Re: Üniversite kampüsü içindeki bir cami yasalara aykırı değil midir?
fatihk03 rumuzlu üyeden alıntı
üniversitelerdeki bütün sorunlar bitti de bu sorun mu kaldı.
biz bu şekilde kalırsak hep birilerinin arkalarından bakarız neden bizde bilim üreritilmiyor diye çıkarız. ayrıca tv lerde üniversitelerde proğramlar yapılıyor öğrencilerle tartışmalar yapılıyor nedense hep gözlemlediğim siyasi konular hiç bir okulun sorunu eğitim kalitesinin artırılması değil karsıt görüşlü öğrencilerin biraraya getirilip tartıştırılması ekranlarda.
bence bunları tartışmak gerek bırakın herkes camiye mi gidecek kiliseye mi gidecek nereye gidecekse gitsin.
Haklısınız. Üniversitelerin sorunu bu değil. Ancak kıt kaynakların etkin kullanımı en azından kaynağa bağlı pek çok sorunun çözülmesi için kritik faktörlerdendir. Benim de önerilerimde temel olarak belirttiğim de böyle görkemli yapıların yapılmasının bizim için lüks olduğu yönündedir.
Siyaset toplumun geneli hakkında kararlar alan ve düzenlemeler yapan bir mekanizma olarak öğrencilerin de bu konuda görüş bildirmelerinin DOĞAL olduğunu düşünüyorum. Görüşler varsa elbet karşıtları da olacaktır. Önemli olan şiddete başvurmadan fikir tartışmayı yapmayı öğrenebilmeleri. Asıl sorun budur. Dönemsel olarak heyecanları bu konuları da böyle tartışmalarına neden oluyor sanırım. Bence toplumun sadece belli kesimleri apolitize olmalı. Onlar da bellidir. Hukuk, Ordu, Din bunların siyaset dışı kalması şart.
Re: Üniversite kampüsü içindeki bir cami yasalara aykırı değil midir?
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Amerika Birleşik Devletleri'nde camiler de community center'dır.
Seçim sandıkları camiye konur, toplantı salonlarında halk (dinine bakılmaksızın) toplanır ve yerel sorunlarını görüşür, (dinine bakılmaksızın) evsizlere, kimsesizlere yemek veren aşevi vardır.
Cami derneğinin üyeleri arasında müslüman olmayan belediye meclisi üyeleri de vardır.
Los Angeles'ta hispanic 6. sınıf öğrencilerinin grup grup cuma namazı sırasında kendilerine ayrılan yere getirilerek cuma namazını izlediklerini ve ardından camide sinevizyonda belgesel izlediklerini biliyorum.
Tabii cuma namazına kadınlar da katılır.
Amerikan camileri olması gerektiği gibidir. Örnek alınması gerekir.
Doğrudur evet. Amerika birleşik Devletlerinde camiler de bir community center olarak işlev görürler. Ancak onlarınki eğitim amaçlı değil. Daha çok Arap geleneğinden kalma bir alışkanlık bu sanırım. Ordaki bireylerin sisteme uyumu ve ihtiyaçları olan bilginin ve becerinin aktarımı işlevleri genellikle yoktu. Gördüğüm kadarıyla. Düğün törenlerini, kutlamalarını, yemeklerini bile orda yapar orayı bir klüp gibi kullanıyorlardı. Bu kiliseler için de nispeten böyle idi ancak eğitim amacı kiliselerde daha baskındı. Camilerde verilen tek eğitim Kur'an öğretimi şeklinde idi.
Re: Üniversite kampüsü içindeki bir cami yasalara aykırı değil midir?
Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı
Sayın gecem1970, daha önce açıkladığım üzere söz bana değil, Mustafa Kemal Atatürk'e aittir. Tekrar yorumlamanızı rica edeceğim. Aristo ve diğer filozoflara büyük saygım vardır, yorumunuzu dikkate alıp tekrar yanıtlayacağım.
Sayın Akademik Sultan, sanırım yanlış giden şey kutuplaşmadır. Taraf seçmek her zaman tehlikeyi beraberinde getirir. Güzel düşüncelerinizden ötürü kutlarım.
