+ Konuyu Yanıtla
5 / 8 Sayfa İlkİlk 12345678 SonSon
41 den 50´e kadar toplam 71 ileti bulundu.

Konu: 1 Numarayı Buldum

1 Numarayı Buldum Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #41
    Kayıt Tarihi
    Nov 2007
    İletiler
    5.000
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 1 Numarayı Buldum

    Alıntı Tangör Evren rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Sayın sdt23 ;
    Sizin yazdığınızla sayın commodore1tr ın yazdığı arasında hiç bir ilgi yok. Commodore1tr bir çok yerde ''maalesef'' diyerek başlıyor, hem bu sözler basında çıkan bilinen ve maalesef kendisinin yalanlamadığı sözler. Sayın commodore1tr gene de içine yedirememiş lakapları yazmamış. İşin acısı kendisiyle ilgili çıkan olumsuz hiç bir haberi yalanlamadı sayın özkök tam tersine yangına körükle gider gibi bir ''sefer tası'' muhabbeti çıktı ona bile laf etmedi ki bu çok ama çok dikkat çekicidir. Bu aslında yemeğine zehir katılarak öldürüleceğinden korktuğu anlamına gelir ki öldürüleceği yer TSK ana karargahıdır!!!
    Sayın Tangör Evren,
    Yazınızın bu kısmını okuduğumda ilk önce "Sayın commodore1tr Hilmi Özkök hakkında çıkan dedikodulardan rahatsız (hatta bunlara inanmıyor)" şeklinde anladım. Eğer böyle düşünüyorsa bana da özür dilemekten başka bir şey düşmez.

    Bir daha, bir daha okudum. Bu kez farklı anladım. "Dedikodular yalanlanmadığı için doğrudur." diye düşünüp eleştirdiğinizi düşündüm. Sayın commodore1tr'ın cümle düşüklüğünden anlaşılmıyor ama "ciddi fetocu olduğu" şeklinde bir cümlesi var. Burada iddialara mı atıfta bulunuyor yoksa inandığı bir "gerçek"ten mi bahsediyor?

    Türkiye'nin genelkurmay başkanları her zaman ölüm tehdidi altında olmuştur.
    Doğan Güreş'in kahvesine zehir konarak öldürülmek istendi mesela. Kıbrıs'taki bir tatbikatta şeref tribünündeki (böyle mi denir oraya) Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun hemen arkasındaki albayın bir kurşuna hedef olması ve bu silahın sahibinin firari oluşu da cinayet kuşkularını güçlendirecek bir durum.

    Alıntı Tangör Evren rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Siz bunu yazmışsınız ama dikkat edin TSK yı çok derinden sarsacak bu olayı sayın commodore1tr pas geçmiş, TSK yı hiç bir şey bu kadar yıpratmaz, ne darbe düşündüğü iddia edilen iki paşa-, ne zimmet yapan. Bu direk TSK içinde sabotaj ve üst kademe hesaplaşması var demektirki TSK açısından en tehlikelisidir. Bunu çok iyi bilen sayın commodore1tr bu konuya dokunmamış bile sadece paşayla ilgili özellikle görsel basında çıkanları kullanmış ki ondan da rahatsızlık duyduğunu açık dille belirtmiş.
    Teamüllerle kimin genelkurmay başkanı olacağı yıllar öncesinden belli olsa da
    yönetim kademesinde her zaman bir rekabet olmuştur. Kara, hava ve deniz kuvvetleri komutanlığı web sitelerine girin, 1960'lı yıllarda Kara Kuvvetleri Komutanlığı yapan korgeneral, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yapan koramiral ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapan tümgeneral olduğunu göreceksiniz. O dönemde genelkurmay başkanı dışında orgeneral kalmaması diğerlerinin emekli edilmesi üst kadronun tasfiyesi dışında nasıl açıklanır.

    1970 ve 1980'li yıllarda siyasi iktidarın genelkurmay başkanı seçiminde müdahalesi oldu. Ama Turgut Özal'dan beri siyasi iktidarın bir müdahalesi yok.
    Bunun yerine askerlerin kendi içinde bir çekişmesi oldu.

    Mesela teammüllere göre sırası gelen Hilmi Özkök'ün genelkurmay başkanı yapılması istenmediği, Edip Başer'in emekli edildiği taraflarca yalanlanmadı.

    Hilmi Özkök'ün genelkurmay başkanı olmasıyla sonraki 3 genelkurmay başkanı da belli olmuş oldu: Büyükanıt, Başbuğ, Işık Koşaner.

    Eğer bu sıralama bozulursa bilin ki ya siyasi iktidar müdahalesi ya da askerler arasında bir mücadele söz konusu.

