+ Konuyu Yanıtla
7 / 12 Sayfa İlkİlk 123456789101112 SonSon
61 den 70´e kadar toplam 115 ileti bulundu.

Konu: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi

Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #61
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi

    Şu çarpıtılmış Dini de konuşmanın zamanı geldi herhalde....

    Sevgili Müslüman dindaşlarım, siz İslam dini deyince ne anlarsınız?



    Hukuki NET Güncel Haber

    Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi konulu yargıtay kararı ara
    Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #62
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi

    Mesela: Din=siyaset midir?

  4. #63
    Kayıt Tarihi
    Feb 2008
    İletiler
    9
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi

    Alıntı Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Mesela: Din=siyaset midir?
    Kavramlar'ın dile getirdikleri, anladıklarımız bakış açımız, toplumsal yapımız. iktidar anlayışımız v.s. bir çok etken ile beraber anlam kazandıkları bir şeyler ifade ettikleri yukarıda yapılan tartışmalarla ortaya çıkmış görünüyor. Unutmayalım ki bu gün kullandığımız kavramsallaştırmalar, batı kökenli olup batı toplumsal siyasal yapılanmasının ortaya çıkardığı kavramlardır ve kendi içinde tutarlılık gösterirken, bizim toplumsal ve siyasal yapılanmamız içinde aynı tutarlılığı göstermemektedir. Temel yapı taşımız çok güçlü erk kültü çerçevesinde oluşan, dirlik ve düzene, özgürlüklerimizin sonuna dek kısıtlanmasına rağmen katlanan muhafazakar bir toplumsal yapı olduğumuz tartışma götürmez bir durumdur. Böyle bir toplumsal yapı içinde demokrasi'yi temsil ettiği öz ile beraber algılamak veya yaşatmak pek mümkün görünmüyor. Bu nedenledirki bir zamanlar, Kemalizmi ve yarattığı kurumları eleştiren, yeren kesimler bu gün kemalist ideoloji ve onun yarattığı kurumlara sarılır duruma gelmişlerdir, neden çok daha büyük bir tehlike söz konusu ılımlı islam, peki ılımlı islam doğu toplumlarının yaratımı bir ideal mi; yine hayır, sonuç olarak şunu söylemek istiyorum kavramlar ve belirttikleri olaylar çok etkenli ve tartışmasız belli bir noktayı ifade etmiyorlar. Çoğu kez içine düşülen elitist tutumun temel sebebi de budur maalesef. Konuşuyoruz tartışıyoruz ama badece kendimiz anlıyoruz çünkü bizim o kavramlara verdiğimiz bir anlam var, fakat karşımızdaki başka bir anlam veriyor, halk ise ne anlıyor hiç bilinmiyor, hoş pek kaale de alınmıyorlar zati, onlar adına onlara rağmen tartışılıyor kararlar veriliyor onlar adına demokrasi bu işte. Görülen o ki demokrasi proto halini hala aşamamış hala yunan site devletlerinde gibi özünde. Temsili demokrasi. direk demokrasi gibi tartışmalar işin özünü değiştirmiyor.
    Konu ibokar tarafından (17-02-2008 Saat 16:02:16 ) de değiştirilmiştir.

  5. #64
    Kayıt Tarihi
    Jul 2007
    İletiler
    45
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi

    Din ve siyasete birbirene girince ulke Arabistana veya Iran doner, din ve siyaset tamamen farkli seylerdir, biri manevi biri maddi seydir, dolayisiyla ya ulkeyi siyaset ile yoneteceksin ki bunun laiklikdir. Din ve Devlet isleri ayridir, yada Irana donmemek icin caba gereklidir.
    Ben diyorum laik Turkiye.
    Laiklik cok onemli bir kavramdir.

    Iyi dileklerimle.

  6. #65
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi

    Ne zamandır yazacağım , bir türlü fırsat olmadı.