Size katılamayacağım sayın Yavuzcan. Yanlış giden kutuplaşma olabilir elbette. Ancak taraf olmamak mümkün değildir. Taraf olmamak demek güçlü ve baskın olandan yana olmak anlamına gelir.Belli bir dünya görüşü olan Herkes taraftır , sadece bazıları bunu daha çok dışa vurur bazıları içinde saklar. Gerektiğinde dışa vurmak lazım bence.
Mustafa Kemal'in medreseler konusundaki açıklamasına gelirsek. Bakınız mesele medrese meselesi değildir. O medreseler neden kapatılmıştır. Bilimden uzak düştükleri için. Yapılaşma olarak konuşuyoruz madem. Medresler değil külliye sisteminden bahsetmek daha doğru. zaten sizin asıl vurgu yaptığınız ihtiyaç duyulan pek çok binanın bir arada olması ve vakıfça desteklendiği bir ortamda eğitim alındığı değil miydi? Bu sistem şimdi yerleşke yani kampüs sistemidir. Kampüste cami olmalı mı olmamalı mı? Bunu tartışıyoruz. Kampüste bir sürü ihtiyaç duyulan yer varsa insanların dini ihtiyaçlarını karşılamak için cami olmasında bir sakınca yok. Ancak bunun abartılarak derme çatma bir kütüphane binasının yanına müthiş harcamalarla kondurulmasına karşıyım ben. Bunu yapıyorsanız diğer dinlerden talep gelirse onlara da ibadet yeri yapmanız gerekir üstelik eşitlik ilkesi gereği. Bence bu kadar zorlamanın anlamı yok, mescid ihtiyacı karşılayacaktır..
Re: Üniversite kampüsü içindeki bir cami yasalara aykırı değil midir?
Amerika Birleşik Devletlerindeki sosyal yapı ile Türkiye'deki sosyal yapıyı nasıl bir tutuyorsunuz anlamıyorum.Türkiye'de dediğiniz yapılanmalardan emme basma tulumba gibi baş sallayan insanlar ve Menemen zihniyeti çıkar:Hiç bir zaman Amerika'daki sosyal yapılanmayı Türkiye'ye kıyasalamayın sonra Amerika'da haylen demeokrasi varken Türkiye islam Cumhuriyeti olur çıkverir.Bizler onu örnek alalım bunu örnek alalım bir kerede kendi özümüzden bir şey yapsak nasıl olur.Bırakın batı ve doğu hayranlığınıda biraz özümüze bakalım.Saygılar....
Re: Üniversite kampüsü içindeki bir cami yasalara aykırı değil midir?
Ben yazmamaya uğraştıkça bir şekilde bu sitede bir forum çıkıp commodore1tr ı canlandırıyor... Gerçi bir ayda o kadar çok olay oldu ki... İnanılmaz... Her ne kadar bu forumu açan neden açtığını bilmesede Sayın Emrah Yavuzcan'ın neden açıldığı yorumuna katılmakta mümküün değil. Sanki biraz laf ola beri gele veyalaf olsun torba dolsun diye açılmış konu ama çok ilginç yerlere gelmiş. Nedense gene bir şekilde konu Atatürk e dayandırılmış. İşte Benim ilgimi çeken daha doğrusu damarıma basan nokta maalesef burası oluyor.
Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı
Bütün İslâm dünyasının övünç nedeni olan İbni Rüşd’ler, İbni Sinâ’lar, İmamı Gazali’ler, Farabi’ler gibi yüksek düşünceli kişilerin milletimizin bilginler sınıfı içinde nurlu beyinleriyle varlık göstereceklerine eminim.