    Alıntı Tangör Evren rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Siz ise varlığı yokluğu belli olmayan ve varsa da savcılık tarafından terörist örgüt diye anılan bir oluşumu savunmakla suçluyorsunuz insanları. Yazılanlara katılmadan çok dikkatlice okuduğumda size karşı olanların onları savunduğunu sanıyorsunuz ama gördüğüm kadarıyla karşı taraf dediğiniz taraf hükümet yanlısı medyanın akıl almaz saldırısını eleştiriyorlar.
    Dediğiniz gibi Ergenekon oluşumu için henüz suçlu kararı çıkmadı.
    Eğer Ergenekon oluşumu suçlu değilse, kişilerin Ergenekon taraftarı olmasında bir sorun yok. Bir Ergenekon taraftarı özgürlük ve adalet taraftarı olmuş olacak. Dolayısıyla suçlama diye bir şey de olmamış olacak.



    Hukuki NET Güncel Haber

    1 Numarayı Buldum konulu yargıtay kararı ara
    1 Numarayı Buldum konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #42
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 1 Numarayı Buldum

    Her nekadar kişisel tartışmalara girmek istemesemde gelinen yer neticesinde bir kaç açıklama yapma zorunluluğum doğmuştur.

    Öncelikli konu madem Genel Kurmay Eski Başkanı Emekli Orgeneral Hilmi Özkök öncelikle ondan başlayayım.

    Rahatsızlık öncelikle bu kişinin '' darbe gündeme geldi de diyemem gelmedi de diyemem '' gibi akla zarar sözleriyle başladı son zamanda. Her önüne gelen bunu başka bir yere çekti, kimi var demek istedi dedi kimi yok öyle şey olsa askeri savcılar el koyardı dedi. Emekli de olsa tüm TSK nın başında komutan olarak bulunmuş birisinin böyle anlaşılmaz söz söylemesinin hiç hoş olmadığını belirtmek isterim ( Bu bizahiti benim görüşüm.) Her tarafa çekilebilecek bir söz söylemek TSK nın komutanına yakışmaz. Bu '' Savaşa girdikte diyebilirim girmedikte diyebilirim '' ile eş anlamlıdır. Bir komutan net açık anlaşılır konuşmalıdır. Dedikleri yıruma açık olmayacak kadar anlaşılır olmalıdır. Dediklerini kabul edip etmemek eleştirmek ayrıdır ne dediğinin anlaşılması ayrıdır. Maalesef burada emekli paşa dediğinin anlaşılamaması için özen gösterir bir konumdadır. Buda hiç ama hiç şık olmamaktadır.

    Bizzat Fethullah Gülen '' Hilmi Özkök bizdendir. Albaylıktan yukarı çıkamaz sanıyorduk. Çıkınca hem şaşırdık hem sevindik. '' demiş bu sözleri gazetelere manşet olmuştur. O gün bugün bunu yalanlayan olmadığı gibi doğrulayıcı emareler ortadadır.

    Emekli orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlunun kendisinden sonra Hilmi Özkök ü istemediği, Fethullah'a çok yakın olduğu o yüzden devre dışı bırakılmasını istediği çok net yazıldı çizikdi. Rahmetli Ecevit in Özkök ten yana tavır koyduğundan dolayı Genel Kurmay başkanı olduğuda herkesin malumu. İşin ilginci aradım alıntı yapmak için ama bulamadım nereye kaybolduysa bu konuda Hilmi paşadan yana yazı yazan da sitede bir ben vardım. Özetle '' KKK olmuş birisi o kadar sakıncalıysa nasıl oldu ? KKK da sakıncası berteraf edilebilecek konumda ise teamüllere göre Genel Kurmay başkanı olacağı belli değil miydi ? Bu rütbeye kadar nasıl geldi ? Geçeceksiniz bunları... '' demiştim.

    RTE hükümetiyle şiir gibiyiz sözleri bizzat kendisine ait. Ben çıkarmadım. RTE nin kendisine hocam dediği kameralara yansıdı ki ben o zamanda '' Bir başbakan sıfatına haiz birisinin devlet töreninde Genel Kurmay başkanı sıfatına haiz olan birisine hocam diye hitap etmesi başka şeyler düşündürmese bile protokol ayıbı'' demişim. Kaldı ki yazmadığım lakap maalesef gene gazetelere sızdırıldı yazıldı çizildi hoş olmadı hemde hiç...

    Ancak bir Genel Kurmay Başkanı'nın davranışlarını eleştirmek TSK ya zarar vermez , hele hele bu eleştiri kendilerinden doğan sözcüklerden kaynaklanıyorsa. TSK uzun süreçlerde toplu olarak bir davranış değişikliği yapıyorsa eleştiri okları TSK ya dönebilir o zaman yıpratadan bahsedilebilir. Her zaman dediğim gibi bir meslek grubunda her cins insan çıkar. TSK bu meslek grupları içerisindeki en kurumsal olanı ve dikkatli olanı buna rağmen orada da çıkar. İşte somut örnek İlhami Erdil...