    Emre Kongar'dan bu alıntıyı , diğer bir forumda hidayete erip ermediğimi soran bir arkadaşıma ithaf ediyorum.:o

    Selamlar,


    DİN VE SİYASET

    İnsanlık yerleşik kültüre geçtiğinde, yani Tarım Devrimi yaşanmaya başlayınca, tek tanrılı dinler siyasetin doğrudan aracı oldu.
    Allah'ın emirleri, insanlara peygamberler ve onların takipçileri tarafından iletildi; insanlar dinlerine ve mezheplerine göre devletlere ayrıldılar.
    Tarımla uğraşan yani köylülerden oluşan halk, yöneticisinin dinine ya da mezhebine tabi oldu.
    Savaşlar, toprak edinmek ya da toprağı korumak için, ama Allah adına yapıldı.
    Galip gelenin inancı, bu inancın egemen olduğu devlet, güçlendi ve büyüdü.
    Din ya da mezhep, sadece devletlerin resmi kimliği değil, günlük yaşamın da düzenleyicisi oldu.
    Hükümdarlar, dinlerin ya da mezheplerin başı sayıldıklarından, onlara karşı çıkanlar, Allah'a da karşı gelmiş muamelesi gördü.
    Hıristiyanlıktaki ilk büyük bölünmenin Roma İmparatorluğu'nun parçalanması ile ortaya çıktığını, Müslümanlıktaki mezhepleşmenin ise Dört Halife dönemindeki Hz. Ali ile Muaviye arasındaki iktidar kavgasından kaynaklandığını herkes bilir. * * *
    Anadolu-Türk Müslümanlığı, Arap Müslümanlığı'ndan değişiktir:
    Daha insancıl, daha hoşgörülü daha farklıdır Anadolu insanının inancı.
    Orta Asya'dan Anadolu'ya gelen Türkler, yolda sadece Araplarla ve Arap İslamı ile değil, Maveraünnehir bölgesinde Hacı Bektaş-ı Veli gibi, Ahmet Yesevi gibi büyük din bilginleri ve düşünürler ile de tanışmışlar, hem bu nedenle, hem de Osmanlı'nın bir Cihan İmparatorluğu olmasının getirdiği zorunluluklarla, hümanizm ve tolerans çizgilerinde daha derin ve farklı bir yapı geliştirmişlerdir. * * *
    Bugün dünya üzerinde bir tehdit olarak algılanan İslamcı terör olgusunun, Anadolu İslam'ı ile uzak yakın bir ilgisi yoktur.
    Bu terörün kökleri, gerek eski gerekse yeni, bir takım siyasal hareketlere öncülük eden Arap İslamı'nda yatmaktadır.
    Ne yazık ki ABD öncülüğündeki çağdaş, evrensel dinci siyaset, hem Hıristiyanlık hem de Müslümanlık açılarından köktenci yaklaşımı benimsediği için, El Kaide terörü ile Bush yayılmacılığı birbirini destekler hale gelmiştir.
    Ve yine ne hazindir ki, Türkiye de bundan etkilenmiş, Anadolu'nun o engin hoşgörüye, derin bir insan sevgisine dayalı dini inanç ve uygulamaları, katı ve şiddete dönük yorumların önünde geriletilmiştir. * * *
    Ekonomide bir kural vardır:
    "Kötü para iyi parayı kovar" denir.
    Her toplumda değil ama dinin siyasete alet edildiği toplumlarda, inanç ve ideoloji dünyasında da "Sert inanç, yumuşak inancı kovmaktadır." * * *
    Bir din-tarım imparatorluğu olan Osmanlı'nın toplumsal ve kültürel mirası üzerine, laik ve demokratik bir ulus devlet olan Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş dönemi, ne yazık ki "Soğuk Savaş"ın başlaması ve Türkiye üzerindeki Sovyet taleplerinin ortaya çıkmasıyla, 1945'ten başlayarak bir duraklama ve gerileme sürecine girmiştir.
    İşte Rahip Santoro ve Hrant Dink cinayetlerinin, Cumhuriyet gazetesinin bombalanması ve Danıştay baskını ile Yargıç Mustafa Yücel Özbilgin'in öldürülmesinin ve Malatya'da gırtlağı kesilerek katledilen üç kişinin ardında bu gerçekler yatmaktadır.
    Sorun, ne Müslümanlıktadır, ne dinde ne de dindarlarda: Sorun, dini politikaya alet eden, dinci politikacılardadır.

    Emre KONGAR

  7. #66
    Kayıt Tarihi
    Jul 2007
    İletiler
    45
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi

    Bence artik kendimize zor soruyu sormamiz gerek. CHP ne kadar laik ve kadar laikligi savunabilir veya TSK ne kadar laik ve nekadar laiklilgi savunabilir. Simdiye kadar biz laikler ya CHP nin veya TSK arkasina saklandik durduk goruldugu gibi bu sorunu cozmedi. CHP gecmiste senelerce iktidar bulunmasina ragmen bu ulkede doktordan cok din gorevlisi var olma gercegini degistirmedi. Yada en fazla imamhatip okulu TSK nin iktidarda oldugu 12 eylulde acilmis oldugu gercegi ortadadir. Saygilarimla.

