Nisan 2010 tarihinde aldığım uyarma cezasının yargıya taşınması
Merhabalar
Nisan ayında Bayburt Tarım İl müdürlüğünde uyarma cezası aldım. Referandumla birlikte uyarma ve kınama cezalarına malumunuz yargı yolu açıldı. Benim sormak istediğim 1. soru;2010 yılı Nisan ayında aldığım uyarma cezası için idare mahkemesine başvurabilir miyim, yoksa sadece referandumdan sonra verilen cezalara mı mahkeme yolu açık. 2. sorum ben Niğde ilindeyim, cezanın verildiği yer Bayburt. Başvuruyu nereye yapmam gerekiyor, Trabzon'a gidip Trabzon Bölge idare mahkemesine mi yoksa Niğde'de başvuru yapsam Trabzon İdare mahkemesine dilekçemin havalesi yapılır mı veya böyle bir uygulama var mı?
Saygılarımla.
Cevap: Nisan 2010 tarihinde aldığım Uyarma cezasının yargıya taşınması
Maalesef dava açmak için gerekli 60 gün şartını kaçırdığınız için size verilen uyarma cezasının iptali için artık dava açmanız mümkün değil. Referandumdan sonra uyarma ve kınama cezalarına karşı da idari yargıya gitme imkanı sağlandı ancak Anayasa değişikliğine paralel olarak 657 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmeliklerde de gerekli değişikliklerin yapılması gerekiyor. Eğer zamanında idari yargıya müracaat etmiş olsaydınız dava sürecindeki Anayasal ve yasal değişiklikler lehinizde değerlendirilirdi diye düşünüyorum. Ancak artık şansınız yok maalesef diye düşünüyorum.
Cevap: Nisan 2010 tarihinde aldığım Uyarma cezasının yargıya taşınması
memurlar.net de bu konuya ilişkin bir yazı var. şu anda linkini bilemiyorum. Orada yazdığı ve benimde aklımda kaldığı kadarıyla referandum sonrasında 60 günlük süre yeniden işlemeye başlıyor. Yani senin halen süren var orda yazana göre. Referandum sonrasındaki 60 gün süre içinde dava açılması önerilmişti sürenin kaçırılmaması için. Geçmiş cezalar içinde daha önce süre başlamadığı için 60 günlük süre referandum sonrasında başlıyormuş yazılana göre. saygılar
Cevap: Nisan 2010 tarihinde aldığım Uyarma cezasının yargıya taşınması
Öyleyse ben her ihtimale karşı mahkemeye dilekçemi vereyim, şansımı denemiş olayım. Peki Trabzon Bölge İdare Mahkemesine mi başvurmam gerekiyor. Yoksa Niğde'de halledebilir miyim.
Cevap: Nisan 2010 tarihinde aldığım Uyarma cezasının yargıya taşınması
Şöyle bir yazı buldum.
Memurlara 60 gün uyarısı
Anayasa Paketi'nin kabul edilmesi, uyarı ve kınama cezası alan memurlara yargı yoluna başvurma hakkı getirdi.
12 Eylül 2010 itibariyle 60 günlük zamanaşımı başladı. Daha önce uyarma veya kınama cezası alan memurlar, bu süre zarfında doğrudan idare mahkemesine başvurabilir.
26 maddelik anayasa değişiklik paketi, geçtiğimiz pazar günü oylandı ve %58'le 'evet' kararı çıktı. Paketin çalışma hayatı ve çalışanlar için neler getirdiğini daha önce üç ayrı yazıyla irdeledik. Dolayısıyla tekrara girmeyeceğiz. Ancak memurlara verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolunu açan düzenleme üzerinde biraz daha durmakta fayda var.
