Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Atatürk, Çankaya’nın resmi internet sitesinde en dip köşeye yerleştirildi. “cankaya.gov.tr” olan sitenin adresi “tccb.gov.tr” olarak değiştirilirken eski sitede ana sayfanın en başında ve geniş şekilde yer alan Atatürk Özel Köşesi ise aşağılara indirildi.
Ulu Önder’in özel köşesi en altta
Sitenin yeni halinde Cumhurbaşkanı’nın son konuşması ve mesajı ana sayfada yer alırken, Abdullah Gül ve Hayrünnisa Gül’ün faaliyetleri de ana sayfanın üstüne kuşak olarak yerleştirildi. Ulu Önder’in özel köşesi ise sitenin en alt sayfasında çok ufak bir alanda yer bulabildi. ‰ 9’da
(Kaynak: yenicaggazetesi.com.tr)
Ulu Önder’e Çankaya darbesi!
Atatürk’ün özel köşesi daha önce sitenin üst taraftaydı şimdi ise en alta yerleştirildi.
Cumhurbaşkanlığı’nın resmi internet sitesi yenilenirken “cankaya.gov.tr” olan adres “tccb.gov.tr” olarak değişti. Yenilenen sitede “Atatürk Özel Köşesi” de sol üst köşeden alt köşeye indirildi. Cumhuriyet’te yer alan habere göre, Gül’ün görüş ve önerileriyle yeniden tasarlanan sitenin ana sayfasının manşetinde Cumhurbaşkanı’nın güncelliğini koruyan bir konuşması, mesajı ya da ziyareti yer alacak. Sitenin önceki tasarımında ise “sayfa manşeti”, Gül’ün programının akışına göre sık sık değişiyordu. Yenilenen tasarımda, Gül’ün günlük programı ya da kabullerine ilişkin içerik ana sayfa manşetinin alt kısmında yer alacak, “Köşk Gündeminden” bölümünde yer verilecek. Atatürk Köşesi, daha önceki sitede en tepede yer alıyordu.
“Ne mutlu Türküm diyene” rahatsızlığı
ABDULLAH Gül, 1992 yılındaki bir konuşmasında, Nutuk’un, son cümlesi olan Atatürk’ün özdeyişini her yere yazmayı ‘ilkellik’ olarak nitelendirmişti.
Gül: ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sözü ilkelleştirdi
Abdullah Gül, 1992 yılında Refah Partisi milletvekiliyken Cumhuriyete ve laikliğe karşı olduğunu şu sözlerle ifade etmişti: “Ne mutlu Türk’üm diyene lafını, tutup her yere yaza yaza ve bunu özellikle hiç olmayacak yerlere yaza yaza, Türkiye aslında ilkel bir hale dönmüştür. Bugün Türkiye’de bir sistem bunalımı var. Türkiye’nin bütünlüğünü tehdit eden, en ziyade tahribatı vermiş olan, sistemin ilkelerinin birisi de laiklik ilkesidir.”
Avrupa,Amerika diyenler: Dünyadaki her kötülüğün arkasından çıkan sözde dostumuz iki yüzlü hain Amerika'nın okullarında Bakın Ne Okunuyormuş
ABD'de de okul öğrencilerine sabahları ders öncesinde,sınıflarında ayağa
kalkarak hazır olda şu yemin ediyorlar: (Lise sona kadar söylüyorlar bu yemini)
" I pledge allegiance to the flag of the United
States of America, and to the Republic for which it stands:
one Nation under God, indivisible, with Liberty and Justice for all."
Yani diyorlar ki:
"Amerika Birleşik Devletleri'nin BAYRAĞINA
Ve o bayrağın simgelediği CUMHURİYETE
Bağlılık için and içiyorum.
Herkes için özgürlük ve adaletle, ALLAH'ın
gözetiminde, BÖLÜNMEZ, TEK VATAN için. . .
Yalova Valisi Dursun Ali Şahin 19 Mayıs törenlerinde yapılan gösterilerin kaldırılmasını önerdi.
