY ÜYELERİ ÖĞRETMENİN BERAAT ETMESİ YÖNÜNDE GÖRÜŞ BİLDİRİYOR VE AZINLIKTA KALAN BU ÜYERER KARŞI OY YAZISI YAZIYOR. Peki bu doku travması oluşmamış olsaydı ne olacaktı? Sonucu tanmin etmek için hukukçu olmaya gerek yok. Oy birliğiyle öğretmenin beraat etmesi gerektiği yönünde oy kullanacaklardı.
T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 2000/4-11
K. 2000/30
T. 22.02.2000
ÖĞRETMENLERİN TERBİYE HAKKI
ETKİLİ EYLEM
765/m.251,456
ÖZET : Öğretmenlerin öğrenciler üzerinde eğitim içi disiplin sağlanması yönünden terbiye ve itaat ettirme haklarını kullanmaları kendilerine öğrenciyi dövme hakkı vermez
DAVA: Terbiye hakkının kötüye kullanılması suçundan sanık R.Ç.`nine beraatine ilişkin İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesince 28.04.1997 gün ve 185-359 sayı ile verilen kararın katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 20.09.1998 gün ve 3191-3793 sayı ile;
"Öğretmen olan sanığın, öğrenci mağdurun eline cetvel ile vurarak onu yaraladığının oluşa uygun biçimde kabul edilmesi karşısında TCY.nin 456/4 ve 251. maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine yasal olmayan gerekçelerle beraatine karar verilmesi" isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 03.11.1998 gün ve 1005-1282 sayı ile; "Sanığın, olay günü mağdurenin bulunduğu sınıfın dersinin boş olması nedeniyle nöbetçi öğretmen olarak öğrencileri yaptıkları gürültü nedeniyle birkaç kez uyarmasına rağmen öğrencilerin disiplinsiz davranmalarından dolayı sanığın mağduru ayırt etmeden, özel bir kast göstermeden tüm öğrencileri disiplin ve tedip hakkını kullanmak üzere uyarmak amacıyla elindeki naylon cetvelin yatay tarafı ile her öğrenciye birer defa vurduğu, bu vuruşta etkili eylem kastının bulunmadığı gibi, tedip hakkının kullanılmasının da aşılmadığı inancına varıldığı" gerekçesi ile önceki hükümde direnmiştir.
Bu kararında katılanlar vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C. Başsavcılığının "bozma" istekli 21.12.1999 günlü tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, somut olayda sanığa yüklenen etkili eylem suçunun unsurları yönünden oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Olay günü bir ilköğretim okulunda nöbetçi öğretmen olan sanığın daha önceden öğretmenler kurulunda alınan karar uyarınca teneffüslerde dışarı çıkmaları için uyardığı ve aralarında mağdurenin de bulunduğu 6. sınıf öğrencilerinden bir kısmının, üçüncü teneffüste de dışarı çıkmamaları üzerine sınıfta bulunan dokuz, on öğrencinin ellerine cetvelle birer kez vurduğu, bu vurma nedeniyle yumuşak doku travması geçiren mağdurenin Adli Tıp Uzmanınca verilen rapora göre üç gün iş ve gücünden kalacağı, sanığın kaçamaklı kabulü, mağdurenin ve tanıkların anlatım ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır. Esasen açıklanan bu oluşta Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır.
Öğretmenlerin öğrenciler üzerinde eğitim içi disiplinin sağlanması yönünden terbiye ve itaat ettirme hakları bulunmaktadır. Ancak, bu hak disiplin cezası vermek ile bedensel zarara yol açmayacak şekilde örneğin kulak tutmak, tek ayağı üzerinde durdurmak gibi davranış biçimleriyle sınırlı olup hiçbir zaman etkili eylemde bulunmayı kapsamaz. O halde öğretmenlerin terbiye hakkını kullanmaları onlara öğrenciyi dövme hakkı vermeyeceğinden, somut olayda mağdureye cetvelle vuran sanığın etkili eylem kastının olmadığından söz etmek de olanaksızdır. Bu nedenle isabetsiz olan direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Başkanı ve bir kısım üyeler ise; "Medeni Yasa hükümleri ile tanınmış bir hak olan "terbiye ve itaat ettirme hakkı" TCY.nin uygulanması yönünde de hukuka uygunluk nedenlerinden biridir. Bu hakkın kötüye kullanılması ise TCY.nin 477. maddesinde yaptırıma bağlanmıştır. Bu hakkın sınırının aşılıp aşılmadığı her olayın özelliğine göre hakim tarafından tayin ve takdir edilecektir.