  8. #67
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi

    Tek parti dönemi sonrası T.C. hükümetleri ve ülkenin geldiği nokta....

    Süreler de dikkate alınırsa, bu noktada olmamızın sorumluları kimler sizce?


    60- II. R.Tayyip Erdoğan Hükümeti (22.07.2007- )
    59- I. R.Tayyip Erdoğan Hükümeti (14.03.2003 - 22.07.2007)
    58- I. Abdullah Gül Hükümeti (18.11.2002 - 14.03.2003 )
    57- VI. Bülent Ecevit Hükümeti (28.05.1999 - 18.11.2002 )
    56- V. Bülent Ecevit Hükümeti (11.01.1999- 28.05.1999)
    55- III. Mesut Yılmaz Hükümeti (30.06.1997-11.01.1999 )
    54- Necmettin Erbakan Hükümeti (28.06.1996-30.06.1997)
    53- II. Mesut Yılmaz Hükümeti (06.03.1996-28.06.1996)
    52- III. Tansu Çiller Hükümeti (30.10.1995-06.03.1996)
    51- II. Tansu Çiller Hükümeti(05.10.1995-30.10.1995)
    50- I. Tansu Çiller Hükümeti (25.06.1993-05.10.1995)
    49- VII. Süleyman Demirel Hükümeti (21.11.1991-25.06.1993)
    48- I. Mesut Yılmaz Hükümeti (23.06.1991-20.11.1991)
    47- Yıldırım Akbulut Hükümeti (09.11.1989-23.06.1991)
    46- II. Turgut Özal Hükümeti (21.12.1987-09.11.1989)
    45- I. Turgut Özal Hükümeti (13.12.1983-21.12.1987)
    44- Bülend Ulusu Hükümeti (20.09.1980-13.12.1983)
    43- VI. Süleyman Demirel Hükümeti (12.11.1979-12.09.1980)
    42- III. Bülent Ecevit Hükümeti (05.01.1978-12.11.1979)
    41- V. Süleyman Demirel Hükümeti (21.07.1977-05.01.1978)
    40- II. Bülent Ecevit Hükümeti (21.06.1977-21.07.1977)
    39- IV. Süleyman Demirel Hükümeti (3l.03.1975-21.06.1977 )
    38- Sadi Irmak Hükümeti(17.11.1974-31.03.1975)
    37- I. Bülent Ecevit Hükümeti(26.01.1974-17.11.1974)
    36- Naim Talu Hükümeti (15.04.1973-26.01.1974)
    35- Ferit Melen Hükümeti (22.05.1972-15.04.1973)
    34- II. Nihat Erim Hükümeti (11.12.1971-22.05.1972)
    33- I. Nihat Erim Hükümeti (26.03.1971-11.12.1971)
    32- III. Süleyman Demirel Hükümeti (06.03.1970-26.03.1971)
    31- II. Süleyman Demirel Hükümeti (03.11.1969-06.03.1970)
    30- I. Süleyman Demirel Hükümeti (27.10.1965-03.11.1969)
    29- Suat Hayri Ürgüplü Hükümeti (20.02.1965-7.10.1965)
    28- X. İsmet İnönü Hükümeti (25.12.1963-20.02.1965)
    27- IX. İsmet İnönü Hükümeti (25.06.1962-25.12.1963)
    26- VIII. İsmet İnönü Hükümeti (20.11.1961-25.06.1962)
    25- II. Cemal Gürsel Hükümeti (05.01 .1961-20.11.1961)
    24- I. Cemal Gürsel Hükümeti (30.05 .1960-05.01.1961)
    23- V. Adnan Menderes Hükümeti (25.1 1.1957-27.05.1960)
    22- IV. Adnan Menderes Hükümeti (09.12.1955-25.11.1957)
    21- III. Adnan Menderes Hükümeti (17.05.1954-09.12.1955)
    20- II. Adnan Menderes Hükümeti (09.03.1951-17.05.1954)
    19- I. Adnan Menderes Hükümeti (22.05.1950-09.03.1951)

  9. #68
    Kayıt Tarihi
    Jan 2008
    İletiler
    22
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi

    Bu konuya küçük bir katkı da benden olsun. Her kavramı bilinçli bir şekilde menfaatleri doğrultusunda evirip çevirip deviren bir kesim, şimdi de türban siyaseti üzerinden, temel hak ve özgürlükler ile bu hak ve özgürlüklerin kullanılması, sınırlandırılması gibi kavramlar üzerinde oynamaktadır. Ben de bu konuya değineyim.

