-
07-05-2008, 11:35:33 #61
Kıdemli Üye
- Kayıt Tarihi
- Apr 2008
- İletiler
- 307
- Dilekçeler Sözleşmeler
- 0
- Dosya Yükleme
- 0
-
07-05-2008 11:35:33 # Nedir?Tavsiye Soru Cevap
- Kayıt Tarihi
- Bugün
- İletiler
- Ne kadar?
-
07-05-2008, 12:24:17 #62
Re: Aldatmaya sebep başka bir kadın:Benim
*sevgilinizin! eşi boşanma davası açtığına göre herşey lehinize...Bunca azap, bunca telaşa ne gerek var ki???
Yani sorun kendiliğinden halloluyor, ilk duruşmada sevgiliniz mahkemeye çıkar, davayı kabul eder, siz yahut bir iki şahit daha hali hazırda bulundurur, mahkemeye dinletir, (gerekmeyebilir de üstelik ama siz işinizi kış tutun yaz çıkarsa bahtınıza) davacı kadın'ın tırım tırım arattığı şu otel faturalarını filan siz ibraz edersiniz))) delil mahiyetinde,,,e artık davacı boşanmak istiyor, davalı delilli ispatlı ısrarlı ben kusurluyum, davacı haklı, ben de boşanmak istiyorum der ise,,,mahkeme hele ki bu durumda illa amma illa yok hayır aile hayatını koruyacağım diye işgüzarlık yapmaz zaten.
*yine de; bir iki husus tabii ki var, davayı kabul demek nafaka, velayet, tazminat taleplerini de kabul demektir)))
yahut nafaka, velayet, tazminat konularını mahkemenin takdirine bırakabilir, hatta bu konulara davalı itiraz da edebilir???
her iki şekilde de; mahkeme bu sefer karar vermeyecektir. Nafaka, velayet ve tazminat konuları için hem araştırma yapacak, hem de taraflardan delil ibrazı isteyecektir.
Özellikle tazminat talebinin miktarının tespiti için (ki davalı sevgilinizin boşanma konusunu davacının sebepleri ile kabul ettiğini varsayıyoruz) hem davalının mali ve ekonomik durumunu (mevcut menfaat bakımından), hem de davacının; evlilik birliğini eşinin açık ve ağır kusuru neticesinde sonlandırmak zorunda kalması üzerine kaybedeceği geleceğe yönelik yararlar olup olmadığını(beklenen menfaat bakımından) tespit etmesi mutlaka gerekir.
Mali durum, vergi kayıtları, maaş, tescilli mal varlığı gibi kaydı mümkün değerler ile kocanın/karıkocanın yaşam standardı, harcama alışkanlıkları gibi diğer reel durum belgeleri (fatura, kredi kartı ekstreleri gibi) ile de birlikte değerlendirilir.
YANİ EĞER DAVACI SAMİMİ VE ISRARLI BİR BİÇİMDE DAVAYI TAKİP EDER İSE; davalının güncel yaşamı epey didiklenir. Hatta dava açılmasından önceki bir yıl içinde (emin değilim iki yıl da olabilir) ve dava süresince gerçekleştirdiği gayrımenkul, araç gibi satışlar var ise, bunlara itiraz edilebilir, iptali istenebilir.
Davacı dava açtığı tarihte; tazminat taleplerinin mevcut olduğunu, dava açmakla davalının mal kaçırma ve olası tazminat hükmünü karşılıksız bırakma ihtimalini dayanak yaparak davalının üzerine kayıtlı tüm malvarlığına dava süresince 'ihtiyat-i tedbir' talep edebilir, hatta kesin eder... Dolayısıyla davalı dava süresinde hiç bir mal varlığı üzerinde tasarrufta bulunamaz, satamaz, rehne konu edemez, ipotek tesis edemez vs. vs. Haricen senet düzenletip kendilerini anlaşmalı biçimde icraya verdirtip, malları üzerine haciz koydurtarak koruma çalışmak gibi yollara müracaatında hiçbir anlamı yoktur, zira tedbirden sonraki alacaklılar,,,davanın sonucunu ve tazminatın öncelikle tahsilini beklemek, ondan sonra kalan malvarlığına müracaat etmek zorundadır.
Davacı; eğer yoksulluk nafakası da talep etmiş ise bunun takdiri de bu tespitler dikkate alınacaktır.