    Burada asıl TSK yı sarsacak ne oluyor denecek konu bunlar değil Özkök paşa nıın sefertasıdır. Çünkü bir Genel Kurmay başkanı kendi karargahında korkuyorsa vay bu ülkenin haline denir. Tüm askeri savcıların seferber olması gereken bir kepazeliktir bu doğruysa eğer. Ülkenin ulusal Güvenliğinden sorumlu en yetkili etkili kişi kendi güvenliğinden korkuyor !!! Kendi güvenliğini sağlayamıyor yada sağlamak için evinden sefertasıyla yemek getiriyor !!! Buda bana akıl almaz geliyor bu tip akla zarar olayların anında yalanlamsası gerketiğine inanıyorum. Yoksa doğru kabul ediliyor. Toplumda oluşan duygu Özkök paşayı zehirleyeceklerdi olsun isteniyor. Eğer bu doğru değilse ve Özkök paşa bunu yalanlamıyorsa bu kişilerin ekmeğine yağ sürüyor. Doğruysa yukarıda dediğim gibi Vay bu ülkenin haline !!

    Şu anda enteresan bir şekilde Özkök paşayla diğer paşalar arasında bir soğuk savaş başladı bu TSK nın üst komuta hesaplaşması gibi, sanki Özkök Paşa intikam alıyor havası yaratıldı. Zaten ne olduğu belli olmayan ve altta o konuda da sataşma olduğundan anlatacağım Ergenekon mu nedir o var. Bu sefer tası çıkınca ne oldu ? Ergenekoncular Özkök paşayı zehirleyeceklerdi sefer tasıyla kurtuldu...

    Bunların hoş olmadığını söylemek te suç değil... Bilinçli isede hıyanettir demekte....

  4. #43
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 1 Numarayı Buldum

    Gelelim Ergenekon denilen zımbırtıya ;

    Ben ergenekon konusunda TARAF değilim. Ne olduğu bilinmeyen bir konuda taraf olmak salaklıktır bana göre. Bikinmeyen bir olayda taraf olan ya büyük bir çıkar peşindedir, ya salaktır , ya kandırılmıştır.

    Ben AKP ye ve RTE ile çevresindekilere karşı açıkça tarafım. Adamların en büyük şanslarının karşılarında muhalefet olmadığına inanıyorum. Yoksa şimdiye kadar elli kere gönderilir mahkemelerde kendileri dolanırdı. Bunuda özellikle belirtmek istiyorum.

    Bu ergenekon denen gitgide gayya kuyusuna dönen ve içinden çıkılmaz hale muhtemelen bilerek getirilen olay hakkında laf edip durmamın ve bu foruma konu olan yazıyı yazmama neden olan olaylar bir paçavra ile bazı dinci medyanın akla zarar yaygaralarıdır. Hukuk dışı izan dışı mantık dışı ve özellikle ATATÜRK ve TSK düşmanlığı yapan yazılarıdır.

    Cumhuriyet mitinglerine katılanların tamamını terörist ADD yi terörist başı yapan bir zihniyete karşı yazılmıştır ilk yazı. Bunun böyle olduğuda çok açıktır.

    Her zaman savunduğum bir ilke vardır. Hukukun üstünlüğü hukukun üstünlüğünün de hakim ve savcı üstünlüğü olmadığını olmaması gerektiğini defaaten söyledim. Hukuk herkeze lazımdır. Bir yerde daha demişimdir altını çizerek bir kez daha tekrar edeyim. Bu soruşturmayı yöneten savcıya da lazımdır hukuk ve lazım olacaktır.

    Bu soruşturma buraya gelene kadarki şekliyle en fazla kendisine sonrada TSK ya zarar vermiştir vermeye devam etmektedir. Hukuk çok ciddi biçimde yara almış hukukun üstünlüü kavramı çiğnenmiştir. Sadece paçavra ve bir takım dinci gazetelere yapılan yasa dışı bilgi servisleriyle zede almamıştır hemde bizzat uygulayıcılar tarafından yara aldırılmış savcı hukukun üzerine çıkarılmıştır. Savcı altı üstü devletin memurudur ve başbakanın dediği gibi millet adına değil Cumhuriyet adına işlem yapar. İşlem yapma gücünüde anayasa ile kanunlardan alır. Ancak bu olayda sanki kanunları savcı yapıyor görüntüsü ön plana çıktı ki buda ayrı bir rahatsızlık boyutudur.