    Başlamadan önce, çoğunluk tarafından benimsendiği gibi benim de benimsediğim, Sayın meslektaşım Dilek Hanım tarafından, Kemalizm doğrultusunda yapılmış olan laiklik kavramını hatırla(t)mak istiyorum, çünkü konunun laiklik ilkesi ile direkt olarak bağlantısı bulunmaktadır.

    “Genel anlamıyla laiklik, devletin yönetim biçiminde hiçbir dini/mezhebi referans almaması, tüm dinlere/mezheplere eşit mesafede durması, dinler/mezhepler arasında ayrım yapmaması ve dine/mezhebe göre ayrımcılık yapmaması, dinler/mezhepler karşısında tarafsız olması anlamına gelir. Kısaca din işlerinin devlet işlerinden ayrılması olarak bilinir. Laiklik ilkesine göre devlet, dini kişisel bir olgu olarak kabul eder ve kişilerin sadece maddi yönüyle ilgilenir vicdani yönüyle ilgilenmez, devletin dini yoktur fakat halkın din ve vicdan hürriyeti için her türlü önlemi de alır. Devlet, dini esaslara dayanan kanunlar yapamayacağı gibi, bütün dinlere eşit mesafede durur ve hiçbir şekilde dinlerin ibadet hüküm ve kurallarına müdahale edemez. Bununla birlikte devlet, dinlerin ve ibadetlerin kamu düzenini bozmasını önlemekle, gerekli tedbirleri almakla da yükümlüdür.”


    Bilindiği üzere, yazılı ya da yazılı olmayan yasalar, anayasalar kısacası tüm normlar, hukuk, tek bir nedenle doğmuştur, o da “Kamu düzenini sağlamak, korumak” tır. Devlet, yönetim şekli ne olursa olsun temel hak ve özgürlükleri korumak zorunda olduğu gibi; kamunun düzenini, güvenliğini, asayişini de korumak zorundadır. Kamu düzeni kavramı ile temel hak ve özgürlükler, toplumun yapısına, devletlerin yönetim şekline göre değişebilir ancak devletin asli görevi hiçbir zaman değişmez. Din ile yönetilen devlet de, krallıkla yönetilen devlet de, Cumhuriyet rejimi ile yönetilen devlet de kamu düzenini sağlamakla yükümlüdür. Kamu düzenini sağlayamayan bir devlet, bir müddet sonra otoritesini, tüm unsurlarını yitirmeye başlar ve sonunda da yıkılır ya da dağılır.

    Laiklik ilkesini benimseyen devlet de, kişilerin din ve vicdan özgürlüğünü sağlamak ve korumakla yükümlüdür. Hiçbir ayrım ve menfaat gözetmeksizin, kişilerin dinlerini ve inançlarını istedikleri gibi yaşayabilecekleri ortamı onlara sunmak, bunu yaparken tüm inançlara eşit mesafede durmak, inançlı-inançsız, mezhep, din ayrımı gözetmemek zorundadır. Laik devlet, kişilerin dinine, dini yaşayış biçimine, ne yazılı yasalarla demokratik (!) yollardan ne de mahalle baskılarına göz yumarak antidemokratik yollardan müdahale etmemelidir. Laik devlet, kimseye sözle ya da eylemle baskı, müdahale ve telkinde bulunmamalıdır. Örneğin kimseye “Namaz kılmalısın, oruç tutmalısın, Müslüman olmalısın…” gibi, ya da Müslüman olan bir kişiye “Hristiyan olmalısın, haç taşımalısın…” gibi baskı ve dayatmada bulunamaz. Laik devlet, belli bir gruba, inanca karşı yakınlık göstermemeli, görevlerini ve yükümlülüklerini tarafsız olarak yerine getirmeli, dini ve vicdani konuların siyasete alet edilmesine izin vermemelidir. Yine laik devlet, insanların dini yaşayış şekline de müdahale etmemelidir. Örneğin, hiç kimseye “Müslümansan başını örtmelisin.” diyemeyeceği gibi yine hiç kimseye “Başını açmalısın.” da diyemez, diyememelidir.