Değişiklik öncesi düzenlemede Anayasa'nın 125. maddesinde, "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır" hükmü yer alıyordu. Bu hüküm gereği memurlar, uyarma ve kınama cezaları için yargı yoluna gidemezken, bunlardan daha ağır cezalar için (örn. memuriyetten çıkarma) dava açabiliyorlardı. Ancak bazı hallerde, uyarma veya kınama cezası verilirken açık bir usul hatası yapılmışsa, anayasal kısıtlamaya rağmen yargı yoluna gidilmesi durumunda idare mahkemesi bu davalarda da esasa girerekmemurlehine kararlar verebiliyordu. (Örn.Ankara5. İdare Mah. 2006-951 s. Kararı.) Fakat istisnai olarak verilen bu kararların da idare hukukunda tartışmalara sebep olduğunu belirtelim.
Öte yandan referandumda oylanan 13. Madde ile "Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz" hükmü getirilerek, uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili istisna kaldırılmış oldu. Yani bundan sonra kamu çalışanları, en hafif iki disiplin cezası olan uyarma ve kınama cezalarına karşı da dava açabilecekler.
Eski cezaların akıbeti
Pekireferandumöncesi verilmiş olan uyarma ve kınama cezalarının akıbeti ne olacak? Yani bu cezalara karşı yargı yolu kapalıyken uyarılmış veya kınanmış memurlar ne yapacak? Normalde 'kanunların geriye yürümezliği' ilkesi gereği, yeni düzenleme eski uyarma ve kınama cezalarına uygulanamayacak. Daha önce aldığı uyarma veya kınama cezası sicil affına uğramış veya silinmiş memurlar için zaten problem yok. Onların dava yoluna gitmelerine gerek yok. Ancak yargı yolu kapalıyken aldığı uyarma veya kınama cezası hâlâ sicilinde bulunan memurlar için önemli bir hak var. Bu cezalara karşı yargı yolu yeni açıldığı için, bu memurlara da idari yargı yoluna başvurma hakkı doğmuş oldu. Yani anayasa değişikliği, pek çok memur için de 'idareyle hesaplaşma' imkânı getirdi.
Burada ifade ettiğimiz görüşümüzün iki dayanağı var. Birincisi, kanunların geriye yürümezliği ilkesinin ceza hukuku açısından bir istisnası olan 'lehe kanunun geriye yürümesi' ilkesidir. Buna göre yeni anayasa hükmü, eski disiplin cezalarına da uygulanabilecektir. Nitekim Van Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın veya YAŞ kararlarıyla ihraç edilen askeri personelin görevine dönme imkânı da yine aynı ilkeden çıkarılıyor.
Görüşümüzün bir diğer dayanağı ise uyarma ve kınama cezalarına yargı yolu kapalı olduğu dönemde, bu işlemlere karşı 60 günlük dava zamanaşımı süresinin işlememiş olması. Zira bu cezalara karşı sadece disiplin amirine veya disiplin kurullarına itiraz edilebiliyordu. Şimdi ise yargı yolu açıldı ve artık dava zamanaşımı da işlemeye başlayacak. Ancak zamanaşımının işlemesi konusunda görüştüğümüz hukukçulardan farklı görüşler aldık. Bunlar;
Uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolunu açan anayasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği12 Eylül2010 tarihi itibariyle 60 günlük zamanaşımı başlamıştır. Dolayısıyla daha önce uyarma veya kınama cezası alan memurlar, bu süre zarfında doğrudan idare mahkemesine başvurabilir.
Diğer görüşe göreyse, anayasadaki değişikliğe paralel olarak 657 Sayılı Kanun'un 135. Maddesi de değiştirildikten sonra 60 günlük dava zamanaşımı süreci başlayacaktır. Dolayısıyla bu memurların kanunda yapılacak değişikliği beklemeleri gerekir.
Her iki görüş de tutarlı olmakla birlikte, bana göre riske girmemek adına, 12 Eylül 2010'dan önce uyarma veya kınama cezası almış memurların bu tarihi takip eden 60 gün içinde idare mahkemesine başvurmalarında fayda var. Böylesi daha garanti olacaktır.
