Merhabalar... Öncelikle böyle faydalı bir site kurduğunuz için teşekkür ederim. Benim babama mirastan kalan (babasından) bir daire var. 10 sene önce. Yani toplamda 4 daire var, biri babama verildi. Toplamda 6 kardeş var. Bu daire babama verilmesi kararlaştırıldı zamanında aile fertleri tarafından çünkü bu daire kendi emeğiyle satın alınmıştı fakat dedemin üzerineydi ve bu dairenin babamın hakkı olduğunu herkes biliyordu. Kardeşlerden biri verilen karara uymadı ve tapuya gelmeyince miras paylaşılamadı. Ancak biz birkaç senedir bu daireden kira alıyoruz. Kimse buna bişey diyemiyor ancak mirasın paylaşılamamasını sağlayan kardeş (yani amcam) şimdi bizi mahkemeye verip şimdiye kadar aldığımız kirayı tahsil edeceğini söylüyor. Bu konuda hukuken bir hak talep edebileceğini biliyorum. Ancak bunun için önce mirasın paylaşılması gerekmez mi? Bunun için dava açması gerekmez mi? Ya da direkt miras henüz paylaşılmadan "pen şimdiye kadar alınan kiradan kendi payıma düşeni tahsil etmek istiyorum" deyip alabilir mi? Olabilecek en kötü ihtimaller nelerdir? Bu konuda bana bilgi verirseniz çok mutlu olurum. Saygılar....
Re: Babama mirastan kalan daire konusunda sıkıntı var. ( ??? )
Müşterek mülkiyet devam ettiğinden,kendi payına düşen kira bedellerinden son 5 yıl için hakkını alabilir.
Olabilecek en kötü durum,ortaklığı bitirme davası ile konu gayrimenkulun gerçek değerinden çok daha düşük bir bedelle satışına kadar varabilicek olmasıdır.Bir avukattan yardım almanız sizin yararınıza olacaktır açılacak davada.
Re: Babama mirastan kalan daire konusunda sıkıntı var. ( ??? )
Bence kira falan ikinci asamada...Bence oturup anlasın amcanıza durumu anlatın Zira amcanız kira parası kurtaracagım derken İzaleyişura sürüklüyor sizi.10 liralık malı 6 liraya satmak mecburiyetinde kalırsınız ki onu ben alayım gözacıklıgınıda yapamazsınız.Bence hemen 2 taraftan Alttan alsın anlaşma yoluna gidin...
Re: Babama mirastan kalan daire konusunda sıkıntı var. ( ??? )
Ben yardımlarınız için teşekkür ederim öncelikle. Ancak 10 senedir uzlaşma olmadı, bundan sonra da olmaz. Amcamın (amca demek istemiyorum aslında) nasıl biri olduğunu ben size söylesem, öyle bir insanın yeğeni olduğumdan utanıyorum, siz de benden utanırsınız. Neyse... Elbette bir avukatı var babamın ama babam biraz inatçıdır hep illaki yapamaz, illaki böyle bişey olamaz diye sormuyor, işin detayına inmiyor. Ben de bilgilenip ona bişeyler anlatmak istiyorum. Şimdi benim ikinci olarak sormak istediğim soru şu. Son 5 yılın kirasında hak iddia edebilir dediniz. Peki kendi payına düşeni mi alabilir sadece (yani son 5 yılın kirasının 6 kardeşten kendi payına düşeni) yoksa mahkeme bizden geçen 5 yılın tamamını tahsil edip ona düşen payı mı verir? bunu tahsil edebilmesi için önce malın paylaşılması gerekmez mi yoksa mahkeme direkt gelip elindeki parayı alır mı? Zaten istediği kadar malın paylaşılması için mahkemeye versin, dairede satılsın düşük değere, benim umurumda değil. Bu konuda detaylı bilgi verebilirseniz çok memnun olurum, tekrar teşekkür ederim....
Konu ercan44 tarafından (22-01-2009 Saat 10:33:00 ) de değiştirilmiştir.
Re: Babama mirastan kalan daire konusunda sıkıntı var. ( ??? )
Paylaşım yapılmadığı için sizin olduğu kadar amcanızın da hakkı olduğundan,açacağı dava ile son 5 yıl için kira bedelinden kendi payına düşen kısmı talep edebilir,alabilir.Diğer mirasçıların da aynı işlemi yapması durumunda onlar da kendi paylarına düşen miktarı alabilirler.Ödeyeceğiniz kira payı yanında kaybedeceğiniz dava giderlerini de öedemek durumunda kalırsınız.
