+ Konuyu Yanıtla
2 / 3 Sayfa İlkİlk 123 SonSon
11 den 20´e kadar toplam 26 ileti bulundu.

Konu: Kendime yuh dedim.

Kendime yuh dedim. Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #11
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kendime yuh dedim.

    Alıntı commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    12 Eylül ü bizzat yaşadım 27 Mayıs ı anormal okudum her kaynaktan özetle şu ortak kanıya vardım. Darbelere karşı olmak yetersiz bu söylemi sakız yapmak gereksizdir. Önemli olan darbeleri hazırlayan nedenlere karşı çıkarak onları engelleyebilmektir. Neticede Türkiye bir Muz Cumhuriyeti TSK da canı sıkıldıkça darbe yapan bir ordu değildir. Ulusuyla bütünleşmiş gücünü halktan alan ender ordulardandır. Laik demokratik sosyal bir hukuk devletine saygısı anormal fazladır. Onun için onun bunun ordusuyla yapısıyla konuşarak yanlış kıyaslamalar yapmamak TSK konuşmasın kışlasında otursun demek yerine kışlasında duracak yönetimi sağlamak esas olmalıdır.
    Ancak bu darbeleri yapanlar değil, bu darbelere sebep olanlar gerçek suçlular olarak görülmek yerine adeta kahramanlaştırılmış, demokrasi havarisi olarak görülmüş, siyasi yasakları bitince yeniden halkın teveccühüne nail olmuşlardır. Oysa asıl suçlular, ismi ve temeli demokrasi olan düzende demokrasi dışı çözümlere yönelen, hukuku hiçe sayan, onu işine geldiği gibi baskı altına almaya çalışan siyasetçilerdir.
    27 Mayıs forumuna ben de böyle yazmıştım. Hemen militarist, darbe yardakçısı olmuştuk. Hatta bölücü bir arkadaş bana asker yalakası demeyi ihmal etmemişti.

    "Orsa seyrinde tramola" güzeldir. Tekne belki alabura olmaz ama üstündeki çok bilmişleri kesin denize atar. Bumbayı kafalarına yemeden denize düşmeleri konusunda dua ediyorum. Zira geçmişte olduğu gibi teknenin suçsuz yolcuları olarak araya kaynamak da var...



    Hukuki NET Güncel Haber

    Kendime yuh dedim. konulu yargıtay kararı ara
    Kendime yuh dedim. konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #12
    Kayıt Tarihi
    Aug 2006
    İletiler
    613
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kendime yuh dedim.

    Kurtuluş savaşına katılanlarada "kudurmuş hainler" denmişti zamanında. Bu onları hain mi yaptı? O kadar üzmeyin kendinizi. Vatanı korumak için savaşanlara vatan haini, darbeye karşı olanlara darbe yardakçısı. İronik.

    "Kudurmuş hain" lafını diyenin adı yaşasın diye birşeyler yapıyorlardı sanırım okumuştum bir ara öyle bi şeyler. Yinede hatırlayan var mı adını? Tarih ortaya koyar eğriyi doğruyu.

    ------------------------------------------------------------
    Özür dileyerek düzeltirim. Kahramanlarımıza denilen çirkin laf "kudurmuş hain" değil "Kudurmuş Haydut" idi. Mazeret olarak yaşlılığı mı göstersem gerilen sinirleri mi bilemiyorum. Hangisi makbulse onu kabul edin.
    Konu gecem1970 tarafından (29-08-2007 Saat 12:26:18 ) de değiştirilmiştir. Sebep: hata

  4. #13
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Adana, Seyhan, Turkey.
    İletiler
    2.929
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kendime yuh dedim.

    Sayın commodore1tr kardeşim;
    Bir cümlelik "dokundurmam" üzerine tam 3 sayfa yazmışsın. Benimki gerçekten de dokundurma idi.

    Yazdıklarının önemli bir kısmına ben de katılıyorum. Ama, yapılmış olan darbeleri bazı gerekçelerle aklamaya çalışıyor gibisin. Ya da ben öyle anlıyorum. Bence darbenin haklı gerekçesi olmamalı. Siz 27 mayıs için, 12 eylül için bazı gerekçeler bulursanız, herkes kendine göre gerekçe bulur. Ya da gerekçe bulan diğerlerine söyleyecek bir şeyimiz kalmaz.

