Re: Boşanma davasının reddi halinde tedbir nafakası
Maalesef aynı şeyleri bende yaşıyorum erkek gerçekten rezil ediliyor bu konuda. Buna birileri dur demeli gerekirse sosyal bir hareket yapılmalı birileri bu işi düzeltmeli yoksa çok çok daha insanların canı yanacak. Adalet mülkün temeli ise böyle adalet ile mülk pek ayakta kalmaz. Saygılarımla...
Re: Boşanma davasının reddi halinde tedbir nafakası
Bu konuda ben de bir tespit yapmak istiyorum. Sebepsiz yere boşanma davası açmak ve 2-3 sene sonra davayı kaybetmek, bu süre içinde de toplamda 10.000 TL'ye yakın bir nafaka almak açık ve seçik bir suistimaldir. Bunu hakimler de biliyorlar zaten. Böyle bir durumda hakkın kötüye kullanılması halinde kadına tazminat davası açılabilir mi? Onu araştırmak lazım. Haksız ödenen nafakanın geri alınabilmesi gerek bence. Hakim nafaka bağladı diye kadın haklı diye birşey sözkonusu olamaz. Haksızlık yapmak hiç bir zaman kanunlara dayanamamalı. Bence burada karar verenlerin kanunu yorumu yanlış. Hakimler de yanlış yapabilir, doğru bildikleri şeyler insanları mağdur edip evlilikleri yıkıyorsa demek ki yanlış kararlar veriyorlar. Hukukçu üyelerimizden konuyla ilgili görüşlerini ve bulabilecekleri bir çözüm varsa paylaşmalarını saygılarımla bekliyorum.
Cevap: Boşanma davasının reddi halinde tedbir nafakası
av.ayse kuyumcu rumuzlu üyeden alıntı
benim sorum şu şekilde;
açtığımız boşanma davası reddedildi. eşyaların ve ziynet eşyalarının iadesini dava ile talep ettik. boşanma davasının reddi ile bu dava konusuz kalır mı yoksa boşanmanın reddinde de ziynet eşyalarının iadesi istenebilir mi? Şimdiden teşekkür ederim..
Takı ve ziynet eşyalarının kadına iadesi boşanma halinde mümkün olduğuna göre, boşanma gerçekleşmediği sürece takıların ve ziynet eşyalarının da iadesi istenemez görüşündeyim.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas : 2004/6794
Karar : 2005/157
Tarih : 24.01.2005
ÖZET : Somut olayda davacıya düğünde takılan altın ile para bağış niteliğindedir ve davacının mülkiyetine geçmiştir. Medeni Yasa hükümlerine göre evin ihtiyacını karşılamak kocanın yükümlülüğü altındadır. Bunun içindir ki davalının altınları ailenin gereksinmeleri için harcanmış olması, bunları aynen veya bedelini ödeme yükümlüğünden kurtarmaz.
(743 sayılı MK. m. 152)
KARAR METNİ :
Davacı Ayşegül Akay vekili Avukat Ertuğrul Katırcı tarafından, davalı Numan Akay aleyhine 5.7.2002 tarihinde verilen dilekçe ile davalı eşte kalan ev ve ziynet eşyaları ile paraların istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.1.2004 tarihli kararın Yargıtay'ca tetkiki davacı vekili tarafından süresi içerisinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla kanuna uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacının ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazına gelince; dava resmi evliler arasındaki ev ve ziynet eşyasının aynen iadesi veya bedellerinin ödettirilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istek kısmen kabul edilmiş karar davacı yanca temyiz edilmiştir.
Dosyadaki kanıtlara ve taraf tanıklarının beyanlarına göre, davacının evlendiği tarihte davacıya düğün hediyesi olarak takılan para ve bir miktar küçük altının, evlilik sırasında davalı tarafından bozdurulup gereksinimlerine harcandığı anlaşılmaktadır.
