Daha önce verdiğim yanıt içerisinde sizin aradığınız bilgiler fazlası ile var. Size sadece toplama, çarpma ve bölme gibi teknik ve basit bir hesaplama kalıyor. Onu da sizin yapabilmeniz gerekir. Siz alacağınız net miktarı hesaplarken vergi ve sigorta primi hesabına girmeyin. Çünkü onları hesaplayıp ilgili yerlere yatoracak olan işverendir. Sizin elinize geçmesi gereken net meblağın hesabı kaba bir hesapla şu şekildedir;
(Hesaplama sizin belirttiğiniz verilere göre yapılmıştır)
Çalışılmayan 4 aylık ücret hesabı;
Bir aylık ücret 750 YTL net,
Bir aylık ek tazminat 150 YTL net,
Bir aylık yemek bedeli 60 YTL net,
Bir aya isabet eden ikramiye; 750/3=250 YTL net
(750+150+60+250)x4ay=4840 YTL
4 aylık tutarındaki iş güvencesi tazminatının hesabı,
ücret 750 X 4 ay = 3000 YTL
Toplam = 4840+3000=7840 YTL (elinize geçmesi gereken net meblağ 7840 YTL'dır)
Bazı yazarlar yemek parasının hesaba dahil edilmemesi gerektiği görüşünde iseler de Yargıtay yemek parasının dahil edilmesi gerektiği yönünde karar vermiştir. (Yukarıda cevap veren doktor mizahlı cevap/yazının sizin sorunuzla bir ilgisi yok. Zira siz kıdem ve ihbar tazminatı hesabını sormuyorsunuz). Av. Abbas Bilgili
ben 15 aralık 1996 da girdigim işten 18 haziran 2005 tarıhınde aldıgım en son maastan tazmınatı odenmek uzere uzlasmayla ayrılıyorum net aldıgım maas 4000 ytl yılda yarım maastan dını bayramlarda 2 maas ıkramıyem var.. ayrıca 36 gunluk ızın alacagım var.antlasmamıza gore vergı tahakuk ettırılmıcek
bu durumda toplam nekadar ıkramıye almam gerekıyor?? acıklamalı olarak cevaplarınızı rıca edıyorum.
aynı soruyu 40 yerde sormanın ne anlamı var acaba?
İşe iade edilmeme tazminatı (4-8 aylık normal tazminat ile en az 12 aylık sendikal tazminat) üzerinden gelir vergisi kesilmemesi gerektiği konusunda Abbas Bey ile aynı görüşteyim. Fakat yine belirtildiği gibi, üst Mahkeme ile yazarların çoğu, bu konuda farklı düşünüyor. Onlar, bu tazminatın, "Gelir Vergisi Kanunu'nun 61. maddesinde yazılı ve vergiye tabi kazançlardan olup 25. maddedeki istisnalara da girmediği"ni söylüyorlar.
Bu düşüncelerini gerekçelendirirken de, "Her ne kadar 25. maddedeki istisnaların 1. bendinde, işçiye yapılan 'Ölüm, sakatlık, hastalık, ve işsizlik sebepleriyle verilen tazminat ve yapılan yardımlar' gelir vergisinden muaf tutulmuşsa da, işsizlik tazminatına benzer yönler taşıyan iş güvencesi tazminatı (ister normal, ister sendikal) burada yazılı türden bir işsizlik ödeneği değildir, bu bentte yazılı olup da gelir vergisinden muaf tutulmuş ödemeler Kurum tarafından yapılan ödemelerdir" diyorlar.
Bu savlara karşı söyleyecek birçok şey var tabii. Birincisi, iş güvencesi tazminatı GVK/61 kapsamında bir gelir hiç değildir. Çünkü, bu Kanun'un 61. maddesinde yazılı olan gelirler işçinin çalışması karşılığında yapılan ödemeler ile işsözleşmesinden kaynaklanan diğer çeşitli ödemelerdir. İş güvencesi tazminatı ise, işçinin ne çalışması karşılığında elde ettiği ücret türü bir kazançtır, ne de iş sözleşmesinin bizatihi kendisinden kaynaklanmaktadır.
İkincisi, iş güvencesi tazminatının GVK'nun 25. maddesinin 1. bendinde yazılı istisnaların kapsamına girmediği, hatta hiç benzemediği de doğru değildir. Bu düşünceyi savunanlar, Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından verilen bir kararda, GVK/25-I'deki "yardımlar"ın, Kurum tarafından "özel yasaya dayanılarak yapılacak ödemeyi ifade etmektedir" gerekçesine dayanmaktadırlar. Bu yorum yanlıştır. Eğer böyle olsaydı, işkazaları sonucunda ödenen maddi ve manevi tazminatların da gelir vergisine bağlı tutulması gerekirdi.
