İrtica nedir, ne değildir? Somutlaştırmaları

[Av.Bahattin Yıldız]

<center>İRTİCA NEDİR, NE DEĞİLDİR? SOMUTLAŞTIRMALARI</center>

Konulu forumu açmamın nedeni, genel cümleler, açıklamalar kullanılmasına yönelik değildir. Kısa maddeler halinde şu İrticadır, şu değildir türü kısa cümlelerle düşünce sunma olanağına sahip olunmasıdır.


Ben başlıyorum:

İrtica, Mürtecilik Örnekleri;

1) Çağa, geleceğe kapalı, geçmişe saplantılı olma..
2) Oruç tutmayana ters bakma, taciz ve daha ilerisi...
3) Kendi görüşünden olmayanı insan yerine koymama...
4) Salt Giyiminden dolayı biri (leri)ne hoşnutsuz olmak ( Giyimden ötürü Baş Örtülünün, çağdaş giyimliden... Çağdaş giyimlinin, baş örtülüden...)

devam edecek, ettirelim...

[ahelin]

Kendi inancı dışındaki inançlara tahamülsüzlük, gericilik.

[Harun Gür]

1- 1500 yıl önceki yaşam biçimini, dini doğmalar nedeniyle topluma dayatmaya çalışmak,

2- Demokrasiye gerçekte inanmazken, takiye yaparak onu 1. maddedeki hedefini gerçekleştirme yolunda bir araç olarak görmek,

3- Dünyanın siyasi konjonktürü ortada ve Süper Güç'ün Ortadoğu, Kafkaslar, Asya bölgesinde (şimdi ılımlı) yeşil kuşak ve yeni devletler oluşturarak bölgede etkinliğini devam ettirme planı ortada iken; laik, demokratik ve sosyal hukuk devletinden, ılımlı islam devletine giden yolu, sırf iktidarda bir süre daha kalabilmek ve nimetlerinden yararlanabilmek için koşarak katetmeye çalışmak.

4- Ülkenin Milli-Misak ile çizilmiş sınırlarını, Lozan Antlaşması ile edindiği kazanımları yok sayarak yeni azınlıklar icat etmek, demokratik?!! Batı'nın 5. sınıf memurlarına şirin görünmeye çalışırken bağımsızlık ve ulusal onurdan ödün vermek, dün postal öpen burnunun dibindeki komşularının ?!! küstahça çıkışları ve askerinin başına çuval geçirilmesine ses çıkaramamak, ülkeyi Sevr dönemine geri götürecek icraatlara imza koymak.

[Av.Ragıp Atay]

Keşke bu kadar kolay olabilse. Şunu yapan mürtecidir, şöyle davranan ilericidir biçiminde açıklyabilsek ne kadar kolay olurdu.
gerek tarih bilimive gerekse siyaset biliminde, irtica diye bağımsız bir kavramın bulunmadığını hatırlamakta yarar var. Tarihsel gelişim içersinde, farklı ideolojiler ve davranış biçimleri, irtica(mürteci) olarak adlandırılmıştır.
Kelime anlamıyla, gericiliktir. Gelişmenin önüne set çeken her tür ideloji ve davranış biçimi irtica olarak adlandırılabilir.
Kölecei topluma diranan feodaller tarihsel anlamda ilerici bir tavır sergilerken, aynı feodaller, kapitalizm önünde engel teşkil ederek, tarih tekerleğinde, gerici duruma düşmüşlerdir. İslam dünyasınınbilim teknik ve sosyal anlamda geliştiği dönemlerde, hırıstiyan dünyası, kilisenin bağnazlığı ile gerici tavırlar sergilemiştir.
İslam devlet yapısının ve sosyal kurallarının o çağın ileri söylemleri olduğunu görmemek için kör olmak gerekir.
Ancak idealist felsefenin doğal sonucu olarak, gelişime kapalı bu tür yapılaşmalar, zamanla çağdışı ve gelişmeye engel olacak bir siyasal ve sosyal sistem olarak yerleşir.
Dnamik güçlerinde set olan bu düşünce yapısı şu ya da bu şekilde irtica ile birlikte anılmak zorundadır artık.
İrticanın en açık göstergelerinden biri, geçmişe duyulan özlem ve o yaşam biçiminin geri getirilme çabalarıdır.