Bu ileti çok ilginç bir iletidir. Bu ileti Prof.Dr. Ali SEVİM, Prof.Dr. M.Akif TURAL, Prof.Dr. İzzet ÖZTOPRAK ın hazırladıkları Atatürk Araştırma Merkezi yazılarında Hâkimiyeti Milliye, 29.3. 1923 kaynak gösterilerek yayımlanmıştır. Kaynak gösterimi olarakta İlginçtir Atatürk'ünsöylev ve demeçleri I-III olarak gösterilir. Sayın Yavuzcan'da aynı şekilde bunu almış, zaten en şüphe çekici yer de buradan başlar üç cildin birden ilgi gösterilmesi nedendir ? Atatürk ün söylev ve Demeçlerinin 2. cildinin ortaları 1923 de ki yazılarını içerir ve gerçektende Atatürk 1923 ün 21 Martında Konya da dır ve Hilal i Ahmer (Kızılay ) cemiyetinde kadınlarla söyleşi yapar.. Bu da aynen Atatürk'ün söylev ve Demeçleri adlı üç ciltlik eserin ikinci cildinde vede Atatürk'ün bütün eserleri isimli ciltlerin 15. cildinde açıkça yazılmıştır. Yaklaşık üç sayfa tutan bu konuşmada Atatürk
''Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir ulusunda, Anadolu köylü kadının üstünde kadın çalışması söylenemez. Dünyada hiçbir ulusun kadını, "Ben, Anadolu kadınından daha çok çalıştım, ulusumu kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadınından daha çok çabaladım." diyemez. ..''
''Bir toplum aynı ülküye bütün kadınları ve erkekleriyle birlikte yürümezse, ilerleyip uygarlaşmasına teknik ve bilimce olanak ve olasılık yoktur.
Kimse yadsıyamaz ki bu savaşta ve ondan önceki savaşlarda ulusun yaşam yeteneğini tutan hep kadınlarımızdır...
Çift süren, tarlayı eken, ormandan odun ve keresteyi getiren, ürünleri pazara götürerek paraya çeviren, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla birlikte sırtıyla ,kağnısıyla, kucağındaki yavrusuyla, yağmur demeyip, çamur demeyip, sıcak demeyip cephenin mühimmatını taşıyan hep onlar, hep o ilahi, Anadolu kadınları olmuştur.
Onun için hepimiz, büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı şükran ve minnetle sonsuza değin yüceltip, kutsayalım.''
''“… Daha emin, daha dürüst olarak yürüyeceğimiz yol vardır. Büyük Türk kadınını çalışmamızda ortak yapmak, hayatımızı onunla birlikte yürütmek; Türk kadınını ilmî, ahlâkî, sosyal, ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapmak yoludur.”
'' Gerçek kurtuluşu istiyorsak, her şeyden evvel, bütün kuvvetimiz, bütün hızımızla bilgisizliği ortadan kaldırmaya mecburuz.”
Başlıklarında durmuştur. Yani Özetle kadın hakları üzerine konuşmıştur. Şimdi bakalım..
Forumun ileri safhasında siz beni mürteci ilan edecek, kendinizi de Cumhuriyetin bekçisi yerine koyacaksınız gibi görünüyor. Israrla yazdıklarımı bir yerlere çekmeye devam edecekseniz, bu forum konusuna yazmıyorum.
Konuya Sn.commodore1tr'nin yaklaşımı ile devam edilmesini temenni ediyorum.
Re: Üniversite kampüsü içindeki bir cami yasalara aykırı değil midir?
Bahse konu yazı ise ''Konya Sultanisinde verilen çay ziyafetinde Müdür’ün söylevine cevap olarak söylenmiş'' olduğu varsayılmaktadır. Gerçi yazının tamamı okunduğunda bir çok bölümün Atatürk e Ait olacağı bir gerçek gibidir. Ancak bazı yerler konuşmaların yayımlandığı gün olan 21 MArt ı takiip eden günde ki gazetelere uymamaktadır. Zaten sekiz gün sonra yayımlanması ve iç sayfada yer alması düşündürücüdür.
Ulu Önder Atatürk'ün İslam dini hakkında ki görüşleri ve inancı su götürmez bir gerçektir. Aynı şekilde YOBAZLIĞA VE DİN TACİRLİĞİNE KARŞI oluşu da su götürmez bir gerçektir. Atatürk herkesin inancını dilediği gibi yaşamasını bunun sağlanabilmesi içinde herkesin anlayacağı dilde ibadetin olması gerektiğine inanan muhteşem bir insandı. O yobaz çağda bile nokta atışı yaparak sözde İSLAMCILARIN gerçek islamı boğduğunu ve dolayısıyla İSLAM DİYE halka dayatılanın aslında dinle ilgisi olmadığını bildiğinden dinin gereğinin dini bilen kişilerce yapılacağını dikte etti. O yüzden Kur'an Türkçeleşmiş dualar Türkçe olmuştur. Ara verdiğim Din iman Türban Formundan bunu takip etmek isteyenler edebilir Pazartesiden itibaren o forumu olması gereken koşullarda hayata geçireceğim.