Velayetin davalının baba olması ve çocukların yaşlarının küçük olması ile öncelikli olarak anneye verilmesi hemen hemen kesin. Velayet kararında; eşlerin birbirlerine karşı olan kusurları öncelikli dikkate alınacak bir mevzu değil.
Mahkeme velayet takdiri yaparken daimi ve kat'i olarak; küçüklerin menfaatini gözetir. Bu menfaat tamamen manevi ölçütleri ifade eder, küçüğün öncelikli olarak anne bakım ve şefkatine ihtiyacı olup olmadığı gibi. Diğer ebeveynin maddi imkanlarının çok kapsamlı olması dahi; küçüğün anne bakım, sevgi ve şefkatine olan ihtiyacından önemli değildir. Babanın maddi imkanlarının çok iyi olması iştirak nafakasının belirlenmesinde anlam taşır.)))
Ayrıca; siz ve sevgiliniz birbiriniz için yaratılmış olduktan sonra, sevginiz ve aşkınız baki olduktan sonra,,,,ne diye zamana, tazminatın azlığına, kadının kusurlarının olup olmadığına tevessüt ediyorsunuz ki....Bunlar teferrut,,,sizin yegane amacınız aslında herşeye rağmen bu nikahı sonlandırmak olması gerekir.
Hele ki velayet iştahı tamamen sadistçe bir tutum,,,bu çocuklar anne ve babalarının ayrılığına, üstüne de buna sebep olmuş bir birlikteliğin içinde yaşamaya mahkum edilmemeli. Siz bugün değil sevgiliniz boşandıktan üç-beş yıl sonra dahi sahneye çıkmış olsa idiniz,,,yine çocuklar babalarının yanında sizi kabullenmeyecekler, belki olgun, makul ve doğru yaklaşımlar ile babalarının sevdiği kadın olduğunuzu bir süre sonra idrak edecekler, kişisel tutumunuz ve çabanız ile en fazla sizi benimseyeceklerdir. Yine de; Asla annelerine tercih ETMEYECEKLERDİR...
ZİNA; arapça kökenli bir kelimedir.
Anlamı; nikahsız çiftleşme'dir.
Konu itibariyle evli kişinin, evli olmadığı kişi ile yaptığı cinsel birleşme olarak açıklanabilir.
Ancak evlilik, nikah; medeni-hukuki-sosyal-ekonomik-kanuni birlikteliktir. Doğal olarak bu resmi onayın temini ile kurulan birliktelikte eşlerin her biri, diğerine karşı olasi ihlal ve kusurlarda yasalar ile korunan haklara sahiptirler. İlaveten legal cinsel ilişki neticesinde doğal olarak üreme gerçekleşeceğinden; nikahlı birlikteliklerden doğan çocuklar da; hem neseplerinin takdiri bakımından hem de evlilik birliğinin bozulması halinde zarar görmemeleri gibi yasal önemlilik arzederler.
Yani mesele; adam artık karısını sevmiyor, beni seviyor, evine gitmiyor, beni istiyor, aşığız, hakkımız, söke söke alırız, gurursuz kadın inat ediyor, bizi üzüyor, hayatımızı karartıyor,,,,,,,,,edebiyatı ile çözülecek bir mesele değil...
Ancak; her halde evlilik birliğinin varlığından sözedildiğinde, sadakat unsurunun da varlığını koruduğunu addetmek insani bir beklentidir.
Sadakat unsurunun bilinçli ve iradi olarak gerçekleştirilen cinsel münasebet ile ortadan kalkması,,,insani anlamda evliliğin devamını imkansız kılar. Aldatılan eşin samimi af'fını inandırıcı ve makul karşılamak sağlıklı bir kişilik ve ruh yapısına uygun düşmez.
Amma velakin; hem hayatın olağan akışını altüst eden, hem kendi sorumluluklarını taşıdığı hatta halihazırda duygusal bağlarını koruduğu, sevdiği, ölene dek süreceği inancı ve güveni ile çocuklar dünyaya getirdiği EŞ'i tarafından böylesi bir eylemle yüzyüze bırakılmak pek tabii ağır bir mağduriyettir. Üstelik bir diğer hemcinsin tercihi demek olan ihanet/aldatılma gibi kişisel travma ve tahammülsüzlükler, çevrede durumun anlaşılması ile başlayan fısıltılar, konuşmalar, kişisel tacizler, küçük görmeler vs. vs. vs.
