Haziran.2008 de evlilik birliği sürerken gece geç gelmesi sonucu eski eşime küfür edip eve almayarak annesine gönderdim. Eski eşim Temmuz.2008 de hakkımda savcılığa suç duyurusunda bulunmuş ve kamu davası açılmıştı. Eski eşimin vekili boşanma davasını Haziran.2008 deki küfüre bağlı olarak açmıştı. Arkasından Ekim.2008 de anlaşmalı boşanma gerçekleşti. Potokolde Nafaka,boşanma sebebiyle tazminat vb feragatı var.

Ben feragat var diye düşündüm. 2009 da kamu davasında ifadem eksik alınmıştı ve bu küfürü maalesef ikrar ettim. Dava 2010 da sonuçlandı ve ben 3 ay hapis cezası aldım. 1.5 aya indirildi ve buradan 11 TL paraya çevrildi. Bu dava temyizde.

Eski eşim bu hatayı fırsat bildi...ve olayı katliam yapmışım gibi göstererek bir ‘NEBZE’ gurur kırıklığını gidermek için 100.000 TL tazminat davası açtı.

Karşı tarafın savunması bu küfürün boşanmanın feri niteliğinde olmadığı şeklinde olup davanın esasa girilmesi idi.

Benim savunmam ise tazminat davasına sebep olan küfürün boşanmanın feri niteliğinde olduğu şeklinde idi...Eski eşimin boşanma dilekçesindeki beyanına dayanarak.

Kararın usulden bozulmasını beklerden Bayan yargıç tazminat davasının boşanmanın feri niteliğinde olmadığını yani davacının ifadelerini tekrarlayarak esasa girdi..ve ceza davasının temyizden dönüşünü bekletici sebep yaptı.

Hukukçu arkadaşlara sorum; bu yargı kararı doğrumudur? Doğru değilse biz protokolu niye yaptık ve tazminat feragatını neden kullanıldı?

Diğer bir sorum ise yukarıda ifade ettiğim ceza davası temyizden bozulma ile döner ve yeniden yargılama yapılırsa...ifademi değiştirmem, şahit göstermem vs..davanın beraatle sonuçlanmasını sağlama imkanım var mı? Saygılar.