Re: Babama mirastan kalan daire konusunda sıkıntı var. ( ??? )
Şöyle bir mahkeme kararı buldum internette, bizim duruma biraz benziyor gibi... Mahkeme, tüm kardeşler istemediği için tek bir kişinin davasını reddetmiş. Bu konuda yorumlarınız olabilir mi? Bizde de dava açabilecek tek bir kişi var zaten.
Alıntı mesaj :
----------------------------------------------------------------
Miras Sebebiyle Ecri Misil ve TMK 640/4'te Düzenlenen Koruma İstemi
Merhaba,
Baba B, eşi A, ve X - Y- Z isimli çocuklardan ( çocukların anne ve babaları bir ) oluşan bir ailede, B vefat ediyor.
Geriye eşi A, ve üç çocuğu ( X - Y -Z ) kalıyor.
5 daire, 100 dönüm kadar tarla ve bir araç, murisin terekesini oluşturuyor.
Ancak A, bu 5 daireden birinde eşinin ölümünden önce ve halen ikamet ediyor ve diğer 4 dairenin de kiralarını kendisi toplayıp X, Y ve Z'ye bir ödemede bulunmuyor.
X ve Y benim müvekkillerim.
Z ise annesi A ile birlikte hareket ediyor.
B'nin vefatının üzerinden yaklaşık 4 ay geçtikten sonra X ve Y; A ve 4 dairenin kiracılarına, noterden bir ihtarname gönderiyorlar ve;
1- A için aldığı kira bedellerinin ve halen oturduğu evin kira bedelinin de hisseleri oranında banka hesaplarına yatırılmasını,
2-Kiracılara da miras hisseleri oranında kira bedellerinin kendi hesaplarına yatırmalarını istiyorlar.
Hem A hem de kiracılar ihtarnameye bir cevap vermedikleri gibi eskisi gibi işlem yapmaya devam ediyorlar.
X ve Y bu birikmiş kira bedelleri için ( ecri misil ), A aleyhine dava açmak istiyorlar.
Sorular;
1- X ve Y'nin ayrı ayrı ( Z'nin A ile birlikte hareket ettiği bilgisiyle ) dava açma ehliyetleri var mı ?( aşağıdaki Yargıtay kararında; ecri misil davasını tek bir murisin açamayacağına hükmetmiş)
T.C.
YARGITAY
Üçüncü Hukuk Dairesi
E:2003/13090
K:2003/13274
T:6.11.2003
*ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL TALEBİ
*TARAF EHLİYETİ
*ELBİRLİĞİ HALİNDEKİ MÜLKİYET
ÖZETir davanın tarafların taraf ehliyetine sahip olmaları dava şartlarındandır.Bu nedenle ,davanın taraflarından birinin taraf ehliyetine sahip olmadığı mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilir ve dava esasa girilmeden (mesmu olmadığından) reddedilir.
Elbirliği (iştirak) halindeki mülkiyet kuralları (TM. Mad.640/702) gereğince miras ortaklığının (terekenin) tümüne ilişkin davaların,bütün mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir.Davacı mirasçının kendi açtığı davayı tüm mirasçıların birlikte yürütmeleri gerekir.Mahkemece ,diğer mirasçıların davaya katılmasını (icazet vermelerini) sağlaması veya terekeye temsilci tayin ettirmesi (TMK. mad.640) için davacıya uygun bir süre verilmelidir.
Mahkemece açıklanan ilkeler doğrultusunda ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
(4721 s. MK. m. 640, 702)
Dava dilekçesinde 1.000.000.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir.Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
1-MADDİ OLAY
Davacı, murisi (annesi) adına tapuda kayıtlı olan Ovacık Köyü 3 nolu parseli işgal eden davalının el atmasının önlenmesi ile 1.000.000.000 lira ecrimisilin tahsilini istemiş ,davalı bitişik taşınmazın kadastro tespiti sırasında maliklerinin ters olarak yazıldığı için dava konusu yerin davacının murisi adına tapuda kayıtlı görüldüğünü gerçekte kendi dedesine ait olduğundan bu nedenle tasarruf ettiği için davanın reddini savunmuş olup;mahkemece davalının,davacının murisine ait tapulu taşınmaza haksız olarak el attığından elatmasının önlenmesine , davalının taşınmazı kullanması iyi niyete dayandığından ecrimisil isteminin reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından hasren temyiz edilmiştir.
