Uluslararası Hukuku İhlal Eden İsrail'e Tepki Yağıyor

[sonuncuyaka]

İsrail bir kabile bile olamaz.

Afrikadaki ilkel kabileler bile İsrailden çok devlet olmayı hakeden kurumlardır.

Sicilyadaki sokak çetelerindeki adalet 'in 1/10 u bile israilde yoktur.

İsrail denen yokluk

Bir devlet olarak nitelendirilemez.

İsrail sağdan soldan toplama bir köksüz yığındır.

Yere düşen TÜRK ÇOCUĞUNUN KAFASINA ATEŞ EDEN.

Bir kitapsızdır israil.

[Mehtap Deniz]

İsrail'i korkutan silahlar!



İsrail tarafından silah taşıdığı iddia edilen Gazze’ye yardım konvoyundaki gemilerin taşıdığı malzemeler basın mensuplarına gösterildi.

İsrail komandolarının "Özgür Gazze" yardım filosu gemilerine saldırısı ve Mavi Marmara gemisine de el koymalarıyla dokuz filo elemanını öldürmesinden sonra Aşdod limanına çekilen gemilerin rıhtımında askerler, boşaltılan gemilerin yardım malzemesini denetledi.

İsrail komandolarının "Özgür Gazze" yardım filosu gemilerine saldırısı ve Mavi Marmara gemisine de el koymalarıyla dokuz filo elemanını öldürmesinden sonra Aşdod limanına çekilen gemilerin rıhtımında askerler, boşaltılan gemilerin yardım malzemesini denetledi.

İsrail Başbakanlık Sözcüsü Geldelman’ın “Gemilerde silah vardı. Silahlar İstanbul limanında yüklendi” diye suçladığı gemilerden çocuk oyuncakları, bebek pusetleri, tekerlekli sandalyeler ve çok sayıda yardım malzemesi çıktı. Gemilerin mutfak ihtiyacı dahil çok çeşitli kalemlerden taşıdıkları yardım malzemesi dünya medyası mensuplarına gösterildi.

Yardım malzemeleri arasında tekerlekli sandalyelerle çeşitli türde battaniye ve çok sayıda çeşitli ilaç, kutularla sandıklara konuldu. Mavi Marmara'nın da dahil olduğu, dünyadan 35 milletin temsilcilerinin bulunduğu, kırk yıl önce Kuzey İrlanda'ya barış getirmek isteyen 1976 Nobel Barış Ödülü sahibi Mairead Corrigan Maguire'ın de bulunduğu hayır vakfının İsrail askerlerince öldürülen mürettebat elemanlarının çıkamadığı Aşdod limanında tüm dünya getirilen yardım malzemesini gördü.

http://haber.gazetevatan.com/haberde...2&Categoryid=1

[yas2010]

Ankara- Onur Öymen, TBMM Başkanlığına yaptığı başvuruda, ''İsrail'in 31 Mayıs 2010 günü yaptığı hukuk ve insanlık dışı saldırı üzerine Türkiye-İsrail Dostluk Grubu üyeliğinden istifa ediyorum'' ifadesine yer verdi.
Onur Öymen, konuya ilişkin soruları yanıtlarken, dostluk grubu üyelerinin büyük çoğunluğunun daha önce istifa ettiğini belirterek, ''İki ülke, iki halk arasında irtibat kanalları kalsın diye birkaç arkadaşımızın üyeliği sürüyordu. Son gelişmeler üzerine ben de istifa kararı aldım'' dedi.

AA

[Av.Abbas Bilgili]

Onur Öymen isimli arkadaş "İsrail Dostluk Gurubu"na üye mi imiş?

[Mehtap Deniz]

Dünyanın yapamadığını, Nikaragua yaptı

İsrail’in Gazze’ye insani yardım taşıyan gemiye yönelik saldırısında ölenlerin tümü Türk vatandaşıydı. Ancak, saldırıya yönelik en büyük tepki çok uzaklardan, sürpriz bir yerden geldi; Nikaragua’dan.

Nikaragua hükümeti, yaptığı bir açıklamayla, “İsrail’le tüm diplomatik ilişkilerini resmen kestiğini” bildirdi.

Bu konudaki açıklama resmen, Devlet Başkanı’nın sözcülüğünü de üstlenen, ülkenin First Lady’si Rosario Murillo’dan geldi. Murillo, Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega’nın İsrail askerlerinin yaptığı saldırının “suç” olduğuna inandığını ve uluslararası hukukun ihlali anlamına gelen bu saldırıda ölen 9 kişi için “yas tuttuğunu” söyledi.

First Lady, “Nikaragua hükümeti, İsrail’in uluslararası sulardaki bu faaliyetinin illegal olduğunu vurgular” dedi ve ekledi; “Nikaragua hükümeti, İsrail’le olan tüm diplomatik ilişkilerini kesmiştir...”