Bu hakkın kullanımında, mağdurun sağlığını tehlikeye koymadan, yalnızca terbiye vermek ve disiplinin sağlanması için zor kullanılması olanaklıdır. Nitekim öğretide de bu konu ele alınmış, "Münhasıran terbiye ve disiplin gayelerine matuf bulunan cebir ve şiddet meşru suretle kullanılabilecek vasıtalardandır. Bu vasıtaların münhasıran terbiye ve disiplin maksadıyla kullanılmış olması, böyle hallerde şahıslara karşı işlenen suçlara ait diğer hükümlerin de tatbikine manidir. Zira yasa, disiplin ve terbiye bakımından böyle bir sınır çizmekle terbiye ve disiplin vasıtalarına cezasızlık tanınmıştır." denmiştir. (Manzini`ye atfen Prof. Faruk Erem, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, Cilt 4. sh.526)
Somut olayda sanığın, terbiye hakkının kullanılmasından ibaret mağdurenin eline cetvelle vurmak eyleminde hukuka uygunluk nedeni bulunduğundan isabetli olan direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir." görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına tevdiine, 08.02.2000 gün yapılan birinci müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından 22.02.2000 günü oyçokluğu ile tebliğnamedeki isteme uygun olarak karar verildi.
İsterseniz bunu aşağıdaki Yargıtay kararını birlikte irdeleyerek açıklayalım. Her ne kadar sonuçta oy çokluğu ile öğretmen aleyhine bir karar çıkmışsa da öğretmen burada terbiye ve itaat ettirme sınırını aşmış, öğrencinin eline cetvelle vurmak suretiyle doku travması oluşmasına neden olmuş. BUNA RAĞMEN BİR KISIM YARGITAY ÜYELERİ ÖĞRETMENİN BERAAT ETMESİ YÖNÜNDE GÖRÜŞ BİLDİRİYOR VE AZINLIKTA KALAN BU ÜYERER KARŞI OY YAZISI YAZIYOR. Peki bu doku travması oluşmamış olsaydı ne olacaktı? Sonucu tanmin etmek için hukukçu olmaya gerek yok. Oy birliğiyle öğretmenin beraat etmesi gerektiği yönünde oy kullanacaklardı.
T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 2000/4-11
K. 2000/30
T. 22.02.2000
ÖĞRETMENLERİN TERBİYE HAKKI
ETKİLİ EYLEM
765/m.251,456
ÖZET : Öğretmenlerin öğrenciler üzerinde eğitim içi disiplin sağlanması yönünden terbiye ve itaat ettirme haklarını kullanmaları kendilerine öğrenciyi dövme hakkı vermez
PARDON BEN 765 SAYILI ESKİ TCK DEĞİLDE, 2005 TARİHİNDEN SONRA HUKUK HAYATIMIZA GİREN YENİ TCK ZAMANINDA VERİLMİŞ BİR KARAR VAR MI DİYE SORMUŞTUM. BU KARAR YÜRÜRLÜKTEN KALKAN ESKİ TCK VE YİNE YÜRÜRLÜKTEN KALKAN ESKİ MEDENİ KANUN ÇERÇEVESİNDE VERİLMİŞ BİR KARARDIR. ÜSTELİK ÖĞRENCİNE BİR KEZ CETVEL İLE VURAN ÖĞRETMENİN MAHKUM OLMASINA KARAR VERİLMİŞTİR. ELİ KIRALAN ÖĞRENCİ BU KARARDA YOKTUR. AYRICA YENİ TCK DA BIRAKIN DOKU EZİLMESİNİ "Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." HÜKMÜ YER ALMAKTADIR. YANİ ACI ÇEKMESİ, ALĞILAMA YETENEĞİNİN BOZULMASI GİBİ PİSİŞİK DURUMLAR BİLE CEZA İÇİN YETERLİ. TESPİT VE İDDİALARINIZIN DAYANAĞI SADECE BU BENZERİ ESKİ KARARLAR İSE, GERÇEKTEN İDDİALI DURUŞUNUZA VE SÖYLEMLERENİZE PEK UYMUYOR DOĞRUSU.... ESKİ KANUN ZAMAMINDA YANİ 2000 TARİHİNDE VERİLMİŞ BU KARAR BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ DEĞİL....ZATEN 12.09.2008 TARİHİNDE BU KARARIN TAM TERSİ YİNE YARGITAY TARAFINDAN OYBİLİRLİĞİ İLE VERİLMİŞ YENİ KANUNA GÖRE KONUNUN TARTIŞILDIĞI İÇTİHAT BASINDA YETERİNCE YER ALMIŞTIR.