Bu açık gerçek karşısında Atatürk ün Özellikle İmam Gazali yi övemsi düşünülemez. Üyeliğine son verilen Abdülmecid efendi de bu kişinin byük alim olduğunu ve ABD de ders olarak okutulduğunu söylemiş ama kaynak gösterememişti..
Beyler efendiler ;
Avrupa tarihini kendisi okurken kendi karanlık çağı olarak engizisyon döneminide işler bu demek değildir ki engizisyon bir bilim olarak okutulmaktadır... İmam Gazali ve türevleri de maalesef bizim islam tarihimizin karanlık dönemleri engizisyonudur. Tıpkı günümüzün salya sümük Fetosu gibi.. Ha imam Hazali Ha imamsalya sümük Fetosu... Al birini vur ötekine tınnnnnnn diye ses duyarsın duymak istiyorsan....
Bie forum da kısaca yazmıştım . Bir zamanlar Tanrı inancı budur diye savunan Kilise Galile yi mahkum edip ceza verdi... dedi ki ''Tanrı bu kulunu şaşırtmış... Gerçeği göremeyecek kadar beynini almış... Ruhunuşeytana satmış... '' gerekçesi Galile nin Dünya hakkında dedikleriydi... O dönemde Galile Tek kaldı Sözde Allah ın yolunda gidenler onu Allah adına mahkum ettiler!'! Allah yerli yerinde durmasına karşın Galilenin haklı olduğu bir çeyrek yüzyıl sonra ortaya çıktı !! Ama anlaşılamayan şu oldu Allah kimi şaşırtmıştı ? Bir yerde galile bir yerde diğer toplum... Allah tüm toplumu şaşırtmış olabilir miydi ? Tek şaşmamış Galile miydi ? İşte Aslında bence bu sorunun yanıtı Engizisyonun sonunu Fransız ihtilalinin başlangıcını doğurdu . İnanç kişiseldi ! Dünyevi değil !! Peki kendimize dönersek Avrupa bunu yaşarken biz neredeydik ? Hani konuşup yazarken Her şeyi Avrupaya biz öğrettik diyenlerimiz neredeydi ? Galile böyle derken !! Tek yazılı kaynak yok bizden galile ye hak verildiğini kanıtlayan !! Ne hikmetse biz o zaman da kadın örtünmeli mi? Hülle Nasıl olur ? O tartışıyor muşuz... Kimya_i saadet te büyük bilgin!! Gazali sayfalar dolusu yazıyla hülle nasıl olur onu anlatıyor ve karar veriyor Hüllede kadına duhul şarttır !!! Öteki de Dünya dönüyor diyor !!! Aslında İmam gazali de aynı şeyi diyor ama onun dünyası sadece bacak arasında dönüyor !!! Ufak fark konuyu bozmaz.....
İlhan Arsel gibi bilim adamlarının okutulduğu yabancı üniversitelerde İmam Gazali Olsa olsaİSLAMIN KARANLIK YÜZÜ ENGİZİSYONU olarak kendisine yer bulur. Peki ulu önder Atatürk bunun bilmez mi ? Bilir !! Öyleyse konusuna İmam Gazali yi neden sıkıştırsın ki!! Kaldı ki Bir Farabi ile bir İbni Sina ile Gazali ne alaka ? Sakın sıkıştırılmış olmasın !!