Cevap: Nisan 2010 tarihinde aldığım Uyarma cezasının yargıya taşınması
Referandum tarihinden önce alınan uyarma ve kınama cezalarının hukuki durumu ile aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve memuriyete son verme gibi daha ağır disiplin cezalarının hukuki durumu farklıdır. Uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu kapalıydı ancak bu cezalara karşı varsa bir üst disiplin amirine yoksa disiplin kurullarına itiraz gibi bir hukuki çare de vardı. Halbuki diğer cezalar için yargıya müracaat hakkı vardı ancak itiraz hakkı yoktu. Bu durumda referandumdan çok önce alınan ve henüz gerekli süreyi doldurarak sicilden silinmeyen uyarma ve kınama cezaları için açılacak iptal davalarının dava için zaman aşımı oluştuğu gerekçesi ile idare mahkemelerince reddedileceği kanaatindeyim. Sicilden henüz silinmeyen bu tür cezalar için sicil affı getirilecek ve mahkemelerde aşırı iş yükü oluşması da engellenecektir diye düşünüyorum. Kaanatimce en iyi çare de bu olacaktır.
Siz gene de masraflarından kaçınmaz iseniz iptal davası açın. Eğer cezayı Trabzon'da almış iseniz davanızı Trabzon İdare Mahkemesinde (Bölge İdare Mahkemesi değil) açacaksınız. Ancak bunun için Trabzon'a gitmek zorunda değilsiniz. Bildiğim kadarıyla Niğde'de İdare Mahkemesi yok. Bu nedenle dava dilekçenizin başlığına -Trabzon İdare Mahkemesi Başkanlığı'na sunulmak üzere Niğde ..ci Asliye Hukuk Hakimliğine- yazarak Trabzon İdare Mahkemesi'ne göndereceksiniz. Mahkeme harçlarını da Asliye Hukuk Hakimliğine ödeyeceksiniz. Sizin için hayırlısını dilerim.
Cevap: Nisan 2010 tarihinde aldığım Uyarma cezasının yargıya taşınması
Kamu görevlileri ile ilgili davalarda yetki
Madde 33
3. (Değişik: 5.4.1990 – 3622/12 md.) Kamu görevlilerinin görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin cezaları ile ilerleme, yükselme, sicil, intibak ve diğer özlük ve parasal hakları ve mahalli idarelerin organları ile bu organların üyelerinin geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılmalarıyla ilgili davalarda yetkili mahkeme ilgilinin görevli bulunduğu yer idare mahkemesidir.
Bu hükme göre, davanızı, şu an görev yaptığınız yer idare mahkemesine açmanız uygun olur...
Cevap: Nisan 2010 tarihinde aldığım Uyarma cezasının yargıya taşınması
15.10 tarihinde verdiğim bahse konu dilekçeyi Asliye Hukuk Mahkemesi kanalıyla Trabzon İdare Mahkemesine gönderdim. Bugün e-devletten kontrol ettiğimde davanın 18.10 tarihinde açıldığını, dosya no ile birlikte davanın tarafları sisteme girilmiş. Bu başvurumun kabul edildiğine mi delalettir?
Konu vethekim tarafından (19-10-2010 Saat 16:33:50 ) de değiştirilmiştir.
Cevap: Nisan 2010 tarihinde aldığım Uyarma cezasının yargıya taşınması
Davanın açıldığına delalettir... Trabzon muhtemelen görevsizlik kararı verip, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine hükmedecektir... Yani, biraz zaman kaybı olur. O kadar...
Zaten icra vekalet ücreti 1000 TL değil 900 TL üzerinden hesaplanacaktı.
Borçlu, borcum yok demek yerine, benim borcum 1000 TL değil 900 TL şeklinde...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
eşlerde cocuk yoksa miras durumu...
13-05-2025, 13:01:29 in Miras Hukuku