    Şu kadar ki; hiçbir temel hak ve özgürlük de kamu düzenini bozmamalıdır. Örneğin; ifade özgürlüğünü ele alacak olursak, kimse bir diğerinin düşüncesine sınır koyamaz, ancak düşünceyi ifade etme şekli açıkça yasalara aykırı ise, bir başkasının özgürlüğünü kısıtlıyor, kişiliğe saldırı niteliği taşıyorsa devletin yetkili organları eli ile müdahalede bulunma hakkı doğar. Bu da kamu düzeninin sağlanması, korunması amacı güder. Devlet müdahale etmediği takdirde kamu düzeni sağlanamaz, anarşi ve hukuk dışılık baş göstermeye başlar. Bu da otorite boşluğu yaratarak devleti devlet olmaktan çıkarır.

    Türban konusunu da bu açıdan değerlendirmekte fayda bulunmaktadır. Elbette türbana ya da örtünmeye müdahale etmek, din ve vicdan özgürlüğüne ket vurmak demektir. Ancak kamu düzenini sağlamakla yükümlü olan devlet, türban kamu düzenini bozuyorsa müdahale etmek, kamu düzeni ve kamu yararı gerektirdiği takdirde sınır koymak zorundadır. Türbanın ülkemizde kamu düzenini bozup bozmadığı (ya da bozabilip, bozamayacağı) hususunu yorumlarınıza bırakıyorum, amacım polemik yaratmak değil sadece düşünmeye ve olayları her iki taraftandan değerlendirmeye sevk etmek. (Nacizane)

    Bu konu ile bağlantılı olarak “Demokrasilerde kamu düzeni, kişi hak ve özgürlüklerine feda edilebilir mi?” sorusunu yöneltiyor, yanıtını da “demokrasi” kavramını irdeleyecek olan arkadaş(lar)a bırakıyorum.

    Saygılarımla.

  10. #69
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi

    Alıntı turkuaz1923 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Demokrasi=Medya Destekli Azınlık Diktası
    demiş bir üyemiz ironi yaparak, sahi şu demokrasiyi de bir masaya yatıralım Burçak Hanım'ın isteği üzerine;

    Mesela demokrasi deyince, kendini ortadan kaldırmaya yönelik eylemlere , özgürlük adına trene bakar gibi bakar mı bu demokrasi dedikleri, Batı demokrasilerinde öyle örnek var mıdır? Daha doğrusu öyle örnekler geçmişte yaşanmıştır Hitler, Mussolini vb... Bugün Batı toplumlarındaki demokrasi kendini hangi sigortalarla korumaya almıştır falan, filan... Liberallerin anladığı demokrasi ile hep örnekledikleri Batı tarzı demokrasi gerçekten birbirinin aynı mıdır? Batıdaki liberallerle bizim toplumun liberalleri gerçekten aynı dili mi konuşur? Bizim liberaller Batıya gittiklerinde adamdan sayılırlar mı? (Belli cemaatlerin toplantıları dışında)

    Evet soru bol, şu demokrasiyi de bir tarifleyelim de faşist olmaktan kurtulalım.:o

  11. #70
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi

    Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi forumu "demokrasi"ye gelince hız kesmiş görünüyor, oysa bu ülkede demokrat sayısı ülke nüfusunun bile üzerinde...

    İnceden inceye kıl olacaklarını bilerek bizim liberal demokratlara bir Özdemir İnce köşe yazısı ekleyeyim.


    Eski Türklerde demokrasi ve milli irade

    ’İBN Fazlan (Fadlan) Seyahatnámesi’ benim kült kitabımdır. 1983 yılında Paris’te Fransızcasını (Voyage chez les Bulgars de la Volga, Ed. Papyrus) da bulmuş, bütün dostlarıma satın aldırmıştım. Kitaptan kısaca söz edeceğim, çünkü konu başka.

    Ibn Fazlan (Faldan), Abbasi halifesi Muktedir-billah’ın 920-921 yıllarında Bulgar hükümdarı İlteber Almuş’a gönderdiği sefaret heyetinde yer alan bir divan kátibiydi. Sefaret heyetinin geçtiği Türk topraklarında gördüklerini seyahatnamesine yazmıştı. Bu küçük kitap Türk tarihi bakımından çok önemli kaynaklardan biridir. Zeki Velidi Togan kitabın tek nüshasını 1923 yılında Meşhed kütüphanesinde buldu. Bundan sonra Yahudilik tarihi biraz değişti.

