Anket Sonuçlarını Göster: Medya bu rezalet karşısında;

Oylayanlar
14. Bu ankette oy kullanma yetkiniz bulunmuyor.
  • Tabi ki sessiz kalacak çünkü medya iktidarın elindedir.

    14 100,00%
  • Gereken tepkiyi gösterecek, Türkiye'de medya bağımsızdır.

    0 0%
+ Konuyu Yanıtla
1 / 2 Sayfa 12 SonSon
1 den 10´e kadar toplam 16 ileti bulundu.

Konu: Rezaleti sansürleyecek misiniz?

Rezaleti sansürleyecek misiniz? Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Aug 2006
    Nerede
    Turkey.
    İletiler
    89
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Rezaleti sansürleyecek misiniz?

    Kck yazdı.

    Rezaleti sansürleyecek misiniz?


    Biliyorsunuz bu hükümet tek tek bankalardan,Kanaltürk'ün aralarında benim de bulunduğum kurucuları ve bazı programcıları ile ilgili tüm özel ve şahsi hesap bilgilerini,nereye kime para aktardıklarını mesela aile fertlerine gönderdiğimiz paralar,mesela çocuğumuzun okul taksidi,mesela kredi kartı borcumuz ,evimizin özel giderleri gibi-öğrenmek istemiş.

    Utanmamışlar bunu bir de yazı ile yollamışlar.

    Suçumuz ne?

    Hükümeti eleştiren yayın yapmak.

    Başka ne?Niye araştırılıyoruz?

    Başka sebep yok.

    Ustamız Emin Çölaşan 'da bu rezaleti öğrenmiş üstelik belgesini de bulmuş.

    Emin Çölaşan ve Mustafa Balbay bu skandalı,bu faşizmi Avrasya televizyonundaki programlarında açıkladılar.

    İfşa ettiler.

    Bende bu yazıyı onların programları biter bitmez kaleme alıyorum.

    Çünkü biliyorum ki normal şartlarda bu haber hükümeti sallar,düşürür.

    Sırasıyla maliye bakanı,başbakan istifa etmek zorunda kalırlar.

    Bu demokrasiye yeni geçmiş bir Afrika ülkesinde de böyle olur, Amerika Birleşik Devletleri'nde de böyle olur ,her yerde böyle olur.

    Bu rezillik üzerine hiç bir başbakan koltuğunda oturamaz.

    Oturmamalıdır.

    Başbakanların bu ve benzeri skandallar üzerine koltuklarında oturamamalarını askerler yada polisler yada başka bir silahlı güç sağlamaz.

    Bu tür başbakanların,yani her türlü rezalete karşı pişkin pişkin koltuğunuda oturmaya çalışan başbakanların oradan indirilmeleri için illa ki bir halk devrimi gerekmez.

    Yüzbinler, milyonların başkente yürümesi, turuncu,mavi halk hareketleri gerekli değildir illa ki .

    Çünkü demokrasilerde böyle pişkin adamları yerinden etmek için basın vardır basın!

    Basın böyle zamanlarda ülkenin en büyük gücü olur ve tıpkı sağanak yağmur gibi öyle bir bastırır ki bütün pisliği, çamuru önüne katar götürür .

    Basının gerçek gücü budur.



    Şimdi bu olay sonrası hangi basın kuruluşunun nasıl bir tepki vereceğini bilmeden kaleme aldığım bu yazıda size bir öykü anlatacağım.

    Bu öyküden herkesin en başta da gazeteci meslekdaşlarımın yada basın sahiplerinin ders çıkarmasını umuyorum.

    Bu öyküden Türkiye Gazeteciler Derneğinin,Basın Konseyinin,Televizyon Yayıncıları Derneğinin ders çıkarmasını umuyorum.

    Çünkü görev onlarındır.

    Daha fazla şey yazmaya gerek duymuyorum.Sizleri de bu kuruluşlara baskı yapmaya davet ediyorum.

    Tüm televizyonları ,gazeteleri, radyoları arayın,tüm basın meslek kuruluşlarını arayın,Rtük'ü arayın,mail atın ,faks çekin ve bu rezaleti halka duyurmaları gerektiğini söyleyin.

    Bugün suskun basın karşısında haber alma özgürlüğünü savunacak merci sizsiniz yani halktır!



    Gelelim öykümüze.



    Bu öykünün kahramanları üç inek ve kurt sürüsü.

    Bütün bahar boyunca rahat rahat otlakta otlayan inekler kışın gelmesi ile birlikte kurt sürüsünün tehtidi ile karşılaşmış.

    Beyaz inek, kahverengi inek ve siyah inek kurtların yavaş yavaş yamaçlardan indiğini görünce kendi aralarında ,kurtlara karşı beraber mücadele etmeye yemin etmişler.

    Gerçekten de kurtların aç ve güçsüz saldrıları karşısında ineklerin dayanışması sonuç vermiş.

    Kurtlar inekleri bir türlü yemeyi başaramamış.

    Bırak yemeyi yanlarına bile yaklaşamamışlar.Çünkü bütün inekler birbirinin arkasını kolluyor, yaklaşan bitap haldeki kurtlara tekmeyi basıyorlarmış.

    Ancak kurtlar sabırlıymış ve aç karınlarını doyurma içgüdüsü onları daha inatçı yapıyormuş.

    Zaman geçtikçe ineklerin direnci düşmeye başlamış,yorulmuşlar.

    Artık her yeni saldırıda birbirinin arkasını kollamak yerine kendi mücadelelerine bakmaya başlamışlar.

    Bunu farkeden kurt sürüsünü kurnaz ve yaşlı lideri ineklerden beyaz ve kahverengi olanı ile görüşmek istemiş.

    İki inek arkadaşlarından habersiz kurt sürüsünün lideri ile buluşmuş.

    Büyük kurt ineklere "boşuna direnmeyin" demiş.

    -Hepinizi yemek zorunda değiliz,ama birinizi mutlaka yiyeceğiz.O yüzden siyah ineği bize verin canınızı kurtarın.Hem bütün her yer bembeyaz karla kaplı iken siyah inek en çok göze batanınız.Onu bize verin.Beyaz inek,sen zaten karlarda farkedilmiyorsun, kahverengi sende aralarında en kuvvetli olanısın,size bir şey yapmayalım."

    Beyaz ve kahverengi ineğe bu teklif makul gelmiş.İlk saldırıda siyah ineğin arkasında çekilivermişler.Siyah inek kurtlar tarafından parçalanırken feryadı bütün ovaya yayılmış ama arkadaşları arkalarını dönmüşler.

    Zaman geçmiş kurt sürüsünün açlığı yeniden başgöstermiş.Ve saldırılar yeniden başlamış.Ancak kahverenginin gücü ve beyazın farkedilmezliği sayesinde inekler direnmeyi başarmışlar.

    Kurt sürüsünün lideri bir kez daha bu kez kahverengi inek ile görüşmeyi istemiş.

    Kahverengi inek beyaz dan habersiz görüşmeyi kabul etmiş.

