+ Konuyu Yanıtla
2 / 2 Sayfa İlkİlk 12
11 den 15´e kadar toplam 15 ileti bulundu.

Konu: İslam karşısında laik biri değilim ne demek

İslam karşısında laik biri değilim ne demek Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #11
    Kayıt Tarihi
    Oct 2010
    Nerede
    edirne
    İletiler
    298
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: İslam karşısında laik biri değilim ne demek

    Erbakan hoca Atatürkçü ise çömezleri neden olmasın?
    Teessüf ederim Sayın Bilgili ; ONE MİNUT diyerek İsraile dersini veren , Füze savar konusunda Natoya haddini bildirerek DÜĞMEYE TÜRKİYENİN basmasını sağlayan çok kıymetli Başbakanımıza çömez demek olmadı.

    Kalbimi derinden yaraladınız.

    Hem sonra TİME dergisine DÜNYANIN en Tanınan Lideri olarak geçmiş bir Başbakanımız olduğunu da ISKALAMIŞSINIZ.........



    Hukuki NET Güncel Haber

    İslam karşısında laik biri değilim ne demek konulu yargıtay kararı ara
    İslam karşısında laik biri değilim ne demek konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #12
    kaosteorisi Misafir

    Tanımlı Cevap: İslam karşısında laik biri değilim ne demek

    Yani aslında sorulması gereken ilk soru şudur laik olması gereken kamusal hizmetleri ifa etmekle yükümlü olan devlet mi yoksa toplum mu?İşte Kemalist Chp nin eleştirdiğim yönü burada ortaya çıkmaktadır.Laik olması gereken kamusal hizmetleri yerine getirmekle yükümlü olan devlettir çünkü laik olmadığında sosyal gerçeklik düzleminde etkin olacak olan devlettir.Mevcut Chp zihniyetinde bir sosyla olgu olarak dinin sosyla hayatta sonuçlarının olmayacağını düşünen ve toplumun da devlet gibi laik olmasını düşüneneler bu sosyolojik olarak gerçekliğe aykırı tutumun siyasal başarısızlığını herkese gösterdi.Laik olması gereken laik olmadığında tehlike yaratacak olan ve kamusal hizmetleri topluma götüren devlet örgütüdür.Toplumsal açıdan bireyler münhasıran bir konuda laik tutum alabilecekleri gibi bir konuda dini bir tavırda alabilirler.Çünkü şunu kabullenmek gerekir ki din sosyal sonuçları olan bir olgudur toplumuda jakoben bir şekilde laikleşmeye zorlamak sosyolojik gerçekleri gözardı etmek anlamına gelir.Yada bu hususta acaba DİN SOSYOLOJİSİ diye bir sosyal bilim boşuna mı bilimsel statüye kavuşturulmuştur.Bu yüzden bence zihinsel açıdan gerek siyasal partiler gerek tikel anlamda bireylerarası yatay ilişkilerde laik olması gereken öznenin devlet olması gerektiği toplum vicdanının laik olmaya zorlanamayacağı artık kabullenilmelidir.Türkiyede gerek anayasal gerek yasal gerekse kazai uygulamalarla desteklenen bu laiklik anlayışına Batıda dayatmacı laiklik anlayışı denmektedir.(Assertive Secularism) Ancak Batıdaki teorik çalışmalara baktığımızda aslında devletin anaysal ve yasal düzlemde anti-laik kural ve kurumlarla donatıldığını ama özünde laikliğin uygulamada ne şekilde i,yi uygulandığını görmekteyiz.Örn:1975 Yunan Any,Devletin dini Doğunun hakimi İsa'dır der.İngiltere de Bakanlar Kurulu üyelerinin Devlet Kilisesine üye olması zorunluluğu gibi sair uygulamalar göstermektedir ki laiklik teorik düzlemde değil önce uygulamada ve düşünce de varolmalıdır.Çözümlenmesi gereken asli sorun budur aslında...

  4. #13
    Kayıt Tarihi
    Feb 2010
    Nerede
    İÇEL
    İletiler
    1.078
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: İslam karşısında laik biri değilim ne demek

    Ne yapsın,Başbakan nereye gitse müthiş ilgi görüyor.Benide hemen taraf yapmayında,mantığım şunu diyor.Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı gerekirse heryerde konuşur,halkla selamlaşır.Bunun altında hiç birşey aramayın.Sivil toplum kuruluşlarındada konuşuyor,ünüversitelerde de konuşuyor,meclistede konuşuyor.Bir müslümanın din evi olan CAMİ lerdede kanuşacak bal gibi.Kim ne derse desin,2 seçimdir uzak ara tek başına iktidar olan,yaklaşan seçimlerde de tekrarlaması yüksek olasılık olan bir parti lideri,bir başbakan heryerde konuşur,kimsede kusura bakmasın.