Öncelikle şu hususa açıklık getirmek gerekir avacı mirasçının , miras şirketinin haiz olduğu (terekeye ait) davanın tamamı için değil de SADECE KENDİ PAYINA İSABET ETTİĞİNİ İDDİA ETTİĞİ PAYIN (ecrimisilden hissesine düşecek payın) ÖDENMESİ İÇİN DAVAYI AÇMIŞ İSE, İŞTİRAK HALİNDEKİ PAYLARDA TASARRUF (örneğin dava)CAİZ OLMADIĞINDAN VE DAVA DİĞER MİRASÇILARIN HİSSESİNE DÜŞECEK PAYLARI DA KAPSAMADIĞINDAN ,BÖYLE BİR DAVAYA DİĞER MİRASÇILARIN KATILMASI İLE DEVAM EDİLMESİNE OLANAK YOKTUR;YANİ DAVA DİĞER MİRASÇILARIN KATILMASI İLE DE SAĞLIK KAZANAMAZ ;DAVANIN HİÇBİR ARAŞTIRMAYA GEREK KALMAKSIZIN REDDİ GEREKİR.
Aşağıdaki açıklamalar, bir mirasçının terekeye ait(yani miras şirketi tarafından açılması gereken), bir davayı bir başına açması durumu ile ilgilidir.
II-TEREKEDEN HAKLARIN KORUNMASI
TMK. mad. 640/II hükmüne göre “Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler” Aynı maddenin IV. Fıkrasına göre: “Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir.Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır” (Koşut anlamda TMK. mad. 702/IV)
TMK. mad. 640/IV hükmü mirasçılardan biri ya da bir kısmının başvurabileceği yasal yolları “terekedeki hakların korunması” ile sınırlı tutmuştur.Açılan dava veya başvurulan yasal yolun bu nitelikte olmadığı durumlarda ana kural (TMK. mad. 702/II) geçerli olup,bir ya da bir kısım mirasçının istemi,sıfat yokluğundan reddedilecektir.
Uyuşmazlık konusu olayda,davacı,murisinden intikal eden taşınmaza (paydaş bulunmayan)davalının elatmasının önlenmesi ile birlikte ecrimisil istemiştir.Terekeye dahil bir taşınmaza elatmanın önlenmesi davası “terekedeki hakların korunması” kavramına dahil olduğundan mirasçılardan herhangi birisi veya bir kaçı tarafından açılabilir.Buna karşın ecrimisil davası, “terekedeki hakların korunması” ile ilgili olmayıp terekedeki taşınmazdan yararlanmaya yönelik bulunmaktadır.Böyle bir durumda ana kural gereğince birlikte hareket etme gereği vardır. Bu nedenle iştirak halinde mülkiyet konusu olan bir mal veya hakka ilişkin (örneğin uyuşmazlık konusu olan olayda olduğu üzere-ecrimisil-) davalarının, -bağımsız olarak açıldığı takdirde elbirliği (iştirak)halindeki maliklerin (paydaşların) hepsi tarafından veya hepsine karşı birlikte açılması zorunludur.
II/1TEREKEDEN (veya tereke mallarının semerelerinden) FAYDALANMA BİRLİKTE HAREKET ESASINA DAYANIR.
Mirasçılar,tereke mallarını kullanabilir ve bunlardan yararlanabilirler.Kullanma ve istifade hakkı müşterektir ve tüm mirasçılara aittir.Bu hak, terekenin idaresine ve birlikte hareket esasına dayanır.Bu konuda mirasçıların anlaşmaları şarttır.Anlaşmazlık halinde, mirasçılara tayin olunacak temsilci, tereke mallarını idare edeceği gibi, mirasçıların kullanma ve faydalanma haklarını da düzenler.