    Yaşlı kurt "sürüm siyah ineği yedikten sonra daha da güçlendi üstelik beyaz inek aranızda en güçsüz olanınızdı.Onunla birlikte fazla dayanamazsın,sürümü engelleyemem , seni de birlikte yerler ,ama beyazın arkasından çekilirsen sürüm sadece onu yer ve sende canını kurtarırsın" demiş.

    Kahverengi inek bu teklifi akıllıca bulmuş ve ilk saldırıda beyazın arkasından çekilmiş.

    Kurtlar olanca açlıkları ile beyazı yemeye başlamışlar.Kahverengi ise donuk gözlerle seyretmeyi tercih etmiş.Beyazın feryatları tıpkı ilk yenen siyah inek gibi ovayı çınlatmış.Kurtlar ziyafetlerini tamamlayınca hiç vakit kaybetmeden kahverengi ineğin etrafını çevirmişler.Kahverengi olanca gücüyle bağırıyormuş.

    -Ben liderinizle anlaşma yaptım, beyazı yemeniz karşılığında canımı bağışlayacaktınız,yaşamak istiyorum.

    Sürünün lideri yavaş yavaş ve gülümseyerek kurtların arasından geçmiş ve kahverengi ineğin yanına gelmiş.

    Kahverengi inek daha neye uğradığını anlamadan ilk pençeyi yaşlı kurt vurmuş ve demiş ki:

    -Hiç üzülme,sen zaten yaşamıyorsun.Çünkü biz seni aslında ilk arkadaşını, siyah ineği sattığın zaman yemiştik bile.

    Sürü kahverengi ineği göz açıp kapatıncaya kadar mideye indirmiş.



    Gazetecilerin birbirlerine öykülerle dert anlatmaları gereken zaman geldiyse basının durumu gerçekten vahim demektir.

    Dediğim gibi bu yazıyı daha hiç bir tepkiyi görmeden yazıyorum ve umuyorum ki basının durumu sandığımız kadar kötü değildir.

    Aksi halde sona kalacak akıllımız sanmasın ki çok yaşayacak çünkü o ilk sattığı ile çoktan yenmiş olacaktır.

    Şimdi soruyorum :

    Bu rezaleti sansürleyecek misiniz?


    kck


    Not:Öykü için dostum Dr.Hüseyin Nazlıkul'a teşekkürler


    Kerimcan Kamal
    www.kanalturk.com.tr



    Hukuki NET Güncel Haber

    Rezaleti sansürleyecek misiniz? konulu yargıtay kararı ara
    Rezaleti sansürleyecek misiniz? konulu hukuk haber
    Konu tepkili tarafından (19-02-2007 Saat 19:01:38 ) de değiştirilmiştir.

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Jan 2006
    Nerede
    İzmir, Türkiye
    İletiler
    47
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Rezaleti sansürleyecek misiniz?

    Türk medyasına,hatta herkese;

    Susma sustukça sıra sana gelecek...

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Aug 2006
    Nerede
    Turkey.
    İletiler
    89
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Rezaleti sansürleyecek misiniz?

    Tuncay Özkan'dan Başbakana Açık Mektup
    SUÇLUYORUM İstanbul / 20 Şubat 2007


    Suçluyorum!
    Sayın Başbakan,

    Müsterihim… Beni yanıltmadınız. Sizin uygulamalarınıza karşı takındığım tavrın ne kadar ahlaklı bir duruş olduğunu zaman bana kanıtladı. Çünkü bir gün sizin bu kadar "kötü" olabileceğinizi yakın geçmişte de anlamıştım. O zaman bana tersini söyleyenlere çokça anlattım ama inandıramadım. Fakat şimdi onlar da biliyorlar ki mazideki inançları, bugünkü gerçekler karşısında yok olup gitmiştir. Sizin geçmişinizle, bugününüz arasındaki paradoks, sizi siz olmaktan çıkarmıştır.
    Siz olmadığı gibi görünmeye, göründüğü olmamaya çabalarken, aslında bir siyasi amorf oldunuz.
    Sizin hakkınızda duyduğum kaygıyı kimselere belirtmeme gerek bile kalmadı. Türkiye sizin nasıl çoklu bir karakter sahibi olduğunuzu anladı. Şu ana dek size pek çok mutluluk sağlayan kısa dönemdeki yazgınızın en utanç verici ve en silinmez lekesini almak üzere olduğunuzu söylemek zorundayım.
    Siz ve iktidarınız ancak faşist rejimlerde görülecek, Türkiye'de hiç görülmemiş, mali ve idari yöntemlerle özgürlüğü susturmaya, fikri çeşitliliği yok etmeye, medyayı ve entelektüel ortamı paralize etmeye, karalamaya, karartmaya çalışıyorsunuz. Satın alıyorsunuz. Alamadığınızı "hoplatmakla" ya da "Uzan' a benzetmekle!" tehdit ediyorsunuz. Gene de korkmayıp teslim olmayanı yalan ve iftiralar saçarak parçalamaya çalışanların saldırısına maruz bırakıp, saldırganları yoksul ülkemin alın teriyle aldığınız cicili bicili tayyarenizde ağırlayıp, başlarını okşuyorsunuz.
    Korkutmakta başarılı olamazsanız, gözümde, dahası Türkiye'nin gözünde onca yolsuzluk ve haram dosyasıyla dikilen bir adamı, devletin mali gücünü kontrol eden makamda, umarsız ve pişkince oturmakta olan Unakıtan'ı, hasım gördüğünüzün üzerine salıyorsunuz.
    Bunun için yeni bir medya yaratıldı. Bu kullanılıyor. Star gazetesi kimin Sayın Başbakan? Haber 24 televizyonu kimin? Türkiye'de eski bir başbakanı "kendi çıkarları için medya kurmak "suçlamasıyla Yüce Divan'da yargılattınız. Bu medya ne için kullanıyor? Ne için oluşturuldular? Nasıl oluşturuldular? Mücahit kod adlı Ali İhsan Aslan'ın sizinle ilgisi var mıdır? Bu medya ile bu Aslan'ın bir ilgisi bulunmakta mıdır?

