Kendime yuh dedim.

Yaklaþýk iki üç gündür kendi yazdýklarýý okumakla vakit geçiriyorum ama bitmiyor. Neticede kendime yuh dedim. Uçan kaçan benle ilgili ilgisiz hukuki siyasi her konuda bir kelam etmiþim. Ýþin enteresaný kendimle çeliþmemiþim.
Bu gün çok sevdiðim okul arkadaþým hamit yanýmdaydý onunla bakýyorduk. Maþallah anayasa hukukunuda es geçmemiþ 367 dahil her konuda Anayasa profesörlerini intihara sürükleyecek fikirlerimi ortalýða yaymýþým. Hamit okudu okudu '' Çok yumuþak yazmýþsýn dedi.... '' Þöyle bir yan gözle baktým ne demek istiyor ki diye...
83 yýlýnda Anayasa Hukuku öðretim üyesini anýmsayýp anýmsamadýðýmý sordu ilk olarak. Gülümsedim anýmsamam mý Orhan Aldýkaçtý idi hocamýz. Anayasanýn mimarý anayasasýný anlatýrdý bize. Ne ilgisi var ki dedim. '' Ulan sen onun dersinden iki kere atýlmýþ adamsýn ....''dedi. Ben gerçekten unutmuþtum onlarý baþladým gülmeye hayal mayal anýmsadýðým konularý Hamit hiç unutmamýþ ''tarihe geçtin be tarihe dedi..'' Gerçektende bir hafta arayla yani peþ peþe iki Pazartesi ben Anayasa Hukuku dersinden atýlmýþtým. Üç ay okul bunu konuþmuþ hatta okul dergisinde dolaylý olarak çýkmýþtý. Ama Hamitin olayý anlatmadan dediði bir laf beni yerlere yatýrdý. 3. Hafta yani 3. Pazartesi '' Ben derse gelmeyeyim nasýlsa 20. dakikada atýlacaðým gerek yok sinir yapmaya '' demiþim ve derslere girmemiþim. Ýnanýlýr gibi deðil ama dersten atýldýðým ilk iki haftada ceza almadým ama kendim girmediðim ders sonucu okkalý bir ceza aldým gerçi o ceza hala infaz edilemedi ama kader ( Zaman aþýmý kesin doldu þimdi okul uyanýp gereðini yapar diye yazýyorum bunu )
Ýlk atýlma nedenim o an okuduðum kurumu ve bir üstünü ikincisi ise en üstü bile karýþtýrmýþtý .
Hamit'in anlatýrken o günü aynen yaþadýðýna bahse girebilirim . Öylesine coþkulu ve gülerek anlatýyorduki... Ýlk dersten atýlmam :
Anayasanýn bir maddesi üzerinde konuþulurken daha doðrusu Orhan Aldýkaçtý anlatýp biz mal mal bakarken ben durduk yere delelenmiþim.
'' Hocam bunun Türkiye Cumhuriyeti anayasasý olduðundan emin misiniz ? Hiç bir þey anlaþýlmýyor bundan dili Türkçe deðil hadi ondan vazgeçtim kanunun ne dediði belli deðil bu anayasadan kavga çýkar '' deliþim