    Toplum gözünde saygın kişilerin bir çok polis yanında bazılarının kelepçeli götürülmesi toplumun hukuka olan bakışını bozmuş bunun bir yıldırma ve baskı olduğu görüşü hakim olmuştur, susma hakkı kullanan birisinin dört günlük yasal göz altında tutulması her nekadar hukuk içinde görülsede genede hukukun üstünlüğüne aykırıdır. Böylesine öenmli bir davada çok üst düzey kişilerin ifadesi alınacksa savcının odası önünde altı saat bekletmeninde hukukun üstünlüğü ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Normal hukuka göre susma hakkını kullanan kişi süratle savcılığa sevk edilir oradan ne yapılacaksa hukuki o yapılır bunun dışında ki eylemler hukuki zemine oturtulsa da hukuk üstünlüğü dışındadır. Örneğin Eruygur paşanın ifadesi bile alınamadan tutuklama istemiyle mahkemeye sevki aslında tam bir hukuki skandaldır. Bu durumun tespitini yapmanında ergenekonculukla ilgisi yoktur.

    Bir paçavranın ve bir takım dinci basında yer alan birbirinden akla zarar iddialar iddianamede bu var şu var diye iyice abartmalarsayesinde bu davanın çıkmaza gireceğini bir çok kere söyledim. Hatta savcı bile daha açılır açılmaz dava kilitlensin diye elinden geleni yapmış olduğunun anlaşıldığını belirttim , işin cılkının çıktığının artık ciddiyet boyutunun kaybolduğunun altını çizdim. Basına bu haberleri sızdırmanın suç olduğunu belirterek neden işlem yapılmıyor ki diye sordum . Ama ortaya çıkan sonuç korkunç oldu. Sayın Oktay Ekşi 16 temmuz tarihli yazısında açık ve net yazdı ki

    ''Ama asıl önemlisi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'nın "İddianame hakkında bilgi verilmesi yasak" demesi ve kaynağı belli olmayan haberler nedeniyle "örneğine çok az rastlanan yoğunlukta" bir bilgi kirliliğinin yaşandığından şikayet etmesi ardından birilerinin bu uyarıyı hiç ciddiye almayıp aynı tür haberleri medyaya sızdırmasıdır.

    Sorunca öğrendik ki İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'nın uyarısını dinlemeyip bu haberleri veren bizzat Agarta davası Savcısı Zekeriya Öz imiş. Muhabirleri iki grup halinde makamında kabul etmiş ve bir kısmını yukarıda özetlediğimiz bilgileri o vermiş.

    Bundan anlaşılıyor ki iki-üç aydır yaşadığımız bilgi kirliliği ve pek çoğu uydurma haberle dolu furyanın ardında da ya Zekeriya Öz'ün kendisi vardı veya medya onun bilgi ve onayı ile bu kampanyayı yürüttü.''

    Buda bu ana kadar yalanlanmadı. Bilgi kirliliğini bizzat soruşturmayı yapan savcının çıkması ne demektir ? Görevden alınması meslekten ihraca kadar gidecek bir sürecin başıdır ama sanırım farkında değil yada beklenti farklı....

    Bir bölüm daha devam edecek.

  5. #44
    Kayıt Tarihi
    Jul 2008
    İletiler
    4
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 1 Numarayı Buldum

    Ben sizlerden yaşça çok küçüğüm ama şunu hepiniz ile paylaşmak isterim. Atatürk'ü lütfen bu konulara katmayalım.Kendisi ne sağcı ne de solcu idi!Kendi yolunu kendisi oluşturdu.Bize düşen şey onun yolundan emin adımlar ile ilerlemek.Ben bu yolda ilerlemeye oldukça kararlıyım.Eminim sizlerde öylesiniz.Ama lütfen SAYIN BÜYÜKLERİM oldukça önemli,oldukça iyi bir insanı bu konulara karıştırmayalım...
    SAYGI VE SEVGİLERİM İLE...

  6. #45
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 1 Numarayı Buldum

    Bu davanın gereğinden fazla dallanıp budaklandırılması esastan çıkılmasının davanın cıvıyacağına sonuçsuzluğa gideceğini bağırdım durdum. Ben Ümraniyede ki el bombalarını merak ediyordum ama emin olunki öğrenemeyeceğimiz bir boyuta getirildi bizzat savcı tarafından bakınız geldiğimiz boyuta.

    Ergenekon Yok yok ergenekon değil 600 senelik tarikatmış, adıda agartay mış, son elli senedir olan her şeyden bunlar sorumluymuş büyük patlamayada bunlar sebep olmuş...
    Ergenekon
    Agarta
    Carmina Buruna
    Aganta Burina Burinata
    Dandini dandini dastana....

