Sosyal demokratlar türbanlı, türbansız ayırd etmeden her insana saygılıdır. Hangi insana saygılıdır? Kendisi de demokrat olan, türbanı siyasi simge olarak görmeyen, türban sayesinde rant elde etmek fikri olmayan, ülkeyi özgürlükçülük ve demokrasi diyerek ortaçağ karanlığına adım adım götürmek gayretinde olmayan, Atatürk Devrimlerinin kıymetini bilen, kadını 2. sınıf insan olarak görmeyen, yasalara saygı duyan insana saygılıdır.
Türbanlıyı öcü olarak görenler genellikle sosyal demokratlardır demişsiniz, başka bir forumda da CHP liderinin türbanlılarla birlikte poz vermiş olmasını eleştirmiştiniz. Bu arada, muhafazakar ailelerin demokratlığından ve özgürlük anlayışından söz etmediğinize göre , bu konuda sizinle hemfikiriz diye anlıyorum.
Sol düşünce sahipleri özgürlük ve demokrasiyi savunur yeter ki bu kılıf ile özgürlük ve demokrasinin sonu getirilmeye çalışılmasın.
Bazı akademisyenler, türban işini utanıp özgürlük ve demokrasi ile tarif etmeye çalışmaz , kılıf olarak modernite gibi yeni kavramlar icad ederken, solu da ne de olsa demokrattır diye o kadar da enayi olarak görmeyelim lütfen...
Tüm özgürlüklerimiz güvence altında.Tüm kurumlar bizim,satılmamış.ABD,AB iç işlerimize hiç karışmıyor.Kuş gibi özgürüz.Tek sıkıntımız türban.Özgürlüğümüz sadece türbana bağlı.
Bu konu öyle bir hal aldıki,artık öööökkk diyecek duruma geldik.Konu yılan hikayesine döndü adeta.Sizler,bizler devam ediyor.Ülke olarak tabiki tüm vatandaşların,halkın çoğunluğunun isteği ve hakları gözetilmeli.
Ancak başkalarının ne dediği,ne yazıp çizdiği değil birey olarak fikrimizi beyan etmek(grup,dernek,parti adına değil),bu forumlarda daha net bir sonuç çıkartmazmı?-Birşey değişirmi?Belki değişmez,ama asıl önemli olan kendi kişisel düşüncemiz değilmi?
"Türban" taraftarı olmak yada olmamak,bir kenara bırakın ve düşünün:
Kadın (üniversite öğrencisi değil!)tamamen kendi özgür iradesi ile "türban" denilen ,aslen başörtüsü olan örtüyü takıp,kapanmak istiyor.
Karşısına çıkan sorunlar:1)Mahalle baskısı yüzünden kapanmıştır.2)"Siyasi moda"ya uymak içindir.3)Protesto etmek amacı ile tepki gösteriyordur.4)Artan karşı tepkilerden dolayı tedirgin olacaktır.Ama aslında herzaman içinde bir kapanma arzusu vardı ve tüm "cesaretini" toplamıştır ve tüm eleştirilere rağmen zamanın uygun olduğuna karar kılmıştır."Siyasi moda" ya uymak değil,fakat fırsatı değerlendirmektir asıl niyet;belkide bu beklediği "özgürlüktü",cesaret edemediği adımı atabilme özgürlüğü.
Çoban peşinden giden kuzulardan değil,kendi hür iradesinin verdiği kararın peşinden giden hür bir birey olmaktır niyeti.
Böyle düşünen kadın ve kızlarımızda var aramızda.Hiç bu açıdan bakan varmı?
Siyaseti,Anayasayı,Hukuku,Tarihi,herhangi dış etkenleri-baskıları bir kenara bırakarak.....
Bu konu öyle bir hal aldıki,artık öööökkk diyecek duruma geldik.Konu yılan hikayesine döndü adeta.Sizler,bizler devam ediyor.Ülke olarak tabiki tüm vatandaşların,halkın çoğunluğunun isteği ve hakları gözetilmeli.