Böylesi bir duruma tahammül göstermeye (boşanmak tahammülü temin etmiyecektir, sadece resmi bağı ortadan kaldıracaktır) eş'i tarafından mecbur bırakılan bir kadın'dan anlayışlı, hoşgörülü, adaletli tavırlar beklemek sanırım biraz haddi hududu aşmak,,, bir de; zaten haricen sadece varlığınızla müsebbip olduğunuz bu mevzulara, sıfatınız halen baki iken dahil olmanız üstelik sevgilinizin eşine karşı husumet geliştirmeniz, adli/hukuki/kişisel anlamda nasıl altederim derdine düşmeniz tamamiyle adaba, ahlaka, insanlığa aykırıdır.
****Bu konunun mesajları arasında;
Aldatmaya sebep başka bir kadınenim ileti başlığınızın da gölgesinde şahsi sataşmalar olmuş, sataşmaların içeriklerine ve bakış açısına tamamen karşıyım. Tamamen ezbere ama düşünce fakiri tutumlar, karalamalar,,,sanırsınız ki; kadınlardan herhangi biri taraftar/verici(ne demekse)
olmasa adamcağız ihanet etmek durumunda kalmayacak. Ne yani adamın sadakatini tüm kadınların koruma ve kollama mecburiyeti mi var??? Uykuya oruç tutturmak gibi!!!
Mesele toplumsal olarak sadakati korumak temin etmek meselesi hiç değil,,,
mesele gönlü, gözü, aklı, hormonları eşinden başkasını arayan yetişkin kişinin,,,
evliliğini işi sağlama almadan, ya da yakalanıpta mecbur kalmadan, yahut hiç daha bu işe kalkışmadan, bu işe kalkışma ihtiyacının varlığını tespit ve tescil edip,,,eş ve çocuklarını da kendinden kaynaklanan bu akit bozma isteği ile mağdur etmeme standardında ve ahlakında boşanabilmeyi gerçekleştirme kudretine, şahsiyetine, özgüvenine, özsaygısına sahip olup olmamasında.....
-
08-05-2008, 09:21:58 #63
Yeni Üye
- Kayıt Tarihi
- May 2008
- İletiler
- 40
- Dilekçeler Sözleşmeler
- 0
- Dosya Yükleme
- 0
Re: Aldatmaya sebep başka bir kadın:Benim
Mevzu edilen adap,ahlak yada insanlık kriterlerinizi bilemiyorum.Ancak kadından anlayışlı,hoşgörülü,adaletli tavır beklediğim/beklediğimiz zannı ile fikirlerinizi fütursuzca dile getirmiş olmanız sanırım kriterlerinizide belirlemiş oluyor.
Ben/Biz ; bu aldatma,aldatılma - anlaşma,anlaşamama - boşanma,barışma konulu hiçbir duyguya çocukların alet edilmesini istemiyouz.Yetişkinlerin mağduriyetlerini,hatalarını yada ruhsal dengesizliklerinin hesabını çocuklarına ödeten anneyedir bu tepki.Hiçbirşeyden haberi olmayan çocuğuna "baban ölürse rahat ederiz" anlayışını benimsetmeye çalışmak , eşine duyduğu kini,hırsı yada öfkeyi - adı herneyse - 5 yaşındaki çocuğa hissettirmek nasıl bir annelik anlayışıdır?Ben bunu tartışırım...
Kadının içinde bulunduğu ruhsal durum nekadar kötü olursa olsun annelik ve eş durumunu ayırmayı beceremeyen , eşi ile konusunu hiiçbirşeyden habersiz olan evlatlarına yansıtan tüm anneler , gözümde anne değil , annecik sıfatında bulunmaktadırlar.
Bizler (baba,anne,ben) reşit olmuş , hayata atılmış , bişekilde belirli yaşlara gelmiş insanlarız.Psikolojimiz herneye,hernekadar bozulmuş olursa olsun , zaman kişlere ölümü bile unuttururken , yaşanılan kötü olaylarıda unuturacaktır.(Etkilerini tartışmıyorum)
5 yaşında çocuk demek , kişiliği henüz gelişmemiş demektir.Nasıl bir zihniyet , nasıl bir his yada hırs çocuğun kişilğini düşünmez? Şuan yapılan her hareket , duyduğu her söz gelecek hayatının temelidir.Bu çocuğa bu haksızlığı nasıl bir insan/anne anlayışına sahip kişi yaşatabilir ?
Kadının varlığı ile ilgili olarak beni ilgilendiren tek konu budur.
Buda mevzu edilen çocuklarının babasıyla birlikte olmamdan , onun için önemlerinin büyük olmasından kaynaklı bir tepkidir.