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/14923929.asp?gid=373

[Mehtap Deniz]

Bakırköy Savcılığı'ndan İsrail'e soruşturma

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Adagül, Gazze'ye insani yardım götürürken İsrail askerlerinin saldırısına uğrayan gemilerde bulunan yardım gönüllülerinin talepleri üzerine inceleme başlattıklarını bildirdi.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Adagül, Gazze’ye yardım götüren gemilerde bulunan yolcuların birçoğunun kendilerine müracaat ettiğini belirtti. Mustafa Adagül, işletilen mekanizmanın henüz soruşturma olarak adlandırılamayacağını anlatarak, gelen kişilerin taleplerini aldıklarını ifade etti. Kendilerine talepte bulunan insanları durumlarının tespiti için Adli Tıp Kurumu’na yönlendirdiklerini belirten Mustafa Adagül, “Şu anda müracaat edenlerin bazı iddiaları var. Tabii bunlar anında tespit edilmesi gereken olaylardır. Gelen insanların yaşamış oldukları olaya saygı anlamında taleplerini ciddiye alarak hemen böyle bir inceleme başlattık” dedi.

Olayın hangi başsavcılığın görev alanında olduğunun dahi henüz netleşmediğini ve tartışıldığını da belirten Mustafa Adagül, kendilerinin gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle olaya müdahale ettiklerini vurguladı. Mustafa Adagül, “Şu anda Adli Tıp Kurumu’ndan gelen cevapları bekleyeceğiz. Ondan sonra bu arkadaşlarımızı çağıracağız. Şikayetlerini detaylı bir şekilde dinleyeceğiz. Bu tespitin ardından şikayetleri alıp yönlenme yapacağız. Şu anda talepte bulunanları değerlendiriyoruz ama gemide bulunanların tamamına yakını talepte bulundu. İddiaları doğrultusunda bize taleplerini ilettiler. Biz o taleplere bakıyoruz” diye konuştu.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/14924085.asp

[Mehtap Deniz]

İsrail katliam soruşturması için Kore modeli istiyor

hurriyet.com.tr/DIŞ HABERLER 2 Haziran 2010

Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısıyla ilgili olarak uluslararası soruşturma başlatılmasını reddeden İsrail, kendilerinin yürüteceği bir soruşturmaya yabancı gözlemcilerin katılmasını önerdi. İsrail, açılacak soruşturmada son Güney Kore-Kuzey Kore geriliminde izlenen metodun uygulanmasını istiyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, haber sitesi Ynet'e yaptığı açıklamada, konuyla ilgili olarak saygın eski bir İsrail Yüksek Mahkeme yargıcının başkanlık edeceği soruşturma komisyonu kurulmasını önerdiklerini, komisyona yabancı gözlemciler dahil edilmek istenirse bunu kabul edeceklerini belirtti.

"Saklayacak bir şeyleri olmadığını" söyleyen Lieberman, "Operasyona ilişkin bir soruşturma komisyonu açılmasından korkmamıza gerek yok. Bunu Başbakan Benjamin Netanyahu Kanada'dayken kendisine de söyledim" diye konuştu.

Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Lieberman, İsrail radyosuna yaptığı açıklamada da soruşturma yapılmasından yana olduğunu ifade ederek, önerisini yineledi.

İsrail Dışişleri Bakanı, "Soruşturmadan yanayım. Yeterince üst düzey hukuk uzmanımız var, eğer dışarıdan gözlemci almak isterlerse gözlemcileri davet edebiliriz" diye konuştu.

GÜNEY KORE MODELİ

Lieberman açılacak soruşturmaya model olarak da Güney Kore donanma gemisinin batırılmasından sonra yapılan soruşturmayı işaret etti.

İsrailli bakan, "Güney Kore'yi örnek olarak kullanmayı öneriyorum" dedi.

Güney Kore, 46 denizcisinin öldüğü donanma gemisinin Mart ayında batırılmasıyla ilgili soruşturma başlatmış, soruşturmaya ABD, Avustralya, İngiltere ve İsveç'ten uzmanları da dahil etmişti. Soruşturmada, geminin Kuzey Kore denizaltısından atılan torpido yüzünden battığı sonucuna varılmıştı.

İSRAİL'DEN SORUŞTURMA KARARINA RET

İsrail'den bugün içerisinde yapılan bir diğer açıklamada, Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısıyla ilgili uluslararası soruşturma yapılmasına ilişkin BM İnsan Hakları Konseyi'nin kararı reddedilmişti.

İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ygal Palmor, Kudüs'te AFP'ye yaptığı açıklamada, "İsrail'e bir kez takıntılı biçimde yüklenen bu konseyin otoritesi sıfıra inmiştir. Cibuti, Pakistan, Küba ya da Suudi Arabistan gibi insan haklarını yoğun biçimde ihlal eden ülkelerin kendilerini insan hakları savunucusu gibi göstermeleri hiç de uygun değildir" dedi.