Orhan Aldýkaçtý üç yada beþ dakika bana bakmýþ bakmýþ '' Ne demek istiyorsun ?'' demiþ ben o zaman anladým kýrdýðým potu devirdiðim çamý ama dönüþü yoktu ... Toparlamak için bir laf ettim.
'' Hocam gerçi geri zekalýlarýn anlamamasý normal yani ben anlamadým diye anayasada sorun olamaz nede olsa yuvarlak kafada sivri zekalýlar hazýrlamýþ....''
Orhan Aldýkaçtý '' Sýnýfý terkedin.....'' dedi bende ettim. yaklaþýk dört saat kantinde kola sigara çay içerek vakit geçirdim. Allah inandýrsýn sýkýldým Okulda yalnýzken insanýn caný sýkýlýyormuþ....
Ama sýnýftan atýlmam içime koymuþtu heke þikayet ederse tam içime koyacaðýný da bir anda farkedince neþem iyice kaçtý. Þikayet etmedi ama söylemiþ ufak çaplý bir sallantý geçirdi okul ve bir üst kurum o birþey dedi bu bir þey dedi sonra kim dedi ne dedi karýþýnca arada ben yýrttým ama baþým bayaðý bir aðrýdý...
O hýnçla ikinci hafta Pazartesi derse girdim. Hýnç dediðim dersi dinlemeyip asla konuþmayacaðým yoksa bir þey yapmak deðil Zaten o ortamda mümkün deðil... Ama kardeþim Orhan Aldýkaçtýda unutmamýþ zaten Unutmadýðýný Mustafa Dural Hocadan Duymuþtuk Ýstanbul Üniversitesinde anlatmýþ durmuþ... O da o intikam havasýyla geldi... Durduk yere bana sataþtý...
'' Ee dilini anlamayý baþardýn mý anayasanýn...?''
Evet desem kendime yalan hayýr desem gene sorun Ne desemki derken en denmeyeceði dedim. Demekki ben o zamanlarda hukuku seviyormuþum ki iþim yokmuþ gibi anayasayý okumuþum...
'' Dilin neden böyle olduðunu anladým hocam ( Sus iþte burada deðil mi? Nerede ?) bilerek anlaþýlmasýn diye yapýlmýþ bu anayasa külli yanlýþ ilk dört maddeyi çýkar gerisi yanlýþ ondan sanýrým ''
Orhan Aldýkaçtýnýn gözlerinin karadýðýna eminim Neden ? Hangi madde ? demeden '' derhal çýkýn '' dedi. bende arkadan kalkýp çýkana kadar kndisi çýktý gitti. Ondan sonrasý kabus oldu En üst kuruma kadar intikal etti olay En üst kurumun baþý ben bir bakayým diyip unuttuðundan ( muhtemel unuttu) yýrttým ben .
Hamit bunlarý anlatýnca ben de gülmekten öldüm. Sonra da hamite bir laf ettim...
'' Hamitçim 1983 ten beri ben bu anayasaya karþýymýþým demekki. Dilinede anlaþýlamamasýnada içeriðinede . Ama gaabete bak 24 sene sonra baþka bir garabet için bu anayasanýn bir maddesinin bu olduðunu savunmuþum çeliþki deðil ama istediðim durumu anayasa saðlamýþ. YUH OLSUN BANA ....!!

