Bu olaylara itafen 2 gündür yaşadığım olayı anlatmak istiyorum:ilköğretim 5. sınıftaki kızım dün eve yoRgun ve elleri morarmış gelDİ ne oldu dedim okul nöbetçisiymiş,ve 2. sınIf öğretmeni 150 kitap etiketi yazdırmış üstüne üslük birde beğenmemiş,neyse dedik ellerini ovduk sıcak suyla masaj filan yorgunluktan uyuykaldı hemen ertesi gün okuldan eve ağlayarak geldi olayları ağlamaktan anlatamıyor ve nefesi kesiliyordu endişelenerek ne olduğunu sordum çok kötü bir gün geçirdiğini son derslerinin beden eğitimi olduğunu o derste dün 150 kitap etiketi yazdıran öğretmenin bunu sınıfa defter almaya gönderdiğini 2. sınıflar bu arada 5. katta sonra defteri istemeyip kalem kutuSUnu alaması gerEktiğini (kızımda kiloludur arkadaşlarına göre) 5 katı tekrar çıkmamak için arkadaşını göndermiş kalem kutusunu almaya sonra 2. sınıf öğretmeni bunu farkedip sen neden çıkmadın yağlarınmı eriycek diye hakaret etmiş her neyse olayın akabinde ders bitiminde çocuklar dağılırken kızım kantine uğramış orda 5. sınıf öğretmeninİ görmüş ve öğretmen çocuğa sen burda ne arıyorsun der gibisİnden bağırmış baya sesini yükseltmiş ve çocuk donup kalmış eve gelene kadar kendini tutmuş eve geldiğinde ağlamakTANn konuşamıyor ve nefesi kesiliyordu yani anlıycağınız korkunç derecede üzülmüş psikoljisi alt üst olmuş hastaneye götürmeyi bile düşündüm bir anne olarak gözyaşları yüreğime aktı o an herşeyi düşündüm burda söyliyemiycem ama anne olarak öğretmenler ve okul yönetimine yapılabilebilecek en acımasız şeyleri şimdi soruyorum size1)ilköğretim 5. sınıf öğrencisine 10 yaşında daha 150 kitap etiketi yazdıran elleri morarana kadar öğretme ben ne yapabilirim masum küçük iki el karşılığında2)kızımı ertesi gün 5 katı iki kere çıkıp bir defter getirmesi için zorlayan çocuk yorgunluktan yapamayınca arkadaşı gittiği için sen getirseydin yağlarınmı eriycekti diyen 2. sınıf öğretmenine ne 10 yaşında bir kızı kilolarındaN dolayı aşağılayan ve anne ben çok kiloluyum kendimi sevmiyorum diyen 10 yaşında bir kıza ve ona bunları düşündüren öğretmene ben ne yapabilirim3)izci olmak için çok çabalayan fakat o öğretmen bana kantinde bağırdı artık izci olmAk istemiyorum diyen çünki (bağıran zat okulda izcilik öğretmenidir) 10 yaşında bir çocuğun hayallerini yıkan bir öğretmen ben ne yapabilirim bunları 10 yaşında bir kız çocuğu 2 gün içerisinde yaşıYOR ve beni eşim tutuyor sakin olmam için bu yazılanlar itafen cevaplarınzı bekliyorum isterse o öğretmen meslekten atılsın benim çocuğumun hayallerini geri getiremezki ve kendine olan güvenini BUNUN CEZASI NEDİR SİZCE
marita hanım belki haklısınız..
fakat bir öğretmeni diğer velileri toplayarak milli eğitime şikayet etmeden önce kendisiyle konuşmalısınız..bende öğretmenim ve bende tokat attım öğrencime, ama eğitimde böyle şeyler oluyor.. fakat şu çok ii bilinmeliki o tokat boşuna atılmıyor. çocuğunuzla daha çok konuşun ve öğretmenleri ezmeye çalışmayın lütfen.. çünkü şu ülkede en çok ezilen memur öğretmendir emin olun bir veli olarak karşısında değil yanında olun lütfen!!