    İşte ortam bu hale geldi !! Bu kadar biyik bir davayı böyle hale getirenlerin hesap vermesi gerektiğini düşünüyorum. İnanılmaz bir bilgi kirliliği iftira hakaret saptırma abartma böyle hukuk olur mu? Böyle soruşturma olur mu?

    Nükleer biyolojik kimyasal silahtan halka sabotaja cinayetlere kadar her şey bunlarda ama para ve silah yok !!! kasaları denen kişi beş parasız suçunu bilemeden ölüyor!!! Şimdi söylentinin önüne nasıl geçecek bu savcı ??? Söylentiye bakın
    '' Okkır la ilgili didianamedeki suçlamaları değiştirdiler kasa olmak yerine örgüt üyesi olma suçu geldi ölümden dolayı oda düştü iddianame bu değişiklikten dolayı gecikti... ''' hadi temizlesinle bunu....

    İddianamede Ahmet Taner Kışlalı ile Uğur Mumcu cinayetide bunlara kalmış, anlaşılan sağda solda ne kadar faili meçhul varsa bu sayede hepsi bitecek, işin önemlisi bu değerli yazarlarımızın aydınlarımızın eşleri sanki sözleşmiş gibi aynı açıklamayı yaptılar
    '' Eşim yakalasaydı ilk o içeri alınırdı ergenekoncu olarak.... ''' Buyur buradan yak...

    Ne kadar terör örgütü varsa bunlardan soruluyor El Kaide hariç....

    Örgütün 64 numaralı sanığı olduğu söylenen İlhan Selçuk Kendi gazetesini bombalatmış... Halkıda hükümetten soğutmuş. Hükümetten soğutma suçu da literatürümüzde bir ilk... Mecbur muyum sevmeye ? Demek ki evet....

    Bir okurun çektiği faks kozmik belge ve Ahmet necdet Sezer kozmik belgesi oluyor. Ahmet Necdet Sezer in ADD ye bağışıda ayrı bir suç....

    Tutukluların birbiriyle çok ilgisiz oluşuda ayrı bir dert ...
    Bitmiş bir mahkemenin kararını tanımamakta ayrı ....

    Yani diyeceğim oki bu dava tam bir hilkat garibesi olarak sakat doğdu. Mahkemenin reddetmesi kuvvetle muhtemel, kabul etse bile ilk günden yapılacak itirazlarla kilitlenecek bu dava bitmeyecek...

    İşte ben bunları eleştirip duruyorum. Ergenekon her meyse savunmuyorum. Bakın ciddi bir yazar bile artık neler demiş gelde inanma çıkan sonuç o ....

  7. #46
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 1 Numarayı Buldum

    Ergenekon diye bir sihirli sözcüğümüz oldu ya.. Altına ne yazarsan yaz! Uydur uydur gitsin..

    Son buluşumuz şu Ecevit’e de Ergenekon....

    Ne olmuş!

    Ergenekon Ecevit’i devirmek istemiş.. Partiyi bölmüş.. Sonra da devirmiş!

    Nasıl yapmış!

    Bazı muvazzaf ve emekli paşalar Ecevit’le gitmiyor, yerine Hüsamettin Özkan geçsin demiş..

    Al sana Ergenekon..

    Ecevit’in Karaoğlan olmasını, gönüllerde taht kurmasını, dürüst, saygın, bilge bir isim olmasını bir kenara koyun.. O günleri hatırlayın.. Ecevit bir hayli yaşlanmıştı.. Konuşurken isimleri, olayları bile birbirine karıştırıyordu..

    Buna hayır diyen çıkar mı?

    Türkiye daha iyi yönetilsin, ülkenin önü açılsın diye böyle bir düşünceyi telaffuz etmek suç mu?

    O gün değildi..

    Bugün suç..

    Ergenekonculuk..


    *


    Ecevit daha seçime uzun bir süre varken Başbakanlık koltuğundan nasıl alaşağı edildi?

    O günün aktörlerine göz atalım.. Ergenekon çetesinin kapsamını genişletmek, gizli üyelerini deşifre etmek konusunda bizim de bir katkımız olsun..

    2002’nin ilkbaharında ‘bu hükümetle gitmiyor’ diye net bir duruş sergileyen, bu düşüncesini açık açık söyleyen kimdi?

    Düğmeye basan..

    Kemal Derviş..

    Ecevit’i Ergenekon devirdiğine göre Derviş de Ergenekoncu!

    Peki nasıl devirdiler?

    Seçime giderek! Seçimi kim istedi?

    MHP lideri, dönemin Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli..

    O da Ergenekoncu!

    DSP’den ayrılarak Yeni Türkiye Partisi’ni kim kurdu? Yani iktidar ortağı partiyi kim böldü?

