2003 tılında yargılandığım bir davadan aldığım ceza para cezasına çevrilerek sonuçlanıp kesinleşti.Ben son duruşmada adres değişikliği bildirerek duruşma zaptına yazdırdım.Fakat bana yapılması gereken tebligat eski adresime yapılmış,beni bulamadıkları için hakkımda yakalama emri çıkarılmış,dolayısıyla mahkemenin verdiği taksitlendirme hakkımı da kaybettim.27.01.2008 günü polisler tarafından yakalanıp adliyeye sonrasında cezaevine konuldum.Usulsüz Tebligat itirazında bulunmam sonucu cezaevinde bir gece yattıktan sonra 28.01.2008 günü tahliye edildim.Şimdi yeniden şimdiki adresime tebligat yapılacak taksitle borç ödenecek. Şimdi;
1- Bu usulsüz tebligatın sorumlusu kimdir?
a)Cezayı veren mahkeme hakimi mi?
b)Tebligatı yazıp, hakime onaylatıp, infaz savcısına veren mahkeme kalemi mi?
c)İnfaz savcısı mı?
d)Yoksa savcılık kalemi mi?
2-Bu durumda tazminat hakkım varmıdır?
Ben bu durumda kim yada kimler hakkında, nerede yada nerelerde hakkımı aramam gerekir.
not:Özellikle tecrübeli Avukat arkadaşlarımızın bu konuda bana yardımcı olmalarını rica ediyorum.Şimdiden teşekkürler.
Ben bu durumda kim yada kimler hakkında, nerede yada nerelerde hakkımı aramam gerekir.
not:Özellikle tecrübeli Avukat arkadaşlarımızın bu konuda bana yardımcı olmalarını rica ediyorum.Şimdiden teşekkürler.
Merhabalar..
Usulsuz tebligin sorumlusu sizin icin onem arz etmiyor,zira bu devletle o kisi arasinda cozumlenecektir..
Bu konuda tazminat talep edebilirsiniz,bu talebi devlete karsi yapmaniz gerekmektedir..Avukatinizindan yardim almanizi oneririm zira sure konusunda hak kaybina ugryabilirsiniz..
Usulsuz tebligin sorumlusu sizin icin onem arz etmiyor,zira bu devletle o kisi arasinda cozumlenecektir..
Bu konuda tazminat talep edebilirsiniz,bu talebi devlete karsi yapmaniz gerekmektedir..Avukatinizindan yardim almanizi oneririm zira sure konusunda hak kaybina ugryabilirsiniz..
Saygilar.
Sayın, Ulaş Değirmenci;
Avukatım bu konuda, ceza mahkemesi hakiminin sorumlu olduğunu, fakat hakimin 1. sınıf hakim olduğunu, sınıf atlama gibi bir sorununun olmadığını söylüyor.Hakime karşı dava açsak, Anayasa gereği hakimin verdiği kararlardan sorumlu olmadığını dolayısıyla bir sonuç elde edemeyeceğimizi söylüyor.Dahası, davayı kaybetmemiz durumunda bize karşı tazminat vb. davaların açılabileceğini söylüyor.
Sizin bu konudaki söyledikleriniz ilginç.Bu konuda daha bilgilendirici,yol gösterici ve detaylı açıklama yaparsanız memnun olurum.Zira bu işin peşini bırakmayı kesinlikle düşünmüyorum.
Sayın, Ulaş Değirmenci;
Avukatım bu konuda, ceza mahkemesi hakiminin sorumlu olduğunu, fakat hakimin 1. sınıf hakim olduğunu, sınıf atlama gibi bir sorununun olmadığını söylüyor.Hakime karşı dava açsak, Anayasa gereği hakimin verdiği kararlardan sorumlu olmadığını dolayısıyla bir sonuç elde edemeyeceğimizi söylüyor.Dahası, davayı kaybetmemiz durumunda bize karşı tazminat vb. davaların açılabileceğini söylüyor.
Sizin bu konudaki söyledikleriniz ilginç.Bu konuda daha bilgilendirici,yol gösterici ve detaylı açıklama yaparsanız memnun olurum.Zira bu işin peşini bırakmayı kesinlikle düşünmüyorum.
Merhabalar..
Yukarida davanin idare aleyhine acilacagini belirtmistim,duzelteyim,soz konusu davayi karari veren hakim aleyhine acmaniz gerekmekte..Tazminat sorumlulugunuzun dogmasi olasi,2 konu hakkinda da ilgili kararlari ekliyorum..