Ancak başkalarının ne dediği,ne yazıp çizdiği değil birey olarak fikrimizi beyan etmek(grup,dernek,parti adına değil),bu forumlarda daha net bir sonuç çıkartmazmı?-Birşey değişirmi?Belki değişmez,ama asıl önemli olan kendi kişisel düşüncemiz değilmi?
Böyle düşünen kadın ve kızlarımızda var aramızda.Hiç bu açıdan bakan varmı?
Siyaseti,Anayasayı,Hukuku,Tarihi,herhangi dış etkenleri-baskıları bir kenara bırakarak.....
Gerekliliğini tam olarak kullanıcısının dahi bilmediği 'türban' NİÇİN OLMALI?? sorusu baydı bir nebze haklısınız,
NİÇİN OLMALI? NİÇİN OLMAMALI? sorularına on yüz bin beyanat'cık sıralandı.
E artık legal oldu ya,,,kendini zorlaya zorlaya, zorlama demokrat'lar yine yine yeniden 'kişisel tercih, keyfekeder, özgürlük, hak' literatüründen demogojiler yapmaktasınız...
Cehenneme giden yollar iyiniyet taşlarından döşeli..,
Sanal ve fason demokratlar.., ki bunlar yeniyetme geçmişe burun kıvıran, geleceği de bir tek kendine ait sanıp 'bence mühim değil, Siyaseti,Anayasayı,Hukuku,Tarihi,herhangi dış etkenleri-baskıları bir kenara bırakarak,,,diyorum ki taksınlar takıştırsınlar' derler...
Bunların misal yılan sürüngen familyası ile temasları ancak ve ancak reel bir temas halinde mümkündür.
Adamlar 'türban siyasi sembol'dür' diyorlar,
Ulemalar 'din'in mutlak gereği değildir' diyorlar
Hukuk 'laikliğe aykırı' buluyor,
Üniversiteler rektörler ve YÖK düzeyinde ya öncü ya artçı bilinmez depremlerle sallanıyor,
Çarşaf çarşaf türban'lı devlet memuru olan doktor, öğretmen, hemşire fotoları bültenleri işgal ediyor,
Silahlı Kuvvetler ülkenin son 30 yılına musallat olmuş pkk'ya taarruz düzenliyor, başkomutan masasından imza dağıtıyor,
Haber bültenlerinde -30 derecede dağ taş Irak'ta terörist arayan askerler, şehit cenazeleri, gururla dökülen gözyaşları,,,ikinci haber kampüs kapılarında türbanlılar..., asker vatan uğruna taarruz da ve sanırsınız ki mağrur ve mağdur vatandaşlar yegane onlar ve onlar da üniversite kapılarında taarruz da..,da KİME KARŞI...
Muafazakar medya da ise sekiz sutana manşet türban..., kenar köşe haberlerle ırak harekatı...
Ekonomik anlamda daraltan, nefesi zorlayan bir boğulma var...amma müsebbib küresel dalgalanma...öyle dalgalanıp duruyoruz.
Başbakan dalgalanırken boş durmayın, bir müdahale yapacağımız yok, herşey çok iyi tam da istediğimiz gibi,,,buyüzden çoğalın, üreyin,,,en az üç çocukluk performans bekliyorum vatandaşlarımdan...Belli ki bu nesillere de başbakanlık yapacağından emin...belli ki bu memleketi en az 70 yıl kendinin sanıyor, ya hayal kuruyor.., ya ?????
32. gün bu hafta içi, yenişafak gazetesi yazarı f.ö.;“Başörtüsüne bez parçası gözüyle niye bakıyorsunuz? Bayrak da neticede bir bez parçasıdır. Şimdi biz bayrak bez parçasıdır diye bayrağın manevi özelliğini yok mu varsayacağız?”
diye türban'a emsal buluyor....