"bilmiyorum dediðim konu hakkýnda 2 saat eh bence dersem günlerce konuþurum"

Bu anekdottan sonra, artýk inanýyorum bu söyleminize Sayýn commodore1tr, bu sebeple size 1 yuh da benden... :o :o

Geçmiþten esintiler...

O kadar da deðil bir kere arýza kardeþ... :)

Teþekkürler Sayýn commodore1tr,

Ne zamandýr yüzümüzde gülümseme belirmemiþti.

Hep var olun...

Sayýn commodore1tr kardeþ;

Anayasa Hukuku dersini darbecilerin hukukçusundan aldýðýnýza göre, sizi þimdi daha iyi anlayabilirim (!). Saygýlar.

7'sinde neyse 70'inde de o,
can çýkmadan huy çýkmaz,
huylu huyundan vazgeçmez,

Hoppala Hasan dayý...
Ben anayasanýn dilinide içeriðinide beðenmediðimi söylüyorum gene militarist oluyorum darbecilerden ders aldým diye. Valla Orhan Aldýkaçtýnýn iyi bir hukukçu olduðunu sanýyorum Ama ben ayný zamanda Bakýr Çaðlardan da ders aldým.
Bir konuyu açýklýða baðlayalým. Ben militarist bir yapýyý ve düzeni savunmuyorum. Gerçek anlamda özünde anlaþýlmýþ bir demokrasi ve cumhuriyeti savunuyorum ki buda Tam baðýmsýz laik sosyal bir hukuk devleti özlemimi doðuruyor. Bu yok diye baðýrýp durmak militaristlikse evet militaristim.
Önemli olan darbe olmadan baðýrýp çaðýrýp yerine oturtabilmektir taþlarý yoksa sonradan konuþmak çok kolaydýr. Hasan Cemal denen kiþinin 80 eylülünde yazdýðý yazýlarý okuyun bir de þimdikileri ne demek istediðim net anlaþýlýr. Her devrin adamý olarak yalakalýk yapmaktansa haykýrmak en doðrusu iki yüzlüye iki yüzlü demek gerekir.
12 Eylül ü bizzat yaþadým 27 Mayýs ý anormal okudum her kaynaktan özetle þu ortak kanýya vardým. Darbelere karþý olmak yetersiz bu söylemi sakýz yapmak gereksizdir. Önemli olan darbeleri hazýrlayan nedenlere karþý çýkarak onlarý engelleyebilmektir. Neticede Türkiye bir Muz Cumhuriyeti TSK da caný sýkýldýkça darbe yapan bir ordu deðildir. Ulusuyla bütünleþmiþ gücünü halktan alan ender ordulardandýr. Laik demokratik sosyal bir hukuk devletine saygýsý anormal fazladýr. Onun için onun bunun ordusuyla yapýsýyla konuþarak yanlýþ kýyaslamalar yapmamak TSK konuþmasýn kýþlasýnda otursun demek yerine kýþlasýnda duracak yönetimi saðlamak esas olmalýdýr.
27 Mayýs sonrasý olaýn Aktörleri demokrasimizi '' Ýki lastiði patlamýþ þöförsüz bir arabaya '' 12 Eylül sonrasý aktörlerde demokrasiyi '' yokuþaþaðý son sürat giden fireni patlamýþ bir kamyona '' benzetmiþtir. Aktörlerde aktördür hani Celal Bayar Süleyman demirel gibi BABA aktörlerdir. Demokrasi tarifine bakýn teki lastði patlak þöförsüz arabaya öteki el fireni patlak yokuþ aþaðý son sürat giden kamyona benzetiyor. Yahu bu benzetmeden sonuç belli deðil mi ? Araba kamyon her neyse ya devrilecek yada duvara son sürat toslayacaktýr. Nitekim tekinde devrilmiþ ötekinde toslamýþtýr. O zaman yapýlacak iþ devrilmeden / duvara toslamadan yapýlacak iþlerdir. Vitesi küçült bir tarafý duvara sürttür yavaþlamak kaza yapmamak için bir þey yap deðil mi? Yok yapma seneler sonra darbeye karþýyým de ... Ayýp oluyor. Darbeye karþý olmak nedenleri ortadan kaldýrmakla olur baðrýþmakla deðil.