İçişleri Bakanlığı'nın düzenlediği ve 81 ilin valisinin katıldığı değerlendirme toplantısında konuşan Yalova Valisi Dursun Ali Şahin, 19 Mayıs törenlerinde öğrencilerin karton kullanarak yaptıkları gösteriler ile kentlerin yerel kurtuluş günü törenlerinin kaldırılmasını teklif etti. Milliyet'in haberine göre Vali Şahin, "Bu dönemler artık geçti. Çocuklar robot gibi kullanılıyor. Doğu blokundan ithal edilen şeylerdir" dedi.
Türklerin ülkesi olan Türkiye’de son zamanlarda ‘Türk’ kelimesini kullanmak neredeyse ‘riskli’ bir durum haline geldi.‘Mağdur edebiyatı’ üzerinden devleti ele geçiren ‘sinsi’ ve ‘kinci’ taşeronlar, bir taraftan ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini ötekileştirmeye çalışırken,diğer taraftan ‘ulus devlet’ yapısını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.
Olup bitenler, ‘bindiği dalı kesen’ yahut ‘ayağına kurşun sıkan’ cahil insanların yaptığı iş olarak geçiştirilemez; zira bu kişiler ne ‘cahil’dirler ne de ‘saf’tırlar.
‘Türk kimliğine’ mensup olmayan, ‘etnik özürlülerin’ karın ağrılarını bir anlamda anlayışla karşılamak mümkündür.
Zira, ‘katranı’ ne kadar kaynatırsanız kaynatın, bir türlü olmuyor ‘şeker’.
Peki ya, yedi sülâlesi ‘Türk’ olarak bilinip de, ısrarla ‘Türk’ kelimesini kullanmaktan imtina edenlere ne demeli?
Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Demir, “Türk kelimesine kimler karşı?” başlıklı yazısında, bu kişileri iki başlık altında incelemeye tâbi tutuyor:
***
1-) Siyasal ümmetçiler:
İslam dinini kendi kafalarına göre yorumlayan bir kesime göre, ‘millilik’ yani ‘ulusalcılık’ demek ‘kavmiyetçilik’ demektir.
Bu kesim, ‘din’, ‘mezhep’, ‘tarikat’ temelinde örgütlenmenin önünde ‘millet’ (ulus) ve ‘millilik’ (ulusçuluk) kavramlarını riskli bulurlar.
Bu nedenle, ‘millet’ esasına dayalı ‘millî devlet’ yerine, ‘ümmet’ esasına dayalı ‘ümmetçi devlet’ yapısını savunurlar.
‘Türk’ kelimesini mecbur kalmadıkça kullanmazlar.Türklüğe karşı ‘ekonomik kullanım ambargosu’ uygularlar.
Çok zorunlu durumlarda da ‘Türk’ kelimesinin yanına bir de ‘İslam’ kavramını eklerler ve böylece ‘ırkçılıktan’ kurtulduklarını zannederler.
Ama bu zihniyetin sahiplerinin kafasındaki ‘Türk-İslam’ kavramının içinde ‘Türk’ yoktur; sadece ‘İslam’ vardır, o da ta Osmanlı’dan beri gelen devlet siyaseti olan ‘Sünni İslam’ anlayışıdır.
***
2-) Radikal solcular:
Kendilerini ‘sosyalist’ ya da ‘komünist’ olarak tanımlayanlar da, ‘ırkçı’ çağrışım yaptığı gerekçesiyle ‘Türk’ kelimesini kullanmaktan itina ile kaçınırlar.
Rusya dahil bütün batılı ülkelerde ortaya çıkan sol hareketlerin, ‘millî kimliklere’ vurgu yapması bir türlü onları ilgilendirmez.
Bunun en temel sebebi, Türkiye’de radikal sol ideolojinin, ya doğrudan ‘etnik’ özürlülerin kontrolü altında olması, ya da dolaylı olarak ‘etnik ırkçı’ hareketlerin ‘esiri’ haline gelmesidir.
Günümüzde sol üzerinde etkin olan en belirgin ‘etnik ırkçı’ akım, ‘Kürtçülük’tür.
Âdeta ‘post-modern feodalizm’ şeklinde tezahür eden bu akımın hegemonyası altındaki radikal solcular ‘Kürt’ kelimesini çok rahatlıkla kullanırlar, ama ‘Türk’ kavramını kullanırken oldukça zorlanırlar.