  5. #14
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: İslam karşısında laik biri değilim ne demek

    BU GÖRÜNTÜLERİN DİNLE İLGİSİ YOK
    26.11.2010
    Süleymaniye Camisi Kanuni Sultan Süleyman Devrinde Mimar Sinan tarafından 1550-1557 yıllarında yapılmıştır.
    Zamanımızdan tam 453 yıl önce ibadete açılan ve Sultan Süleyman tarafından yaptırıldığı için bu cami Süleymaniye adını almıştır.

    Bu tarihi camiyi Sayın Başbakan’ın sanki kendisi yeni yaptırmış gibi ve sanki caminin adı Süleymaniye Camisi değil de Recebiyye Camisi gibi açılış yapması büyük bir din istismardır.
    Sayın Başbakan, Caminin adı Recebiyye değildir, çok arzulasanız da siz de Sultan Recep değilsiniz.
    Burası Türkiye Cumhuriyetidir. Sayın Başbakan siz de bu Cumhuriyetin ve demokrasinin nimetinden yararlanan Başbakansınız bunu asla unutmayınız.

    Ben 6,5 yıl Üsküdar’da, 2,5 yıl da Beyoğlu’nda müftülük yaptım. Ne görev yaptığım ilçelerde ne de Türkiye de Bayram sabahında açılış yapıldığını AKP iktidarına kadar görmedim.

    Bu caminin restorasyon sonrası açılışının Kurban Bayramının sabahında yapılması, dini bir bayramın sabahında hem de Bayram namazında yapılması çok düşündürücüdür. Kurban Bayramı tüm Müslümanların bayramıdır, sadece AKP’lilerin bayramı değildir.
    Kurban Bayramı hepimizin bayramıdır.
    Süleymaniye camisinin tadilatı 72 milyon halkımızın vergileriyle yapılmıştır.
    Halkın dini bayramında halkın parasıyla yapılan tamiratın Sayın Başbakanın kendi parasıyla yaptırmış gibi boy göstermesi din sömürüsünde kural tanımazlıktır.
    Süleymaniye camisinin defalarca tamiratı yapılmıştır. Önceki iktidarlardan hiçbiri böyle gösteriş ve istismara yeltenmemiştir.

    Milletin ortak manevi değeri olan Kurban Bayramı sabahında milletin ortak tarihi mirası olan Süleymaniye Camisinde milletin manevi değerleri derin bir yara almıştır.
    Süleymaniye Camisinin avlusunda verilen kahvaltı ile bu istismarın boyutları daha da genişletilmiştir.
    Eskiden Ramazan Bayramında sabahleyin güne hurma gibi tatlılarla başlamak, Kurban Bayramlarında kesilen kurbanlıkların ciğerleri veya etleriyle kahvaltı yapma geleneği vardı. AKP hem dini hem de milli geleneklerimizi alt üst ederek Kurban Bayram sabahında Cami avlularında verilen siyasi kahvaltılarla kahvaltı etme geleneği getirmiştir.

    16 Kasım 2010 Salı günü yani Kurban Bayramı günü İstanbul’da 06.45’te güneş doğdu. Sabah namazlarını camilerde kılan cemaat iyi bilir, özellikle “Selâtin Camiler” dediğimiz “Sultanlar (Padişahlar)” tarafından yapılmış tarihi camilerde sabah namazlarını kılanlar iyi bilirler ki sabah namazının farzı cemaatle güneş doğmasından yarım saat önce bitirilir, güneş doğmasından 15 dakika önce kesinlikle bitirilir. Sabah namazının farzının cemaatle kılınması halinde asla güneş doğmaya yakın bırakılmaz. Çünkü güneş doğmaya yakın namaz kılmak mekruhtur. Namaz, kerahet vakti denilen güneş doğma vaktine bırakılmaz. Ancak ferdi olarak geç kılan kerahet vaktinde namaz kılabilir ama bu da mekruhtur, istenilen ve olması gereken bir ibadet olmaz.
    TRT 1 TV’nin canlı yayınıyla sabittir ki binlerce insan o sabah Süleymaniye Camisinde cemaatle sabah namazının farzını güneş doğarken tamamlamıştır. Muhtemelen sabah namazı için Sayın Başbakan beklenmiş ve muhtemelen Sayın Başbakan geç gelmiş ve namaza geç durulmuş olacak ki güneş doğarken namaz ancak tamamlanabilmiştir. İşin ilginç tarafı bu esnada yeni atanmış olan Sayın Diyanet İşleri Başkanı da aynı Camidedir.
    Bir diğer ilginçlik de Sayın Başbakan en ön safta yer alırken yanındaki bakan, vali ve emniyet müdürünün protokol sırasına göre Sayın Başbakan ile yana yana saf tutuyor olmalarıydı.
    Namaz esnasında ve Diyanet İşleri Başkanının vaazı esnasında cami cemaatinden insanların Sayın Başbakanın çevresinden uzak tutulmaları ve korumaların ayakta koruma pozisyonlarına devam etmeleri de Süleymaniye de Bayram sabahı manzaralarındandı. Hiç değilse Allah’ın evlerinde Allah’ın kulları arasında ayrım yapılmamalıdır. Sevgili Peygamberimizin “İnsanlar bir tarağın dişleri gibi eşittir” buyruğunu camilerde bile göremeyecek miyiz?
    Allah’ın evleri dediğimiz camileri AKP kendi siyasi büroları gibi görmeyi derhal bırakmalıdır.
    Allah’a saygısı olanlar Allah’a ibadet edilen yerleri siyaset malzemesi asla yapmazlar.
    Saygılarımla.