    Siz, en alçakça itiraflardan tertemiz, gönülleri fethetmiş bir insan olarak halkınızın ve seçmenlerinizin karşısına yeni bir anlayışın başbakanı olarak çıkmak yerine, "kaldıracağız" diye söz verdiğiniz milletvekilliği dokunulmazlığının arkasına saklanıp, hakkınızdaki irtikap, yolsuzluk ve kalpazanlık davalarından kaçmayı tercih ettiniz.
    Sizi sözünüzü tutmamak, halka ve seçmenlerinize: Türkiye'ye yalan söylemekle suçluyorum.
    Karanlığınızın suçüstü yakalandığını size bildiriyorum. Sizi artık hiçbir şey hukukun ve adaletin, millet vicdanının pençesinden kurtaramaz.
    Kanaltürk ve çalışanları, kurucuları, yöneticileri ve gazetecileri hakkında iktidarınızın Maliye Bakanlığı"nın hukuksuz, gayrı meşru ve mide bulandırıcı yöntemlerle işlediği suç, artık sizin elinizle yüzünüze çaldığınız bir kara çamurdur! Aynalara bakamazsınız. Bakamayacaksınız. Bundan sonraki süreçte uyarıyorum; bu utancı siz, siyasi ortaklarınız ve ne yazık ki soyadınız, tarih boyunca bir yafta gibi boynunda taşıyacaktır.
    Siz ve adamlarınız ne cüret ve cesaretle sadece muhalifiniz oldukları için, yasaların koruma altına aldığı bir özel alanı, kişilik haklarını çiğnemeye kalkışırsınız? Siz ne hakla bu kişilerin özel kurumlarda bulunan mali durumlarını ve mali hareketliliklerini soruşturmaya kalkarsınız? Bankalara böyle bir talimatı nasıl gönderip, Kanaltürk kurucularının ve yayıncılarının kestiği çeklerinin, mevduat defterlerinin, havalelerinin kopyasını istersiniz? Yasaları böylesine pervasız nasıl çiğnersiniz?
    Gazeteci Emin Çölaşan'ın ortaya çıkardığı ve siz okuyun diye ekte vereceğim bu suç belgesinin doğmasına yol açanları, nasıl kamu kadrolarında tutarsınız?
    Sizi bundan sonra hukuka ve Allaha havale ediyorum. Bir yurttaş ve bir aydın olarak, sizi hukuksuzluk ve keyfi davranmakla suçluyorum.
    Bu belgeyi; her olay sonrasında aklamaya ve temize çıkarmaya çalıştığınız, tüm gerçeğe karşın adalete ağır bir tokat indirmeyi göze alarak koruduğunuz, sizin sorumluluğunuz altında bulunan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın Türkiye'nin alnına sürdüğü bir leke olarak görüyorum. Tarih böylesine bedbaht bir aymazlığın, kara lekenin sizin başbakanlığınız sırasında gerçekleştirildiğini yazacaktır.
    Bunları yapanlar hiçbir şeyden çekinmediklerine göre, ben de her şeyi göze alıyorum. Gerçeği söyleyeceğim. Türkiye'nin sizin amorf siyasi düşünceniz doğrultusunda dönüşmesine direnen herkesi böylesine bir takip altına almadınız mı? Siz kamunun olanaklarının hiçbir resmi sıfatı bulunmayan ama "danışman" adı altında başbakanlık binasında oturttuğunuz adamlarınıza, örneğin AKP Diyarbakır Milletvekili olan İhsan Aslan'ın kod adı Mücahit olan, Ali İhsan Aslan adlı oğluna pervasızca kullandırtıldığından, bazı ihalelerin bu kişilerce el altından kendi adamlarına taşeron süsüyle dağıtıldığından, hatta TAV adı verilen yatırımlara bunların ortak olarak karıştırıldığı iddialarından haberdar değil misiniz? Siz bunları soruşturtmak yerine namus cellatlığı yapanları korumaya mı devam edeceksiniz yoksa?
    Hani istiyordunuz ya yolsuzlukları bana getirin diye. Alın… Alın da görün... Bakalım bundan sonra ne çağrısı yapabileceksiniz?
    Sizi uyarırım. Ben kula kulluk etmem. Sizi uyarırım ben haksızlık karşısında, zulüm karşısında, zalim karşısında eğilmem. Sizi uyarırım, hakkımı ararım. Hukukuma sahip çıkarım. Asla yılmam, yorulmam, kanmam, korkmam. Asla satın alınamam. Ve Allah şahidim, hesap sorarım.
    Sizi görevinizi yapmaya bu konuda derhal soruşturma açmaya davet ediyorum. Çünkü açacağımız haysiyet ve onur davasını ele alan mahkeme, gerçeği tam anlamıyla ve eksiksiz olarak ortaya çıkarmazsa dahi, onu söylemeye, halkıma ve dünyanın bütün kurumlarına bunu duyurmaya söz veriyorum.
    Konuşmak ödevimdir, suçu bildirmek de görevim. Susarak, asla bu suçu işleyen iktidar memurları gibi ortağınız olmak istemiyorum. Beni ve Kanaltürk ailesinden hedef aldığınız kimseleri, hatta Türk basınının duayeni, şeref kürsüsü kurucumuz Cüneyt Arcayürek' i ne siz ne de adamlarınız bildik yöntemlerinizle susturamazsınız. Geçmişte de susturamadılar. Ötesini de varın siz düşünün artık.
    Kamuoyunu şaşırtmak, onu çileden çıkartmak, kafasını karıştırmak ağır bir suçtur. Sıradan ve gösterişsiz insanları zehirlemek, gericilik ve hoş görmezlik tutkularını tiksinç takiye bataklığına sığınarak yalan ve iftiralarla destekçilerinizi azdırmak yoluyla korkutmak, suçların en ağırıdır! Eğer bu hastalıktan kurtulmazsanız, insan haklarının banisi Anadolu'da, özgürlükçü Cumhuriyet felsefesinin fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür Türkiye'nin başbakan koltuğunda oturmanız mümkün değildir. Din duygularını, kin ve düşmanlık için sömürmek bir cinayettir. Sizi ve çevrenizi bundan sakınmak konusunda da uyarıyorum.
    Siz bu konularda uyarılan ne ilk ne de son siyasisiniz. Tarih sizin gibilerin gelip geçtiğinin tanıklıklarıyla doludur.
    Siz de geldiğiniz gibi gideceksiniz.
    Buna tarihsel gerçeklik diyoruz. Gerçek karşısında çaresizliğimizin ve çaresizliğinizin altını çizmek isterim. Gerçek sizden büyüktür. Ve ne yaparsanız yapın onun şaşmaz zamanlamasında mutlak bir gün ortaya çıkar. Bunu durduramayacaksınız, bilin.
    Bugün bütün saflar meydandadır. Bir yandan gerçeğin gün ışığına çıkmasını istemeyen bizler, öte yanda her şeyin aydınlanması için yaşamlarını vermeye hazır olan adalet adamları ve siz varsınız. Gözümüz üstünüzde. Ne yapacağınızı göreceğiz. Bunun bir Watergate olmasını önlemek ya da sonucuna katlanmak durumunda kalacaksınız. Neden mi? Siz gerçeklikten daha küçüksünüz çünkü.
    Ben adalet istiyorum…
    Ben hukuk arıyorum…
    Beni, gerçekler ve doğrular için yüreğimden kopan bu protestom nedeniyle yargılatabilirsiniz de. Olsun, artık sizin yönettiğiniz Türkiye'de, her şeyin başımıza gelebileceğine inandım. Her şey olabilir. Bekliyorum. Sizi izliyorum. Sizi Türkiye izliyor. Dünya izliyor.
    Biz sizin son "kullanım" tarihinizi danışmanlarınız kadar bilmiyoruz! Sizin "bir deliğe süpürülüp süpürülmeyeceğinizi" de bilmiyoruz. Biz sizden yapabilirseniz başbakan olarak bu skandalın gereğini yapmanızı istiyoruz.
    Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı'na duyduğum derin saygı ile…

    Tuncay Özkan
    Gazeteci

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Oct 2005
    Nerede
    Gavur İzmir
    İletiler
    249
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Rezaleti sansürleyecek misiniz?