Ki, savundukları ideolojinin temel öğesi ‘Türk’ işçileri, ‘Türk’ köylüleri, ‘Türk’ emekçileri olsa bile.
***
‘Millî’ olan ve ‘Türk’ kelimesini kullanan herkesi anında ‘ırkçı’, ‘şovenist’, ‘kafatasçı’ diye damgalayanlar, ‘terörün’ etkili olmadığı yerde ‘öylem kandırmacasına’ başvurarak, aslında kendi bilinçaltlarına yer etmiş olan ‘etnik ırkçılıklarını’ gizlemeye çalışıyorlar.
‘Truva atı’ gibi kullanılan ‘siyasal’ ümmetçiler ve ‘radikal’ solcular vasıtası ile ‘ideolojik’ baskı altına alınan Türk milleti ‘kendi kimliğine’ düşman hâle getiriliyor.
Çare mi?
‘Millî devlet’ anlayışına dönüştür.
Bu konuda sayın Av.Abbas Bilgili'nin görüşlerini merak ediyorum?
O bayrak Türk Milletini temsil etmiyormu...
Sahi hangi bayrakla gireceğiz Türk Milletinin Temsil edildiği Meclise
Nedir bu Türk kelimesi Türk bayrağı ve Atatürk'eolan sevgisizliğin altında yatan gerçekler...
Bu ülkede o Bayrağın dalgalanması için canını veren verecek çok insan var.
Ne mutlu Türküm diyene
Bdp'liler'in "ANDIMIZ"'la ne alıp vermediği var? Şu yaşananlara bakarmısınız? Bdp Genel başkanı Selahtin Demirtaş önceki gün Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü'ne dilelce vererek, ilk öğretim birinci sınıf öğrencisi kızı Delal Demirtaş'ın 'andımızın' okutulmasından muaf tutulmasını istemiş.
Dün ise Bdp'lierin daha önce açtığı "Öğrenci Andı"nın iptali ile ilğili davası görülmüş ve Danıştay 8. Dairesi, iptal istemini reddetmiş.
Danıştay doğru olanı yapmış!
Sözüm Demirtaş'a...
Kolayı var, kızını da kendini de herşeyden muaf tut, git Kuzey Irak'ta yaşa.
Yok "Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım" diyorsan o zaman "Milli Marş'tan ve "ğrenci Andı"ndan da gocunma.
"Nemutlu Türküm" demek bu kadar mı zor gelir insana?
Bu törenlerin, öğrencilerimizin üzerindeki öneminin, BİRİLERİNİ Neden rahatsız ettiğni sorgulamak lazım!
Hem hertürlü nimetlerinden faydalan milletvekilliği maşını al, sonrada bu vatana nankörlük et! Bu ülkede birçok etnik guruptan insanımız var.
Ançak bizi bir bütün yapan, Millet yapan Türk kimliğimizdir.
Bu taleplerin sonu nereye varacak merak ediyorum doğrusu.
Siz asıl kıyak emekliliği, makam aracı saltanatını, dokunulmazlıktan faydalanmaya bir şey demiyorsunuz!
Andımız size ne yaptı?
Beyenmeyenler, istediğiniz ülkeye gitmekde serbestsiniz. "Öğrenci Andı" ile ilğili tartışmalar, değişik zemin ve zamanlarda süre geldi.
Ancak AKP ikdidar olduğundan itibaren daha yüksek perdeden ve resmi ağızlardan dillendirilen bu rahatsızlıklar, bazen cüret sınırlarını dahi zorluyor.
Bu yolun ucunu açarsan arkasını toplayamazsın. Buğün "Andımız kaldırılsın" diyenlere cesaret verirsen, yarın "BU BAYRAKTAN RAHATSIZ OLUYORUZ" derler onu da kaldırılmasını isterler.
Buğün "ANDIMIZ"!
Yarın "İSTİKLAL MARŞIMIZ"!
Daha sonra "BAYRAĞIMIZ"!
Sonra da VATAN toprağımız mı ?
Yazıklar olsun AKP
Eserinle öğün!
Andımız hiç bir sebeple kaldırılmaz.
Kimin haddine kaldırmak ?
TÜRK OLMAK ŞEREFDİR.
TÜRK OLMAK ŞANDIR.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Başka söze de ferek yok!