Sonuç itibariyle, iş güvencesi tazminatının GVK/61 kapsamında bir gelir olmadığı ve hatta GVK/25-I'deki istisnalara kıyas yoluyla sokulabileceği için (çünkü iş güvencesi tazminatı yeni bir tazminat türüdür ve kendisinden önce çıkarılmış olan bir kanun maddesinin kapsamına da, bu konuda özel bir düzenleme yapılana kadar, ancak kıyas yoluyla sokulabilir) gelir vergisi kapsamında değildir, olmamalıdır. Sermaye sınıfına karşı her zaman bir kedi uysallığında davranmış olan Devlet, hiç olmazsa işçinin işsiz kaldığı zamanlarda elde ettiği üç kuruş tazminata da göz dikmesin!
Bu konudaki bir başka tartışma konusu da, iş güvencesi tazminatından gelir vergisi kesintisi yapılması gerektiğini savunanlar arasında şöyle yaşanmaktadır. Bazıları bu vergi mükellefinin işçi olmasına rağmen sorumlusunun işveren olduğunu ve bu tazminattan gelir ve damga vergisinin işveren tarafından tevkifatla kesilerek vergi dairesine yatırılması gerektiğini söylemektedirler. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise, vergi sorumlusunun da işçi olduğundan bahisle Mahkeme tarafından tazminatın gelir ve damga vergisi kesintisi yapılmadan brüt ücret üzerinden kararlaştırılması gerektiğini söylemektedir. Fakat yine aynı daire, eğer işveren iş güvencesi tazminatını öderken vergi kesintisini yaparak ödemişse, bunun artık işçi tarafından bir daha istenemeyeceğini, kesilen bu verginin işveren tarafından vergi dairesine yatırılması gerektiğini bir kararında belirtmiştir.
Ben, zaten bu tazminattan gelir vergisi kesintisi yapılmaması gerektiğini savunduğum için bu ikinci tartışma konusunda bir görüş belirtemem, ama şunu söyleyebilirim: Yargıtay'ın ilgili dairesi, tazminatın brüt ücretten vergi kesintisi yapılmadan Mahkemece kararlaştırılması gerektiğini söylediği için, bu durum yargılama giderleri ve kanuni vekalet ücreti miktarlarını etkileyeceği için, kararın buna göre verilmesi gerektiğini savunmak gerekir.
Bu tür tazminatlar hiç bir zaman net üzerinden hesaplanmaz. Çünkü mevzuatımızda net ücret diye bir kavram yoktur. Bütün ücretler net alınsa bile aslında brüttür. Brüt giydirilmiş ücret üzerinden ihbar ve kıdem gibi tazminatlar hesaplanır. Bu iş öyle basit bir hesaplama değildir. Öncelikle ssk tavanı söz konusudur. Bazı menfaatler sigorta primine tabi değildir. Ayrıca gelir vergisi de hesaplamada değişiklikler gösterir.
Bu nedenlerle öncelikle bordoronuzdaki brüt ücretin bilinmesi gerekir.
Gelir Vergisi Kanununun 25/1. maddesinde, "Ölüm, sakatlık, hastalık, ve işsizlik sebepleriyle verilen tazminat ve yapılan yardımlar" gelir vergisinden istisna edilmiştir. Buna göre işçiye ödenen kıdem tazminatından gelir vergisi kesintisi yapılmaz ancak damga vergisi kesilir.
Gelir Vergisi Kanununun 61. maddesinde, "Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez..." hükmü yer almıştır. İşe iade davalarını kazandıkları halde işe başlatılmamaları nedeniyle yargı kararları doğrultusunda yapılan ödemeler ücret kabul edileceğinden, gelir ve damga vergisi kesilecektir.
,
işe iade tazminat ve maaş hesaplama excel tablo örneği,
işe iade davası alacak hesaplama,
ise iade hesaplama tablosu,
ise iade tazminat hesaplama,
http:www.hukuki.netshowthread.php4855-ise-iade-tazminati-vs-nasil-hesaplanmali,
https:www.hukuki.netshowthread.php4855-ise-iade-tazminati-vs-nasil-hesaplanmali
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
ïîäáîğêà çàéìîâ îò ıêñïåğòîâ...
22-06-2025, 15:14:04 in Aile Hukuku