    Helal yaaaa, işte budur...

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    May 2005
    Nerede
    Ankara, Yenimahalle, Turkey.
    İletiler
    2.490
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Rezaleti sansürleyecek misiniz?

    Yorum yapamıyorum, söylenebilecek herşey söylenmiş; tabii ki duyana,bir kulağından girip öbür kulağından çıkmayana, anlayana, idrak edene, farkında olana...

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Apr 2006
    Nerede
    eskişehir, merkez, Turkey.
    İletiler
    118
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Rezaleti sansürleyecek misiniz?

    Türk adaleti ve adaletin, hakikatin yılmaz savunucuları bu işin peşini bırakmayacaktır.

    Sayın Av. Tayfun Eyilik'in dediği gibi AMPULÜ DEĞİŞTİRİN!!!!!!!!!!!!!

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Apr 2006
    Nerede
    eskişehir, merkez, Turkey.
    İletiler
    118
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Rezaleti sansürleyecek misiniz?

    Gelir İdaresi Başkanlığı açıklama yaptı.

    "Gelir İdaresi Başkanlığı, bir çok sektör gibi medya sektöründeki mükelleflerin incelenmesinin gayet doğal olduğunu belirtti ve incelenen tek televizyon kanalının da Kanaltürk olmadığını bildirdi.
    Gelir İdaresi Başkanlığı, Kanaltürk Televizyonu ve ortaklarına yönelik vergi incelemesi konusunda yazılı bir açıklama yaptı.
    Son zamanlarda değişik basın ve yayın organlarında Başkanlık inceleme elemanlarınca yürütülen vergi incelemeleri konusunda kamuoyuna yanlış ve yanıltıcı bilgiler verildiği ileri sürülen açıklamada, bu programlarda vergi incelemesiyle görevli denetim elemanlarının isimleri de verilerek hakarete varan ifadelerin kullanıldığı ve gizli kayıtlı yazıların kamuoyuna ifşa edildiği belirtildi.
    Söz konusu yayınlarla ilgili olarak gerekli yasal başvuruların da yapılmakta olduğu kaydedildi.
    Vergi Usul Kanununun 134’üncü maddesi uyarınca vergi incelemelerinin "Ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak" amacıyla yapıldığı ifade edilen açıklamada, aynı Kanunun 135’inci maddesinde de incelemeye yetkili olanların açık şekilde belirtildiği vurgulandı.

    "İNCELEMELERİN BİR KISMI DEVAM ETMEKTEDİR"
    Bu çerçevede, denetim elemanlarının tamamen kanunların kendine verdiği görev ve yetkiler çerçevesinde inceleme gerçekleştirdiği vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:
    "Vergi incelemesine yetkili denetim elemanlarımız bir çok sektörde yer alan mükellefleri incelediği gibi medya sektöründeki mükelleflerin de incelenmesi gayet doğaldır. Bu incelemelerin bir kısmı da halen devam etmektedir. Bu çerçevede, incelenen tek televizyon kanalı Kanal Türk değildir.
    İncelemenin yürütülmesi sırasında denetim elemanının incelenen firmanın, firma ortaklarının, yönetim kurulu üyelerinin, çalışanlarının ve firmayla ilgili bulunan diğer kişilerin hesaplarıyla ilgili bilgi alması kanunun inceleme elemanlarına verdiği bir yetki olup vergi incelemelerinde sıkça kullanılan bir yöntemdir. Bu durum Vergi Usul Kanunun 134’üncü maddesinin doğal bir sonucudur.
    Hukuksuzluğun belgesi olarak kamuoyuna sunulan bilgi isteme yazısı da bu nitelikte bir yazıdır."

    AÇIKLAMA MÜMKÜN DEĞİLDİR
    Vergi incelemelerinin gerek Başkanlık nezdinde yapılan risk analizlerine göre, gerekse Başkanlığa yapılan ihbar ve şikayetlerin değerlendirilmesi sonucunda yapıldığı da kaydedilen açıklamada, ancak vergi mahremiyeti nedeniyle, yapılan incelemelerle ilgili açıklama yapılmasının mümkün olmadığı bildirildi.
    Vergi incelemesi yürütülürken inceleme ile ilgili tespit edilebilen belge ve bilgilerine göre vergi inceleme raporu yazıldığı, tespit edilen hususların da bu raporda değerlendirildiği hatırlatılan açıklamada, daha sonra şu görüşlere yer verildi:
    "Yazılan rapora istinaden vergi tarh edilmesi idari bir işlemdir ve bu idari işlem için yargı yolu açıktır.
    Kanaltürk televizyonu nezdinde yürütülen inceleme henüz devam etmektedir.
    Devam etmekte olan incelemeyle ilgili olarak medya gücünü kullanarak baskı oluşturmaya çalışmak Bakanlığımız açısından sonuç ifade etmeyen ve etik olmayan bir yaklaşım olarak görülmektedir." Açıklamanın son bölümünde, teknolojik alt yapısını güçlendirmiş ve yeniden yapılandırılmış Gelir İdaresinin vergi incelemelerindeki etkinliğinin giderek artacağı da vurgulandı ve kayıt dışı ekonomiden yakınan her mükellefin ve özellikle medya sektörünün bu güzel gelişmeleri desteklemesinin beklendiği ifade edildi." (21.02.2007 Milliyet.com.tr)

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Rezaleti sansürleyecek misiniz?

    Bir tarafta ifade özgürlüğüne aykırı bulunduğu (Aslında sırf birileri istediği) için 301. maddeyi kaldırmaya çalışın; diğer taraftan hukukdışı eylemlerle haber alma özgürlüğünü, basın özgürlüğünü ortadan kaldırmaya çalışın.

    Gerçekten özgürlükten yana mısın?Hadi canım,güldürme beni...

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Rezaleti sansürleyecek misiniz?

    Kanaltürk'ün yanıtı
    Kanaltürk’ün Gücü; İlkeli Yayıncılık, Doğru ve Gerçek Habercilik ve İzleyicileridir.

    Kanaltürk, gazetecilik meslek ilkeleri ve demokratik hukuk düzeni içinde, akıl ve bilimsel düşünceyi ön plana çıkaran, tüm toplum için daha iyi, daha güzel ve daha doğruyu hedefleyen, laik Cumhuriyeti ve Türkiye'nin ulusal çıkarlarını savunan, gericiliğe, cehalete, taassuba ve dogmalara karşı, kadını aşağılayan, aile yapısını ve ulus devleti tehdit eden anlayış ve yayınlara karşı duran, ülke meselelerine odaklanan, sorunlar üzerinde bağımsız düşünüp çözümler üreten ve topluma sunan, birleştirici yayınlar yapan, somut delillere dayalı gerçek haberler ile toplumu bilgilendiren, topluma ve ülkemize faydalı olmak sevdası için her türlü fedakarlığı göze alan, ilkelerinden ödün vermeyen, gönüllü, samimi, bağımsız ve idealist bir avuç profesyonel gazetecinin sınırlı imkanlar ile 2004 yılı sonlarında kurduğu bir TV kanalıdır.