    Bu gün memleketin istemediğiniz bazı kişilerce yönetilmesinin esas sebebi darbelerdir. Darbeler, Türkiye'de isyasetin doğal ve olması gereken seyrini değiştirmiş, altını üstüne getirmiştir. Siyasal partilerin köksüz, geleneksiz, zeminin kaygan olması büyük ölçüde darbeler yüzündendir. Memlekette adam gibi bir sol ve sağ partinin olmamasında da darbelerin ve darbecilerin büyük payı olduğu kanısındayım. Bu konua bir kaç cümle ile anlataılacak gibi değil, ama benim vaktim yok. Hem Tayfun için de kısa kesmek gerek.

    selam ve saygılar.

  5. #14
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Adana, Seyhan, Turkey.
    İletiler
    2.929
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kendime yuh dedim.

    Sayın gecem1970;
    Size kim yaşlı dedi ki!.. Siz yaşlı iseniz biz ne diyelim. Merak etmeyin, Fırat varken bize sıra gelmez.

  6. #15
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kendime yuh dedim.

    Alıntı Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Sayın gecem1970;
    Size kim yaşlı dedi ki!.. Siz yaşlı iseniz biz ne diyelim. Merak etmeyin, Fırat varken bize sıra gelmez.
    :o :o :o benim için farçetmez ben her yıl bir yaş yaşlaneyrum:o

  7. #16
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Çankaya/ANKARA
    İletiler
    99
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kendime yuh dedim.

    Tabi bu ülkede insanlar şeriat isterlerse elbette o gelecek, önünde duramazsın ki!!! Mevcut rejimde Cumhuriyeti korumak ve kollamakla Anayasal sorumlu Genelkurmay bildiri yayınlarsa ve hatta darbe yaparsa antidemokrat olur. Demokrat demokrat şeriate gidersek demokratik şeriatçi oluruz. Eh artık sorarız suçluya yeni hukuk sisteminde, kırk katır mı, kırk satır mı, kadınsa yarı beline kadar toprağa gömülüp kafasına kırk taş mı diye!!!

    Demokrasi güzel bir şey azizim siz devam edin, böyle demokrasi dünyada bulunursa!!! Atatürk en basitinden mesela Şapka Devrimini yapacağına bunu halkoyuna sunup referanduma götürseydi % kaç destek alırdı? Devam edin siz ey DEVRİMCİ liberal demokratlar, zaman sizin!!!

  8. #17
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Adana, Seyhan, Turkey.
    İletiler
    2.929
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kendime yuh dedim.

    Sayın turkuaz1923;
    Siz yazdıklarınıza inanıyor musunuz? Gerçekten memleketi şeiratçılar istila etti de bizim mi haberimiz yok? Hukuk yerine taşlama ve yarı beline kadar toprağa gömme uygulamsının geleceğine inandığınıza inanmak istemiyorum. Kardeşim bu memlkette şeriat isteyenler küçük bir azınlıktır. Bilimsel incelemler ve anketler bunu böyle gösteriyor. "Şariat geliyor" diyenler memleketi sürekli hayali bir tehlikeye karşı gergin tuttuklarının farkında değil mi? Bu medmlekete kimsenin şeriat getirmeye de gücü yetmez. Bu konuda gereksiz bir gerginlik yaratılıyor. Selam.

  9. #18
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Çankaya/ANKARA
    İletiler
    99
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kendime yuh dedim.

    Sayın Bilgili,

    Bu memlekete kimsenin şeriat getirmeye de gücü yetmez.
    demişsiniz. İran'da da, Cezayir'de de aydınlar böyle diyorlardı. Neler olduğunu sonra gördük.Fas'ta da aynı şeyler deniyordu, izleyin orada da bundan sonra olacakları görün. Diyeceksiniz ki Türkiye bir İran mı, Cezayir mi , kültürel ve tarihsel yapıları birbirinden farklıdır, bu nedenle o örneklerle bizim memleketi kıyaslayamazsınız. Unutulan bir şey var, konu doğrudan dindir, İslami fundamentalizmin nihai amacı dünyada tek bir İslam Devleti kurmaktır. Ilımlı İslam olmaz. Ya laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olursunuz ya da bu değerleri zamanla aşındırıp, geleceğiniz tek bir nokta vardır, o da şeriat rejimidir. Ilımlı İslam ülkesi olarak kalabilmenizin düşünsel ve ideolojik bir altyapısı yoktur, bunun Dünya'da örneği de yoktur. Bu nedenle laikliği benimsememiş (benimseyen bir biz vardık) diğer İslam ülkelerine bakarsanız orada koyu bir taassubu ve şeriati görürsünüz. Tabi bunları yazınca şeriat hemen yarın gelecek demiyorum. Ancak 20 sene evvel bizi Avrupa'nın bir parçası sayan ABD ve AB ülkeleri, şimdi yorumlarında bizi Endonezya, Malezya örnekleri ile kıyaslamaya başlamışlarsa, kafayı kaldırıp nereye gidiyoruz diye düşünmenin zamanı da gelmiş ve geçiyor demektir. Toplum dönüşüyor Abbas Bey, kafanızı kaldırın bir çevrenize bakın. Aşağıdaki yazıya da bu gözle bir bakın!!!