Cüneyt Zapsu (ki Erdoğan'ın ulusal/uluslararası mihmandarlığını yapmıştır, danıştığı danışmanıdır bir süre, partinin aktif kurullarında koltuğu vardı, ha bir de BİM in sahibi, ha bir de soyağacı pek ilginç vs. vs.) da türbanını çıkar demek donunu çıkar demektir, diyor.., o da türban'a bir emsal buluyor...
sizce hangisi????
emsal göstermenin de bir adabı, haddi, hududu olmalı...mı?
yahut herşey amma herşey,,,uğrunda kan dökülen ile üzerine küfür edebiyatı icra edilen de emsal olabilir mi??
bu ikisi emsal ise 'A' ya misal.., yani...matematiksel düşünme özgürlügü de var mı? OLMALI... A=B
A=C
B=C
Mİ????
"Anam da giyerdi başörtüsünü
Ele güne açmak için giymedi
Allah'a inandı dini bütündü
Amma Hak'tan kaçmak için giymedi
Beyaz saçı serin serin tarardı
Bilirdi ki örtünmek neye yarardı
Edebiyle siyah poşu sarardı
Vaşigton!a uçmak için giymedi
Adı 'Döndü' idi ama dönmedi
Doksan yıldır ışıkları sönmedi
Başında yazma dan hiç utanmadı
İştiklalden geçmek için giymedi
Anamdır yazmalı, bugün de dün de
Bu kutsal yazgıdır Mahzuni sende
Cumhuriyeti kuran Mecliş içinde
Bir şeytanı şeçme için giymedi.
"Türban" taraftarı olmak yada olmamak,bir kenara bırakın ve düşünün:
Kadın (üniversite öğrencisi değil!)tamamen kendi özgür iradesi ile "türban" denilen ,aslen başörtüsü olan örtüyü takıp,kapanmak istiyor.
Karşısına çıkan sorunlar:1)Mahalle baskısı yüzünden kapanmıştır.2)"Siyasi moda"ya uymak içindir.3)Protesto etmek amacı ile tepki gösteriyordur.4)Artan karşı tepkilerden dolayı tedirgin olacaktır.Ama aslında herzaman içinde bir kapanma arzusu vardı ve tüm "cesaretini" toplamıştır ve tüm eleştirilere rağmen zamanın uygun olduğuna karar kılmıştır."Siyasi moda" ya uymak değil,fakat fırsatı değerlendirmektir asıl niyet;belkide bu beklediği "özgürlüktü",cesaret edemediği adımı atabilme özgürlüğü.
Çoban peşinden giden kuzulardan değil,kendi hür iradesinin verdiği kararın peşinden giden hür bir birey olmaktır niyeti.
Böyle düşünen kadın ve kızlarımızda var aramızda.Hiç bu açıdan bakan varmı?
Siyaseti,Anayasayı,Hukuku,Tarihi,herhangi dış etkenleri-baskıları bir kenara bırakarak.....
Sn. marita,
Bu forumlarda dikkat ettiyseniz, eleştirilerimizin odağı hep türban olmuştur. Türban takan kadınlar değil... Bu vesile ve 1 günlük bir gecikmeyle, türbanlı veya türbansız bütün kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum.
Sizin de belirttiğiniz gibi, çok masum nedenlerle türban takan kızlarımız ve kadınlarımız da var. Bizim buradaki eleştirilerimiz bu insanlara değil. Eleştirdiklerimiz sözde dindar geçinen ve eğer mesele Din ise, Dinen çok daha önemli gereklilikler var iken, çarpıtılmış meallere yaslanarak türbanı Dinimizin olmazsa olmazları içine sokan ve bunu kızlar ve kadınlar üzerinden siyaset malzemesi haline getiren din bezirganlarıdır.