    Anayasamızda yazılı hak ve yükümlülükler çerçevesinde, halkın doğru, tarafsız ve gerçek haberler almasını, düşünce ve kanaatlere ulaşmasını, kamuoyunun serbestçe oluşmasını amaçlayan Kanaltürk, izleyicilerinden aldığı güç ile kısa sürede Türkiye için bir sosyal tartışma platformuna dönüşme başarısını göstermiştir.

    Özgür ve Bağımsız Kanaltürk, İktidar Yanlısı ve Destekçisi Değildir
    Kanaltürk; iktidar yanlısı olmayan genel yayın politikası çerçevesinde;

    - Kamu ihale yolsuzluklarını, özelleştirme ihalelerindeki yolsuzlukları, imar, orman, kıyı ve milli emlak yolsuzluklarını, batık banka yolsuzluklarını ve iktidar yandaşlarını zengin eden yolsuzlukların sebep olduğu genel yoksulluğu,

    - tarihi rekorlar kıran dış ticaret açığı, cari işlemler açığı, kamu yararına olmayan iç ve dış borçlara rağmen, artan işsizliği, gelir dağılımı adaletsizliğini, yoksulluk sınırı altında yaşamaya mahkum edilen dar ve sabit gelirlileri,

    - sanal ekonomik göstergelerin gerisinde, IMF'ye ve sıcak paraya teslim edilen ekonomik bağımsızlığımızı,

    - ülkesini kapalı kapılar ardında pazarlayan, bir küresel teröriste kefil olup koruma altına alan, diğer bir küresel teröristin dizinin dibinde poz veren, islami hareketlerin uluslararası hamisi ile kapalı kapılar ardında görüşen, demokrasiyi tramvay olarak gören ve istediği durakta ineceğini ilan etmiş olan, laik Cumhuriyet'in temel kurum ve kuruluşları ile kavgalı olan, yetkili ağızlardan irticanın tırmandığı yönündeki ikazları eleştirerek, adeta irticayı teşvik eden Başbakan'a,

    - yoksulluktan şikayet eden, annesinin ağladığından şikayet eden vatandaşa "ananı da al git" diyen, terör şehitleri için "askerlik yan gelip yatma yeri değildir" diyebilen, islami şirket YİMPAŞ tarafından dolandırılanların ortak sesi olan ve sorunu arzeden temsilciye "sahtekar" diyen, meselenin özünü bilmeden, kameralar önünde Büyükelçi azarlayan Başbakan'a,

    - alt kimlik-üst kimlik tartışmaları ile Türkiye'de kaos ve tartışma ortamı yaratan, terör için siyasi bir karar ile koordinatör atayan, sonra da bu politikanın başarısız olduğunu itiraf eden, kendini yabancılara ait Büyük Orta Doğu Projesi'nin koordinatörü ilan eden, danışmanının uluslararası güç odaklarına "Başbakandan yararlanın, deliğe süpürmeyin" şeklinde telkinde bulunduğu Başbakana,

    - AB konusundaki gerçekleri gizleyen ve başarısızlığını topluma başarı gibi sunmaya çalışan, Kıbrıs, Ege, Irak, terör sorunlarının çözümü konusunda somut bir tek başarısı dahi olmayan, reformist görüntü takınarak, irticayı, kökü dışarıda "ılımlı islamı" temsil eden, rekor kıran islami ve siyasi kadrolaşma neticesinde devletin kurum ve kuruluşlarını hem kendi içlerinde hem de birbirleri ile çatışma noktasına getiren, yolsuzluklar, yoksulluk, iktisadi, diplomatik başarısızlıklar ile neredeyse özdeşleşen AKP Hükümetine karşı muhalif olarak somut, belgeli, seviyeli gerçek habercilik yapmıştır.

    Nitekim Kanaltürk; yapılan haberler ile ilgili olarak bugüne kadar açılan ve sonuçlanan davaların neredeyse tamamını kazanmıştır. Kanaltürk'ün haberlerinin hukuka uygun olduğu mahkeme kararları ile de tescil edilmiştir. Kanaltürk'ün haber programları, çeşitli mesleki kurum ve kuruluşlarca çok sayıda ödüle de layık görülmüştür.

    Düşünce ve kanaat hürriyeti, haber ve fikir alma verme hürriyeti, basının özgürlüğü ve bağımsızlığı Anayasal güvence altındadır.

    AKP Hükümeti Özgür ve Bağımsız Medyanın Temsilcisi Kanaltürk'e Karşı Tehdit, Baskı ve Yıldırma Politikası Uygulayarak Anayasal Suç İşliyor
    Başbakan'ın sadece Kanaltürk'e değil, iktidar yanlısı istediği haberleri yapmayan medyaya karşı takındığı tavır, muhalif haberlere karşı kameraların önüne geçerek defalarca savurduğu tehdit mesajları kayıtlarda mevcut. Maliye Bakanlığı'nda toplanan mükelleflere ait özel bilgilerin kadrolaşmaya dayalı olarak, siyasi ve kişisel amaçlarla kullanıldığına ilişkin skandalın uzantı ve etkileri ise, halen güncelliğini koruyor.

    AKP Hükümeti elindeki kamu gücü ve otoritesini siyasi ve kişisel amaçlarla kullanarak; Türkiye'de özgür ve bağımsız medyanın temsilcisi olan Kanaltürk'e karşı hukuk dışı, doğrudan ve dolaylı, gizli ve açık biçimde keyfi, tehdit, baskı ve yıldırma politikası uyguluyor. Halkın haber almasını, düşünce ve kanaatlere ulaşmasını, kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyerek Anayasamızdaki temel hak ve özgürlükleri ihlal ediyor, suç işliyor. Maliye Bakanlığı, RTÜK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı izlenen bu politikanın baş aktörleri arasında yer alıyor. Örneklerini izleyen bölümde sunacağımız hiçbir kuruluşta görülmemiş biçimde denetim ve kontrollerin henüz biri bitmeden diğerleri başlatılıyor, emsali olmayan bu denli sıklıktaki ve bir çoğu hukuk dışı denetim ve kontrollerin sonu gelmek bilmiyor. Denetim ve kontrol görevlilerine çalışma yeri göstermekte, ilgilenecek, izahat verecek görevli tahsis etmekte güçlük çekiyoruz. Kanaltürk'e gelen denetim elamanı sayısı uzunca bir süredir dördün altına düşmüyor. Denetim elamanları defter ve belgeleri dönüşümlü olarak kontrol etmek zorunda kalıyor, denetim için adeta sıraya giriyorlar! Dolayısıyla, resmi makamların Kanaltürk ile ilgili sözde denetim faaliyetleri müdahaleye, tehdit, baskı ve yıldırma politikasına dönüşüyor, günlük faaliyetlerimiz ve çalışmalarımız resmen aksatılıyor, engelleniyor. Bu yoğunluktaki ve ölçekteki denetimin gerekliliği ve verimliliği, sarfedilen gereksiz mesailer ise, sorunun diğer yönleri.