deniz hanım;
öğretmenle konuşmadan 10 yaşındaki çocuğunuza inanıp neler düşünüyorsunuz? öğrenci okulda ne yaptı iyice öğrenin? hemen öğretmeni yargılayıp meslekten atılsın yada nası bi ceza verdirebilirim! yazık hakkaten çok yazık...öğretmenlik dışarıdan bakıldığı gibi değil inanın çok zor bir meslek ve hayat!! bilmiyorum bizim zamanınımızda öğretmenden tokat yesek babamız bide kendisi bize tokat atardı, sen ne yaptında öğretmenin sana tokat atmak zorunda kaldı diye...
o kadar çok yazmak istediğim cümle varki sizler gibi öğrenci velilerine..
Millet öğretmenlere yükleniyor. Öğrencilerin kontrol den çıktıgının farkında bile degil veliler. Sırf velilerin benim çocuugm yapmaz, öğretmen benim çocuguma şöyle yapmiş şeklinde taraflı bakışlarından dolayı,öğretmenlerde baneneci bir ortam yaratılmakta ,bence çocugunuza sahip çıkın şikayetten önce
Sayın Deniz, Öğretmenlerle ilgili herhangi bir girişimde bulunup sonuç alma olasılığınız yok. Üstelik böyle bir girişim çocuğunuzun psikolojisi üzerinde daha olumsuz sonuçlara neden olacaktır. Çünkü durum anında diğer öğretmen, veli ve öğrenciler arasında duyulacak, çocuğunuz baskı altında kalacaktır. Elle tutulmayan, ispatlanamayan bu baskı durumu şuan ki durumun mumla aranmasına neden olur.
Öğretmenlerimizin bir bölümü ne yazık ki uygun şekilde yetiştirilememektedir. Zaten mesleğe uygunluk gibi bir kriterde aranmamaktadır. Fiziksel şiddetin dahi olumlu algılandığı bir toplumda sözel şiddetten söz etmek lüks olarak algılanmaktadır.
Bu hususta yorum yapmak istemiyordum, hatta yaptığım yorumuda sildim ama dayanamayıp birşeyler yazmak istedim.
Ceza muhakemesi kanunun 90/3.maddesine göre "Soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı olmakla birlikte, çocuklara, beden veya akıl hastalığı, malûllük veya güçsüzlükleri nedeniyle kendilerini idareden aciz bulunanlara karşı işlenen suçüstü hallerinde kişinin yakalanması şikâyete bağlı değildir." hükmü yer almaktadır.
Tokat atma fiiliinn karşığı TCK nın 86/1.maddesinde acı çekmek, aynı maddenin 2.fıkrasında da "Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur." şeklide düzenlemedir. Aynı maddenin yani 86.maddesinin 3/d.fıkrasında da "Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, İşlenmesi hâlinde, şikayet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır." hükmü yer almaktadır. Öğretmen ise bir kamu görevlisidir.
Yani öğretmenin attığı tokatın takibi şikayete bağlı bir suç değil, okul idaresi için bildirilmesi zorunlu, gören kamu görevlileri ve öğretmenler için bildirilmesi zorunlu, bildirilmemesi halinde, TCK 279.maddesinde düzenlenen KAMU GÖREVLİSİNİN SUÇU BİLDİRMEMESİ başlığı altında düzenlenen "Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." hükmü uyarınca, kamu adına kovuşturması zorunlu bir suçtur.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 48/5.maddesinin 2008 tarihli değişik şekline göre de, 1 yıdan fazla ceza alan memurun memuriyeti, aynı yasanın 98/b.maddesi uyarınca bitmektedir.
Ayrıca bu ülkede halen yürürlükte olan coçukları Koruma kanunu vardır. Bu kanununda "Korunma ihtiyacı olan çocuk" tabirinin anlamı suç mağduru çocuk olarak kabul edilmiş ve çocuklar ailelerine bile karşı koruma altına alınmıştır.