T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi
Esas: 1998/9027
Karar: 1999/1342
Karar Tarihi: 22.02.1999
ÖZET: Hukuka aykırı eylem iddiasıyla hakimlerin sorumluluğu gündeme geldiğinde; genel hükümler uyarınca BK. 41. maddesi dayanak yapılmak suretiyle dava açılabileceği gibi, koşullar varsa HUMK.nun 573 ve ardından gelen maddelerine göre de dava açılması mümkündür. O halde hakimlerin hukuka aykırı eylemlerinden ötürü A... Bakanlığı hasım gösterilmek suretiyle tazminat isteminde bulunulması doğru değildir. Bu nedenle; A... Bakanlığına ilişkin davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekir.
(818 S. K. m. 41) (1086 S. K. m. 38, 573)
Dava: Taraflar arasındaki haksız eylemden doğan tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı toplam 235.000.000 lira maddi ve manevi tazminatın 25.12.1996 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı A... Bakanlığından alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istem ile diğer davalı Ş... T.A.Ş. Genel Müdürlüğü hakkındaki davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalılardan A... Bakanlığı adına Hazine avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü.
Karar: Dava, isim ve soyadı benzerliğinden ötürü (Beyoğlu Birinci Asliye Ceza Mahkemesi)nin 1994/1570 esas ve 1995/628 karar sayılı dosyasında 3167 sayılı yasa hükümlerine aykırı davranmaktan ötürü 1 yıl 6 ay süre ile hapis cezasıyla cezalandırılıp tutuklanmasından sonra yanlışlığın farkına varılarak tahliye edilen davacının bu olay nedeniyle kişilik değerlerinde azalma meydana geldiğinden dolayı 250 milyon TL. manevi tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Beyoğlu Birinci Asliye Ceza Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numaraları yazılan dosyasının incelenmesinde müşteki Y... Bankası A.Ş. vekilinin şikayeti üzerine Beyoğlu Cumhuriyet savcılığının 30.11.1994 tarihli iddianamesiyle İsmail ismindeki şahıs hakkında 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca cezalandırılması için açılan kamu davasında eylemine uyan sevk maddesine göre 1 yıl 6 ay süre ile hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleşmesinden sonra davacının cezaevine konulduğu ancak bu aşamada, isim ve soyadı benzerliğinden ötürü bu yanlışlığın yapıldığı, davacının bu olay ile hiçbir ilgisi olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu olay nedeniyle hükümlü sıfatı il bir süre cezaevinde yatan davacının çevresine karşı kötü duruma düştüğü, aşağılandığı, çevrenin kendisine iyi gözle bakmadığı ve bu yüzden acı ve elem çektiği açıktır. Ayrıca davacının özgürlüğünden haksız olarak sınırlandırıldığı kabul edilmesi gereken bir olgudur. Hukuka aykırı olan bu eylem nedeniyle kişilik değerlerinde objektif azalma oluşan davacının manevi tazminat isteme hakkının varlığı tartışmasız kabul edilmelidir. Bu olayda tazminatın kimden isteneceği önem arzetmektedir.
Anayasanın 9. maddesine göre yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. 138. madde de ise, hakimlerin görevlerinde bağımsız oldukları açıklanmıştır. Yine hakimlerin Anayasa, kanuna ve hukuka uygun olarak ve vicdani kanaatlerine göre hüküm verecekleri de ifade edilmiştir.
Ayrıca hiçbir organ, makam, merci veya kişinin, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremiyeceği, genelge gönderemiyeceği; tavsiye ve telkinde bulunamıyacağıda emredici bir kural olarak Anayasada yer almış bulunmaktadır.
Anayasanın bu emredici hükümlerine göre hakimler bağımsız olup, A... Bakanlığına bağlı olarak çalışmalar ve astlık durumu mevcut değildir. O halde A... Bakanlığının memuru durumunda olmayan hakimlerin hukuka aykırı eylemlerinden ötürü bakanlık makamı hasım gösterilmek suretiyle maddi ve manevi tazminat istenemez. Kaldı ki haksız fiil sorumluluğunda BK. 41. maddesi uyarınca zarar ika eden şahıs o zararın tazminine mecburdur. Ayrıca HUMK.nun 573 ve ardından gelen maddelere göre hakimler görevleri ile ilgili işlemlerden ötürü kasten veya ağır kusurları ile şahıslara zarar verirlerse bundan sorumlu tutulacaklardır.