-
08-05-2008, 09:40:41 #64
3/B
- Kayıt Tarihi
- Nov 2007
- İletiler
- 5.000
- Dilekçeler Sözleşmeler
- 0
- Dosya Yükleme
- 0
-
08-05-2008, 10:23:08 #65
Yeni Üye
- Kayıt Tarihi
- May 2008
- İletiler
- 40
- Dilekçeler Sözleşmeler
- 0
- Dosya Yükleme
- 0
Re: Aldatmaya sebep başka bir kadın:Benim
Başlık ve konu ; biz yetişkinleri ilgilendiren , bizlerin sorunlarıdır.
Bunları çocuklara yaşatmanın manasını lütfen bana birileri açıklasın ,,,
-
08-05-2008, 14:38:29 #66
Re: Aldatmaya sebep başka bir kadın:Benim
ANAYASA
I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği
MADDE 12 . – Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.
Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.
Özel hayatın gizliliği
MADDE 20 . – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga cümle: 3.10.2001-4709/5 md.)
XV. Temel hak ve hürriyetlerin korunması
MADDE 40 . – Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.
. Ailenin korunması
MADDE 41 . – (Değişik: 3.10.2001-4709/17 md.) Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.
Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.
MEDENİ KANUN
A. Hukukun uygulanması ve kaynakları
MADDE 1.- Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.
Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hakim, örf ve adet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir.
Hakim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.
B. Hukuki ilişkilerin kapsamı
I. Dürüst davranma
MADDE 2.- [B]Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.
Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.II.
MADDE 185.- Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur.
Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler.
Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.
A. Boşanma sebepleri
I. Zina
MADDE 161.- Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
1. Maddi ve manevi tazminat
MADDE 174.- Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.
Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.
"Devam eden zinada zaman aşımı olmaz" (Y2DH 24.10.1942 280-3802)
"Zina fiili bir kereye mahsusu olmayıp birçok defalar devam etmiş bulunmasına göre,olayda zaman aşımına başlangıç son fiilin vukuu bulduğu tarih göz önüne alınması gerekir" (Y2HD 05.10.1939 3102-368)
"Zinaya dayanılarak açılan boşanma davasında; zinanın ispatı halinde, eşlerin barışmalarının ihtimal dahilin de bulunduğundan bahisle ayrılığa karar verilemez. Boşanmaya karar verilmelidir".(Y2HD 14.04.1939 3609-1176)
Dava Hakkı : Bir kimsenin yargı kuvvetine başvurarak ihlal ve inkar edilen hakkının korunmasını istemek hakkına dava hakkı denir.
Davaya Karşı Savunma Hakları :
İnkar : Davalının davaya esas olan olayı reddetmesidir.
İtiraz : Dava edilen hakkın varlığına engel olan karşı olayların ileri sürülmesidir.
Def’i : Davalı, davacının iddiasını inkar ve itiraz etmez ancak özel sebeplerden dolayı davacının talebini reddetmesidir.
İspat Yükümlülüğü : M.K göre, kanun aksini emretmedikçe; iki taraftan her biri iddiasını ispatla yükümlüdür. Böylece önce davacı iddiasını dayandırdığı olayları, sonrada davalı savunmasını dayandırdığı iddiaları ispat etmelidir. Ancak bunun üç istisnası vardır. 1. Herkesçe bilinen olaylar-2.Kanuni karineler
3-Kanun gereği ispat yükünün yer değiştirmesi.
Hakkın Kötüye Kullanılması : Genel olarak hakkın iyi niyet kurallarına veya amaçlarına aykırı kullanılması hakkın kötüye kullanılmasıdır.
- Hak iyi niyet kuralına aykırı olarak amacı dışında kullanılmış olmalıdır.
– Hakkın kullanılmasında meşru menfaat bulunmamalıdır.
- Hak başkasını zarara sokmak veya kendisine yasal olmayan bir kazanç sağlamak için kullanılmış olmalıdır.
– Hak sahibine sağlanan yarar ile başkasına verilen zarar arasında aşırı dengesizlik bulunmalıdır.
__________________________________________________ ____________
Sayın Zeyno_cik
(Kişilerin neler yaşadığını , neler duyup , neler gördüğünü tam olarak bilmeden yapılan bu taraflı ve öngörülü yorumlar kendi adıma etik olmayan davranışlar sınıfa girer.Aslında kurduğum bu cümle yapmış olduğunuz ithamların tümüne cevap niteliğindedir....iletinizden alıntı)
Hukuki net forumlarında görüş alınmak niyetiyle kayda geçen tüm sualler, aktarılan vakalar üzerine yapılan tüm yorum ve paylaşımlar;
TAMAMEN Kişilerin neler yaşayıp, neler duyup, neler gördüğünü bilmeden yapılmaktadır.