Özetle anne, baba bile tokat atma hakkına sahip olmadığı çocuğuna atılan tokatı hoşgörme hakkı yoktur.
Öncelikle çocuğu dayak yiyen veli sanki haksızmış gibi bir tablo algıladım. Yok şikayet etme, öğretmenler neler çekiyor, çocuk daha kötü olur vs....
Arkadaşlar bu ülkede hukuk var ise, çocuğa atılan tokat şikayet olmasa bile takip gerektirir.
Çocuk döven hele bir kamu görevlisi ise, ortada kamu adına kovuşturlaması gereken bir suç ortaya çıkar.
Yapılan yorumlar, bana göre resen takibi gereken bir suçun gizli kalmasına yönelik tavsiye anlamına bile gelebilir.
Eğitimli olduğunu iddia edenler bile bu şekilde düşünebiliyor ise, bu ülkenin kanunları süs diye çıkarıldı sanırım veya kanunun ucu kendilerine yöneldiğinde boş ver bu kez uygulanmasın anlamına gelen bu tutarsız ve hukuk penceresinden anlaşılması zor yorumların bence kanun önünde hoş bir durum oluşturmadığı açıktır.
Tokatın, dayağın ve hakaretin artık bir eğitim aracı olamacağı açıktır.
Sayın veli, çocuğunuzun hakkını sonuna kadar arayın....paranız yoksa barodan yardım isteyin ...Baro içinde yardım bulma ihtimaliniz yüksek...yardım alamaz iseniz de adli ve idari işlem tesis edilmek üzere gerekli başvurunuzu Valilik kaymakamlık savcılık nezdinde ve milli eğitim müdürlüğü nezdinde veya dağıtımlı olarak bu kurumların hepsinde birden arayabilirsiniz. Çocuğunuz ve bir kaç arkadaşının tanıklığı ve mümkün ise bir rapor yeter. Eğer sistematik biçimde manevi baskı var ise bu kez avukatlarınıza bu hususu özellikle belirtmenizi ve manevi işkence kapsamında konunun değerlendirilmesini sağlayabilirsiniz. Tazminat davası bile açma hakkınız var....
Veya bunların hiçbirine başvurmayın ama bu haklarınızın olduğunu ve başvuruyu düşündüğünüzü okul idaresine ve öğretmenine açıkça duyurunuz. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmasın...
Ayrıca boşanmış olmanız sizin haksız olduğunuzu, çocuğunuzun sorunlu olduğunu göstermez. Bu şekilde incitici ithamlara aldırmayın.
Kanunlar kişilere göre değişmez.....Kabile devleti değiliz elbette....
İyi akşamlar...
Konu önder71 tarafından (12-10-2008 Saat 22:37:54 ) de değiştirilmiştir.
önder bey şikayeti olan öğrenci velisi mahkemeye gitmeden yada suç duyurusunda bulunmadan önce öğretmenle ve idareyle konuşmalıdır...
öğretmenlik kolay meslek değil demek,çocuğa tokat atmak demek değil tabiyki. fakat okullarda öyle olaylar oluyorki öğretmen tokat atabiliyor yada azarlıyor.. siz milli eğitimlerin nasıl çalıştığını öğrenci ve öğretmen üzerindeki etkisini bilseniz daha farklı bi yorumda bulunabilirdiniz..
tabiki mesleğine hakim olamayan öğretmenlerinde olduğu bi ülkedeyiz.bu yönden söylenecek fazla bişi yok bencede uzaklaştırılmalı yada meslekten atılmalı bazıları..buda çok zor. fakat diğerlerinin hakkını yememek lazım!
önder bey şikayeti olan öğrenci velisi mahkemeye gitmeden yada suç duyurusunda bulunmadan önce öğretmenle ve idareyle konuşmalıdır...