Bu duruma göre hukuka aykırı eylem iddiasıyla hakimlerin sorumluluğu gündeme geldiğinde; genel hükümler uyarınca BK. 41. maddesi dayanak yapılmak suretiyle dava açılabileceği gibi, koşullar varsa HUMK.nun 573 ve ardından gelen maddelerine göre de dava açılması mümkündür. O halde hakimlerin hukuka aykırı eylemlerinden ötürü A... Bakanlığı hasım gösterilmek suretiyle tazminat isteminde bulunulması doğru değildir. Bu nedenle; A... Bakanlığına ilişkin davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan karar bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle (BOZULMASINA); 22.2.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2004/4-496
Karar: 2004/463
Karar Tarihi: 06.10.2004
ÖZET : Dava, davalı hakimlerin delilleri taraflı ve yanlış değerlendirerek aleyhe karar verdikleri iddiasına dayalı maddi tazminat talebine ilişkindir. Böyle bir dava için hakimin kasıtla hareket etmiş olması ve verdiği kararın kanuna ve adalete aykırı bulunması gerekir. 573/1, 573/2. maddelerine göre ise açık ve kesin olan kanun hükmüne aykırı bir karar sorumluluğu doğurur. HUMK'nun 573/3 ve 4. maddeleri gereğince, yargılama tutanağında olmayan bir nedene dayanılması ya da tutanağın değiştirilmesi sorumluluğun dayanaklarıdır. Hakimin çıkar karşılığı hareketi ile görevini savsaması ise sonraki bentlerde yer almıştır. Sayılan bu haller örnek niteliğinde olmayıp, sayılı ve sınırlı durumları ifade eder. Anılan bu yasal düzenlemeye göre olaya bakıldığında, davalı hakimlerin görevi savsaması, tutanaklara geçmemiş bir nedene dayanması, kasıtlı hareketle yasaya ve adalete aykırı karar ya da kesin bir yasa buyruğuna aykırı hareketlerinin bulunmadığı açıktır. Zaten davacıların da böyle bir iddiaları olmamıştır. Davacıların dosyada bulunan delillerin yanlış değerlendirildiği iddiaları HUMK'nun 573-576. maddeleri kapsamında değildir. Bu iddialar ancak temyiz nedeni olarak ileri sürülebilir. Nitekim davacılar bu haklarını da kullanmışlar ve temyiz incelemesi sonucu delillerin değerlendirilmesinde bir yanlışlık bulunmayarak davalı hakimlerce verilen karar onanmıştır.
(1086 S. K. m. 573, 576)
Dava: Taraflar arasındaki "tazminat" davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nce; "Davacılar, davalı hakimlerce karara bağlanan ... Asliye 1.Ticaret Mahkemesi'nin 2001/258 Esas 2002/467 sayılı davasında, delilleri taraflı ve yanlış değerlendirmek suretiyle aleyhlerine karar verildiği iddiasıyla maddi tazminat istemişlerdir.
Davalılardan Ç. Cevabında verilen kararda ve delillerin değerlendirilmesinde kanuna aykırılık olmadığını ve kararın Yargıtay'ca onanmak suretiyle kesinleştiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar ise usulüne uygun tebligata rağmen cevap verip duruşmaya katılmadıklarından yargılama yokluklarında sürdürülerek karara bağlanmıştır.
Hakimlerin hakimlik görevini yaparken "Yargısal Faaliyetleri" nedeniyle vermiş oldukları zarar için HUMK'nun 573. maddesinde sayılan durumlarda, 573-576. maddelerindeki hükümlere göre tazminat davası açılabileceği düzenleme altına alınmıştır. Eldeki dava, HUMK'nun 573 ve izleyen maddelerine dayandırılmıştır. Böyle bir dava için hakimin kasıtla hareket etmiş olması ve verdiği kararın kanuna ve adalete aykırı bulunması gerekir. 573/1, 573/2. maddelerine göre ise açık ve kesin olan kanun hükmüne aykırı bir karar sorumluluğu doğurur. HUMK'nun 573/3 ve 4. maddeleri gereğince, yargılama tutanağında olmayan bir nedene dayanılması ya da tutanağın değiştirilmesi sorumluluğun dayanaklarıdır. Hakimin çıkar karşılığı hareketi ile görevini savsaması ise sonraki bentlerde yer almıştır. Sayılan bu haller örnek niteliğinde olmayıp, sayılı ve sınırlı durumları ifade eder.