II/2)ALACAK HAKLARI ÜZERİNDE TASARRUF
Terekeye dahil alacakları mahkeme ve cebri icra yoluyla takibe,mirasçıların (ortakların) hepsi yetkilidir.Tasarruf mahiyetinde olan tüm işlemler gibi, dava da ancak ortakların hepsi veya mümessilleri tarafından açılabilir.Nitekim İsviçre Federal Mahkemesi de dava yoluyla bir alacağın tüm mirasçılar tarafından işleri sürülmesi zorunluluğu,mirasçılardan birinin davayı kötü idaresi yüzünden diğer mirasçılara da ait olan bir alacağı yok edebileceği düşüncesinden doğmaktadır (Ayiter, Nuşin:Elbirliği Ortaklıkları,Ank. 1961,sh. 133 ve orada anılan Federal Mahkemece Kararları ve sh. 140).
II/3)Olağan koruma eylemleri ve buna bağlı olarak onarımlar,mahsüllerin toplanması,bozulacak olanların satılması,ivedi olarak yapılması zorunlu bulunan işlerin yerine getirilmesi gibi işlemler ,tek bir mirasçı tarafından yapılabilir.Çünkü bunlar tereke mallarının değerlerinin korunması için yapılan eylem ve işlemlerdir.
II/4)TAKSİMİ KABİL OLMAYAN TALEPLER (örneğin;istihkak,elatmanın önlenmesi,tapu sicilinde hak sahipliğinin saptanması gibi talep ve davalar)ORTAKLARDAN HER BİRİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEBİLİR.ECRİMİSİL GİBİ TAKSMİ KABİL DAVALARIN ORTAKLARDAN BİRİSİ TARAFINDAN AÇILABİLECEĞİNİN KABULÜ İSE ,DİĞER ORTAKLARI ZARARA SOKMASI OLASILIĞINI GÜNDEME GETİREBİLECEĞİ GİBİ TEREKE MALLARININ DOĞRU BİR ŞEKİLDE PAYLAŞTIRILMASINDA DA SAKINCALAR YARATABİLİR.
III-ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI İLE ECRİMİSİL DAVASI ARASINDAKİ FARKLAR
Elatmanın önlenmesi davası ile ecrimisil davası çoğu kez birlikte açıldığı halde, ikiside aynı mahiyette olmayıp çıkış noktaları ve görevleri (amaçları)birbirinden farklıdır.Şöyle ki elatmanın önlenmesi davası objektif olarak haksız ihlalin giderilmesinin,ecrimisil (tazminat) davası ise haksız eylemin mal varlığından (terekede) meydana getirdiği değişikliklerin giderilmesine hizmet eder(Bkz. Giritoğlu, Necla:Müdahalenin Men’i (elatmanın önlenmesi ) Davası, İst. 1984, sh. 55 ve orada anılan FEHR).
IV-OBJEKTİF DAVA BİRLEŞMESİ
Bu halde davacı ,davalıya karşı olan birden fazla talebini (elatmanın önlenmesi +ecrimisil) aynı davada birleştirir;yani birden fazla davasını (aynı davalıya karşı) aynı dava dilekçesi ile açar,buna objektif dava birleşmesi denir. Davaların birleşmesi taleplerin maddi hukuk bakımından hukuksal niteliğini değiştirmediği gibi kendilerine usul hukuku yönünden de bir ayrıcalık sağlamaz.Bir başka anlatımla,talepler ayrı ayrı bağımsızdır, kendilerine özgü hukuk kurallarına bağlıdır ve bu nedenle de ecrimisil istemi başka bir talebin (elatmanın önlenmesi)yukarıda açıklanan hukuksal ayrıcalığından yararlanamaz.
V-TAPU KAPSAM VE SINIRI YÖNÜNDEN GEREKLİ ÖZEN GÖSTERİLMELİDİR.
Bundan ayrı, tapu sicili aleni olup tapu kayıtları iptal edilinceye kadar geçerliliğini korur.Davalının, tapu kaydına göre gerekli özeni göstererek taşınmazını kullanması gerekirdi.Zira tapusunun sınırı ve kapsamı yönünden kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse, TMK. 993-995 anlamında iyiniyetli sayılamaz.