AYRICA KARARDA GEÇEN MEDENİ KANUN TANIMLANMASI, VE İLGİLİ HÜKMÜ DE 2000 TARİHİNDE YÜRÜRLÜKTE BULUNAN ESKİ MEDENİ KANUN İLE İLGİLİDİR. BİLİNDİĞİ ÜZERE 2001 YILINDA MEDENİ KANUN DA DEĞİŞMİŞTİR.
ÖZETLE BU KARAR, YÜRÜRLÜKTEN KALKMIŞ ESKİ TÜRK CEZA KANUUNU VE YİNE YÜRÜRLÜKTEN KALKMIŞ ESKİ MEDENİ KANUN HÜKÜMLERİ DEĞERLENDİRİLEREK VERİLMİŞ BİR ESKİ KARARDIR.
Konu önder71 tarafından (13-10-2008 Saat 01:34:59 ) de değiştirilmiştir.
Pardon siz kendinizi tanıttığınız gibi sadece "hukukçu"musunuz, yoksa hukukçu ile aynı anlamda olmayan ruhsat sahibi baroya kayıtlı bir "avukat" mısınız?
Zira ücretsiz dava takibi ve asgari ücret uygulamasının dışına çıkılması avukatlık hukuk bakımından sorun teşkil ediyor sanırım. TBB Disiplin kurulunun bu konuda bazı kararları var diye biliyorum.
Ayrıca istediğimiz takdirde, Yargıtay kararları yollayacağınızı belirtmiştiniz. İstidim ama yollamadınız
Ayrıca 2008 tarihli Yargıtay ilgili dairesinin kararı yanlış mı? (formda kararı yazdım-kaynak sabah gazetesi ve pek çok gazete)
Danıştayın tokat atan idareci ve öğretmelere yönelik kararı da disiplin yönünden hatalı mı?
Bu 2008 Yargıtay 4.dairesinin ve 2005 tarihli danıştayın kararlardan sonra içtihat mı değişti?
Bu hususlarda açıklama yaparmasınız...
Avukatlık yapmış olsaydım hukukçu değil doğrudan avukat yazardım. Yargıtay kararları konusunda acele etmeyin, alelacele bulduğum birini ekledim. Bizzat davaları ile ilgilendiğim arkadaşların kararlarını da ekleyeceğim yakında, zira bu konu çok uzadı. Senin çocuğun okulda her türlü pisliği yapacak, öğretmen de sabır taşı, ya da senin çocuğunun oyuncağı ya, hepsine katlanacak! Sonuç olarak biz ve bizim gibilerin siz ve sizin gibilere bu tür konularda pabuç bırakmayacağını bilmenizi isterim.
İsterseniz bunu aşağıdaki Yargıtay kararını birlikte irdeleyerek açıklayalım. Her ne kadar sonuçta oy çokluğu ile öğretmen aleyhine bir karar çıkmışsa da öğretmen burada terbiye ve itaat ettirme sınırını aşmış, öğrencinin eline cetvelle vurmak suretiyle doku travması oluşmasına neden olmuş. BUNA RAĞMEN BİR KISIM YARGITAY ÜYELERİ ÖĞRETMENİN BERAAT ETMESİ YÖNÜNDE GÖRÜŞ BİLDİRİYOR VE AZINLIKTA KALAN BU ÜYERER KARŞI OY YAZISI YAZIYOR. Peki bu doku travması oluşmamış olsaydı ne olacaktı? Sonucu tanmin etmek için hukukçu olmaya gerek yok. Oy birliğiyle öğretmenin beraat etmesi gerektiği yönünde oy kullanacaklardı.