Atatürk hiç bir zaman BATICI olmamıştır. ATATÜRK daima çağdaş uygarlık seviyesini yakalamak ve geçerek bizlerin örnek olmasını yani TÜRKİYE NİN LİDER OLMASINI İSTEMİŞTİR. DİKKAT BUYURUN LİDER OLMASINI UŞAK DEĞİL.. Bu bağlamda ATATÜRK dini değerlerimizin tam anlaşılmasını ve korunmasını istemiştir. Kadının asla ikinci sınıf bir mal kabul edilemeyeceğini ve kuranda da böyle yazmadığını YOBAZLARA söylemiş ve bunun anlaşılması için herkesin anlayacağı dilden bir Kur'an tercüme ettirmiştir. Ancak hala 2009 da bile bir çok geri zekalı mevcuttur ki Kur'an ı anca Yüzyılda bir birisi anlar onun dediği tefsiri doğrudur. Kur'an dili arapçadır başka dille okunmaz ... diye gitmektedir. Neden ? Cahil kalınsın ki sömürülsün diye....
Şimdi gelelim üniversite ve camiye... daha doğrusu üniversite de camiye...
Forumun ileri safhasında siz beni mürteci ilan edecek, kendinizi de Cumhuriyetin bekçisi yerine koyacaksınız gibi görünüyor. Israrla yazdıklarımı bir yerlere çekmeye devam edecekseniz, bu forum konusuna yazmıyorum.
Konuya Sn.commodore1tr'nin yaklaşımı ile devam edilmesini temenni ediyorum.
Sayın Yavuzcan,
Sizi mürteci ilan etmek aklımın ucundan bile geçmedi yazdığım yazıda sizi aşağılamak gibi bir amaçta yoktu. Ancak cumhuriyetin bekçisi olma gibi bir çabam olduğunda hem fikiriz.
Rahat olunuz. Bu foruma bir daha yazmayacağıma söz veriyorum.
Re: Üniversite kampüsü içindeki bir cami yasalara aykırı değil midir?
Cami cem kökünden gelir yani toplanmadan. Her ne kadar sayınsdt23 ABD camileri hakkında engin kültüründen bizi yararlandırdıysada bu bizim camii anlayışımızı ilgilendirmez. Ama sadece şunu düşündürebilir bize ki düşündürmelidir!! ABD yi hiç görmemiş sdt23 ABD camii kültürünü veriyorsa bizim kültürümüzde bir sorun mu var ? Camii İslam kültürünün temel taşlarından biriyken ABD ne alaka ? O ha Bu kadar mı kendi özümüzden koptuk ? Salya sümük Feto bu kadar mı etkin ?
Bizimcamii kültürümüz hem çok iyi hem çok komiktir. İyidir en azından doğrusunu biliriz. Komiktir 500 haneli köyde giriş ve çıkşta 2500 kişilik iki camiimiz vardır. Komiktir camii ile sevabı karıştırırız. İslam kültürümüz çok önemli iki olaya sahne olmuştur bu konuda...
İslamiyetin ilk yılları islamı seçenler geelde cahil umni yani okuma yazma bilmez ama karşı taraf bilgili okur yazar fakat islamı yok etmek ister. İki taraf ilk olarak Bedir de karşı karşıya gelirler eğitimli Kureyşliler bu savaşta yenilirler ve İslam peygamberinin Amcası Hamza ''inananlara okuma yazma öğreten esirlerin serbest bırakılacağını söyler...''
İslamiyet yeşermektedir. Yazılı kaynak tam olmamakla birlikte çok büyük olasılıkla Hz. Aliye bir söylenceye göre de Hz. Muhammede Ait olan söz islamiyetin 1400 senesine damga vuracaktır. '' Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum...''
Bu iki ciddi olgu aslında bize islamın eğitime verdiği önemi anlatmalıdır. Bu günkü YOBAZ söylem bir kenera bırakılırsa ve 1400 sene öncesine gidilirse muhtemelen şu olurdu.
İslam peygamberine gidip ;
'' Ey peygamber efendimiz , bir liramız var , bu para ile ya çok büyük bir camii ya da güzel bir okul yapabiliriz , Hangisi caizdir ?'' denseydi... Hiç şüphesiz ki o büyük peygamber
'' Bırakın Camii yi okul yapın. İbadet kalpte başlar beyinde biter şekli ibadet ise ev dahil her yerde yapılır .'' derdi...