VI-SONUÇ
Bir davada tarafların taraf ehliyetine sahip olmaları dava şartlarındandır.Bu nedenle ,davanın taraflarından birinin taraf ehliyetine sahip olmadığı mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilir ve dava esasa girilmeden (mesmu olmadığından)reddedilir.Elbirliği (iştirak) halindeki mülkiyet kuralları (TMK. mad. 640, 702 )gereğince, miras ortaklığının (terekenin)tümüne ilişkin davaların,bütün mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir(zorunlu dava arkadaşlığı).Davacı mirasçının kendi açtığı böyle bir davayı yalnız başına yürütemez davayı tüm mirasçıların birlikte yürütmeleri gerekir.Şu var ki,mahkeme davacının açtığı davayı hemen reddetmemelidir.Mahkemece ,diğer mirasçıların davaya katılması (icazet vermelerini)sağlaması veya terekeye temsilci tayin ettirmesi (TMK. mad. 640)için davacıya uygun bir süre vermelidir(Karş. 11.10.1982 gün ve 3/2 sayılı İçt. Bir. Kar.).
O halde mahkemece yapılacak iş;yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibarettir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ,temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. Nun 428.maddesi gereğince (BOZULMASINA), ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesin 6.11.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
2- Bu karar ve yorum karşısında, ecri misil davası hakkkında X ve Y vekili olarak, taraf ehliyetine sahip olmadığımızı düşünüyorum.
3- Devam eden ve A'ya ödenen kira bedelleri üzerinde, X ve Y'nin haklarının zarar görmemesi için Sulh Hukuk Mahkemesinden ( TMK 640/4'te düzenlenen) nasıl bir koruma talebinde bulunmalıyım?
Cevap: Re: Babama mirastan kalan daire konusunda sıkıntı var. ( ??? )
Merhabalar, uzun süreden sonra açtığım konu ile ilgili gelişmeleri tekrar sizlerle paylaşmak istiyorum, ve olup biteceklerle ilgili yapmamız gerekenlerle ilgili tavsiyelerinizi bekliyorum.
1 - Tüm mirasın paylaşılması için 6 kardeşten biri olan bu kişi tüm kardeşlere dava açtı
2 - Bizim almakta olduğumuz kiraya zaten el konuldu, mahkeme tevdii mahalli hesabı açtı ve kiracı parayı oraya yatırıyor.
3 - Bize gelen mahkeme kağıtlarında geçmişte aldığımız kirayı talep ettiklerine dair bir yazı yok ama nedense hakim babama sürekli "kaç senedir kira aldın oradan" gibi sorular soruyormuş Kardeşlerden biri de o kira konusunda babamı savunuyor ve o kira onun hakkı ve hepimizin bilgisi vardı kimse itiraz etmedi o abimin dairesiydi zaten diyor
3 - Yani kardeşlerden bazıları o dairenin rahmetli dedemin üzerinde kalmış olmasına rağmen bize ait olduğunu söylüyor, bazıları da sesini çıkartmıyor. Biz o kirayı zorla almadığımızı konuşarak verilen karar neticesinde aldığımızı söylüyoruz, buna davacı tarafı dışında itiraz eden kardeş yok. Zaten kimseye soru da sormuyor hakim. Sadece bir tanesi bunu söyledi hakime ve tutanaklarda da var
Sormak istediğim şu: Bu davacının avukatı biz geçmişte kirayı da talep edeceğiz mahkemede gibisinden şeyler demiş babama mahkeme dışında bi yerde. Bunlar 10 sene amış olduğumuz kira konusunda diğer kardeşlerin bu tutumu da göz önünde bulundurulduğunda bize ne yapabilirler? Davayı açan tek bir kardeş, tüm kardeşlerine dava açmış. Mahkeme bize diyebilirmi ki : "şmdiye kadar aldığın bütün kürayı çıkart koy, ben onu bölüştüreceğim kardeşlere" yada daha önceki mesajlarınızda dediğiniz gibi şunu mu der "sen daha önce almış olduğun tüm kiralardan son 5 yıla ait olanların sadece bu kardeşe ait olan kısmını çıkart ver bakalım" yada bu davada geçmişteki kira ile ilgili bişey yapmaz mı yada farklı bişey mi olabilir? Bu konuda detaylı bilgiye ihtiyacım var. Ama unutulmamalı ki sadece bu konuda davacı kişi babamdan geçmişte aldığı kirayı talep etmek isteyecek gibi görünüyor, diğer kardeşler sesini çıkartmıyor. Hatta kardeşlerden biri babamı mahkemede açıkça savunuyor.
Fikirlerinizi bekliyorum, şimdiden çok teşekkür ederim.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Terör Örgütü Propagandası Suçu...
14-08-2025, 20:01:53 in Ceza Hukuku