    Kanaltürk'ün denetimden muaf tutulmak gibi bir istemi sözkonusu dahi değildir. Anayasal haklarımızı ve hukukumuzu istiyoruz.

    Anayasamızın 25'inci ve 26'ncı maddelerine göre; herkes düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse düşünce ve kanaatleri sebebiyle suçlanamaz. Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.

    Anayasamızın 28'inci maddesine göre, basın hürdür, sansür edilemez. Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.
    Anayasamızın 48'inci maddesine göre, özel teşebbüsler kurmak serbestir. Devlet özel teşebbüslerin güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır.

    İktidar yanlısı olamayan nitelikte gerçek ve seviyeli habecilik yapan Kanaltürk'ün yayın politikası sebebiyle, AKP Hükümeti tarafından bu denli somut ve aşırı yoğun denetimi; resmi makamların basın özgürlüğüne açık müdahalesine ve Anayasa ihlaline dönüşmüştür.

    Anayasamızın 129'uncu maddesine göre; memurlar ve kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmak zorundadır. Kamu görevlilerinden beklentimiz budur.

    Burada yeri gelmişken bir hususun altını bir kez daha çizmek isteriz: Kanaltürk olarak, kamu denetimine kesinlikle karşı değiliz, denetim yapılmasından yanayız, tabii ki denetimin objektif olması, keyfi olmaması, ölçülü ve hukuki olması, baskı, tehdit ve yıldırma aracı olarak kullanılmaması şartıyla! Kanaltürk'ün objektif ve hukuki kriterlere göre, ayrıcalıklı olmaksızın denetim görmekten her zaman memnuniyet duyacağını ifade etmek isteriz.

    Maliye Bakanlığının Kanaltürk Üzerindeki Hukuk Dışı Vergi Terörü
    Kanaltürk TV, hepsi 2004 yılı ikinci yarısında kurulan bir yayıncı şirket, bir reklam pazarlama şirketi, bir prodüksiyon şirketi bir de haber şirketi olmak üzere dört şirket vasıtasıyla faaliyette bulunuyor.
    Anayasamızın 73'üncü maddesine göre; herkes kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür.
    Vergi Usul Kanununun 134'üncü maddesi uyarınca; vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu, araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır. Ancak, aşağıda örnek olarak sunulan Maliye Bakanlığı uygulamaları; kamu gücü ve otoritesinin nasıl siyasi ve şahsi amaçlarla kullanıldığının somut delilleridir:

    1) Şirketlerimiz 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3568 sayılı Kanun çerçevesinde sözleşmeli olarak Yeminli Mali Müşavirlik denetim ve tam tasdik hizmeti almaktadır. Sözkonusu mevzuata göre, Yeminli Mali Müşavirler ile tam tasdik sözleşmesi imzalayanların defter ve belgeleri incelenmiş sayılır. Bakanlık genelgelerine göre; Yeminli Mali Müşavirlerden tam tasdik hizmeti alanların vergi denetmenleri ve benzeri statüdeki vergi dairesi müdürleri tarafından denetlenmesi sınırlanmıştır. Dolayısıyla, Yeminli mali Müşavirlik firması ile tam tasdik sözleşmesi bulunan şirketimizin "normal şartlar altında" incelenmemesi gerekir. İncelenmesi için "özel" bir nedenin var olması gerekir.

    2) Mecidiyeköy Vergi Dairesi Müdürlüğü 15.03.2006 tarih ve 8533 sayılı yazısı ile 2005-2006 yılı defter ve belgelerimizi inceleme gerekçesi ile talep etmiştir (EK). 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 140/1 maddesi hükmü ihlal edilerek, yapılacak incelemenin mevzuu dahi bildirilmemiştir. Buna rağmen, vergi dairesine 30.3.2006 tarihinde defter ve belgelerimizin incelemeye hazır bulundurulduğu bildirilmiştir.

    3) Henüz bu inceleme başlayıp bitmeden, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan Gelirler Kontrolörü Metin Ölçek 01.12.2006 tarih ve 46 ve 47 sayılı yazıları ile iki şirketimizi kuruluşundan itibaren akan yıl da dahil olmak üzere vergi incelemesine aldığını bildirmiştir (EK).
    İncelemenin mevzu ise, "kısa süreli genel inceleme" olarak bildirilmiştir.

    a) Şirketlerimizin 2004 yılında yeni kurulmuş olduğu ve yatırım dönemi sebebiyle zarar ettikleri aşikardır. Buna rağmen, 2004 yılı defter ve belgelerimiz incelemeye alınmıştır.

    b) 2006 yılı henüz bitmeden 2006 yılı defter ve belgelerimiz de incelemeye alınmıştır ki; Maliye bakanlığı tarihinde bu ender görülen bir durumdur.

    c) Gelirler Kontrolörü Metin Ölçek'in görevlendirmesinin İstanbul Grup Başkanlığı tarafından yapılması gerektiği halde, tamamen usul dışı olarak, mutad olmayan biçimde Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından özel görevlendirme yapılmıştır.

    d) Gelirler Kontrolörü Metin Ölçek incelemeye başladıktan kısa bir süre sonra; diğer iki şirketimizi de karşıt inceleme yapacağı gerekçesi ile kuruluşundan itibaren karşıt incelemeye aldığını bildirmiştir (EK). Mevzuatımızda yer almayan böylesi "tuhaf" bir 3 yıllık tam karşıt inceleme Maliye tarihinde muhtemelen ilk kez vuku bulmuştur.

    e) Gelirler Kontrolörü Metin Ölçek, hızını alamamış; Kanaltürk'ün ortaklarına ait olan bir başka şirketi de karşıt inceleme gerekçesi ile tam karşıt incelemeye aldığını bildirmiştir (EK).

    f) Gelirler Kontrolörü Metin Ölçek, gerekli gereksiz yere, ilişkide bulunduğumuz bir çok kişi ve kuruluşa yazdığı yazılar ile inceleme yaptığından bahisle bilgi ve belgeler talep edip, Kanaltürk'ün, bazı çalışanlarımızın ve program katılımcılarımızın kişisel ve ticari itibarlarını zedeleyecek girişimlerde bulunmuştur. Kanaltürk'ün reklam verenleri nezdinde olumsuz imaj ve dolaylı baskı yaratmıştır.

    g) Bu arada, Gelirler Kontrolörü Metin Ölçek'e Kanaltürk'ün sehven yaklaşık olarak 100.000.- YTL fazla vergi beyan edip ödediği, fazla ödenen vergiye ilişkin de inceleme yapması ve yersiz ödenen verginin iadesini sağlaması bildirilmiş, ancak, bu talebimiz Vergi Usul Kanunu'nun 134'üncü maddesine aykırı olarak kabul görmemiştir.