    Merhum İsmail Cem ile Ecevit’in sağ kolu Hüsamettin Özkan..

    Onlar da Ergenekoncu!


    *


    İsterseniz olayın içine uluslararası boyut da katalım.. Senaryomuz heyecanlı olsun..

    Derviş nereden geldi?

    Dünya Bankası’ndan.. Derviş’i Türkiye’ye Dünya Bankası gönderdiğine göre mutlaka Ergenekon’la organik bağı vardır! Devirme operasyonuna müdahildir..

    Derviş’e kim destek verdi?

    IMF.. O zaman IMF de Ergenekon’un finans ayağıdır!

    Ecevit’i başbakanlıktan devirme görevini başaran Derviş’e sonra kim sahip çıktı?

    Birleşmiş Milletler.. Derviş 15 Ağustos 2005’te BM Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı oldu..

    Demek ki onlar da işin içindeydi!


    *


    Uluslararası boyutu tamamladık.. Biz yine yurda dönelim, Ecevit’i devirme operasyonunu tamamlayalım..

    Bahçeli istedi! 31 Temmuz 2002 günü oylama yapıldı.. 499 milletvekilinin oyuyla erken genel seçim kararı alındı..

    Demek ki Ecevit’in devrilmesine neden olan seçim kararına oy veren 499 vekil de Ergenekoncu!

    Ve gelelim Ecevit’i devirme operasyonunda rol alan en önemli ayağa..

    Gizli teşkilata..

    Ecevit’in başbakanlıktan devrilmesi için son darbeyi vurmakla görevlendirilenlere..

    Seçimde 31 milyon 510 bin kişinin oyu geçerli sayıldı.. Bu oylardan sadece 383 bin 609’u Ecevit’e çıktı..

    Gerisi.. Ecevit’e oy vermeyip iktidardan düşürenler ne oluyor?

    Ergenekoncu..

    Çünkü devirme operasyonunun bir parçası oldular..

    Onlara niye mi gizli teşkilat dedim seçimlerde oy gizli kullanılır da ondan..

    Gizli gizli Ecevit’i devirme işini hallettiler..


    *


    Küçük bir öneri hükümet deviren Ergenekon’dan kurtulmak için seçimlerde gizli oy kuralını kaldıralım.. Her şey açık, şeffaf olsun!

    Mehmet tezkan.

  8. #47
    Kayıt Tarihi
    Nov 2007
    İletiler
    5.000
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 1 Numarayı Buldum

    Alıntı commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Bizzat Fethullah Gülen '' Hilmi Özkök bizdendir. Albaylıktan yukarı çıkamaz sanıyorduk. Çıkınca hem şaşırdık hem sevindik. '' demiş bu sözleri gazetelere manşet olmuştur. O gün bugün bunu yalanlayan olmadığı gibi doğrulayıcı emareler ortadadır.
    Hilmi Özkök hakkındaki iddialar Emin Şirin'in anlatımına dayanıyor.
    Emin Şirin Fethullah Gülen'in bazı şeyler söylediğini iddia ediyor.
    Manşet olan haberleri bulamadım, ama yakınlarda Hikmet Çetinkaya'nın bir yazısında bu sözlerle ilgili iddiaları okudum:

    Nazlı Ilıcak, baş başa yapılan görüşmede Gülen’ e sorar ;
    “Hocam ne zaman rahat edeceğiz, bu askerlerin sivillere müdahelesi ne zaman bitecek?..”
    Fethullah Gülen , gülümseyerek yanıt verir :
    “Vallahi Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanı olursa o zaman rahat ederiz…”
    Nazlı Hanım şaşırır…..
    “Siz bunu nereden biliyorsunuz? Niye bu kadar eminsiniz?.. “
    Fethullah Gülen :
    “Biz Özkök’ ün albay olmasına bile şaşırmıştık…”


    Konuyla ilgili Emin Çölaşan, Behiç Kılıç ve ismi tanıdık gelmeyen ulusalcıların yine aynı alıntıyı yaptığı yazıları var.

    İddia doğru bile olsa "Bizdendir." diye bir ifade yok. Bu bir.
    İddia doğruysa Fethullah Gülen ile Nazlı Ilıcak arasında Emin Şirin'in şahit olduğu böyle bir konuşma geçmiştir. Bu Hilmi Özkök'ün Fethullahçılara sempati gösterdiğini göstermez. Bu iki.

    Neden yalanlamadı peki Özkök? Her deli saçmasına cevap mı verecek?

    Yaşar Büyükanıt da genelkurmay başkanı olmadan Yahudi olduğuna dair zırvalar ortada dolaştı. TC kimlik numaralarından dedesinin Filistin'deki mezarına kadar. Büyükanıt da bu zırvalar hakkında bir açıklama yapmadı. Bu iddiaların doğru olduğunu mu gösterir? Hayır.