    Saygılar,


    Yeni insan yaratmak


    Her ideolojik iktidar, kendi insanını yetiştirmeye çalışır. Devrim sayılabilecek dönemlerden sonra iyice belirginleşir bu durum.

    Genç kuşaklar okullarda yeni bir anlayışla eğitilir; ülkedeki medya, sanat, kültür araçları “yeni insan” hazırlamakta araç olarak kullanılır.

    Mesela Fransız Devrimi’nden sonra milyonlarca “yurttaş” yetiştirilmiştir.

    Bolşevik devriminden sonra kuşaklar böyle bir eğitimden geçirilmiştir.

    Küba devriminden sonra Che Guevara “Yeni insan” yaratmanın yöntemlerini inceleyen bir kitap yazmış ve bir süre bu uygulamaların başına geçmiştir.

    Çünkü insan toplumları statik değil, dinamik. Yaşlılar gidiyor, yerine kafaları bembeyaz bir kağıt gibi boş çocuklar geliyor.

    Bunları nasıl eğitirseniz geleceği öyle hazırlıyorsunuz.


    ***

    Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu zaman, liderin en çok düşündüğünün bu konu olduğu çok açık.

    Mustafa Kemal Paşa’nın sofralarını paylaşanların yazdıkları anılar bu durumu hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde açıklıyor.

    Çünkü büyük bir asker olan devlet kurucu lider, hiçbir zaman bir askerlik anısı anlatmıyor bu sofralarda.

    Sürekli olarak kültür, sanat, dil, edebiyat, şiir ve eğitim konuşuyor, tartışıyor.

    Çünkü Cumhuriyet’in yeni insan yaratması gerektiğinin farkında.

    Bu nedenle Köy Enstitüleri, Halkevleri gibi kurumlar oluşturuluyor.

    Köylü çocuklarını birer “laik Cumhuriyet yurttaşı”na dönüştürecek enstrümanlara büyük önem veriliyor.


    ***

    Devrimin karşıtları da bu işi biliyor elbette. Bu kurumlara şiddetle karşı çıkıyor ve kapatılmalarını istiyorlar.

    Devrimci ölünce devrim bitiyor ve ardı ardına tavizler verilmeye başlanıyor.

    Kurumlar kapatılıyor.


    ***

    Şimdi yeni iktidarın, önemle ele aldığı konu da bu.

    Onlar da yeni kuşakları kendi düşüncelerine göre yetiştirmek ve toplumda bir dönüşüm sağlamak istiyorlar.

    Bu amaç için eğitimi, medyayı, kültürü, sanatı kullanacaklar.

    Türkiye’deki dönüşümün ne kadar köklü ve derin olduğunu, on yıl sonra çok daha net göreceğiz.

    Çünkü toplum dönüşecek.

    Zaten bir miktar dönüşmüş olan toplum, sizin benim gibi insanların tanıyamayacağı “yeni insanlar”dan oluşacak.

    Zülfü Livaneli

  10. #19
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kendime yuh dedim.