Devam ederim sonra

[Av.Ali Sinkay]

İrtica Nedir Sorusuna Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Çerçevesinde verilen cevaplar.

red]Cumhurbaşkanlığı: Devletin ve yürütme organının başı olan, Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Ulusunun birliğini temsil eden Cumhurbaşkanının, bu konumu nedeniyle 4982 sayılı yasa yönünden kamu kurumu kapsamında olmadığı, yasa kapsamındaki kamu kurumunun, yine yukarıdaki madde ve gerekçelere göre, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği olduğu açıktır. Bu nedenle, Sayın Cumhurbaşkanının çeşitli yerlerde kendi takdirleri ile yaptıkları konuşmalarındaki söylemleri için 4982 sayılı yasa kapsamında yapılacak bir işlem bulunmamaktadır,

Başbakanlık: Müracaatınızın durumunu BİMER tarih ve sayısını www.basbakanlik.gov.tr adresindeki BİMER logosunu tıklamak suretiyle ulaşabileceğiniz sorgu ekranına girerek veya ALO 150 hattını arayarak öğrenebilirsiniz,

MGK: Talebinizin, irticanın genel tanımı gibi geniş kapsamlı bir konuda genel ve soyut nitelikte olduğu görülmektedir. Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanma Esas ve Usuller Hakkında Yönetmeliğin 18inci maddesinin 9uncu fıkrası gereği soyut ve genel nitelikteki başvurular işleme konulamaz.

Diyanet: İrtica klasik kaynaklarda tanım ve izahı yapılmış bir terim değildir. Türkiyenin dışında nadiren kullanılmakla beraber, Arapça kökenli bir kelime olup geriye dönmek anlamına gelen Rucümastarından türetilmiştir. Türkçede eş anlamlı olarak gericilik tabiri ile birlikte kullanılmaktadır. Terakkinin zıddı olan irtica kelimesi, Türkçemizde, toplumda yeniliklere değer vermeyip, her yönüyle eskiyi özlemek veya eski düzeni getirmeye çalışmak anlamını ifade eder. İrtica kavramı psikoloji, sosyoloji vb. alanlarda kullanıldığı gibi dini alanda da farklı biçimlerde algılanmaktadır. Bir yönüyle dinden sapmak, tekrar cehalet ve şirk hayatına dönmektir. Diğer yönüyle irtica, dinin özünden uzaklaşmak ve dini, temel ilkelerine aykırı olarak algılamak ve yorumlamaktır. Buna göre irtica, kendini dindar sanan kimselerin bilerek veya bilmeyerek din kurallarından uzaklaşması, dinin özünü bir tarafa atıp örfi şekline sarılmasıdır. İslamın zahirine sıkı sıkıya bağlı kalmanın esas olduğunu ileri sürüp, bu esasa riayet etmeyen insanları dışlayan, onlara hayat hakkı tanımayan Haricilerin hareketi bu konuda tipik bir örnek teşkil etmektedir.

Yargıtay: 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun 2. maddesine göre, yargı organları anılan yasanın kapsamı dışında bırakılmıştır. İsteminizle ilgili olarak; taraf olmayanlara karar örneği verilmesi yasal olarak mümkün değildir. Yargıtay kararları tarafların isimleri çıkartıldıktan sonra sürekli güncellenen Kurumumuzun yayını olan dergide yer almaktadır. Ayrıca Yargıtayın internet sitesinde ücretsiz olarak emsal kararlara ulaşılmaktadır.

Kitapevlerinde, kütüphanelerde, internet sitelerinde belirtilen konularda pek çok hukuk yayını mevcuttur. Yargıtay Birinci Başkanlığımızca yapılacak işlem yoktur.

İçişleri Bakanlığı: Belirtmiş olduğunuz hususlarla ilgili olarak, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununda irtica suçu mevcut olmadığından ve irtica suçlarıkavramından hangi suçların ifade edildiği anlaşılamadığından dilekçenizde talep ettiğiniz konulara cevap verilememiştir

Adalet Bakanlığı: 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun 7. maddesinin 2nci fıkrasında, Kurum ve kuruluşlar, ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgi veya belge için yapılacak başvurulara olumsuz cevap verebilirler hükmü yer almaktadır. Bu nedenle ayrı ve özel bir çalışma, araştırma, inceleme ve analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgiye yönelik başvurunuza cevap verilememiştir.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı: [/red] İlgi yazı ve eki kapsamında yapılan hazırlık bilgisayar kayıtlarımızın tetkikinden konuya ilişkin olarak herhangi bir hazırlık kaydı tespit edilememiştir

Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Danıştay, ODTÜ ve Ankara Üniversitesi Rektörlüklerinden cevap gelmedi.

[Av.Dilek Kuzulu Yüksel]

1. Ramazan ayında restoran, cafe gibi mekanların kapatılması/kapattırılması.

2. İslamiyet'in kutsal kitap Kur'an-ı Kerim'den uzaklaşarak şekillendirilmesi ve öğretilmesi; insanlara din/dinin gerekleri diye hurafelerin dayatılması; bilimin önüne geçilmesi, bilimsel olan herşeyin haram/yasak/yalan/yanlış diye nitelendirilerek ve beyinlere bu şekilde işlenerek cahil, bilinçsiz, tepkisiz toplumlar inşa edilmesi.