    h) Siyasi amaçlı hukuk dışı iki inceleme içinde, siyasi, hukuk dışı görevsiz ve yetkisiz 13 ayrı inceleme: Tüm kasa ve banka hareketlerimiz, tahsil ve tediyelerimiz kendisine inceleme için ibraz edilmiş olmasına rağmen, Gelirler Kontrolörü Metin Ölçek, 08.01.2007 tarihinde bankacılık sistemine gönderdiği yazı ile inceleme yaptığından bahisle şirketlerimizin, ortaklarının, bu da yetmezmiş gibi tamamen keyfi hedef olarak belirlediği Tuncay Özkan'ın, Cüneyt Arcayürek'in Mine Kırıkkanat'ın tüm banka hesap hareket bilgilerini talep etmiş, Kanaltürk'ün incelemesini bir tarafa bırakarak adı geçen topluma mal olmuş kişilerin yetkisiz ve görevsiz biçimde incelemesine başlamıştır (EK). Siyasi ve kişisel amaçlı inceleme içinde, hukuka aykırı, görevlendirme olmadan yetkisiz ve keyfi olarak incelemeler niteliğindeki bu uygulama, Bankalar Kanununun ve bankacılık sırrının ihlali, görevi suistimal ve açıkça suç işleme niteliğindedir. Daha bitmedi sıkı durun! İnceleme ve banka hesap bilgilerini isteme Kanaltürk'ün şirketlerinin kuruluşunun da öncesine gidiyor. 01.01.2004 tarihinden başlıyor. Özel amaç güdüldüğü, amacın, hukuk dışı olduğu gün gibi ortada. Üstelik de hür ve bağımsız medya mensupları hakkında kanun dışı servet incelemesi yapılıyor! Bravo AKP! İşte sizin hukuk ve Anayasa'dan anladığınız!
    Hukuk dışı incelemeler devam etmektedir.

    4) Henüz incelemeler devam etmekte iken ve henüz 2006 yılı son dönem geçici vergi ile kurumlar vergisi beyannamesi dahi verilmemeiş olduğu halde, bu kez Mecidiyeköy Vergi Dairesi Müdürlüğü 11 Şubat 2007 tarihinde dört şirketimizi de 2006 yılı itibariyle vergi incelemesine aldığını bildirmiştir. Hem de Metin Ölçek tarafından Kanaltürk hakkında vergi incelemesi yapıldığı hususu vergi dairesinde kayıtlı olduğu halde!

    5) Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sigorta Müfettişleri 22.12.2006 tarih ve 149471 sayılı yazıları ile 4 şirketimizi 2006 yılı itibariyle incelemeye almışlardır. İncelemeler devam etmektedir.

    6) Bu arada Mecidiyeköy Vergi Dairesi Kanaltürk'e sık sık düzenlediği ziyaret ve yoklamalar ile aynı hususları tekrar tekrar tespit edip Şirketlerimizi taciz etmektedir. Son yoklama ziyaretinde personelimiz tek tek sayılmış ve maaş sorgulamasından geçirilmiştir.

    7) Şirketlerimizin kuruluş ve yatırım dönemine ait ödenmemiş vergi borçları için 6183 Sayılı Kanununun 48'inci maddesi uyarınca yasal hakkımız olan 24 aylık taksitlendirme imkanından yararlanmak için Mecidiyeköy Vergi Dairesi Müdürlüğüne dilekçe verilmiş, talebimiz keyfi olarak 7 ay ile sınırlandırılmıştır.

    8) Uydu lisan bedeli satın aldığımız firmaya tüm ödemelerimiz eksiksiz yapılmıştır. Ancak, satıcı firma fatura düzenlememiş, dolayısıyla KDV indirim hakkımızı engellemiştir. Bunun üzerine satıcı firma Maliye Bakanlığına şikayet edilerek, KDV indirim hakkımızın usulünce tesis edilmesi talep edilmiştir. Ancak, Maliye Bakanlığı satıcı firmayı incelemek yerine yukarıda belirtildiği üzere, Kanaltürk'ü peş peşe incelemelere almıştır.

    9) Zaman zaman, reklam verenlerden Kanaltürk'e reklam vermemeleri yönünde "tavsiye", baskı gördükleri hususunda bilgiler ulaşmaktadır.

    AKP Hükümeti ve Maliye Bakanlığı hayali ihracatçıları, akaryakıt kaçakçılarını, batık banka patronlarını, ihale vurguncularını, Tüpraş'ın %14.76'lık hissesinin satışı, Seka Balıkesir Fabrikasının satışı örneklerinde olduğu gibi, özelleştirilen kamu kuruluşlarının iadesi için yargı kararı olduğu halde, iade yükümlülüğünü yerine getirmeyenleri böylesi inceleme, denetim ve baskı altına almıyor! Bazı hayali ihracatçıları bakan bile yapabiliyor!

    Sonuç

    Kanaltürk hakkında yapılan ve yukarıda örnek olarak sunulan hukuk dışı, keyfi ve siyasi işlemlerin kamu görevi ve sorumluluğu, kamu yararı ile de ilgili olmadığı kanaatindeyiz.

    Anayasamızın 40'ıncı maddesine göre; Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir. Yaratılan "fiili durum" karşısında şikayetimiz bu nedenledir.

    Düşünce ve kanaat hürriyetimize, haber alma ve verme hürriyetimize, inceleme ve denetim görüntüsü gerisinde daha fazla resmi ve siyasi müdahale olmasını, siyasi amaçlı denetimin dolaylı sansüre dönüşmesini istemiyoruz. Devletin, basın ve haber alma, verme hürriyetinin önündeki hukuk dışı engelleri kaldıracak tedbirleri almasını istiyoruz. Özel teşebbüs olarak güvenlik ve kararlılık içinde faaliyette bulunmak istiyoruz. Devlet memurlarının ve kamu görevlilerinin Anayasal haklara uygun ve saygılı görev yapmalarını istiyoruz.

    İşimizi yapmak, kendimize, ailelerimize, çalışanlarımıza, toplumumuza, ülkemize karşı görev ve sorumluluklarımızı yerine getirmek istiyoruz. Bu nedenlerle, Kanaltürk hakkındaki hukuk dışı, siyasi amaçlı işlem ve uygulamalara son verilerek, objektif kriterlere göre ve hukuk normları içinde, VUK'nun 134'üncü maddesine uygun denetim yapılmasını istiyor ve bekliyoruz.

    Tuncay Mollaveisoğlu

    www.kanalturk.com.tr

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Rezaleti sansürleyecek misiniz?