    İhsan Özkes
    Eski Müftü
    CHP PM Üyesi

  6. #15
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: İslam karşısında laik biri değilim ne demek

    Alıntı Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    AKP'nin ve Erdoğan'ın yaptığını tasvip etmiyorum.

    Ama bu yapılanlar laiklik açısından eleştiriliyorsa;

    Atatürk'ün Hacı Bayram Camii'inden cuma namazı çıkışında hacı hoca takımıyla birlikte meclisin açılış törenini Kuran okunarak yapması,

    Atatürk'ün Balıkesir'de bir caminin minberinden cemaate hutbe okuması,

    Gibi olayların da laikliğin neresine düştüğünü irdelemek gerekmez mi?

    Erdoğan da Atatürk'ü taklit ediyor olmasın..

    Bir zamanlar Erbakan hoca da "gereçek Atatürkçü biziz" dememiş miydi?

    Erbakan hoca Atatürkçü ise çömezleri neden olmasın?
    ERdoğan'ın ATATÜRK ün çok kötü bir taklitçisi olduğu görüşünüze aynen katılıyorum. BU taklitlerini bir çok konuda da yaptığı sağlam bakan gözlerden kaçmıyor elbette... Cumhuriyet dizisinde oynayan Ruktay Aziz bin kat daha iyi taklit ediyordu... Gözlerimle gördüm... Hatta o kadar abartmıştı ki Ruktay bey Barda bile Kendini Atatürk sanıyordu... Ama sadece insanları gülümsütüyordu hareketleri... Hatta Suset te bana bir keresinde ''Çocuk rakıyı sarı leblemi ile ye...'' demişti... bende ''Emriniz olur paşam...'' demiştim... Bana garip garip bakmıştı... işin komiği ben o ara rakı içmiyordum !!! Ama şimdiki taklitçinin gülümsetmekten öte zararları olmakta hemde büyük zararlar...


    Amma Atatürk ile ilgili Laiklik irdelemeniz her zamanki gibi sapla samanı bir birine katmak özelliğinizin en güzel göstergesi...

    Şimdi azıcık tarihe bakarsak... Atatürk'ün ne düşüdüğünü anlamamız açısından önemli olabilir.

    Meclis'i Mebusan 16 Mart 1920 de İstanbul'un işgalinin ardından baskılar yüzünden 11 Nisan 1920 de resmen fes edilir.. Atatürk'ün Kurtuluş savaşını 19 Mayıs 1919 da Samsun'a çıktığı an düşünmediğini net bildiğimize göre... ve hatta 1905 ten itibaren bu düşüncenin şekillendiği açık olduğundan TBMM'ni 23 Nisan 1920 de açtığını(Açtırdığını) düşünürsek ilk ciddi kavramı yakalamış oluruz... Bunun ne olduğunu söylemeye gerek yok...

    Atatürk ün din hakkındaki düşücelerini daha doğrusu dinin uygulanışı konusunda ki düşücelerini kesin belirleyen en önemli olaylardan ikisine ( bir çok vardır) bakarsak...

    1. Özellikle İzmir'in işgalinden sonra Padişah ve ulema takımının işgalçi Yunan'a Hilafet ordusu demesi bu yönde fetvanın çok kolay verilmesi ,

    2. Kendisi ve arkadaşları hakkında Ölüm fetvasının anın da verilmesi... Tam bu aşamada Ankara'dan ise tam karşı fetvanın çıkması... Aynı Allah , Ayı Kitap Aynı Peygamber ve aynı konuda birbirine taban tabana zıt iki fetva... İkisinin aynı anda doğru olmasının olanaksız olduğu kesin olduğu açık olduğuna göre... Birilerini DİNLE OYNADIĞI çok açık ortaya çıkmasıdır.