öğretmenlik kolay meslek değil demek,çocuğa tokat atmak demek değil tabiyki. fakat okullarda öyle olaylar oluyorki öğretmen tokat atabiliyor yada azarlıyor.. siz milli eğitimlerin nasıl çalıştığını öğrenci ve öğretmen üzerindeki etkisini bilseniz daha farklı bi yorumda bulunabilirdiniz..
tabiki mesleğine hakim olamayan öğretmenlerinde olduğu bi ülkedeyiz.bu yönden söylenecek fazla bişi yok bencede uzaklaştırılmalı yada meslekten atılmalı bazıları..buda çok zor. fakat diğerlerinin hakkını yememek lazım!
Size bazı noktalarda katılmıyorum. Okulların durumunu çok iyi biliyorum. bende 17 senelik bir kamu görevlisi olmamın yanında, iki çocuk sahibi bir veliyim.
Okulların sorunlu olması öğretmenlere kanunları ihlal etme hakkını ve öğrencileri dövme hakkını vermez.
Kanunlara riayet bir lütuf değil, yaptırımı olan bir zorunluluktur.
Hoşçakalın...
Bu hususta yorum yapmak istemiyordum, hatta yaptığım yorumuda sildim ama dayanamayıp birşeyler yazmak istedim.
Ceza muhakemesi kanunun 90/3.maddesine göre "Soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı olmakla birlikte, çocuklara, beden veya akıl hastalığı, malûllük veya güçsüzlükleri nedeniyle kendilerini idareden aciz bulunanlara karşı işlenen suçüstü hallerinde kişinin yakalanması şikâyete bağlı değildir." hükmü yer almaktadır.
Tokat atma fiiliinn karşığı TCK nın 86/1.maddesinde acı çekmek, aynı maddenin 2.fıkrasında da "Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur." şeklide düzenlemedir. Aynı maddenin yani 86.maddesinin 3/d.fıkrasında da "Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, İşlenmesi hâlinde, şikayet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır." hükmü yer almaktadır. Öğretmen ise bir kamu görevlisidir.
Yani öğretmenin attığı tokatın takibi şikayete bağlı bir suç değil, okul idaresi için bildirilmesi zorunlu, gören kamu görevlileri ve öğretmenler için bildirilmesi zorunlu, bildirilmemesi halinde, TCK 279.maddesinde düzenlenen KAMU GÖREVLİSİNİN SUÇU BİLDİRMEMESİ başlığı altında düzenlenen "Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." hükmü uyarınca, kamu adına kovuşturması zorunlu bir suçtur.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 48/5.maddesinin 2008 tarihli değişik şekline göre de, 1 yıdan fazla ceza alan memurun memuriyeti, aynı yasanın 98/b.maddesi uyarınca bitmektedir.
Ayrıca bu ülkede halen yürürlükte olan coçukları Koruma kanunu vardır. Bu kanununda "Korunma ihtiyacı olan çocuk" tabirinin anlamı suç mağduru çocuk olarak kabul edilmiş ve çocuklar ailelerine bile karşı koruma altına alınmıştır.
Özetle anne, baba bile tokat atma hakkına sahip olmadığı çocuğuna atılan tokatı hoşgörme hakkı yoktur.
Öncelikle çocuğu dayak yiyen veli sanki haksızmış gibi bir tablo algıladım. Yok şikayet etme, öğretmenler neler çekiyor, çocuk daha kötü olur vs....
Arkadaşlar bu ülkede hukuk var ise, çocuğa atılan tokat şikayet olmasa bile takip gerektirir.
Çocuk döven hele bir kamu görevlisi ise, ortada kamu adına kovuşturlaması gereken bir suç ortaya çıkar.
Yapılan yorumlar, bana göre resen takibi gereken bir suçun gizli kalmasına yönelik tavsiye anlamına bile gelebilir.
Eğitimli olduğunu iddia edenler bile bu şekilde düşünebiliyor ise, bu ülkenin kanunları süs diye çıkarıldı sanırım veya kanunun ucu kendilerine yöneldiğinde boş ver bu kez uygulanmasın anlamına gelen bu tutarsız ve hukuk penceresinden anlaşılması zor yorumların bence kanun önünde hoş bir durum oluşturmadığı açıktır.