Davacıya düğünde takılan altın ile para bağış niteliğindedir ve davacının mülkiyetine geçmiştir. Medeni Yasa hükümlerine göre evin ihtiyacını karşılamak kocanın yükümlülüğü altındadır. Bunun içindir ki davalının altınları ailenin gereksinmeleri için harcanmış olması, bunları aynen veya bedelini ödeme yükümlüğünden kurtarmaz. Bu sebeple de davalı tarafından harcanmış para ve altın miktarı, dosyadaki tanık beyanları ve sair deliller doğrultusunda belirlenerek davacıya verilmesi gerekirken istemin bu bölümünün tümden reddedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarda (2) no.lu bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının ise (1) s. bentte gösterilen sebeplerle reddine ve peşin alınan harcın istem halinde geri verilmesine 24.1.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Cevap: Boşanma davasının reddi halinde tedbir nafakası
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/5282
K. 2005/7635
T. 10.5.2005
• KADININ KİŞİSEL MALLARINI GERİ ALMA TALEBİ ( Kabul Edilen Eşyaların Değerlerinin Ayrı Ayrı Kararda Gösterilmesi Aynen İadenin Mümkün Olmaması Halinde Bedele Hükmedilmesi Gereği )
• MAL REJİMİ ( Davacının Evliliğin Başlangıcında Kocasının Evine Götürdüğü Çeyiz Eşyaları Kişisel Eşyalarını ve Düğünde Takılan Takılarının İadesini Talep Etmesi İçin Sona Ermiş Olması Gerekmeyeceği )
• ÇEYİZ EŞYALARI TAKILAR VE KİŞİSEL EŞYALARI TALEP ( Mal Rejiminin Sona Ermiş Olması Gerekmeyeceği - Kabul Edilen Eşyaların Değerlerinin Ayrı Ayrı Kararda Gösterilmesi Aynen İadenin Mümkün Olmaması Halinde Bedele Hükmedilmesi Gereği )
4721/m. 220/1-2
ÖZET : Eşyalar aynen davacıya iade edilmeyip bedellerinin ödenmesi söz konusu olabilecektir. Bu bakımdan kabul edilen eşyaların değerlerinin ayrı ayrı kararda gösterilmesi gerektiği gibi, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedele hükmedilmesi gerekir. Geri istenebilmesi için, mal rejiminin sona ermiş olması gerekmez.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-Davacı, evliliğin başlangıcında kocasının evine götürdüğü çehiz eşyaları ile kişisel eşyalarını ve düğünde takılan takılarının iadesini talep etmiştir. İstek, kişisel malların ( TMK.md. 220/1-2 ) geri alınmasına ilişkindir. ( TMK. md. 226/1 ) Davacının tasfiye isteği bulunmamaktadır. Kişisel malların; bu nitelikte oldukları kanıtlanması koşuluyla geri istenebilmesi için, mal rejiminin sona ermiş olması gerekmez. Bu bakımdan kararın gerekçesinde "... davacının eşya talebinin ayrı yaşamaya imkan verecek ve ihtiyaçlarına yetecek eşyaların kendisine tahsis edilmesi... " olarak nitelendirilmesi ve "... eşyaların boşanma ile beraber istenebileceğinin ... " belirtilmesi doğru değil ise de hüküm, kabul edilen eşyalar yönünden ( "... bu eşyaların davacının kişisel malı" olduğu gerçekleşmiş olmakla ) aşağıda belirtilen bozma sebebi dışında sonuç itibarıyla doğru olduğundan gerekçedeki yanlışlık bozma sebebi yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
3-Davacı eşyaların aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde tesbit edilecek bedellerinin davalıdan yasal faiziyle tahsilini istemiştir. Eşyalar aynen davacıya iade edilmeyip bedellerinin ödenmesi söz konusu olabilecektir. Bu bakımdan kabul edilen eşyaların değerlerinin ayrı ayrı kararda gösterilmesi gerektiği gibi, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedele hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçesinin de yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple değiştirilerek ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Cevap: Boşanma davasının reddi halinde tedbir nafakası
Yargıtay
6. Hukuk Dairesi
2008/544 E.
2008/3619 K.
İlgili Kavramlar
İSPAT YÜKÜ
ZİYNET EŞYALARININ İADESİ
Özet
TÜRK MEDENİ KANUNU'NUN 6. MADDESİ HÜKMÜ UYARINCA, KANUNDA AKSİNE BİR HÜKÜM BULUNMADIKÇA, TARAFLARDAN HER BİRİ HAKKINI DAYANDIRDIĞI OLGULARIN VARLIĞINI KANITLAMAKLA YÜKÜMLÜDÜR. ZİYNET EŞYALARI NİTELİKLERİ İTİBARİYLE SAKLANABİLEN, TAŞINABİLEN EŞYALARDAN OLDUĞUNDAN, KURAL OLARAK KADININ ÜZERİNDE BULUNDUĞU KABUL EDİLMELİDİR.