Herhangi bir sorununu hukuki boyutları adına forum sahifelerine taşıyan kişinin
doğruya, hakka, adalete ulaşma konusunda samimiyeti, gerçekçiliği, haklılığı/haksızlığı konusunda objektif takdiri, tamamen kendi özsaygısı ve hayatın olağan akışı çinde meydana gelmiş olaylardaki eylemlerini göze alma iradesini sonuçlarına tahammül gösterme sürecinde de koruyabilme olgunluğu ile haraket etme mükellefiyeti yalnız ve yalnız kendini bağlar...
Forum sahifelerinde tartışılması,,,konuyu cevaplandıranların ileti sahibi tarafından anlatılan VAK'A, OLAY, DAVA'yı irdeleme, değerlendirme, kanuni nitelendirmeleri ileti sahibinin kişiliğine hedef alma istek ve arzusu ile alakalı olmayıp,,,tamamen vak'aya, olaya, davaya ve ileti sahibinin tüm bunların içindeki eylemlerine, durumuna, konumuna atfen gerek yasal mevzuatın kullandığı sıfatları, rolleri gerekse hukukun dahi müracaat ettiği genel kabul görmüş örf, adet, gelenek, göreneklerimizin 'tamamen konu ve eylem ile sınırlı' bir biçimde tespitlerini ihtiva eder.
İleti sahibinin ise; hukuki rehberliğe müracaat ettiğinin bilincinde ve iletisinin muhteviyatını değerlendiren paylaşımcılara husumet geliştirmek, kişilik, davranış ve etik tutum dersleri vermek bir yana iletiye verilen cevaplardan kendi adına gerekli faydalanmayı sağlama kabiliyetinde olması olağan beklentidir.
Bence hukuki rehberliğe müracaat ettiğiniz bu konu ve konunun kendiniz ile ilgili illiyetini algılama hususunda dikkate almadığınız, üstelik de dikkatinize sunulmasını da kişisel taciz, tahrik, hakaret olarak gördüğünüz!!! büyük bir yanılgı içindesiniz.
Halihazırda;
siz hukuki zeminde çözüm aradığınız 'boşanma davası'nda
taraf değilsiniz.
Bu boşanma davasına ne müdahil olabilir, ne de taraflardan biri ile olan münasebetinizden kendi kendinize bir hak ihdas edebilir, bu hakka dayanarak müdahil dahi olamayacağınız boşanma davasında; taraflardan birinin mağduriyetini arttırmak, diğerinin menfaatini temin etmek için hukuk mesleğini icra edenlerden, hukukun kendisinden size yardımcı olunmasını talep edebilirsiniz.....
Kan veya şahsi bir bağınız olmayan üstelik küçük yaştaki çocuklar hakkında,
olumsuz ve fena muamele içinde olduklarına dair varsayımlar, iddialar, tespitler savuramaz,,, bu çocukların ebeveynleri ile ilgili sıfatlar kullanamaz, konuya dahil olma rolünüz dikkate alındığında ebeveynliğin ne olup olmadığını bu çocuklar ve anneleri üzerinden sorgulayamaz,,,konuyu siz ve diğer şahsın birlikteliğinden haksızlığa uğramış eş'in kişiliğine ve annelik vasfının tacizine malzeme yapamaz, insani ve masum bir fikir açıklaması gibi sunamazsınız.
("Aldatmaya sebep başka bir kadınenim" ileti başlığınızda kendi adınıza yaptığınız tespit)
Hepsini, hepsini yaptınız.., diyelim))) Ki yaptınız!!!
Nasıl davranacağınız, nasıl değerlendireceğiniz tabii ki sizin tercihiniz, bunda sorun yok, üstelik...
Sorun; beklentileriniz.
Bu zeminde, ya da başka herhangi çoğul zeminde haricinizdeki kişilerin ortaya kendi özgür iradeniz ile ortaya koyduğunuz fikir, düşünce, eylem ve değerlendirmelerine iştirak etmelerini, desteklemelerini, husumet geliştirdiğiniz kişilere husumet geliştirmelerini, mesleki bilgi ve birikimlerini sizin erek ve hedeflerinizin hizmetine canı gönülden sunmalarını bekliyorsunuz.