Tokatın, dayağın ve hakaretin artık bir eğitim aracı olamacağı açıktır.
Sayın veli, çocuğunuzun hakkını sonuna kadar arayın....paranız yoksa barodan yardım isteyin ...Baro içinde yardım bulma ihtimaliniz yüksek...yardım alamaz iseniz de adli ve idari işlem tesis edilmek üzere gerekli başvurunuzu Valilik kaymakamlık savcılık nezdinde ve milli eğitim müdürlüğü nezdinde veya dağıtımlı olarak bu kurumların hepsinde birden arayabilirsiniz. Çocuğunuz ve bir kaç arkadaşının tanıklığı ve mümkün ise bir rapor yeter. Eğer sistemetik biçimde manivi başkı var ise bu kez avukatlarınıza bu husus özelikle belirtmenizi ve manevi işkence kapsamında konunun değerlendirilmesinin sağlayabilirsiniz. Tazminat davası bile açma hakkınız var....Veya bunların hiçbirine başvurmayın ama bu haklarınızın olduğun ve başvuruyu düşündüğünüzü okul idaresine ve öğretmenine açıkça duyurunuz. kimsenin yaptığı yanına kar kalmasın...
Ayrıca boşanmış olmanız sizin haksız olduğunuzu çocuğunuzun sorunlu olduğunu göstermiz. Bu şekilde incitici ithamlara aldırmayın.
Kanunlar kişilere göre değişmez.....kabile devleti değiliz elbette....
İyi akşamlar...
Sayın Önder71,
Hukukçu musunuz, pedagog mu bilemiyorum ama eğitimin içinde bulunduğu içler acısı durumu, disiplinsizliğin vardığı had safhayı bilmediğiniz anlaşılıyor yazdıklarınızdan.
Burada salt yasaları sıralamakla olmuyor bu işler. Siz ve sizin gibiler düşünüyorsunuz ki; öğretmen hemen bir tokat attı diye mahkemeye çıkacak, yargılanıp ceza alacak. Ancak kazın ayağı pek öyle düşündüğünüz gibi değil.
Medeni kanunla sağlanan eğitim ve terbiye hakkı çerçevesinde öğretmen öğrencisinin vücut bütünlüğüne dokunmayacak, onun sağlığına zarar vermeyecek şekilde zor kullanabilir, gerekirse bir iki tokat atabilir. Medeni kanunla sağlanan bu hakkın kullanımının nerede aşıldığı nerede aşılmadığına karar verilmesi ise yargının görevidir. .
Bir Yargıtay kararında öğretmen hakkında eline cetvelle vurduğu öğrencinin elinin kırılmasına rağmen üyeler oybirliği içerisinde karar veremiyor, karşı oy yazısıyla öğretmenin suçsuz olduğunu savunanlar çıkıyor. Yani sizin tahmin ettiğiniz gibi öğretmen öyle bir iki tokat ile yargı önüne çıkmıyor, çıksa bile dava beraatle sonuçlanıyor.
Bunları ben söylemiyorum, bu tür davaların temyize gittiği Yargıtay böyle düşünüyor ve elimde bu konuda çeşitli Yargıtay kararları var. Gerekirse buraya eklerim.
Halihazırda bu konuda hakkında dava açılıp mahkemeye düşen yarım düzineden fazla öğretmenin beraat etmesini sağladığımı da son not olarak buraya ekleyivereyim isterseniz.
Size, bilmediğiniz konularda ahkam kesmemenizi öneririm. Özellikle de hukukçu değilseniz hukuki konularda..Saygılarımla,
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
Hukukçu-Eğitimci
Konu Devrim Sinan Karavelioğlu tarafından (12-10-2008 Saat 23:10:04 ) de değiştirilmiştir.
ben 1 ay çalıştığım işyerinden ödeme düzensizliği olduğundan dolayı ayrıldım bana ödeme cuma günü yapılıcak dendi ancak üzerinden 4 cuma geçti.en son...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
İstinaf kararı hakkında
10-05-2025, 01:23:51 in Miras Hukuku