    Çünkü cevaplamak demek ciddiye almaktır.

    Kaldı ki Emin Şirin ismine kuşkuyla bakmak için 4 yıllık milletvekilliği hayatında 4 parti değiştirmiş olması yeter.

    AKP'den seçildi, LDP'ye geçti, kesmedi ANAP'lı oldu, en sonunda Cem Uzan'ın transferiyle Genç Parti'ye "uzan"dı. Bir dönemler "Fırıldak Kubi" adı takılan milletvekilinden (ismini bile hatırlamıyorum - zaten herkes bu isimle hatırlar) daha kısa sürede daha fazla parti değiştirdi.

    Kusura bakmayın ama Emin Şirin'in bir sözünden daha güvenilir deliller lazım.

    (Veya Can Ataklı tezviratlarından. Sayın Ahmet Necdet Sezer'in 6. dalga operasyonda göz altına alınacağı ama genelkurmaya sorulduğu, genelkurmayın izin vermemesi üzerine alınmadığı gibi iddialar başkası tarafından doğrulanmadı.)

  9. #48
    mkocagul Misafir

    Tanımlı Re: 1 Numarayı Buldum

    Sayın SDT 23 ne güzel sorgulamaya başlamışsınız.
    İşinize gelmeyen konuda şüphe ile araştırma işinize yada fikrinize yakın gelen konuda at gözlüğü. Şu sitede ergenekon hakkında yazdığınız müthiş bilgilerden hangisini bu şekilde sorguladınız acaba?
    BU nasıl bir çifte standarttır?
    BU Emin Şirin sayın Nazlı Ilıcak ın eski kocası değilmiydi?
    Şİmdi yollar ayrıldı ise yaşanan, yada paylaşılanlar yalan mı oldu?
    Adam karısının yaşadıklarını bilmeyecek de neyi bilecek?
    Emin Şirin hakkında epey şey yazabilmişsiniz de Nazlı Ilıcak ın eski kocası olduğunu birden unutuvermişsiniz.

  10. #49
    Kayıt Tarihi
    Nov 2007
    İletiler
    5.000
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 1 Numarayı Buldum

    Hilmi Özkök'ü kimler neden sevmiyor?
    (Forumda yazanlardan bahsetmiyorum. Forumda yazan kişilerin aşağıdaki nedenlerle Özkök'ü sevmeyenlerin yaydığı kara propagandanın etkisinde olduğunu düşünüyorum.)

    Bunun bir diğer nedenini de buldum: Gerçek manada ulusalcı, milliyetçi, vatansever olduğu için:

    Hatırlar mısınız, bir zamanlar ülkemizde Çekiç Güç vardı. Çekiç Güç, 1. Körfez Savaşı sonrası Demirel hükümeti sırasında 5 Nisan 1991’de Bakanlar Kurulu tarafından alınan karar doğrultusunda Türk topraklarında 6 aylığına geçici olarak konuşlanmıştı. Sonra görev süresi her 6 ayda bir uzatıldı. 25 bin personeli vardı. Bugün K. Irak’ta işler eğer bu noktaya gelmişse, işin arkasında büyük ölçüde Çekiç Güç vardır.

    Son dönemde faaliyetlerini ‘Kuzeyden Keşif Gücü’ adı altında yürüten bu görev gücü başlangıçta 6 aylığına ülkemizde konuşlanmışsa da İkinci Körfez Savaşı başlayıncaya kadar çalışmalarını sürdürdü. Çekiç Güç 12 yılda 13 hükümet gördü. Hiçbiri kaldıramadı. 1 Mart 2003’te tezkerenin reddedilmesi Türk Amerikan ilişkilerinde yeni dönemi başlatınca, Genelkurmay Başkanlığı 15 Nisan 2003’de bu gücün Türkiye’deki görevinin sona erdiğini açıkladı.

    İşte Türkiye'nin milli çıkarlarına ters düşen, bir çeşit işgal gücü gibi görev yapan Çekiç Güç, Hilmi Özkök sayesinde kaldırıldı. Bu cesareti gösteren cesur yürek Hilmi Özkök'tü.

    Bu arada Çekiç Güç’ün görev süresinin uzatılması her söz konusu olduğunda, mikrofon hangi milletvekiline uzatılsa, hepsi şiddetle karşı çıkardı. Ama iş oylamaya geldiğinde, partiler konuyla ilgili grup kararı almasalar bile, sürenin sorunsuz uzatılmasını sağlayacak kadar vekil illaki yeterli desteği verirdi. Madem bu gücün varlığı ülkemizin bölgedeki çıkarlarına zarar veriyordu da, neden vekiller lehte oy veriyorlardı acaba? Kim, neden çekiniyordu? Aleyhte oy verdiklerinde, ne olmasından endişeleniyorlardı.