    TC en karanlık iktidarını yaşıyor. Daha doğrusu yönetimini çünkü ortada iktidar filan yok... Bir çok forumda yazdığım gibi yalanla dolanla riya ile pis elleriyle iktidarı kullanmaya çalışan bir hükümet hiç görülmedi..
    Bunlar Faşist desen faşist değil, Dinci desen dinci değil , sosyal demokrat desen sosyal demokrat değil, milliyetçi desen milliyetçi değil, kominist desen kominist değil , ırkçı desen ırkçı değil, Atatürkçü desen hiç değil... Kısaca KİŞİLİKSİZLER... Kişiliksiz politika bu kadar olur... Tek politikaları kendi çıkarlarını sağlamak için ne gerekiyorsa onu yapmak satmak yıkmak bölmek... Her hangi bir değere sahip olmadıkları gibi YALANDAN BAŞKA sözleride yok...
    Tuncay Özkan ın servetini merak ediyormuş bazıları nereden geldi diye... Benim duyduğum şudur ki çok iyi anlaşma yapmış doğmamış doğacak çocuklarına beşik kertmesi ile çok zengin ailelerle düğün yapmış... Düğün parası bu kadar tutmuş... İnanmadınız mı Başbakana sorun o kesin doğrular kendi serveti gibi ne olacak ?.....Kaldı ki birisi özel sektörde bu serveti yapıyor ... Öteki hep devlet kurumlarındayken Fakir bir aileden gelip Belediye başkanı olduktan sonra Çok iyi bir yürüyüşe geçtiği aşikar... Albayraklar Ülker ve Taşyapı....
    Unakıtan abisi ise ayrı bir pişkin... Gerçi şimdilerde pişkinler bile alınmaya başlamış bizi onunla aynı kefeye koymayın diye... Maliyeyi Tayyibin kasası sanan bir zihniyet... Her türlü garabetin altında çıkan birisi... Kuş gribinden zengin olan bir çocuğun babası... Namusuyla vergi ödeyenleri ' kümesteki kazlar ' diye niteleyen bir ... demeyeyim suç olacak... '' Ben birşey diyorsam ben bir şey olsun istiyorsam o milletin lehinedir '' diyor hazret... Sen neymişsin be abi... Baraj havzasında ( İmar yasak ) Orman alanında ( imar yasak ) villalarını dikip gene pişkin sırıtan abimiz bunuda millet yararına yaptı oradan bakacak '' orman yağmalanıyor mu diye?'' biz anlamadık...
    Devletin kuruluş amacı namuslu insanları korumaktır . Öncelikli ilke budur. Ancak bu iktidar Devleti namuslu insanlardan korumaya ve sömürmeye yönelik davranışlarla dolu bir yaşam sürüyorlar. Tüm insanlar ve devlet bunlar için var. Özellikle maliye... İnsanları maliyeden ve bu devletten koruyacak yeni bir yapılaşma gerekiyor aslında... Devlet erkinin bu kadar pervasızca ve kötü kullanıldığı bir dönem yaşanmadı. Çünkü bunlar devletide bilmiyor hala AŞİRET zihniyetinde olduklarından o yönde yaklaşım sürdürüyorlar...
    TC Cumhuriyet olarak genç tarih olarak en eski devletlerden biridir. Bu hükümet sayesinde Sınırlarımız ve itibarımız tartışma konusu olmuştur. Ne yaptığını bilmez devlet adamlığından uzaktan yakından ilgisi olmayan bir takım tiplerin elinde rüzgarda kalmış Flama gibi ülke sallanmaktadır. Buna kimsenin hakkı yoktur... Dış ve iç politikadan anlamazlıkları ve aymazlıkları git gide içinden çıkılamaz bir çember oluşturmaktadır . Bu gerçekleri yüzlerine söyleyenleride hukuk dışı yollarla yıldırmaya çalışmaktadırlar ve maalesef yargıda tepkiyi geç vermekte ve hatta bazen hiç vermemektedir. ... Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına soruyorum.... Bu parti ve icraatları ile Mili Nizam Partisi , Refah Partisi , Fazilet partisi arasında ne fark vardır ? Bu partiler neden kapatıldı ? Bu parti neden açık ? Aradaki fark nedir ? Diğer partilerin kapatılması mı anayasaya aykırıydı ? Bu partinin bu söylem ve eylemleri ile kalması mı ?
    CM olmak istiyor amma tam karar veremedi Neden ? Nabız yokluyor , eğer bir beş sene daha iktidar garanti olursa başbakan olarak kalacak yok olamayacağı kesinleşirse CB olup kaçacak... Çünkü seçimden sonra iktidar olamazlarsa kıyamet kopacak biliyor... Kamu erkini kötüye kullanarak örttüğü tüm yolsuzluklar iktidardan gittikleri gün patır patır dökülecek... Ortada parti filan kalmayacak.... Prens olarak yetiştirilen Gül ise partisiz genel başkan olacak... Zaten oda ayrı bir alem.....
    Bir kere daha tekrarlayalım zaman Atatürk ün dediği zamandır. Yani MEMLEKETİM DAHİLİNDE İKTİDARA SAHİP OLANLAR GAFLET DELALET VE HATTA HIYANET İÇİNDE BULUNABİLİRLER.... Görmüşte söylemiş... Ama biz günümüzde görmemeye direnmeyelim....

+ Konuyu Yanıtla
1 / 2 Sayfa 12 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. [Tüketici mahkemeleri] Burger king rezaleti
    Merhaba bu gün burger king restoranından aldığım içeceğin içinden bayan saçı çıktı elimde tüm kanıtlar mevcut fiş/resimler/video çalışanların kabul...
    Yazan: czarek Forum: Tüketici Hakları
    Yanıt: 4
    Son İleti: 17-05-2016, 20:32:44
  2. Arkadaşlar yardım edebilir misiniz bilgilendirir misiniz lütfen
    Şimdi benim babaannemin bağı var ama tapusu yoktu babaannem vefat etti ama su an 2-3 yıl önce o bağa kadastro gelmiş.Babaannem vefat etti 12-13 yıl...
    Yazan: aliosman20 Forum: Gayrimenkul Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 12-12-2012, 21:48:59
  3. Türk Telekom Rezaleti
    Merhabalar, Türk Telekom'dan bu aya ait faturam 792,16 TL geldi. Müşteri Hizmetlerini arayıp önce faturamın yüksek olmasının sebebini öğrendim,...
    Yazan: giz_em Forum: Tüketici Hakları
    Yanıt: 4
    Son İleti: 06-12-2010, 17:36:48
  4. YKB'nın Rezaleti Hayatımdan 28 Gün Çaldı
    İptal ettiklerini iddia ettikleri bir kartı kullandığım iddiası ile İzmir 5.Ağır Ceza Mahkemesinde dava açmışlar ve onlar yüzünden 28 gün hapiste...
    Yazan: tardus Forum: Kredi Kartları ve Bankacılık Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 11-11-2010, 21:30:42
  5. Bir Toshiba rezaleti!
    87312675k seri nolu bilgisayar kullanıcısıyım 07.11.2008 tarihinde servise gönderdiğim dizüstü bilgisayarımın bu tarihten itibaren 2,5- 3. ay kadar...
    Yazan: murat7151 Forum: Tüketici Hakları
    Yanıt: 4
    Son İleti: 08-05-2009, 11:58:33

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.