Askerde alınan cezaların sivile etkisi

[Erdoğan Kırcalı]

...daha ziyade öğrenmek istediğim şey askeri suçlar.Mesela yoklama düzenini bozmak,üste saygısızlık,nöbet talimatına aykırı davranış vb şeylerden alınan cezaların sicile işleyip işlemediği ve bunun kamu kuruluşlarında çalışmaya engel olup olmadığıdır.Esrar,darp vb şeylerden alınan cezayı sormuyorum

Sanırım görmediniz, sorunuza cevap verilmiş.

Sırfaskeri suçlar olan firar izin tecavüzü gibi suçlardan askeri mahkemelerden alınan alınan cezalar ile disipllin mahkemelerinin verdiği cezalar adli sicilde görülmez,ayrıca devlet memurluğunu etkilemez.Ancak askeri mahkemelerin yüz kızartıcı suçlardan (hırsızlık,zimmet vb) verdiği cezalar devlet memurluğunu etkiler.

[desert eagle1903]

Sanırım görmediniz, sorunuza cevap verilmiş.

Aslında gördüm ama kimisi etkiler diyince aklım karıştı.
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.

[yld19sm]

Öncelikle üsluba dikkat edelim.Burası nezih bir ortam

İkinci olarak benim daha ziyade öğrenmek istediğim şey askeri suçlar.Mesela yoklama düzenini bozmak,üste saygısızlık,nöbet talimatına aykırı davranış vb şeylerden alınan cezaların sicile işleyip işlemediği ve bunun kamu kuruluşlarında çalışmaya engel olup olmadığıdır.Esrar,darp vb şeylerden alınan cezayı sormuyorum

Bu suçlar amirin ve disiplin mahkemesinin cezalandırma yetkisine girer ve adli sicile yansımaz.

[Fellik]

Ben hukuk konusunda eğitim görmüş,tüm kanunları bilen birisi değilim;ancak bireysel tecrübelerden biliyorum ki,askeri ceza mahkemesinde bilhassa firar ve disiplinsizlik gibi suçlardan yargılananlara kamuda çalışma yolu kapanıyor.

[sakar]

5352sayılı Adlî Sicil Kanununun "Adli Sicile Kaydedilmeyecek Bilgiler"başlığı altında:
Md-5
1-Türk Mahkemeleri tarafından verilmiş olsalar bile;
a)Disiplin suçlarına ve sırf askeri suçlara ilişkin mahkumiyet hükümleri,
b)Disiplin ve tazyik hapsine ilişkin kararlar.
İyi günler...

[Tangör Evren]

Konuları birbirine karıştırmayalım. Karıştırdığımız zaman işin içinden çıkılmaz olur. Burada olduğu gibi.

Sayın Yld19sm açıkça açıklamış, ancak konuyu başka yönlere çekmek isteyenler karıştırmış. Onun için biraz daha açık yazayım.

Kanun koyucu, suçları en kaba değimi ile disiplin ve tazyiki ; salt askeri; genel suçlar olarak sınıflamıştır.

Salt askeri yani sadece asker kişilerin işleyebileceği suçlar toplum genelinde suç oluşturamayacağı gerekçesi ile ;

Disiplin suçları ve disiplin suçlarının tazyiki ile ilgili konularında toplum genelinde suç oluşturmayacağı gerekçesi ile ;

Kişini tüm yaşamını etkileyecek adli siciline işlenmeyeceğini askerlik hitamında biteceğini sadece askerliğe dönüş ve askeri konularda gündeme geleceğini hükme bağlamıştır.