3. Laisizmi savunanların, Atatürk diyenlerin "dinsiz" ilan edilmesi.

[Av.Bahattin Yıldız]

Sayın alisinkaya'nın genel SUNUMDA DA bulunması iyi oldu.

Evet!... Tanımı Tam olarak bazı kurumlarca Yapılmayan, İçeriği somutlaştırılmamış ( ya da bir yerde toplu olarak bulma olanağı bulamadığımız) ama sürekli gündemde Olan İRTİCA NEDİR? NE DEĞİLDİR? içeriği SOMUTLAŞTIRILMALAR LA Hukuki.Net'de YERİNİ ALIYOR.

Sanırım Bilmeyenlere Kaynaklık da Yapacak...

Benden Bir Somut örnek daha;

Geçmişte kalan bir olguyu salt geçmişte olduğu için SAVUNMAK, Modern olan bir Olguyu ise salt Modern olduğu için REDDETMEK 'te GERİCİLİKTİR.

[Av.Ragıp Atay]

Bence forum yanlış yönlere doğru gidiyor. Evrensel düşünce biçimi, olgu ve kavramları bütün olarak açıklamlıdır. Bizler burada ağaçlara bakarken ormanı görmüyoruz. İrtica, kelime anlamı olarak gericilik olsa da, bir kavram ve düşünce biçimi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şu ya da bu davranış biçimi, irticadır diyemeyiz. Davranış ve düşünce biçimlerinin zaman ve mekan içersinde değerlendirilmesi, sebepleri ve sonuçlarının inclenemesi gerekir. Yoksa körün fili tarif ettiği gibi, tutuğumuz şey neyse ona göre bir fil tanımı ortaya çıkar. Herkes te farklı şekilde anlatır.
Onun için, öncelikle taoplumsal gelişimin ne olduğunun açıklanması ve bu konuda anlaşma sağlanması gerekir. Toplumsal dinamik olarak adlandırdığımız bazı olgular, başkaları tarafından yozlaşma olarak değerlendirilebilir. Ya da kadının çalışma hayatına katılarak özgürleşme süreci dediğimiz olay, başkaları tarafından kadının onurunun ayaklar altına alınması olarak değerlendirilmekte.
Temelimiz ne olacak önce onu koyalım ki, kavram kargaşası yaşamayalım. Tek tek davranış biçimleri mi, yoksa bütün olarak o davranış biçiminin sosyal temelleri mi, gericiliğe yol açmakta.
Hadi hep beraber oramanı tanımlıyalım. Yoksa ormanda çok çeşitli ağaçlara var

[Av.Bahattin Yıldız]

Sayın Ragıp Bey;

Benim bu forum konusunu açmamda ki en büyük neden; İrtica kavramını (günümüzde kullanılan anlamıda dahil) en geniş perspektiften alarak somut örneklerle tanımlanması...
Ama kimseyi bu anlamda koşullandırma, illa kısa maddeler halinde yazın dayatmasında bulunma hakkım ve yetkim de yok...

[Av.Fırat Bayındır]

Koca TC devletinin Başbakanı, bakanları,meclis başkanı irtica yok diyorlar bahattin sen neyi tartışıyorsun? Sen Onlardan daha mı iyi bileceksin. İrtica ya va_dır ya yoktur. Va_sa va_dır yoksa yoktur, patlıcan mordur, aksini iddia edebilir misin? Ben hiç beyaz patlıcan görmedim. Olmayan bir şeyi tanımlamak mümkün müdür. Olmayan bir şeyin örneği mi olurmuş töbe töbeee.Aristo mordur,Heraklit ise beyaz. Morla beyazı karıştırısan eflatun olur. Eflatun da bir bilgindir. Zamanında müthiş karikatürler çizmişti akbaba dergisinde Demek ki iki bilgeyi özdeşleştirisen ortaya bir karikatürcü çıkıyormuş ama sorun şu ki hangisi tez hangisi anti-tez ona karar vermek zor işte. Dedim de aklıma geldi, 2 tür diyalektik vardır, birisi bildiğimiz âdi diyalektik birisi yahudi diyalektiği. Âdi diyalektik pespaye bir biçimde tez,anti-tez ve sentezdir. Yahudi diyalektiği ise tez,anti tez, yeni bir tez bir anti-tez ve bir tez ve anti-tez ve ilh.. dir.

Sevgili Bahattin
Sen Sezer'in Büyükanıtın sözlerine kulak asma, onlar bize ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar.

Son manifesto:
ÇOK DÜŞÜNÜRSEN KAFANA ZARARLI FİKİRLER ÜŞÜŞÜR
BÜYÜKLERİMİZ HERŞEYİ BİZDEN İYİ DÜŞÜNÜR..