Sanıyorum ki sorunun özü burada. Türkiyede mescid ibadethane yol üstünde ki olanaklar hariç 115 bin camii vardır. Şehirlerarası yollardaki mola yerlerinde ki mescidler diğer mescid ve ibadethaneler gündeme geldiğinde bu sayı 300 bini bulmaktadır. Kaldı ki özellikle kadınlarımız ''şekli ibadeti'' genelde evde yaptıklarından yaklaşık 20 milyon kişiye 300 bin ibadet hane düşmektedir. Yani neredeyse 67 kişiye bir camii düşmektedir. Ve bu ülkede hala daha büyük ve daha çok camii yapma çalışması vardır. LAİK CUMHURİYETİN diyanet aracılığı ile DİNE AYIRDIĞI MALİ KAYNAK BENİM DİYEN İSLAM ÜLKELERİNİ ÖRNEĞİN İRANLA ARABİSTAN I GEÇMEKTEDİR.
Buna karşılık maalesef benim ülkemde 80 öğrenciye bir SINIF OKUL DEĞİL SINUIF!! düşmektedir. İşte buda bizi geri bırakmaya yeter bir nedendir. LAİK CUMHURİYETİN Mili Eğitim aracılığı ile EĞİTİME AYIRDIĞI MALİ KAYNAK İSLAM ÜLKELERİNDEN AZDIR.
Suudi Arabistan dine Türkiye'nin beşte biri kaynak ayırırken özellikle HAC vasıtası ile elde ettiği kaynak DİNİ GİDERLERİNİN ON KATINI GEÇMEKTEDİR.
Üniversite kampüsü içerisinde bir camii olması yasalara asla aykırı olmamasına karşın yukarıda açıkça ortaya konan gerekçeler nedeni ile son derece gereksizdir. Ancask bu var olan bir camii yıkmak anlamına gelmemektedir. YENİ BİR CAMİİ YE GEREK YOKTUR. Dolayısı ile forum başından beri tartışılan örnekler bence çok yanlıştır. Soru Kampüslere cami yapılmalı mı? Şeklinde olursa bir değer taşıyabilir. Bu sorunun yanıtı da bence yapılmamalıdır. Bunu yerine yurt yapılabiliyorsa ek dershane derslik yapılmalıdır. Çünkü gerçekten bu ÜLKE ARTIK CEHALETİ YENMELİDİR.
Forumun ileri safhasında siz beni mürteci ilan edecek, kendinizi de Cumhuriyetin bekçisi yerine koyacaksınız gibi görünüyor. Israrla yazdıklarımı bir yerlere çekmeye devam edecekseniz, bu forum konusuna yazmıyorum.
Konuya Sn.commodore1tr'nin yaklaşımı ile devam edilmesini temenni ediyorum.
Genç Dostum Şüpheniz olmasın ki asla böyle bir niyetim yoktur. Üstelik Cumhuriyetin Bekçilere ihtiyacı yok. Onu yüceltecek ve ilerletecek sizin gibi genç insanlara ihtiyacı var. ..
Commodore1tr girmiş olaya Cami konusunda konunun yeni camiler yapılması noktasındaki tartışma boyutu doğrudur. Var olan camiler yıkılsın denilmiyor zaten. Peki diyelim ki bir üniversite rektörüsünüz ve kampüste her zaman olduğu gibi kullanımdan daha çok cami var ama yurt binası olarak kullanılacak yer yok. Bir kutsal mekanı başka bir amaçla kullanıp değerlendirecek cesaretiniz var mı ? Yoksa öğrencileri şehirdeki evsahiplerinin yüksek kira bedellerine veya ucuz ama cemaatlerin elindeki yurtlara mı terk edeceksiniz? Böyle bir ortamda kampüsteki görkemli şatafatlı çok paralar harcanarak yapılmış böyle bir mekan ne kadar isabetli bir karardır?
Konuyu bu yönleriyle değerlendiriyorum ben. Yoksa Atatürk elbette ilericidir ve yüzü batıya dönüktür. Bundan şüphemiz olamaz. Yavuzcan'ın medrese örneğini de kampüs sistemine atıf olarak ele aldım açıkçası. Kendisini söylediği gibi mürteci ilan edebilmem için daha çok veriye ihtiyacım olurdu sanırım
Merhaba üvey ablam bağkurdan emekli şuan dul kendisi bağkurdan maaş almasına rağmen birde vefat eden babamın aylığının bir kısmını alması yasak değil...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.