TSK 27 Mayýs a kadar da 12 Eylül e kadar da sivil iradeye aþýrý saygýlý olmuþtur. Kilometre taþlarýndan birisi budur. KKK Cemal Gürsel görevden alýnýp seni emekli edeceðiz diyerek zorunlu tatile çýkartýldýðýnda gýk çýkmamýþtýr. Aslýnda 1957 den sonra sivil darbe yapýlarak geçmiþe dönüþ yapýlmaya CHP yok edilmeye çalýþýlmýþ çýkartýlan kanun ve düzenlemeler hep aksi yönde olmuþtur. Ve iki önemli söylem iktidarýn sonunun neden geldiðini çok iyi anlatmaktadýr. Birisi '' Ben odun koysam milletvekili seçilir .'' diðeri '' Siz isteyin hilafeti bile getirirsinizdir. '' Bu söylemlerin demokratik Cumhuriyete baðlý söylemler olmadýðý tamamen Faþist bir düþünce ile demokrasi dýþý olduðu hiç konuþulmamýþ bu yüzdende aslýnda 12 Eylülün temeli o zamandan atýlmýþtýr.
31 Aralýk 1979 da hiç alýþýk olunmadýk bir uslup bir þekil ve sertlikte Genel kurmay baþkaný Kenan Evren in Tv den Yýlbaþý mesajý vermesi bile iktidarý uyandýrmamýþtýr. '' Kardeþi kardeþe kýrdýran ülkeyi kan gölüne çeviren iki büyük parti lideri uzlaþarak çözüm bulma yerine ülkeyi bilinmez bir karanlýða sürüklemektedir. '' Sözlerinin anlamý anlaþýlamamýþ günde 30 kiþi ölmeye kavgalar artarak devam etmiþ tam tersine Demirel '' kimse bana saðcýlar cinayet iþiliyor dedirtemez.'' diyerek sanki çanak tutmuþtur. Kenana Evren Ege ordu komutanlýðýndan emekli olmayý beklerken gene Demirel in TSK ile oynama isteðinin sonucu olarak bir anda KKK sonra Genel kurmay baþkaný olmuþtur. Týpký tersi ne uygulama Cemal Gürsel e yapýldýðý gibi... Kaderin cilvesi...
Yani özetle darbeye karþýyým demek boþ bir gürültüdür. Temeller bellidir neyin ne olduðu ülkenin rejimin adý bellidir. Bunlara dokunmadan daha ileriye götürecek siyasetin yapýlmasý laik demokkratik sosyal hukuk devletine saygýlý olunmasý temeldir. Bunlarla oynanmaya baþladýðýnda kargaþa çýkar benim þu anki baðýrýþýmýn nedeni odur.
Farkýndaysanýz dikkatli gözler ayný 1957 sonrasýnýn yaþandýðýný anlayacaktýr. Vurdumduymaz bir hükümet hiç bir kanun nizam anayasa dinlemeyen uygulama toplumsal yapýyý alabildiðine bozma halký birbirine düþürme ulusal birlik ve üniter devlet yapýsýnýn sorgulanmasý Alýnan oyla çok orantýsýz küstahlýk kendini bilmezlik ve yaygara çok tehlikeli giiþ olduðunu söylemesi lazým birilerinin. Liboþlar hiç bir þey yapmadýklarý gibi gaza getirmekle meþguller bir kýsým dinci gruplar dahasýný istemekteler gazetelerde yazan doðruysa ipe sapa gelmez demokrasiyi aslýnda katleden demokratik haklar olan bir anayasa hazýrlanmaktadýr. Çok büyük bir itiraza raðmen hiç yakýþmayan bir Cumhur baþkaný seçilmektedir. Gelin Abbas bey birazda bunlara bakalým. Yazý uzun olunca Tayfun bey okuyamýyormuþ.... O yüzden bölüyorum burada... Kýsada bir yemek molasý izninizle...

