Köpek kapısı!


Adamlar, Avrupa Birliği kapısının altına bir köpek kapısı açmış, ay yıldızlı çantası olan bir kişi sürüne sürüne delikten içeri girmeye çalışıyor! Der Spiegel dergisinin karikatürü bu! Türkiye basınında ise bir sevinç, bir coşku: -Yolumuz açıldı! -Biz Avrupalıyız! -Gitti, çözdü, geldi! -AB yolunda engel kalmadı! -AB kapısı açıldı! -Erdoğan''ın çizgili takım elbise uğuru! -Biz iktidarda iken zina bir daha konu edilmez! Meğer ne çok meraklısı varmış Avrupa''nın açtığı köpek kapısının! *** Biz yazılarımızda kimseye hakaret etmeyiz! "Köpek kapısı" derken de hakaret kastımız yoktur! Fakat, karikatürde Türkiye''ye layık gördükleri kapı bir köpek kapısı ve bütün Türklere hakaret ediyorlar! Türkiye basını, bu hakareti Türk halkından saklıyor! Karikatürü doğru dürüst, sadece Yeniçağ yayınlıyor! *** Türkler, dünyada gururuna en düşkün millet olarak tanınır! Ben eminim ki, damarlarında Türk kanı dolaşan hiç kimse, Türkiye''nin bu kadar istiskal edilmesine dayanamaz! Fakat adamların hakaretleri bile halka "ileri adım" olarak gösteriliyor! Öyle bir medya terörü estiriliyor ki, kökü İslamcılığa dayanan AKP''nin destekçisi olan bir gazete bile "Biz iktidarda iken zina bir daha konu edilmez" diyebilen genel başkanları için "Gitti, çözdü, geldi" diyebiliyor! "Gitti, çözüldü, geldi" deseler daha doğru olmaz mı? Zina Kuran''a göre suç değil mi? Bu nasıl müslümanlıktır? Bakınız, Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu''nda temaslarına başladığı sırada Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu''nun Avrupa eş başkanı, Fransız parlamenter Jacques Toubon, "AB ile müzakereler başlatmış bir Türkiye laik sistemi ile ülke bütünlüğünden vazgeçmek zorunda kalacaktır" diyordu! Yanlış mı söylüyor? Hayır, yüzde yüz doğru? Peki nerede bugüne kadar irtica diye yırtınan sözde Atatürkçüler! Onlar bu durumu bilmiyor mu? Yoksa, "Bugünkü dünyada egemenlik kavramı değişmiştir" anlayışı ile, ülke bütünlüğünden de, laiklikten de mi vazgeçtiler? Fransız parlamentere göre Türkiye bölünmek istemiyor, laik Atatürkçü sistemini muhafaza etmek istiyorsa, Avrupa Birliği üyeliğinden vazgeçer.

Zira, üyelik süreci Türkiye''nin siyasi bağımsızlığını elinden alacak, sorunlarını çözmeyecek daha da artıracak. Toubon da "ayrıcalıklı ortaklık" öneriyor! Toubon bu önerinin yeni olmadığını, dört yıl önce gündeme getirdiklerini söyledikten sonra böylece ortak kararlara Türkiye''nin katılımının sağlanabileceğini, Kıbrıs, Ermeni soykırımının tanınması gibi duyarlı konularda baskının azalacağını, zaten NATO çerçevesinde koruma altına alınan hudutlarının AB ile de oluşturulabilecek ortak bir mekanizmayla pekiştirilebileceğini söylüyor! Toubon''un Türkiye''ye layık gördüğü sözde üyelik tarzı da Der Spiegel''in karikatüründeki kapıdan farksız! Üstelik, Türkiye''nin sınırlarının AB sayesinde korunabileceğini söyleyerek dalgasını da geçiyor! *** Fransa''nın eski Dışişleri Bakanı Hubert Verdine de Türkiye''nin Avrupa Birliği''ne üye olması yerine Türkiye ile "stratejik ortaklık" yapılması önerisini tekrarladı! Verdine, ''''Türkleri üyelik anlaşmasının onaylanabileceğine inandırmak dürüstçe ve doğru değil'''' diye konuştu. Bu arada, Danimarka''da iktidardaki koalisyonun meclisteki tek ortağı aşırı sağcı Danimarka Halk Partisi Başkanı Pia Kjaersgaard, ''''Türkiye''nin Avrupa''da yeri olmadığını ve Danimarkalılara bu konunun danışılmamasının kabul edilemez olduğunu'''' söyledi. Kjaersgaard, ''Türkleri kandırmak yerine Avrupa''da yerlerinin olmadığını ve AB''ye hiçbir zaman üye olamayacaklarını söylemenin daha dürüstçe olacağını'''' belirtti.

*** Fotoğraf bu kadar net! Fakat, Türkiye adına karar verme yetkisine sahip olanların bunlara aldırdığı yok! Çünkü, Türkiye''nin Türk devleti olmaktan çıkarılması için, Avrupa Birliği''ni bir kaldıraç olarak kullanıyorlar! Hani, Arşimet "Bana bir dayanak noktası ve kaldıraç verin, dünyayı yerinden oynatayım" demiş ya, bu ülkenin kuruluş felsefesini beğenmeyenler, Türkiye''yi ve Türkleri yerinden oynatmak için o kaldıracı Avrupa Birliği olarak görüyorlar! Vatan topraklarını satmalarının sebebi de bu! Türklere yapılan hakaretleri de kendi üzerlerine alınmıyorlar! Çünkü zaten Türk değiller! Onun için ikide bir "Türkiye kimliği" diyorlar! Bir Türk bu kadar hakareti sineye çekmez!

Yeniçağ Gazetesi