    Kitabın bendeki nüshası Bedir Yayınevi tarafından 1975 yılında yayınlanmış. Yeni bir çeviri de "Bin Yıl Önce Türkler ve Ötekiler" adıyla İstiklal Kitabevi tarafından yayınlandı.

    Şimdi birlikte okuyalım:

    AKILLARINA BAŞVURURLAR

    "Bu dağdan geçtikten sonra Oğuzlar diye bilinen bir Türk kabilesinin bulunduğu yere ulaştık. Onlar, kıl çadırlarda oturan ve konup göçen yörüklerdi. Göçebelerde ádet olduğu gibi sık sık yer değiştirdikleri için yer yer onlara ait çadırlar görülüyordu. Çok güç şartlar altında yaşıyorlardı. Bunlar yolunu kaybetmiş eşekler gibidirler. Bir dine inanmazlar, işlerinde akıllarına başvururlar. Hiçbir şeye ibadet etmezler. Aksine büyüklerine Rab derler. İçlerinden biri reisine bir şey danışırsa, ona ’Ey Rabbim, şu hususta ne yapayım’ der. Aralarındaki işleri meşveretle hallederler. Bununla beraber bir şeyde ittifak edip onu yapmaya karar verirlerse, içlerinden en aşağı ve en değersiz olan biri gelip ittifaklarını bozabilir." (S.30)

    İbn Fazlan
    ’ın atalarımla ilgili yaptığı bu tanım gururlandırıyor beni. Siz onun Oğuzları başı boş eşeklere benzettiğine bakmayın. Oğuzların özgür ruhlarını, özgür tavırlarını anlamamış. Dinsiz dediğine de bakmayın, o zamanlar Türkler Şaman dinine inanmaktaydı, Uygurlar da Mani dinine (Manikezime) inanıyorlardı.

    Önemli saptamalar var: İşlerinde akıllarına başvurmaları. Bir de demokrasi anlayışları. Bir tek oy bile çoğunluğun oy toplamına eşit. Yani atalarımız Oğuz Türklerinin "milli irade" denen safsataya en küçük bir saygıları yok. Gerçek demokratlar. İslamcılar anlayamaz!

    Bir süre sonra Müslüman olup demokrasi aşklarından uzaklaşacaklar ve 150 yıl sonra Anadolu’ya gelecekler.

    Siyasetnáme adlı kitabımda bu "çocuk atalarım"a övgüler düzmüşümdür.

    DEMOKRAT ATALARIM

    İbn Fazlan’ın kitabı, Doğu Avrupa’nın Eşkenaz toplumunu oluşturan Musevi Hazar Türkleri için çok önemlidir. Arthur Koestler, İbn Fazlan ve Zeki Velidi Togan’dan yola çıkarak "On Üçüncü Kabile" adlı kitabını yazdı. Bu kitap bir zamanlar İsrail’de yasaklanmıştı.

    Yazımı İbn Fazlan’ın Oğuz kadınlarının iffetleriyle ilgili gözlemini aktararak bitirmek istiyorum: "Kadınları yerli ve yabancı erkeklerden kaçmazlar. Aynı şekilde, kadın, vücudunun hiçbir yerini insanlardan gizlemez." (S.31)

    Neoliberal ve eski solcuların (!), türbansız ve "milli irade"yi umursamayan demokrat atalarımdan öğrenecekleri çok şey var. Çünkü hiçbiri İbn Fazlan’ı okumamıştır!

    Özdemir İNCE /Hürriyet

+ Konuyu Yanıtla
7 / 12 Sayfa İlkİlk 123456789101112 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

hukukta evrilme modeli

Forum

Benzer Konular :

  1. Elektrik Direğinin Devrilmesi Sonucu Elektrik İdaresinin Talebi.
    Bir araç Elektrik Direğine Çarpıyor.Şoför alkollü.Kullandığı araç başkasının üzerine ,tescil maliki başkası. Bu durumda Elektrik İdaresinin Talebi...
    Yazan: sonyakadan Forum: Borçlar Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 11-08-2010, 12:52:29
  2. Ayıplı ve Nihayetinde Yarıda Kalan İnternet Hizmeti
    İnternet Sitelerim için internet üzerinden bir firmadan hosting hizmeti satın aldım. Bir-iki ay sonra aksama ve kesintiler başladı ve nihayetinde 7...
    Yazan: mertkays Forum: Tüketici Hakları
    Yanıt: 2
    Son İleti: 21-08-2007, 13:49:26

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.