Türkiye çok büyük bir kazanýmý hiç bir emek sarfetmeden elde etti. Buda hem demokrasi hem Cumhuriyet olarak kendisini gösterdi. Peþinden dinin devlete etkisi sýfýrlandý ve buna laiklik dendi. En genel tanýmýyla devlet hiç bir þekilde dini vasýflarý öne çýkaracak bir dini sembole baðlý olamayacaðýdýr bunun anlamý. Peþinden neredeyse hayvan kadar deðer verilmeyen kadýnlar bir anda kendilerini insan ve daha önemlisi birey olarak buldular. Tün dünya bunlar için büyük savaþlar verirken Türkiye çok ilgisiz bir savaþ sonunda kazaným olarak hem baðýmsýzlýðýný hemde bu muhteþem haklarý bir anda buldu. Bazýlarýnýn jazýmsýzlýðý bundandýr. Yýllarca reaya olmuþ birilerine sen bireysin demek kazanýlýmýn doruðudur.
Demokrasi kendisini koruyacak sistemide içinde taþýr taþýmalýdýr. Çünkü demokrasiyi kullanarak bir anda demokrasiyi yok etmek mümkündür.
Gerçek anlamýnda demokrasiye sahiplenenler ikiyüzlülüðe taviz vermezler. Gümbür gümbür söylerler . Ýranda kadýnlar azýcýk saçlarýný açtýlar diye cezalandýrýlýp taciz edilirken bunu '' O ülkenin kanunlarý var uysunlar normal '' diyen kiþiler. Konu Türkiye Cumhuriyetine geldiðinde Karaçarþaf giyenlere çaðdýþý kalmýþ baskýlarla ezilen kadýnlara konu geldiðinde '' Demokrasi var giyim hakkýna karýþýlamaz .'' diyorsa bu kiþiye ikiyüzlü denmelidir. Takiyeci denmelidir daha açýðý demokrasi düþmaný denebilmelidir. Bu ülkenin de kanunlarý yok mu? Devrim kanunlarýndan olan kýlýk kýyafet kanunu ne demeye uygulanmaz ? Polis bu ilkelliði neden sonlandýrmaz Fatih Türkiye içersinde baþka bir yermidir ? Yada bu demokrasimidir ?
Bir iþ için Fatih e gitmiþtim gireceðim yere varana kadar taksiden inmedim kitap okuduðum içinde hiç saðýma soluma bakmadým. Dükkandayken bir anda siyah bir þey önümden geçti bu ne dedim bir an ? Dükkan sahibi þaþýrdý ne oldu diye ? Yahu dedim kapýnýn önünden bir þey geçti yýldýz savaþlarýnda ki siyah siyah cüceler var ya öyle bir þey dedim. Adamla dýþarý çýktýk baktýk ve o yýldýz savaþlarýnýn siyah cücesinin bir Türk kýz çocuðu olduðunu anladýk. Simsiyah yüzü bile gözükmüyor. Sonra dikkatimi çekti ki herkes öyle kadýnlar bohçacýlar gibi giyinmiþler gözleri bile kapalý ufacýk kýzlarýný da bohça hibi sarýp yanlarýnda taþýyorlar . Bu mudur þimdi demokrasi Abbas bey ? Resmi söylemde ' Türbanýn/ çarþafýn kendi arzularý ile taktýklarýný buna kimsenin