Kerem8282 gibi kerameti kendinden menkul şahısların idrak sorunu nedeniyle konuyu karıştırmasına ve dağıtmasına gelirsek;

Askeri Mahkemelerin ( Asla Disiplin Mahkemeleri değil) Askeri Ceza Kanunu'nun Türk Ceza Kanununa Atfen ( dayanarak ; O'kanuna göre; İstinaden) verdiği cezalar adli sicile girer. Yani bu ceza her vatandaşa uygulanacak cezadır. İşlenen suç askeri değil toplumun her kesiminde işlenebilecek suç olması nedeni ile alınabilecek cezadır. Sadece bu suçu işleyen kişinin ''asker''kişi olması askeri mahkemede yargılanmasını gerektirmiştir. ( Tecavüz cinayet yada saçmalanan konu esrar gibi)

Sayın Fellik in belirttiği husus yani

''Ben hukuk konusunda eğitim görmüş,tüm kanunları bilen birisi değilim;ancak bireysel tecrübelerden biliyorum ki,askeri ceza mahkemesinde bilhassa firar ve disiplinsizlik gibi suçlardan yargılananlara kamuda çalışma yolu kapanıyor.''

konusu ise saçmalama değil yanlış bilgiden kaynaklanmaktadır. Burada da temel unsur farklıdır. Askerlik Muvazzaf ( Yan sınıflar dahil sürekli asker) ile zorunlu askerlik (Er;erbaş; Yedek Subay) olarak ayrılmakta ve kanun koyucu buna göre değerlendirme yapmaktadır. ''Firar'' dahil her hangi bir nedenle TSK dan ilişiği kesilen ( Yani TSK'da maaşlı çalışan subay astsubay gibi) personelin ''kamuda'' çalışamayacağı sitemizde de yayımlanan (ilgili üç forumuda olan) yargıtay ve anayasa mahkemesinin bağlayıcı kararı gereğidir. Ancak bu zorunlu askerlik yapan yukarıda tanımladığımız kişileri bağlamaz. Yani 15 aylık er firardan yargılanıp ceza alsa ve cezası hitamında askerliğini tamamlayıp terhis olsa ''firar''suçu cezası adli sicilinde görülmeyeceği gibi ''kamu'da çalışmasına''engel değildir. Yani işlenen firar suçu veya disiplin suçu TSK dan ilişik kesmeyi gerektiriyor ise bu Muvazzaf kesimi ( subay astsubay uzman gibi maaşlı TSK sürekli personelini) kapsayan bir uygulamadır.

Sanıyorum anlaşılabilmişizdir.

[keyser_soze]

Sayın Tangör Evren,


TSK dan firar nedeniyle atılan muvazzaf bir personelin yeniden memuriyeti ile ilgili forumdaki başlıklar birbirleri ile çelişmektedir. bazı başlıklarda yeniden memur olabildikleri yazmaktadır, siz de olamaz diyorsunuz....(benim bildiğim tanıdığım devlet memurluğu yapanlar halihazırda var ancak geçen sürede yasal değişiklikler olmuş olabilir tabi)


sitedeki hukukçu arkadaşlar bu konuya lütfen netlik getirebilirler mi? tsk da görev yapan subay astsubay firar, izin tecavuzü vs nedeniyle atılırsa bu şahıs yeniden devlet memuru olabilir mi?

[asherman]

Konuları birbirine karıştırmayalım. Karıştırdığımız zaman işin içinden çıkılmaz olur. Burada olduğu gibi.

Sayın Yld19sm açıkça açıklamış, ancak konuyu başka yönlere çekmek isteyenler karıştırmış. Onun için biraz daha açık yazayım.

Kanun koyucu, suçları en kaba değimi ile disiplin ve tazyiki ; salt askeri; genel suçlar olarak sınıflamıştır.

Salt askeri yani sadece asker kişilerin işleyebileceği suçlar toplum genelinde suç oluşturamayacağı gerekçesi ile ;

Disiplin suçları ve disiplin suçlarının tazyiki ile ilgili konularında toplum genelinde suç oluşturmayacağı gerekçesi ile ;

Kişini tüm yaşamını etkileyecek adli siciline işlenmeyeceğini askerlik hitamında biteceğini sadece askerliğe dönüş ve askeri konularda gündeme geleceğini hükme bağlamıştır.