Anılan bu yasal düzenlemeye göre olaya bakıldığında, davalı hakimlerin görevi savsaması, tutanaklara geçmemiş bir nedene dayanması, kasıtlı hareketle yasaya ve adalete aykırı karar ya da kesin bir yasa buyruğuna aykırı hareketlerinin bulunmadığı açıktır. Zaten davacıların da böyle bir iddiaları olmamıştır. Davacıların dosyada bulunan delillerin yanlış değerlendirildiği iddiaları HUMK'nun 573-576. maddeleri kapsamında değildir. Bu iddialar ancak temyiz nedeni olarak ileri sürülebilir. Nitekim davacılar bu haklarını da kullanmışlar ve temyiz incelemesi sonucu delillerin değerlendirilmesinde bir yanlışlık bulunmayarak davalı hakimlerce verilen karar onanmıştır. Dosyadaki tüm kanıtlara göre davalıların yasal sınırlar dışına çıkmadan yargılama görevlerini yerine getirdikleri anlaşılmıştır. Öyleyse davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava reddedildiğine göre HUMK'nun 576. maddeleri uyarınca ( davalılar istemeseler dahi ) davalılar yararına manevi tazminat takdiri gerektiği sonucuna varılmıştır. Yasa koyucu hakim aleyhine dava açılmasıyla işin mahiyeti gereği karşı tarafın tazminat isteğinin bulunduğu varsayım olarak kabul etmiştir. Bu bağlamda davacıların davalılarla ilgili ithamı ve taraflarla ilgili diğer olgular gözetildiğinde HUMK'nun 576/2. maddesi uyarınca her bir davalı için 1.000.000.000.- Lira olmak üzere toplam 3.000.000.000.- Lira manevi tazminatın davacılardan alınmasına karar verilmesi uygun bulunmuştur.
Açıklanan nedenler ve gerekçeler gözetildiğinde aşağıdaki hükmün kurulması yönünde bir sonuca varılmıştır" gerekçesiyle;
"1- Davalıların eylemlerinin HUMK'nun 573. maddesinde belirtilen herhangi bir nedene uymadığı ve böylece davalıların hukuka aykırı bir davranışları bulunmadığı anlaşıldığından davanın REDDİNE,
2- Aynı yasanın 576. maddesinde belirtildiği şekilde her bir davalı için 1.000.000.000.- Lira olmak üzere toplam 3.000.000.000.- Lira manevi tazminatın davacılardan, alınarak davalılara verilmesine,
3- Ret kararının eklentisi olarak HUMK'nun 576/2. maddesi gereğince her bir davalı bakımından 111.400.000.- Lira olmak üzere toplam 334.200.000.- Lira para cezasının davacılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacılar aleyhine hükmedilen tazminat miktarı için 162.000.000.- Lira nisbi ilam harcı ile davanın reddi dolayısıyla alınması gereken 10.100.000.- Lira red karar harcı olmak üzere toplam 172.100.000.- Lira harçtan peşin alınan 10.732.500.- Lirasının mahsubu ile geri kalan 161.367.500.- Liranın davacılardan alınmasına,
5- Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılara yükletilmesine, davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına," dair oybirliği ile verilen 13.04.2004 gün ve 2089-4849 sayılı kararın davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine kararın süresinde temyiz edildiğinin anlaşılmasından ve dosyadaki tüm kağıtların okunmasından sonra gereği düşünüldü:
Hukuk Genel Kurulu'nca temyiz mercii sıfatıyla incelenerek, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle H.U.M.K.'nun 2494 Sayılı Yasa ile değişik 438/11. fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Karar: Dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.
Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 4. Hukuk Dairesi'nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, temyiz ilam harcının peşin harca mahsubu ile ( 10.100.000 ) red harcının temyiz edenlerden alınmasına, 06.10.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
Usulsuz tebligin sorumlusu sizin icin onem arz etmiyor,zira bu devletle o kisi arasinda cozumlenecektir..
Bu konuda tazminat talep edebilirsiniz,bu talebi devlete karsi yapmaniz gerekmektedir..Avukatinizindan yardim almanizi oneririm zira sure konusunda hak kaybina ugryabilirsiniz..
Saygilar.
Yargıtay kararları ve bilgiler için teşekkür ederim. Bir an için kendinizi benim yada benim Avukatım yerine koysanız; siz nasıl hareket edersiniz? Hakim aleyhine dava açsam sonuç sizce ne olur? Bu durum karşısında riski göze alırmıydınız? Zira benim avukatım böyle bir olayla ne karşılaştığını ne de duyduğunu söylüyor.Bir yandan da konuyla ilgili araştırma yapıyor. Bu arada yanlış anlaşılmasın, kendisi son derece güvendiğim, tuttuğunu koparan bir Avukat ve aynı zamanda çok iyi arkadaşımdır. Kendisi ile birlikte araştırma içindeyiz.
Sayın Avukat arkadaşlardan açtığım konuya daha uygun ve yararlı bilgi verebilecek diğer üyelerden yanıt bekliyorum.Avukatım da bir taraftan araştırma yapıyor.Fakat nasıl bir yol izleyeceğimizi henüz tesbit edemedik.Konuyla daha ilgili Yargıtay kararı olan varsa ve paylaşırsa memnun olurum.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Kripto Transferi Nedeniyle 7258...
18-06-2025, 09:12:38 in Ceza Hukuku