T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 2000/4-11
K. 2000/30
T. 22.02.2000
ÖĞRETMENLERİN TERBİYE HAKKI
ETKİLİ EYLEM
765/m.251,456
ÖZET : Öğretmenlerin öğrenciler üzerinde eğitim içi disiplin sağlanması yönünden terbiye ve itaat ettirme haklarını kullanmaları kendilerine öğrenciyi dövme hakkı vermez
PARDON BEN 765 SAYILI ESKİ TCK DEĞİLDE, 2005 TARİHİNDEN SONRA HUKUK HAYATIMIZA GİREN YENİ TCK ZAMANINDA VERİLMİŞ BİR KARAR VAR MI DİYE SORMUŞTUM. ESKİ KANUN ZAMAMINDA YANİ 2000 TARİHİNDE VERİLMİŞ BU KARAR BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ DEĞİL....ZATEN 12.09.2008 TARİHİNDE BU KARARIN TAM TERSİ YİNE YARGITAY TARAFINDAN OYBİLİRLİĞİ İLE VERİLMİŞ YENİ KANUNA GÖRE KONUNUN TARTIŞILDIĞI İÇTİHAT BASINDA YETERİNCE YER ALMIŞTIR.
AYRICA KARARDA GEÇEN MEDENİ KANUN TANIMLANMASI, VE İLGİLİ HÜKMÜ DE 2000 TARİHİNDE YÜRÜRLÜKTE BULUNAN ESKİ MEDENİ KANUN İLE İLGİLİDİR. BİLİNDİĞİ ÜZERE 2001 YILINDA MEDENİ KANUN DA DEĞİŞMİŞTİR.
ÖZETLE BU KARAR, YÜRÜRLÜKTEN KALKMIŞ ESKİ TÜRK CEZA KANUUNU VE YİNE YÜRÜRLÜKTEN KALKMIŞ ESKİ MEDENİ KANUN HÜKÜMLERİ DEĞERLENDİRİLEREK VERİLMİŞ BİR ESKİ KARARDIR.
Buluruz sayın Önder buluruz!!! 765 i beğenmediyseniz size 5237 den de buluruz! Sabredin
Avukatlık yapmış olsaydım hukukçu değil doğrudan avukat yazardım. Yargıtay kararları konusunda acele etmeyin, alelacele bulduğum birini ekledim. Bizzat davaları ile ilgilendiğim arkadaşların kararlarını da ekleyeceğim yakında, zira bu konu çok uzadı. Senin çocuğun okulda her türlü pisliği yapacak, öğretmen de sabır taşı, ya da senin çocuğunun oyuncağı ya, hepsine katlanacak! Sonuç olarak biz ve bizim gibilerin siz ve sizin gibilere bu tür konularda pabuç bırakmayacağını bilmenizi isterim.
TAZMİNAT DAVALARINDA, bORÇLAR KANUNUNU, MEDENİ KANUNU, MEDENİ USUL KANUNUN DAVACILARA NASIL ANLATACAK VE DURUŞMALARINA NASIL KATKI SAĞLAYACAKSINIZ...
CEZA DAVASINDA, TCK VE CMK YI MI ANLATIP DURUŞMALARADA ONLARA NASIL HARAKET EDECEKLERİNİ Mİ ANLATACAKSINIZ.
İDARİ DAVALARDA, 2577 SAYILI YASA VE İDARE HUKUK MEVZUATINIMI EZBERLETİP DAVA TAKİBİ Mİ YAPACAKSINIZ.
AMA SİZ RUHSATLI AVUKAT DEĞİLSİNİZ, BUNLARI HANGİ YETKİ VE HAK İLE YAPACAKSIZINIZ. ÜCRETSİZ YARDIM TEKLİFİ BİRAZ TUHAF VE HUKUKLA UYUMSUZ OLDU GALİBA..AYRICA SİZ NASIL 7 ÖĞRETMENİ BERAAT ETTİRDİNİZ....YUKARIDA TARİF ETTİĞİM UZAKTAN KUMANDA İLE Mİ?
HAA, BENİM ÇOCUKLARIM OLDUKÇA BAŞARILI BİÇİMDE EĞİTİMLERİNE VE ÖĞRENİMLERİNE DEVAM EDİYORLAR.