(üstelik kendinize engel teşkil ettirdiğini düşündüğünüz kişiler ve vakalar adına hak ihlalini,
kendi adınıza ise kişisel haksız menfaati temin etmek için)
İlginç???Konu cognis tarafından (08-05-2008 Saat 14:46:20 ) de değiştirilmiştir.
-
08-05-2008, 15:58:14 #67
Yeni Üye
- Kayıt Tarihi
- May 2008
- İletiler
- 40
- Dilekçeler Sözleşmeler
- 0
- Dosya Yükleme
- 0
Re: Aldatmaya sebep başka bir kadın:Benim
Hayat , kitap sayfalarındaki gibi yaşanmaz.
Yorumlarınızla aydınlattığınız için teşekkür ederim.
Meğer nekadarda kör yaşamışım şimdiye dek..
Minnettar kaldım..
-
08-05-2008, 16:33:18 #68
Kıdemli Üye
- Kayıt Tarihi
- Jun 2007
- İletiler
- 292
- Dilekçeler Sözleşmeler
- 0
- Dosya Yükleme
- 0
Re: Aldatmaya sebep başka bir kadın:Benim
Sayın Zeyno,
Anlatın dinliyoruz, buradayız
-
08-05-2008, 17:16:02 #69
Yeni Üye
- Kayıt Tarihi
- May 2008
- Nerede
- izmir
- İletiler
- 35
- Dilekçeler Sözleşmeler
- 0
- Dosya Yükleme
- 0
Re: Aldatmaya sebep başka bir kadın:Benim
sayın zeyno hayat işte insanı sürüklüyor bir yerlere sizide fena sürüklemiş inanın.
zaten hayatta insan keşkeleri ile yaşıyor ve bir bakmışssınız artık hayatın devir teslim zamanı gelmiş ve bir köşede keşkeler ile pişmanlıklar ile kapanıyor gözler.
Allah herkesin yar ve yardımcısı olsun ve bu tür sınazlar ile bezemesin hayatlarımızı zor zor zor zor
-
09-05-2008, 07:58:09 #70
Yeni Üye
- Kayıt Tarihi
- May 2008
- İletiler
- 40
- Dilekçeler Sözleşmeler
- 0
- Dosya Yükleme
- 0
Re: Aldatmaya sebep başka bir kadın:Benim
Sayın mrtecetin ;
Burda olduğunuzu bilmek bana güç verdi , teşekkür ederim , sizede minnettar kaldım:p
Sayın tuana648;
Keşke filan dediğim yok çok şükür..
Kişi ne çekerse kafasından çekermiş..Ahlayıp vahlanmanın alemi yok.
Çok şükür deyip , önümüze bakalım ...
Bu sayfada bulunan kavramlar:
Benzer Konular :
-
Eşin Evi Terki Başka Bir Kadın ile yaşaması
Merhaba Arkadaşlar ; Konu benimle alakalı değil en yakın aile dostumuz ile alakalıdır. Kısa ve öz olarak anlatmak gerekirse. Bayan X ile Bay Y...Yazan: Some0ne Forum: Aile HukukuYanıt: 5Son İleti: 09-07-2013, 15:12:09 -
Benim Derdimde Başka Kimse Yoktur
Bundan 2 yıl kadar önce babamın işleri bozulması sebebiyle kullandığım iki ayrı bankaya ait 2 kredi kartımı belli aralıklarla kendisine...Yazan: insomnia Forum: Borçlar HukukuYanıt: 8Son İleti: 07-10-2012, 21:54:05 -
Başka kadın ile olma nedeniyle boşanma
Merhaba, 7 yıllık evliyim. 5 yaşında bir kızım var ve eşim 5 aylık hamile. 3 yıldır başka bir kadınla beraberim. Eşim bunu biliyor fakat boşanmak...Yazan: aydın1703 Forum: Aile HukukuYanıt: 11Son İleti: 11-03-2012, 17:03:11 -
Kardeşimin hattı benim üzerime kayıtlı kadın pazarlayıcıları ile görüştüğü için ben ceza alır mıyım?
Arkadaşlar kardeşimi yaklaşık 10 gün önce asayiş den bir polis memuru aramış ve beni sormuş. Kardeşimde bana bunu bildirdiği zaman arayan polis...Yazan: sercan_a Forum: Ceza HukukuYanıt: 10Son İleti: 03-06-2010, 08:35:36
îïóáëèêîâàíî çäåñü êğàêåí ññûëêà
his comment is here jax wallet