Laik bir hukuk devletinde, masum oldukları bilinse dahi Dini veya siyasi simgelere belli kriterlerle geçit verilmez. Bu simgeler ister "inancım gereği" olarak açıklansın, isterse "kişisel hak ve özgürlükler" babında iddia edilsin bunlara müsamaha gösterilmez. Dikkatinizi çekmiştir, meşru siyasette bile seçim ve propaganda yasakları vardır.
İtalya'da Romagna bölgesi köylüleri de zamanında tamamen folklorik nedenlerle siyah gömlekler giyerlerdi. O masum kara gömlekler sonra ne işe yaradı biraz araştırın lütfen... Umut ediyorum, bu kızlarımız ve kadınlarımız kendileri üzerinden oynanan oyunun farkına varırlar ve türban da bizim kara veya kahverengi gömleklerimizden olmaz.
Genelinde aynı fikirlerde olduğunuzu görüyorum.Ülkemizin bulunduğu karışıklık içinde hak vermiyorda değilim.Bugüne dek doğru bildiklerimiz yanlış,yanlış bildiklerimiz doğru olarak nitelendiriliyor.Birilerinin doğrusu,diğerlerinin yanlışı.Yeterince sorunlarımız varken,sürekli pireyi deve yapmaktan,asıl deveyi de pire yapmakta ısrar ediyoruz.Ekonomi yokuş aşaga gitmekte ve ülkemizin geleceği parlak görünmüyor,fakat anlamsız bir noktaya kilitlenmiş duruyoruz.Belki bu kadar yankı uyandıracağını tahmin etmeyenler,aslında kendileri sayesinde karşı tarafa prim sağlamıştır.....Konuyu fazla uzatmaktan yana değil, noktalamaktan yanayım.
Bu arada Romagna ile ilgili bilgi toplayacağım sayın Gür.Sayenizde eksik bilgilerimi tamamlayacağım...:o
Gazetevatan'da Dilek Önder'de 'Türban'ı ne diye takıyorlar' sorusuna alternatif getirmiş,,,
ki haklı tespitleri de yok değil...Hele ki üniversite yaş grubu için çok rastlanır bir durum,,,yani şu fason kimlik'ler çok benimsenir o yaşlarda, illa bir 'şey' sindir,,, kılığın, bıyığın, saçın, oturuşun, kalkışın, kolunun altında taşıdığın kitabın vs. vs.
illa ben Bu'yum!! diyecek...O 'Bu' nun da bir yanı ile buram buram ideoloji kokacak.
Yani seninle alakası olmayan, zaten 'sen' kafi gelmediği için benimsenmiş olacak,,,
Bizim okuduğumuz yıllarda böyle idi ya, 18/20 yıl da da çok şey değişmedi sanırım...
Dilek Önder Demiş ki;
Yani dini inancından değil de, başka nedenlerden dolayı kapananlar...
“Sonra”dan kapananlar...
Onları birbirinden ayırmak çok ama çok kolay...
Hani dün tarif etmiştim ya..
Bir bakışta şıp diye anlaşılıyor diye..
Süslü püslü, kokoş olmalarından...
“Çakma türbanlılar” dediğim, onlar...
Yine de ve her şeye rağmen “Çakma bunlar!” deyip geçmemek gerekiyor.
Çakma makma ama az buz değiller ki!
Hem sayısı az değil hem de hepsi gerçek...
Aklımıza hep aynı soruyla birlikte geliyorlar:
“Madem dini inançlarından dolayı değil o halde neden kapanıyorlar?”
Daha doğrusu, “Neden kapanmayı tercih ediyorlar?”
Ve hatta, “neden bir de bunu savunuyorlar?”
Çakma türbanlılardan söz ediyorum...
Şimdi söyleyeceklerimi biliyorum ki siz de kendi aranızda arkadaş sohbetlerinde konuşuyorsunuz.
Benim gibi...
Hepimizin bu soruya verdiği yanıt üç aşağı beş yukarı hemen hemen aynı:
“Türbanla kendilerine bir kimlik kazandırdıkları için.”