Mehmet Şehirli 2 Nisan 2011 Sözcü G.Z.T.si
RTÜK, geçtiğimiz günlerde "tarihçi" Kadir Mısıroğlu'nun TV NET'te yayınlanan konuşmaları ile ilgili "yaptırıma gerek görülmemiştir" kararı aldı.
****
Kadir Mısıroğlu hızını alamayıp konuşmasının ileriki bölümlerinde Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal’i ülkenin o zaman ki şartlarında ülkesinin felahı için yaptığı faaliyetleri ve bizzat şahsını hedef haline getiriyor. Kadir Mısıroğlu “Çok iş yapmakla bir adam büyük olmaz. Mustafa Kemal de çok iş yaptı. Doğru iş yapmakla takdir edilir adam. Bana göre yaptığı iş hatalı. Devamla, “Mustafa Kemal deseydi ki, ben bu harbi kazanayım, sizin halifenizi kovacağım, yazısını değiştireceğim, padişahınızı hain ilan edeceğim, devletinizi yıkacağım, şeriatı yasak edeceğim, mecelleyi çöpe atıp is pis yakan işin arkasından gider miydi? Demek ki Milli Mücadele esnasındaki atmosfere kimse karşı olmaz. Taraftar olmak bir suç değildir. Çünkü karşıda Yunan var. Denize düşen yılana sarılır.” Burada yılana sarılır teşbihiyle Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını kastediyor.
Abbas hocam size katılıyorum. Nasıl ki yurtdışında yaşayan Türkler her sabah böyle Almanım,Fransızım,İngilizim doğruyum çalışkanım kara murat benim demiyorsa bence Türkiyede yaşayan diğer yabancı kökenli insanlarda söylemeye mecbur değil.
Mehmet Emin Sezen: Vatanın milletin önderi her tarafı kuşatılmış topraklardan Türkiye Cumhuriyet'i Devlet'ini kuran ATATÜRK'ÜN sözleri siyasi simge Ulusal bayramlarımıza kısıtlama (YASAK) Yazıklar olsun nereye gidiyoruz kendimi hiç iyi hissetmiyorum çok az kaldı bitmek üzereyiz...
************************************************** *************************************************
"MİLLİ EĞİTİM Bakanı ATATÜRK'ÜN ANILMASINDAN NEDEN RAHATSIZ OLUYOR"
DANIŞTAY'IN VERDİĞİ 19 MAYIS KARARINA TEPKİ GÖSTERDİ Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, "Alınan karar hukuki bir garabettir. Yeni bir genelgeyle kutlamaların şeklini değiştireceğiz." dedi. http://www.odatv.com/n.php?n=danista...rdi-2804121200
SİZ NE İŞE YARARSINIZ..!! (BURÇAK YAZICI)
GECE AĞLAYARAK YAZDIĞIM YAZI...EY MUHALEFET SİZ NE YAPARSINIZ?
Bir veli kalkıyor dava açıyor ve davası haklı bulunup Ankara dışında statlarda kutlanması yasaklanan 19 MAYIS SPOR VE GENÇLİK BAYRAMI’nın kutlanmasını serbest bıraktırıyor…
Ve…
Bizler buna seviniyoruz…
Sevindiğimiz şeye bakın milli bir bayramımızın kısıtlanan kutlanmasını mahkeme kararınla serbest bıraktırdık ve bunu bir vatandaş bireysel çabası ile yaptı…
Şimdi herkes bunu kutlayacak şak şaklayacaklar…
Bende soruyorum;
Ey muhalefet siz ne yaparsınız? Ne işe yarıyorsunuz?
Hiç düşündünüz mü, dünya üzerinde bizden başka bir memlekette milli bayramını kutlamak için mahkeme kararı çıkarılmış mı?
Bırakın ülkeleri Afrika kabilelerinde bile böyle bir rezillik olmamıştır…
İşte bugün buna seviniyoruz…
Ve…
Bunun adı demokratik bir ülke olmak…
Bir TÜRK genci olarak sinirden ağlıyorum…
Bizi böyle aşağılattığınız için ağlıyorum…
Şimdi 19 Mayıs’ta hangi yüzle gideceksiniz Anıtkabir’e…
Utanmayacak mısınız?
Ne diyeceksiniz?