karýþmaya hakký olmadýðýný kendi tercihleri olduðu ve demokratik hak olduðunu iddia '' edilirken 6-7 yaþýnda ki kýz çocuðunun bohça gibi siyahlara sarýlmasýnýn kendi tercihi olduðunu mu söylemek istiyorlar ? Peki buna inanýyor musunuz ? Peki böyle bohça gibi yetiþtirilen çocuklarýn büyüdüðünde laik demokratik hukuk devletine Atatürk e baðlý olacaðýna inanýyor musunuz ? Bu yaþtaki çocuðun tercihi olabilir mi ? Nerede sosyal devlet ? Ýskandinav ülkelerinde ki anlayýþta bir çocuk 18 yaþýna gelene kadar her türlü dini telkin ve baskýdan uzak tutulur okulda ki din dersleri ( Ki drt ayrý ders ) ailesinin onayýyla ( Dikkat buyurun her ikisinin de ) verilir ve devlet verir. Acaba hangisi demokrasi acaba hangisi laik sosyal hukuk devleti ? Sayýsýný dahi bilemediðimiz yasadýþý kur'an kurslarýnda neler anlatýlýyor dersiniz?
Þimdi bunlar çok ciddi sorunlar Abbas bey , ben bas bas bunun laik demokratik sosyal bir hukuk devleti içinde olmamasý gerektiðini söylüyorum. Yaðdanlýklar ve bu iþten çýkarý olanlarsa aman iyi iyi diyip bunun özgürlük olduðunu söylüyorlar beyinlere fikir düþünce girmesin diye ufacýk çocuklarý sarýp sarmalayýp. Bu laikliðe ihanettir . Bu Atatürk e ihanettir. Cumhuriyet savcýlarý uyumaktadýr.
Kadýnlarýmýz özellikle büyük þehir dýþýnda yaþayan kadýnlarýmýz gitgide baský altýna alýnmaktadýr. örtünmeleri konusunda mahallenin namus bekçileri ve bazý tipleri bu konuda bastýrmaktadýr. Buna direnen kýzlarýmýzýn en büyük güvencesi kanunlardýr. Örneðin AÝHM sinin de onayladýðý okulda Türban olmaz kanunudur. Baskýlardan bir nevi kaçýþ aracýdýr. Sözde demokratik anayasada ki anayasaya aykýrý olarak ( kaldýki uluslararasý kurallarý üst kural kabul edeceðimizi belirtmiþken ve türban yasakken ) türbaný serbest býrakmanýn doðuracaðý büyük baskýyý kim engelleyecektir ? Kendi özgürlüklerini yok etmeye çalýþan kýzlarýmýz kadýnlarýmýz yanýnda bir anda bu baskýya nasýl dayanacaklardýr. Bunun çað dýþý olduðunu söylemek militaristlikse evet ben çok koyu bir militaristim Abbas bey...
Ne olduðunu son olarak gördünüz. MKYK üyesi olan yazar bir hanýma bile Gül ü desteklemekte tereddüt etti diye ''sürtük'' diyen bir topluluk gerisine ne yapar ? Buna karþý silahýnýz nedir abbas bey ?
Peki bu ve benzer oluþumlarýn yarattýðý sýkýntýyý biliyor musunuz ?
Diðer bölüme geçiyorum ... Sýrf Tayfun bey için...