    Azınlıklar hariç halkın yüzde doksan sekize yakınının müslüman olduğu ancak aynı halkın en fazla yüzde birinin gerçek anlamda dinini bildiği bir ortamda ( Gerçi okuma yazmada da topu topu erkeklerde yüzde üç kadınlarda binde yedi olduğu bunun da İstanbul ağırlıklı olduğu bir ortamda..) dinle oynanmanın çok sakıncalı olduğunu ATATÜRK açıkça görmüştü. (Daha o zamanlarda hemde... Bugün hala göremeyenler bundan nemalananların olduğunu hatta en büyük nemalananın iktidarda olduğunu düşünürsek Atatürk ün çağlarüstü olmasını anlarız. Bu bağlamda da kötü taklitçi RTE nin de çağlaraltı olduğunu ortaçağa doğru gittiğini görebiliriz.)

    ATATÜRK dindar olduğunu söyleyen ama diini bilmeyen bir ulus bulmuştu karşısında ve bu ulusla din yoluyla oynanmasından çok büyük acılar çektiğinide biliyordu. Dikkat edilirse ATATÜRK ün tarih bilgisi bir çok alandaki bilgisinin çok üstündedir. Bu nedenle ulusunun dinini anlaması için ''dinin anlaşılması için din kitabının konuşulan dilde olması gerekliliğini kabul etmek '' gerekliliğinden yola çıkarak tercümeleri yaptırır halkın dinin aslını anlaması için hutbeler okutturur hatta bizzat kendisi kaleme alır.

    Ha bu arada sizin son derece iyi ve net bildiğiniz üzere LAİKLİK ilkesi TC Anayasasına 5 Şubat 1937 de girmiştir. Yani o verdiğiniz örnekler sırasında laiklik ilkesi mevcut değildi. Kaldı ki LAİKLİK temel anlamda devletin dini düzenleme yetkisini elinde bulundurmasıdır. Daha açık ifade ile din devlete karışamaz ama devlet dine karışabilir. Karışmalıdır da yoksa dinler arası kargaşa ilişkilerde bozukluk doğar. Çok net bilirsiniz ki Atatürk ''Askerin siyasete karışmasına karşıdır'' Sizin ifadenizle ifade edersek eğer...'' O zaman Tüm kurtuluş savaşını ve TBMM yi uzun süre asker olarak nasıl yönetmiştir?''

    neyse devam ederiz sonra...

+ Konuyu Yanıtla
2 / 2 Sayfa İlkİlk 12

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. [Ceza davaları] Bundan sonra olacaklardan ben sorumlu değilim demek tehdit sayılır mı?
    Merhabalar; "Benim alacaklarımı ödemedin. 15 yıldır hakkımı gasb ettin. Bundan sonra olacaklardan ben sorumlu değilim" cümlesi tek başına tehdit...
    Yazan: JandarmaEhmo Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 5
    Son İleti: 09-07-2020, 21:51:24
  2. Yeni Hukuki Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti İle İslam Konferansı Örgütüne Bağlı İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik Ve Sosyal Araştırmalar Ve Eğitim Merkezi (SESRIC) Arasında Ankara/Oran Diplomatik Sitede Arsa Tahsisine İlişkin Protokolün Onayl
    Hukuk Makaleleri ve Mevzuat Kısmına yeni bir hukuki kaynak eklendi, üzerinde tartışmak ister misiniz : Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti İle İslam...
    Yazan: admin Forum: Mevzuata İlişkin Bilgi ve Yorumlar
    Yanıt: 0
    Son İleti: 08-07-2009, 17:43:03
  3. Türkiye gibi laik olalım
    Türkiye gibi laik olalım İngiltere'de peçe krizi yeni bir tartışma başlattı Ülkenin önde gelen akademisyenleri Blair'e "Türkiye tipi laik...
    Yazan: Av.Fırat Bayındır Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 1
    Son İleti: 07-11-2006, 22:54:58
  4. Laik devletin dini olmaz
    Nüfus cüzdanlarında "din" maddesinin değiştirilmesini istiyorum. Saygılar hazreti hazreti@gmail.com Yönetim : Forum açmadan önce kuralları...
    Yazan: hazreti Forum: Avukatlık Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 12-10-2006, 12:09:42
  5. Mahkemedeki Yemine Laik Rötuş
    Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı yeni Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu Tasarısı'yla, 1926'da çıkartılan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu...
    Yazan: Av.Duygu Tekay Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 0
    Son İleti: 10-08-2006, 11:40:59

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.