Paşam bak biz senin gençliğe hediye ettiğiniz bayramı mahkeme kararı ile kutlattırıyoruz mu diyeceksiniz?
Yazık çok yazık…
Bence burada mecliste muhalefet olan siyasilerimiz oturup düşünmelidirler…
Bir vatandaş kadar olamadık arkadaş deyip şapkalarını önlerine koysunlar…
İktidar’a bir şey demiyorum adam yapmak için geldiğini yapıyor peki siz onu engellemek için mi oradasınız yoksa mecliste sadece konu mankeni olarak mı bulunuyorsunuz?
Biz TÜRK gençlerini bu kadar aşağılatmaya hakkınız yok…
Keşke yasak olarak kalsaydı…
Keşke sokaklarda izinsiz bayram kutlanırken coplansaydık…
Yüzümüz gözümüz kan içinde kalsaydı…
Ama…
Böyle aşağılanmasaydık…
Başımız dik onurumuzla çıksaydık Atamızın karşısına…
Yasakladılar ama bizleri durduramadılar biz kutladık bize armağan ettiğin bayramı paşam deseydik…
Asil kanımız bayrama karışıp aksaydı ama başımız dik onurla, gururla kutlasaydık…
Ağlıyorum…
Sizlerin bu sevinç çığlığı attığınız mahkeme kararına…
Çünkü…
TÜRK GENCİ’nin onurunu, gururunu kırmaya hakkınız yoktu…
Ey muhalefet siz bu karar alınırken neredeydiniz?
Bizlerin onuru gururu çiğnenirken siz neredeydiniz? Yarın bizlerin karşısına hangi yüzle geleceksiniz?
19 Mayıs günü Mustafa Kemal ATATÜRK’ün huzuruna çıktığınızda hiç yüzünüz kızarmayacak mı? utanmayacak mısınız?
Evde çocuğunuzun yüzüne bakarken ne diyeceksiniz?
Evladım bak mahkeme kararı çıktı git bayramını kutla güzelce…
Biz bir ilki gerçekleştirdik çocuğum ülkemizde mahkeme kararı ile milli bayramımızın kutlanmasını sağladık…
Çünkü burası TÜRKİYE CUMHURİYETİ değil Petogonya kabilesi mi diyeceksiniz?
Ağlıyorum…
Hıçkıra hıçkıra ağlıyorum…
Damarlarımdaki kan isyan ediyor…
Ben utanıyorum…
Ve …
Sizler hala utanmadan o koltuklarda nasıl oturuyorsunuz anlamıyorum…
Fularında Atatürk resmi baskısı ve Ulu Önder’in “Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” sözleri yazısı bulunan vatandaş ‘siyasi sembol’ gerekçesiyle Meclis’e alınmadı. http://www.internetajans.com/haber/a...eri-7522h.html
Mustafa Mutlu -
Nereden mi çıktı bu Atatürk fotoğrafı, heykeli ve siyasi simge meselesi?
Meclis’ten!
O Meclis ki; sanki onu Atatürk kurmamış...
O Meclis ki; sanki koridorlarında, kurul salonlarında, başköşelerinde, vekil odalarında binlerce Atatürk fotoğrafı yokmuş, onun en güzel sözleri çerçeveletilip duvarlara asılmamış...
O Meclis ki; sanki Humeyni’nin İran Meclisi!
24 Nisan Salı günü saat 13:00’te bir yurttaşımız Dikmen kapısından Meclis’e girmek ve ziyaret etmek istemiş...
Ama kapıdaki polisler, “Yassak hemşerim” demişler...
Neden demişler biliyor musunuz?
Çünkü o yurttaşımızın boynunda, üzerinde Atatürk’ün fotoğrafı olan ve “Milletin istiklalini, yine milletin azim kararı kurtaracaktır” sözleri bulunan bir fular varmış...
Polise göre, bu fotoğraf ve sözler ‘siyasi simge’ymiş ve Meclis’e sokulması yasakmış!
O yüzden içeri almamışlar vatandaşımızı...
Tamam; bu devletin kurucularına yapılan saygısızlıkların hesabının olmadığı bir dönemden geçiyoruz...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
İstinaf kararı hakkında
10-05-2025, 01:23:51 in Miras Hukuku