BM İnsan Hakları Konseyi dün Gazze'ye yardım götüren gemilere İsrail ordusunun saldırısıyla ilgili uluslararası bir soruşturma misyonu kurulmasını öngören kararı kabul etti.

Konsey tarafından alınan kararda, oluşturulacak misyonun bağımsız ve uluslararası bir inceleme başlatmasına karar verilirken, yardım filosuna düzenlenen kanlı baskından ötürü İsrail sert şekilde kınandı. Karar 32 evet, üç hayır, sekiz çekimser oyla kabul edildi. ABD, İtalya ve Hollanda ret oyu verdi.

BM İnsan Hakları Konseyi, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 2008-2009 kışındaki "Dökme Kurşun" operasyonunun ardından Güney Afrikalı Richard Goldstone'u bu operasyonu soruşturmakla görevlendirmiş, İsrail bu komisyonla işbirliği yapmayı reddetmişti. Komisyon, raporunda İsrail ile Filistinli grupları savaş suçu işlemekle suçlamış ve İsrail'in güvenilir bir soruşturma açmayı reddetmesi halinde Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin müdahil olmasını tavsiye etmişti.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de İsrail'i Gazze'ye yardım götüren gemi filosuna uluslararası sularda müdahale ettiği için kınamıştı.

[monica]

Onur Öymen isimli arkadaş "İsrail Dostluk Gurubu"na üye mi imiş?

Sayın Onur Öymen: İstifa etmiş üye imiş şimdi istifa etmiş..
Eee R. T. E . Ne yapar bilen varmı istifa eder geri verir mi ?!
İSRAİL’E KATİL DİYEN ERDOĞAN O ÖDÜLÜ İADE EDER Mİ?
Ödül 2004 yılında Erdoğan’a verilmişti.
Tayyip Bey, başından beri eğer İsrail'e bu kadar karşıysa, Amerikan Yahudi Kongresi'nin (AJC) verdiği "Cesaret Ödülü"nü iade etsin. Biliyorsunuz ilk ve tek kez bir Türk’e verildi. Bu ödülü, tek Yahudi olmayan tek kişi olarak aldı”
T. Recep Erdoğan beyin ödülü mü varmış??

[çoban]

İsrail e bir tek Başbakan değil, tüm dünya katil dedi, diyor...

Katil değil de ne peki???

Ne İsrail'den ne de başka bir ülkeden korkacak bir Başkanın bu ülkede yeri yok! Adı üzerinde cesaret ödülü.. Cesaretimizi yitirmedik ki iade edilsin. Ha utanmadan verdikleri ödülü isterlerse , eminim ki "alın başınıza çalın" denilecektir.

Koltuk ve ödül meraklılarının sonunu görüyoruz birer birer..



Beş santim daha alçaltırız demişler

Koltuk meraklılarından herşey beklenir ancak bilmezler ki "Başkasına verdikleri değer kadardır değerleri.."

Ödül mödül vız gelir...

Madem o kadar çaldılar SAZ,

Şimdi de Dünya ülkelerindeki koltuklarını düşünsünler biraz..

[Mehtap Deniz]

Gemideki vahşeti eski ABD askeri anlattı

İsrail'in Gazze'ye yardım götüren konvoya saldırısı sırasında 'Mavi Marmara" gemisinde bulunan eski ABD askeri aktivist Kenneth Nichols O'Keefe, yaralı halde İstanbul'a geldi. THY'ye ait uçakla Tel Aviv'den, yüzü yaralı ve elbiseleri kanlı olarak gelen O'Keefe, saldırı sırasında "Mavi Marmara"da olduğunu ve 5 kişinin ölümünü gördüğünü söyledi.

Gemiye çıkan bir İsrailli komandonun silahını aldığını ve mermilerini boşaltarak başkasına verdiğini anlatan O'Keefe, "3 İsrailli komandoyu tamamen kontrol altına aldık. Biz onların pozisyonundaydık. Bize baktılar, aynı bizim onlara baktığımız gibi. Onların bize yaptıklarını biz de onlara yapacağız sandılar. Öleceklerini düşündüler. Ama biz onların gitmelerine izin verdik" diye konuştu.

Tutuklandıktan sonra kendisine şiddet uygulandığını ifade eden O'Keefe, "Bize köpek gibi davrandılar. Kafama vurdular, yere yatırdılar. Beni öldüreceklerini düşündüm. Amerika, İsrail ve İngiltere bu dünya için en büyük tehlike. İsrail, Amerika'nın da desteğini alıyor. Bu ülkeler insan haklarını ihlal ediyorlar. Bütün kanıtları yok ediyorlar, o yüzden yüzümü temizlemedim" dedi.

ABD'li deniz piyadesi olarak 1991'de Körfez savaşına katılan Nichols O'Keefe, 2003'te Bağdat'a giden "canlı kalkan" grubunda yer almıştı.

O'Keefe'nin yarın İrlanda'ya gideceği öğrenildi.

http://www.cnnturk.com/2010/turkiye/...1.0/index.html