ONLARA SUÇ TEŞKİL EDEN BİR DAVRANIŞTA BULUNACAK ÖĞRETMENİN VE ONUN TÜM YARDIMCILARININ PAPUÇLARINI DEĞİL AMA MESLEKLERİNİ ELLERİNDEN ALICAK VEYA ONLARA DERİN ANILAR BIRACAK, ONLARIN MAAŞLARINA İCRA VASITASI İLE ORTAK OLACAK, AYNI ZAMANDA DİSİPLİN YÖNÜNDEN DE CEZALANDIRILMALARINI SAĞLAYACAK, GEREKİRSE İL VE İLÇE İNSAN HAKLARI KURULLARINA GİDEREK ONLARIN ÇALIŞTIKLARI YERDE Kİ BÜROKRASİ ÖNÜNDE OLUMSUZLUKLARINI TANITACAK BİRİKİM VE İMKANIN BULUNMAKTADIR.
DAYAKÇI ZİHNİYET, HAK ETTİĞİ BEDELİ FAİZİ İLE BİRLİKTE ÇEŞİTLİ HUKUK DALLARI AÇISINDAN AYRI AYRI ÖDEYECEKTİR.
KURU LAF VE GÜRÜLTÜYE PAPUÇ BIRACAK VELİ GÜNÜMÜZ TÜRKİYESİNDE MAALESEF ARTIK YOKTUR.
ÖĞRETMENLİĞİ DAYAK ATMA YETKİSİNE SAHİP MESLEK OLARAK GÖREN ÖĞRETMENLER DE ARTIK BABALARININ EVLERİNİN YOLUNU TUTMALARI HUKUKEN GEREKMEKTEDİR. ZİRA ONLARA GELİN İLLEDE ÖĞRETMENLİK YAPIN DİYE YALVARAN YOK...SÖZLEŞMELİ BİNLERCE ÖĞRETMEN ADAYI SIRADA VE DÖRT GÖZLE KADRO BEKLİYOR.
Konu önder71 tarafından (13-10-2008 Saat 01:09:49 ) de değiştirilmiştir.
Hukukçu musunuz, pedagog mu bilemiyorum ama eğitimin içinde bulunduğu içler acısı durumu, disiplinsizliğin vardığı had safhayı bilmediğiniz anlaşılıyor yazdıklarınızdan.
Burada salt yasaları sıralamakla olmuyor bu işler. Siz ve sizin gibiler düşünüyorsunuz ki; öğretmen hemen bir tokat attı diye mahkemeye çıkacak, yargılanıp ceza alacak. Ancak kazın ayağı pek öyle düşündüğünüz gibi değil.
Medeni kanunla sağlanan eğitim ve terbiye hakkı çerçevesinde öğretmen öğrencisinin vücut bütünlüğüne dokunmayacak, onun sağlığına zarar vermeyecek şekilde zor kullanabilir, gerekirse bir iki tokat atabilir. Medeni kanunla sağlanan bu hakkın kullanımının nerede aşıldığı nerede aşılmadığına karar verilmesi ise yargının görevidir. .
Bir Yargıtay kararında öğretmen hakkında eline cetvelle vurduğu öğrencinin elinin kırılmasına rağmen üyeler oybirliği içerisinde karar veremiyor, karşı oy yazısıyla öğretmenin suçsuz olduğunu savunanlar çıkıyor. Yani sizin tahmin ettiğiniz gibi öğretmen öyle bir iki tokat ile yargı önüne çıkmıyor, çıksa bile dava beraatle sonuçlanıyor.
Bunları ben söylemiyorum, bu tür davaların temyize gittiği Yargıtay böyle düşünüyor ve elimde bu konuda çeşitli Yargıtay kararları var. Gerekirse buraya eklerim.
Halihazırda bu konuda hakkında dava açılıp mahkemeye düşen yarım düzineden fazla öğretmenin beraat etmesini sağladığımı da son not olarak buraya ekleyivereyim isterseniz.
Size, bilmediğiniz konularda ahkam kesmemenizi öneririm. Özellikle de hukukçu değilseniz hukuki konularda..Saygılarımla,
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
Hukukçu-Eğitimci
NE OLDU ELİNİZDE Kİ KARARLARIN HEPSİMİ ESKİ Mİ ÇIKTI....NEYSE...
ben 1 ay çalıştığım işyerinden ödeme düzensizliği olduğundan dolayı ayrıldım bana ödeme cuma günü yapılıcak dendi ancak üzerinden 4 cuma geçti.en son...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
eşlerde cocuk yoksa miras durumu...
13-05-2025, 13:01:29 in Miras Hukuku