    İşte bu soruların cevabını bulursanız Hilmi Özkök'ün neden tarihe geçecek büyük bir komutan olduğunu bulursunuz.

  11. #50
    mkocagul Misafir

    Tanımlı Re: 1 Numarayı Buldum

    Alıntı sdt23 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster

    Hatırlar mısınız, bir zamanlar ülkemizde Çekiç Güç vardı. Çekiç Güç, 1. Körfez Savaşı sonrası Demirel hükümeti sırasında 5 Nisan 1991’de Bakanlar Kurulu tarafından alınan karar doğrultusunda Türk topraklarında 6 aylığına geçici olarak konuşlanmıştı. Genelkurmay Başkanlığı 15 Nisan 2003’de bu gücün Türkiye’deki görevinin sona erdiğini açıkladı.

    İşte Türkiye'nin milli çıkarlarına ters düşen, bir çeşit işgal gücü gibi görev yapan Çekiç Güç, Hilmi Özkök sayesinde kaldırıldı. Bu cesareti gösteren cesur yürek Hilmi Özkök'tü.

    .
    Vay be Hilmi Özkük ne adam mış ki. Koca bakanlar kurulunu aşmış kendi başına bu muhteşem işi başarmış.
    Beyefendi çekiç güç artık gerek kalmadığı için 25. mart 2003 de yine bakanlar kurulu kararı ile bitirilmiştir. Gücü ise sizin yazdığınız gibi 25000 değildir. 77 uçak ve helikopter ile 1862 personelden oluşurdu.
    Konu hakkındaki dışişleri bakanlığı o tarihteki açıklaması şöyledir. "25 aralık 1996 tarih ve 477 sayılı tbmm kararıyla baslatılan kuzeyden kesif harekatı, irak'ta cereyan etmekte olan savas hali neticesinde görülen lüzum üzerine bakanlar kurulu'nun 21 mart 2003 tarihinde aldıgı karar uyarınca sona erdirilmistir. söz konusu karar, abd ve ingiltere'nin ankara'daki büyükelciliklerine bildirilmistir".
    Yani Bizim sevgili Genel Kurmay başkanımızın bir dahli ile değil. Irak ta devam etmekte olan savaş hali nedeni ile kaldırılmıştır. Yani gerek kalmamıştır.

+ Konuyu Yanıtla
5 / 8 Sayfa İlkİlk 12345678 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

albaraka turk fetocularinmi

https:www.hukuki.netshowthread.php41335-1-Numarayi-Buldumpage7

Forum

Benzer Konular :

  1. Telefon ile aynı numarayı 2 kere yanlış yere aramak ?
    Merhabalar. Başımdan yakın zamanda böyle bir olay geçti. Telefonumu bir arkadaş ile takas etmiştim ve farklı sebepten dolayı geri almak zorunda...
    Yazan: gitarist Forum: Diğer Hukuki Sorular
    Yanıt: 0
    Son İleti: 28-11-2018, 22:25:37
  2. Savcılık gizli numarayı nasıl bulur?
    Forumu araştırdım fakat bu konuya pek bilgiye rastlayamadım. Genelde savcılık gizli numarayı bulur ibaresi var. Ben o süreci sorguluyorum. Savcılığa...
    Yazan: abstractplays Forum: Bilişim Hukuku
    Yanıt: 21
    Son İleti: 22-05-2018, 16:51:28
  3. Gizli Numarayı Savcılığa Verdikten Sonra Neler Olur?
    Değerli hukuki.net üyeleri ve hukukçuları.. Sizlere 2 sorum olacak.Acil öğrenmem gerek. 1. olarak; Tehdit vs. unsuru içermeyen, örneğin karşı...
    Yazan: mustinin gezegeni Forum: Bilişim Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 20-01-2018, 14:53:11
  4. Özel Numarayı Savcılıktan Öğrenme?
    Hukuk Fakültesi öğrencisiyim, bir sorum olacak: Tehdit vs unsuru içermeyen, örneğin karşı taraftan ses gelmeyen arayan özel numarayı savcılığa...
    Yazan: yigiturk Forum: Diğer Hukuki Sorular
    Yanıt: 3
    Son İleti: 20-05-2009, 23:10:41
  5. Gizli numarayı, sapığı savcılığa şikayet etmek
    benim kız arkadasimi 2-3 haftadir birisi arayip ona cinsel icerilkli konusmalar yapmak istiyor ve onunla bulusmak flan istiyor kız arkdasimi cok...
    Yazan: hakanulker14 Forum: Ceza Muhakemesi Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 16-12-2006, 00:55:30

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.