İçtihat Metni
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, çeyiz ve ziynet eşyalarının iadesine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, bozma gereklerine uygun şekilde karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temyiz eden davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların aralarında görülmekte olan boşanma davasının açılmasından bir süre sonra ayrı yaşamaya başladıklarını, davacının yanına hiçbir eşya almadan müşterek haneden ayrıldığını belirterek, 19.09.1998 tarihli çeyiz senedinde yazılı eşyaların aynen iadesini ya da bedeli olan 20.000 YTL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini
talep etmiştir. Davalı vekili, bozma kararından sonraki yargılama aşamasında yeniden bilirkişi raporu alınıp alınmaması konusunda takdiri mahkemeye bıraktıklarını belirtmiştir.
Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi hükmü uyarınca, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse, İddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla, bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.
Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir.
Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır.
Olayda, davacı kadın, evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önce de götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanıkların beyanı ile ispat edememiştir. Bununla birlikte davacı, dava dilekçesinde "her türlü delil" demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan, davacıya ziynetlerin elinden alındığı, götürülmesine engel olunduğu, davalı tarafta kaldığı konusunda davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü İle hükmün yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz haranın temyiz edene iadesine, 25.03.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Cevap: Boşanma davasının reddi halinde tedbir nafakası
T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/4362
Karar: 2007/1624
Karar Tarihi: 12.02.2007
ÖZET: Davanın görülebilmesi mal rejiminin sona ermesine bağlıdır. Boşanma kararı henüz kesinleşmemiştir. O halde mahkemece, değer artış payına ilişkin talebin bu davadan tefrik edilerek boşanma hükmünün kesinleşmesinin bek*lenmesi ve sonucu itibarıyla karar verilmesi gerekir.
(4721 S. K. m. 225, 227)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın aşa*ğıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.
2- Davacı kadın ziynet eşyaları ile ailesinden gelen yardımların evin yapımında kullandığını ileri sürerek değer artış payını istemiştir. (TMK. md. 227)
Bu davanın görülebilmesi mal rejiminin sona ermesine bağlıdır. (TMK. md. 225) Boşanma kararı henüz kesinleşmemiştir. O halde mahkemece, değer artış payına ilişkin talebin bu davadan tefrik edilerek boşanma hükmünün kesinleşmesinin bek*lenmesi ve sonucu itibarıyla karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Temyiz edilen hükmün 2. bentte belirtilen nedenle değer artış payı yö*nünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan sair temyiz itiraz*larının 1. bentte belirtilen nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Cevap: Boşanma davasının reddi halinde tedbir nafakası
T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/1299
Karar: 2004/2013
Karar Tarihi: 23.02.2004
ÖZET : Davalı - karşı davacı, düğünde takılan ve kendisine ait olan ziynet eşyalarının bedelini istemiştir. Bu istek boşanma davasının eki niteliğinde olmadığından, boşanma gerçekleşmese dahi talep edilebilir.Talebin esası incelenmelidir.
(4721 S. K. m. 184, 220)
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafakalar, tazminatlar ve ziynet eşyası bedeli olan alacak istemi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı - karşı davacı Sevim'in aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davalı - karşı davacı Sevim, düğünde takılan ve kendisine ait olan ziynet eşyalarının bedelini istemiştir. Bu istek boşanma davasının eki niteliğinde olmadığından, boşanma gerçekleşmese dahi talep edilebilir. Ziynet bedeline yönelik istemin esası incelenmeden, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer yönlerinin ise 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 23.02.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Cevap: Re: Boşanma davasının reddi halinde tedbir nafakası
arkadaşlar erkek olarak bu kadar mağdur edilmek istemiyorsanız evliliğe nasıl ikna ettiyseniz o sevimli eşlerinizi anlaşmalı boşanmaya da ikna edin.Karşılıklı atışmalar ve çekişmelerle ne zaman kaybedin nede gereğinden fazla paranızı.
Merhaba 21 Yaşında bir gencim olayı basitçe anlatacağım 2024 Ocak gibi yani 2024'ün başında O Zamanlar yasak olmayan Discord uygulamasında tanıdığım...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Tck 245/1 Ceza siniri hakkinda
05-09-2025, 22:57:41 in Ceza Hukuku