Kimlik kazandırıyorlar...
BÖYLE İNTİKAM OLMAZ Kİ!
Nasıl yani?
Bir şey olmak için, “türbanlı” oluyorlar.
İster aile baskısıyla olsun, ister kendi tembelliklerinden ama sonunda “bir şey” oluyorlar...
Okumamış - okuyamamış, gezmemiş -gezememiş, görmemiş - görememiş... Bir şey olmamış - olamamış...
Bundan sonra olma ihtimali de yok.
Ama türbanı takınca... Çakma makma ama en azından bir yere ait.
Hem “bir şey” olan kadınlara karşı hem de kendilerini “bir şeymiş” gibi göstermek istedikleri erkeklere karşı...
İşte türban onun için elle tutulur, gözle görülür bir kimlik.
“Sen öğretmensen ben de türbanlıyım.”
“Sen gazeteciysen ben de türbanlıyım.”
“Sen düşük bel kot giyiyorsan ben de türbanlıyım.”
“Sen gece bara gidiyorsan ben de türbanlıyım.”
“Sen tek başına yolculuğa çıkabiliyorsan ben de türbanlıyım.”
Ve bunun gibi binlercesi, milyonlarcası...
Buraya kadar niye türban taktıklarını çözmüş olsak bile hâlâ şu sorunun cevabını veremedik:
“Hadi kendisi takıyor, peki neden takılmasını savunuyor?”
İki cevabı olabilir.
“Kendisini haklı çıkarmak için.”
Veya:
“Başka kadınları da kendi bulunduğu yere çekmek için.”
Bir tür intikam yani...
“Ben olamadım, sen de olma!”
Sakın yanlış anlamayın, öyle “Kadın kadının düşmanıdır” fikrinde olanlardan değilim. Hatta tam tersine, bu düşünceyi hiç ama hiç sevmem ve ilkel bulurum.
İlkeldir çünkü...
Eğitilmemiş, ilerleyememiş ve ehlileşmemiş kafalara ait bulurum...
Cahilce...
O ilkel intikam duygusunu çakma türbanlılara yakıştırmam da o yüzden...
Ha, bu protest tepkilerinde haksızlar mı?
Tartışılır.
Ama olmaz ki...
Böyle intikam alınmaz ki!
________________________________________________
Yani şimdi biraz da bu ve benzeri sebeplerle 'türbanla özgürleşeceğim' nidaları savuran üniversite talebeleri için mi kopuyor kızılca kıyamet,,,
Dereden tepeden su getirip,bir tane fotoğrafı baz alarak yaptıgınız yorumları abestle iştigal buluyorum. Birinin herkes başını örtsün demek ne kadar şaçma ise herkes başını açsın demek bir okadar şaçmadır.Ben internette gezerken gördügüm uygunsuz resimlerin % 99.99 u başı açık kişilere ait. Kimse siz başınızı örtün özgürleşin demiyor örtenlere saygı gösterin diyor. Şeklinden, dininden ve parasından ötürü insanlara ayırım yapan kendisini insanlardan ayırmış demektir. İnsandan ayrılmış demek ne demektir? Türkiyedeki mason,yahudi ve ermeni egemenligi bitmedikçe bu tartışmalarda bitmez.
misal benim de internette gezindiğim sokaklarda uygunsuz resimlere rastlamıyorum...ama uygunsuz resimler görmek istesem adreslerini bulmak da çok çok kolay...
uygunsuz!luktan kasıt sıfatı müstehcenlik yahut porno ise; bu karelerin içinde tek obje kadın değil, erkeklerde var...
ayrıca kadın için yaşam teması;
herhangi bir erkeğin uygunsuz!luk sıfatlandırılmasına tabii olup olmamak kaygı'sı üzerine tesis edilemez.
