2. iş yapan ve haksız kazanç sağlayan ögretmen

[alperenakk]

Slm forumunuza yeni katılıyorum kocaeli ktçpl. okulunda lise 3. sınıfayım matemetik ögretmenim A.S.P. özel ders verdigini ögrendim.. ve bu ögretmen hakkında soruşturma açılmasını istiyorum benim annemde bir ögretmen ve hakkıyla kazanıyor vermesine benim annemde ders verir ama herşeyi hakkına hukukuna göre yapıyor bu işler nasıl olur bi anlatırsanız sevinirim haksız kazanç en sevmedigim şeydir ve yapanların cezasını bulmasını istiyorum

saygılar Alperen Akkaş

[esmerman]

Slm forumunuza yeni katılıyorum kocaeli ktçpl. okulunda lise 3. sınıfayım matemetik ögretmenim A.S.P. özel ders verdigini ögrendim.. ve bu ögretmen hakkında soruşturma açılmasını istiyorum benim annemde bir ögretmen ve hakkıyla kazanıyor vermesine benim annemde ders verir ama herşeyi hakkına hukukuna göre yapıyor bu işler nasıl olur bi anlatırsanız sevinirim haksız kazanç en sevmedigim şeydir ve yapanların cezasını bulmasını istiyorum

saygılar Alperen Akkaş

657 sayılı Kanunun 28'inci maddesinde; "Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç). Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri ile kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim ve denetim kurulları üyelikleri görevleri ve özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır.
Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler." hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm çerçevesinde, memurun evinde ders vermesinin tacir veya esnaf sayılmasını gerektirecek bir faaliyet olup olmadığı öncelikle Gelir Vergisi Kanunu çerçevesinde belirlenmesi gereken bir durumdur. Öncelikle şunu da belirtmek gerekir ki bu faaliyet bir serbest meslek faaliyetidir. Ancak, evinde ders veren bir öğretmenin serbest meslek icra ettiği için vergiye tabi tutulması oldukça zordur. Ama imkansız değildir. Bu durumu tespit edecek olan ise Maliye teşkilatıdır.

Özellikle evde ders veren çok kaliteli öğretmenlerin yüksek meblağlar elde ettikleri bilinmektedir.

Şayet bu durum tespit olunursa vergisel açıdan gerekli cezai işlemler yapılacaktır.

Diğer yandan, 657 sayılı Kanunun 125/D-h bendinde; Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmanın kademe ilerlemesini durdurma cezası ile tecziye edileceği hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, 625 sayılı Özel Öğretim Kanununun değişik 21'inci maddesinin 6'ncı fıkrasında, ihtiyaç halinde resmi öğretim kuruluşlarında görevli öğretim elemanlarına asıl görevlerini aksatmamak kaydıyla, aylığı karşılığı okutmakla yükümlü bulunduğu haftalık ders saati sayısının yarısı kadar ilgili Bakanlıkların izni ile ücretli ders verilebileceği, öğretmenin toplam ders saati sayısının haftada 30 saati geçemeyeceği, öğretmenlik yapma nitelik ve şartlarını taşıyan diğer Devlet memurlarına da, haftada sekiz saati geçmemek üzere ek ders görevi verilebileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Ancak, bu durum özel öğretim kurumları için geçerlidir.

Bu açıklamalar çerçevesinde durumun değerlendirilmesi uygun olacaktır.

[alperenakk]

çok teşekkür ederim

[MetinSerdarTemelci]

Bugün gerek öğretmenler gerekse diğer kamu görevlilerinin pek çoğu geçim şartlarının zorluğu yüzünden ek iş yapmak zorunda kalıyorlar. Bu durum 657 sayılı D.M.K ya göre suç olduğu için bunu gayriresmi bir şekilde yapıyorlar. Bu gün aynı yasaya tabi olan Doktorlar sa bu işi resmi olarak yapmakla beraber iş vergiye gelince malesef vergi vermekten kaçınmaktadırlar. Eğer aynı hak biz öğretmenler içinde verilmiş olsa eminim pekçok öğretmen bu gün kaçak olarak verdikleri dersleri resmi olarak verecekler ve doktorlardan daha fazla vergi ödeyecekler. Tartışmayı başlatan Alpern kardeşimizin yukarıda yazmış olduklarını bir öğretmen olarak kınıyorum. Annesinin ders verme yeteneğinin ne olduğunu bilmiyorum fakat inanın ders vermek, birine birşey öğretmek hele hele bunu özel olarak yapmak hem sabır hemde yetenek isteyen bir olay. Alpern kardeşimizin annesi niye özel ders vermiyor bilmiyorum. Hatta özel ders değilde ihtiyacı olan zayıf öğrencilere okul dışında parasız tekrar,telefi,takviye vs dersleri yapıyormu onuda bilmiyorum. Alpern kardeşimiz o öğretmen hakkında " görevini kötüya kullanıyor, para karşılığı kendinden ders alanlara yüksek not veriyor v.s" türünde suçlamalarda bulunsa idi kendisine %100 hak verirdim ama bu öğretmen namusuyla, emeğiyle özel de olsa alınteri döküp bunun karşılığının (devletteki görevini aksatmadan - boş vaktinden, dinlenme vaktinden feragat ederek) alıyorsa buna diyecek söz bulamam. Alpern kardeşimiz bir öğretmen çocuğu olarak annesinin meslektaşı için söylediği bu sözleri kınıyorum. Bence bir öğretmenin (tekrar ediyorum: devletteki görevini aksatmadan - boş vaktinden, dinlenme vaktinden feragat ederek) özel ders verip para alması mantıksız bir kanun dışında ahlaken ve vijdanen bir suç teşkil etmez. Bir insana iftira etmek - suçlamak kolaydır. Bugün bir velinin asılsız, eften püften incir çekirdeğini doldurmayacak suçlamaları ile pekçok öğretmen hakkında soruşturmalar açılmaktadır. Yarın öbürgün böyle eften bir soruşturmanın kendi annesi içinde açılmayacağı ne malum. Onun için bu kardeşimize tavsiyem oturup dersleri ile uğraşması. Şikayetçi olduğu öğretmen için se "görevini kötüya kullanıyor, para karşılığı kendinden ders alanlara yüksek not veriyor v.s" türünden şikayeti yoksa gidip elini öpüp kendisine öğrettiği her harf için 40 yıl köle olmalıdır.

[Şenol Eker]

Eğer aynı hak biz öğretmenler içinde verilmiş olsa

Öğretmen misiniz?