Türkiye edinimleriyle çok büyük bir ülkedir. Ama bir takým çevrelerin içerisinde eskilerden kalmýþ bir sevr eskilerden kalmýþ bir padiþahlýk özlemi eskilerden kalmýþ þeriat tutkusu vardýr.
Önemli olan Laik demokratik sosyal hukuk devleti olarak çaðdaþ uygarlýk düzeyinin üzerine çýkmaktýr geri vitese takýlmýþ araba gibi savrulup patenaj yapmak deðil.
Demokrasilerin en büyük özelliði yukarýda da arz ettiðim gibi kendisini koruyacak sistemi içinde barýndýrmasýdýr. Bu çoðu yerde üç sac ayaðý ile olmaktadýr. YASAMA YÜRÜTME YARGI bu üçünün bir birine hakimliði demokrasiye kesin zarar vermeye baþlayacaktýr.
Seneto varlýðýný sürdürürken yasama daha güçlü idi. Sadece vekillerden oluþan bir meclis bir partinin fazla milletvekili almasýyla YASAMA görevini yapamaz durumuna gelir ki bugün neredeyse o günleri yaþamaktayýz. Hele hele bir partinin 367 oy üzeri meclise gelmesi hali hazýrda TMBB sini yok etmeye pas geçmeye yetecek bir durumdur ki demokrasiyle baðdaþmaz. Muhtemelen böyle bir tablo düþünülmemiþ anayasada kanun koyucu tarafýndan ve o dýkýntýlar baþ gösterdi. Ve eðer bu çoðunluðu elinde tutan güç. Demoktratik sosyal hukuk devleti ile baðdaþýk ve barýþýk deðilse sorunlar çýð gibi büyür aynen bizde olduðu gibi. Demekki bizde yasama dan söz etmek þu an için mümkün deðil.
Yargýya gelince gerek dolaylý gerek direk uygulamalar ile yargýda yürütme erkinin gücü arttýrýlmakta yeni sözde demokrat anayasa ile bu neredeyse yok edilmektedir. Yani yargý iktidar partisine baðlanmaktadýr. Bu sistemin tamamen anayasaya demokrasiye aykýrý olduðu ise bu hükümeti hiç ama hiç ilgilendirmemektedir.
Mevcut iktidar tüm devlet kurumlarýyla kavgalýdýr. Yüksek yargý Yök Anayasa aklýnýza hangi devlet kurumu gelirse ve bir þekilde yasama yetkisi kullanarak bunlarý ya yok etmek ya susturmak istemektedir. Bunu bas bas baðýrmak bu gidiþin tehlikeli olduðunu söylemek militarist deðil gerçekçidir. Tam tersine birþey olmaz Asker artýk bir þey yapamaz istediðimizi yaparýz yaklaþýmý çaktýrmadan militarizmi destekleyen askeri zorlayan sitemin altýný oyan bir davranýþtýr.
Mevcut ikdidar liderinin söylemleri her nekadar suçu daha sonra baþkalarýna atsada dikkatli ve bilgili gözlerden kaçmayacak düzeyde çarpýk ve sakat düþüncelerdir. Halihazýrda yemin ederek göreve baþlayan cumhurbaþkanýnýndaondan bir farký bulunmamaktadýr ve asker demokraisye saygýsýný göstermeye devam etmektedir. Bu ikilinin söylemleri demokratik sosyal hukuk devletinin ve özellikle laikliðin tamamen dýþýndadýr. Bu güne kadar hangi Cumhurbaþkaný adayý ''valla ben deðiþtim laikliði koruyacaðým destek verin '' demiþtir. Burada tekrar anlatmaya hiç gerek yok dedikleri yaptýklarý tarihe geçmiþ kiþilerdir. Hele Gül çok kötü bir baþbakan basiretsiz bir dýþiþleri bakanlýðýndan sonra geçmiþiyle bütünleþince oraya yakýþmadýðý son derece aþikardýr . Bunu söylemek suç deðil vatandaþlýk görevidir. Hele hele militarist yaklaþým hiç deðildir.
Masyasý bastýrýlmýþ demokratik kurumlara baský oluþturulmuþ hiç bir yasa ve anayasa dinlenmeden uygulama yapan bir güze karþý ne yapýlabilir ? Bu yaptýklarý uygulamaya adým adým sokulan sinsi plan Cumhuriyetimiz altýna konulmuþ bir saatli bombayken Elde silah var diye yapýlan harekata darbe demezler hükümetin devrilmesine darbe derler.
Böylesine þaibeli bir seçimle daha ne olacaðý belli deðilken üstüne üstlük Mahkemede Cumhurbaþkanlýðý seçimi aleyhine dava varken. Kuraltanýmaz hükümetin tavýrlarý beni ürkütmektedir.
O yüzden bas bas baðýrýp çok sert eleþtiriyorum. Araba devrilmeden her þeyi söylüyorum. Diyorum ki araba devrilmeye doðru gidiyor. Yapýlan uygulamalar baskýcý bir rejim vatandaþý ülkeden kovmalar. ( 1978 yýlýnda Ýran da ileri gelenleri Fransa'dan Ayetullah Humeyni isimli þahýs Ýranda nkovmuþtu istemeyen gider diye. Ýranlý kadýnlar o ara saçlarý açýk rahattý ne olacak bir þey olmaz diyorlardý bundan bir sene sonra saç teli açýk kadýn kalmadý o kiþilerde gitti... Bu arada ben kendime yer buldum hep istediðim Norveç baþbakan ödenek versin gidiyorum...) türban konusunun serbest býraktýrmaya çalýþma öbür yandan açýklara örtülü baský uygulama demokrasiyi katletme hukuka saygýsýzlýk ....
Eee diyorum ki yokuþ aþaðý gidiyoruz firenler tutarken bassýn birisi firene .....Bu militariz deðildir. Geleceði görüp uyarmadýr. Hareketliliði sezmedir. Rüzgarýn ne zaman döneceðini iyi bilmektir Orsacý rüzgarda tramola atarsan devrilirsin demektir. ....

So what.............??!!!!

:)

Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanlarý tanýyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratýlmamýþým; yaþayanlardan hiçbiri gibi yaratýlmýþ olmadýðýma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi deðilsem bile, hiç olmazsa baþkayým. J.J.Rousseau