Uygun'luk kriterlerimizi, kişisel olarak sahip olduğumuz değerler, ahlaki yapımız, dini inancımız, sosyal uygun'luğumuzu ise dar anlamda gelenek görenekler, aslen de güncel külliyatımız belirler.
kişisel anlamda türban'ı kullanmayı uygun görmek ile;
bunu Ülke'nin Kimliği'ne, İdari Yapısına uygun görmek çok FARKLIDIR...
internette veya tüm görsel araçlarda uygunsuz! içerik ARZI ve içeriğin TALEPÇİ'si mutlaka vardır.
Bunu da Ülke'nin Kimliği'ne, İdari Yapısına uygun gören YOK...
Evinizde oturabilmek için;
"Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İnkılap ve İlkelerine, Anayasada
ifadesi bulunan Türk Milliyetciliğine sadakatla bağlı kalacağıma; Türkiye Cum-
huriyeti kanunlarını Milletin hizmetinde olarak tarafsız ve eşitlik ilkelerine
bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk Milletinin milli, ahlaki insani, manevi ve
kültürel değerlerini benimseyip, koruyup, bunları geliştirmek için çalışacağıma;
insan haklarına ve Anayasanın temel ilkelerine dayanan milli, demokratik, laik
bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarımı bi-
lerek, bunları davranış halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine yemin
ederim."
(ASLİ DEVLET MEMURLUĞUNA ATANANLARIN YEMİN MERASİMİ YÖNETMELİĞİ)
bir yemine imza koymanız şartı yoktur.
TBMM deki vekiller neden türban takarak oraya giremiyor ise, yahut burka giyerek, yahut sarıklı, yahut nalınlı, yahut bluejean'li göbeği açık, ip askılı vs.
giremiyor.
Özgürlük ihtiyacımızı; laik'liği sorgulayarak temin edemeyiz.
Devlet ve Kurumları;
vatandaşlarının (yahudi, mason, ermeni, süryani, kürt, çerkes, pomak, rum, boşnak, laz vs.vs) şeklinden, dininden, ekonomisinden bağımsız ANLAYIŞLA,
sadece vatandaş oldukları için hizmet vermek, kamu düzenini sağlamak zorundadır. (Cumhuriyet'i benimsemiş ise)
Vatandaşların da; Devlet ve Kurumları'nı şahsi inançlarına uygun bir kılığa kıyafete sokmaya kalkmaları SİSTEM'e müdahaledir...
Uygunsuz! kıyafet giymek, yaşam tarzını benimsemek, davranışlarda bulunmak 'ahlaksızlığın'ı temsil ediyor ise de; bir tercih'tir, seçimdir,,,sonuç itibariyle öbür dünya'da kendi hesabını kendi verir..,ilahiyatta müeeyyide'si cehennemdir.
Başını örtüp özgürleşmek de; şahsi bir tercihtir, ahlaki, dini kaygılar ile yapıldığını varsaysak dahi;;;ahlak o kadar basit temin edilen bir vasıf değil ki...
dini inançları gereği olduğu'nu varsayalım,,,dini inanç şahsi'dir,
ki ilahiyatta en büyük mükafat cennet...
Renk kartelasında sadece siyah ve beyaz yoktur,
Gri de vardır...
Bilim, eğitim, kamu hizmeti, Devlet'in çeşitli mesleklerle temsil edilmesi..,
bunların ahlakı; kişilere özel uygunsuz!, uygun anlayışına göre tesis edilemez.
Bilim ve eğitimin evrensel ve müspet bir seviyesi vardır.
Devlet'in de görevi; birilerine cennetin yolunu açık tutmak(ki bu da tartışılır), bu birilerini masum, mağdur, ahlaklı düzeyine taşımak, ahlak budur, ahlaklı kadın budur demek değildir...
Yapabileceğiniz / yapılması gereken, dediğim gibi kız kardeşinizin gelen ödeme emrine bu adreste ilgili kişi yaşamamaktadır , adres hatalıdır, borçla...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Yanlış veraset ilamı
11-09-2025, 02:20:06 in Miras Hukuku