    Sayın Bilgili ;
    Vallahi bir dokundunuz da tam yerine dokundunuz daha çok yazacaktım ama kestim uzar gider diye.
    Şimdi yazdıklarınızdan esinlenerek Türkiyede ki tüm ceza mahkemelerini kapatmak lazım gelir diye düşünüyorum. Neden adama /kadına durduk yere ceza veriyorlar ki? Bence cezanın haklı gerekçesi olmamalı. Adam öldürmüş tecavüz etmiş gasp yapmış, soygun yapmış, devleti dolandırmış ne olmuş yani demokratik hakkını kullanmış hem zamanda geçmiş... Ama yargılama gerekçesi genelde kurallara uymayan bir davranışlar bütünü sonucu oluyor ve ceza alıyor.
    Bence darbenin haklı gerekçesi olmamalı demişsiniz. Aynen katılıyorum ama Darbe olması için gerekli nedenler yaratılmamalı diye düzeltiyorum. Kaldıki ne 27 Mayıs nede 12 Eylül darbe değildir. İhtilal yada bayrak harekatı diye tanımlamak terminoloji açısından daha mantıklı olacaktır. Darbe oluş ve sonuçları bakımından çok daha farklıdır.
    Herkes kendisine göre bir gerekçe bulamaz o zaman muz Cumhuriyeti derler o ülkeye her ülkenin özellikle demokratik ülkelerin değiştirilemez kırmızı çizgiyle çizilmiş kuralları vardır. Eğer sözde demokratik bir iktidar bu çizgileri iktidar erkinin arkasına saklanıp değiştirmeye çalışırsa muhalefeti yok etmeye devlet kurumlarını sarmaya işlemez yada kendine göre işler hale getirirse o ülkedeki demokratik yapının zaten siyasal iktidarca bozulmuş olduğu kabul edilebilir Nasıl ki 1957 seçiminin aslında sonucu yoktur bu seçimdeaynı karanlık tablolara gömülmektedir git gide.
    İktidar partisi kanun benim der tüm kanunları kendisine göre değiştirirse devletin kırmızı çizgileri alt üst olursa içte dışta ne diyeceğinizi aslında bilmez duruma gelirseniz önce sivil toplum örgütleri eleştiriye başlar eğer iktidar akıllıysa bu sese kulak vererek olması gerekeni yapar. Ama yok iktidar erkini kötü kullanmaya devam ederse bu örgütleri susturmaya çalışırsa durum vahamete gider. işte bu vahametten sonra işler genelde çığrından çıkar önemli olan vahamete gelmemesidir. Onun için hiç bir çaba yapmadan sadece darbe olmasın darbenin haklı nedeni olamaz demek pek aklıselim değildir. İktidar sahipleri demokratik laik sosyal hukuk devleti olmanın gerekliliklerini yapmış mıdır ? Ülkedeasayiş var mıdır ? Bunların yanıtı askeri harekatın olumlu olumsuzluğuna yön verir. Unutulmamalıdır ki askeri harekatın bir üstü yada askerin ciddi etkisi olmadığında hemen ortaya çıkacak olan iç savaştır. İşte buna yanıt vermek gerekir iç savaş mı istiyoruz ? Durumun normalleşmesinin sağlanmasını mı?
    Bana 27 Mayı veya 2 eylülün öncesinde yapılan askeri hataları söylermisiniz? Yani darbeye gerek yoktu ama şundan şöyl oldu diye... Aksi binlerce örnek var.
    Bakın bunlar ihtilalin iyi olduğunu savunmak değildir. Bu ihtilalin olmaması her hangi bir kesintinin oluşmaması için ders almaktır öneri yapmaktır çığlık çığlığa bağırmaktır. Zaten dikkat buyurursanız ilk iletilerimden birisinde ihtilale maruz kalan liderlerin demokrasi tanımını yazmıştım. Özetle neymiş demokrasi '' Fireni patlamış şöförü olmayan son sürat yokuş aşağı giden şöförsüz kamyon''muş . Böyle bir demokrasi tarifine karşı evek ihtilal olmamalıydı yokuş aşağı ne güzel gidiyorduk denebilir mi? Yoksa bu tarifi yapanların demokrasiyi gerçekten bilmedikleri nalıncı keseri gibi davrandıklarından dolayı demokrasiyi sirazesinden saptırdıkları mı söylenir . Yani ihtilale giren süreçte genelde adı olan kendi olmayan bir demokrasiden sözedildiğini görürüz. Önemli olan adının yada nasıl gösterildiği değil OLMASI GEREKEN DEMOKRASİYİ YAŞAMAKTIR.

  11. #20
    Kayıt Tarihi
    Aug 2006
    İletiler
    613
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kendime yuh dedim.

    Sayın Bilgili sanırım "şeriat geliyor" cümlesini askere yönelik bir davet olarak algılıyor. Temelde bu nedenle de antipatik buluyor kanımca. Çünkü darbenin gerek anlık gerekse artçıl olumsuz etkilerinin farkında. Bu ülkede 35 yaşın üzerinde olupta darbe daveti yapacak kimseyi düşünemiyorum. Hele bugünkü toplumsal dönüşümde son darbenin etkisini bile bile.

    Mesele şudur Abbas bey. Şeriat geliyor vb. söylemlerinin sahipleri askere değil size seslenmektedir. Bu askeri değil sivil bir karşı duruşa çağrıdır.