Kerem8282 gibi kerameti kendinden menkul şahısların idrak sorunu nedeniyle konuyu karıştırmasına ve dağıtmasına gelirsek;

Askeri Mahkemelerin ( Asla Disiplin Mahkemeleri değil) Askeri Ceza Kanunu'nun Türk Ceza Kanununa Atfen ( dayanarak ; O'kanuna göre; İstinaden) verdiği cezalar adli sicile girer. Yani bu ceza her vatandaşa uygulanacak cezadır. İşlenen suç askeri değil toplumun her kesiminde işlenebilecek suç olması nedeni ile alınabilecek cezadır. Sadece bu suçu işleyen kişinin ''asker''kişi olması askeri mahkemede yargılanmasını gerektirmiştir. ( Tecavüz cinayet yada saçmalanan konu esrar gibi)

Sayın Fellik in belirttiği husus yani

''Ben hukuk konusunda eğitim görmüş,tüm kanunları bilen birisi değilim;ancak bireysel tecrübelerden biliyorum ki,askeri ceza mahkemesinde bilhassa firar ve disiplinsizlik gibi suçlardan yargılananlara kamuda çalışma yolu kapanıyor.''

konusu ise saçmalama değil yanlış bilgiden kaynaklanmaktadır. Burada da temel unsur farklıdır. Askerlik Muvazzaf ( Yan sınıflar dahil sürekli asker) ile zorunlu askerlik (Er;erbaş; Yedek Subay) olarak ayrılmakta ve kanun koyucu buna göre değerlendirme yapmaktadır. ''Firar'' dahil her hangi bir nedenle TSK dan ilişiği kesilen ( Yani TSK'da maaşlı çalışan subay astsubay gibi) personelin ''kamuda'' çalışamayacağı sitemizde de yayımlanan (ilgili üç forumuda olan) yargıtay ve anayasa mahkemesinin bağlayıcı kararı gereğidir. Ancak bu zorunlu askerlik yapan yukarıda tanımladığımız kişileri bağlamaz. Yani 15 aylık er firardan yargılanıp ceza alsa ve cezası hitamında askerliğini tamamlayıp terhis olsa ''firar''suçu cezası adli sicilinde görülmeyeceği gibi ''kamu'da çalışmasına''engel değildir. Yani işlenen firar suçu veya disiplin suçu TSK dan ilişik kesmeyi gerektiriyor ise bu Muvazzaf kesimi ( subay astsubay uzman gibi maaşlı TSK sürekli personelini) kapsayan bir uygulamadır.

Sanıyorum anlaşılabilmişizdir.

Hatanız var; o kanun eski emekli sandığı kanunuydu ve bu kanunda askeri mahkeme tarafından ordudan atılmış subay ve astsubayların tekrar emekli sandığı ile ilişkili bir işe giremeyeceğine dairdi. Anayasa mahkemesi de bu kanunu onayladı. Ancak emekli sandığı kanunu yeni çıkan SGK kanunu ile sonraı iptal edildi. Bu hükümde ortadan kalktı

[isecme]

iyi günler sitede yeniyim şuan askerim rütbem onbaşı 25 ağustos 2011 tarihinde rütbesi çavuş olan bi arkadaşla kavga ettik bunun sonucu olarakta nöb.amir hastaneye sevk etti darp raporu için hastaneye gittik hastanedeki hekim ikimizdede herhangi bir bulguya rastlanmadı dedi fiziki olarak sağlam raporu verdi fakat hastane dosyayı adli müşavirliğe gönderdi adli müşavirlikten çağırdılar bizi tekrar yedek savcıya ifade verdik bu arada karşı taraf şikayetçi olmadığını beyan etti ( Bölük Komutanıda Vakaa Kanaat Raporuna iyi şeyler yazdı görevini iyi yapan personeldir bi anlık nefsine uyamamış kanaatimdeyim vs. gibi) yedek savcıyada ifade verirken ifadelerimizin sonuna ekleme yaptılar barıştık hüsumet yok konuşuyoruz şikayetçi değiliz şeklinde fakat benim ifademi alırken bana yedek savcı bu rütbeden dolayı kamu davasına dönüşebilir dedi askerliğimin uzamaması için neler yapmam gerekir eğer kamu bana ceza keserse para cezasına çevirebilir miyim ? ya da askeri mahkeme ceza verirse paraya çevirebilir miyim ya da temyize gitmem konusunda nasıl bi yol izlemem gerekiyor ? askerliğimin uzamaması için neler yapmam gerekiyor şimdiden cevaplarınız için tşk ederim.