    Belki bu tehlikeyi görmezden gelmenizin nedeni Türkiye'nin bir İslam Cumhuriyeti haline getirilmesi için izlenen sürecin İrandakinden farklı bir yol izlenmesidir. Belki bağlamın farklılığını nedeniyle bazı emareleri kaçırıyorsunuz. İran denemesi ortaya bir İslam devleti çıkarmıştır. Ancak ortaya çıkan bağımsız! (laf dinlemez) yapı, destekçilerinin amaçlarına hizmet etmemektedir. İran devriminden ders çıkaranlar, kaynakları kısma yolu ve hızlı bir geçiş yerine, borçlandırma ve öz kaynakların bedeli karşılığı gibi gösterilerek kaynağı belirsiz bir para pompalamaya dayalı daha uzun vadeli bir dönüşüm planı uygulamaktadır. Böylece ileri dönük olarak dizginleri elde tutma olanağıda elde etmektedirler. Böylece İrana göre nispeten kansız bir geçişide sağlama amacı gütmektedirler. Ancak biliyoruzki bu uzun vadeli planın çok uzun vadeli olması dış güçlerin kendi iç dinamikleri nedeniyle imkansızdır.


    Evet Türkiye Cumhuriyeti batı tipi demokrasilerden farklı bir yapıdadır. Askeri garantörlüğe dayalı bu sistemin Ortadoğu Coğrafyasında tek çözüm olarak görüldüğü başka türlü demokratik bir yapının ayakta kalmasının imkansız olduğu kendi kaynaklarında yazarken, Irak için böyle bir model önerilirken neden Türkiyedeki sistem değiştirilmek istenmektedir? Nedeni darbelerin demokrasimize verdiği zarar karşısında bizim adına üzülmeleri olabilir mi gerçekten.

    Seçimden beri derin bir hayal kırıklığı yaşıyorum. Ancak bu "Askerin bu gidişe dur" dememesinden değil, ortaya çıkan resmin beklediğimden kötü olmasından kaynaklanıyor. Kendi adıma beni, yaklaşan kırılma noktası endişelendiriyor. Böyle bir kırılma noktasının varlılğını yada tehlikenin büyüklüğünü şaibeli anket sonuçlarında aramayın. Gazetelerin internet sitelerinde yazarlara, haberlere değil, altındaki okuyucu yorumlarına bakın. Türkiyenin gerçek fotorafını orda görebilirsiniz.

    Türkiye Şeriat devleti olacak mıdır? Sizinle sanırım bu cevapta birleşiyoruz. Hayır derken bu hayır aynı zamanda bir temenni içeriyor. Emin olduğum tek şey, olursa bunun bazılarının hesapladığının aksine kansız olmayacağıdır. Toplum nedenli hızlı dönüştürülürse dönüştürülsün önümüzdeki teknik olarak 20 yıl içinde bunun gülleri güllerle karşılayarak gerçekleşmesi olanaksızdır. Biliyoruz dışardakilerin o kadar sabrı yoktur.

    Gözünü hırs bürümüş zafer sarhoşu bir kesim durduramaz bunu Abbas bey.

    Biz durduracağız siz durduracaksınız. Başaramazsak hoşumuza gitsede gitmesede sistemin kendi dinamikleri durduracaktır. Bunu söylemek askeri değil sivil iradeyi davet etmektir.
    Saygılarımla

+ Konuyu Yanıtla
2 / 3 Sayfa İlkİlk 123 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. birine dolandırıcı dedim
    ben birini evime aldım benden 400 tl para aldı ve 1 kaç saatligine benden telefonumu istedi buna karşılık olarakta bana ehliyetini bıraktı olay 1 ay...
    Yazan: mehmet0234 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 22-03-2019, 20:48:10
  2. birine dolandırıcı dedim
    Yazan: mehmet0234 Forum: Deneme
    Yanıt: 2
    Son İleti: 22-03-2019, 20:48:10
  3. Telefonda dolandırıcılara onaylıyorum dedim.
    Herkese iyi günler iyi forumlar , yeni üye oldum yeri burası mı bilmiyorum ama burayı uygun gördüm. Dün akşamüstü babamı 0212 444 0 375 numaralı...
    Yazan: 35bna Forum: Borçlar Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 18-04-2017, 15:38:26
  4. [Ceza davaları] Her Biji dedim hakarete uğradım
    Facebook ta bir sayfada cizre de polisin yaptığı operasyon paylaşımları vardı. Bende oraya Her Biji yazdım. Ne anam kaldı ne bacım. Bir sürü küfür...
    Yazan: ramazan bektaş Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 03-02-2016, 04:58:47
  5. Bir de mutlu son olsun dedim
    Buz gibi bir günde hizli hizli yürürken, birden ayagimin ucunda bir cüzdan gördüm. Hemen aldim. Sahibini gösteren bir kimlik vardir diye acele acele...
    Yazan: commodore1tr Forum: Yaşam - Sohbet - Forum Oyunları
    Yanıt: 1
    Son İleti: 20-06-2004, 00:25:32

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.